Zong Zong ve Hua Hua, dünyanın klonlanan ilk makak maymunları. Bu sevimli canlılar, her şeyden bir haber, insanlığın geleceği için çığır açmış olabilirler. HT Pazar'dan Sema Ereren'in haberi
KLON
Türkçe'de "kopya" kelimesi ile ifade edilen klon, bir hücreden çoğalan hücreler topluluğu anlamına gelir ve eşeysiz üreme sonucu oluşan, DNA bakımından başka bir canlının tıpatıp aynısı olan hücre veya hücre popülasyonuna denir.
KLONLAMA
Yetişkin bir canlıdan alman hücrenin kullanılmasıyla canlının genetik ikizinin oluşturulmasına klonlama denir. Klonlama işleminde sperm hücrelerine gereksinim olmadan gebelik gerçekleşir ve erkek birey olmadan genetik ikiz meydana gelir.
İKİ FARKLI KLON
Klonlama, üremeye ve tedavi etmeye yönelik klonlama olmak üzere 2'ye ayrılır. Üremeye yönelik klonlamada bir canlının üretimi söz konusudur. Tedaviye yönelik klonlamadaysa yöntem sayesinde elde edilen embriyolardan kök hücrelerin oluşturulması amaçlanır.
TEK YUMURTA İKİZLERİ
Tek yumurta ikizleri doğal klonlardır. Araştırmacılar aslında tek yumurta ikizlerini taklit ederek klonlama çalışmalarına başladılar.
FAYDASI NE?
Klonlamayla hem hayvancılıkta hem de insan sağlığını ilgilendiren konularda pek çok fayda sağlanabilir. Soyu tükenmek üzere olan hayvanların klonlama yoluyla tekrar hayata kazandırılabileceğini söyleyen araştırmacılar yüksek verimli hayvanların üretilmesinde, ilaç sanayiinde, organ donörü olarak hayvanların kullanılmasında klonlamanm hayat kurtarabileceğini söylüyor. Ancak keyfi olarak insanın klonlanması en büyük tehlike.
KLON İNSAN KÖK HÜCRESİ
Klonlama teknolojisinde ABD ve Japonya başı çekiyor. Klonlama yöntemiyle üretilen kök hücreler her türlü hücre üretiminde kullanılabilecek, gelecekte hastalıklı ya da yaralanmış hücrelerin yerini alabilecek.
DOLLY
İskoçyalı bir araştırma grubunun yılında yaptığı açıklama dünyada büyük ses getirdi. Koyun "Dolly", insanlık tarihinde İlk kez memeli bir hayvanın vücut hücresinden alınan hücre çekirdeğinin, başka bir hücreye transferi sayesinde kopyalanmasıyla üretildi. Ardından İnek, keçi, fare, domuz gibi farklı hayvan türleri de klonlanmaya başlandı.
Somatik bir hücreden klonlanan İlk hayvan olan koyun Dolly İskoçya'da doğdu. Sadece 7 yıl yaşayabildi ve 'de öldü. Ortalama ömrü 13 yıl olan koyunun klonlandığı İçin erken öldüğü tartışılsa da Dolly'nin doğal sebeplerle hayatını kaybettiği söylenmişti.
Dolly, kendisinden 6 yaş büyük olan bir koyunun genetik kopyası yani klonuydu.
Dolly Parton
Koyun Dolly ismini, onu klonlayan ekibin hayranı olduğu ABD'li Dolly Parton'dan aldı.
Robert Briggs Thomas J. King
Dolly ilk değildi!
Daha önce bir iribaş, klonlanan ilk canlı olarak tarihe geçmişti. Robert Briggs ve Thomas J. King, "çekirdek aktarımı yöntemiyle bir iribaş kurbağa embriyosunu klonlamıştı.
Steen Willadsen
'de Steen Willadsen, olgunlaşmamış çok hücreli koyun embriyosundan çekirdek alıp yumurta hücresine aktararak yaşayan bir kuzu klonladığını açıkladı. 'da embriyo hücrelerinden ilk memeli canlılar olan koyun ve inek klonlandı. Bunu domuz, keçi ve fare izledi.
ABD'deki Advanced Celi Technologies adlı biyoteknoloji şirketinden araştırmacılar, gen aktarımlı buzağılar klonlamayı 20 yıl önce başardı. Amaç transgenik hayvanların tıbbi açıdan önemli proteinlerini üretmekti.
Kültür ortamında büyüyen embriyo hücrelerinden inek klonlandı.
Cumulina
Yetişkin bir memeliden klonlanan ikinci canlı olan fare Cumulina 'de dünyaya geldi. Hawaii Üniversitesi araştırmacılarıysa üç kuşak klonlanmış fare üretti.
'da 49 yaşında hayatını kaybeden ünlü klonlama uzmanı Xiangzhong Yang, insanlarda embriyona ait kök hücre araştırmalarına kendini adamış, 'da bir ineği klonlamasıyla gündeme gelmişti. Amy adlı bu inek ABD'nin ilk klon hayvanıydı.
19 Avrupa ülkesi, insan kopyalamayı yasaklayan sözleşmeyi Paris'te imzaladı.
Dr. Richard Seed
Çılgın profesör
Dr. Richard Seed, ana rahminden aldığı insan embriyosunu başka bir annenin rahmine aktardı. Seed'in insan klonlamaya olan hevesi büyük tartışmaları yarattı.
Oregon'daki araştırmacılar, Dolly'den farklı bir yöntemle klonlanmış maymun Tetra'nın doğduğunu bundan 18 yıl önce açıkladı. Aynı yıl Dolly'nin yaratıcıları, klonlamayla 5 domuz dünyaya getirdi. Uzmanlar, klonlanmış bu domuzların gen mühendisliği ürünü organlar sağlayabileceğinden insanlık için umut vaat ettiğini öne sürdü.
Copy Cat
Teksaslı araştırmacılar, evcil bir kediyi klonladıklarını bundan 16 yıl önce açıkladılar. "Copy Cat" İsimli yavru, genetik annesinin ikiziydi.
'de ilk insan klonu olan Eve takma adlı bebeğin dünyaya geldiği öne sürüldü.
Güney Kore'de Seul Üniversitesi araştırmacıları, ilk defa tedavi amaçlı klonlama tekniği kullanarak insan embriyosu elde ettiklerini 'de ilan etti.
Güney Koreli araştırmacılar, ilk klon köpeğin dünyaya geldiğini bundan 13 yıl önce duyurdu.
Nobel ödüllü İngiliz bilim insanı John Gurdon, 'de 50 yıl içinde İnsan klonlamasının başlayacağını öne sürdü.
1 milyon inek
Çinli bilim insanları 2 yıl önce yaklaşık 21 milyon dolarlık bir bütçeyle fabrika açarak seri hayvan klonları üretmeyi ve 'kitlesel klonlama' yapmayı, böylece ülkede 'ye dek 1 milyon inek klonu üretmeyi hedeflediğini duyurmuştu.
Klon çocuklar
Çin'deki klonlama fabrikası projesinin ardındaki şirketin iddiasına göre gelecekte çocuk sahibi olmak için genetik özellikleri yüzde babadan ya da yüzde anneden kopyalanan klon çocuklar seçeneği de olacak.
Doğu Avrupa'da 3 klon
Dünyada kopya insan yöntemiyle uğraşan ilk doktor olarak tanınan italyan Severino Antinori, "İnsan klonlama tekniğiyle 3 çocuğun doğmasına yardımcı oldum. Bunlardan 2'si erkek, l'i kız. Doğu Avrupa ülkelerinde yaşıyorlar" demişti.
Mamutlar geri dönecek mi?
Harvard Üniversitesi araştırmacıları, soyu tükenen mamutların, fosillerinden DNA örnekleri alınarak klonlama yöntemiyle yeniden dünyaya getirilebileceğini açıkladı. Türü yok olma tehlikesi olan türlerin de klonlama sayesinde hayatta kalabileceği öne sürülüyor.
BİZDE ÜRETTİK
Oyalı (21 Kasım Nisan )
Türkiye'nin ilk klon kuzusu ve dünyanın en uzun yaşayan klon canlılarından biri olan Oyalı, akciğer enfeksiyonundan öldü. Oyalı'nın Bahar isminde bir yavrusu da oldu.
Efe, Ece ve Ecem
TÜBİTAK destekli "Anadolu Yerli Sığırlarının Klonlanması" projesi kapsamında 'da kulak derisi hücresinden klonlanan yerli boz ırk boğa Efe ile dişi klonlar Ece ve Ecem dünyadaki klonlarm içinde "en uzun yaşayanlar" sınıfına girdi.
Koyun Dolly’nin “babası”, klonlamanın öncüsü Prof. Sir Ian Wilmut İstanbul’da sordu: Siz insanı klonladığınız takdirde ortaya orijinaline benzer bir insan çıkar, dış görünümü aynıdır ama beyindeki kayıtları kopyalayamadığınız için, nasıl bir kişilikle karşılaşacağınızı bilemezsiniz.
Reyhan Oksay
Koyun Dolly’yi klonlayarak genetik biliminde çığır açan Prof. Sir Ian Wilmut, Yeditepe Üniversitesi’nde klonlama ve rejeneratif tıp konusunda bir konuşma yaptı. Çalışmalarını halen Edinburgh Üniversitesi’ndeki Rejeneratif Tıp Merkezi’nde sürdüren Wilmut, klonlama teknolojisinden elde edilen bilgilerin tedavi amacıyla nasıl kullanılabileceğini açıkladı.
Yeditepe Üniversitesi’nde “Klonlama Teknolojisinden Hastalıkların Tedavisine, Dolly’nin Hikayesi” başlıklı konferansta izleyicilerin arasında saygın bir uluslararası bilim dergisinin “Yüzyılın Beyin Cerrahı” seçtiği Prof. Dr. Gazi Yaşargil de bulunuyordu.
Sir Ian konuşmasının ilk bölümünde Dolly’nin dünyaya gelmesi sırasında kullandıkları tekniği, ikinci bölümünde ise klonlama deneyiminden elde ettikleri bilgi birikiminin günümüzde Parkinson, inme gibi sinir hastalıklarının, kalp ve retinal hastalıkların tedavisinde nasıl kullanılabileceğini anlattı.
Dolly’nin tıp tarihinde önemli bir yeri var. Yetişkin bir canlıdan türemiş ilk klon olması sebebiyle tüm dünyanın bir anda ilgisini çeken Dolly, ölümünün üzerinden 13 yıl geçmesine rağmen güncelliğini koruyor. yılında klonlanan Dolly, yaşamının sonuna kadar da 6 yavru doğurdu ve yılında 6 yaşındayken akciğer yetmezliğinden öldü.
İlk klonlama girişimleri
Sir Ian, klonlama fikrinin Yüzyılın başlarından bu yana bilim dünyasının en büyük ideallerinden biri olduğunu ancak bu konuda ilk başarılı deneyimin Dolly olduğunu belirtti. Bu arada unutmayalım ki Dolly ancak denemenin ardından dünyaya gelebilmişti.
Genç yaşlarından bu yana hayvan genetiğine her zaman ilgi duyduğunu açıklayan Wilmut, yılında Cambridge Üniversitesi’nde genetik mühendisliği doktorasını tamamladı ve yılında Edinburgh Üniversitesi’nde bugün Roslin Enstitüsü olarak bilinen Hayvan Yetiştirme Araştırma İstasyonu’nda çalıştı.
Önemli ilk adım
Danimarkalı bir embriyoloğun gelişmekte olan kuzu embriyosundan sağlıklı bir kuzu elde etmesinden esinlenen Wilmut ve ekibi, yetişkin bir koyun hücresinden kuzu klonlama çalışmalarına başladı. yılında embriyonik hücrelerden Megan ve Morag adı verilen iki kuzu üretmeyi başardı. Bu çalışma genetik biliminde önemli bir adım olarak değerlendirilmiş olsa da yılında koyun Dolly’nin klonlanması hem bilim dünyasında hem de dünya kamuoyunda büyük heyecan uyandırdı.
Koyun Dolly bundan önceki klonlama deneyimlerinden farklıydı, çünkü yetişkin bir koyunun meme hücresi ile yumurta hücresinin füzyonu sonucu geliştirilmişti. Böylece yetişkin koyunun replikası olarak dünyaya gelmişti.
Dolly’den sonraki çalışmalar
yılında Dolly’nin ölümünden sonra Wilmut çalışmalarını Edinburgh’taki Rejeneratif* Tıp Merkezi’nde sürdürdü. Buradaki çalışmaları tedavi amaçlı klonlamanın önünü açtı. Örneğin domuz hücrelerinde bulunan proteinler insanlardakinin aynısıdır. Dolayısıyla hemofili tedavisi için gerekli olan proteinlerin üretiminde, hatta transplant hastaları için donor organ sağlanmasında bu yöntem yararlı olabilir.
ABD’de insan embriyolarından kök hücre elde etme çalışmaları yasaklanınca İngiltere bu konuda liderliğe soyundu. Bu ortamda Ian Wilmut yılında insan kök hücresi üretmek için insan embriyolarını klonlama lisansı aldı. Wilmut’un birinci hedefi Motor Nöron Hastalığı denilen dejeneratif bozukluğun potansiyel tedavisini bulmaktı.
İnsan embriyonik hücre kullanımına son
İki yıl sonra Japonya’da Dr. Shinya Yamanaka yetişkin bir fareden alınan deri hücrelerini yeniden programlayarak pluripotent kök hücre** durumuna dönüştürmeyi başardı. Wilmut, Yamanaka’nın yöntemini hemen benimseyenler arasında yer aldı. Bu yöntemin insan hücreleri için de uygun olduğunu açıklayan Wilmut, bundan sonra insan embriyonik kök hücreleri ile çalışmayacağını duyurdu. Wilmut’a göre yetişkin hücrelerden uyarlanmış pluripotent hücreler Parkinson, inme ve kalp hastalıklarının tedavisi için daha büyük bir potansiyel taşıyor.
Bugün insan yetişkin deri hücrelerinin pluripotent durumuna dönüştürülmesi artık kabul gören bir uygulama alanı. Ve Wilmut Dolly’yi klonlamak için kullandığı nükleer transfer sistemini terk ederek, çalışmalarını bu yeni sistemden yararlanarak sürdürüyor.
Hastalık tedavisinde yeni bir çağ
Sir Ian, pluripotent kök hücresi tedavisinin tıp tarihinde yepyeni bir sayfa açmakta olduğunu söyledi. Nasıl ki enfeksiyon hastalıklarının tedavisinin bulunması, yıllar önce milyonlarca hastanın umudu olduysa, bu yöntemin de gelecekte tedavisi bugün olanaksız olan birçok hastalığa çare oluşturacağına dikkat çekiyor.
Ne var ki bu yöntemin yaygın olarak kullanılabilmesinin önünde pek çok engel bulunuyor. Öncelikle işlemin basitleştirilmesi, hata payının düşürülmesi, hücre terapisi için bir “kütüphanenin” oluşturulması gerekiyor. Örneğin omuriliğe yetleştirilen bir pluripotent hücrenin yıllar sonra dişe dönüşmesi hata payının henüz çok yüksek olduğunun bir göstergesi.
İnsanın klonlanması söz konusu mu?
Sir Ian’a sorulan sorulardan biri de buydu. Oysa konuşmasında özellikle belirttiği gibi artık klonlamada kullanılan çekirdek transferi tekniği terk edilmiş, yerine tedavi amaçlı pluripotent hücre araştırmalar gelmişti. Sir Ian bu soruyu yine de yanıtladı:
“Bir kere koyunun klonlanmasında kullanılan teknik primatlarda kullanılmaya uygun değil. Ayrıca bir insanı insan yapan beynidir. Siz insanı klonladığınız takdirde ortaya orijinaline benzer bir insan çıkar, ama beynini tüm kayıtlarıyla birlikte klonlayamazsınız. Özetle dış görünümü aynıdır ama nasıl kişilikle karşılaşacağınızı bilemezsiniz. Ayrıca insanın klonlanmasını niçin istiyorsunuz? Önce bu sorunun yanıtını vermeniz gerek.”
Açıklamalar
*Rejeneratif Tıp nedir?
Günümüzde rejeneratif tıp tanımı ise doku ya da organların işlevselliğini geri kazandırma amacı ile kullanılan kök hücre araştırmaları ve tedavilerini tanımlamak için kullanılır. Bu tedavi iki şekilde yapılabilir: Laboratuvarda kök hücrelerden özelleşmiş hücreler elde edilebilir, ya da ilaç verilerek dokularda bulunan kök hücreler aktive edilir ve daha hızlı ve verimli onarım yapılması sağlanır.
Kök hücrelerin tıpta pratikte kullanımında standartları ve uygulama koşulları en oturmuş kemik iliği transplantasyonudur. Diğer kök hücrelerinin tedavi için kullanılmasının gelişme sürecindedir ama deneysel çalışmalar sonuçların umut verici olduğunu göstermektedir.
**pluripotent hücre nedir?
Pluripotent, gelişen bir embriyonun erken safhalarında var olan, canlıyı oluşturan özelleşmiş tüm hücre tiplerine dönüşebilme yeteneğindeki henüz farklılaşmamış hücreler için kullanılan bir tanımlama.
Bu yazının etiketleri: genetikklonlama
İtalyan doktor Severino Antinori'nin ABD Ulusal Bilimler Akademisi toplantısında, genetik kopyalama yöntemiyle insan klonlama niyetinde olduğunu açıklaması, bütün dünyada tartışmalara yol açtı.
TÜBİTAK Genetik Mühendisliği Biyoteknoloji Araştırma Enstitüsü uzmanı monash.pw Bağış henüz hayvanlar üzerindeki denemeleri tamamlanmadan insan kopyalanmasının büyük sakıncalar doğurabileceğine dikkat çekti. "Yarın anomalili insanlar meydana gelince onların sorumluluğunu kim alacak? Genetik bozuklukların meydana gelmeyeceğini kim, hangi teknikle garanti edebilir?" diye sordu.
Diyanet İşleri Başkanlığı ise insan klonlamayla ilgili görüşünü henüz netleştiremedi. Yetkililer "Kurulumuz konu üzerindeki çalışmalarını devam ettiriyor. Önümüzdeki günlerde bir açıklama yapmamız mümkün olacak" dediler. İstanbul Müftüsü NTayyar Taş ise dinin neslin korunmasını ve nesebin karışmamasını emrettiğine dikkat çekerek, İslam'ın insan klonlama girişimine onay vermesinin mümkün olmadığını söyledi.
Papa monash.pw Paul'de klonlamaya karşı olduklarını ABD Başkanı Bush'un Vatikan'ı ziyareti esnasında Başkana, insan embriyosu üzerinde bilimsel araştırmalara kesinlikle izin verilmemesi yönünde nasihat ederek karşı olduğunu göstermişti.
ABD'inde Temsilciler Meclisi, etik ve bilimsel açıdan büyük tartışmalara yol açan, insan embriyosunun klonlamasım yasakladı. Ancak, ABD Başkanı Bush, kök hücre üzerinde yapılacak bilimsel çalışmalara sınırlı da olsa destek verdi. Bush'un kararı hükümet fonlarının yararlanılabilmesi için sadece mevcut 60 embriyo üzerinde çalışılmasına izin verdi. Halbuki ABD'deki laboratuvarlarda dondurulmuş durumda bulunanlOO bini aşkın embriyodan kök hücre çalışmaları için yaranılmak isteniyordu. ABD vatandaşlarının %55 i kök hücre çalışmasını desteklerken, %69'u insan klonlamaya karşı çıktı.
AB Komisyonu, insan klonlamanın, Avrupa'nın ahlaki değerlerine aykırı olduğunu açıkladı.İnsan klonlamanın Avrupa vatandaşlarının ahlaki duygularına ters düştüğünü kaydeden komisyon sözcüsü monash.pw, ayrıca bu teknolojinin tam gelişmediğine ve önemli riskler içerdiğine dikkat çekti. Bu arada Almanya ve Fransa hükümetleri, BM'den çoğalma amacıyla insan kopyalanmasının yasaklanması için girişim başlatmasını istedi.
İsrail Sağlık Bakanlığı Hukuki Danışmanı monash.pw, "İsrail Parlementosu, geçen yıl insanların herhengi bir şekilde klonlanmasını yasaklayan bir kanun onayladı. Bu bir suçtur, bu yüzden böyle bir girişime izin vermeyiz." dedi.
Kim Ne Dedi!
"Bu kısır çiftler, nasıl bir akla, mantığa sığınarak kendilerini kopyalamak istiyorlar anlamıyorum" Dr. Haydar Bağış, TÜBİTAK Biyoteknoloji Uzmanı
"İnsan mutlak el bebek gül bebek korunması lazım. Din, bu endişeleri taşıdığı için buna onay vermiyor. Yoksa İslam, bilime karşı değildir." Necati Tayyar Taş, İstanbul Müftüsü
"Bu Temsilciler Meclisi, bize armağan edilen hayatların üzerinde deli bilim adamları oynasın diye yeşil ışık yakmayacaktır." monash.pw, Oklahama Milletvekili,ABD
"Niye dünyayı ve gelecek kuşakları, bu mucizeden mahrum bırakalım." J. Greenvvood, Pensilvanya milletvekili,ABD
"Bilimin gelişmesine katkıda bulunmalıyız. Ancak bunu insan yaşamına saygı gösteren, onurlandıran bir biçimde yapmalıyız." monash.pw, ABD Başkanı
"Bu sorun bütün insanlığı ilgilendiriyor. BM en uygun forum." monash.pw, Fransa Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü
"Sakın kök hücre çalışmalarına izin verme." Papa II. Jean Paul
"Bu karara ulaşmak için çok düşündüm ve verdiğim kararın doğru olması için dua ediyorum. Embriyolar üzerindeki kök hücre çalışmaları, hem büyük umutlar, hem büyük tehlikeler içeriyor. Dolayısıyla bu konuda çok dikkatle hareket etmemiz gerekiyor." monash.pw, ABD Başkanı
"Bush'un kararı, dünyada bu alanda çalışan bilim adamlarının genel eğilimi doğrultusundadır." monash.pwşima, Japonya Sanayi Bakanlığı Biyo-emdüstri Dairesi
"Bizim bu işlerle doktor olarak insanlara kötülük yapmayacağımızı bilsinler. Dünyada 7 milyon tüp bebek doğdu. Kimse de canavar olmadı. monash.pw monash.pwri, İtalyan bilim adamı
"İnsan kopyalanması işlemi eninde sonunda gerçekleşecek." monash.pw monash.pwds, İngiliz bilim adamı
İNSAN GENOMU ARAŞTIRMALARININ TOPLUMSAL VE ETİK SONUÇLARIYLA UĞRAŞILIYOR
Amerika Tıp Birliği Dergisinde (JAMA ;;) yayınlanan bir makalede insan genomu araştırma projesi ve sonuçlan incelendi. Makalede "genom projesiyle ilgili toplum bilinci ve bilimsel başarılar arttıkça, toplumsal sorunlar (örneğin, genetik mülkiyet hakları, bilgilerin gizliliği, işe alma ve sigortada ayırımcılık) dizisi de uzamaktadır. Diğer yandan, insan olmanın anlamı, ruh-beden dualizmi gibi felsefi konular ve bilimin ilgi alanı dışı sorunlar da bilimi gölgelemektedir. Bu nedenle ABD'deki girişimin Collins'den önceki başkanı olan Nobel ödüllü James VVatson ve birkaç başka araştırmacı, projenin başlangıcında, projeye ayrılan fonların kabaca %5inin verildiği Etik, Yasal ve Toplumsal Etkiler (Etical, Legal and Social Implications: ELSI) programını oluşturdular."
Diğer Duyurular