Tat duyusuyla ilgili bozukluklar koronavirsle ilikilendirildii iin aznzda ac bir tat olmas sizi endielendirebilir. Gerekten de hastalarn yarsnda koku ve tat almayla alakal sorunlar yaanmaktadr. Ancak bunlar genellikle tat duyusunun ksmen ya da tamamen yitirilmesi eklinde olur. Azdaki ac tadn nedenleri ise ok eitlidir.
Azda srekli bir tat olmasna disgzi ad verilir. Bu tat buruk, metalik, rk benzeri veya tuzlu olabilir. Baka eyler yerken veya di fraladktan sonra bile bu tat baskn olabilir. Disgzinin nedenlerinden ilki az kuruluudur. Azdaki tkrk buradaki bakterilerin azalmasna yardmcdr. Az kuruluunda ise daha fazla bakteri oluabilir. Az yap yap veya kuru hissedilir. Bazen ilalar bazense hastalklar veya sigara kullanm buna yol aar. Burun tkankl yznden azdan nefes alanlarda da kuruluk oluabilir. Gemeyen az kuruluu doktora gsterilmelidir.
Di hijyeninin kt olmas azda ac bir tat brakabilir. Bunun yannda rkler, enfeksiyonlar, di eti hastal da grlebilir. Dzenli di fralamak ve di ipi kullanmak bu sorunlarn ounu nleyecektir.
Azdaki ac tadn nedenlerinden biri hamileliktir. Bu, zellikle hamileliin ilk aynda sk yaanan bir ikayettir. Sebebi vcuttaki hormon deerlerinin dalgalanmas, bunun da duyular etkilemesidir. Baz koku ve tatlardan mide bulants da bundan dolay ortaya kar. Azda metalik bir tat oluabilir. Ayn ekilde menopozda da deien strojen seviyelerinden dolay azda ac tat olabilir. Baz kiilerde az kuruluu grlr.
Refl, azdaki ac tadn nedenleri arasndadr. Yemek borusundan trmanan mide asidi aza gelebilir. Bu srete yemek borusunu tahri eder ve azda istenmeyen bir tat brakr.
Pamukuk az, dil ve boazda beyaz lekeler eklinde grlr. Enfeksiyon tedavi edilene kadar ac bir tat da bu duruma elik edebilir.
Baz kiilerde dolmalk fstk yemek azda ac veya metalik bir tat olumasna yol aar. Bu, genellikle yedikten sonraki gn iinde olur. Bu sendromun baka bir belirtisi yoktur ve ikayet birka hafta iinde kendiliinden geer.
Stres ve kaygnn vcut zerindeki etkileri tat duyusunu etkileyebilir. la kullanm ve kanser tedavisinin yan sra baa alnan hasardan ya da epilepsi ve MS gibi ikayetlerden kaynaklanan sinir hasar da tat alma duyusunda bozukluklara yol aabilir.
sabah akşam midem bulanıyor ama kusamıyorum 3 haftalık hamileyim hibişey yiemiyorum ağzımdan acı su geliyor ne yapabilirim devamı
Ağızda acı bir tat hissedilmesi, tat alma duyusuna müdahale eden çeşitli durumlardan kaynaklanır. Genellikle zararsız ve geçici olan ağızdaki acı tat, çoğunlukla yetersiz ağız hijyeni, tüketilen bazı gıdalar veya sağlıksız alışkanlıkların bir sonucudur. Ancak bazı hastalıkların bir belirtisi de olabilir. Ağızdaki acı tat sürekli tekrarlıyor veya kalıcı ise sistemik bir hastalık mevcut olabilir
Özellikle soğuk mevsimlerde ortaya çıkan tat bozuklukları, tıp dilinde disguzi olarak adlandırılır. Acı tat çoğu zaman tüketilen gıdalara verilen bir tepkidir ve bazen günler sonra ortaya çıkar. Bununla birlikte, en geç birkaç gün sonra normale dönmelidir. Eğer düzelme olmazsa, bir doktor tarafından altta yatan nedenin açıklığa kavuşturulması önemlidir.
Makaleye Genel Bakış
Ağızda acı tat hissi, spesifik olmayan bir belirtidir ve uzun süre devam ederse birçok hastalığın ortaya çıkışına işaret edebilir. Sık sık meydana gelirse, günlük yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiler. Özellikle sabahları ağızdaki acılığın en yaygın nedenlerinden biri kötü ağız hijyenidir. Ağız bakımının yetersiz yapılması, dilde sarı tabaka ile birlikte acı bir tat ve kuruluk oluşmasına neden olur.
İlginizi çekebilir: Ağızda tuz tadı neden olur?
Örneğin roka, kereviz, greyfurt ve kuruyemişler gibi bazı yiyecekler, dilin birkaç gün sonra hala algılayabileceği acı maddeler içerir. Buna bazen ağızda yanma hissi de eşlik edebilir. Bu rahatsızlık hissi birkaç gün sürebilir ancak daha sonra genellikle kaybolur. Ek olarak, çok sert kahveler veya uzun süre demlendirilen siyah çay da ağızda benzer etkiler bırakabilir.
Ağızdaki acı tattan B12 vitamini veya çinko eksikliği sorumlu olabilir. Bununla birlikte, besin takviyelerine başvurulmadan önce, hangi vitaminlerin eksik olup olmadığını belirlemek için kan sayımı yaptırılması gerekmektedir. Çünkü bunun tam tersine, vücutta çok fazla demir, bakır veya çinko olması da acı tat hissedilmesine yol açabilir.
Bazı ilaçlar yan etki olarak ağızda acı bir tada neden olabilmektedir. Özellikle antibiyotik kullanan bir çok kişi bunu fark edebilir. Ancak ilaç terapisi bittikten sonra ağızda oluşan kötü tadı tekrar kaybolur. Ağızda acılığa ve kuruluğa neden olabilen geniş bir ilaç grubu vardır. Bunlar; yüksek tansiyon, astım veya kronik obstrüktif akciğer hastalığı için kullanılan ilaçlardır.
Hamilelik veya menopoz da sıklıkla ağızda acı olarak algılanan tat bozukluklarını tetikler. Hamilelik sırasında kadınlarda acı bir tat hissedilebilir. Çünkü değişen hormon salınımı, tat duyusu üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Menopoz başlangıcında da vücut hormonal değişikliklere alışana kadar tat algısı bir süre değişebilir. Hormonal değişim tamamlandığında ise tat alma duyusu tekrar tamamen normale dönecektir.
Tat ve koku duyusu birbirini tamamlar. Burun, ağız ve boğazda, bir şeyler yedikten veya içtikten sonra tat algılama moleküllerini kraniyal sinirler aracılığıyla beyne ileten sayısız sinir hücresi bulunur. Tadı algılamadan bu sinirlerden üç tanesi sorumludur. Kulak veya boğaz bölgelerinde yapılan bir ameliyat sonrası bu sinirler zarar görebilir ve bu da tat bozukluğuna neden olabilir.
Basit bir soğuk algınlığı bile ağızda acı tada neden olabilir. Acı tadın muhtemelen en zararsız nedeni budur. Bu birçok kişi tarafından sık sık hissedilir. Soğuk algınlığı ile birlikte burun akıntısı meydana gelir ve sonrasında burun tıkanır. Böyle durumlarda tüketilen hiçbir şeyin tadı alınamaz ya da her şey hafif acı bir tada sahiptir. Soğuk algınlığı geçtikten sonra tat alma duyusu normale dönecektir.
Ağızdaki acı tat özellikle sabahları ortaya çıkıyorsa, bunun nedeni gece ağızda biriken bakterilerdir. En çok nikotin veya alkol tüketimiyle tetiklenir. Ağız çalkalandıktan sonra ya da biraz su içtikten sonra genellikle kaybolur. Ancak ağızda sabahları hissedilen acı tat kalıcıysa, bir diş hekimine görünmek gerekir. Diş etlerinde iltihap olup olmadığı veya diş dolgularının değiştirilmesinin gerekip gerekmediği belirlenir. Dilde sarı bir renk oluşturan dil plağı da ağız boşluğunda yanma veya kuruluk hissi ile ilişkilendirilebilir.
Ağızdaki rahatsız edici acı tat, bazı hastalıkların belirtilerinden biri olabilir. Örneğin diyabet, multipl skleroz veya epilepsi, bazen ağızda acı tadın eşlik ettiği hastalıklardır. Buna karın ağrısı, mide ekşimesi, bulantı ve kusma eşlik ediyorsa safra kesesi taşları mevcut olabilir. Ağızdaki acı tada kuru cilt eşlik ediyorsa, karaciğer veya pankreas bozukluklarını düşündürür. Tüm bu durumların netlik kazanması için doktor muayenesi şarttır.
Baş ve boyun kanseri için uygulanan kemoterapi veya radyasyon terapileri de ağızda acı bir tada neden olabilir. Ayrıca tedavi edilmeyen şeker hastalığı da olası bir nedendir. Bu hastalıklara ek olarak, yaşa bağlı tat değişikliği, stres ve psikolojik durumlar gibi başka olası nedenleri de vardır. Tüm bu nedenlerden dolayı, uzun süreli ya da tekrarlayan ağızdaki tat değişiklikleri her durumda dikkate alınmalıdır.
Ağızda Acı Tat ve KurulukDilde Acı Tat HissiGebelikte Ağızda Acı Tat
Ağızda acı tat uzun süreler boyunca devam ediyorsa ve rahatsız edici düzeydeyse bu konu araştırılması gereken bir sorun olabilmektedir. Çünkü tat, diş hijyeni, ağız kuruluğu ya da hamilelik gibi birçok durumdan etkilenen komplike bir yapıya sahiptir. Bu yüzden de ağızdaki acı tadın sebebi sürekli merak edilen bir konu olmuştur. İşte ağızda acı tat neden olur, ağız acılığı nasıl geçer ne iyi gelir ve sebepleri nedir gibi soruların yanıtı!
Ağızda kalıcı olarak değişen tadın tıbbi karşılığı disguzi olarak bilinmektedir. Bu tat hoş bir tat olmamasının yanı sıra uzun da sürebilir ve bundan kurtulmanın tek yolu gerekli tedavileri yapmaktır. Disguzi olan kişiler genellikle acı, metelik, koku ve tuzlu tat aldıklarını belirtirler. Bunun olması da yemek yerken iyi tat alamamayı getirir.
Ağızda acılığın sebepleri ise birçok durum olabilmektedir. Bu sebeplerden bazıları ise şunlardır:
Ağızda acı tat hissetmek bekelenilenden daha kolay ve sık olan bir rahatsızlık olabilmektedir. Bu yüzden ce pek çok sağlık probleminde sebeplerden biri konumundadır. Durum geçici ya da uzun süreli olabilmektedir. Koronavirüste meydana gelen tat ve koku kayıpları vatandaşları korkutsa da, uzmanlar yaşanan duyu kaybının virüsü kesin taşıdığınızı gösteren bir belirti olmadığını söylemektedir.
Bazı hastalar ağızlarında metalik bir tat yaşarlar ve nedenleri değişiklik gösterebilir. Endişelenmeli misiniz? Bu hoş olmayan tadın ne anlama geldiğini, bunun neden kaynaklandığını ve nasıl önleyebileceğinizi öğrenmek için yazımızı okumaya devam edin.
Paraguzi (disguzi olarak da adlandırılır), ağızdaki metalik tadın tıbbi adıdır. Paraguzi nadir görülen bir kronik rahatsızlıktır. Journal of the Canadian Dental Association’a göre, ilaçlar, psikolojik sorunlar, otoimmün hastalıklar ve nörolojik bozukluklar metalik tat ile bağlantılıdır.
Reçeteli satılan birçok ilaç ve takviye paraguziye neden olabilir ancak Cleveland Clinic'e göre, vitaminlerde olduğu gibi bu ilaçlardaki ve takviyelerdeki bileşenlerin vücut tarafından işlendikten sonra etkisi kaybolabilir. Ağız kuruluğu çoğu ilacın yaygın bir yan etkisidir ve ağızda metalik tat oluşumunu artırabilir. Ağız kuruluğunun etkilerini bol su içerek ve şekersiz sakız çiğneyerek azaltabilirsiniz.
Tıbbi ve diş enfeksiyonları özellikle sinüs ve orta kulak enfeksiyonları olmak üzere ağızda metalik bir tada neden olabilir. Kulak burun boğaz uzmanı olarak da bilinen otolaringolojist, kulak, sinüs ve boğaz enfeksiyonlarını teşhis edebilir ve bu enfeksiyonların nasıl tedavi edileceğine dair önerilerde bulunabilir.
Journal of Indian Academy of Oral Medicine & Radiology’de yayınlanan bir çalışmaya göre, akut nekrotizan ülseratif gingivitis (ANUG) olarak bilinen belirli bir diş enfeksiyonu ağızda metalik bir tada neden olabilir. Periodontist olarak bilinen bir diş eti uzmanından veya ANUG'u teşhis edip tedavi edebilen genel diş hekiminden bir randevu ayarlayın. Periodontist, diş etlerinizi iyileştirmeniz için evde ağız bakım rutininizi değiştirmenizi önerebilir. Ağız bakım suyu ile ağzı çalkalamak nefesi tazeler ve diş eti iltihabını önlemeye yardımcı olur. Diş etlerinizi sağlıklı hale getirir ve diş eti iltihabını azaltırsanız, metalik tat azalabilir.
Hamilelik, kemoterapi, radyasyon tedavisi ve gıda alerjileri ağızda metalik tat semptomları oluşturabilir ve bu tür durumlarda ağızda oluşan tat genellikle geçicidir.
Ağızda metalik tat oluşumunu önlemek için yapabileceğiniz birkaç önleyici tedbir bulunmaktadır. Öncelikle, dişlerinizi ve dilinizi günde iki kez fırçalayın, günde bir kez diş ipi kullanın, şekersiz sakız çiğneyin ve bol su için. Sigarayı bırakmanın ve bazı baharatlı yiyeceklerden uzak durmanın yanı sıra metal içermeyen mutfak takımlarına geçiş yapmak da işe yarayabilir.