ötrofikasyon nedir biyoloji / Page 38 - Biyoloji 10 | 3.Ünite

Ötrofikasyon Nedir Biyoloji

ötrofikasyon nedir biyoloji

&#;trofikasyon

Yapılan çalışmalar, ötrofikasyon olayının birçok kıtadaki göllerde meydana geldiğini ortaya koymuştur. Örneğin, Asya'daki göllerin %54'ünün, Avrupa'daki göllerin %53'ünün, Kuzey Amerika'daki göllerin %48'inin, Afrika'daki göllerin ise %28'inin ötrofik durumda olduğu bilinmektedir. Diğer bir ifade ile bu göller özellikle azot ve fosfor bakımından zengindirler ve bu nedenle de ötrofikasyona oldukça açıktır veya çoktan bu sürecin içindedirler. Yukarıda sayılan oranlara sahip olan göl sistemleri, özellikle yoğun insan baskısının olduğu, tarımsal faaliyetlerde kullanılan gübre gibi atıkların fazla olduğu ve endüstriyel kirlilik sonucu azot ve fosfor bileşiklerinin yoğun olduğu coğrafyalardadır. Çünkü nüfus ve yerleşim yoğunluğu ile ötrofikasyon oranı arasında doğru orantılı bir ilişki bulunmaktadır. Göl, bataklık, sulak alan ve deniz kıyıları gibi su alanlarında meydana gelebilecek ötrofikasyon olayının yaşanmaması veya en azından bu sürecin hızının azaltılması için yapılması gerekenler arasında;

  • Öncelikle sucul sistemlere ulaşan azot ve fosfor gibi besin elementlerinin miktarını doğal seviyelerde tutmak,
  • Atık olarak azot ve fosfor bileşenleri üreten endüstrilerin söz konusu bu atıkları kontrol altına almalarını sağlamak veya ileri atık su arıtma işlemlerini uygulamalarını zorunlu kılmak,
  • Deterjan gibi temizlik malzemelerinde çokça kullanılan fosforun mümkünse kullanılmamasını veya azaltılmasını sağlamak,
  • Son olarak, bilindiği üzere, tarımsal ürünlerin artırılmasında en çok kullanılan gübreler azot ve fosfor içeriklidir ve bu nedenle de uygulanan gübrelemenin kararında ve zamanında yapılmasını sağlamak sayılabilir.1

İnsan kaynaklı faaliyetler sonucu meydana gelen ötrofikasyon olayları ilk olarak ve ’li yıllarda tespit edilmiş ve özellikle göllerin yüzeyindeki kirlenmelerin gözle görülür olmasıyla hem insanların dikkatini çekmiş hem de bilimsel çalışmaların başlamasına neden olmuştur. Günümüzde ise nüfus artışı ve buna bağlı kirlilik ile Dünya genelindeki su alanlarının yaklaşık %40 gibi önemli bir kısmının farklı seviyelerdeki ötrofikasyon sorunuyla karşı karşıya olduğu rapor edilmektedir. Ancak, bilim insanları bu durumun henüz pik yapmadığı görüşündeler çünkü küresel iklim değişikliğinin mevcut durumu çok daha ciddi boyutlara taşıyabileceği görüşündeler. İklim değişikliğinin, doğrudan veya dolaylı olarak, ötrofikasyonu etkileyeceğine kesin gözüyle bakılmakta, ancak bu etkinin seviyesinin ve şiddetinin ise değişecek iklim koşulları ve sucul ortamlara ulaşacak bitki besin maddelerinin varlığına bağlı olduğuna vurgu yapılmaktadır. Burada, özellikle sıcaklıkların artması, rüzgar hızı ve yönlerinin değişmesi, yağış rejimlerine bağlı kuraklığın şiddetlenmesi gibi iklimsel değişimlerin oldukça belirleyici ve önemli olacağı tahmin edilmektedir. Bu nedenle de iklim değişikliğine bağlı olarak sucul ekosistemlerde oluşabilecek ötrofikasyon süreçlerinin hiç başlamaması veya azaltılması amacıyla hem insanlara hem de politika üreten yöneticilere büyük görevler düşmektedir.5

Kaynaklar:

1. Kalaycık, B. (). Ötrofikasyon Olayı Nedir? Alg Patlamaları, Sucul Ekosistemleri Nasıl

Çökertebilir? Evrim Ağacı. Erişim tarihi , erişim adresi

seafoodplus.info

il-cokertebilir

2. Kılıç, Ö., & Kılıç, Z. (). Ötrofikasyonun Sucul Ortamlardaki Etkileri Ve Kontrolü. EJONS

International Journal on Mathematic, Engineering and Natural Sciences, 11. Erişim

tarihi , erişim adresi

seafoodplus.info%c4%b0lk%20sayfa%pdf

3. DOĞAN-SAĞLAMTİMUR, N., & SAĞLAMTİMUR, B. (). SUCUL ORTAMLARDA

ÖTROFİKASYON DURUMU VE SENARYOLARI. Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi, 7(1), Erişim tarihi , erişim adresi seafoodplus.info

4. Lake Eutrophication. (). Environmental Fact Sheet. Erişim tarihi , erişim adresi

seafoodplus.info%5C/research/mini_projects/lake_clarity/documents/Lake_Eu

seafoodplus.info

5. Nazari-Sharabian, M., Ahmad, S., & Karakouzian, M. (). Climate change and

eutrophication: a short review. Engineering, Technology and Applied Science

Research, 8(6), Erişim tarihi , erişim adresi

seafoodplus.info

Biyologlar - Biyolojiye Gerçekçi Yaklaşım

Ötrofikasyon Nedir

Ötrofikasyon Nedir


Akarsu ve göllerdeki yaşam niteliği ve kalitesi bu sistemlere giren besin maddeleri, diğer bir deyimle besin tuzları miktarı ile yakından ilgilidir.

Su kaynaklarımıza, dışarıdan çeşitli enerji düzeylerinde maddeler girmektedir. Nitratlar ve fosfatlar gibi besin tuzları akarsuların drenaj alanları ile, arıtımdan geçmemiş kentsel kanalizasyon ve endüstriyel sular yolu ile ortama katılırlar. Bu besin maddeleri su ortamında alglerin büyümesine neden olarak primer besin döngüsünde aşırı üretime neden olurlar. Su ortamında, besin maddelerinin bol olduğu ortamlar ötrofik sular olarak tanımlanır. Oligotrofik sularda ışık geçirgenliği 15 m ye kadar ulaşırken, ötrofik sularda bu değer m veya daha azdır. bu nedenle güneş ışınları sadece suyun en üst tabakalarına sızabilirler ve fotosentez sadece bu kısımlarda görülür. Besin maddelerinin zenginliği nedeniyle bu sınırlı bölgede çok yoğun bir su yaşamı oluşur. Sonuç olarak ortaya çıkan yoğun üretim nedeniyle ürün kalıntıları suyun derin tabakalarına çökelerek burada çözünmüş oksijen derişiminde önemli azalmalara neden olurlar. Bunun yanında üst katmandaki fotosentez olayının günlük periyodik değişimleri tüm su kütlesinde geceleri O2 nin tamamen yok olmasına neden olabilir. Oksijenin bu şekilde tükenmesi, sucul yaşamın önemli bir bölümünün ani ölümüne ve ortamda uzun süreli anaerobik durumların ortaya çıkmasına neden olur.
Antropojenik etkilerle oligotrofik göller, kirlenip hızlı bir gelişme göstererek birkaç yıl içinde anaerob karakter gösterebilen ötrofik göller haline gelirler

Ötrofikasyon terimi, zengin anlamına gelen yunanca bir kelimeden türemiştir. Ötrofik suların inorganik ya da organik fosfor ve daha az miktarda azot formlarıyla zenginleşmesi anlamına gelmektedir. Bu besin elementlerinin artışı mikro alglerin aşırı gelişmesine neden olurlar.


Burada iki etki söz konusu olabilir:


• Sudaki oksijen tüketimi,
• İstenmeyen koku ve tad'dır. Bunun sebebi sülfitler, balıkların ve dayanıksız mikroorganizmaların ölümüdür. Böyle sularda dayanıklı mikroorganizma populasyonu oluşmaktadır.

Ötrofikasyon doğal olarak cereyan eden bir olay olmakla beraber antropojen etkilerle hızı artmaktadır. Bundan dolayı ötrofikasyon yağmur suyu, doğal arazilerden gelen yüzey suları, kayaların aşınması ve bitki polenleri gibi nedenlerle oluşuyorsa doğal ötrofikasyon dan söz edilebilir. Ancak çoğunlukla insan aktiviteleri sonucu, örneğin arazi kullanımı (tarımsal), kanalizasyon ve endüstriyel atık suların su ortamına ulaşması gibi nedenlerle yapay olarak meydana gelmektedir.


Ötrofikasyon terimini şu şekilde açıklayabiliriz:


Ötrofikasyon, göl ve nehirlerde bitki, hayvan ve mikroorganizma
gelişmesinin artmasıdır ve doğal bir olaydır. Ancak bu olayın kesintisiz devamına izin verildiği takdirde, sularda oksijen noksanlığı ortaya çıkar. Böylece anaerobik koşullarda yaşayan mikroorganizmalar, aerobik mikroorganizmanın aleyhine olarak, gittikçe çoğalırlar. Bu koşullar altında organik maddenin H2O ve CO2 'e parçalanma işlemi tamamlanamaz, indirgenmiş formda birikmeye başlar. Bu organik bileşiklerin birikimi yanında, anaerobik mikroorganizmaların metabolizma ürünleri olan düşük molekül ağırlıklı bileşikler oluşur. Bu bileşikler aerobik mikroorganizmalar için şiddetli toksiktir.
Su sirkülasyonunun sadece üst tabakalarda cereyan ettiği göllerde yaşayan algler, fotosentetik bakteriler ve anaerobik bakteriler arasındaki etkileşimler şu şekilde bir denge içindedir.
Üst su katmanlarında, algler ve fotosentez yapan diğer yeşil bitkiler vardır. Bu bölge suyun havalanan, aerobik bölgesidir.
Dipte, ölü bitki artıklarının biriktiği ve su sirkülasyonu olmadığı için havasız, anaerobik bölge bulunmaktadır. Bu iki bölgenin arasında üstten yeterince ışık alan, ancak havasız bir bölge vardır ki burada anaerobik fotosentetik bakteriler, göl dibinde bulunan organik artıkları parçalayan anaerobik bakterilerin metabolizma ürünleri olan H2S, bütrik asit ve diğer yağ asitlerini fotosentezde elektron vericisi olarak kullanırlar ve böylece yeşil bitkiler için toksik olan bu bileşikler parçalanarak kaybolur. Böylece göl dibine inen organik artıklar parçalanırken oluşan toksik bileşikler üst katlarda bitkilere ve diğer canlılara uluşmadan aradaki anaerobik fotosentez yapan bakteriler tarafından tutulur. Bu biyolojik denge bazen üst sularda yaşayan alg populasyonunda aşırı bir artma sonucunda bozulur. Genellikle sudaki fosfor miktarının azlığı alg populasyonunu sınırlandıran en önemli etkendir. Herhangi bir nedenle suda fosfor konsantrasyonunun artması, alglerin aşırı üremelerine neden olur. Bu durumda göl dibinde biriken fazla miktardaki alg artıklarının anaerobik parçalanmasıyla oluşan toksik bileşiklerin miktarı, ara katmandaki fotosentetik anaerob bakterilerin tutamayacağı boyutlara ulaşır. Üst katlara ulaşan bu toksik bileşikler, buradaki balıklar da dahil olmak üzere canlı hayatı yok eder. Sularda ötrofikasyona neden olacak P konsantrasyonu için kritik seviye ppm ve azot düzeyi ise ppm dir .


Genellikle bir su kütlesinde ötrofikasyon aşağıdaki olaylarla gözlenir:


• Su organizmaları ve bitki kütlesindeki artış,
• Organizma tipinde değişim, örneğin yeşil alglere ilaveten mavi-yeşil alg üremesi ve salmon balığı yerine daha kaba balık türlerinin çoğalması,
• Göl derinliği boyunca günlük oksijen derişimi ölçümlerinde maksimum, minimum değerler gözlenmesi,
• Suyun ışık geçirgenliğinin azalması ve renk artışı,
• Tabakalaşmanın olduğu dönemlerde derin bölgelerde oksijen derişiminin azalması,
• Çözünmüş N ve P derişiminde artış.

Eutrophication Animasyon

Eutrophication Animasyon


Ötrofikasyon Nedir? Ötrofikasyon Hakkında Kısaca Bilgi

Ötrofikasyon Terimi Hakkında Bilgiler

Biyoloji Terimi Olarak Ötrofikasyon:

1. Sucul ekosistemlerde azot ve fosfor bileşiklerinin artması sonucu bazı alg türlerinin kontrolsüz çoğalması.

2. Sulara karışan azotlu bileşikler, fosfor ve su yosunlarının kontrolsüz bir şekilde hızla çoğalmasına neden olur. Bu duruma ötrofikasyon denir.

 

Benzer Biyoloji Terimleri

Biyolojik Birikim: Ekosistemlerde madde ve enerji akışı besin zinciriyle gerçekleşir. Dolayısıyla toprağa, havaya ya da suya karışan toksik (zehirli) maddeler besin zinciri aracılığıyla canlıların vücuduna alınır. Bu maddelerin bir kısmı vücuttan atılırken bir kısmı vücut dokularında birikir. Bu birikimin besin piramidindeki canlılarda aşağıdan yukarı gidildikçe vücutta birikmesi olayına biyolojik birikim adı verilir. Biyolojik birikimin temel nedeni endüstriyel kimyasal ürünlerdir. Örneğin, tarımda kullanılan böcek öldürücü ilaçlar, yalnızca besin içinde birikmez havaya, suya toprağa da karışır. Bu şekilde tüm besin zinciri etkilenir. Bu öyle bir şeydir ki, Afrika'da kullanılan bir böcek öldürücü, havaya, suya karışarak kutuplardaki bir kuşa kadar ulaşabilir. Ayrıca besin zinciri nedeniyle, besin piramidinin bir üst basamağını oluşturan canlıda birikim artar. Çünkü bir çekirge birden fazla otla beslenir. Bir kuşsa birden fazla çekirge yer. Bu ekosistemin bozulmasına neden olur. İnsan türü de biyolojik birikimden etkilenir. Birçok uzman denizlerdeki ağır metal kirlenmesine işaret ederek "Büyük balıkların yerine küçük balıkları tercih edin." uyarısında bulunur. Doğa kendini sürekli yeniler. Atıkları yok eder. Ancak biz bu yenilenmeye izin vermezsek biyolojik birikim nedeniyle insan türü dahil birçok canlı türü tehdit altında yaşar.

Kadavra: Tıp öğreniminde üzerinde çalışmak için hazırlanmış ölü insan ya da hayvan vücudu.

Ödem: Hücreler arasında normalden fazla miktarda sıvı toplanması.

Kondrosit: Kıkırdak doku hücreleri.

Diğer terim sözlüklerini de inceleyebilirsiniz.

Online Biyoloji Terimleri Sözlüğü

kaynağı değiştir]

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir