İngiltere'de 17 bin 500 kişiden gelen verilere göre, Covid testi pozitif çıkanların en yaygın bildirdiği semptom artık boğaz ağrısı. Öne çıkan diğer belirtiler ise baş ağrısı, burun tıkanıklığı ve öksürük.
İngiltere'de Ulusal Sağlık Hizmetleri'nin (NHS) listesinde ilk sıralarda yer alan yüksek ateş ve koku/tat kaybı, son dönemdeki hastalarda eskisine göre çok daha nadir görülüyor.
Ses kısıklığı, hapşırma, yorgunluk, kas ağrısı ve baş dönmesi, sık bildirilen belirtilerden.
Zoe App adlı uygulamanın verilerine göre, öne çıkan 20 Covid belirtisi sırasıyla şöyle:
BBC, bu tablonun diğer araştırmalarla da tutarlı olduğunu teyit etti.
İngiltere'de rastgele seçilen 150 bin kişinin verilerine dayanan React-1 araştırmasına göre, pandeminin başından bu yana Covid semptomları değişti.
Bilim insanları, bunun nedeninin virüsün zaman içerisindeki değişimi ya da mutasyonu olabileceğini kaydediyor.
Orijinal Vuhan varyantından bu yana birçok Covid varyantı ortaya çıktı. Son olarak Omicron varyantı hakim tür haline geldi.
Imperial College London'dan React-1 araştırmacıları, bu varyantta koku ve tat kaybının en az görülen belirtiler olduğunu kaydetti. Bunun yerine hastalar daha çok grip benzeri semptomlar bildirdi.
Bu yılın Mart ayında hızla yayılan Omicron'un BA.1 ve BA.2 tipleri, bu değişimi getirdi.
Ardından Omicron'un iki alt varyantı, BA.4 ve BA.5 hakim hale geldi ve virüsün yayılma hızını artırdı.
Genellikle hızlı başlayan ve kesici-batıcı şeklinde nitelendirilen primer kulak ağrısı, kulak içerisinde gelişen birçok probleme bağlı olarak ortaya çıkabilir.
Kulak Enfeksiyonu: Hem orta kulakta hem de dış kulak bölgesinde gelişen enfeksiyon, şiddetli kulak ağrısına neden olabilir. En çok karşılaşılan primer kulak ağrısı nedeninin otitis media olarak da bilinen orta kulak iltihabı olduğu söylenebilir. Özellikle okul çağında çok sık gelişen ve çocuklarda kulak ağrısı ile birlikte yüksek ateş şikayetine de neden olan orta kulak iltihabı, mutlaka doktor muayenesi gerektiren ciddi bir sağlık problemidir.
Östaki Tüpü Tıkanıklığı: Kulakta ağrı ile birlikte baş dönmesi, kulak uğuldaması ve kulak çınlaması gibi belirtilerin gözlendiği östaki tüpü tıkanıklığı, genellikle orta kulak enfeksiyonuna ya da orta kulakta sıvı artışına bağlı olarak gelişir.
Barotravma: Uçak seyahati ya da tüplü dalış sırasında aniden değişen hava basıncının etkisi ile orta kulakta kısmi zedelenme meydana gelebilir. Barotravma olarak adlandırılan bu durum, kulak zarı delinmesi ve geçici işitme kaybı gibi problemlere yol açabilir.
Kulak dışı enfeksiyonlar: Özellikle bademcik iltihabı, farenjit ve larenjit gibi üst solunum yolu enfeksiyonları kulakta ağrı hissine neden olabilir. Bu ağrı şikayeti ek bir tedavi ihtiyacı doğurmaz ve genellikle enfeksiyon probleminin tedavi edilmesi ile birlikte ortadan kalkar.
Tümörler: Kulak yolunda olmayan ancak kulağı etkileyen yutak ve gırtlak gibi bölgelerde ortaya çıkan tümörler, aralıklı kulak ağrısı şikayetine neden olabilir. Kulak dışı tümörlerden kaynaklanan kulak ağrıları genellikle şiddetli değildir ve yavaş seyrettiği için tümör geç fark edilebilir.
Çene Eklemi Rahatsızlıkları: Romatoid Artrit, Osteoartroz ve Gut gibi eklemleri etkileyen hastalıklar, temporomandibular eklem olarak adlandırılan çene ekleminde hasara ve buna bağlı gelişen kulak ağrısına neden olabilir. Yaşanan ağrının çiğneme ve konuşma gibi çene hareketlerine bağlı olarak şiddetlenmesi, çene eklemi rahatsızlıklarından kaynaklanan kulak ağrısına işaret eder.
Kulak ağrısını geçirmek için belirtilen yöntemler etkili olsa da en doğru uygulama ağrıya neden olan sağlık probleminin tedavi edilmesidir. Bunun için en kısa sürede doktor muayenesine gitmeli ve planlanan tedaviyi düzenli şekilde uygulamaya özen göstermelisiniz.
Dış kulak yolu iltihabı ya da halk arasında bilinen adı ile “yüzücü kulağı” yaz aylarında en sık karşılaşılan KBB hastalığıdır. Su içinde yapılan aktivitelerin başlamasıyla birlikte gerek KBB gerekse birinci basamak polikliniklerinde görülme sıklığı hızla artışa geçer. Dış kulak yolu enfeksiyonu, kulak zarının dışında kalan bölgenin mikrobik iltihaplanmasıdır ve en önemli belirtisi şiddetli kulak ağrısıdır. Şiddetli olgularda yemek yerken dahi ağrı olabilir. Hastalar genellikle kulakta basınç ve bazen akıntı tarif ederler. Ödeme bağlı olarak duyma azalabilir ve akıntı olabilir. Dış kulak yolu enfeksiyonu, ağırlıklı olarak bakteriler tarafından oluşturulan bir iltihaptır fakat mantarlar da etken olabilir. Antibiyotikli ve kortikosteroidli damlalar tedavinin temelini oluşturur. Hastaların tedavi boyunca kulaklarını sudan koruması önemli.
Dış kulak yolu enfeksiyonları özellikle bağışıklık sistemi zayıf kişilerde tehlikeli sonuçlara yol açabilir. Diyabet, bağışıklığı baskılayan ilaçlar ve kanser hastalarında “malin otitis eksterna” gelişebilir. Bu durumda enfeksiyon cildi geçerek alttaki kemiğe ulaşır. Hayatı tehdit edici sonuçları olabilen bir durumdur. Sistemik antibiyotik tedavisi ve cerrahi ile hasta alanın temizlenmesi gerekebilir.
Halk arasında kulak kiri olarak bilinen dış kulak yolu salgısının kulağı koruyucu etkisi vardır. Genel kanının aksine bu salgı içerdiği kimyasal maddeler ve sahip olduğu asitleştirici etki ile mikropların üremesini engeller. Yapışkan etkisi ile toz gibi yabancı maddeleri tutar ve onlarla birlikte kulak kepçesine dökülür. Kulak temizliği için bu dökülen kısmın alınması yeterlidir. Kulak temizleme çubuğu, kulağa sabun sürülmesi gibi yöntemler bu salgının etkisini yitirmesine ve temizlenme mekanizmasının bozulmasına neden olarak kulakta enfeksiyon gelişimine ortam hazırlayabilir. Sudan çıkınca kulağı aşağı doğru tutarak yerçekimi etkisi ile suyun çıkmasını sağlamak veya fön makinası ile kurutmak en güvenli yöntemlerdir.
Burun kanamaları değişik sebeplere bağlı olabilmekle beraber yaz aylarında sıklığı artıyor. Sıcak hava ve klimalara bağlı olarak havanın kuruması bu artıştaki başlıca etkenlerdir. Özellikle kuru iklime sahip bölgelerde kanamalar daha sık görülür.
Burun kanamasından korunmak için sıcaklığın yüksek olduğu saatlerde dışarı çıkmamak, klima kullanımını azaltmak, burnu nemlendirici spreyler ile nemlendirmek, çocuklarda burnu el ile temizleme alışkanlığı var ise bunu bıraktırmak ve hipertansiyon var ise kontrolünü sağlamak önemli. Ayrıca kanama sorunu var ise burnu şiddetle temizlemek de kanamaya sebep olabilir.
Burun kanamaları gençlerde genellikle burun septumunun ön kısmından olur ve burun kanatlarına yapılan baskı ile durdurulabilir. Fakat travma varsa, tansiyon hastalığı ve genizden yutağa doğru kan iniyorsa beklemeden bir sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir.
Klasik olarak bahar alerjisi olarak isimlendirilse de alerjik üst solunum yolu hastalıkları yaz boyunca devam eder. Bunun sebebi birçok ağacın polenlerini ilkbahar sonunda salgılaması, mite adı verilen mikroskobik böceklerin yaz aylarında çoğalması, birçok alerjik bitkinin yaz aylarında aktif olması ve sıcak havanın küf ve mantar gelişimini hızlandırmasıdır.
Burun akıntısı, geniz akıntısı, öksürme, hapşırma, gözlerde yaşarma gibi klasik alerjik belirtiler görülür. Bu durumda kortikosteroid içeren burun spreyleri, antihistaminik ilaçlar tedavinin ilk basamağını oluşturur.
Alerjenlerle teması kesebilmek en etkili tedavi yöntemidir. Alerjenlerden korunmak için yatak yorgan ve kıyafetlerin yüksek ısıda yıkanması, hepafiltreli klimalar ve elektrikli süpürgeler kullanılması, polenlerin yoğun olduğu dönemde dışarıda az vakit geçirmek, bu dönemlerde kapı ve pencereleri kapalı tutmak, evin nemini yüzde 30-50 dolaylarında tutmak ve dışarıdan gelince kıyafetleri değiştirmek gibi önlemler alınabilir.