sedatif ilaçlar ne işe yarar / Sedasyon Nedir, Nasıl Uygulanır? - Medicana

Sedatif Ilaçlar Ne Işe Yarar

sedatif ilaçlar ne işe yarar

Anksiyete Tedavisinde Anksiyolitik İlaçlar

Anksiyete psikiyatride en sık karşılaşılan sorunlardandır. Kaygı olarak da isimlendirilen anksiyetenin özgül olarak ortadan kaldırılmasını sağlayan ilaçlar anksiyolitik olarak bilinir.

Anksiyete tedavisinde psikoterapi uygulamaları yanında anksiyolitik ilaçlardan da yararlanılır. Antidepresan ilaçlar anksiyete bozukluklarının tedavisinde yaygın olarak kullanılır. Antalya Psikiyatri ve Psikoterapi Merkezi olarak bu yazımızda anksiyete tedavisinde antidepresanlar haricinde diğer anksiyolitik (kaygı giderici) ilaçlardan söz edeceğiz. Antidepresan ilaçlarla ilgili bilgilere (seafoodplus.info), (seafoodplus.info) ve (seafoodplus.info) web sitelerimizdeki makalelerden ulaşabilirsiniz.

Anksiyolitik (kaygı giderici) ilaçları şu şekilde gruplandırabiliriz.

  1. Barbitüratlar
  2. Benzodiazepinler
  3. Antihistaminikler
  4. Beta blokerler
  5. Buspiron
  6. Sınıflandırılmayan diğer anksiyolitikler

Barbitüratlar:

Barbitüratlar ilk olarak ’lı yıllarda bulunmuştur. Ansiyolitik etkileri yanında sedatif ve hipnotik özellikleri vardır. Huzursuzluk, endişe, korku, emosyonel gerginlik durumlarında kullanılabilirler.

Ağızdan kolaylıkla emilen barbitüratlar, barbiturik asitten üretilirler. Büyük ölçüde merkezi sinir sistemi üzerinde etkili olsalar da karaciğer ve kardiyopulmoner sisteme de etkileri vardır. Solunum depresyonu, kalpte ritm bozuklukları yapabilirler.

Küçük dozlarda sedatif, büyük dozlarda hipnotik (uyku ilacı olarak) olarak kullanılabilirlerken, aşırı dozda genel anestezi ve komaya neden olabilirler. GABA reseptörlerini etkileyerek, GABA’nın sinir sistemindeki kendi reseptörlerine bağlanmasını arttırırlar. Ayrıca retiküler aktive edici sistemi bloke ederler.

Allobarbital, fenobarbital, amobarbital, sekobarbital, tiyopental gibi barbitüratlar bir zamanlar yoğun biçimde kullanılsa da bugün antiepileptik olarak kullanılan fenobarbital ve anestezide kullanılan bazı barbitüratlar güncelliğini korumaktadır.

Barbitüratların tolerans ve bağımlılık geliştirme, yoksunluk belirtileri gösterme potansiyelleri yüksektir. Birçok hasta tarafından suistimal edilerek kötüye kullanılmıştır. Benzodiazepinlerin geliştirilmesiyle barbitüratlar yukarıda söz ettiğimiz sorunlardan dolayı artık eskisi gibi kullanılmamaktadır.

Benzodiazepinler:

Anksiyolitik, kas gevşetici, antikonvülzan ve hipnotik etki sahibi olan bezodiazepin grubu ilaçlar psikiyatride yaygın olarak kullanılır.

GABA reseptör kompleksinin aktivasyonu, noradrenerjik aktivitenin inhibisyonu ve adenozin geri alımının inhibisyonu ile etki gösteren benzodiazepinlerin dünyada kırkın üzerinde farklı molekülü bulunmuştur. Bu moleküllerin yapıları farklı da olsa etkileri birbirine yakındır.

Yağda çözünen benzodiazepinler daha hızlı emildiklerinden, etkileri çabuk başlar. Bu yönden diazepam en avantajlısıdır. Klorazepat dışında sindirim sisteminden değişmeden emilirler. Diazepamın kas içine enjeksiyonunda emilim yavaş ve düzensizdir. Bu nedenle damar içine verilmesi daha uygundur, ancak solunum depresyonu yapabileceği unutulmamalıdır.

Benzodiazepin grubu ilaçların çoğu idrarla atılır. İdrar tahlili ile bu ilaçların kullanılıp kullanılmadığı tespit edilebilir.

Lorazepam, alprazolam, oksazepam, bromazepam kısa etkili benzodiazepinlerdendir. Lorazepam (Ativan) ve alprazolam (Xanax) ülkemizde bilinen preparatlarıdır.

Klonazepam, flunitrazepam, klotiazepam ve medazepam orta etkilidir. Klonazepam (Rivotril), flunitrazepam (Rohypnol), medazepam (Trankobuskas) ülkemizde bilinen preparatlarıdır.

Diazepam, klorazepat dipotasyum, klordiazepoksit, prazepam, flurazepam gibi moleküllerden ülkemizde diazepam (Diazem), klorazepat dipotasyum (Tranxilene), klordiazepoksit (Klipaks) en çok bilinenleridir.

Benzodiazepinlerin anksiyolitik etkileri oldukça güçlü olup kaygı, inhibisyon ve kaçınma davranışını engellerler. Bağımlılık oluşturma potansiyelleri nedeniyle kontrollü kullanılmalı, zaman zaman tedaviye ara verilmeli, uzun süreli kullanımda aniden kesilmemeli, doz kademeli olarak düşürülerek kesilmelidir.

Benzodiazepinlerin hipnotik etkilerinden uyku bozukluğu tedavisinde yararlanılır. Total uyku süresini arttırırlar, uykuya dalma süresini kısaltırlar ve gece uyanmalarını azaltırlar. Uyku ilaçları bir aydan fazla kullanılmamalıdır. Tolerans ve bağımlılık yapabilirler.

Benzodiazepinler alkol bağımlılığı tedavisi, eksitasyonların bastırılması, psikosomatik bozukluklar, epilepsi nöbetlerinin durdurulması ve obsesyonların giderilmesinde de kullanılırlar.

Alkolle alınmaları uygun değildir. Araç ve iş makinesi kullanmak benzodiazepin alındığında tehlikelidir. Kas içine enjeksiyonlar yavaş ve düzensiz emilim nedeniyle fazla tercih edilmez.

Kesilme belirtileri özellikle kısa etkililerde görülür. İlaç ani bırakıldığında anksiyete artabilir. Uykusuzluk, bilinç sislenmesi, kasılma nöbetleri, ellerde titreme, halüsinasyonlar, çarpıntı, terleme, kusma görülebilir.

Antihistaminikler:

Difenhidramin, hidroksizin hidroklorür (Atarax), prometazin, siproheptadin (Prakten) gibi H1 reseptör antagonisti olan birinci nesil antihistaminik ilaçlar psikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanılabilmektedir.

Hidroksizin hidroklorür kaygı gidericidir.

Siproheptadin anoreksi tedavisinde ve SSRI ilaçlarla inhibe olan kadın ve erkek orgazmının tedavisinde kullanılır.

Birinci nesil antihistaminik ilaçlar sedasyon yaparlar.

Beta Blokerler:

Adrenerjik reseptör aktivitesini inhibe edip azaltarak işlev görürler. Psikiyatride performans anksiyetesinin giderilmesinde, lityuma bağlı tremor tedavisinde, nöroleptiklerle oluşan akatizide ve agresif davranışın kontrolünde kullanılırlar.

Anksiyolitik olarak en fazla propranolol kullanılır. Sosyal fobi tedavisinde oldukça etkilidir. Lityumla oluşan tremorda titremeyi kesebilir.

Pindolol ise antidepresan tedaviyi güçlendirmede tercih edilen bir beta blokerdir.

Buspiron:

Sedatif, hipnotik, kas gevşetici ve antikonvülzan etkileri olmayan, bağımlılık yapmayan, anksiyete tedavisi için geliştirilmiş azapiron sınıfı ilaçtır.

Kızgınlık, hostilite ve anksiyetenin psişik belirtilerinin giderilmesinde oldukça etkilidir. İlacın etkisi ortalama haftada ortaya çıkar.

Major depresyon ve OKB’de antidepresan ilaç etkisini güçlendirmek için kullanılabilir.

Bunların dışında pregabalin, zolpidem, zopiklon (İmovan) gibi anksiyeteyi giderici ve uyku sağlayıcı ilaçlarda psikiyatride kullanılmaktadır.

Antalya Psikiyatri ve Psikoterapi Merkezi, Psikiyatri Uzmanı ve Psikoterapist Emine Filiz Uluhan.

Sedasyon

Rejyonel anestezi uygulanan bazı cerrahilerde BT-MR gibi görüntüleme prosedürlerinde , endoskopi- kolonoskopi gibi bazı işlemlerde veya diş hastalıkları tedavisinde uygulanan sedasyon, hastanın sakinleşmesini ve hissettiği ağrıyı/acıyı dindirmek için kullanılır.

Sedasyon Nedir?

Herhangi bir cerrahi girişimde, hekimler için en önemli konulardan biri hastaların konforudur. Sedasyon; belirli prosedürler sırasında kaygı, rahatsızlık ve ağrıyı azaltmaya yardımcı olmak amacıyla yatıştırıcı ilaçların kullanılmasıdır. Bu yöntem, bazen ağız yoluyla alınan ilaçlarla bazen de enjeksiyon yoluyla verilen anestezik ilaçlar ile gerçekleştirilir.

Sedasyon işleminde kullanılan ilaçlar ve dozları kişilerin yaşına, tıbbi geçmişine ve cinsiyetine bağlı olarak değişiklik gösterir. Uzman hekimler hastalara uygun ilaçları ve dozları belirler. Sedasyon ilaçları ağızdan ya da damar yoluyla hastaya verilir. Genel olarak, sedasyon işlemi sırasında hafif sakinleştirici ve ağrıyı azaltıcı etkisi olan ilaçlar kullanılır.

Bilinçli sedasyonun amaçları nelerdir?

    • Hasta açısından rahat ve güvenli bir ortam yaratması yanında, korku hissini tamamen giderir, anksiyeteyi ortadan kaldırır.
    • Hastanın ağrı eşiğini yükselterek ağrıyı hissetmemesi sağlar.
    • Stresinin ortadan kaldırılması ve istenmeyen reflekslerin önlenmesi ile hekim açısından son derece rahat bir çalışma ortamı sağlar.
    • Özellikle korkuya eğilimli çocukların belleklerinde derin izler bırakacak psikolojik travmaları engeller.
    • Bazı kalp hastaları ve yüksek tansiyonlu hastalarda lokal anestezi ortamının daha rahat tolere edilmesini sağlar.

Sedasyon Nasıl Uygulanır?

Özellikle lokal/bölgesel cerrahi sırasında, MR/BT işlemleri sırasında klostrofobisi olanlarda ve diş tedavilerinden korkan bireylerin ve küçük çocukların rahatlaması için uygulanan sedasyon, kişinin sedatif (sakinleştirici) ilaçlarla tüm refleksleri korunmasını ve daha rahat hissetmesini sağlar. Anestezi uzmanı, kişinin tıbbi geçmişine ve yaşına göre uygun ilaçları belirler ve uygun yöntemlerle hastaya sedasyon uygular. İşlemden altı saat öncesine kadar hastanın yeme içmeye son vermesi gerekir. İşlem sırasında; kişilerin kalp hızı, kan basıncı ve oksijen düzeyi sürekli olarak ölçülür.

Sedasyon işlemi, kişide rahatlama ve uyuşma hissi yaratır. Sedasyon altındayken hasta ellerinde, parmaklarında veya ayaklarında karıncalanma veya uyuşukluk hissedebilir. Uzuvların hareket ettirilmesi zorlaşır. Sedasyonun farklı dereceleri bulunur.

Sedasyon Dereceleri

Girişimsel Sedasyon ve Analjezi Temel İlkeleri 1. İstenilen uygun sedasyon seviyesini belirlemek 2. Uygun monitörizasyon ve kurtarma malzemelerini hazırlamak 3. Sedasyon öncesi analjezik vermek 4. İstenilen sedasyon seviyesi için ajanın titrasyonu 5. İlk mental durumuna gelinceye kadar gözlem ve izlem

Minimal Sedasyon (Anksiyoliz): Bu derecedeki sedasyonda kişi rahatlar, bilinci açıktır, uyaranlara tepki verir.ağrı kontrolü lokal veya rejyonel(bögesel) anestezi ile sağlanır

Bilinçli Sedasyon (Sedasyon ve Analjezi): Bu derecede ise hastanın bilinci minimal düzeyde baskılanır, koruyucu refleksler korunur.

Orta Derecede Sedasyon: Hastanın bilinci baskılanır, yoğun uyku hissi duyulur. Ancak yine de kişi çevreye karşı duyarlıdır.

Derin Sedasyon: Bu derecede hastanın bilinci yüksek düzeyde baskılanır, hastaya oksijen verilmesi gerekir. Hasta, ancak çok ağrılı veya tekrarlayan uyaranlara yanıt verir.

Genel Anestezi: Genel anestezi durumunda kişi uyku halindedir, uyaranlara yanıt veremez refleksler baskılanır. Kişiye solunum desteği verilir

Sedasyonun Riskleri Nelerdir?

Sedasyon, son derece güvenli bir işlem olarak öne çıkar. Ancak, kullanılan ilaçlara bağlı olarak birtakım yan etkiler yaşanabilir. Bu yan etkiler arasında;

    • Halsizlik hissi,
    • Yavaşlayan refleksler,
    • Yakın dönemli hafıza kaybı
    • Düşük tansiyon,
    • Baş ağrısı gibi semptomlar bulunur.

İşleme bağlı olarak sedasyonun yarattığı uyku hali saat kadar sürebilir. Hasta sedasyonun etkisinden çıkana kadar yanında refakatçi bulunmalıdır. İşlem yapılan günün kalanında dinlenilmelidir, alkol kullanılmamalıdır.

Sedasyon ve Genel Anestezi Arasındaki Fark Nedir?

Sedasyon ve anestezi uygulaması arasında benzerlikler olsa da iki durum birbirine kıyasla farklılık gösterir. Sedasyonun aksine genel anestezi uygulanan hastalar bilinçlerini tamamen kaybeder; etrafında olanların farkında olmaz, sesleri duymaz. Sedasyon uygulamasında ise hastanın bilinci yerindedir, yalnızda ağrı ve acı hissi baskılanır. Ayrıca, sedasyon sırasında hastalar doğal fizyolojik reflekslerini korur ve kendi başlarına nefes alabilir.

Bu iki işlemin uygulanma yöntemleri de değişiklik gösterir. Genel anestezide, hastaya açılan damar yoluyla anestezi ilaçları enjekte edilir. Ancak, sedasyon yönteminde kişiye ilaçlar oral yolla, gaz maskesiyle ya da enjeksiyon yöntemiyle de verilebilir.

Sakinleştirici İlaç İsimleri Nelerdir?

Sakinleştirici İlaç İsimleri Nelerdir?

Psikiyatrik ilaçlar arasında sık kullanılan ilaçlardan biri olan sakinleştiriciler kesin çözüm değildirler. Ancak psikoterapi seanslarında ve acil durumlarda sorunun hafifletilmesi için doktorunuz tarafından reçeteyle verilirler. Bazen bu ilaçların kullanımı süreci destekler nitelikte olabilirken bazen de sürecin tamamında etkili olurlar. Bu nedenle sakinleştiricilerin reçete ile kullanımı oldukça önemlidir. Bu ilaçların dozları doktor tarafından belirlenmeli ve süresi ayarlanmalıdır. Bilinçsizce kullanılması halinde kişilerde çeşitli sorunlara yol açabilir. Bu yüzden sakinleştirici ilaçların isimleri doktor tarafından hastanın durumuna ya da terapinin gidişatına göre belirlenmelidir. Sakinleştiriciler genellikle pek çok eczanede tablet şeklinde satılıp rahatlıkla bulunabilirler. Reçete ile alınan sakinleştirici ilaç isimleri şöyledir:
 

  • Xanax
  • Diazem
  • Lizan Kapsül
  • Ativan Expidet
  • Nervium
  • Diapam Ampül
  • Avertyn,
  • Citoles,
  • Esram,
  • Esmax,
     

Reçetesiz Sakinleştirici İlaç İsimleri

İlaç sektöründe bağımlılık yaratan pek çok ilaç bulunmakta. Bu ilaçlardan biri de sakinleştiricilerdir. Bu nedenle doktor gözetiminde kullanılması konusunda uzmanlar tarafından uyarılar yapılmakta. Bilinçsizce kullanılmasının yarattığı etkileri önlemek amacıyla satışı sıkı denetim altında olan ilaç grupları arasındadır. Doktor gözetimi dışında kullanılması tavsiye edilmemesine rağmen eczanelerde reçete aranmaksızın satılan sakinleştirici ilaç isimleri şunlardır:

  • Atarax
  • Risperdal
  • Cipralex
     

Bitkisel Sakinleştirici İlaç İsimleri

Bazı durumlarda kaygı ve stres durumumuz doktor kontrolü gerektirecek kadar ilerlememiş olabilir. Bu durumlarda yaşadığımız gerginliği ve stresi doğanın bize sunduğu çeşitli bitkisel yöntemlerle yok edebiliriz. Aynı zamanda stresin oldukça yoğun yaşandığı günümüz dünyasında sakinleştirici bitkisel ilaçlar strese bağlı rahatsızlıkları önlememizi sağlayabilir. Bu nedenle kişinin günlük hayat stresiyle başa çıkmasında oldukça yararlı olabilirler. Ancak bu bitkilerin çoğu sakinleştirici etkisiyle sizi uyku haline sokabiliyor. Sakinleştirici bitkiler marketlerde, aktarlarda bulunabilirken aynı zamanda online alışveriş sitelerinde de satılabiliyor. Bu sakinleştirici ilaç isimlerinin bazıları aşağıdaki gibidir:

  • Adaçayı
  • Pasiflora
  • Çarkıfelek
  • Melisa Çayı
  • Hibiskus
  • Yasemin Çayı
  • Papatya Çayı
  • Ihlamur
  • Kantoran Çayı
  • Meyan

Ülkemizde en çok bilinen kaygı azaltıcı bitkilerden biri pasifloradır. Aynı zamanda melisa çayı ve papatya çayı da sinir, stres gibi durumlarda oldukça tercih edilmektedir.
 

Sakinleştirici İlaçların Etkileri

Her kimyasal ilacın vücutta yarattığı etki olduğu gibi sakinleştirici ilaçlarında birçok etkisi vardır. Bu etkiler oldukça çabuk başlar. Sakinleştirici ilaçların etkileri en fazla 8 hafta sürer ve daha sonra azalmaya başlar. Bu etkilerin bazıları şöyledir:

  • Kaygı ve gerginlik hallerinde kullanılan sakinleştirici ilaçlar kullanılmasıyla beraber kişide rahatlık hissi yaratacaktır. Mesela kişi normalde onda kaygı yaratan pek çok durumu dikkate almaz.
  • Çoğu sakinleştirici ilaç uyku hali, sersemlik ve yorgunluk yapar. Ancak endişe edilmemelidir bu gayet normal bir durumdur.
  • İlaca başlanmasıyla beraber kişi çoğu durum karşısında umursamaz tavırlar içerisine girebilir.
  • Uzun süreli kullanılması vücuttu bağımlılık belirtileri göstermemize sebep olur. Bu nedenle ilacın alınmadığı dönemlerde kusma, stres oldukça artabilir.
  • Kaygı bozukluklarının tedavisinde kullanılan bu ilaçlar hastalığın yarattığı belirtileri de azaltır. Örneğin panik atak hastalarında oluşan kalp çarpıntısı, kaygılanma, stres gibi belirtileri giderir.
  • Sakinleştirici ilaçların çeşitli yan etkileri de olabilir. Bunlar kilo sorunları, uyku hali, iştahsızlık, kabızlık, ishal, cinsel isteksizliktir.

Sonuç olarak sakinleştirici ilaçlar sizi tamamen değiştirmezler. Kullandığınızda olmak istediğinizden farklı bir kişiye dönüşmezsiniz. Doktor kontrolünde bazı geçici durumlar için kullanılırlar ve genelde psikoterapinin birer parçasıdırlar. Sakinleştirici ilaçları bilinçsizce kullanmak sorunu çözmek yerine daha kötü hale taşıyacaktır. Bu yüzden dikkatli olmanızı öneriyoruz.



 

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir