açıköğretim harçları kalktı mı / Üniversite harçları kaldırıldı

Açıköğretim Harçları Kalktı Mı

açıköğretim harçları kalktı mı

2022-2023 üniversite harç ücretleri ne kadar? Üniversite harçları ne zaman yatacak 2022, harç ücretleri kalktı mı?

Üniversite kayıtları gündemdeki yerini korurken kayıt olmak ve kayıt yenileme işlemi yapmak isteyen adayların üniversite harç ücretleri için yaptıkları araştırmalar da başladı. Peki Üniversite harç ücretleri ne kadar oldu? Üniversite harçları ne zaman yatacak 2022?

ÜNİVERSİTE HARÇLARI NE KADAR OLDU?

Öğrencilerin üniversite öğrenimi için ödediği harç miktarına yüzde 36 oranında zam yapıldı.

Üniversitelerin birinci öğretim programlarına kaydolan öğrenciler 2012'den beri harçlardan muaf tutuluyor ancak ikinci öğretim programında yer alan ve fakültelerin öğretim süresi içerisinde mezun olmayan öğrenciler belirlenen harç ücretlerini ödemek mecburiyetinde.

2022-2023 ÜNİVERSİTE HARÇ ÜCRETLERİ

Tıp fakülteleri: 961 TL

Diş hekimliği ve eczacılık fakülteleri: 804 TL

Veterinerlik : 629 TL

Pilotaj: 765 TL

Bilgisayar: 630 TL

Mühendislik ve mimarlık: 630 TL

Güzel Sanatlar: 513 TL

Fen Edebiyat: 463 TL

Hukuk, işletme, iktisat ve siyasal bilgiler: 509 TL

İletişim, eğitim, İlahiyat ve yabancı dil: 463 TL

Açık Öğretim: 105 TL

Konservatuvar: 958 TL

Turizm: 463 TL

UZAKTAN VE İKİNCİ ÖĞRETİM ÜCRETLERİ

Veterinerlik fakültesi: 3.471 TL

Pilotaj: 6.944 TL

Bilgisayar: 2.486 TL

Mühendislik: 2.486 TL

Mimarlık: 2.486 TL

Güzel sanatlar: 3.130 TL

Fen edebiyat: 2.084 TL

Hukuk, iktisat, işletme ve siyasal bilgiler: 1.879 TL

İlahiyat, eğitim ve yabancı diller: 1.670 TL

İletişim fakültesi: 1.564 TL

Üniversite harçları kaldırıldı

Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Toplantı sonrasında "müjde" olarak açıklamak istediğini belirten Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın üniversite öğrencileri için harçların kaldırılacağı müjdesinin, bugün bir kararnameyle gerçekleştirildiğini belirtti.

Arınç, şöyle konuştu: "Sayın başbakanımızın, bakanlarımızın imzaladığı kararnameyle bundan böyle birinci öğretimden katkı payı alınması, yani harçlar tamamen kaldırılmıştır. 2011-2012 öğretim yılı sayısı itibarıyla 1 milyon 524 bin 380 öğrenci bu harçların kaldırılmasından doğrudan istifade edecektir. Aynı şekilde açık öğretimden katkı paylarının alınmasına da son verilmiştir. Yine 2011-2012 eğitim-öğretim yılında 1 milyon 951 bin 494 öğrenci de bundan istifade etmiş olacaktır."

Arınç, birinci öğretimden ve açık öğretimden harçların kaldırılmasının bugün gerçekleştiğini ifade ederek, bu akşam mükerrer veya yarınki Resmi Gazete'de kararnamenin yayımlanacağını bildirdi.

İkinci öğretim ve açık öğretim

Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulundu,basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Bülent Arınç, bir gazetecinin, katkı paylarının ikinci öğretimde okuyan öğrencilerden alınmaya devam edip etmeyeceğini sormasına üzerine, katk ıpaylarının birinci öğretim ve açık öğretimden kalktığını, ikinci öğretimden alınan öğrenim ücretinin devam edeceğini bildirdi. Birinci öğretim ve açıköğretim için kanunda geçen tabirin ''katkı payı ve harç'', ikinci öğretimde alınan ücretin ise kanunda ''öğrenim ücreti'' olarak geçtiğini belirten Arınç, birinci öğretim ve açıköğretimdeki toplam 3.5 milyon öğrenciden katkı payını kaldırdıklarını ifade etti. Arınç, ''Öğrenim ücreti katkı payı olmadığı için ayrıca bir kanun çıkarılması gerekmektedir. Şu anda kararnamemizin içinde katkı payları ve harçlar bulunmaktadır'' şeklinde konuştu.


Çiçek'in 11 maddelik metni

Bülent Arınç, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in bugün medyada yer alan ''11 maddelik uzlaşma metnine'' ilişkin bir soru üzerine, metni Türkiye'de yaşayan herkesin ''Evet ne kadar doğru'' diyebileceği bir metin olduğunu ancak muhatabının kim olduğunun da Çiçek'e sorulması gerektiğini kaydetti.

Arınç, şöyle kaydetti: ''Biz de şöyle düşündük; 'Bu bildirinin muhatabı kimlerdir? Kimler böyle bir mutabakata katılacaktır? Sayın Başkanın bu çağrısı kime karşı yapılmıştır?
Ben doğrusu burada muhatap bulamadım. Şahsen okuduğumda veya bu konu üzerinde
çalıştığımda, Sayın Başkan belki maksadını açıklayacaktır; bugün, yarın, önümüzdeki günlerde. Yani bunu TBMM içindeki partilerin imzalaması gereken bir bildiri olarak mı düşündü yoksa sadece kamuoyuna ilan edilen bir düşünce açıklaması olarak mı gördü bilemiyorum.

O bildirinin muhatabı hükümet değildir, TBMM içi midir onu Sayın Başkan'ın açıklaması lazım. Grup Başkanvekilleri midir, sivil toplum kuruluşları mıdır yoksa 'Halkımızın hissiyatı bu yöndedir, ben de halkın temsilcileri olan TBMM'nin başkanıyım, halkın arzu ettiği bu 11 maddelik muhtırayı açıklamak istiyorum ve buna sahip çıkanlar da sahip çıktıklarını ifade etsinler' mi demek istemiştir. Sayın Başkanımızın gayesini amacını biz kendisini bulduğumuz zaman sorarız.''

Dokunulmazlıkların kaldırılması

Bülent Arınç, ''Teröre destek veren milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasına siz nasıl bakıyorsunuz?'' sorusu üzerine, şunları söyledi: ''Dokunulmazlıklar kaldırılacaksa son olayları bahane etmeye veya son kucaklaşmaları vesile yapmaya gerek yok. Bu Sayın milletvekillerimiz hakkında 500'e yakın dokunulmazlık dosyası var. Geçenlerde Anayasa Komisyonu Başkanı dabir benzetme yaparak, 'Bunlar suç makinası gibi' demişti. Her biri hakkında 50-60 dosya var. Onlar, bunu bilerek ve isteyerek yapıyorlar. Yaptıklarının da suç olmadığını her zaman ifade ediyorlar. Dolayısıyla Anayasa Komisyonu karmakomisyon olarak çalışır, Meclis de dokunulmazlıklar konusunda bir karar verirseSayın Bahçeli'nin böyle bir teklif yapmasına gerek kalmaz. Bu, Meclis'ingörevleri içinde bir konudur.''

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin dokunulmazlıkların kaldırılmasınailişkin teklifinin önemli olduğunu vurgulayan Arınç, bunu ciddi bulduklarınıifade etti.

CHP heyetinin kamp ziyareti

Soruları yanıtlarken CHP'li bir kaç milletvekilinin, sığınmacıların kamplarına yönelik ziyaretlerine de değinen Arınç, milletvekillerinin general, albay ve ailelerinin kaldığı Apaydın kampına girmek istemelerini "Bu tamamen siyasi ve provokatif amaçlı bir davranıştır" şeklinde konuştu.

Arınç, şunları kaydetti: "Sivillerin, kadınların, erkeklerin, çocukların kaldığı onlarca kamp
varken onların hiç birisi ziyaret edilmek istenmiyor. Sadece Suriye'den rütbeli, rütbesiz asker, general onların aileleri ile kaldığı sadece o kampa girmek istiyorlar. BM ve uluslararası mevzuatta da kadınların, çocukların, erkeklerin kaldığı kampların statüsü ile asker kişilerin kaldıkları kampların statüsü birbirinden farklıdır.

Kadınlar, erkekler, çocuklar hayat memat endişesi ile sığınmacı olurlar, mülteci ya da sığınmacı kapsamında kamplarda kalırlar. Oysa rütbeli olsun, rütbesiz olsun askerler emre itaatsizlik ederek ülkelerinden ayrılırlar. Yani 'Sen bana halkımı öldürmem için emir veriyorsun, bana bunun için silah veriyorsun, ben emir komuta zinciri altında çalışmak istemiyorum...' O zaman onun cezası ölümdür orada. Ölümden kaçarak Türkiye'ye geliyor. Bunların içerisinde general de var, albay da var.

Dolayısıyla onlar yanlarında getirebildikleri aile fertlerinin dışında ailelerini, sülalelerini, aşiretlerini orada bırakmış insanlardır. Bu insanların bilinmesi, kendisiyle görüşülmesi, kimliklerinin tespit edilmesi halinde hem kendilerinin hem de oradaki yakınlarının zarar görmesi ihtimali vardır. Bugüne kadar asker kimlikli kişilerin kaldığı ne Türkiye'deki bir kampa ne de başka bir ülkedeki kampa siyasi kişiler girmemişlerdir, girememişlerdir, girmeleri de uygun değildir."

Arınç, "Bunu Sayın Kılıçdaroğlu'nun da bilmesi gerekir ama O, 'kamplarda acaba muhalifler için asker mi yetiştiriliyor? Müslüman kanı dökmek için insanlar mı yetiştiriliyor' diyerek dikkatleri maalesef çok olumsuz bir noktaya çekmek istiyor" dedi.

"Provokatif amaçlı bir davranıştır"

Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: "O milletvekillerine şunu sormak istiyorum; orada kadınların, çocukların, erkeklerin yani halkın kaldığı onlarca kamp varken niçin onlardan birisini ziyaret edip onların dinlenmesi, düşüncelerinin alınması noktasında bir çabanız olmuyor da kolaylıkla girmemeniz gereken oradaki insanların rızası olmadıkça da, görüşülmesine imkan olmayan bir kampa girmek için ısrar ediyorsunuz? Bu tamamen siyasi ve provokatif amaçlı bir davranıştır. Sanıyorum Dışişleri Bakanımız da AFAD yetkilileri de bu konuda beyanda bulunmuşlardır. Kamplarda bütün imkanlar karşılanmıştır, karşılanmaya da devam edilecektir. Suriye'deki bu ceberut rejim, kendi halkını katleden bir rejim son bulana kadar Türkiye'nin insanı amaçla kendisine gelenlere kucak açmaya devam edecektir."

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır