Psikiyatri Ye Gidenler

• Teğmen

  

  Mesaj

  
  

  Stoa kullanıcısına yanıt

  Ulan zengin olsan benim kafam gibi yine bulamazsın ben sana yine bedava vereyim desem ezik b&#;nyen kabul etmez. Kendini bi bok zannetme sabahtan beri iki tane adamın psikolojik halinden korkmuşsun onların &#;zerinden bomboş &#;ıkarımlar yapıyosun. Nickinle de karakterin uyuşmuyor. Hadi uzaa bozma benim asabımı. < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi enoelroc -- 27 Mayıs ; > < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >

• Yüzbaşı

  

  Mesaj

  
  

  13 yaşından beri gidiyorum. Pek bir faydasını g&#;remedim ve b&#;t&#;n psikiyatristler farklı tanı koyuyor. Sa&#;ma buluyorum her gidişimde tanı değişiyor mesela. Somut bir şey değil yani. < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >

• Teğmen

  

  Mesaj

  
  

  Bir s&#;redir alanda &#;alışan seafoodplus.info olarak yazmak istedim, bir arkadaşın konuyu g&#;nderip rica etmesi &#;zerine. &#;ncelikle şunu ayırt etmeliyiz, Psikiyatr ve Psikolog farklı kavramlardır. Bu farklılıkla birlikte, beraber ve işbirliği ile &#;alışırlar. Psikiyatr kısmı daha &#;ok işin tanı ve ila&#; kısmıyla alakalıdır(&#;lkemiz şartlarından dolayı). Psikolog ise s&#;reci daha &#;ok Bilişsel/Davranış&#;ı/Analitik vb metotlarla ile s&#;zel iletişim olarak y&#;r&#;t&#;r. Biri diğerinden eksik kalırsa, tedavi de eksik kalabilir. Yani sadece ila&#; ve ya sadece psikolog(duruma g&#;re) &#;&#;z&#;me g&#;t&#;rmeyebilir. İla&#; bu işin kredisi gibidir. Sizi kullandığınız d&#;nemde problemlerden uzaklaştırabilir. Lakin ila&#; kullanımı bittiğinde ve ya sonlandığında problemlerini devam ediyor/tekrarlıyor olabilir(bitmeyecek anlamına gelmez ama ihtimaller farklıdır). Bu da terapi eksikliğinden olabilir. Dolayısıyla ilac kullandım ama &#;&#;z&#;m olmadı diyen arkadaşlar "Terapi" aldılar mı? Cevabınız hayır ise, bu da normal bir durum. &#;&#;nk&#; siz işin diğer kısmını atladınız. Takıntılarım var (&#;rneğin okb) psikoloğa gittim ama &#;&#;z&#;m olmadı diyen arkadaşlar da ila&#; kullandılar mı? Cevap hayır ise yine beklenen bir durum denebilir. &#;&#;nk&#; bazı psikopatolojik durumlarda ila&#; kullanımı şarttır. Kavramlar ve ila&#; konusuna a&#;ıklık getirdikten sonra gelelim diğer konulara; -Sosyalleşme &#;&#;z&#;m m&#;d&#;r? +İyi bir destek olabilir fakat tek başına psikopatolojileri &#;&#;z&#;mlemez. &#;rneğin DEHB (dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozuklugu) sosyalleşme ile &#;&#;z&#;me b&#;y&#;k ihtimalle ulaşamayacaktır. Bu durumu "can sıkıntısı" gibi durumlarla karıştırmamak gerekir. -Yıllardır terapi/ila&#; devam ediyorum ama &#;&#;zmedi? +Standart BDT vb teknikler ile ortalama 12 haftada sonu&#; alınır, değişimler g&#;zlemlenmelidir. Eğer ciddi bir patoloji varsa s&#;re uzayabilir. Dolayısıyla y&#;ntem ve uzman değişikliği de yine uzman ile birlikte karar verilerek g&#;zden ge&#;irilebilir. Son not: Yaşam ko&#;u vb ko&#;luklar tedavi etmez, edemezler. Gideceğiniz uzmanın "lisans ve diğer eğitimleri"ni sorgulayınız, bu sizin hakkınız. Ayrıca, her bir uzmanın, uzmanlık alanı farklıdır. Gideceğiniz uzmanın &#;alıştığı alanları incelemelisiniz. Her konuya bakıyorum demek, bir alanda tam uzmanlaşamadım demektir. Yani, sorun panik atak ise, panik atak &#;alışan uzmana gidilmelidir. Farklı sorularınız olursa instagram : seafoodplus.info adresinden mesaj atabilirsiniz, Hepinize g&#;zel g&#;nler diliyorum, sağlığınızı/kendinizi ihmal etmeyin. Sağlıcakla..

  
  
  
  
  
• Er

  

  14 Mesaj

  
  

  Hocam seafoodplus.info hep merak ettiğim bir şey seafoodplus.infoogların n&#;rofizyoloji olsun n&#;roanatomi olsun farmakoloji olsun bilgileri ne d&#;zeyde? Doktorlat gibi bir eğitim g&#;r&#;yorlar mı? < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >

• Er

  

  14 Mesaj

  
• Teğmen

  

  Mesaj

  
  

  Lisans eğitimlerinde (her okul farklı olmakla birlikte) n&#;ropsikoloji ve psikofarmakoloji olarak dersler okutulur. Bu dersler temel d&#;zeyde bilgi sağlar. Fakat en doğrusu uzmanlaşmak (y&#;ksek lisans) gerekliliğidir. Ayrıca bu dersler veriliyor olsa da, yetkin kılmaz. Daha &#;ok, klinik boyutta &#;alışan arkadaşlar farmakoloji bilgisi i&#;in &#;zel eğitim alırlar. Lakin bu yine de uzmanı ila&#; konusunda yetkin kılmaz. Psikologlar (kendini geliştirenler) &#;zetle, sadece farmakoloji bilgilerine sahip olabilirler. Hatırlatmak gerekir ki, İla&#; yazmak / yazabilmek i&#;in Tıp Fak&#;ltesi bitirmiş olmak gerekir. Yurt dışında ki bazı &#;lke ve eyaletlerin, belirli eğitimlerle Psikologlara, ila&#; yazma yetkisini vermesi, bizim &#;lkemizde mevcut değildir.

• Er

  

  14 Mesaj

  
• Çavuş

  

  56 Mesaj

  
  

  quote: Orijinalden alıntı: Stoa &#;niversite 1. sınıfta yan odamızda bir &#;ocuk vardı psikoloji okuyordu arada selamlaşıyorduk hi&#; arkadaşı yoktu. &#;ocugun o zaman psikolojik problemi yoktu en azından ayak&#;st&#; konuştuğunda kendini belli eden birşey yoktu. İki yıl sonra karşılaştık &#;ocuğun tipinden bile bir sakatlık olduğu belliydi bir restorana &#;ağırdım &#;n&#;ndeki pide yarım saattir beklemesine ve buz gibi olmasına rağmen sıcak olduğunu d&#;ş&#;nd&#;ğ&#; i&#;in kusacak dokunduğunda elini yaktığını iddaa edecek kadar delirmişti. İnsanların i&#;inde aptal aptal bağırıyordu psikologa gitmesini s&#;yledim psikoloji okumasına rağmen "deli degilim ben" falan demeye başladı. Bir yandan da kabul ediyordu destege ihtiyacı oldugunu. En son tiyatro kul&#;plerine falan girmiş insan i&#;inde yapılmayacak hareketler yaptığı i&#;in konuşmalarından &#;ok belli olduğu i&#;in kimse kendisiyle arkadaş olmuyordu her g&#;n kendini daha da rezil ediyordu. Bu sefer deli olduğu i&#;in insanlar onunla konuşmamaya başladı yani. 1. sınıfta belki ben fark edememiştim psikolojik durumunu ama en azından ilk c&#;mleden anlaşılmıyordu deliliği belki tiyatro kul&#;b&#;ne 3. sınıfta değil 1. sınıfta girse o hale gelmeyecekti. Bir tane de kısa s&#;reli oda arkadaşı denk gelmişti bana yurtta. Ayrıntı anlatmaya gerek yok bildiğin deliydi sokağa &#;ıktığında otob&#;ste bir teyze ona baktığı i&#;in ondan nefret ettiğini falan sanırdı 5 saat anlatırdı hatta şiddete meyilliydi kadını bir daha g&#;rse &#;ld&#;rme planları falan yaptığına eminim. Bu &#;ocuk da ilk sene o kattaki &#;ocuklarla can ciğer arkadaşmış hi&#;bir problem yokmuş daha sonra kendini geri &#;ekiyor hi&#; arkadaşı kalmadığı 1 sene ge&#;iriyor ve sonunda klinik destek aldığı bir hale geliyor. Evet ger&#;ekten insanlarla arkadaşlık kurmak istemediğin i&#;in kurmuyor olabilirsin. Liseye &#;niversiteye gidiyorsundur herkes ger&#;ekten aptaldır kendi başına daha iyi hissediyosundur. B&#;yle insanlar genelde herkesin aptal olduğuna inanan insanlarla arkadaşlık kurar. Hadi onu da kurmadın diyelim yine de lise gibi bir yerdeysen sınıfın bir par&#;asısındır hi&#; kimseyle konuşmasan bile sosyalleşmiş sayılabilirsin. Ama &#;niversiteden sonra sosyalleşme diye birşey kalmıyor. İş ortamın da sosyalleşilecek bir yer değilse birka&#; yıla sosyalleşmenin nasıl birşey olduğunu bile unutursun. Bundan sonra sen sosyalleşmek istesen de tıpkı o deliye olduğu gibi insanlar seninle sosyalleşmek istemez, sosyal insanlara garip gelirsin. İlla yaşayacaksın diye birşey yok ama benim g&#;rd&#;ğ&#;m birka&#; yıl yalnız kalmış insanlarda hep baş g&#;steren psikolojik rahatsızları yaşamaya başladığında geri d&#;n&#;ş&#;n olmayacak. 40 yaşında mali m&#;şavir bekar ve yalnız bir komşum vardı. Gece 5'de son ses yaratık &#;ld&#;rmeli oyunlar oynardı. 15 yaşında bir&#;ok &#;ocuğun hayali b&#;yle bir hayat tarzı olabilir ama adamın hareketlerinden bile kafayı sıyırdığı belliydi, kapıcı adamın arkasından deli diye konuşuyordu. Adam t&#;rk&#;eyi bile doğru d&#;r&#;st konuşamıyordu inan bu forumda da var uzun s&#;re kimseyle konuşmadığı i&#;in dışarı &#;ıktığında konuşmakta zorluk &#;ekenler. Mali m&#;şavir olana kadar adamın deli olduğunu sanmıyorum muhtemelen onu da yalnızlık bu hale getirdi. S&#;z&#;n &#;z&#;: Bence insanlar tercih ettiklerinden veya istemeden yalnız kaldıklarında psikolojik problemler ortaya &#;ıkıyor, bu problemler zaman i&#;inde b&#;y&#;y&#;p ciddi sorunlara yol a&#;tığında bu sefer sadece bu sebepten insanlar onlarla arkadaşlık kurmuyor. İnsan sosyal bir hayvandır birbirimizi sevelim. Bizim b&#;l&#;mde 1. sınıfta gelip kafasına g&#;re birileriyle arkadaşlık kuramadığı i&#;in okula gelmeyi bırakan ama 4. sınıfta okula gelirken korktuğu i&#;in istese de arkadaşlık kuramaz hale gelmiş &#;ok insan var. Bu insanlar yarın &#;b&#;r g&#;n işe girince topluluk karşısında konuşmaktan da korkacak, sonra belki b&#;y&#;k psikolojik sorunlar yaşayacak. En azından en yakınımızdakilerle ailemizdekiler falan ilişki kurmak i&#;in &#;aba harcayalım. Alıntıları Göster Ne demek geri d&#;n&#;ş&#; yok ?

  
  
  
  
  
• Yüzbaşı

  

  Mesaj

  
• Er

  

  14 Mesaj

  
• Yüzbaşı

  

  Mesaj

  
  

  Kendimi &#;ld&#;rmek istiyordum, yataktan kalkmaya enerjim yoktu. Tuvaletim geliyordu ama enerjim olmadığı i&#;in yapamıyordum. 14 yaşında da bi depresif n&#;bet ge&#;irdim ve doktorun verdiği antidepresanlardan bi ka&#; tane i&#;tim. Bir şey olmadı sadece &#;ok fazla uyuşma vs oldu. Normalde ila&#; verildi bana 4 ay falan kullandım. Antipsikotikler verildi, kullanmıyorum şu anda. Kullanmadığımdan beri de hep uyuyorum. < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >

• Er

  

  14 Mesaj

  
  

  Bogazicili_zekiye kullanıcısına yanıt

  Hocam peki nasıl baş edebiliyorsun bunlarla? Ben yapamıyorum aldığım nefes o kadar zor geliyor ki artık < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >

• Yüzbaşı

  

  Mesaj

  
  

  Sosyallikle &#;&#;z&#;lecek bir şey değil arkadaşın bahsettiği,arkadaşı olan birisi bile arkadaşlarıyla takılmak istemiyor,bu motivasyonu bulamıyorsa o zaman napılır?Yaşama isteği ve motivasyonu olmayan birisi i&#;in bir arkadaşınla bi pub'a gitmenin muhabbet etmenin hi&#;bir anlamı yoktur.

yeni mesaja git
Yeni mesajları sizin için sürekli kontrol ediyoruz, bir mesaj yazılırsa otomatik yükleyeceğiz.Bir Daha Gösterme

Çok değil birkaç yıl öncesine kadar ülkemizde psikiyatrik destek delilik tedavisi olarak görülüyordu. İnsanlar psikologlara ve psikiyatri uzmanlarına deli doktoru gözü ile bakıyordu. Bu yüzden bu tedavilerde kaçılıyordu. Günümüzde ise Sağlık Bakanlığının son verilerinde psikolojik sorunu olup doktora başvuran sayısının bundan yıl öncesine nazaran 3 kat arttığını vurgulandı. Uzmanlar bu durumu bilinçlenmeye bağlayarak,”Delilik etiket olmaktan çıktı. Artık psikiyatri kliniklerinde kapıdan akıllı insanlar giriyor.”vurgusunu yaptı

Psikolojik ya da psikiyatrik destek almanın artık ülkemizde de ‘normal’ kabul edildiğini belirten Madalyon Psikiyatri Merkezi Başkanı, Psikiyatri Uzmanı Dr. Gülseren Budayıcıoğlu,” Dünya Sağlık Örgütü, sağlığı ‘Bedensel, ruhsal ve sosyal anlamda tam iyilik hali’ olarak tanımlıyor. Ruhen sağlıklı olmak konusunda bireylerin kendilerini önemsedikleri, psikolojiyi bilim olarak gördükleri bir döneme girdik.

Uzun yıllar boyunca ‘Avrupa’da herkesin bir psikoloğu varmış.’ diyerek iç çektiğimiz durum, günümüzde her yaş aralığı için geçerli olmaya başladı. Her gün yüzlerce kişinin bireysel destek almak için kliniğe geldiğini ve eskisi gibi ‘delilik etiketi’ korkusu yaşamadan herkesin gönül rahatlığıyla destek aldığını görüyoruz. Sadece büyükşehirler değil, Anadolu’nun birçok bölgesinden her yaştan danışan psikolojik destek almaktan çok memnun oluyor artık. “dedi.

Kapıdan akıllı insanlar giriyor…

İnsanların sorunlarının farkında olarak iç dünyalarına destek almak için psikiyatriye başvurduklarına değinen Dr. Gülseren Budayıcıoğlu,”İç dünyaları için destek almaya gelen insanlar farkındalığı yüksek, gelişmiş bir akla sahip kişiler. Problemleri saptayabilmiş, hayatı sorgulayabilen kişiler. Herkes yaşamsal zorluklar yaşar ve baş etmede zorlanabilir. Geçmişten getirdiği alışkanlıklar nedeniyle yaşamı daha stresli algılayan bir birey destek aldığı zaman, kendisine yeni bir yol çizebiliyor ve daha olumlu bir yaşama başlayabiliyor. Eskiden insanlar birbirlerine biraz da acıyarak ‘Bakırköylük oldun’ diyorlardı. Şimdi psikoloğa ya da psikiyatriste giden insanlara hayranlıkla bakılıyor.”şeklinde konuştu.

Dr. Gülseren Budayıcıoğlu sözlerine şu şekilde devam etti:

“Eski alışkanlıkların hala devam ettiği durumlar da var. Ben kendi sorunumu kendim çözerim diye düşünen kişiler, buldukları çözüm yollarıyla içlerindeki sıkıntıyı daha da büyütüyor olabilirler. Biz de zaten kişilerin kendi sorunlarını kendilerinin çözebilmelerini istiyoruz. Kimsenin sorununu alıp çözüp geri vermiyoruz. Kendi potansiyeline güvenen insanlarla çok daha iyi işbirliğine girebiliyoruz. Özel hayattaki karmaşalar, sürekli terk edilen insanlar, çok çalıştığı halde başarıyı yakalayamayan insanlar, sürekli fedakarlık yapanlar, arkadaş grubunda dışa itilen ya da içe çekilenler, çevreden istediği ilgiyi bulamayanlar, yaşlı anne babasıyla ya da yöneticisiyle sorunu olanlar…

Herhangi bir tanı almayan ama hayatın içinden sorunlarla baş etmek için destek almak isteyen danışanlarımızın sayısı gerçekten çok fazla. Psikiyatri tedavisi deyince akla sadece psikiyatrik ilaç kullanımı gelmemeli. Hastayı kendi iç dünyasıyla buluşturan ve kendi çözümlerini kendisine gösteren psikoterapilerle çok hızlı yol kat edildiğini gösteriyoruz.”dedi.

Ülkemizde ve Dünyada moral bozan olaylar insanların psikolojisine yansıyor…

Ülkemizde ve Dünyada moral bozan olaylar insanların psikolojisine yansıdığına değinen Dr. Gülseren Budayıcıoğlu,”Dünyada moral bozacak olayların ardı arkası kesilmiyor. Başta güvenlik olmak üzere, en temel yaşamsal ihtiyaçlarında tehdit hisseden insanların kendilerine ve psikolojik dayanıklılıklarına güvenmeye ihtiyaçları var. Psikiyatri insanların bu ihtiyacını karşılıyor. İnsanlar da psikiyatriye güveniyor. Sonuçta herkesin amacı; stres toleransı yüksek, pozitif ilişkiler kurabilen, iç görüsü olan sağlıklı bireylerle birlikte güzel bir dünyada yaşamak.”ifadelerini kullandı.

Sağlık Bakanlığ’nın yıllarını kapsayan istatistiklerinde tüm Türkiye’de psikolojik şikayetlerle doktora başvuran kişi sayısının 3 milyondan 9 milyona çıktığı görülüyor.

Psikiyatri Uzmanı Dr. Gülseren Budayıcıoğlu

Soru: Ben memurun. Psikyatriste gittim, bana anksiyete teşhisi kondu. Memurluğum tehlikeye girer mi?

Cevap: Çoğu kişi psikolojik rahatsızlıklar sebebiyle muayene olmaktan çekinmekte ve rahatsızlığını gizleme eğilimi göstermektedir. Çevrenin vereceğini düşündüğü olumsuz tepki algısı bu duruma yol açmaktadır. Diğer taraftan ise sayıca az da olsa psikolojik sorunlarını bir kalkan olarak kullanıp, sorumluluk almaktan kaçma eğilimi gösterenler de bulunmaktadır.

sayılı Kanunun maddesine göre akıl hastalığı olarak ifade edilen psikolojik rahatsızlıklar engelli statüsünde personel alımlarında bir sorun oluşturmamaktadır.

Normal statüdeki memur alımlarında bu türden rahatsızlıkların sorun oluşturması ancak rahatsızlığın görevin devamlı yapılmasına engel oluşturması halinde söz konusudur.

Bu durum Kanunun maddesinde "53 üncü madde hükümleri saklı kalmak kaydı ile görevini devamlı yapmasına engel olabilecek akıl hastalığı bulunmamak." şeklinde ifade edilmiştir. Madde hükmüne göre her türlü akıl hastalığı değil, sadece görevin devamlı yapılmasına engel olabilecek nitelikteki rahatsızlıklar memur olmaya engel görülmüştür.

Memuriyete atanma koşulu olarak aranan bu şartın görevdeki memurlara etkisi ise Kanunun maddesi bağlamında ortaya çıkmaktadır. Memurluğa alınma şartlarından herhangi birini taşınmadığının sonradan anlaşılması veya memurluk sırasında bu şartlardan herhangi birinin kaybedilmesi memuriyeti sona erdiren nedenler arasında sayılmıştır. Bu düzenlemeye göre memuriyette iken "görevini devamlı yapmasına engel olabilecek akıl hastalığı" ortaya çıkanların görevine son verilmesi gerekecek midir? Bu soruya vericelcek cevap hayır şeklindedir.

Engelli statüsünde memur alımlarında bu koşul aranmadığına ve memuriyete engelli statüsünde girmemekle birlikte sonradan engelliliğe ilişkin sağlık kurulu raporu ile yüzde 40 ve daha üzeri engelli olduğu ortaya çıkanlar kurumlarca yüzde 3 oranındaki kontenjana dahil edilerek engelli statüsü kapsamına alındığına göre memuriyete son verilmeyecek, bu durumdaki personel engelli istihdamı kapsamına alınacaktır.

Erişkinler İçin Engelli Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik eki Engel Oranları Klavuzunun Zihinsel, Ruhsal, Davranışsal Bozukluklar bölümünde anksiyete bozukluğu tedavi ile düzelen tipte ise engel oranı verilmemekte, tedavi ile kısmen düzelen nitelikte ise yüzde 20, tedavi ile düzelmeyen nitelikte ise yüzde 40 engel oranı verilmektedir.

Burada bahsettiğimiz örnekler uç örnekler olup, çoğu psikolojik rahatsızlık görevin devamlı yapılmasına engel oluşturacak mahiyette olmadığından, böyle olsa bile bu durumdakilerin engelli kontenjanına dahil edilmesi mümkün olduğundan kişinin memuriyeti sona erdirilemeyecektir.

Psikolojik rahatsızlıklar da dahil tüm sağlık sorunlarının memuriyetin sona ermesine yol açması tek bir durumda söz konusudur. "Devlet Memurlarına Verilecek Hastalık Raporları ile Hastalık ve Refakat İzinlerine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik"in 6. maddesine göre, hastalık sebebiyle verilen raporlara istinaden kullanılan hastalık izinlerinde uzun süreli tedaviye ihtiyaç gösteren hastalıklarda toplamda 36 ay, diğer hastalık hallerinde toplamda 24 aylık süre sonunda iyileşme sağlanamaması halinde kişi hakkında emeklilik hükümleri uygulanmaktadır.

Diğer taraftan, idarelerin sayılı Kanunun maddesine göre memurları görev ve unvan eşitliği gözetmeksizin aynı sınıfta veya farklı sınıftaki bir kadroya atama yetkileri bulunduğunu, hastalığın mevcut unvanda görev yapmasına engel olduğunu düşündüğü durumlarda idarenin memuru mevcut unvanından alarak eşit dereceli başka bir kadroya atayabileceğini belirtmek isteriz. Ancak idarenin her işlemi gibi bu da yargı denetimine tabi olacaktır.

Goriath demiş ki:

Bulundurma ruhsatı alırken, 7 yıl önceki birkaç psikiyatr randevumdan dolayı ruhsatı vermemişlerdi.

Başka konular için bir problem yaratır mı seafoodplus.info kayıtları görüyorlar.

Hepsini görmek için tıklayın

nurti demiş ki:

Memur alımlarında psikiyatriye gitmeniz değil de yazdırdığınız ilaçlar karşınıza çıkıyor. Zaten ilaç ve hastalık arasındaki ilişkiyi düşünürsek aynı kapıya çıkıyor. İlaç kullanmayı düşünmediğiniz takdirde rica ederseniz tanıyı işlemiyorlar. Bu adımları yakından takip etmek durumunda kaldım. Olur da kırmızı reçete ilaçlarda da aile büyüklerinin adına yazdırabilecek samimiyette bir doktor bulursanız sorun olmaz diye düşünüyorum. Tabii ki bu durum çok saçma. Hadi major rahatsızlıkları geçtim neredeyse nüfusun tamaminda anksiyete ve adhd var. Bir hakimlik sınavında bu sorununu çözmeye uğraşmamış anksiyete hastası adayın sorunu çözmeye çalışandan üstün olması tuhaf gerçekten.

Hepsini görmek için tıklayın