taylan erler eşi / Taylan Erler kimdir? Taylan Erler nereli ve kaç yaşında? - Magazin haberleri – Sözcü

Taylan Erler Eşi

taylan erler eşi

Karavanda yaşayanlar anlatıyor: 'İlk başlarda sokakta yatar gibi hissediyordum'

Haberin Devamı

“3 çocuk ile karavan hayatı zor değil mi?” diye sorduğumuz Serdar Bey, “Çocuklarla tabii ki çok daha zor! Özellikle 3 küçük çocukla daha zor. Ama çocuklar doğada daha mutlu. Çocukları doğada oyalamak, evde dört duvarda oyalamaktan çok daha kolay. Ama çocuklu aileler için karavan gezi açısından avantajlı, düzenleri hiç bozulmadan çocuklarla gezebiliyoruz” cevabını veriyor.

“Bu hayatın artıları; özgürlük, kira, doğalgaz, elektrik, su faturası derdi olmaması yani ev yaşamına göre daha ekonomik olması” diyen Serdar Bilal eksilerini ise şöyle anlatıyor: “Karavan alanları çok mevcut değil, her yerde su bulma ihtimali yok. Alan küçük olduğu için kötü havalarda çocuklarla zor olabiliyor dar alan.”

TEK İHTİYACIMIZ OLAN ŞEY BİR ÖNCEKİNDEN DAHA GÜZEL MANZARA…

BURÇAK- İBRAHİM YAKUT/ TİYATROCU

Onlar son 10 yıldır sahne arkadaşı, son 5 yıldır da evli bir çift. Burçak, İstanbul Üniversitesi Felsefe lisansını bitirdikten sonra yine aynı üniversitede Tiyatro bölümünü bitiriyor ve kariyerini oyunculuk üzerine şekillendiriyor. Eşi İbrahim de yazar, yönetmen ve eğitmen olarak çalışmalarına devam ediyor. Şu sıralar pandemi sebebiyle tiyatrolar kapalı olduğundan sosyal medya hesapları için tam zamanlı karavan yaşantılarını, başlarına gelenleri, seyahatlerinizi, memleketlerini ve tanıştıkları insanları anlattıkları içerikler üretiyorlar.

Onlar karavan yapmaya karar verdiklerinde pandemi diye bir şey yoktu. Yakut çifti karavan macerasına bakın nasıl başlamış.

“Dileğimiz karavana atlayıp şehirden kaçmak, belki bir tiyatro oyunu yazmak, yeni insanlar tanıyıp sanatımızı beslemekti. İkimiz de çok uzun süredir bir tır ile köy köy dolaşarak hayatında hiç tiyatro izlememiş dezavantajlı bölgelerdeki çocuklara tiyatroyu götürmek istiyorduk. Bu, maliyetli ve altından kalkamayacağımız bir hayal olduğu için sürekli erteleniyordu. Sonra bunu neden karavanla yapmayalım ki diye düşündük. Bu sırada karavanın bitmesine yakın pandemi başladı ve bizim hayal yine ertelendi. Yola düştüğümüzde de bir haftalık yolculuğumuz 10 aylık tam zamanlı bir karavan yaşamına dönüştü.”

Karavanın yapımını tiyatroda bir metnin ayağa kaldırılıp sahneye taşınmasına benzeten tiyatrocu çift, sanatsal dokunuşları ile şekillendirdikleri yeni yuvalarının yapında çok emek harcıyorlar. “Karavanımızı kendimiz tasarlayıp bir kaldırım kenarında ikimiz yaptık. Aracın dış boyası, teras yapımı gibi ekipman gerektirecek işlerde profesyonel destek aldık. Çok araştırdık, öğrendiğimizi uyguladık. Olmadı, söktük bir daha yaptık. Deneye yanıla ama son kertede içimize çok sinen, bizi yansıtan bir karavan çıktı ortaya. Elimizin emeği ile kendi evimizi inşa etmiş olmak, soyut hayallerin somut bir gerçekliğe dönüşmesi, bir şey üretiyor olmak bizim için çok değerli.” diyorlar.

Bu yaşam tarzının artı ve eksi yanlarının kişiden kişiye değişkenlik gösterdiğini düşünüyorlar. Karavanlarını konforu gözeterek, seyahati zehir etmeyecek şekilde tasarladıkları için seyahatleri sırasında sorun yaşamıyorlar.

"Dışardan bakıldığında konforsuz bir yaşam görülebiliyor çoğunlukla. O dar alanda birbirinizden sıkılmıyor musunuz diyenler, duş sorun olmuyor mu diyenler, sıcaktan pişmiyor musunuz, soğuktan donmuyor musunuz diyenler var fakat cevabımız hayır” diyorlar net bir şekilde. “Mutfakta, duşta hatta karavanın dış duşunda sıcak suyumuz, ortopedik bir yatağımız, soğuk zamanlar için bir ısıtıcımız, içeride dans edebileceğimiz yeterli bir alanımız:) yıldızların altında uzanacağımız bir terasımız, fokurdayan bir demlik çayımız olduğu sürece mutluyuz. Daha fazlasına ihtiyacımız yok. Tek ihtiyacımız olan, bir öncekinden daha güzel manzara” sözleri ile çok güzel özetliyorlar karavandaki yaşantılarını ve onlara yaşattığı mutluluğu…

KARAVANCILIĞIN DEĞİL DE MİNİMALLİĞİN PEŞİNE DÜŞTÜK

ZEYNEP-ÖZGÜR KARAMAN/BİLGİSAYAR MÜHENDİSİ

19 senedir yazılım sektöründe çalışan iki bilgisayar mühendisi onlar. Kendi yapımı karavanlarında, 3 kişilik tam zamanlı bir yaşam hikayesi yazıyorlar. Yola koyulduklarında odak noktaları özellikle karavan değil, özgür, bağımlılıklarını minimuma indirgeyebilecekleri bir hayat hayaliydi. Hayallerinde yaşattıkları hayata geçebilmek için en hızlı, pratik ve kendi yapabilecekleri uygun araç olarak karavandı.

“Özgürlük aşkı bizde hep vardı, bunu nasıl yapacağımız konusunda sürekli bir araştırma içerisindeydik, önce yelkenlide yaşayabilir miyiz sorusuyla başladık, fikir olgunlaştıkça en önce ve en hızlı nasıl özgürleşebiliriz’i düşündük, sonunda karavana yöneldik hızlıca da hayata geçirdik.” diyor Karaman çifti. Aslında karavancılığın değil de minimalliğin peşine düşüp geri kalan yaşantılarında en sade, en huzurlu, en sakin ve en çok onların olan bir hayatları olsun istemişler.

Yeni evlerini inşa ederlerken çok fazla araştırma yapıyorlar. Sağlık ve güvenlik ilk öncelikleri olduğu için karavan üreticilerin yaptıklarına güvenmiyorlar. İstedikleri tarzda karavan yapacak birilerini bulamadıkları için karavanlarını kendileri dönüştürüyorlar. Önce nasıl bir karavan yapmak istediklerine karar veriyorlar, yüzlerce kez tasarlayıp, çizip, değiştiriyorlar. Sonraki adımları ise çizdikleri planı uygulayabilecekleri aracı seçip adım adım dönüştürmeye başladık oluyor. Elektrik sisteminden, su sistemine, içerisinde kullanılan ahşap malzemeden yalıtımına kadar her adımı özel, her adımı derin araştırmalar sonucunda işlerine geldiği şekilde değil, olması gerektiği gibi yapıyorlar.

“Biz karavanımızı yapan üreticiler, araç yalıtımında inşaatlarda kullanılan köpük, cam yünü, taş yünü gibi malzemeleri kullanıyorlardı. Ancak bu malzemeler sabit sistemler için üretilen malzemeler, araç hareket halinde olduğu için bu tarz malzemeler titreşimden dolayı tozarak yaşam alanınıza ulaşıyor ve siz onları soluyorsunuz ama bu malzemeler kanserojen. Küçücük alanda sürekli kanserojen malzemeyi soluduğunuzu düşünün! Biz tozmayan ve içeriğinde kanserojen malzeme bulunmayan, ayrıca geri dönüştürülmüş materyallerden üretilenleri tercih ettik” sözleri ile yapım aşamasında ne kadar titiz çalıştıklarını anlatıyorlar.

Türkiye’de karavan içerisinde bu tuvaleti kullanan ilk karavancılardan olduklarını ve bu sistemin tanıtılmasında da büyük rollerinin olduğunu belirten çift, teknelerde kullanılan atık sistemlerini kullanarak çevreye atıklarını bırakan bir sürü bilinçli ya da bilinçsiz karavanın olduğunu, kendilerinin atık sistemlerini doğa dostu ve çevreye atık bırakmayacak şekilde yaptıklarını, kuru kompost tuvalet kullandıklarını özellikle belirtiyorlar.

“Türkiye’de kuru kompost tuvalet kullanan neredeyse hiç karavan yok, maalesef karavan tuvalet atıkları kontrolsüzce, bencilce, düşüncesizce doğaya bırakılıyor. Şimdi en azından bizden örnek alarak yapılan karavanlar kolaya kaçılmazsa, doğa dostu çevreye atık bırakmayan sistemlerle gönül rahatlığıyla gezebilirler.”

“Karavanda yaşıyorsanız bağımlılıklarınız azalır, kendinize ve ailenize çok daha fazla zaman ayırabilirsiniz, daha az su kullanmayı ve su tasarrufu yapmayı öğrenirsiniz, sıkıldığınızda mekan değiştirebilirsiniz, bir yere giderken valiz hazırlama zorunluluğunuz olmaz, yolculuk esnasında düzeninizi değiştirmeniz gerekmez, en önemlisi de evinizin manzarasını bazen deniz, bazen orman, bazen de şehir olarak istediğiniz zaman değiştirebilirsiniz.”

Tabii bu avantajlarının yanında dezavantajları da yok değil…

Banyonuz küçük olduğu için rahat banyo yapamazsınız, çamaşır yıkamak bazen sizi çileden çıkarabilir, mutfağınız küçük olduğu için kimseyi yemeğe davet edemeyebilirsiniz, suyunuz bitebilir, bazı şehirlerde otopark harici kalacak yer bulamayabilirsiniz, bekçiler-polisler gece siz uyurken camınıza hunharca vurup kimlik sorgulayabilir, yani başınıza her an her şey gelebilir. Özetle aslında daha az konfor, daha fazla yaşam.

Uzaklarda Arama Filmi İçin 1001 Gece Masalı Gibi Gala!

Hem Türk sinemasının hem gönüllerin sultanı Türkan Şoray'ın uzun bir aradan sonra yeniden yönetmen koltuğuna oturduğu ‘Uzaklarda Arama’ filminin galası 25 Kasım Çarşamba akşamı Kanyon Cinemaximum Sinemaları'nda gerçekleştirildi. Yeşilçam’ın ruhuna yakışır şekilde dekorların kurulduğu fuaye alanı davetlilerin de ilgi odağı oldu. Filmin konusuyla uyumlu olarak ışıltılı bir şekilde dekore edilen alanda ayrıca bir de sahne kuruldu. 

Geceye başta Türkan Şoray olmak üzere filmin oyuncularından Mustafa Uğurlu, Fırat Tanış, Mehtap Bayri, Kaan Urgancıoğlu, Serkan Şenalp, Sevda Erginci, Yağmur Ünal, Sema Keçik, Taylan Erler, Goncagül Sunar, Aslı Samat, Esra Ergün, Elif Atakan, Pınar Göktaş, Emirhan Oktay, Murat Karaarslan Eşref Kolçak, Ateş Fatih Uçan, Ercüment Fidan, Doğa Konakoğlu  ve Tanem Sivar katıldı.

Filmin senaryosunu kaleme alan Onur Ünlü ve müziklerini yapan Rahman Altın da gecede yer alan isimlerdi. Galanın davetlileri arasında ayrıca Cihan Ünal, Irmak Ünal ve eşi Emre Karabacak, Nazan Şoray, Nebahat Çehre, Bülent Eczacıbaşı ve oğlu Emre Eczacıbaşı, Ender Saraç, Engin Çağlar, Osman Sınav, FerdiTayfur ve kızı Tuğçe Tayfur, Eda ve Metin Özülkü, Nilgün Belgün, Cenk Eren, Nevra Serezli ve oğlu Murat Serezli, Nükhet Duru, Nuri Alço, Eda Özerkan, Röya, Tanju Babacan, Bekir Aksoy ve eşi Derya Aksoy, Cansu Kurtçu, Taner Rumeli, Nursel Köse ve Ulrich Mertin, Yasemin Öztürk, Melisa Faber Castel, Maya Portakal, İbrahim Bitergil ve Bora Gencer gibi pek çok cemiyet ünlüsü yer aldı.

Filmde de rol alan Yeşilçam’ın duayen ismi Eşref Kolçak, gösterim sonrası Türkan Şoray’ı sahneye çıkarak tebrik etti. Uzun süre davetlilerin dakikalarca tebrik eden Türkan Şoray, yaptığı kısa konuşmada, “Galaya katılan herkese çok teşekkür ederim. Benim yönetmen, kızım Yağmur Ünal’ın da yapımcı olduğu bu ilk filmin beğenilmesinden çok mutluluk duydum. Ben kendimi bir imtihanda gibi hisettim bu akşam. Samimi alkışlarınızdan anladığım kadarıyla sanıyorum bu sınavı geçtik” sözleriyle duygularını dile getirdi. aynı anda ekibin başından aşağı gül yaprakları yağdı.

Yapımcılığını Vadi Film'in üstlendiği ‘Uzaklarda Arama’ 27 Kasım’da Türkiye genelinde vizyona girecek. 

 

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır