kaderimizde kiminle evleneceğimiz belli midir / Evlenmek ve kader - Dinimiz İslam

Kaderimizde Kiminle Evleneceğimiz Belli Midir

kaderimizde kiminle evleneceğimiz belli midir

Allah evleneceğimiz kişiyi karşımıza nasıl çıkarır sorusu hemen her bekar kadın ve erkeğin merak ettiği önemli sorulardan birisidir. Birçok din alimi de Allah evleneceğimiz kişiyi karşımıza nasıl çıkar konusunda farklı açıklamaları dine dayandırarak yapmaktadır.">

Allah evleneceğimiz kişiyi karşımıza nasıl çıkarır diye merak ederken aslında fark etmesek de onu nasıl bulabileceğimizi merak ederiz. Bir kişinin bizim için doğru bir eş tercihi olabileceğini anlayabileceğimiz aslında birçok yol vardır. Ancak bu yolların birçoğu o kişinin sevgisi ile büyülenen kişilerin adeta gözlerine bir perde inmesiyle anlaşılması da zor bir hal alabilir.

Öncelikle insan kendisini tanımalıdır, ne istediğini bilmeli ve sonrasında da Allah evleneceğimiz kişiyi karşımıza nasıl çıkarır sorusunun cevabını aramalıdır. Kendisini tanımayan, daha kendi karakterini çözmemiş olan bir kişinin eş tercihinde de doğru hislere kapılıp Allah evleneceğimiz kişiyi karşımıza nasıl çıkarır sorusunun cevabını bulması da pek mümkün olmayacaktır.

İnsanlar üzerinde yapılan gözlemler de bu konuda ipuçları niteliğindedir. Evleneceği kişiyi hissettiğini iddia eden kişiler; hızlı kalp çarpıntısı ve anlamsız bir mutluluk yaşadıklarını belirtmiştir. Bu belirtiler elbette her insanda farklılık gösterebilecek hisler olduğundan Allah evleneceğimiz kişiyi karşımıza nasıl çıkarır sorusunun cevabı da herkes için farklılık gösterebilir.

Etiketler:allah eşin olacak kişiyi kalbine hissettirirAllah evleneceğimiz kişiyi karşımıza nasıl çıkarAllah evleneceğimiz kişiyi karşımıza nasıl çıkarırallah ilk karşılaşmada eşin olacak kişiyi kalbine hissettirirdua ile evlilik kaderi değişir midua ile evlilik kaderi değiştirir mieş seçimi kader mievleneceğimiz kişi belli midirEvleneceğimiz kişiyi önceden hissedebilir miyiz Nihat Hatipoğluevleneceğin insan değişir mi yoksa kesin midirevleneceğin kişi kaderinde yazılı mıevlilik kader midirinsan evleneceği kişiyi hisseder miinsan evleneceği kişiyi hisseder mi diyanetinsan evleneceği kişiyi nasıl hissederinsan kaderinde değişmeyen üç şey nedirinsan kaderindeki kişiyi hisseder miinsanın evleneceği kişi belli midirkaderde değişmeyen 3 şeykaderde değişmeyen üç şey diyanetkaderimizdeki kişiyi nasıl anlarız diyanetkaderindeki kişiyi nasıl anlarsın

Evlilik kader midir? Kaderimizde kim varsa onunla mı evlenmek zorundayız?

Değerli kardeşimiz,

Kader, Allah’ın ilminin bir unvanıdır. Evliliğin kader olmaması için, Allah’ın evlenen o iki kişiden habersiz olması gerekir. Bu ise ilmi her şeyi, her mekânı ve her zamanı kuşatan Allah hakkında düşünülemez. O hâlde sorumuzun cevabı, “Evlenmek elbette kaderdir.” olacaktır. Ancak burada iki farklı durum söz konusu olabilir:

1. Allah, ezelî ilmi ile evlenecek kadın ve erkeğin, kendi cüz-i iradelerini kullanarak birbirleriyle evlenmek isteyeceklerini bilmiş ve zamanı geldiğinde onların bu arzularını külli iradesiyle yaratacak olduğundan dolayı, ezelde kader defterlerine birbirleriyle evleneceklerini yazmıştır. “İlim maluma tabidir.” kaidesiyle bu yazı onların arzu ve iradelerine tabidir. Yani kader defterinde şunlar birbiriyle evlensin değil, şunlar birbiriyle evlenecek diye yazılmıştır. Elbette böyle bir yazı insanı zorlayıcı değildir.

2. Bazen de ya bir şükür ya da sabırla imtihan olmaları için, kulun cüz-i iradesi karışmaksızın Allah iki kişiyi karşılaştırır ve onları birbirleriyle evlendirir. Eğer bu evlilik güzel bir evlilik olmuşsa bu, kadın ve erkekten şükrün istenildiği bir nimettir. Eğer bu evlilik kötü bir evlilik olmuşsa bu evlilik, sabrın istendiği bir imtihan olur. Erkek kadınla, kadında erkek ile imtihan edilir. Demek ki, yapılan bütün evliliklerde kulların cüz-i iradeleri esas alınmamaktadır. Başka bir ifadeyle, ihtiyâri fiillerden olan evlilik, bazen ıztırâri fiiller gibi kulun müdahalesi ve seçmesi olmaksızın meydana gelir. O hâlde şu hükümleri birer kaide olarak bilmeliyiz.

- Eğer kul bir şeyin olmasını ister, ancak Allah onun olmasını murad etmezse, o fiil vücuda gelmez ve meydana çıkmaz. Eğer vücuda gelmeyen bu arzu, bir hayır ise kul niyetinin mükâfatını görür.

- Eğer kul bir şeyin olmasını ister, Allah da onun olmasını murad ederse, o fiil vücuda gelir ve yaratılır. Bu fiilin yaratılmasına kulun cüz-i iradesi sebep olduğundan dolayı, kul bu fiilinden mesuldür. Hayırlı bir iş ise mükâfat, kötü bir iş ise ceza görür.

- Kulun hiçbir müdahalesi olmaksızın, sırf Allah’ın dilemesiyle yaratılan fiiller: Bu tür fiillerde kulun cüz-i iradesi işe karışmaz. Daha önce ifade ettiğimiz gibi şükürle veya sabırla imtihan olmaları için Allah onu icad eder.

İşte evlilik bazen ikinci gruba giren bir fiildir. Kulların cüz-i iradelerini kullanmaları neticesinde Allah istediklerini yaratır. Bazen ise üçüncü gruba giren bir fiil olur. Allah kullarının iradelerini karıştırmaksızın onları birbirleriyle evlendirir. Ancak her iki durumda da evlilik kaderdir.

İlave bilgi için tıklayınız:

- Kader konusunda detaylı bilgi verir misiniz? Evlilikte külli irade mi yoksa cüzi irade mi var?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet


Sual: Mutlaka kaderimizde olan kişiyle mi evleniriz, bizim seçme hakkımız yok mu?
CEVAP
Kader, insanların yapacakları işlerin, önceden bilinmesi demektir. Kaderle bizim seçimimiz, ayrı değildir. Seçince, o kaderimiz oluyor, ne işlemişsek, kiminle evlenmişsek o kaderimiz oluyor. Allahü teâlâ, olacak her şeyi bildiği için, bizim ne yapacağımızı da bilir. İşte kader, Allahü teâlânın ezeli ilmiyle, kendi irademizle yapacağımız işleri bilmesi demektir, zorla yaptırması demek değildir.

Kısmeti çıkmamak
Sual:
Bir kız evde kalınca, (Kısmeti çıkmadı, kaderi böyleymiş) deniyor. Kaderin rolü nedir?
CEVAP
Her şey takdir iledir. Evlenmek, nasibi çıkmak veya çıkmamak da takdire bağlıdır. Allahü teâlâ, takdirine göre sebepler yaratmaktadır. Mesela bir kız dua eder, (Ya Rabbi, evlenmek hakkımda hayırlı ise, evlenmeyi bana nasip eyle!) der. Duası kabul olursa evlenir. Evlenmek için tedbir almak ve sebeplere yapışmak gerekir. Mesela kötü biri ile evlenip de suçu kadere yüklemek doğru değildir.

İnsan, irade-i cüziyyesini kullanarak iyilik yaratılmasını isterse sevap, kötülük yaratılmasını isterse günah kazanır. İnsan günah işlerse cezasını, sevap işlerse mükâfatını görür. Yani Allahü teâlâ hiç kimseye zorla günah işletmez. İnsan, irade-i cüziyye ile yaptığı işleri kendi yaratmıyor. Bu işlerin, hayrın ve şerrin yaratıcısı yalnız Allahü teâlâdır.

(Benim Cehenneme gideceğim alnıma yazılmışsa, yani kaderimde varsa, günah işler, Cehenneme giderim. Benim bunda ne suçum var. Suç kaderimdedir) diyenler çıkıyor. Hâlbuki Allahü teâlâ, kimseye zor ile günah işletmez. Kader Allah’tandır. Ancak, cenab-ı Hakkın, kaderi kaza haline getirmesi, yani yaratması, insanın iradesini kullandıktan sonra oluyor. Mesela, (Filan kimse, kendi isteği ile şu günahları işleyecektir) şeklindedir.

Kader mi?
Sual:
Salih bir genç bana talip iken, işsiz güçsüz ama boyunu posunu beğendiğim biri ile evlendim. Ahlakı da iyi çıkmadı. Sıkıntı içerisindeyim. Kaderim mi böyle idi?
CEVAP
Siz istemişsiniz, Allahü teâlâ da onu yaratmıştır. İnsan, irade-i cüziyyesini kullanarak iyilik yaratılmasını isterse sevap, kötülük yaratılmasını isterse günah kazanır. İnsan, günah işlerse cezasını, sevap işlerse mükâfatını görür. Allahü teâlâ, sizin ne yapacağınızı bildiği için bunu levh-i mahfuza yazıyor. Buna kader veya alın yazısı deniyor. Levh-i mahfuzda yazılı olduğu için siz onu yapmıyorsunuz. Yapacağınız bilindiği için levh-i mahfuza yazılmıştır. Bundan dolayı, kötü bir iş yapıp, (Ne yapayım, kaderim böyle imiş) demek yanlış olur.

Evlilik ve kader
Sual:
Ben kızımı, dinini bilen iyi bir Müslümanla evlendirmek istiyorum, ama biri bana (Allah, onun alnına içkici, kötü birini yazdıysa, sen değiştiremezsin, senin yüzünden kız evde kalacak, günaha girme, bırak kiminle evlenirse evlensin! Kızın evliliğine mâni olma) dedi. Mâni olmak mı, yoksa mâni olmamak mı günahtır?
CEVAP
Öyle diyenler, kaderi bilmedikleri için yanlış söylüyorlar. Kader, herkesin kendi iradesiyle, ne yapacağını, kiminle evleneceğini, Cenab-ı Hakk'ın ezelî ilmiyle bilmesi demektir. Biz, kiminle evlenmeye karar vermişsek, o bizim kaderimiz oluyor. Allahü teâlâ, olacak her şeyi bildiği için, bizim ne yapacağımızı da bilir. Yani kader, Allahü teâlânın ezelî ilmiyle, kendi irademizle yapacağımız işleri bilmesidir, zorla yaptırması değildir. Allah, hiç kimsenin alnına (Kötü biriyle evlensin) diye yazmaz. Biz, kendi irademizle, içkiciyle evlenmeye karar vermişsek, bunu yazar. Kızımızın iyi biriyle evlenmesi için gayret etmezsek, kötüyle evlenmesine göz yumarsak günah olur. Sonra (Kaderi böyleymiş) demek yanlış olur.

İrade-i cüziyyesini kullanarak, iyilik yaratılmasını isteyen sevaba, kötülük yaratılmasını isteyen de günaha girmiş olur. Günah işleyen cezasını, sevab işleyen mükâfatını görür. Kızını iyi biriyle evlendiren de sevaba, kötüyle evlendiren de günaha girer.

(Deveni sıkı bağla, ondan sonra tevekkül et!) hadis-i şerifi gösteriyor ki, deveyi bağlamadan, serbest bırakıp Allah'a emanet etmek yanlıştır. Biz de, kızımızın iyi biriyle evlenmesi için bütün tedbirleri almalıyız. Tedbir alırsak, âhirette sorumlu olmayız. Kötü biriyle evlenmesine razı olup da, suçu kadere yüklemek doğru değildir. Yani kötü ile de, iyi ile de evlenmesine kendimiz sebep oluyoruz. İçkili araba kullanıp sonunda kaza yapanın, (Takdir böyle imiş) demesi, yanlış olduğu gibi, kötü biriyle evlenip de, suçu kadere yüklemesi de yanlış olur.

Evlilik ve kader
Sual:(Evlilikte kader, diğer kaderlerden farklıdır. Evlilik için tedbirli olmak, dua etmek ve sebeplere yapışmak faydasızdır. Kaderde ne yazılıysa o olur. Çünkü Peygamberimiz, “Benimle birlikte, melekler de dua etse, yine kaderinde yazılı evleneceğin kişiyi değiştiremeyiz” buyuruyor) diyenler oluyor.Ben dindar birini arıyorum. Kaderimde ateist yazılıysa, ben onunla evlenmek zorunda mıyım?
CEVAP
Kaderi bilmeyenler, böyle yanlış söylüyorlar. Bütün kaderler aynıdır. Evliliğin kaderi farklı değildir. (Kaderimi ben kendim çizerim) veya (Fakir halkın kaderine terk edilmesine razı olmayız) gibi sözler, kaderin ne olduğunu bilmemekten kaynaklanmaktadır. Diyelim, o idarecinin çalışmasıyla halk fakirlikten kurtuldu. Halkın kaderini mi değiştirdi? Hayır, demek ki halkın kaderi, fakirlikten kurtulmaktı. Herkes, kaderinde olanı yapar. Yani bizim kendi irademizle, ne işleyeceğimizi Allahü teâlâ bildiği için, onu alnımıza yazıyor. Yoksa onu yazdığı için biz işlemiyoruz, kendi irademizle yapıyoruz.

Kader, herkesin kendi iradesiyle ne yapacağını, kiminle evleneceğini, Cenab-ı Hakk’ın, ezelî ilmiyle önceden bilmesi demektir. Zorla yaptırması demek değildir. Biz, kiminle evlenmeye karar vermişsek, o bizim kaderimiz oluyor. Allahü teâlâ, olacak her şeyi bilir. Yapacağımız şeyleri yazması kaderimiz oluyor.

Allah, hiç kimsenin alnına (Kötü biriyle evlensin) diye yazmaz. Biz, kendi irademizle, içkiciyle evlenmeye karar vermişsek, bunu yazar. Kızımızın iyi biriyle evlenmesi için gayret etmezsek, kötüyle evlenmesine aldırış etmezsek, hadis-i şerifte bildirildiği gibi lânetlik oluruz. (Kaderi böyleymiş) diyerek Allahü teâlâyı suçlamak çok yanlış olur.

İrade-i cüziyyesini kullanarak, iyilik yaratılmasını isteyen sevaba, kötülük yaratılmasını isteyen de günaha girmiş olur. Günah işleyen cezasını, sevab işleyen mükâfatını görür. Kızını iyi biriyle evlendiren sevaba, kötüyle evlendiren de günaha girer.

(Kadın, ya malı veya güzelliği için yahut da dini için alınır. Siz dindar olanını alın!) hadis-i şerifi de gösteriyor ki, eğer evlilikte bizim rolümüz olmasaydı,(Dindar olanını alın!) buyurulmazdı. Başka bir hadis-i şerifte, (Kızını fâsık olana veren lânetlenmiştir)buyuruluyor. Daha birçok hadis-i şerif vardır. Bizim müdahalemizin faydası olmasaydı, böyle buyurulmazdı.

Peygamber efendimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” emrine uyarak, oğlumuzun veya kızımızın iyi biriyle evlenmesi için bütün tedbirleri almalıyız. Tedbir alırsak, âhirette sorumlu olmayız. Kötü ile de, iyi ile de evlenmesine kendimiz sebep oluyoruz. İçkili araba kullanıp sonunda kaza yapanın, (Takdir böyleymiş) diyerek kaderi suçlaması yanlış olduğu gibi, kötü biriyle evlenenin de, suçu kadere yüklemesi yanlış olur.

Allah evleneceğimiz kişiyi karşımıza nasıl çıkarır sorusu hemen her bekar kadın ve erkeğin merak ettiği önemli sorulardan birisidir. Birçok din alimi de Allah evleneceğimiz kişiyi karşımıza nasıl çıkar konusunda farklı açıklamaları dine dayandırarak yapmaktadır.

Evlilik, her insanın hayatında önemli bir dönüm noktasıdır. Her insan ölene kadar beraber yaşayabileceği deyim yerindeyse “ömürlük” bir evlilik yapmak ister. Peki Allah evleneceğimiz kişiyi karşımıza nasıl çıkarır? Evlilik kader midir? Yoksa evleneceğimiz kişiyi bulmak bizim çabamıza mı bağlıdır?

İnsanın Kaderinde Değişmeyen Üç Şey Nedir?

Kaderde değişmeyen üç şey diyanet tarafından da yorumlanan önemli konulardan birisidir. Kader, ezeli gücün yani sadece Allah’ın bildiği ve insanın daha doğduğu an hayatında asla değişmeyecek olan şeylerdir. Bunlar sadece Allah tarafından bilinir. İnsan ise zamanı geldikçe kaderini görür ve yaşar.

İnsanın kaderinde asla değişmeyecek olan iki şey; ömrü yani ne kadar süre yaşayacağı ve dünyada ne kadar rızkı olduğudur. Bu iki şey; Allah tarafından daha insan doğmadan belirlenir. Kaderde değişmeyen üçüncü şeyin ise; eş olduğu söylenir. Ancak rızık ve ömürden ziyade eş durumu biraz daha farklıdır.

Evleneceğin Kişi Kaderinde Yazılı mı?

Allah Evleneceğimiz Kişiyi Karşımıza Nasıl Çıkarır? Evlilik Kader midir? </p>
            <span class=nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır