nasıl daha disiplinli olunur / 184- Enis Ayar - Nasıl Olunur - Подкаст – Podtail

Nasıl Daha Disiplinli Olunur

nasıl daha disiplinli olunur

İrade Terbiyesi

İnsanlığa faydalı olacak işler acele ve koşuşturma ile değil, temkinli ve sakin bir çalışmayla vücuda getirilmiştir. Bir insan çok iyi eğitim almış, çeşitli bilgi ve becerilerle donatılmış olabilir. Peki, bütün bunlar verimli ve sistemli bir çalışma olmaksızın ne işe yarar? Şehvet, bencillik ve tembellik gibi güçlü duygu ve dürtülerin kontrolünde, kendini eğlencenin tatlı kollarına bırakan bir genç için gelecek nasıl bir hal alır? Fransız Profesör Jules Payot, dünyada pek çok dile çevrilmiş bu klasik eserinde, tembellik ve isteksizlikten kurtularak içgüdülerin ehlileştirilmesinin ve iradenin eğitilmesinin önemini anlatıyor. Bu sayede yapabileceklerimizin sınırlarını genişletmek için atılması gereken adımları gösteriyor. Cemil Meriç'in de disiplinli çalışma hayatını borçlu olduğu bu eser 19. yüzyılda kaleme alındı. Kişisel gelişim türünün ilk örneklerinden biri olan İrade Terbiyesi, gücünü ve güncelliğini ilk günkü gibi koruyor…

Код товара:9786257671415

Жанр: Kişisel Gelişim

Издательство: İndigo Kitap

Переплёт: Yumşaq

Автор: Jules Payot

Количество страниц: 346

язык: Türk dili

Эпизоды

  • Feride Çiçekoğlu; yazar, senarist, mimar, akademisyen, editör, vakıf yöneticisi... Pek çok okuyucu ya da izleyici içinse adı, kendi gerçek hikâyesini yazdığı "Uçurtmayı Vurmasınlar" ile özdeşleşti...

    Hatta sevdiğim bir kısa özgeçmişinden alıntılayayım:

    "ODTÜ Mimarlık Fakültesi, Pennsylvania Üniversitesi, Mamak Askerî Cezaevi ve Ankara Merkez (Ulucanlar) Cezaevi’nden mezun.

    Sonuncusuna borçlu olduğu Uçurtmayı Vurmasınlar sayesinde sinemaya yöneldi.

    Halen İstanbul Bilgi Üniversitesi Sinema ve Televizyon Bölümü’nde en sevdiği iş olan öğretmenliğe devam ediyor. Kitapları Can ve Metis’te yayımlanıyor."

    Feride Çiçekoğlu ile deneyimlediği pek çok işi, yakın tarihi, geleceği, çocukları, gençleri, zamanı, şehri, yazını ve çok daha fazlasını konuştuk. Çok içten, gülümseyen bir sohbet sizleri bekliyor...

  • Bu bölümde konuğum tasarımcı, illüstratör, Alametifarika Reklam Ajansı'nın kurucu ortağı, öğretim görevlisi Uğurcan Ataoğlu.

    Her şey bir yana gerçek anlamda iyi biri.

    Sırasıyla Reklam Moran, Yorum Ajans ve Young&Rubicam/Reklamevi'nde art direktör ve kreatif direktör olarak çalıştı.

    Amblem, logotayp, afiş, basın kampanyası, illüstrasyon, ambalaj, kitap tasarımı, kitap kapağı, cd tasarım ve tipografi gibi grafik tasarımın bütün dallarında işler üretti.

    Bülent Erkmen önce hocası, sonra patronu ve ustası oldu. Serdar Erener’le Reklamevi’nde tanıştı.

    90’lı yıllarda en çok kristal elma kazanan ajansın kreatif direktörleri onlardı. Birkaç kuşağı etkileyen reklamlar yaptılar.

    Yaş aldıkça memleketi Ordu'ya, geçmiş hikayelere ve onları anlatmaya ilgisi de arttı, pek çok kitap çıkardı.

    Suskunluğuyla meşhur Uğurcan Ataoğlu'nun en çok konuştuğu 55 dakika sizlerle...

  • Пропущенные эпизоды?

    Нажмите здесь, чтобы обновить ленту.

  • Bu bölümde konuğum hem başarılı bir girişimci, hem de Türkiye'nin en aktif melek / tohum yatırımcılarından biri; Fırat İşbecer.

    Fırat ile hem girişimcinin hem de yatırımcının, nasıl olunur ve olunmazını konuştuk.

    Sohbete, abisi Fatih İşbecer ile kurup büyüttükleri, Türkiye'de 'start-up' kavramı yeni yeni telaffuz edilirken çok genç yaşlarında sattıkları şirketlerinden başladık, ardından pek çok başlık açtık... Birkaçını yazayım:

    Girişimcilik için bugün hangi alanların önü açık?

    Yatırımcılık bir iş mi?

    Bir girişimcinin yapmaması ve mutlaka yapması gerekenler neler?

    Girişimcilikte fikrin, tutkunun, eylemin yanı sıra zamanlama, şans, iyi hazırlık, lokasyon gibi faktörlerin rolü ne?

    Melek yatırımcılık nedir? Tohum yatırım nedir?

    Türkiye'de yatırımcılık atmosferi nasıl? Hangi yönlerimiz güçlü?

    Pazar yaratmanın zorluk ve güzellikleri nelerdir?

    Ortaklık kurulurken nelere dikkat etmeli?

    Daha pek çok konu bu bölümde...

    Bir iş kurmak, geliştirmek ya da belki yatarım yapmak istiyorsanız mutlaka dinleyin; ama ilginiz olmasa da zihninizi açacak bir bölüm, tavsiye ederim.

  • Bu bölümde konuğum bir otomobil yarışçısı; dünyada espordan çıkıp Formula'ya geçen ilk ve tek pilot Cem Bölükbaşı.

    Cem, Nasıl Olunur'un en genç konuklarından biri... Çocukluğunda motocross ve carting yapmış, sonra sanal ortamda otomobil yarışlarına merak salmış, orada ödüller alıp adını duyurmuş biri.

    Bölükbaşı ile okul hayatıyla sanal ve gerçek sporu bir arada yürüttüğü yılları, sanal yarışlardan gerçek yarışlara geçiş öyküsünü, F1, F2, F3, F4, ralli ve Süper Formula farklarını, gerçek yarış ortamını, şimdilerde takımı nedeniyle bulunduğu Japonya'yı, bir yarışçının bir gününün nasıl geçtiğini, aile-arkadaşlar-sosyal medya-sponsorluk ilişkilerini, kazanmayı-kaybetmeyi ve daha pek çok enteresan mevzuyu konuştuk...

    Cem Bölükbaşı ile hızlı, enerjik ve güleç bir sohbet sizleri bekliyor...

  • Bu bölümde konuğum bir girişimci; markalar ve görme engelliler için özgürlük teknolojileri geliştiren Blindlook'un iki kurucu ortağından biri, Sadriye Görece...

    Sadiye'yle Blindlook'tan, girişimcilikten, "yaparsın ve yapamazsın"lardan, Türkiye'de ya da başka ülkelerde görme engelli olmaktan, genç yaşta kendini bulmaktan, birey olabilmekten ve daha pek çok şeyden bahsettik.

    Sadriye'nin bir ara programı ele geçirip "Beni nasıl biri olarak tahmin edersiniz?" oyununu başlatması, ikimiz için de gülümsetici oldu! Dinleyiniz.

  • Bu bölümde konuğum bir müzikolog... Müzisyen, yazar, öğretmen ve müzik eleştirmeni Filiz Ali.

    23 yıl boyunca radyo, 33 yıl boyunca televizyon programcılığı, pek çok gazete için de müzik eleştirmenliği yapan Ali, Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nun genel sanat yönetmeni de oldu, Mimar Sinan Üniversitesi Müzikoloji bölüm başkanı da... Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisi'nin kurucusu ve direktörü olan Filiz Ali, hâlâ genç öğrenciler yetiştiriyor.

    Ali ile müzikolojiden çocukluğuna, babası Sabahattin Ali'den genç müzisyenlerin eğitimine pek çok konudan konuştuk, Türkiye için de hafif dertlendik...

    Müzikle ilgili pek çok önemli kişiyi andığımız, Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisi'nden özellikle söz açtığımız, Sabahattin Ali'yi yad ettiğimiz, genç müzisyenler için de faydalı olabilecek bu bölümü kaçırmayın.

  • Bu bölümde konuğum mimar, eğitimci ve mimarlık eleştirmeni Prof. Dr. Celal Abdi Güzer.

    ODTÜ Mimarlık Bölümü öğretim üyesi Güzer, dersleri, kitapları ve eleştiri yazılarının yanı sıra Youtube'da yayınlanan "Kalebodur- Mimarlar Konuşuyor" adlı seriyle de mimarlığa ve mimarlık eleştirisine dair esaslı bir külliyat oluşturmakta. Güzer ile deprem öncesinde buluşup çok keyifli bir söyleşi yapmıştık...

    "İyi bir mimar ya da mimarlık eleştirmeni nasıl olunur"dan Türkiye'de bu alanların durumuna, star mimarlıktan şehirlerimize, sosyal medyanın mimarlığa etkisinden akademisyenliğe çok zengin bir sohbet sizleri bekliyor.

  • Enis Ayar, yaklaşık 80 yıl önce gözlerini Karadeniz'e, kollarını dünyanın dört bir yanındaki güzelliğe, doğaya, iyiliğe açmış şahane bir adam.

    O, en meşhur kent ünlülerinden; insana "Keşke bende orada doğsaydım" dedirtecek 'frekansta' bir Ordulu.

    O, hem hayattan keyif almasını bilen bir ehl-i keyif; hem de 'çevrem iyi olmadan ben iyi olamam' diyen doğa, kent âşığı bir eylemci. Herkesin üstünü örtmeden, uyuduklarını görmeden uyuyamayanlardan

    Karadeniz Sahil Yolu'nun Ordu'da sahilden geçmeyişinden efsanevi Vosvos Şenlikleri'ne, Yason Kilisesi'nin temizlenip kurtarılmasından, Kurul Kayalıkları'nda Kibele heykelinin bulunmasına Ordu'ya ait pek çok güzellikte o ve arkadaşlarının payı var. Henüz tanımıyorsanız, ehl-i keyif bir tatlı direnişçiyle, Enis Ayar ile tanışın...

    (Enis Ayar da meslek çok, macera çok, uzun yıllar var. Bazen ben çok araya giriyor, onun hayatını ben anlatıyormuş gibi oluyorum ama bir yayında toparlayabilmek adına. Yoksa onun diliyle ne dinleseniz gülümsüyor, duygulanıyor ve "Ne güzel insanlarımız var" diyorsunuz. İyi dinlemeler.)

  • Bu bölümde iki konuğum var, ikisi de şehir plancısı, akademisyen; Doç.Dr. Meltem Şenol Balaban ile Osman Balaban.

    ODTÜ'de görev yapan bu iki değerli eğitimcisiyle başlıca şu konuları konuştuk:

    Şehir planlama nedir?Türkiye'de şehirler plansız mı?Planlı şehirler plansız gibi görünür ya da hissettirir mi; neden? Kentlerimiz deprem, sel ve benzeri tehlikelere karşı niye bu derece kırılgan?Şehir planlama eğitimi nasıldır? Şehir plancıları ne tür dersler alırlar, mezuniyet sonrasında nerelerde çalışırlar?Bir kent nasıl, kimlerle planlanır?Kötü kentlerin sorumlusu kimlerdir?İyi planlanmış bir kent nasıldır; örnekleriTürkiye'deki deprem bölgeleri nasıl yeniden sağlıklı, güvenli şehirlere dönüşür...

    Bu ve çok daha fazla sorunun yanıtını Balaban çifti veriyor...

  • Bu bölümde konuğum çağdaş sanat dünyasının Türkiye'deki en önemli isimlerinden biri; küratör, yazar, eğitimci ve eleştirmen Beral Madra.

    Sanata azıcık bile olsa ilgi duyan herkesin dinlemesini isteyeceğim bir bölüm bu. Ülkemizde bienale bienal, küratöre küratör denmediği yıllarda Türkiye'de çağdaş sanat ortamı nasıldı, dünün ve bugünün sanat ortamını Beral Madra'dan dinliyoruz...

    Aralarında Türkiye Cumhuriyeti’nin ütopyasını kurmaya çalışan insanların ağırlıkta olduğu bir ailede yetişmiş biri; sanata eğilimli, Alman Lisesi'nde eğitim görmüş, üzerine arkeoloji okumuş, ziraat mühendisi-sanatçı Teoman Madra'ya âşık olup Ayvalık'ta yaşamış... Göçler, Cumhuriyet ütopyası, İstanbul, Ayvalık, sanat dünyası, dün ve bugün...

    Bölümü "Küratör nedir, ne yapar?" sorusunun yanıtıyla açtık, farklı dönemleriyle Türkiye ve sanatı ve bazı sorunları da konuştuk, genç sanatçı ve küratörlere yol haritası da çizdik, özel sektör ve devletin rolünü de ortaya koyduk...

    Tabii deprem öncesiydi bu kayıt, belki konuştuğumuz halden geriye düştük. Fark etmez; kıymetli bir bölüm, dinleyiniz.

  • Bu bölümde konuğum senaryo yazarı, oyuncu ve gazeteci Gülse Birsel.

    “Dergici” tabirini kullanmak garip geldi ama yazarlık hayatına, dergilerde habercilikle başlayan biri Birsel.

    Dergilerde muhabirlik, editörlük, yazarlık ve yayın yönetmenliği de yapan Gülse Birsel ile söyleşiye, ailesinden, okul hayatından ve dergi günlerinden konuşarak başladık… Sonrasında, ilgili olanların “ders gibi notlar alarak” dinleyebileceği bir “Komedi senaryosu nasıl yazılır” sohbeti yaptık. Arada, Aktüel Dergisi’nden Avrupa Yakası’nın ilk günlerine bir “yakın tarih” kaydı da aldık…

    Not: Bu yayın Kahramanmaraş depreminden önce çekildi.

  • Konuğum Türk Gastroenteroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Dilek Oğuz.

    Gastrit, ülser, hazımsızlık, gaz, reflü, şişkinlik; pek çok insan bu rahatsızlıklardan muzdarip ama genel geçer bilgilere sahip...

    Dilek Hanım ile gastrit üzerine bir söyleşi yapmış, sade ve anlaşılır anlatımına, bilgisine hayranlık duymuştum. Deprem öncesi söyleştik. Yayını haftalar sonra dinlerken şu anda deprem bölgesinde yaşananlarla, yakın gelecekte mide rahatsızlıklarının da ne kadar yaygın olacağını düşündüm. Umarım çok kişi için bilgilendirici ve faydalı bir yayın olur.

    Yüksek İhtisas Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi,

    Güven Hastanesi Gastroenteroloji Bölüm Başkanı Dilek Hanım ile ana hatlarıyla şu konulardan söz açtık.

    Gastrit, ülser, hazımsızlık, gaz, reflü, şişkinlik; nedir, nasıl tedavi edilirler?Helikobakter pilori nedir? Hangi şartlarda kendini gösterir?Stresin mide ve bağırsağa etkisi nedir?Hangi yaş ve durumlarda sindirim sistemi rahatsızlıkları beklenir?Yiyecek-içecek günlüğü tutmanın faydaları nelerdir?Herkese uygun bir sindirim sistemi diyeti var mı? Reflü gibi rahatsızlıkların artış nedeni nelerdir?Nasıl iyi bir doktor ve eğitimci olunur?
  • Bu bölümde konuğum İnşaat Mühendisi, İstanbul Teknik Üniversitesi'nde (İTÜ) Yardımcı Doçent Dr. Fatih Sütçü. Doktora çalışmasını Japonya'daki Tohoku Üniversitesi’nde “İleri Yapı Teknolojileri ile Depreme Dayanıklı Tasarım: Sönümleyici Tasarımı” konusunda yapmış olan Sütçü, İTÜ Afet Yönetimi Enstitüsü ve İnşaat Fakültesi'nde öğretim üyesi.

    Hâlâ depreme karşı yenilikçi güçlendirme yöntemleri ve deprem yalıtımı (sismik izolasyon) konularında, uluslararası işbirlikleri ile gerçekleştirilen deneysel ve sayısal araştırma projeleri yürüten, dersler veren Fatih Sütçü ile Kahramanmaraş depremini, bize öğretmesi gerekenleri ve olası diğer büyük depremlere karşı nasıl binalar yapılması gerektiğini konuştuk...

    Şu başlıkları içeren, aydınlatıcı bir konuşma....

    Betonarme bir binanın depreme karşı dayanıklılığı nasıl kontrol edilir?Bu kontrolleri bizler nasıl yaptırabiliriz?Karot aldırma işlemi neden, nasıl yapılır? Güvenli midir?Deprem yalıtımlı, sismik izolasyonlu binalar nasıldır?Çok da konuşulmayan bir konu; zemin... Zemin-bina uyumu...Betonarme binaların 'ekonomik ömrü' ne kadardır? Depreme karşı güçlendirme yapmak ne gibi durumlarda mantıklıdır?Çok katlı, az katlı, 5-10 katlı... Deprem hangi binalara nasıl etki ediyor?Bitişik nizam yapıların depremdeki durumu nedir?Hasarlı bir binaya 'bakılarak' durumu anlaşılabilir mi?Niye son deprem yönetmeliğine uygun binalar öneriliyor?Nasıl iyi inşaat mühendisi olunur?
  • Bu bölümde konuğum dünya serbest dalış rekortmeni ve diyetisyen Şahika Ercümen. O konuştukça çok az şey bildiğiniz hissine kapıldığınız insanlardan biri Şahika...

    Bir kere kendi öyküsü tam bir "Nasıl Olunur" hikâyesi... Çocukken evden çıkamayacak derecede astım hastasıyken, bugün 6.5 dakika nefesini de tutabilen bir tüpsüz dalış ustası olmak, işinin en iyilerinden biri olmak, nasıl oldu?

    Dalıştaki tüm başarılarına rağmen, üniversite sonrasında diyetisyen olarak hayatına devam edecekken "son bir güzel hareket", "bir rekor için" sponsor arayan, bulamayınca giderlerini karşılamak için Fear Factor adlı yarışmaya katılıp birinci olan birinden bahsediyoruz... Sonra da kazandığı ödülle rekora çalışan ve Guinness Rekorlar Kitabı'na giren biri...

    Şahika Ercümen ile dünyada ve Türkiye'de denizlere yaptığı yolculuklardan "anda kalma" kavramına, onun için çok öğretici olan başarısızlıklardan herkesin keyifli sandığı garip zamanlara kadar pek çok konuyu konuştuk... Çok sürpriz, leziz bir bölüm; dinleyiniz...

  • Bu bölümde konuğum komedyen, ses sanatçısı, senaryo yazarı ve oyuncu Ata Demirer.

    Bu "tek kişilik dev kadro" ile annesinden tutkularına, deniz sevdasından insanları güldürme aşkına, gözlemciliğinden müzikle ilişkisine pek çok konuyu masaya yatırdık.

    Bursa Bülbülü filmi vesilesiyle Bursa’dan, vefadan da söz açtığımız bu bölümde, Demirer sağolsun şarkı da var, Metin Akpınar’dan İlber Ortaylı’ya pek çok sevdiğimiz ismin sesi de…

    -Klişe tabir burada gerçek oldu- “kâh güldüren kâh düşündüren” şahane bir Nasıl Olunur bölümü sizleri bekliyor.

  • Bu bölümde konuğum, avukatlığa 1963 yılında başlamış bir hukukçu Turgut Kazan.

    Dört dönem İstanbul Barosu başkanlığı da yapmış biri olan Kazan, Uğur Mumcu'dan Tarık Akan'a, Cem Karaca'dan Genco Erkal'a pek çok kişinin avukatı, yoldaşı olmuş biri...

    Kazan ile onu avukatlığa başlatan şartları, çocukluğunu, memleketi Adana'yı, bugünün hukuk düzenini, bazı önemli davaları, iyi bir avukatın 'olmazsa olmaz'larını ve mantar gibi çoğalan yeni nesil hukuk fakültelerini konuştuk...

    60 yıllık avukatlık tecrübesi dahilinde pek çok hukuksuzluğa şahit olsa da "En kötüsü bu dönem" diyen Turgut Kazan, "Korkmaz mıyım, korkuyorum" dese de, insanın içine ferahlık veren neşesi ve hayranlık uyandıran heyecanıyla konuştu... Dinleyiniz.

  • “Yaparım Bilirsin” albümüyle hayatımıza girdiğinde yıl 1993 idi. 30 yıl; ne yaparsa aşk ile yaptı. Müzisyen bir aileden gelen, 5 yaşından beri müzikle yoğrulan Kenan Doğulu, Türkiye’nin en sevilen sanatçılarından biri oldu.

    Doğulu ile çocukluğundan, ailesinden başlayarak “olma yolculuğunu”, zamansız eserler çıkarmanın ipuçlarını, nezaket, neşe, özen gibi kavramları konuştuk… Leziz bir bölüm sizleri bekliyor…

    Kenan Doğulu sahnesinden de kopya çekeyim; “Bu bölümü dinleyenlerin çocukları iyi okullarda okusun…”

  • Bu bölümde konuğum bir felsefeci, akademisyen ve çevirmen Ferda Keskin.

    Ferda Bey, aynı zamanda Türkiye'de Fransız filozof Michel Foucault'yla ilgili en yetkin isim.

    O, neredeyse çocuk yaşta felsefeci olmaya karar vermiş biri. Keskin'le onun felsefe yolculuğundan yola çıktık, "Felsefe bize ne katar?" sorusuna da yanıt aradık, "iyi yaşam" kavramıyla farklı felsefecilerin kurduğu ilişkiden de söz açtık...

    "Bu hayatta var olmanın endişesiyle nasıl başa çıkarız?" sorusundan da konuştuk soru sormanın öneminden de... "Bir düşünürün zihninin içine iskemle atıp oturabilmek mümkün müdür?"; hayali bile güzel... Yeni nesilden, eğitimden, "Foucault, Felsefe ve Fenerbahçe"den oluşan 3F'den, yemekten, sinema ve edebiyattan da konuştuğumuz dolu dolu bir bölümü kaçırmayın isterim...

    Sorumuz da güzel: Nasıl iyi felsefeci olunur?

  • Gazeteci Nurcan Akad'ın adıyla birlikte hep şu sıfat da gelir "Türkiye'de, bir ulusal gazeteye yayın yönetmenliği yapmış ilk kadın". E tabii mutlaka "medyada kadın gazeteci, yönetici olmak" mevzuları da konuşulur...

    Bilmeyenler için eksik kalırdı, "tadımlık" bu konulardan da söz açtık ama Akad'ın aile hayatından, operada başlayan iş yaşamından, bir dönemin Ankarasından, 'sol'dan, dostluklardan konuştuk. Ardından 'eski' nesil medya alışkanlıklarının "İyi ki son buldu" dediğimiz tarafları kadar, "Olmazsa olmaz" dediğimiz yanlarından da bahsettik. Nurcan Akad'ın "olduramadıklarından" da, "yeniden başlamalarından" da bahsederken hem iyi gazeteciliği hem iyi yöneticiliği tartıştık. Dinleyiniz...

  • Bu bölümde konuğum çocuk, genç ve yetişkin psikiyatristi Yankı Yazgan.

    Yazgan ile sohbete onun çocukluğundan başladık; "kendi krizini, başkaları için fırsata dönüştüren" babasından, iyi bir okur olmanın, okumanın, yazmanın, not almanın, dinlemenin, "senden istenmediği halde merak ve ilgiyle yapılanların" bize getirdiklerinden konuştuk...

    Sonra biraz bugünün çocuk ve gençlerin içinde bulunduğu ortamdan bahsettik, nasıl daha iyi olunabilir konuşarak düşündük... Sık sık "Evet bunu yaşıyoruz" diyeceğiniz, duygudaş bir bölüm sizleri bekliyor.

  • Показать больше

Başarılı bir adamla evlen – onun ideali nasıl olunur?

Her kadın için erkeklerin başarı kriterleri “Birisi kazancı önemser, birinin statüye ihtiyacı vardır ve birinin bir anda her şeye ihtiyacı vardır. Başarılı bir erkekle başarılı bir şekilde evlenmek, bir kadının kendisinin bir insan olarak yer almasının garantisidir. Bu tür erkeklerin kendi ideal bir kadın vizyonuna sahip olmaları nedeniyle .

Bir kadının gözünde başarılı bir erkeğin kriterleri

Bir kadın için, bir erkeğin başarısı, yaşamın çeşitli alanlarında belirli yüksekliklere ulaşılmasında kendini gösterir. Başarılı bir adamı aşağıdaki özelliklerden görsel olarak tanıyabilirsiniz

Görünüm. Temiz, düzenli bir erkek, kadınlarda yalnızca olumlu duygular uyandırır. Böylece başarılı bir insan izlenimi veriyor. Bir erkek görünüşte özensiz ve bir şekilde giyinmişse, bu onun tembelliğinin ve kendisine ve başkalarına karşı ilgisizliğinin doğrudan bir teyididir.

Dakiklik. Disiplin ve topluma saygının bir işareti. Dakik bir adam her zaman ne zaman boş olacağını bilir ve sizi bekletmez. Sürekli geç kalan veya bir şeyleri sonraya erteleyen bir adamın başarılı olması pek olası değildir. Hiç kimse isteğe bağlı bir kişiyle iş ilişkisi kurmaz.

İletişim kurma ve ikna etme yeteneği. Hitabet, her gün kendinizi savunmanız ve başarılı insanlar arasında boş yere yer almadığınızı başkalarına kanıtlamanız gereken modern dünyada değerli bir yetenektir. Erkek konuşmacı uzaktan görülebilir, hem resmi hem de gayri resmi herhangi bir konuşmayı güvenle yürütür. Bağırmadan ve saldırgan olmadan yargılarının doğruluğunu gösterir.

Reddetme yeteneği. Her gün, insanlar diğer insanlardan (yakın ve çok yakın olmayan) çok sayıda istek bombardımanına tutulur. Ve her şeye evet cevabı verirseniz, o zaman hayatınızın gelişimi ve tanıtımına ne zaman katılacaksınız. Kendisine yapılan çağrıları filtrelemeyi bilen ve fazla eziyet çekmeden reddeden bir adam, her zaman herkese yardım etmekten daha başarılıdır.

Olumluluk. Her şeyden önce, bu iletişimde ifade edilir. Yetkililerden, işinden, cüzdanındaki parasızlıktan ve hayatın diğer olumsuz yönlerinden şikayet eden bir adam, bakmaz ve zengin değildir. Başarılı bir adam, onu çevreleyen her şeyde pozitifliği arar ve yayar. Her zaman her şey hakkında olumlu bir şekilde konuşur.

sosyallik. Başarılı bir insan, hayatının ayrılmaz bir parçasının sosyal çevresi ve defterindeki faydalı bağlantıların sayısı olduğunu anlar. Kendini tanımadığı yeni bir toplumda bulan böyle bir adam, gelecekte faydalı olabileceklerini fark ederek faydalı tanıdıklar çemberini yenilemeye çalışır.

Heves. Başarılı bir erkek her şeyi coşkuyla yapar – 8-10 saat çalışır (özellikle sonuçların katlanarak arttığını görürse), dinlenir ve seyahat eder (mümkün olduğunca görmeye zaman ayırmaya çalışır), bir kadınla ilgilenir (çünkü bilir tam olarak onun ihtiyacı olan şey olduğundan emin olun).

Doğrudan bir tanıdıkla ve adam tanındıkça listeye birkaç kriter daha eklenir

İş ve kazanç. Bir kadın için erkeğinin kazancı, öncelikle ailesini geçindirebileceğinden emin olmak istediği için önemlidir. Bu nedenle, zengin bir adam ortalama maaştan birkaç kat daha fazla kazanmalıdır. Yaptığı işten memnun olduğunun bir başka göstergesi de.

Gayrimenkul Kendi dairenizin veya evinizin olması günümüzde başarının en önemli kriterlerinden biridir. bir adam kendi konutu için para kazanabiliyorsa, kesinlikle zengin bir kişi olarak sınıflandırılabilir.

Başarılı bir erkeğin kadında görmek istediği insani nitelikler

Başarılı (çeşitli derecelerde) erkeklerle yapılan resmi ankete göre, kadınların arkadaşlarında görmek istedikleri aşağıdaki nitelikler öne çıkıyor.

1 kalite – Akıl. Bir erkeğin akıllı bir kadına ihtiyacı var (görünüşe göre) sadece konuşmaları sürdürmek için değil. Yönlendirebilir, tavsiyede bulunabilir, yönlendirebilir – böyle bir kadın bir erkek tarafından düşünürken (iş ortakları, yakın arkadaşlar ve diğer akrabalar hala kendi yönleriyle daha fazla düşünür).

2 kalite – Güzellik. Akıllı bir kadın, bir erkeğin yakınlarda güzel bir arkadaşa sahip olmasının önemli olduğunu uzun zamandır biliyordu. Ve güzelliği doğal, doğal olmalı. Erkeklerin farklı kızlarla (“abartılı” dudaklar, göğüsler, kalçalar) çıkabileceğini açıkça görebilirsiniz, ancak o, dışarıdan “dengeli” ve güzel biriyle evlenecektir.

3 kalite – Nezaket ve özen. İyi bir kadın (kız) kötü bir insan olamaz – yeterli sayıda erkek bu şekilde cevap verdi. Ve bunda haklılar. Ve eğer kibarsa, o zaman bir ilişkide de sevecen olacaktır. Bu başarılı erkekler için çok çekici.

4 kalite – Neşelilik. Birlikte geçirdiğiniz ilk mutlu yılların coşkusu ve neşesi azaldığında hayat sıkıcı hale gelebilir. Ancak, bir kıza bu kalite verilirse, onunla yaşamak sıkıcı olmayacaktır. Bu karakter niteliği doğuştan kabul edilir, ancak onun kendi içinde gelişmesini engelleyen şey budur. Sadece hayatın her güzel anını memnun etmeye çalışmanız yeterlidir ve bu bir alışkanlık haline gelecektir.

5 kalite – Ödün verme yeteneği. Erkekler (kadınlar gibi) inatçı olma ve konumlarını (tamamen mantıklı olmasa bile) savunma eğilimindedir. Başarılı bir erkekle evlilikte de tartışmalı durumlar olabilir. Bu nedenle, bir kadının zamanında durabilmesi ve anlaşmazlığın konusunu sakince tartışabilmesi, soruna orta düzeyde bir çözüme ulaşabilmesi çok önemlidir.

6 kalite – Tutku. Ayrıca, bu nitelik yalnızca samimi yaşamla (önemli olmasına rağmen) değil, aynı zamanda hobiler, iş ve boş zamanlarla da ilgilidir. Bir kız seyahat konusunda tutkuluysa (spor, yaratıcı iğne işi) – bu kesinlikle bir erkeği memnun eder. Ve aynı aile içinde “hava yoluyla” bulaşabilir.

7 kalite – Huzur hissi. Başarılı ve iş adamları bir ilişkide çok önemli psikolojik rahatlıktır. Bu yüzden her yerde “evde” oldukları bir kadını yanlarında görmek isterler.

8 kalite – Sağlık. Doğadan uzaklaşamazsınız. Her insan bir refakatçi olarak sağlıklı bir eş arıyor. Bir erkek sağlıklı çocuklar, güçlü bir aile ister. Bir kadınla tamamen aynı. Ve bu tamamen anlaşılabilir ve mantıklı bir arzu. Bu nedenle, sağlığınızı izlemeniz ve zamanında uzmanlarla iletişime geçmeniz önemlidir.

İdeal bir kadının nitelikleri hakkında durmadan konuşabilirsiniz. Başarılı erkeklerin bunu aramak için sokaklarda yürümediğini anlamak da önemlidir. Doğru erkeğin ilgisini çekmek için doğru iletişim çemberini seçmek gerekir. Bir kadın toplumun doğru tabakasında hareket etmiyor, ancak başarılı bir erkekle evlenmek istiyorsa, rahatlık alanını terk etmesi gerekiyor.

Bunun için kademeli olarak kamu kuruluşlarına ve hayır kurumlarına üye olması gerekiyor. . Değerli bir aday olacağı bir gerçek değil, ancak bu ona doğru atılan ilk adım olacak. Gelecekte doğru sosyal çevreye girmenize, önemli etkinliklere davet almanıza olanak sağlayacak faydalı bağlantılar kurmak önemlidir. Ve zaten onlarda zengin bir adamla tanışabilirsin.

Ayrıca çeşitli sergileri, tiyatroları ve deneysel yapımları ziyaret edebilirsiniz. Bu durumda, bir kadın gerçekten sanatla ilgileniyorsa, sadece başarılı ve cana yakın olmayan bir yoldaş bulmak için gerçek bir fırsat var.

Başarılı bir şekilde nasıl evleneceğiniz hakkında bilmeniz gereken her şey, bir sonraki makalemizi okuyun. .

Doğru zengin adamı “seçme” sürecinde gereksinimlerinizi fazla düşünmeyin. Bazen bir kız kocası olarak hemen bir oligark isterken, ona ne verebileceğini pek umursamaz. Ardından arama uzun bir süre devam eder.

Bu konuya daha sakin ve ihtiyatlı yaklaşmak gerekiyor. O zaman başarılı erkeğini bulma ve onunla evlenme olasılığı önemli ölçüde artar. Ayrıca, bir kız doğası gereği çok anlayışlıysa, birçok genç aday arasında gelecekte kesinlikle başarılı olacak birini tanıyabilir.

Zengin bir adam bulmak için 5 kural!Hangi kız zengin erkekleri cezbeder? Nasıl evlenilir!

Eğitimle İlgili Seminer Verildi

Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi’nde “Üniversite Eğitiminde Bileşenler: Rolleri ve Seçme Konular” adlı seminer düzenlendi.

İlahiyat Fakültesi ile Mühendislik Fakültesi’nin birlikte düzenlendiği Seminer, 22 Şubat 2018’de Cengiz Aytmatov Yerleşkesi Kasım Tınıstanov Konferans Salonu’nda  gerçekleştirildi.

Seminere akademisyen ve öğrencilerin yanı sıra Rektör Prof. Dr. Sebahattin Balcı ve Rektör Vekili Prof. Dr. Asılbek Kulmırzayev katıldı.

Kimya Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Selahattin Gültekin’in “İyi Bir Eğitmen Nasıl Olunur? 45 Yıllık Tecrübe” başlıklı sunumuyla başlayan Seminer, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Köylü’nün “İyi Bir Öğrenci Nasıl Olunur?” konulu sunumuyla devam etti.

Prof. Dr. Selahattin Gültekin, ‘iyi bir öğretim elemanının kalitesi’, ‘üniversite eğitiminde öğrencilerin öğretim elemanlarından beklentileri’ ve ‘insani değerler’ konuları üzerinde dururken Prof. Dr. Mustafa Köylü ise yükseköğrenim gören öğrencilerin başarılı olabilmeleri için neler yapmaları gerektiğini çeşitli ülkelerden örnekler vererek anlattı.

Soruların cevaplandırılmasının ardından Rektör Prof. Dr. Sebahattin Balcı değerlendirme konuşması yaptı.

Prof. Dr. Sebahattin Balcı, “Ben bir öğretmenim. Bir öğretmen okulluyum. İlkokul öğretmenliğiyle mesleğe başladım. 42 yıllık bir tecrübeye sahibim. Hayatımı gençlerle, çocuklarla beraber yaşadım. Mesleğimin hiçbir evresinde onlardan uzak kalmadım. Onlarla arama iletişimsizliğe neden olacak bir duvar örmedim. Nerede olursam olayım, hangi şartta olursa olsun mutlaka öğrencilerimin gözlerine bakmak, yüzlerini görmek, onların o anki durumlarını öğrenmek istedim. Hayatımı onlarla birlikte yaşamanın mutluluğuyla yaşama sevincimi hep korudum. Bu, enerjimi sinerjiye çevirmemi sağladı. Dolayısıyla iyi bir öğretmen, hayatını daima öğrencisiyle beraber yaşayan öğretmendir. Kendini işine verendir. Bunu ancak bir öğretmen yapabilir. Başka meslek sahipleri bunu yapamaz. Bu noktadan baktığımızda aslında öğretmenlik en güzel sanattır. Öğretmenin sanat eseriyse yetiştirdiği gençlerdir. Öğretmen daima bu eseriyle yaşar. Ölse bile yaşamaya devam eder. Dünyadan göçtüğünüzde paranız pulunuz size kalmıyor. Yunuz Emre’nin dediği gibi ‘mal da yalan, mülk de yalan, var biraz da sen oyalan.’ Önemli olan yaptığınız işiniz ve eserlerinizle sürekli anılmaktır. Öğretmen bunun için çalışır. Öğrencilerin de çalışkan, öğrenmeyi seven, öğretmeninde var olan bilgi ve tecrübeyi sonuna kadar almak için çabalayan bireyler olmaları gerekir. Aynı zamanda disiplinli ve ciddi de olmalıdır öğrenciler.” dedi.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir