gebelikte şekerin yüksek çıkması bebeği nasıl etkiler / Gebelik diyabetinin anne karnındaki bebeğe 4 olumsuz etkisi - Sağlık Haberleri

Gebelikte Şekerin Yüksek Çıkması Bebeği Nasıl Etkiler

gebelikte şekerin yüksek çıkması bebeği nasıl etkiler

Gebelik şekeri bebek için de çok önemli

Gebelik ve şeker hastalığı, aynı dönemde görülmesi durumunda birbirini olumsuz yönde etkiliyor. Tüm dünyada artan diyabetik gebelik vakalarının anne ile birlikte bebeği de etkisi altına aldığına dikkat çeken uzmanlar; gebelik şekerinin; annede ani düşük, hipertansiyon, vb. problemlere yol açmasının yanı sıra, anne karnındaki bebekte de kalp, sinir sistemi, sindirim sistemi, idrar yolu gelişme problemleri gibi birçok soruna neden olduğunu belirtti.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Güzin Oğuz Yıldırım, gebelik şekeri hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.

Obezite artışı ile diyabetik gebelik de artıyor

Gebelik ve diyabet, bir kadında aynı anda birlikte bulunduğu zaman, birbirini olumsuz yönde etkileyen durumlardır. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de diyabetik gebelik vakaları artmaktadır” diyen Uzm. Dr. Güzin Oğuz Yıldırım, bu artışın en önemli nedenlerini şöyle sıraladı:

1.”Tip 1 diyabetli kadınların yaşam beklentisi ve yaşam kalitesindeki artış,
seafoodplus.infoe nedeniyle tip 2 diyabet sıklığının artması ve giderek daha genç yaşlara inmiş olması,
seafoodplus.infoe artışı ile birlikte gebelik diyabeti sıklığının artmasıdır.”

Gebelik şekerinin belirtileri, normal diyabetten farklı

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Güzin Oğuz Yıldırım, “İlk kez gebelikte genellikle 2. veya 3. trimesterde (3’er aylık dönem) ortaya çıkan ve gebelik süresince devam eden kan şekeri yüksekliği, ’gebelik diyabeti’ veya ‘gestasyonel diabetes mellitus (GDM)’ olarak adlandırılırken; tip 1 veya tip 2 diyabetli bir kadında gebelik hali, ’gebelikte diyabet’, ’gebelikte aşikar diyabet’, ‘pregestasyonel diyabet’ veya ‘pregestasyonel diabetes mellitus (PGDM)’ olarak tanımlanır. Gebelik sırasında görülen diyabet vakalarının büyük çoğunluğunu GDM vakaları oluşturur” dedi.

“Gebelik şekerinde, diyabet hastalarında görülen çok su içme, sık idrara çıkma, ayaklarda uyuşmalar ve hızlı kilo kaybı gibi verebileceğimiz belirgin bir şikâyet tarif edemeyiz” diyen Yıldırım,

“Çünkü gebeliğin doğal sürecine bağlı olarak kadınlarda bu şikâyetler gelişebilmekte ve şeker hastalığı belirtisi mi yoksa gebelik şikâyetleri mi ayırt etmek mümkün olmayabilir. O nedenle gebeliğin anne ve bebek için oluşturduğu riskler, dünya gebelikte şeker sıklığı göz önüne alınarak gebeliğin haftaları arasında tarama testleri uygulanmakta, ek risk faktörleri tespit edilen gebelerde ise daha erken kan şekeri takiplerine başlanabilmektedir” şeklinde konuştu.

Gebelik şekeri, ani düşüklere yol açıyor

Dahiliye Uzmanı Güzin Oğuz Yıldırım, gebelik şekerinin oluşturduğu riskleri şöyle ifade etti:

“Anne açısından riskler: Ani düşük, hipertansiyon, diyabete bağlı göz ve böbrekte gelişen hastalıklarda ilerleme, sık idrar yolu enfeksiyonları, ani kan şekeri düşüklükleri, ilerleyen yıllarda obezite ve şeker hastalığı gelişmesi.

Gebelikte ‘fetüs’ olarak adlandırılan bebek açısından riskler: Kalp, sinir sistemi, sindirim sistemi, idrar yolu gelişme problemleri, kromozomal gelişim hataları, anne karnında ölüm, yarık damak dudak vb.

Gebelikte beslenme düzeni, büyük önem taşıyor

“Gebelik süresince esas olan beslenme düzeninin sağlanmasıdır” diyen Yıldırım, Gebelik diyabeti olan kişilerin beslenmesi hakkında şu önerilerde bulundu:

“Gebe diyabetlinin günlük kalori ihtiyacı olması gereken ideal ağırlığa göre; obez diyabetlilerde 24 kkal/kg, obez olmayanlarda ilk 3 aylık dönemde (trimester) 30 kkal/kg ve ikinci 3 aylık dönemden itibaren 35 kkal/kg olacak şekilde hesaplanır. İkinci trimesterde kkal/gün, emziklilikte kkal/ gün ek enerji alımı önerilir.

Yeterli enerji alımı sağlanmalı

Gebelikte uygun ağırlık artışını sağlayacak yeterli enerji alımı sağlanmalıdır. Gebelerde zayıflama diyetleri önerilmez; ancak fazla kilolu veya obez gebelik şekeri olan kadınlar için hafif-ortaderecede enerji ve karbonhidrat kısıtlaması uygun olabilir. Günlük total kalorinin (enerjinin) besin bileşenleri hesaplanır. Total enerjinin %’si karbonhidrattan (minimum g/gün), ’si proteinlerden (miktar: g/kg/gün, minimum 71 g/gün), %’i yağlardan ( g/gün) sağlanmalı, ayrıca beslenme programında yeteri kadar posa (28 g/gün) yer almalıdır.

Öğün sayısı 3 ana, 4 ara öğün olarak planlanmalı

Öğün sayısı 3 ana, 4 ara öğün olmak üzere toplam 7 öğün olarak planlanmalı ve kahvaltıda günlük kalori ihtiyacının 3/18’i, öğle yemeğinde 4/18’i, akşam yemeğinde 4/18’i verilmelidir. Gün boyunca üç kez, her birinde günlük kalori ihtiyacının 2/18’i verilerek ve yatmadan önce de bir kez, günlük kalori ihtiyacının 2/18’ini kapsayan ara öğün yapılmalıdır. Gebelikte sabah glukoza tolerans azalmış olduğundan kahvaltıda karbonhidrat alımı <45 g olmalıdır.

Mikrobesin ögeleri: Diyabetli gebeye demir (18 mg/gün), folik asit ( mg/gün), kalsiyum ( mg/gün), iyot μg/gün ve 25OH-D vit ( U/gün) ile vitamin ve mineral desteği verilmelidir.

Ağırlık artışı: Gebelik süresinde kilo artış hızı ilk trimesterde kg, 2. Trimesterden itibaren haftada g olmalı ve toplam kilo artışı kg’ı aşmamalıdır. Alternatif olarak gebelik boyunca alınacak kiloyu gebelik öncesindeki Beden Kitle İndeksi (BKİ) değerlerine göre belirleme eğilimi vardır. Gebelik öncesi BKİ: kg/m2 ise gebelik boyunca kg ağırlık artışı, BKİ: kg/m2 ise kg ağırlık artışı, BKİ: ≥30 kg/m2 ise kg ağırlık artışı önerilmektedir.”

Kimler risk grubunda?

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Güzin Oğuz Yıldırım, gebelik şekeri için risk grubunda olanları şöyle sıraladı:

1.“Genetik ırksal yatkınlığı,
seafoodplus.info şeker hastalığı,
3.Kısa boylu,
4.Düşük doğum kilosu,
5.Çoklu gebeliği (ikiz,üçüz),
seafoodplus.infoan şeker atan (glukozüri),
seafoodplus.info önceden insülin direnci tespit edilen,
seafoodplus.infoatrik ilaç kullanan (antipsikotik ilaçlar), kortizol kullanan,
seafoodplus.info,
Kırmızı işlenmiş et ağırlıklı beslenen,
Hareketsiz yaşamı olan,
Ani hızlı fazla kilo artışı olan,
PCOS (çoklu kistik yumurtalık sendromu) olan,
Hipertansif,
Geçmiş doğumlarında kilolu bebek doğumu ( kg ve üzeri), ölü doğumu olan,
Geçmiş gebeliklerde gebelik şekeri teşhisi konulan kişiler, risk grubundadır.”

Doğum sonrası bebekler de etkileniyor

Uzm. Dr. Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı: “Gebelik şekeri, anne ve anne karnındaki bebeği etkilediği gibi doğum sonrası bebekleri de şu şekilde etkilemektedir: Erken doğum ve buna bağlı gelişebilecek hastalık riskleri, sezeryan ve normal doğum esnasında gelişebilecek hasarlar, doğumsal anormal gelişim hastalıkları, kan şekeri düşüklüğü, sarılık, mineral bozuklukları, kalp hastalıkları, bebek ölümü, ilerleyen yıllarda obezite ve tip 2 diyabet hastalığı.”

Güncelleme Tarihi: 01 Şubat

Yayınlama Tarihi: 02 Ocak

Sayfa içeriğinde yer alan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. İlgili sayfada tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğeler yer almamaktadır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Gebelik diyabetinin anne karnındaki bebeğe 4 olumsuz etkisi

Kadınlarda gebelik öncesi var olan şeker hastalığı ile gebelikte ortaya çıkan diyabeti karıştırmamak gerekir. Gebelikte bebek için gerekli kan şekerini sağlayabilmek için vücutta bazı hormonal değişikler oluşur. Anne adayının şeker düzeyi, bebeğin büyüme ve gelişimi açısından önemlidir. Bazı gebelerde şeker düzeyindeki artış daha fazla olduğu için olumsuz sonuçlar ortaya çıkabilmektedir.

Vücuttaki şeker seviyesinin yüksekliği anne karnındaki bebeği de etkilemekte ve bebeğin de kan şekerinin yükselmesine neden olmaktadır. Yani şeker seviyesinin yüksekliği, bebeğin pankreasını uyarmakta ve daha fazla insülin salgılanmasına yol açmaktadır. Öte yandan, gebelik şekeri ileri haftalarda oluştuğundan bebeğin organlarının oluştuğu ilk 12 haftada gözlenmez.

Gebelik şekeri pek çok sağlık sorununa yol açabilir

1. Test yapılmadığı için belirlenemeyen gebelik şekeri nedeniyle bebeklerin omuz bölgelerinde orantısız ve olumsuz kilo artışı ortaya çıkabilir. Bu durum annenin normal doğum yapma şansını azaltarak, bebeklerin sezaryen sonucunda dünyaya gelmesine neden olmaktadır. Aşırı kilo nedeniyle doğum sırasında omuz çıkması ve kol sinirlerinde felç gibi sorunlar da ortaya çıkabilir.

2. Gebelik şekerinin bir diğer olumsuz yanı ise bebeğin anne karnında suyunun fazla olmasına yol açmasıdır. Bu olumsuzluk da normal doğum şansını azalmaktadır.

3. Gebelik şekeri nedeniyle ortaya çıkan tansiyon yüksekliği, gebelik zehirlenmesine (preeklemsi) neden olduğu için erken doğumlar olabilmektedir.

4. Gebelik de görülmese bile doğum sonrasında bazı bebeklerde gebelik şekeri nedeniyle olumsuzluklar ortaya çıkmaktadır. Anne karnında yüksek kan şekerine maruz kalan bebeğin pankreasında bir süre daha fazla insülin sentezlenmesi olacağından bebeğin kan şekerlerinde ani düşüşler izlenebilir.

Gebelik süresince kan şekeri ölçülmeli

Hamilelik süresince vücuttaki kan şekeri düzenli olarak kontrol edilmelidir. Gebelikte şeker yükleme testi yapıldıktan sonra, şeker düzeyi yüksek çıkan anne adaylarına uygun diyet programları verilmelidir. Böylece anne karnındaki bebeğin sağlığı konusundaki riskler minimum düzeye inmiş olacaktır. Diyete rağmen istenilen değerlere ulaşılamazsa, insülin tedavisine başlanılması uygun olur. İnsülin tedavisinin gebelikte uygulanması son derece güvenlidir. Yapılan araştırmalarda tablet olarak üretilen şeker ilaçlarının güvenli olduğu belirlenmiştir. Şeker yükleme testinde içirilen şekerin, bebek ve anneye zararı da olmamaktadır.

Gebelik şekeri varsa ilerde diyabetli olabilir

Gebelik şekeri olan anne adaylarının gebelik sonrasında şeker hastalığına yakalanma riski yüksektir. 25 yaşından büyük, aşırı kilolu, anne ve babasında şeker hastalığı olanlar ile daha önce 4 kilo üzerinde bebek dünyaya getirme öyküsü bulunan kadınlarda şeker yükleme testinin sonucu yüksek çıkabilmektedir. Test sonucunda şeker düzeyi yüksek olan gebelerin doğumdan yaklaşık 1 ay sonra testi tekrarlaması ve buna göre kalıcı bir şeker hastalığı olup olmadığına bakılması gerekir. Eğer şeker düzeyi normalse 2 yılda bir test tekrarlanmalıdır. Gebelik öncesinde anne adayının insüline bağlı diyabeti (TİP 1) varsa, tedavinin yoğunlaştırılması ve sık aralıklarla insülin verilmesi gerekir. Anne adayının insüline bağımlı olmayan (TİP 2) diyabeti varsa ağızdan alınan ilaçlar kesilmeli ve uygun insülin tedavisine geçilmelidir.

Anne Adayları Gebelik Şekerine Dikkat!

Anne Adayları Gebelik Şekerine Dikkat!

Hamilelik şekeri nedir? Sebepleri nelerdir? Nasıl kontrol altına alınabilir? İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Gökçenur Gönenç, hamilelik şekeri hakkında merak edilenleri yanıtlıyor!

Gestasyonel Diyabet yani gebelik şekeri, ilk kez gebelikte saptanmış kan şekeri yüksekliği demektir. Özellikle Haftadan sonra bebeğin plasentası tarafından salgılanan hormonlar nedeni ile gerçekleşir. Gebeliklerin yaklaşık yüzde 5’inde görülür. Sıklıkla risk gurubundaki gebelerde görülmekle birlikte risk görülmeyen gebelerde de ortaya çıkması diyabetin her gebede taranması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır.

Kimler Risk Altında?

Risk altında olan gebeler;  ailesinde şeker hastalığı olanlar, fazla kilolu olanlar, polikistik over hastalığı bulunanlar, gizli şekeri olanlar, ileri yaş, hipertansiyon, daha önce büyük bebek doğurmuş olanlar ve daha önceki gebeliğinde sebebi bulunamamış bebek kaybı yaşayanlar sayılabilir. Şeker hastalığının belirtileri arasında; olan çok su içme, sık tuvalete çıkma, sık sık acıkma gibi bulgular, gebelerin çoğunda normal olarak bulunduğu için bu durumlar gebelikte görüldüğünde şeker hastalığı lehine yorumlanmamaktadır.

Tanı Nasıl Konulur?

Gebeliğin ilk muayenesinde gebenin risk değerlendirmeleri yapılır. Bu bağlamda kan şekeri ölçümü yapılır. Açlık kan şekeri kontrolü ile şeker hastalarının yüzde 75’i tanınabilir bu nedenle yüksek riskli grupta ilk haftalarda şeker yükleme testi yapılması gerekli olabilir. Yüksek risk altında olmayan gebelere, gebeliklerinin 24 – Haftaları arasında şeker tarama testi yapılması gerekmektedir. Test 50 gram ve gerekirse gram şeker ile iki basamaklı olarak yapılabileceği gibi 75 gram şeker ile tek seferde de yapılabilmektedir. Bu testlerin bebeğe veya anneye zararı olduğunu gösteren tek bir bilimsel çalışma bile bulunmamaktadır. İçilen sıvıdaki şeker miktarı yaklaşık olarak üç dilim baklavanın içindeki şeker miktarına denktir ki bu miktar metabolizma tarafından hızlıca normale döndürülebilmektedir. Yükleme bebeğe yapılmamaktadır. Bazı gebeler test esnasında zorlanabilmektedir, zira gebeye aç karnına şerbet içirmek mide bulantısı, tansiyon düşmesi gibi şikayetlere yol açabilmektedir.

“Teşhisi veya Tedavi Yapılmadığında Anneye ve Bebeğe Zarar Verir”

Gebelik şekerinde hedef, kan şekeri seviyelerini normal seviyelerde tutabilmektedir. Normal seviyeleri sağlamak için gebelerin yüzde ’ında diyet ve egzersiz yeterli olmaktadır. Diyet ve egzersize rağmen şeker seviyeleri yüksek seyreden gebelerde tedavide insülin kullanılabilir. İnsülin, plasentadan geçmez, bebeğe herhangi bir zararı olmaz. Kan şekeri seviyeleri normal seyreden gebelerin kendileri ve bebekleri gebelik şekerinden etkilenmezler. Teşhisi veya tedavisi yapılmamış şeker durumu ise gerek anne gerek bebek için ciddi riskler taşımaktadır. Anne açısından bakıldığında; idrar yolu enfeksiyonu, yüksek şekere bağlı organ hasarları, şeker koması, doğum sonrası kanama, sezaryen doğum gibi riskler bulunurken, bebek açısından riskler; anne karnında aşırı kilo alımı, suyunun normalden fazla olması, doğumsal anomaliler, doğum travması, doğum sonrası solunum sıkıntısı, şeker düşmesi, sarılık ve hatta kontrolsüz diyabette ölüme kadar gidebilmektedir. Kontrol altındayken sorun yaratmayan bu durum kontrol altında değilken sinsi sinsi anneye ve bebeğe ciddi zararlar vermektedir. Terazinin bir kefesine yükleme testi yaptırıp, varsa şekeri kontrol altına almayı, diğer kefesine ise testten kaçınıp bu riskleri göze almayı koyduğumuzda test yaptırma tarafı ağır basmaktadır. Gebelik şekeri, bazı kadınlarda gebelik bittikten sonra da devam edebilir. Bu yüzden lohusalık süresi bittikten sonra, yani doğumdan yaklaşık 6 hafta sonra yükleme testinin tekrarlanması önerilir.

Benzer Yazılar

Vücuttan Gaz Çıkarmak Önlenebilir Bir Davranış mıdır?
Vücuttan Gaz Çıkarmak Önlenebilir Bir Davranış mıdır?

Gaz çıkarma, aşırı havanın vücuttan çıkarılmasına denilmektedir. Herkeste olabilen doğal bir vücut tepkisidir. Ancak gaz çıkarma, toplum içerisinde kaba bir davranış kabul edildiği için kişileri zor durumda bırakabilir veya kişiyi alay konusu yapabilir.

Devamı

Safra Kesesi Taşları Neden Oluşur? Tedavisi Nedir?
Safra Kesesi Taşları Neden Oluşur? Tedavisi Nedir?

Safra, karaciğerimizin altında bulunan ve armuda benzeyen bir sindirim organıdır. Safra kesesinin rolü, karaciğerin ürettiği safra sıvısını depolamaktır. Safra sıvısı ise; bağırsağa dökülerek, yağların ve yağda eriyen vitaminlerin emilimini yapan bir sıvıdır.

Devamı

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir