burn ne demek ingilizce / One moment, please

Burn Ne Demek Ingilizce

burn ne demek ingilizce

İngilizce - Azerice çeviri (v yeni)

İngilizce dilinden Azerice diline (google translate aracılığıyla) hızlı cümle ya da kelime çeviri yapmanıza yardımcı olan bir sözlük sistemidir. Dünya dilleri arasında yapılacak olan cümle ve kelime çevirilerinizi kolaylaştırır. ÇevirSözlümonash.pw Dünya'da en yaygın olarak kullanılan bir çok dili içinde barındırmaktadır. Bu diller arasında herhangi bir ücret ödemeden ve sınırlama olmaksızın istediğiniz cümle ya da kelime çevirilerinizi hızlı bir şekilde yapmanız mümkündür.

Kullanım ve Gizlilik

monash.pw aracılığıyla yapılan tüm çeviri verileri toplanmaktadır. Toplanan veriler herkese açık, anonim olarak paylaşılır. Dolayısıyla Çevir Sözlük kullanarak yapacağınız çevirilerde kişisel bilgi ve verilerinizin yer almaması gerektiğini hatırlatırız.

monash.pw kullanıcılarının çevirilerinden oluşturulan içerikte argo, küfür vb. uygun olmayan öğeler bulunabilir. Oluşturulan çeviriler her yaş ve kesimden insanlar için uygun olamayabileceğinden dolayı, rahatsızlık duyulan hallerde siteminizin kullanılmamasını öneriyoruz. Kullanıcılarımızın çevirilerle eklediği içeriklerde telif hakkı ya da kişiliğe hakaret vb. öğeler bulunuyorsa site yönetimiyle iletişime geçilmesi halinde gerekli düzenlemeler yapılacaktır.

fiil

isim

Sitenize ya da blogunuza İngilizce Azerice çeviri ekleyin:
l

burn

İNGİLİZCE-TÜRKÇE BAĞLAMSAL SINAV SÖZLÜĞÜ

*** Örnek cümle sayısı + ve artmaya devam ediyor.

*** Üyelerimiz mevcutsa 15 cümle; üye olmayanlar yalnızca 3 örnek cümle görebiliyor.

*** Lexwall'u hem bildiğiniz hem de bilmediğiniz kelimeleri farklı bağlamlarda görmek için kullanınız. 

*** Sözlük kullanıcıları, tekil olarak sözlükte her gün ortalama kelimeye bakıyorlar.

*** Yeni: Üyelerimize "Verbs in Context (VIC)" serisi  8. dosya tarihinde gönderildi.

*** Yeni: Üyelerimize "Verbs in Context (VIC)" serisi  7. dosya tarihinde gönderildi.

*** Yeni: Üyelerimize "Verbs in Context (VIC)" serisi  6. dosya tarihinde gönderildi.

*** Yeni: Üyelerimize "Verbs in Context (VIC)" serisi  5. dosya tarihinde gönderildi.

*** Yeni: Üyelerimize "Verbs in Context (VIC)" serisi  4. dosya tarihinde gönderildi.

*** Yeni: ÖSYM İngilizce sınavları tüm kelime soruları () : KPDS ÜDS YDS YÖKDİL : monash.pw

*** Yeni: Üyelerimize "Contextual Sentence Reading" serisi 8. dosya (Law) tarihinde gönderildi.

*** Yeni: Üyelerimize SINAV İPUÇLARI adlı dosya tarihinde gönderildi. 

*** Yeni: Üyelerimize "Read with me" serisi 1. dosya tarihinde gönderildi.

 

 

 

 

Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. Fiil yanmak, alevlenmek.
    The house burned and we ran for our lives. The lights in the house burned all night.
  2. Fiil yakmak.
    We burn coal to heat the house.
    to burn one's boats/one's bridges: gemileri/köprüleri

    yakmak, dönüş olasılığını yoketmek.

  3. Fiil ateşle(n)mek, ateş almak, ateşe vermek, tutuş(tur)mak.
    to burn with desire: arzu ile tutuşmak.


    He burned with the desire to become a doctor.

  4. Fiil (yara, yanık yeri vb.) sızla(t)mak.
    My wound was burning. The iodine burned his wound.
  5. Fiil sabırsızlanmak.
    She is burning to tell you the news.
  6. Fiil kızmak, tepesi atmak.
    When she said I was rude, I really burned.
  7. Fiil elektrik sandalyesinde idam edilmek.
    The murderer was sentenced to burn.
  8. Fiil büyük zarara uğramak, aldatılmak, dolandırılmak.
    He was burned by that phony stock deal.
  9. Fiil, Kimya oksitle(n)mek.
  10. Fiil dağlamak.
  11. İsim yanma, yanmış yer, yangın yeri.
    a burn where fire had riped through the forest.
  12. İsim, Patoloji yanık: alev, ateş, buhar, zehirli gaz, kimyasal maddeler, aşırı soğuk, elektrik, yıldırım vb.'nin vücutta

    yaptığı hasar.
    a burn on the hand.
    first degree burn: hafif yanık (ciltte kızarıklık).
    second degree burn: yüzeysel yanık, deri yanığı, derinin soyulması.
    third degree burn: ağır/derin yanık, kömürleşme.

  13. İsim yakma, kavurma, fırınlama.
  14. İsim orman/funda yangını.
  15. İsim (bkz: slow burn ).
  16. İsim
    bourn, bourne ile ayni anlama gelir. dere.

Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

burn one's boats

gemilerini yakmak,
mec. sonuna kadar mücadeleye azmetmek, “ölmek var dönmek yok” ilkesine göre hareket etmek.

burn one's fingers

(başkasının işine karışarak) başına dert açmak, belayı satın almak.
burn one's fingers (over sth):

(bir şeyden) ağzı yanmak.

first-degree burn

hafif yanık: yanan yüzeyde kızartı, ateş ve ağrı ile beliren fakat kabarma ve kömürleşme göstermeyen yanık. İsim

flash burn

alaz yanığı: çok kısa süre yüksek enerjiye (ışımetkin erkeye vb.) veya sıcaklığa maruz kalmaktan ilerigelen yanık. İsim

slow burn

gittikçe artan öfke.
do a slow burn: gittkçe öfkesi artmak.

burn away

yanıp tükenmek, yakıp tüketmek/yok etmek.
The pile of paper burnt away to nothing.

burn bag

(US) yakılarak resmen yok edilecek gizli belgelerin konduğu çanta

burn down

yanıp kül olmak, yanıp tükenmek (şehri vb.) yakmak, yakıp yıkmak.
The building was burnt down and only ashes were left.

burn in

resmin bir kısmına fazla ışık gönderip yakmak.

burn into

(a) dağlamak, dağlayarak damga basmak.
The owner's mark was burnt into the animal's skin.(b)

unutulmayaca şekilde hafızaya nakşetmek.
Habit of obedience was burnt into me as a child.

burn off

(a) (sis) güneşte dağılmak, (b) yanıp tükenmek, (c) (çiftçilikte) tarladaki anızı/otları yakıp temizlemek.


The farmers are burning off the fields.

burn on

kurşunu kurşuna lehimlemek.

burn oneself out

aşırı/ifrat derecede çalışıp hırpalanmak.
They feared that he would burn himself out or break down.

burn out

(a) yanmak, işlemez hale gelmek.
All our light bulbs are burned out.(b) yangın sebebiyle evsiz/açıkta

kalmak.
They were burned out and were forced to live with relatives. (c) sonuna kadar yanıp bitmek/sönmek.
The small fire can be left to burn (itself) out.

burn rate

ticari faaliyetinden nakit gelmeye başlamadan önce sabit masraflarını karşılamak için yeni bir şirketin

ilk sermayesini tüketme hızı

burn the candle at both ends

(a) çok çalışmak, sabah karanlığından gece yarılarına kadar uğraşmak/didinmek, (b) gece gündüz eğlenmek,

kendini yıpratmak, enerjisini (çalışarak/eğlenerek) tüketmek.
Young people like to enjoy life, and they often burn the candle at both ends.

burn the midnight oil

gece yarısına/geç vakitlere kadar çalışmak.
I'll have to burn the midnight oil again tonight in order

to finish my project.


His essay smells the midnight oil: Yazdığı makale üzerinde çok emek sarfetmişe benziyor.

burn up

(a) yanıp kül olmak.
The papers burned up in a minute.(b)
argoçok öfkelen(dir)mek, öfkeden

kudur(t)mak.
He was getting burned up about something. (c) (ateş) canlanmak, tutuşmak.
Put some more wood on the fire to make it burn up. (d) çok hızlı gitmek.
to burn up (the road): tozu dumana katmak. (e) aşırı ısınmaktan harap olmak/yanmak.
The rocket burned up when it re-entered the earth's atmosphere.

 

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır