diş çekiminden sonra yemek içmek / Diş çekimi sonrası nelere dikkat etmeliyim - Emrah Güvenenler Dental Klinik

Diş Çekiminden Sonra Yemek Içmek

diş çekiminden sonra yemek içmek

DİŞ ÇEKİMİNDEN SONRA NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?

  1. Çekim yarasının üzerine konan tampon yarım saat kadar tutulmalıdır.
  2. Bu tampon atıldıktan sonra, gerekmiyorsa tekrar tampon konulmamalı, oluşan pıhtının bozulmamasına özen gösterilmelidir. Tampon poşete koyularak çöpe atılmalıdır.
  3. Ağız suyu ile çalkalanmamalıdır.
  4. Çekim sonrası 2 saat kadar bir şey yenmemeli, bu süre dolduktan sonra da mutlaka ılık şeyler tercih edilmeli ve çok sıcak ya da soğuk yiyeceklerden uzak durulmalıdır.
  5. 24 saat sigara içilmemelidir. Sigara pıhtının bozulmasına ve yara yerinin iltihaplanmasına neden olabilir.
  6. 24 saat alkol alınmamalıdır.
  7. Hiçbir şekilde çekim yerine dokunulmamalı, yara bölgesi emilip tükürülmemelidir.
  8. Yaralı bölge 24 saat kullanılmamalıdır.
  9. Çekim yeri mutlaka temiz tutulmalıdır. Yara içerisine yemek artığı dolması önlenmelidir.
  10. Çekimden 24 saat sonra, yumuşak bir diş fırçasıyla bölge yavaşça fırçalanmalıdır. Bu sırada ılık tuzlu su gargarasından da faydalanılabilir.
  11. Kanamanın hafif bir sızıntı halinde saat sürmesi normal kabul edilmektedir. Ancak aşırı bir kanama varsa ya da bu süre aşılmışsa mutlaka diş hekimine başvurulması gerekir.
  12. Aynı şekilde, uzun süre ağrı ve şişlik durumlarında da hekime haber verilmelidir.

İMPLANT CERRAHİSİ ÖNCESİ YAPILMASI GEREKENLER

  1. Eğer hekiminiz uygun görür ise 3 gün önceden 12 saat ara ile antibiyotik düzenli kullanılmalı ve randevu saatinde 1 saat önce ağrı kesici alınmalıdır.
  2. Hasta operasyon öncesi diş hekimine tok karnına gelmelidir.
  3. Sigara kullanan hastaların implant tedavisine başlamadan 3 gün önce sigarayı bırakması ve tedavi tamamlandıktan sonra 7 gün süre ile sigara içmemesi tavsiye edilir.
  4. Herhangi bir kronik rahatsızlığı ya da herhangi bir ilaca alerjisi bulunan(tansiyon, şeker, kalp hastalığı vs.) hastalarda tedavi öncesi diş hekimini bilgilendirmesi gerekir.
  5. Operasyon öncesi ağız hijyeni sağlanacağından bayan hastaların, ağız çevrelerinde herhangi bir kozmetik ürün kullanılmaması gerekir.

İMPLANT CERRAHİSİ SONRASI YAPILMASI GEREKENLER

  1. İlk 24 saat içinde ağzınız çalkalamayınız.
  2. 24 saat süre ile ameliyat bölgesine buz uygulaması yapınız. Buzu uygulama süreniz her seferde en çok 20 dakika olsun.
  3. Eğer burun kanaması olursa korkmayınız. Doktorunuza bilgi veriniz.
  4. İlk gün süresince yumuşak gıda tüketiniz. İyileşmeyi yavaşlattığı için ilk hafta sigara ve içki tüketmeyiniz.
  5. 2 saat sonra ılık bir şeyler yenilip, içilebilir. İmplant bölgesinin çiğnemede kullanılmamasına dikkat ediniz.
  6. İlk 2 gece normalden yüksek yastıkla yatınız.
  7. Her yemekten sonra ağzınızı serum fizyolajik ile çalkalayabilirsiniz.
  8. İlaçlarınızı almayı unutmayınız.
  9. Tüm ağzınızı 1 hafta süre ile macunsuz fırçalayınız. Macunlu fırçalamaya geçmek için doktorunuzdan bilgi alınız.
  10. İlk 3 gün içerisinde ödem artarak devam eder, sonra kaybolmaya başlar. Nadiren de olsa ciltte morarmalar görülebilir, ilk 15 gün içerisinde geçecektir.

SİNÜS LİFTİNG İŞLEMİ SONRASINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

  1. Diğer ağız içinde yaptığımız operasyonlara kıyasla sinüs operasyonu havalandırma boşluğunu ilgilendiren bir operasyondur. Bu boşluğa kemik tozları ve implant koyduğumuz için bu havalandırma boşluğunda oluşabilecek basınçları engellememiz gerekmektedir.
  2. Operasyondan sonra buz uygulamaya başlanmalı, ilgili bölgeye 5 dakika aralıklarla buz kompresi yapılmalıdır. Gece yatana kadar uygulamaya devam edilmelidir.
  3. Operasyona takiben ilk 2 gün tükürme işlemi yapılmamalıdır.
  4. Basınçlı biçimde ağız çalkalanmamalıdır.
  5. Hınkırma ve burun temizleme hareketleri yapılmamalı, hapşururken ağız açık tutulmalıdır.
  6. Ağır kaldırma, başı öne eğme hareketlerinden kaçınılmalıdır.
  7. Ameliyat sonrası ilk 2 gün sıcak yiyecek ve içecek önerilmez. Sert gıdaları o bölge ile çiğnememeye özen gösteriniz.
  8. İlk 2 gün çay, kahve, alkol, asitli ve baharatlı gıdalar önerilmez.
  9. Sigara kullanılmamalıdır.
  10. İlk gün duş alınması sakıncalıdır.
  11. Operasyon sonrası ilk 1 hafta spor yapmak, dalış yapmak, deniz veya havuza girmek önerilmemektedir.
  12. O bölgeye travma gelmemesine dikkat edilmeli, o yöne doğru yatılmamalıdır.
  13. Operasyon sonrası ilk gün burundan sızıntı şeklinde kan gelebilir.

ALL ON FOUR SİSTEMİ SONRASI GEÇİCİ PROTEZLER

  1. Operasyon sonrasında ilk saat içerisinde hasta ağzına takılır.
  2. Dokular ödemli olduğunda iyileşme sonrasında protezler altında boşluklar oluşabilir, normaldir, hijyenini iyi sağlamak gerekir.
  3. İlk 8 hafta implantlar için çok önemlidir. Protezlerle sert gıda ısırılmamalıdır, sadece balık ve makarna sertliğinde gıdalar tüketilmelidir.
  4. Yapılan geçici protezler sadece bekleme süresinde estetik ve fonksiyonu sağlamak içindir. Kalıcı protezler için referans değildir.
  5. Geçici protezleri dikkatli kullanmak, kırılmamasına özen göstermek gerekir. Kırığa sebep olan travma aynı zamanda implant kaybına da neden olabilir.
  6. Protezlerde gevşeme, sallanma hissi olursa vakit kaybetmeden hekime kontrole gelinmelidir.

KANAL TEDAVİSİ SONRASI BİLMENİZ GEREKENLER

  1. Kanal tedavisi sonrası ilk gün hafif sızı, baskı ağrısı, bir miktar gece ağrısı, dişte yükselme hissi beklediğimiz durumlardır. Ağrı kesici kullanmanız gerekebilir. ( Apranax fort, majezik, arveles)
  2. Ağrı kesiciye rağmen geçmeyen, gece devam eden, zonklama, nabız atışı gibi ağrılarda mutlaka ertesi gün iletişime geçelim.
  3. Bir sonraki Randevunuza kadar geçici dolgunuz varsa, ağrınız olmasa bile o tarafı kullanmamanızı öneriyoruz. (Geçici dolguyu korumak için) Geçiciniz düşer veya dökülürse mutlaka bizimle iletişime geçiniz.
  4. Kanal tedavisi sonrası ağrı artışı, ateş, yüzde şişlik gibi akut alevlenme dediğimiz durumla karşılaşışabilir. İlk 24 saatte beklediğimiz ve nadiren de olsa karşılaştığımız bir durumdur. Böyle bir durumda bizimle iletişime geçiniz.

 İşlem sonrası ertesi gün personelimiz sizinle iletişime geçerek durumunuz ile ilgili bilgi alacaktır.

Diş Çekimi

Diş hekimliği uygulamaları söz konusu olduğunda diş çekimi genellikle hastaların en çok korktuğu prosedürlerin başında gelir. Eksodonti olarak da adlandırılan diş çekimi, bir dişin çene kemiğindeki yuvasından çıkarılmasını içerir.

Doğal dişler ısırmayı, çiğnemeyi sağlarken aynı zamanda ağız ve çene kemiğinin yapısının korunmasını da sağlarlar. Bu nedenle diş hekiminin ilk önceliği doğal dişleri restore etmeye, kurtarmaya ve onarmaya yardımcı olmaktır. Ancak bazen diş çekimi, genel ağız ve diş sağlığının korunması için kaçınılmaz hale gelebilir.

Diş çekimi; enfekte, hasarlı ya da farklı bir şekilde sorunlu bir dişin ağızdan tamamen çıkarılmasını içeren bir diş prosedürüdür. Genellikle dişte enfeksiyon, çürüme, diş eti hastalığı, travma sonrası hasar oluşumu gibi nedenler sonucunda diş çekimine ihtiyaç duyulabilir. [1]

Diş Hangi Nedenlerle Çekilir?

Diş çekimi, diş hekimleri için genellikle son çaredir. Bir dişin dolgu ya da kanal tedavisiyle kurtarılmasının mümkün olmadığı durumlarda diş çekimi yapılır. Diğer bir deyişle diş çekimi diğer tüm olasılıklar tükendikten sonra başvurulan bir tedavi yöntemidir.

Diş çekiminin en önemli nedeni, derin ve şiddetli diş çürüğünün varlığıdır. Derin çürükler dişe zarar vererek pulpayı enfekte eder. Bu durumda kanal tedavisi gündeme gelebilse de ciddi enfeksiyon bulunması halinde diş çekimi yapılır.

Kemoterapi ya da organ nakli gibi durumlara bağlı olarak bağışıklık sisteminin zayıf olduğu durumlarda belirli bir dişte enfeksiyon riski bir diş çekimi için yeterli bir neden olarak kabul edilebilir.

Diş eti hastalıkları dişlerin çevresinde derin ceplere ve diş eti çekilmelerine neden olabilir. Dişte, onu tutacak yeterli diş dokusu olmadığı durumlarda diş çekim gündeme gelebilir.

Aşırı kalabalık dişler ağız sağlığını ve gülümsemeyi olumsuz yönde etkileyebilir. Aşırı kalabalık diş vakaları için genellikle ortodontik tedavi uygulanırken bazı durumlarda ağzın ortodontik tedaviye hazırlanması için diş çekimine ihtiyaç duyulabilir. Aynı şekilde ağızda yer olmadığından dişin, diş etini delip çıkamadığı durumlarda da diş çekimi önerilebilir.

Dişiler kemik benzeri ve oldukça sert bir dokudan meydana gelir. Ancak bu kırılmalarına engel değildir. Çiğnemek için kullanılan azı dişleri kırılmaya daha yatkındır. Diş eti çizgisinin altında bir azı dişinin kırılması halinde sorunun çözülmesi için diş çekimi yapılabilir. [2]

Diş Çektirmenin Amacı Nedir?

Ciddi hasar veya çürüme dahil olmak üzere birçok farklı nedenle diş çekimi gerekli olabilir. En yaygın diş prosedürlerinden biri olan diş çekimi, bakterileri ortadan kaldırabilir ve genel ağız sağlığını iyileştirebilir. [3] Bu esnada diş çürüklerinin neden olduğu kötü ağız hijyeni nedeniyle meydana gelen kronik ağız kokusu da diş çekiminin ardından geçebilir.

Diş Çekimine Nasıl Hazırlanılır?

Diş çekimi prosedürüne başlanmadan önce dişin röntgeni çekilir. Hastanın kullandığı ilaçlar, vitaminler veya varsa takviyeler hakkında bilgi alınır. Bu aşamada hasta, yakın bir zamanda farklı bir tıbbi duruma bağlı olarak “Bifosfonat” isimli intravenöz bir ilaçla tedavi görecekse mutlaka diş hekimini bilgilendirmelidir. Bu durumda, çenenin osteonekroz denilen kemik ölümü riski taşımaması için diş çekimi ilaç tedavisinden önce gerçekleştirilmelidir.

Buna ek olarak diş çekimi yapılacak hastada; doğuştan kalp kusuru, karaciğer hastalığı, böbrek hastalığı, diyabet, hipertansiyon ve farklı sağlık sorunları olup olmadığının öğrenilmesi için detaylı bir tıbbi geçmiş alınmalıdır.

Diş çekimi öncesi hastadaki tüm kronik hastalıklarının tedavi edilmiş ya da stabil hale getirilmiş olması gerekir. Diş çekiminin uzun sürmesi beklendiği, hastanın bağışıklık sisteminin zayıf olması, enfeksiyonunun bulunması ya da belirli bir tıbbi durumunun olması halinde diş çekimi öncesinde antibiyotik reçete edilmesi söz konusu olabilir.

Diş çekimi prosedürünün gerçekleştirileceği gün tedavinin kalitesini ve konforunu artırmak için dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır:

  • Intravenöz anestezi alınacaksa kısa kollu bir üst ya da bol giysiler giyilmemelidir. Randevuya 6 ila 8 saat kala yemek ve içmek bırakılmalıdır.
  • Sigara içilmemelidir.
  • Soğuk algınlığı gelişmesi halinde randevunun ertelenmesi söz konusu olabileceğinden diş hekimi bilgilendirilmelidir.
  • Diş çekiminden önceki gece mide bulantısı ya da kusma yaşandıysa diş hekimiyle paylaşılmalıdır. Bu durumda farklı bir anestezi uygulanması ya da sürecin yeniden planlanması gerekliliği oluşabilir.
  • Genel anestezi altında prosedür gerçekleştirilecekse hastanın yanında mutlaka kendisine eve kadar eşlik edecek bir yakını bulunmalıdır. [4]

Diş Nasıl Çekilir? Diş Çekimi Aşamaları Nelerdir?

Diş çekimi basit diş çekimi ve cerrahi diş çekimi olarak sınıflandırılabilir. Basit diş çekiminde, çekilecek olan dişin çevresindeki bölgeyi uyuşturan bir lokal anestezi uygulanır. Bu sayede işlem sırasında yalnızca baskı hissedilir. Acı ya da ağrı hissedilmesi söz konusu olmaz. Daha sonra diş gevşetilir ve davye kullanılarak çıkarılır. [5]

Cerrahi diş çekimi genellikle dişin ağızda sürmediği ya da diş eti çizgisinden kırıldığı durumlarda uygulanır. İlk olarak işlem sırasında acı ve ağrı hissinin giderilmesi amacıyla lokal anestezi yapılır. Diş özel aletler kullanılarak gevşetilir ve yuvasından çıkarılır.

Bazı durumlarda gömülü yirmilik dişin ya da kırılmış dişin çıkarılması için diş etinde küçük bir kesi yapılması gerekebilir. Diş çıkarıldıktan sonra yuva temizlenir ve dezenfekte edilir. Bazı durumlarda diş hekimi tarafından çenedeki kemik kaybını önlemeye yardımcı olacak kemik grefti yerleştirilebilir. Son olarak kesi dikişlerle kapatılarak prosedür tamamlanır. [6]

Diş Çekimi Sırasında Diş Kırılır mı? Çekim Sırasında Diş Neden Kırılır?

Diş çekimi sırasında yaşanabilecek komplikasyonlardan biri çekim işleminin uygulandığı dişin kırılmasıdır. Diş çekimi yapılacak dişte eğer ileri derece çürük ya da kemik kaybı bulunuyorsa çekim sırasında kırılma olasılığı vardır.

Önemli olan dişin kırılmasıyla birlikte kırılan parçanın da çıkarılmasıdır. Kırığın pozisyonuna göre belirli aletler kullanılarak, gerekli durumlarda parça kesilerek ya da kemik yuvasının içerisinden kaldırılarak çıkarılabilir.

Diş çekiminin ardından kırılan parça içeride kaldıysa kalan parça röntgenle tespit edilir ve hastaya yeniden anestezi uygulanarak çıkarılması gerekir. Aksi takdirde zaman içerisinde kalan parçanın çevresinde kistik bir yapı oluşmasına bağlı olarak bölgede ağrı ya da çenesel sorunlar oluşabilir.

Diş Çekimi Sonrası Nelere Dikkat Edilmelidir?

Diş çekiminden sonra istirahat etmeye özen gösterilmeli ve olası bir kanamayı önlemek için baş dik tutulmalıdır.

Anestezinin etkisi geçene kadar sıcak yiyecekler ve içecekler tüketilmemelidir. Bu oldukça önemlidir. Çünkü anestezinin etkisiyle ağrı doğru şekilde hissedilemeyeceğinden ağzın yakılması söz konusu olabilir. Ayrıca yine fark edilmeden yanağın çiğnenmemesi konusunda da dikkatli olunmalıdır.

İlk gece yatarken baş ekstra bir yastıkla desteklenerek mümkün olduğunca yüksekte tutulmalıdır.

İlk 24 saat boyunca dişin çıkarıldığı yuvanın iyileşmesini engelleyecek hareketlerden kaçınılmalıdır. Bu sürede ağız çalkalanmamalı, ağzın o tarafıyla yemek yiyerek ya da dili dişin çıkarıldığı bölgeye götürerek kan pıhtısına zarar verilmemelidir. Bu durumda dişin çıkarıldığı yuvada enfeksiyon oluşması ve iyileşme sürecinin olumsuz etkilenmesi söz konusu olabilir.

Kanamayı teşvik edebileceği ve iyileşmeyi geciktirebileceği için en az 24 saat alkol kullanılmamalıdır. Aynı şekilde mümkün olduğunca sigara içilmemelidir. Diş çekildikten sonra sigara kullanımı enfeksiyon riskini artırabilir ve ek olarak iyileşme sürecine zarar verebilir. Kanamayı artırabilecek aspirin ve benzeri kan sulandırıcı ilaçlardan uzak durulmalıdır. [7]

Diş Çekimi Sonrası Nasıl Beslenilmelidir?

Diş çekimini izleyen en az 24 saat yumuşak yiyecekler ve sıvılar tüketilmelidir. Aynı zamanda bunların sıcak olmaması gerektiği de unutulmamalıdır. Birkaç gün çiğnemesi kolay yiyecekler tercih edilmelidir. Başlangıçta yoğurt, jöle, puding ve dondurma gibi soğuk yiyecekler tercih edilebilir. Elma püresi, çorba, yumurta da beslenme programına dahil edilebilir.

Sık Sorulan Sorular

Diş çekimi normal şartlar altında ağrılı bir süreçtir. Ancak diş hekimi tarafından, diş çekimi sırasında ağrı hissedilmemesi için öncesinde lokal anestezi yapılır. Bu sayede diş çekimi sırasında hasta yalnızca baskı hisseder. Acı ya da ağrı hissetmesi söz konusu olmaz. Diş çekimi sonrasında belirli bir düzeyde ağrı hissedilmesi olağandır, reçete edilen basit ağrı kesicilerin kullanılmasıyla diş çekimi sonrası oluşması muhtemel ağrının kontrolü sağlanabilir.

Dişlerin sağlıklı olması hem estetik nedenlerle hem de çiğneme fonksiyonunun uygun şekilde sürdürülmesi için gereklidir. Süt dişlerinin yerine gelen kalıcı dişler ömür boyu varlığını sürdürse de diş çekimine ihtiyaç duyulan bazı durumlar vardır.

  • Çürüme ya da travma nedeniyle ciddi hasa gören ve onarıcı prosedürlerle eski haline getirilemeyecek dişlerin çekilmesi gerekir. Aksi takdirde ciddi düzeyde ağrıya neden olabilirler.
  • Dişlerin ağza tam oturmadığı ve fazla olduğu durumlarda, dişlerin düzgün hizalanmasını sağlamak için dişler çekilebilir.
  • Gömülü ve normal büyüme gösterilmeyen yirmilik dişlerin çekilmesi gerekebilir.
  • Dişteki hasar ya da çürükler, dişlerin merkezinde bulunan ve sinirlerle kan damarlarına bağlı olan pulpaya kadar uzanabilir. Bakteriler pulpaya girince enfeksiyon oluşabilir. Bu durumda kanal tedavisi enfeksiyonun yayılması için etkili bir çözüm olmazsa dişin çekilmesi gerekliliği oluşabilir.
  • Bağışıklık sistemi kanser ya da organ nakli gibi nedenlerle zayıflayan hastalarda enfeksiyon riskinin önlenmesi için bazı dişlerin çekilmesine gerek duyulabilir.
  • Şiddetli diş eti sorunları, dişleri çevreleyen ve destekleyen diş etlerinde, dokularda ve kemiklerde enfeksiyona neden olabilir. Enfeksiyonun kötüleşmesini önlemek için diş çekimi önerilebilir. [8]

Diş çekiminden sonra 1 ila 3 gün arası değişen sürelerle ağrı olabilir. Hassasiyetin fazla olması durumunda bir haftaya kadar ağrı hissedilmesi mümkündür. Bu durumda diş hekiminin reçete ettiği ağrı kesicilerin kullanılması etkili olabilir.

Diş çekimi yapıldığı zaman çevredeki kemik ve diş etinde travma meydana gelir. Vücut hasar veya travma tespit ettiğinde tepki veren özel ağrı reseptörlerine sahiptir. Diş hekimi gereksiz travmaya neden olmaktan kaçınmaya dikkat etse de vücut bunu bir yaralanma olarak algılar.

Diş çekiminden sonra ağrı tipik olarak oral anestezinin etkisi geçtikten sonra fark edilir hale gelir. İlerleyen birkaç saat içinde kötüleşme eğilimindedir. İlk 24 saat içinde bir noktada zirveye ulaştıktan sonra, yavaş yavaş iyileştiği fark edilebilir.

Çekimden sonraki ilk 24 saat içinde zonklayan ağrı, muhtemelen vücudun iyileştiğinin bir işaretidir. Ağrı, alınan reçetesiz veya reçeteli ilaçlara iyi yanıt vermelidir.

Diş çekiminden sonra hissedilen ağrının giderilmesi için doktorun reçete ettiği ağrı kesiciler kullanılmalıdır. Aspirin ve kan sulandırıcı etkiye sahip ilaçların kullanımından kaçınılmalıdır.

Diş çekiminden sonra en az 24 saat alkol ve sıcak yiyecek-içecekler tüketilmemelidir. Diş çekiminden sonraki 1 hafta boyunca cips, fındık, patlamış mısır gibi sert, gevrek ve çok çiğnenmesi gereken besinler tüketilmemelidir. Ayrıca sert et parçalarını çiğnemek zor olabileceğinden beslenmede yer verilmemelidir.

Diş çekiminden sonra özellikle ilk 3 gün sigara içilmesi önerilmez. Diş çekiminden sonra sigara içilmesi iyileşme sürecini geciktirebilir, iltihaplanmaya neden olabilir. Diş çekiminin yapıldığı yerdeki kan pıhtıları iyileşme açısından önemlidir. Sigara, oluşan kan pıhtılarını dışarı atarak iyileşme sürecinin gecikmesine neden olabilir.

Diş çekiminden sonra en az 72 saat alkol tüketilmemelidir. Dişin çıkarıldığı bölgenin tamamen iyileşmesi ve kan pıhtısının tamamen oluşması için 7 ila 10 gün süreyle alkol tüketilmemesi önerilir.

Diş çekiminden sonraki iyileşme sürecinde çekim bölgesindeki yaralardan ve diş çekimiyle birlikte oluşan boşluktan dolayı ağızda koku olabilir. Koku boşluğun kapanması ve yaraların iyileşmesiyle birlikte ortadan kalkar.

Enfeksiyondan kurtulmanın en iyi yolunun dişin çekilmesi olduğu durumlarda apseli diş çekilebilir. Dişin sinirlerinde, köklerinde ya da bölgeyi çevreleyen diş etinde oluşan enfeksiyonun tedavisinde hangi yöntemin kullanılacağı enfeksiyonun bulunduğu alana ve ne kadar ilerlediğine bağlı olarak değişebilir.

Enfeksiyon durumunda ağızdaki bakterilerin pulpaya ulaşarak sinir hasarına neden olması riski vardır. Bu tür durumlarda söz konusu hasarın önlenmesi için diş çekimi yapılmalıdır. Eğer hasar aşırı değilse kanal tedavisi de çözüm olabilir. Bu prosedürde enfeksiyon boşaltıldıktan sonra bakterilerin tekrar enfeksiyona yol açmasının önlenmesi için alan kapatılır.

Tek seferde çekilebilecek standart bir diş sayısından bahsetmek mümkün değildir. Bu hastanın ihtiyaçlarına, genel sağlık durumuna, ağız sağlığına, çekilmesi gereken dişlerin durumuna, konumuna ve benzer faktörlere göre belirlenebilir.

Diş çekildiğinde, dişin olduğu yerde enfeksiyonu önlemek için pıhtılaşması gereken bir delik kalır. Pıhtı, potansiyel enfeksiyonlara neden olabilecek herhangi bir dış unsura karşı bir bariyer görevi görür. Herhangi bir nedenle pıhtı oluşamıyorsa, bölge enfeksiyon kapmaya eğilimli hale gelir. Dişin çıkarıldığı boşluğa bakterilerin girmesine bağlı olarak enfeksiyon gelişebilir ve iltihap oluşabilir.

Bir diş çekildiğinde, bölgenin 48 saate kadar şiş kalması ve biraz kanama olması normaldir. Olası bir kanama genellikle işlemin yapılmasından sonraki sekiz saat içinde durur. Diş çekiminden sonra enfeksiyon kapıldığının işaretleri şu şekilde sıralanabilir:

  • Ağrının diş çekiminden sonra kötüleşmesi,
  • Kanamanın 24 saatten fazla sürmesi,
  • Ağızda kötü bir koku meydana gelmesi,
  • Diş çekimi yapılan alanın içinde ya da çevresinde akıntı görülmesi,
  • Diş etlerindeki şişliğin azalmaması.

Alveol dişleri taşıyan kemik bölümüne verilen isimdir. Bu kemiğin iltihaplanmasına ise Alveolit denilir. Alveolit aynı zamanda kuru soket olarak da bilinir.

Diş çekimi yapıldıktan sonra diş köklerinin oturduğu yatak olan yuva açığa çıkar ve üzerinde bir kan pıhtısı oluşur. Kan pıhtısının oluşması iyileşmenin ilk aşamasıdır.

Diş boşluğundaki sinir uçlarını koruyan kan pıhtısı bazen çeşitli nedenlerle oluşmayabilir ya da iyileşme evresinde yemek artıkları veya sigarayla kontaminasyon nedeniyle kaybolabilir. Bu durumda kuru soket ya da alveolit denilen durum ortaya çıkabilir.

Alveolit tedavisindeki güncel yaklaşımlardan biri PRF uygulanmasıdır. Bu yöntemde hastanın kendi kanından elde edilen beyaz kan hücrelerinden oluşturulan bir fibrin tabakası çekim boşluğuna koyulur. Bu sayede iltihaplanan alveol kemiğinin hızlı bir şekilde toparlanması mümkün olur.

Alveolitin ana semptomu, alveolden tüm bitişik bölgelere yayılan yoğun ağrıdır. Alveolitin diğer bir özelliği, semptomların genellikle diş çekildikten 2 ila 3 gün sonra ortaya çıkmasıdır. Genellikle geceleri kötüleşen ağrı, ağrı kesicilere dirençlidir. Alveolit belirtileri arasında ağız kokusu da bulunur. Boyundaki lenf düğümlerinin şişmesi ve ciltte aşırı hassasiyet oluşması da dikkate alınması gereken diğer belirtilerdendir.

Diş çekiminden sonra belirli bir süre ağrı, kanama ve rahatsızlık hissi olması normaldir. Ancak belirtilen durumlarda vakit geçirmeksizin diş hekimi ile iletişime geçilmesi gerekir:

  • Diş çekiminden sonra aşırı rahatsızlık hissinin 4 ila 6 saatten fazla sürmesi,
  • Başlangıçta daha iyi hissetmeye başlandıktan sonra ortaya rahatsızlık hissinin çıkması,
  • Ağrının, ağrı kesicilerle kontrol altına alınamaması,
  • Ateş ya da titreme,
  • Çekim bölgesinde ya da yakınında şişme, kızarıklık ve/veya akıntı,
  • Ağız kokusu,
  • Ağızda ekşi ya da acı bir tat oluşması,
  • Sıcak hassasiyeti,
  • Diş etlerinde, çenede ya da boyunda hassasiyet görülmesi.

Çürük diş çekimi lokal anestezi altında gerçekleştirildiği için işlem sırasında hasta acı ya da ağrı hissetmez. Anestezinin etkisi geçtikten sonra hissedilen rahatsızlık basit ağrı kesicilerle kontrol altına alınabilecek düzeyde olur.

Diş çekimi, çekilecek olan dişin konumuna ve bazı diğer özelliklerine göre farklı zorluk düzeylerinde olabilecek bir prosedürdür. Ancak günümüz teknolojisinde ve diş hekimliği uygulamalarında gelinen nokta en zorlu diş çekimlerinin dahi diş hekiminin deneyiminin de katkısıyla sorunsuz bir şekilde gerçekleştirilmesine imkân vermektedir.

Diş çekimi yapıldıktan 24 saat sonra rutin ağız bakımı uygulamalarına devam edilmesi normal şartlar altında mümkündür. Ancak dişler, çekim bölgesine özel bir hassasiyet gösterilerek nazikçe fırçalanmalıdır. Diş macunu ya da su zorla tükürülmemelidir.

Yalnızca sıvı beslenme uygulanıyorsa diş çekimini izleyen ilk birkaç gün diş ipi kullanılmayabilir. Etki alanının yakınlarında agresif bir şekilde diş ipi kullanmak gereksiz iltihaplanmaya neden olabilir.

Diş çekiminden sonraki iyileşmenin kaç gün süreceği çekilen dişin yerine, boyutuna, hastanın diş sağlığına ve diş hekiminin talimatlarına ne kadar uyduğuna bağlı olarak değişebilir. Basit diş çekimlerinde iyileşme süresi genellikle daha kısadır.

Hasta genellikle 48 ila 72 saat içinde daha iyi hissetmesine karşın yumuşak dokunun iyileşmesi için ortalama 3 ila 4 haftaya ihtiyaç duyar. Cerrahi diş çekimlerinde iyileşme süresi biraz daha uzundur. İlk 1 hafta rahatsızlık hissi normaldir. Bu sürede hastadan fiziksel aktivitelerini sınırlaması istenebilir.

Diş çekiminden önce kronik hastalık, düzenli kullanılan ilaç ve hamilelik gibi durumlar varsa diş hekimi bilgilendirilmelidir. Diş çekiminden önce dişler fırçalanıp antiseptik gargara ile ağız çalkalanarak diş çekiminden sonra iltihaplanma gelişmesi riski minimize edilebilir.

20’lik dişler kullanılabilir olduğu, gömülü olmadığı ve enfeksiyona yol açmadığı sürece çekilmesi zorunlu değildir.

Diş çekimi fiyatları çekilecek dişin yapısı, uygulanacak anestezi şekli, diş çekiminin yapılacağı kliniğin fiyat politikası ve diş hekiminin uzmanlığı gibi etkenlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Kaynaklar

Diş Dolguları

tedavi_sonrasi

Diş Tedavileri Sonrası Dikkat Etmeniz Gereken Noktalar

Beyazlatma Sonrası Dikkat Etmeniz Gereken Noktalar 

Artık gülüşünüz çok daha beyaz.
Bu beyaz görüntüyü koruyabilmemiz için dikkat etmeniz gereken birkaç nokta var.
Hepimizin dişinde dişleri koruyup örten protein pellicule denilen bir tabaka vardır. Bu tabaka artıklar içerir ve beyazlatma işleminde ortadan kaldırılmaktadır. Protein bariyerinin tekrar oluşması genellikle 24 saat sürer. Bu süreç içerisinde bazı renklenme yapan ürünlerden uzak durmanızı istiyoruz.
Aşağıda yasak ve serbest olan yiyecek içecek listesini göreceksiniz. Genel prensip ilk 24 saat beyaz kumaş üzerine leke bırakabilecek tüm yiyecek içeceklerden uzak durmanızdır.

Serbest Olanlar

İçecekler: süt, su, sade soda
Meyveler: muz, kabuksuz elma
Beyaz ekmek yada yufka
Sade yoğurt, beyaz peynir, haşlanmış patates
Pirinç, sade makarna
Kremalı pasta
Tavuk yada hindi göğüs (derisiz)

Yasak Olanlar

Kırmızı şarap, kola, çay, kahve
Renkli tüm meyveler
Ketçap ve hardal
Kırmızı sosların tümü
Soya sosu et sosları
Kırmızı et (hamburger dahil)
Sigara, puro tütünün tüm türevleri
Ruj sürmek
İlk 24 saat diş ve dişetlerinizde ağrı ve hassasiyet olması çok doğaldır. Bunu önlemek için kuvvetli bir ağrı kesici kullanmanızı tavsiye ederiz. Majezik veya apranax fort on iki saatte bir alınabilir.

Beyazlatma sonrası dişleriniz eski rengine geri dönmeyecektir. Ancak zamanla bir miktar sararma olması doğaldır. Bunu engellemek için beyazlatıcı özellikli diş macunları kullanmanızı ve periodik kontrollerinizi aksatmamanızı tavsiye ediyoruz.

Beyazlatma sonrası 6 aylık periodik kontrolleriniz çok önemlidir. Renklenmede geri dönüşüm varsa evde uygulayacağınız pekiştirme tedavileri önerilecektir.

Kanal Tedavisi Sonrası Dikkat Etmeniz Gerekenler

Anestezi etkisini kaybedene kadar uyuşmuş dili ve dudağı ısırmamaya dikkat edin. Tedavi sonrası 2 saat hiçbirşey yiyip içmeyin.
Geçici dolgu yapıldıysa o tarafta sert gıdalar çiğnemekten kaçının.
Kullanılan ilaçlar ve işlemler yüzünden tedavi sonrası ve ertesi gün hafif ağrı olması normaldir.
Ağrı kesici kullanabilirsiniz. İlk ağrı kesiciyi işlem bittikten saat sonra almanız uygundur. İlaç reçete edildiyse mutlaka düzenli bir şekilde kullanmalısınız. Özellikle antibiotik titizlikle alınmalıdır. Ağrı 2. günden sonra şiddetle devam ediyor veya tedaviden sonra ağrıda azalma olmuyorsa doktorunuzu bilgilendirmeniz gerekir.
Kanal tedavisi kemiğin iyileşmesidir. Bu iyileşme süreci kişiden kişiye ve dişten dişe değişmektedir. İyileşmenin hızında enfeksiyonun büyüklüğü belirleyicidir.
Kanal tedavisinde % başarı dişin tedaviye verdiği cevapla mümkündür. Bazı durumlarda tedaviye cevap alınmazsa diş çekimi gerekebilir.
Tedavi sonrası yerleştirilen geçici dolgu tamamen düşerse mutlaka kontrole gelmelisiniz.
Tedavi sonrası dişte madde kaybı çoksa doktorunuz dişin ömrünü uzatmak için kaplama yaptırmanızı tavsiye edecektir. Vakit kaybetmeden kaplamayı yaptırmalısınız.

Kanal tedaviniz hakkında bilmeniz gereken unsurlar şunlardır :

Renklenme – Kanal tedavisi görmüş dişin bir miktar renk değiştirmesi normaldir. Eğer diş estetik açıdan önemli bir yerde ise beyazlatma işlemi gerekebilir. Hekiminize beyazlatma tedavisi hakkında danışabilirsiniz.
Kırılganlık – Kanal tedavisi görmüş diş, canlılığını kaybetiği için doğal dişlere göre daha kırılgan olur. Bu sebeple gerekli durumlarda diş mutlaka kaplanmalıdır.
Bazen kanal tedavisinde başarısızlık görülebilir ve ağrı devam edebilir. Bunun sebebi ekstra kanallar, kırık kökler, ve çok eğri kökler olabilir.
Ekstra kanallar dişin ana kanallarından dal almış yana doğru uzanan kanallardır bu kanalların temizlenmesi ve doldurulabilmesi imkansızdır.
Eğri kanallar ise kanal eğelerinin mekanik temizliğini zorlaştırırlar çoğu zaman eğeler bu eğri uçlara erişemez ve tam temizlik sağlanamaz.
Bazen de mükemmel yapılmış bir kanal tedavisi aylar, seneler sonra bilinmeyen sebeplerle ağrı yapabilir veya enfekte olabilirler. Sebep ne olursa olsun başarısız kanal tedavisi yenilenmelidir.
Yenileme işlemi aynı aşamaları içerir. Mevcut dolgu sökülür kanallar temizlenir ve tekrar doldurulurlar. Genellikle yeniden yapılan kanal tedavisi daha zor bir işlemdir.
Doktorunuzun detaylı muayenesi sonucunda dişin kurtarılabilme ihtimali değerlendirilir tedavi buna göre planlanır. Bazen de dişin çekimİ tek alternatiftir.
Çekimin dezavantajı, çekilen dişin kaybı telafi edilmezse daha ciddi sıkıntılara yol açacaktır. Örneğin eklemde ağrılar, periodontal rahatsızlıklar gibi.

Sabit protez yapımı (Kaplama) Sonrası Dikkat Etmeniz Gerekenler

Diş / dişleriniz porselen kaplamalar için küçültülüp, şekillendirildi. Aldığımız ölçü laboratuarda bir çok aşamadan geçip daimi proteziniz hazırlanacak. Bu genellikle 10 gün kadar sürecektir. Bu bekleme süresince ufaltılan dişlerinizde çok fazla bir hassasiyet olmaması ve dişlerinizin ağzınızda yer değiştirmemeleri için geçici kaplamalar yapıyor ve ufaltılan dişlerinize geçici bir yapıştırıcı ile bunları yapıştırıyoruz.
Geçicileri yaptığımız malzeme plastiğe benzeyen bir materyal. Bu sebeple ne kendi dişinize ne de yapılmakta olan porselene benziyor. Geçicilerle dişinizde birkaç gün soğuk ve sıcakta ağrı olması çok doğaldır. Dişin ufalan kısımlarının iyileşmesi zaman alır. Dişetlerinizde de bir kaç gün ağrı, kanama hissetmeniz normaldir. Ağrılarınız şiddetleniyorsa ve aşırılaşıyorsa lütfen bizi arayıp durumunuzdan haberdar edin. Geçicilerin bölgesinde ısırmanızda farklılık olabilir. Çünkü ısırışınız değişmiştir. Beynin buna alışması zamanla olur ilk günlerde diliniz de geçici kaplamanızı yadırgayacaktır. Eğer ısırdığınızda yükseklik, diğer dişlerin temas etmediğini hissediyor veya çiğnemede aşırı ağrınız oluyorsa muhtemelen geçici kaplamanızda yükseklik vardır ve mutlaka sizi görüp düzeltme yapmamız gerekir. Böyle bir durumda bizi hemen arayın.

Geçicilerle geçirdiğiniz süreçte dikkat etmeniz gereken bazı noktalar ;

Geçicinizi yerinden çıkarabilecek yada kırabilecek sert ve yapışkan yiyeceklerden uzak durun. Eğer geçici kaplamanız düşerse diş macunu yardımıyla yapıştırıp acilen bizi arayın. Gerekirse geçicinizi yenileyecek yada tekrar yapıştıracağız. Mümkün olduğunca geçiciyi ağızdan çıkarmadan saklayın. Kaplamasız dişinizde hassasiyet hissetmenizin yanında dişlerde pozisyon değişmeleri de gerçekleşebilir.
Dişlerinizi çok kibarca fırçalayın ve geçici diş bölgesinde diş ipi kullanmayın. Merak etmeyin daimi kaplamanız yapıştırıldıktan sonra tekrar dişipi kullanabileceksiniz.
Geçicilerin rengi, şekli ve formu moralinizi bozmasın daimi kaplamalarınız tamamen farklı, kusursuz ve tam diş renginize uygun olarak hazırlanacaktır.
Dişlerinizin ufaltılıp geçicilerinizin yapıştırıldığı ilk gün sekiz saatte bir Apranax fort yada majezik gibi bir ağrı kesici kullanmanızı tavsiye ederiz. Diğer günlerde de ağrınız oldukça bu ilaçları alabilirsiniz. İlaçlar enflamasyonu azaltıp iyileşmeyi kolaylaştıracaktır.
Geçicilerin yapışkanının sertleşmesi 2 saat kadar sürer bu süre içerisinde lütfen herhangi birşey yiyip içmeyin, ağzınızı çalkalamayın. İki saat sonra bir ağrı kesici alabilir, dişlerinizi fırçalayabilirsiniz.

Porselenleriniz yapıştırıldıktan sonra dikkat etmeniz gereken bazı noktalar ;

Lütfen iki saat herhangi birşey yiyip içmeyin, ağzınızı çalkalamayın. İki saat sonra bir ağrı kesici alabilir, dişlerinizi fırçalayabilirsiniz. 24 saat çok sert gıdalar tüketmeyin.
Yeni dişlerinize alışmanız birkaç hafta alacaktır. Bu süre içerisinde çiğneme zorlukları ve soğuk sıcak hassasiyeti de hissedebilirsiniz. Eğer bir kaç hafta içinde ağrılarınız geçmez, kendi kendine başlayan şiddetli ağrılarınız olursa lütfen bizi arayın.
Porselenlerin ömrü ağız hijyenine bağlıdır. Özenli bir şekilde dişlerinizi fırçalayın, dişipi ve tavsiye edilirse özel protez dişiplerini kullanınız. Dişetlerinde bir hastalık oluşursa köprülerin ömrü oldukça kısalır.
Herhangi bir sıkıntınızda ve sorunuzda bizi aramaktan çekinmeyin. Lütfen bir hafta sonra kontrol için randevu alın.

Diş Dolgusu Sonrası Dikkat Etmeniz Gereken Noktalar 

Dişler çürüğünce yapılabilecek üç tedavi alternatifi vardır.
1. Dişe dolgu yapmak (başlangıç ve orta dereceli çürükler varsa)
 2. Dişe kanal tedavisi yapmak (ilerlemiş çürükler varsa) 
3. Dişi Çekmek (köklere kadar ilerlemiş çürükler varsa) 
Dişte çürük çok ilerlememiş ve dişin canlı dokuları olan damar ve sinirlere ulaşmamış ise dişe dolgu tedavisi uygulanır. Genellikle dolgu gereken diş aşırı ağrı yapmaz, soğuk ve sıcakta kısa süreli hassasiyetle kendini gösterir. Bazen dişteki çürük çıplak gözle görülmeyebilir. Teşhis için ağız içi kameraları, panoromik tüm ağız ve tek diş röntgenleri kullanılmalıdır. Dolgular ağızda yapılabilecek en basit ve ekonomik tedavilerdir. Erken teşhisle yapılan dolgular sayesinde uzun süreli ve maliyetli kanal tedavilerine yada diş çekimlerine gerek kalmaz.
Dolgu tedavisi gören diş uzun yıllar ağızda sorunsuz kalabilir. Dolguların belli bir ömürleri vardır bu yüzden, ideal olanı 8 senede bir dolguların yenilenmesidir. Gelişen teknolojiyle hergün güçlendirilen diş renginde kompozit dolgular eski metal dolguların yerini almaya başlamıştır. Biz de kliniğimizde sadece diş renginde kompozit dolgular yapmaktayız. Kompozitler metal dolgulara göre daha sağlıklı ve estetiktirler.

Dolgular yapıldıktan sonra dikkat etmeniz gerekenler 

• Dolgu yaparken genellikle dişi uyuşturuyoruz. Bu sebeple anestezi etkisi geçene kadar dişle birlikte uyuşan dili, dudağı ve yanağı ısırmamaya dikkat etmelisiniz. Özellikle çocuklarda buna çok dikkat edin.
• İşlemden hemen sonra yemek yiyebilir, bir şeyler içebilirsiniz. Ancak doğal dişlerinizde de olduğu gibi dolgu tarafında da çok sert gıdalar çiğnemeyin. (buz, sert şeker, havuç vb..)
• Dolgu sonrasında soğuk sıcak hassasiyeti ilk bir kaç hafta çok doğaldır. Çürük ve yapılan dolgu ne kadar derinse hassasiyet süresi de o kadar uzun olur. Hassasiyet dolgu altına yerleştirilen ilaçlar sayesinde her geçen gün kendi kendine azalır. 3 hafta sonunda azalmayan bir hassasiyet, dişte gece ağrıları, kendi kendine başlayan ağrılar, ısırdığınızda yükseklik ve çiğnemede dengesizlik varsa lütfen bizi arayıp bir kontrol randevusu alınız.
• Anesteziyi yaptığımız bölgede veya dolgu sırasında zedelenen dişeti alanında bir kaç gün rahatsızlık olabilir bu da kendiliğinden geçecektir. Tuzlu suyla gargara iyileşmenizi hızlandırır, kullanabilirsiniz.
• Dilimiz çok hassastır en ufak bir farkı hisseder ; yeni dolgunun şekline ve yüzey yapısına alışması için bir kaç gün geçmesi gerekir. Yapılan dolguda dişin kalan miktarı çok önemlidir. Eğer dişin %50 sinden fazlası doldurulmuşsa kalan sağlam diş yapısı çok büyük bir yük altına girer ve zamanla kırılması kaçınılmazdır. Yapılan dolgu dişin %60 ı veya fazlasıysa dolgudan sonra dişe kaplama yapılması gerekir. Porselen kaplama dişi birarada tutar ve sağlamlaştırır. Bu sayede diş ağızda uzun yıllarca sorunsuz ve sağlam şekilde kalır.

Diş çekimi sonrası Dikkat Etmeniz Gereken Noktalar

Diş çekimi sonrası görülen en yaygın problem; çekim bölgesinde çekimi izleyen bir kaç gün içinde başlayan ağrılardır. Bu ağrının sebebi kan pıhtısının bozulması yüzünden yara yerinde iyileşmenin tam olarak başlayamamasıdır.
Bu rahatsızlığın adı alveolitistir en karakteristik özelliği diş çekiminden 2 gün sonra başlamasıdır. Genellikle ağızda koku, çekim yerinde çıplak kemikle temas hissi oluşur. Tedavisi basittir, yara yeri anesteziyle tekrar kanatılır ve yeni bir pıhtı oluşması hedeflenir. Böyle bir şikayette vakit kaybetmeden diş hekiminize başvurunuz. Bu sorunu engellemek için yara yerinin bakımı çok önemlidir ve çekim sonrası uyarılar kesinlikle dikkate alınmalıdır.

Uyarılar şunlardır:

• Diş çekildikten sonra doktorunuz kanamayı durdurmak için bölgeye steril bir tampon yerleştirir. Bu tamponu 45 – 60 dakika ısırmalısınız. Kanama hala devam ediyorsa ikinci bir tamponu aynı süre için koyabilirsiniz.
• Çekimden sonra 2 saat hiçbirşey yememeli ve içmemelisiniz. 2 gün boyunca sıcak gıdalar ve içecekler tüketmemelisiniz. Yara tam olarak iyileşene kadar yumuşak gıdalar tüketmeli, bol bol su içmelisiniz. İçecekleri pipetle içmemeli , alkol ve karbonhidratlı içecekler tüketmemelisin.
• Çekimden sonra bir miktar kanama mutlaka olacaktır endişelenmeyin. Ağzınızı sık sık çalkalamanız yada kanı sürekli tükürmeniz kan pıhtısını bozacaktır bunları yapmamaya dikkat edin ve kanı mümkün olduğunca yutmaya çalışın.
• Sigara içmeniz yara iyileşmesini bozacağından 24 saat boyunca kesinlikle sigara içmemelisiniz. Tavsiye edilen 3 gün sigara içmemektir. Mümkün olduğunca ilk gün ağır fiziksel aktivitelerden kaçının.
• Anestezi etkisini kaybedene kadar uyuşmuş dil ve dudağı ısırmamaya dikkat edin.
• Çekimden sonra hafif bir ağrı normaldir anestezi etkisi geçmeden aspirin harici bir ağrı kesici kullanabilirsiniz.
• Çekim sonrası antibiotik, ağrı kesici veya gargara reçete edilmişse düzenli olarak kullanmalısınız.
• Tuzlu ılık suyla gargara yapmak yaranın iyileşmesini hızlandıracaktır. Herhangi bir gargara reçete edilmediyse ılık tuzlu suyla gargara yapın. 1 bardak suya 1 tatlı kaşığı tuz ekleyerek hazırlayabilirsiniz.
• Dikiş atıldıysa 1 hafta sonra dikişlerinizi aldırın. Zor çekimleri takiben şişliği önlemek için ilk 24 saat bölgeye 20 dakikalık aralıklarla soğuk uygulayın. 24 saatten sonra ise sıcak uygulayın. Genellikle şişlik 48 saat sürer.
• Çekim bölgesi hariç diğer dişleri düzenli fırçalamaya devam edin. 24 saat sonra çekim bölgesini de kibarca fırçalamaya başlayabilirsiniz.
• Dilinize takılan kemik kenarlarını kök zannedebilirsiniz ama endişelenmeyin kliniğimizde hiç bir zaman çekim sonrası kök bırakılmaz. Çekim bittikten sonra doktorunuz tüm diş köklerini size gösterecektir.
Aklınıza takılan soruları sormakta tereddüt etmeyin. Herhangi bir rahatsızlığınızda lütfen bize danışın. Diş çekimi ile tedavi sona ermez, çekim sonrası oluşan boşluk mutlaka kapatılmalıdır. Aksi taktirde kemik kaybı, estetik bozukluk, dişlerde kayma, diğer dişlerde hasarlar oluşmaktadır.
Diş çekimi sonrası kaybedilen estetik ve fonksiyonun geri kazanılabilmesi için diş / implant destekli sabit protezler yada haraketli protezler yapılması gerekmektedir.

Diş Taşı Temizliği Sonrası Dikkat Etmeniz Gerekenler

Diş taşları, diş ve dişetlerinizin birleşim bölgesine bazen de dişetlerinizin altına yerleşmiş ve sertleşmiş birikintilerdir. Diş taşı temizliği sırasında biz bu kayalaşmış eklentileri uzaklaştırıyoruz. Diş taşları tek başlarına zararlı değildir; ancak girintili çıkıntılı yapılarıyla bir çok bakteri ve mikroorganizmaya tutunacak ve yapışacak alan yaratırlar. Bunu basitçe mercan kayalıklarına benzetebiliriz.
Ağız içinde dişetlerinde kanamaya, çekilmeye daha ileri durumlarda kemik kaybına yol açan mikroorganizma ve bakteriler ağız ortamından uzaklaştırılmalıdır. Bunun ilk etabı da ev olarak kabul ettikleri yerleştikleri ve yapıştıkları diş taşlarının temizlenmesidir.
Diş Taşı temizliği çok aşırı hastalıklı durumlar haricinde anestezi uygulanmadan yapılır. Temizlik sırasında bir miktar hassasiyet hissetmeniz normaldir. Dişeti hastalığının boyutuna göre hissedeceğiniz hassasiyet de artacaktır.
Diş Taşı temizliğiniz sırasında anestezi yapıldıysa lütfen anestezi sırasında uyuşan dudak dil ve yanağı ısırmamaya özen gösterin. Bunu engellemek için tercihen 2 saat herhangi birşey yiyip içmeyin.
Dişeti hastalıklarında genellikle dişeti kaybı mevcuttur. Diş taşları dişeti kaybından oluşan bu boşlukları doldurur ve sağlıklı ağızlarda dişetiyle kaplı alanlar hastalıklı bireylerde diş taşlarıyla örtülüdür. Bir bakıma izolasyon görevi gören diş taşları temizlendikten sonra dişlerde bir miktar boşluk hissedeceksiniz. Bu boşluk dişetleriniz tarafından bir süre sonra kapanacaktır ancak bu süreç içerisinde dişleriniz soğuk ve sıcağa karşı daha hassas bir hale gelecektir. İlk birkaç gün ağrı kesici kullanabilirsiniz.
Bu soğuk sıcak hassasiyetinin geçmesi dişetlerinizin kendilerini toparlamalarına bağlıdır. Bu sebeple dişeti bakımınıza azami özen gösterin. Günde 3 kez diş fırçalamaya ve dişipi kullanmaya devam edin. Diş fırçalarken diş hekiminizin tavsiyelerine uyun ve her zaman temizleme hareketini dişetinden dişe doğru yapın. Aşırı sert fırçalamak yatay hareketler yapmak dişetlerinizde ki hasarı arttıracaktır.
İyileşme dönemindeki hassasiyeti azaltmak için hastalarımıza flor açısından zengin diş macunlarını önermekteyiz. Sensodyne Florür bu macunlardan biri. Bu macunu en azından bir tüp bitene kadar kullanmanızı tavsiye ederiz.
Diş taşı temizliği sonrasında hassasiyeti azaltmanın ve iyileşmeyi hızlandırmanın bir yolu da ağız gargaralarıdır. Doktorunuzun reçete ettiği gargarayı günde kez yapabilirsiniz. 30 saniye kadar ağzınızda dolaştırıp sonrasında yutmadan tükürmeniz gerekmektedir.
Diş taşı temizliği sonrasında bir miktar kanama normaldir. Birkaç gün içerisinde bu geçecektir. Kanama var diye diş fırçalamayı aksatmayın, düzenli bir şekilde fırçalamaya devam edin.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır