aşırı adet kanaması halsizlik / Yorgunluk, halsizlik ve adet düzensizliği varsa doktora - Dr. Ali Gürsoy

Aşırı Adet Kanaması Halsizlik

aşırı adet kanaması halsizlik

L&#;semi

Lösemi Nedir?

Her yaşta görülebilen bir hastalık olan lösemi, kemik iliğinde lökosit denilen kan hücrelerinden herhangi birisinin kontrolsüz çoğalması sonucu meydana gelen bir hastalıktır. Akut ve kronik olarak iki farklı tipe ayrılan lösemi yaşa göre değişiklik gösterebilir. Kalıtımla aktarılan bir hastalık olmayan lösemi günümüzde sık rastlanan bir sağlık sorunudur ve erken teşhisle tedavi edilebilir.
Liv Hospital Hematoloji Kliniği'nde lösemi tanı ve tedavi sürecinde tüm hastalarımıza kişiye özel tedavi programları oluşturarak başarılı sonuçlar elde ediyoruz.

Lösemi Yaşı Nedir?

Her yaşta görülebilir. Ancak yaşa göre ortaya çıkan lösemi tipi değişir. Biyolojik davranışına göre akut ve kronik lösemi diye ayrıldığında lösemiler, kronik lösemiler genellikle ileri yaşlarda ortaya çıkarlar.

Lösemi Kalıtsal mı?

Lösemi kalıtımla aktarılan bir hastalık değildir. Hücre çekirdeğinde bir nedenle gelişen kusurların (genetik kusurlar)  yol açtığı hücre ölümsüzleşmesi ve çoğalmasıyla ilişkilidir.

Lösemi Risk Faktörleri Nedir?

Löseminin risk farktörleri aşağıdaki gibidir;
  • Yüksek dozda radyasyona maruz kalanlar
  • Bazı genetik hastalığı olan hastalar (Fankoni anemisi, Down sendromu gibi)
  • Kemik iliği veya organ nakli olmuş hastalar
  • Başka bir kanser nedeniyle kemoterapi ve/veya radyoterapi görmüş hastalar (Örneğin meme kanseri)
  • Bazı kimyasallara maruz kalanlar
  • Sigara içenler
  • Ailesinde lösemi öyküsü olanlar
  • Bazı kan hastalıkları (aplastik anemi, miyelodisplastik sendrom gibi)

Akut Lösemi Belirtileri Nedir?

Kemik iliği kan hücrelerinin üretildiği merkezi organdır. Bu kan hücrelerinden birisi kontrolsüz çoğalmaya başladığında giderek diğer sağlıklı olan kan hücrelerinin yapımını baskılamaya, onların yerini işgal etmeye başlar. Lösemide sıklıkla sağlıklı kan hücrelerinin azalması, lösemi hücrelerinden salınan bazı faktörlerin vücutta yarattığı belirtiler nadiren doku işgaline bağlı belirtiler yakınmaları oluşturur.

  • Kansızlık: Halsizlik, yorgunluk, bitkinlik, baş ağrısı, baş dönmesi, nefes darlığı, göğüs ağrısı, şikayetleri yapar.
  • Kanamalar: Diş eti kanaması, burun kanaması, deride çarpma olmadan ortaya çıkan çürükler, kadınlarda aşırı adet kanamaları şikayetler olabilir.
  • İnatçı infeksiyonlar, ateş: Kontrol altına alınamayan ateşli hastalıklar, sinüzit, diş eti iltihabı, zatüre löseminin yol açtığı komplikasyonlardandır.
  • Zayıflama, bitkinlik: Lösemi hücrelerinden salınan tümör nekroz faktörü ilişkilidir.
  • Doku ve organ büyümesi: Diş eti büyümesi, bademciklerin büyümesi, lenf bezlerinin şişmesi, karaciğer ve/veya dalak büyümesi, deride kırmızı kırmızı kabarık döküntüler lösemi belirtisi olabilir.

Kronik Lösemi Belirtisi Nelerdir?

Kronik lenfositik lösemi (KLL) genellikle rastlantısal yakalanır. Başka bir nedenle kan sayımı yapıldığında lökosit sayısında artış dikkati çeker. Halkın “erken tanı, erken tedavi” bilgisine ters düşebilir, ama erken evrede tedavi verilmez. Hasta eğitilir, lenf bezi şişliği, dalak büyümesi ilişkili karın ağrısı, sol üst kadranda yemeklerden sonra ortaya çıkan şişlik gibi belirtiler, terleme, kilo kaybı, ateş, lökosit sayısında anlamlı, aniden yükselme olması halinde tedavi başlanır.Sıklıkla rastlantısal yakalanır. Tanı konulur konulmaz tedavi başlanır. Kronikmyeloid lösemi (KML)' de aşağıdaki belirtiler görülebilir;

  • Zayıflık
  • Halsizlik
  • Bitkinlik
  • Dalağın aşırı büyümesi

Lösemi Nasıl Anlaşılır?

Löseminin teşhisi aşamasında, öncelikle kan sayımı ve mikroskobik inceleme istenir. Şüpheli bir durum teşhis edilirse, kemik iliği incelemesi uygulanır. İncelemeden sonra lösemi tespit edilirse, hastalık tipine yönelik test süreçleri başlar. Akut lösemi kortizon hastalığına yanıt verdiğinden, birinci olarak ilaç tedavisi tercih edilir. Bu adımda, hastalığın tedavisi için kullanılan bir yöntem de kemoterapidir. Bağışıklık sistemini zayıflatan bir hastalık olduğundan, hastaların düzenli olarak takip edilmesi gerekir. Hastalığın tekrar etmesi halinde, yoğun kemoterapi sürecine ilave olarak kemik iliği nakli gerçekleştirilir.

Lösemi Tedavi Edilebilir mi?

Lösemide tedavi, lösemi tipine göre değişkenlik gösterir. Akut miyeloid lösemide tedavisinde kemoterapi kullanılırken, diğer lösemi tipleri için kemik iliği nakli gerekir. Hastalıkta genetik kusurları olan hücreleri ortadan kaldıran akıllı ilaçlar tedavi sürecinde başarı elde edilmesini de mümkün kılabilir. Son yıllarda tıp bilimindeki ilerlemeler, lösemi hücrelerinde fonksiyonel bozulmaya sebep olabilen hedefe özel ilaçlarla tedavi yapılmasına imkan vermiştir.

Lösemi Tedavisi Nedir?

Lösemi tedavisi löseminin tipine göre değişmektedir. Akut lösemiler, akut miyeloid ve akut lenfoblastik lösemi olarak kabaca ikiye ayrılır. Her bir akut lösemi kendi içinde alt gruplara ayrılır. Akut promyelositik lösemi akut miyeloid lösemi çeşididir. Özgül bir genetik değişikliği vardır. Retinoik asit denilen Çinliler’in keşfettiği bir ilaç ile diğer sağlıklı insanların sağ kalım süresine benzer sağ kalım yani tam düzelme elde edilebilmektedir.

  • Taşıdığı genetik kusurlara göre iyi seyir göstereceği bilinen akut miyeloid lösemilerde sadece kemoterapi uygulanırken geri kalanlarında başkalarından ilik nakli gereklidir.
  • Akut lenfoblastik lösemide hücre yüzeyindeki moleküle (hedefe yönelik; anti CD 20) karşı ilaçlar kemoterapiye eklenir. Genellikle 35 yaş üstü akut lenfoblastik lösemide doku grubu uygun verici varsa kemoterapiden sonra ilik nakli uygulanır.
  • Kronik miyeloid lösemide hastalığa özgül geentik kusuru taşıyan hücreleri ölümlü hale getiren akıllı ilaçlar (imatinib, nilotinib, dasatinib) kullanılır. Bu tedavilerle hastalar neredeyse hasta olmayan yaşıtları ile benzer sağ kalım süresine ulaşırlar.
  • Günümüzde kronik lenfositik lösemi tedavisinde hedefe yönelik ilaçlar (anti CD 20) dışında hücre lösemi hücre işlevini önleyen (Ibrutinib) çok yeni olağanüstü ilaçlar geliştirilmiştir.

Lösemi Tedavisinde Dikkat Edilmesi Gerekenler Nedir?

  • Bir yaşam değişikliği olduğu için duygusal adaptasyon çok önemlidir.
  • Anı en iyi nasıl yaşarımı unutmamak gerekir.
  • Fiziksel bakım yapılmalıdır.
  • Düzenli, sık mümkünse her gün banyo yapılmalı.
  • Deride çatlaklara yönelik cilt yağlanmalı.
  • Dikkatli el, ayak, tırnak bakımı yapılmalı.
  • Çok düzenli el yıkamalı
  • Ağız bakımı ihmal edilmemeli. Aksini hekim söyleyene kadar dişler düzenli fırçalanmalı.
  • Ağız içi yara ya da mantar yerleşmesini engellemek için yemek karbonatıyla günde kez yutak bölgesine de gelecek şekilde gargara yapılmalı.
  • Her gün büyük abdestin yumuşak kıvamda olmasına özen gösterilmeli.
  • İshalli hastalarda sıvı kaybının yerine konulabilmesi için sıvı alınmalı. (Su, meyve suyu, soda gibi) yerine konması.
  • Ekmek kabuğu, galeta gibi diş etine, ağız mukozasına hasar verecek sert gıdalardan kaçınılmalı

Lösemililer Ne Yemeli?

  • Lökosit sayısının özellikle nötrofil sayısının düşük olduğu dönemde pişmemiş sebze ve meyveden kaçınılmalı, ancak kabuklu meyveler kabuğu soyularak yenilebilir. (Muz portakal mandalina gibi.)
  • Günübirlik pişmiş yemek tüketilmesi önemlidir.
  • Bedenen imkan olduğu sürece hastanın hareketli olması gerekir. Günlük egzersiz yapılması kas erimesi olasılığını azaltacaktır.

Lösemi Tedavisi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

Alışkın oldukları sosyal yaşamdan başka bir sosyal yaşama geçmiş kişilerin yeniden aile ve iş ortamına dönebilmesi, bazen dost akraba, arkadaş desteğiyle bazen de uzman psikolog ve psikiyatristlerin desteğiyle mümkün olabilir. Bu yadırganacak bir durum değildir.

Lösemi Tedavisi Sonrası Beslenme Nasıl Olmalı?

Kan hastalığının bir daha geri gelmemesi için özel bir beslenme şekli yoktur. Tamamen düzelmiş hastalarda aniden kilo artışı olabilir. Verilen ilaçların etkisiyle uzun vadede kalp hastalığı riski doğurabilir. Sağlıklı insanlar gibi beslenme düzenine dikkat edilmelidir.

Lösemi Tedavisindeki Son Gelişmeler Nelerdir?

Tedavide çok önemli bir noktaya gelindi. Neredeyse her yoldan çıkmış moleküle karşı işlevi düzeltici bir ilaç geliştirilmekte. Son 15 yıl içinde lösemi artık hekimlerin biyolojik savaşta ürkmeden yer aldığı bir tanı haline gelmiştir.

Adet Döneminde Sağlıklı Kalmanın Anahtarı: Doğru Beslemek

Adet olmadan günler önce telaşı da başlar Vücudun şişmesi, her zaman giyilen kıyafetlerin dar gelmesi ve bitmek bilmeyen tatlı krizleri Bir büyük çikolatayı bitirdikten sonra duyulan suçluluk hissi pek çok kadının her ay yaşadığı sıradan bir duygudur adeta Bu dönemde sağlıklı beslenmenin önemi büyüktür. Dikkat edilmediği takdirde kilo almak kaçınılmaz olurken, beslenme programında bazı noktalara dikkat etmek regl döneminin istenmeyen etkilerini azaltabilir.


Memorial Hizmet Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü Uzmanları, regl döneminde sağlıklı beslenmek için ipuçları veriyor.

Geçici kilo alımı görülebilir

Adet öncesi yaklaşık bir hafta boyunca bazal metabolizma hızınızda ortalama kalori kadar artış olmaktadır. Bu da günlük alınan enerjinin ortalama kalori artırılabileceği anlamına gelmektedir. Bu dönemde tartıda ,5 kg fazla çıkmanız olasıdır. Bu durum, vücutta su tutumuna bağlı geçici bir durum olduğundan endişelenmenize gerek yoktur.

Regl olacağınız tarihten 1 hafta önce tuzu kesin

Tuz miktarını azaltmanız, regl öncesi vücutta oluşacak sıvı toplanmasını azaltacaktır. Günlük 1 silme çay kaşığı tuz tüketmeniz vücudunuzun tuz ihtiyacını karşılayacaktır. Az tuzlu beslenmekte zorluk yaşıyorsanız; bu dönemde yemeklerinizi tuzsuz pişirebilir, tuz yerine karabiber, kekik gibi baharatlar kullanabilir, salatalarınızı nar ekşisi, limon ve sirkeyle tatlandırabilirsiniz. Ayrıca konserve ürünlerin tuz içerikleri yüksek olduğundan taze ürünleri tercih etmenizde fayda vardır.

Demir kaybına karşı kırmızı et

Adet döneminde vücutta demir, magnezyum ve B6 vitamini seviyelerinde da azalma söz konusudur. Bu dönemde vücutta kanamayla birlikte özellikle demir kaybı çok fazla olmaktadır. Yeterli demir minerali alınmadığı takdirde demir eksikliği oluşacağından halsizlik, yorgunluk, isteksizlik, enfeksiyonlara dirençsizlik, konsantrasyon güçlüğü oluşabilir, dikkat edilmediği takdirde demir eksikliği anemisi görülebilir. Bu nedenle adet dönemi boyunca kırmızı et, yumurta, tavuk, balık gün içerisinde ortalama 1avuç içi büyüklüğünde (90gram kırmızı et, gram tavuk-balık) mutlaka tüketilmelidir. Yağsız kırmızı et demir içeriği daha yüksek olduğu için öncelikli tercih edilmelidir. C vitamini demir emilimini artırdığı için kırmızı et, tavuk, yumurta tüketirken yanında c vitamininden zengin olarak 1 bardak taze sıkılmış portakal suyu, bol domates ve maydanoz tüketmenizde fayda vardır.

Ispanak gibi koyu yeşil yapraklı sebzelerinin de demir içeriği yüksektir ancak bu demirin vücut için biyoyararlığı yoktur. Eğer yanında belli bir miktar et/ tavuk/ balık tüketilirse vücut için faydalı olacaktır.

Pekmez ve siyah üzümünde demir içeriği yüksektir. Günlük 1 yemek kaşığı pekmez veya 1 avuç siyah üzüm tüketilmesi beslenmenize demir açısından destek sağlayacaktır.

Yemekten hemen sonra çay içmeyin

Öğünlerle birlikte çay tüketilmesi demir emilimini azaltacağından önerilmemektedir. Yemek yedikten 45dk sonra açık limonlu çay içebilirsiniz

Süt ve çikolata magnezyum eksikliğinize iyi gelir

Regl döneminde magnezyum düzeyi azalacağından tatlı isteği artmaktadır. Koyu yeşil sebzeler, rafine edilmemiş tahıllar, tam tahıllı ekmek, fındık, badem, soya fasulyesi, kuru yemişler, kuru baklagiller, kakao tozu, muz, avokado, ayçiçeği çekirdeği, kabak çekirdeği, kepek, fındık, yer fıstığı ezmesi, buğday gevreği, patlamış mısır, tahıl ekmeği, balık ve tavuk eti, peynir, yumurta, patates ve portakalda da bol miktarda magnezyum bulunmaktadır. Magnezyumun kalsiyumla birlikte tüketildiğinde sakinleştirici etkisi bulunduğunda kakao oranı yüksek 20 gram çikolatayla birlikte bir fincan sıcak süt tüketmek sizi hem sakinleştirecek, hem tatlı ihtiyacınızı karşılayacak hem de fazla kalori almanızı engelleyecektir

B6 Vitamini adet öncesi gerginliği azaltıyor

B6 vitamininden zengin bir beslenme, sinir sistemine olumlu etkisi sayesinde adet öncesi yaşanan gerginlik ve sinirlilik durumunu azaltır. Balık, tavuk, soya ürünleri, brokoli, muz, havuç, yumurta, avakado, ıspanak ve tahıllar B6 vitamininden zengin besinlerdir. Bu dönemi beslenmemizde ufak değişiklikler yaparak daha rahat geçirmemiz mümkündür.

Regl döneminde oluşan ödemlerden nasıl kurtulabiliriz?

  •  Su içerek ödem atın

    Günde 2, litre su içmek ödemi azaltmaktadır. Yetersiz su tüketildiğinde vücut kendini koruyabilmek için içilen her suyu tutmakta, bu da daha çok ödem oluşumuna sebep olmaktadır.

  •  Bol bol taze ananas tüketin

    Taze ananas, içeriğindeki protein sindiren enzimlerin karışımı olan bromelain"in olumlu etkisi sayesinde ödemlerin çözülmesine yardımcı olur. Maydanoz, karahindiba, tarçın, kiraz sapı, beyaz- kırmızı lahana, kabuklu armutta ödem çözülmesinde çok faydalıdır.

  •  Tuzlu yiyecekler ve şarküteri ürünlerinden uzak durun

    Salam, sosis, sucuk, pastırma vb. şarküteri ürünleri, tuzlu krakerler, konserve ürünler, içeriği bilinmeyen hazır gıdalar tuz içeriği yüksek olduğu için bu dönemde vücutta ödeme neden olacağından bu gıdalardan uzak durulmalıdır.

    Meme hassasiyetini azaltmak için kahve ve koladan kaçının

    Regl döneminde vücutta oluşan değişimlerden en rahatsız edici olanlarından biri de memede hassasiyettir. Günlük yaşamda kişisel konforu büyük ölçüde etkileyen bu şikayetten korunmak mümkündür. Kafein içeren içecekler (kahve, kola) ve alkol tüketimini azaltmak yoğun meme hassasiyetinin azalmasını sağlayacaktır. Bu dönemde içilen adaçayı, melisa çayı (düşük tansiyonlara önerilmez) size iyi gelecektir.

    Regl döneminde beyaz ekmek ve makarna tüketmeyin

    Beyaz ekmek, makarna, beyaz pirinç pilavı beyaz undan yapılmış her türlü yiyecek tokluk hissi vermediğinden bu dönemde de zaten kendinizi sürekli aç hissettiğinizden fazla kaçırmanız çok olasıdır. Ancak bu dönemde posa içeriği yüksek, bol suyla birlikte tüketildiğinde tokluk hissi veren kepek /çavdar /tam buğday ekmeği, kepekli makarna/pilav, bulgur pilavı ve kurubaklagilleri tüketirseniz hem ufak porsiyonlarla doymuş olursunuz hem de daha az kalori almış olursunuz.

    Yeterli miktarda kuruyemiş yiyin

    Kuruyemişler E vitamini, magnezyum, selenyumdan zengin besinler olduğu için bu dönemde tüketildiğinde yakınmaları azaltıcı etkileri vardır. Aynı zamanda kuruyemişler yağlı tohum olduklarından bol suyla birlikte tüketildiklerinden tokluk hissi vereceklerdir. Ancak kuruyemişlerin kalori seviyesi oldukça yüksektir. Gün boyunca 10 fındık, 6 badem, 2 ceviz yemeniz ihtiyacınızı karşılayacaktır.

    Regl döneminde tatlı krizlerinin ile başa çıkın

    Regl dönemi öncesi bayanların çoğunda iştahını kontrol edememe, aşırı tatlı ve karbonhidratlı yiyecek tüketme isteği artmaktadır. Bu durum östrojen hormonunun vücutta dolaşımının azalması nedeni ile oluşmaktadır. Östrojen hormonu azaldığından kan şekerinde düşme eğilimi artmakta, dolayısıyla iştahta artma söz konusu olmaktadır. Bu yüzden sürekli tatlı yeme ihtiyacı hissedilir. Bu dönemde kan şekerini dengelemek gerekmektedir. Bunun için;

  •  3 ana 3 ara öğün olacak şekilde 2, saatte bir beslenmeli,
  •  Kompleks karbonhidratları tercih etmeli (Kurufasulye, nohut vb. kurubaklagiller, kepekli ürünler, bulgur gibi),
  •  Ara öğünlerde meyve süt, peynir ekmek, yoğurt grissini gibi kan şekerini dengeleyici yiyecekler tercih edilmeli,
  •  Posalı yiyeceklere ağırlık verilmelidir. (Her öğünde bol salata yenmelidir)

Tatlı krizlerini rahat aşabilmek için sağlıklı öneriler

Günde 1 defa olacak şekilde ara öğünlerde (Özellikle öğle- akşam yemeği arasında)  ufak porsiyonlarda bu gıdaları tüketebilirsiniz.

Sütlaç / keşkül
      veya
Taze ananas fındık
     veya
Kuru kayısı ceviz
     veya
Kuru incir  ceviz
     veya
Diyet bisküvi
     veya
Tarçınlı çay grissini
     veya
Tarçınlı süt meyve

Bu dönemde artan kabızlık şikayetleri için;

Meyve ve sebze tüketiminizi artırın. Özellikle kayısı, incir, kabuklu armut, beyaz- kırmızı lahana, karnabahar, bamya bağırsak hareketlerinizi artırarak kabızlığınızı önleyecektir. Ayrıca ara öğünlerde probiyotik yoğurt, yulaf ezmesi karışımları da kabızlığınızı önler.

Regl dönemi sıkı diyet programınıza denk gelenler için;

Regl döneminde eğer sıkı bir diyetteyseniz günlük aldığınız enerjiyi ortalama kalori civarı artırabilirsiniz. Bu dönemde 1 hafta boyunca diyet listenize harfiyen uysanız dahi vücuttaki ödemden dolayı kilo vermemiş çıkabilirsiniz. Asla moralinizi bozmayın, listenizi aynen uygulamaya devam edin, adet döneminiz bittikten sonra fazlasıyla kilo kaybettiğinizi göreceksiniz.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir