Elmalı Güreşleri Ne Zaman

Kuşkuyla karşılıyoruz ve bu sonucun güvenilirliğini ölçmek için karşılaştırma yapıyoruz.

У нас есть сомнения, и мы проводим двойную проверку для подтверждения сделанных выводов.

Karşılaştırma yapmanın zamanı değil, sanırım.

Д-р, вряд ли сейчас подходящее время для сравнений.

Bilgisayar, karşılaştırma koordinatlarımla ilgili analiz.

- Компьютер? - Включен. Анализ сравнительных координат.

Karşılaştırma koordinatları, hemen sonuç vermek için fazla karmaşık.

Невозможно. Сравнение координат очень сложно, требует времени.

- Karşılaştırma analizi tamamlandı.

Сравнительный анализ закончен.

Bir karşılaştırma beklenmeyen bir duruma bağlanabilir, bu da seni ve bizi koruyabilir.

Сравнение этих фактов может выявить некоторую связь, которая может защитить и вас, и нас.

Steinman ve Yıldız Filosu kayıtları arasındaki karşılaştırma Teğmen Romaine'nin parmak izlerinin, ses analizinin, tüm dış genlerin önceki gibi aynı kaldığını gösterdi.

Сравнение "нашего" Штайнмана с записями Звездного Флота показывает, что отпечатки пальцев, анализ голоса л-та Ромэйн, все внешние факторы остались точно такими же, как и прежде.

Bilgisayar, detaylı bir karşılaştırma yap, beynin elektrik devresi şekli, bant D ve bant H.

Компьютер, запустить детальное сравнение образцов мозговых волн, ленты "Д" и ленты "Х".

Tam bir karşılaştırma raporu hazırlatacağım, sorun değil..

Но я попрошу сделать полный сравнительный анализ.

Öldürülmeden önce Bay Wormser katiliyle boğuşmuş olmalı karşılaştırma sonucunda kan Bay Marlo'nunkiyle aynı grupta çıktı.

Видимо, господин Вормсер перед тем как умереть, дрался с убийцей. Пятнышко той же группы что и кровь Марля.

Juri bir karşılaştırma yapssın. Sen m'sin.

Дай судьям возможность сравнить.

Şimdi biz bu muazzam sayılarla bir karşılaştırma yaparsak Elmalı turtadaki atom sayısı sadece 10 sayısın kuvvetidir

Вы можете сопоставить с этими огромными числами общее количество атомов в яблочном пироге. Оно составляет порядка 10 в й степени.

Bir karşılaştırma yapmayı severim.

Я хотел бы привести пример.

Karşılaştırma yapabilmek için böyle şeyleri bilmek gerekir.

Такие примеры важны для сравнения.

Sürekli karşılaştırma yapmak lazım.

Надо все время сравнивать.

Karşılaştırma yapmak önemlidir.

Важно сравнивать.

Bu örneği Akira'nın örneği ile karşılaştırma işlemini bitirdiniz mi?

Вы закончили процедуру сравнения с образцом Акиры?

Sonra karşılaştırma yapıp hangisinin en iyisi olduğunu anlardım.

Я бы тогда сравнил и увидел, что лучше.

Önce ormandan başka bir örnek alıp tam bir karşılaştırma yapacağız.

Мы возьмем еще один образец из леса И проведем сравнительный анализ, прежде, чем что-либо предпринимать.

Böylelikle kana bulanmış cesetlerden çıkarılan mermilerle sizin silahınız arasında hiçbir karşılaştırma yapılamadı.

И теперь у нас нет никакой возможности сравнить Ваш пистолет и пули, вынутые из окровавленных жертв.

Silindiğinde karşılaştırma taraması yapmaya yetecek kadar.

Достаточно чтобы провести сравнительное сканирование после стирания.

Karşılaştırma yapacağım

Я перепроверю

Ama bazıkarşılaştırma testleri yapabiliriz ve böylece bundan kopya edilip edilmediğini anlayabiliriz.

Красная Скрипка должна быть покрыта странным лаком. Мы можем сделать сравнительный анализ и установить. Не оригинал ли это?

Andy karşılaştırma için diş kayıtlarına falan bakacaktır.

Энди проведёт экспертизу и всё выяснит.

Yemeklerle karşılaştırma yaptım.

Кухонное сравнение.

Sonraki hafta, Miranda ile karşılaştırma yapmaya başladık.

В конце недели мы с Мирандой делились впечатлениями.

Yıllar boyunca, Solok Vulcan-İnsan karşılaştırmalı profilleri hakkında bir düzineden fazla araştırma raporu yazdı. Ve her araştırma raporunun başında, o lanet güreş maçının analizi yer alıyordu.

Солок написал более десятка научных работ, в которых сравнивал людей и вулканцев, и в начале каждой, анализ нашего чертового поединка!

Bir karşılaştırma yapamam ama yine de güzeldi.

конечно, У меня нет материала для сравнения, но, эээ, это было хорошо.

Ve kendime bu bütün çiftlerin başına geliyor mu, diye soruyorum Ally ve ben de karşılaştırma yapabileceğim tek şey.

Я задаю себе вопрос, случается ли это со всеми парами? И Элли и я, это единственное, с чем я могу это сравнить

Giles, karşılaştırma manyağıdır.

Он сам не свой до перепроверить.

Tedavi bulmak için bir karşılaştırma yapmak için efendim.

Использовать для сравнения, в надежде найти лекарство, сэр.

Bu gece terapistim evinde bir karşılaştırma grubunu ağırlıyor. Fakat yalnız gitmeye utanıyorum.

И сегодня, мой терапевт собирает группу но я стесняюсь идти одна.

Michigan Üniversitesi kampüsünde okuma, münazara ve Michigan'daki en parlak öğrencilerle karşılaştırma yaparak geçecek iki olağanüstü hafta.

две великолепные недели в университете Мичигана, лекции, семинары, померяешься умом с лучшими студентами в Мичигане.

Ben de yapmıştım şeyin ilk başındayken karşılaştırma şeyinin.

Я так и сделала, когда начала взвешивать всё хорошее и плохое.

Ve belki de birine aşık olduğun her zaman, tamamıyla farklı bir deneyimdir. Yani ikisini karşılaştırma bir hata.

И, может быть, каждый раз, когда влюбляешься, это всегда бывает по-разному, и было бы ошибкой сравнивать, я знаю, но

Karşılaştırma yapmak için bir fırsat olarak düşün.

Можешь считать, что это шанс сравнить и, так сказать, почувствовать разницу.

Daha önce hiç tavşan yememiştim. O yüzden karşılaştırma yapamam.

Ну, признаться ничего подобного я не пробовал, так что мне не с чем сравнивать.

Bir şüpheli bulun, karşılaştırma yapayım.

Найдите мне подозреваемого, и я сделаю сравнение.

Özel insanlarla ilişkilerin daha kolay olmasını umardım. Biliyorsun, sen harikasın. Bekar annelerin, özellikle kötü davranılmış olanların ve hatta çocuklarının babası tarafından terkedilmiş olanların, karşılaştırma kriteri oluyorsunuz.

хотел бы я, чтобы со взрослыми все было так же просто знаешь, ты великолепен я начал понимать что матерям-одиночкам особенно если отец их детей плохо обращался с ними и в конце концов бросил, на таком фоне ты кажешься ты чудесный человек

Şu an tam karşılaştırma üstünde çalışıyoruz.

Сейчас мы занимаемся более точными исследованиями.

Ve karşılaştırma fırsatı bulacak.

И сравнение будет не в его пользу.

Bir karşılaştırma sıfat ya da zarfı olan "ondan" sözüyle karıştırılmamalıdır.

Чтобы не было путаницы, T-H-A-N обычно употребляется после прилагательных сравнительной степени или наречий, например :

9 milimetrelik silah, karşılaştırma için uygun.

9 миллиметров, левая нарезка, 6 спиралей, годится для сравнения.

Soyunma odasında etrafıma bakarak karşılaştırma mı yaptığımı sanıyorsun?

сравнивая их с собой?

Dean ile Jess'i karşılaştırma.

Не сравнивай Дина и Джесса, это нечестно.

Silien'in ellerine bulaşmış kirle Nuttheccio'nun polislerle olan dalgalarını karşılaştırma.

Мы с ним, как ты с Сильяном.

Hadisesiz bir geceden sonra tanıştığım bütün kızları Haydee ile karşılaştırır oldum. Uykusuzluğun etkisi ve saatin geç olması sebebiyle işleri biraz hızlandırma kararı aldım.

После ночи без всяких историй, когда большая часть встреченных нами девушек старалась оттеснить мою партнершу, время и возбуждение помогло мне немного нарушить течение вещей.

Bu arada sana tavsiyem eğer karşılaştığın insanlar senin tanıdıkları biri olduğunu düşünürlerse şaşırma.

емтылетану, епетяеье лоу ма соу пы оти дем пяепеи ма хояубгхеис, ам ои амхяыпои поу ха амтилетыписеис молифоум оти еисаи йапоиос поу гдг цмыяифоум.

- Pekala, eğer istersen Rachel'ınkine dokunduktan sonra benimkine dokunup karşılaştırma yapabilirsin.

- О, прости. Нет, Росс? Росс?

Yaş, cinsiyet bilgilerini karşılaştırıp, araştırma kapsamını daraltabilmeliyiz.

и внеся поправку на возраст, мы должны быть в состоянии сузить область поиска.

Karşılaştırma imkânı olsun diye.

Чтобы они смогли сравнить и увидеть разницу.