lefkada gezilecek yerler / Lefkada adasında gezilecek yerler | Yunan adaları

Lefkada Gezilecek Yerler

lefkada gezilecek yerler

Osmanlı Padişahı Sultan Süleyman’ın saltanatı döneminde 1523-1536 yılları arasında sadrazamlık yapmış önemli siyaset insanı Pargalı İbrahim Paşa ile tanıdığımız Parga, Yunanistan’ın Epirus bölgesinde, Igoumenitsa ve Preveza şehirleri arasında, İyon kıyılarındaki küçük bir kasaba. Şehir merkezinin yakınında Krioneri Plajı, batıda tarihi Parga Kalesi’nin ötesinde Valtos Plajı ve şehrin 4 km batısındaki Lichnos Plajı kasabanın en önemli adreslerini oluşturuyor. Doğal güzelliğine rağmen, henüz çılgın turist kalabalığına uğramamış bakir bir yerleşim olan Parga, dost canlısı insanları ve bozulmamış doğallığı ile muazzam bir yer. Avrupa Rüyası PLUS ile ziyaret edebileceğiniz Yunanistan’da Atina, Selanik, İgoumenitsa ve Preveze ile görebileceğiniz Parga, ülkenin batısındaki konumuyla, Sivota, Preveze ve hatta Lefkada'ya günübirlik geziler için de iyi bir başlangıç noktası.

Yunanistan'ın en güzel kasabalarından biri

Kesinlikle Yunanistan'ın en güzel kasabalarından biri olan Parga, Preveze'nin 68 km kuzey batısında ve Igoumenitsa'ya 50 km uzaklıkta yer alıyor. Dağlarla denizin benzersiz bir şekilde birleştiği cennet gibi bir tatil beldesi olan Parga, pitoresk döşemeli sokakları, güzel kiliseleri, anıtları, manastırları ve her türlü dükkânı ile geleneksel mimariye sahip. En dikkat çekici yerlerinden biri, Normanlar'ın yardımıyla inşa edilmiş olan 14. yüzyıldan kalma Orta Çağ Kalesi olan yapı, limanın kuzeyinde harika bir manzara sunuyor. Parga'nın çevresindeki Valtos, Kryoneri, Lihnos ve Sarakiniko gibi plajlar, her yıl gelen binlerce ziyaretçinin cazibesi.

Osmanlı izleri taşıyan Venedik Kalesi

Kasabaya bakan bir tepenin üzerinde, ilk olarak 11. yüzyılda Pargalılar tarafından koruma amaçlı inşa edilen Parga Venedik Kalesi, 13. yüzyılda Venedikliler tarafından bölgeyi güçlendirmek için yeniden inşa edildi. 16. Yüzyılda da yine Venedikliler tarafından dördüncü kez inşa edilen Venedik Kalesi’nin dışına sekiz kule ve sarnıç yapıldı. Tüm şehir 1813'te Osmanlı tarafından alındığında ise, kaleye hamam bölümü eklendi. Günümüzde Parga Kalesi, büyük oranda Venedik mimarisinin izlerini taşıyor. Girişte Venedik Aslanı, Ali Paşa'nın amblemleri, iki başlı kartallar, bazı yazıtlar ve gizli deniz yolu gibi ilginç detaylar bulunuyor. Kıyı şeridi üzerinde muhteşem manzaraya sahip kaleye doğru yürüyüşe çıkarsanız, selvi ağaçları ile çevrili ve taş yollarla geçen huzurlu bir bölgeden geçiyorsunuz. Kalenin içinde, hediyelik eşya dükkanları ve bir kafeterya bulunuyor.

Yunanistan'ın en iyi plajları

Venedik Kalesi’nin bulunduğu tepenin aşağısında yer alan Valtos Plajı, merkezden yürüyerek 20 dakikada ulaşabileceğiniz, Yunanistan'ın en iyi plajlarından biri olarak kabul edilen bir cennet. 3 km uzunluğunda sahil şeridine sahip büyük bir plaj olan Valtos, çevresindeki çok fazla yeşilliğin ortasında berrak ve derin sulara sahip. Birçok taverna ve kafe ile çevrili Valtos’un yanı sıra masmavi denizin yeşil zeytin ağaçlarına karıştığı Lichnos Plajı ise, kasabanın 4 km güneyinde kalıyor. Kumlu plajı, derin ve temiz suyu ile dalış, tüplü dalış, jet ski, sörf ve şnorkelli yüzme gibi su sporlarına çok uygun. Lichnos’a 5 dakikalık tekne mesafesinde yer alan Afrodit Mağarası’nı ise mutlaka görün. Efsaneye göre, aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit, bu mağarada güzellik banyosu yapıyormuş.

Ali Paşa’nın Osmanlı Kalesi, Anthoussa

Etkileyici ve iyi korunmuş Anthoussa Kalesi, Parga ve Agia arasındaki tüm bölgeye hâkim bir tepenin üzerinde yer alıyor. Yanya Türk valisi Ali Paşa tarafından, denize ve Parga’ya hâkim olmak için inşa edilen kale, bölgede bir Osmanlı üssü olarak hizmet etti. Kuzeyinde girişi koruyan iki suru bulunan kale yaz aylarında kültürel etkinlikler için kullanılıyor. Geceleri ışıklandırıldığında hayli etkileyici olan yapıya güzel bir yürüyüş yolu ulaşım mümkün. Öyle ki yol Anthoussa Kalesi'nden, yeşillikler, akan sular ve eski su değirmenlerinden geçen Valtos Plajı’na dek uzanıyor. Kalenin tepesinden deniz manzarası mükemmel.

Olağanüstü doğal güzellikteki Acheron Nehri

Parga'daki Gliki Acheron Nehri'nin kaynakları, Kanalaki ve Glyki Köylerine yakın, Thesprotia ve Preveza sınırında yer alan olağanüstü doğal güzelliğe sahip bir bölge. Doğal güzelliğin yanı sıra, Acheron'un kaynakları dünya çapındaki mitolojik içerikleriyle de biliniyor. Antik Yunan mitolojisinde, Acheron Yunan yeraltı dünyasının beş nehirlerinden biriydi. Eşsiz bir doğal peyzajı oluşturan zengin bitki örtüsü ve kristal suları ile güzelliği dillere destan Acheron Nehri, Parga'ya 25 km mesafede yer alıyor. Acheron'un kayalık yan yamaçlarında ve şeffaf sularında pek çok canlı türü yaşıyor. Parga'nın en az bilinen ve bozulmamış doğal güzelliğini gizli enerjisinden alan Acheron'da, ormanı geçtikten sonra, nehrin kenarında heybetli Roma Köprüsü’ne ulaşıyorsunuz.

Bir dağın yamaçları boyunca, denizin güzel manzarasını sunan amfitiyatro biçiminde inşa edilmiş bir kasaba olan Parga, renkli evleri, beyaz kilisesi, şirin limanı, tepenin üzerindeki tarihi Venedik Kalesi ve elbette masmavi denizine nazır muhteşem plajları ile ünlü. Avrupa Rüyası ile bu güzel yeşil adacığı görmenin keyfini çıkarın!

YORUM YAP

Kuzey Yunanistan ve Lefkada Adası I

Program

3 Gece 5 Gün

VKG21 - YUN01

Selanik-Parga-Yanya (Ioannina)-Preveza-Lefkada Adası-Kalambaka (Meteora Bölgesi) Lüks otobüsler ile

1.Gün: İstanbul-Yunanistan (otobüsle, yak. 628 km)

Akşam saat 21.00’de Kadıköy’de (Evlendirme Dairesi otoparkı), 21.30’da Harbiye’de (Askeri Müze karşısı) 22.00’de Bakırköy’de (İncirli, Ömür Plaza önü) buluşup yola çıkacağız. Otobüsle yapacağımız seyahatimiz sırasında Tekirdağ üzerinden İpsala (Türkiye) ile Kipio (Yunanistan) sınır kapılarında gümrük ve pasaport işlemlerini tamamlayıp Yunanistan’a geçeceğiz.

2.Gün: Kavala-Selanik

Sabah saatlerinde Yunanistan’a vardıktan sonra mola verecek ve Nea Karvali kasabasında kahvaltı yapacağız. Dinlendikten sonra otobüse binerek Kavala’ya gitmek üzere yola çıkacağız. Makedonya bölgesindeki ikinci büyük ve en güzel Yunan şehri Kavala’ya varınca panoramik şehir gezimize başlayacak ve Akropolis’i; kale yi;eski şehir merkezi ni;Aya Nikola Kilisesi’ni;28 Ekim Meydanı’nı; şehrin Neoklasik yapıları nı; Osmanlı İmparatorluğu’nda Mısır Valisi olan Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın yaptırdığıkülliye yi, günümüzde müze olan evi ni, anısına dikilen heykeli göreceğimiz panoramik gezimiz sırasında eski şehri kuşbakışı izleme fırsatı sunan, on beşinci yüzyılda kadınlar manastırı olarak kullanılan Kimisi Theotokou Kilisesi’ne de uğrayacağız. Ardından Mustafa Kemal Atatürk’ün doğduğu Selanik şehrine gitmek üzere yola devam edecek, yaklaşık iki saatlik bir yolculuk yapacağız. Adını Büyük İskender’in kız kardeşi “Thessaloniki”den aldığı söylenen, Osmanlı İmparatorluğu’nun İstanbul’dan sonra ikinci en büyük şehri olan ve günümüzde Kuzey Yunanistan’ın yönetim merkezi sayılan Selanik’e varır varmaz şehir gezimize başlayacağız. İlk durağımız kitaplarda gördüğümüz cumbalı, mütevazı bir ev olan Atatürk’ün Evi olacak. Ardından deniz kıyısına yönelerek Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan ve günümüzde müze olarak kullanılan, şehrin simgesi haline gelen Beyaz Kule’ye gideceğiz. Panoramik gezimizde ayrıca, Selanik’in en eski Osmanlı yapılarından biri olan ve şehrin her yerine hâkim konumuyla öne çıkan Yedikule Hisarı’nı; oldukça hareketli politik ortamıyla Yunanistan’da yapılan halk eylemlerinin çoğunun çıkış noktası kabul edilen, festivallerin, Noel kutlamalarının, karnavalların gerçekleştirildiği, kafeleriyle, barlarıyla ve diğer eğlence merkezleriyle popüler bir bölge olan Aristotales Meydanı’nı; şehrin temel buluşma noktasıKamara’yı; Hellen, Roma, Bizans ve Osmanlı mimarisinin pek çok örneğinin bir arada görülebileceği, kiliselerin, şapellerin, otellerin, büyük mağazaların sıralandığıEgnatia Caddesi’ni; eskiden Musevi mezarlığı olarak kullanılan, günümüzde ise yaklaşık 95 bin öğrencinin eğitim aldığıAristotelaus Üniversitesi’ni; Osmanlı döneminden kalma Bey Hamam,Bedesten,Alaca Minare,Hamza Bey Camii gibi tarihi yapıları; şehrin varlıklı kesiminin oturduğu Vasili Sofia Caddesi’ni ve üzerindeki Murdoch Villası, Kapancı Köşkü, Casa Bianca gibi evleri de görme fırsatı bulacağız. Sebataycılar tarafından yaptırılan ünlüYeni Camii ve yaz aylarında sokağa taşan masalarıyla, geceleri artan neşeli kalabalığıyla, eğlenceli tavernalarıyla, leziz mönüleriyle damaklarda unutulmaz tatlar bırakan lokantalarıyla ünlüLadadika’ya uğrayarak turumuzu tamamlayacağız. Dinlenmek ve konaklamak üzere otelimize yerleştikten sonra dileyen misafirlerimiz ekstra düzenlenecek Yunan Tavernası eğlencesine katılabilecekler. Yunan müziği eşliğinde keyifli bir gece geçirip geleneksel Yunan yemeklerini tadabileceğimiz eğlence sırasında sirtakiden hasapikoya, zeybekten rembetikoya kadar Ege kültürünün tüm zenginliğini bir arada deneyimleyeceğiz. Geceleme otelimizde.

3.Gün: Selanik-Yanya (Ioannina)-Parga-Preveza-Lefkada (otobüsle, yak. 375 km)

Kahvaltıdan sonra Yanya’ya (Ioannina) gitmek üzere otobüsümüzle yaklaşık üç saatlik bir yolculuğa çıkacağız. Bizanslılar tarafından kurulan şehre vardığımızda panoramik gezimize başlayacak ve Arkeoloji Müzesi’ni, şehrin surları nı,saat kulesi ni, eski şehir merkezi ndeki çarşıyı,Aya Georgios Kilisesi’ ni, günümüzde Belediye Tarih Müzesi olarak hizmet veren eski Aslan Paşa Camii’ni, Yanyalı Ali Paşa’nın mezarının bulunduğu Fetiye Camii’ ni, Yanya Gölü’, göldeki ada yı ve ada üzerindeki kiliseleri gördükten sonra yola devam ederek Parga’ya gideceğiz. Kanuni Sultan Süleyman’ın kız kardeşiyle evli Sadrazam Damat İbrahim Paşa’nın doğduğu, Balkan Harbi sırasında Osmanlı hâkimiyetinden ayrılan Parga’ya vardığımızda dağ yamacına amfi tiyatro şeklinde inşa edilen taş evleri, Arnavut kaldırımı dar sokakları, bu sokaklarda yan yana dizilen ve çiçeklerle süslü balkonları görerek İyon Denizi’nin kokusunu içimize çekeceğiz. Ardından rotamızı Preveze’ye çevirecek, şehir içinden geçerek dinlenmek ve konaklamak üzere Lefkada Adası’na gidecek, otele yerleşeceğiz.

4.Gün: Lefkada Adası

Kahvaltıdan sonra turkuaz deniziyle görsel bir şölen sunan adada kısa bir gezinti yaparak açılır-kapanır köprü yü,ahşap köprü yü,limanı ve çarşı yı göreceğiz. Öğlen yemeğini adada yedikten sonra kökleri Roma İmparatorluğu’na kadar uzanan Preveze’ye giderek on altıncı yüzyılda Barbaros Hayrettin Paşa’nın komutasındaki Osmanlı donanmasının Haçlı donanmasını yenilgiye uğratarak kazandığı Preveze Deniz Savaşı’nın hikâyesini dinleyeceğiz. Preveze gezimizde Nikopolis antik kenti,Aya Haralambos Kilisesi, Venediklilerin yaptığısaat kulesi,Aya Nikolas Kilisesi,liman ve çarşı başta olmak üzere pek çok kültürel yapıya bakacağız. Sahilde kısa bir kahve molası verdikten sonra sıcacık güneş ışığı altında ışıl ışıl parlayan denizde yüzmenin keyfine varacağız. Buluşma saatinde bir araya gelip otobüse binerek dinlenmek ve konaklamak üzere Lefkada Adası’na, otele döneceğiz.

5.Gün: Lefkada Adası-Kalambaka (Meteora Bölgesi)-İstanbul

Kahvaltıdan sonra çıkış işlemlerini tamamlayıp otelden ayrılacak, otobüsümüzle Ayastefanos Anlaşması’la on dokuzuncu yüzyılda Osmanlı hâkimiyetinden çıkan Teselya Bölgesi’ne doğru yola çıkacağız.Kalambaka ve Kastraki köylerini barındıran bölgeye vardığımızda Kalambaka üzerinden yola devam ederek Yunanistan’ın dini merkezlerinden birine,“Meteora” ya gideceğiz. Dik uçurumların üzerine on ikinci yüzyıldan itibaren kurulmaya başlayan, özellikle bazı mevsimlerde havada asılı bir şehre benzeyen 24 manastırın bulunduğu Meteora’daki en büyük manastırı ziyaret ederek başlayacak gezimiz sırasında James Bond filmlerinde sahne olarak kullanılan “Kutsal Üçlü” manastırını da göreceğiz. UNESCO’nun Dünya Kültür Mirasları Listesi’nde yer alan Meteora manastırlarında yapacağımız keyifli gezinin ardından İpsala’ya gidecek, “free-shop”ta alışveriş yapma imkânı bulacağız. Türkiye sınırını geçtikten sonra akşam saatlerinde İstanbul’a varacağız.

Fiyata Dahil Hizmetler

  • Lüks otobüslerle (Mercedes Travego & Tourismo) gidiş-dönüş
  • 1 gece Selanik konaklaması (4* Capsis Hotel’de oda + kahvaltı [açık büfe] konaklama)
  • 2 gece Lefkada Adası konaklaması (4* Ionian Star Hotel’de oda + kahvaltı [açık büfe] konaklama)
  • Kavala-Selanik-Perga-Yanya-Preveza-Lefkada Adası-Kalambaka (Meteora) şehir turları
  • Otel konaklama vergileri
  • Acente mesuliyet sigortası
  • Ücretsiz plaj transferi
  • Türkçe rehberlik hizmetleri

Fiyata dahil olmayan Hizmetler

  • Schengen vizesi
  • Yurtdışı çıkış fonu
  • Seyahat sigortası
  • Kişisel harcamalar ve programda belirtilen ekstra turlar,
  • Şoför ve rehber bahşişleri (isteğe bağlıdır)

Önemli Notlar

  • Yurtdışı gezilerinde en az 6 (altı) ay geçerli pasaport olması mecburidir. 10 (on) yıldan eski pasaportlar yurtdışına yapılan seyahatlerde geçerli değildir. Bu tür pasaportların tur hareket tarihinden önce yenilenmesi gerekmektedir. Yırtık ve yıpranmış pasaportlar ile ülkeye giriş yapılamaz.
  • Acente, havayolu ile yolcu arasında aracı kurum olup, 28.09.1955 Lahey Protokolü’ne tabidir. Tarifeli ve özel uçuşlarda rötar riski olabilir veya mevcut gezi ve uçuş öncesinde saatler değişebilir. Acente, bu değişiklikleri en kısa sürede bildirmekle yükümlüdür. Yolcu, saat değişmesi riskini kabul ederek geziyi satın almıştır. 0-2 yaş aralığındaki çocuklar için alan vergisi ve alan hizmetleri bedeli ödenmez.
  • Acente, gerekli gördüğü durumlarda, tur güzergâhını içeriği aynı kalmak koşuluyla değiştirme hakkını saklı tutar.
  • Bu paket turda minimum katılımcı sayısı her otel kategorisi için 40 (kırk) kişidir. Paket tura katılacak kişi sayısının yeterli olmaması durumunda 21 (yirmi bir) gün öncesinden tur iptali tüketiciye bildirilir.
  • Programlarda belirtilen geziler rehberin insiyatifinde herhangi bir nedenden dolayı belirtilen gün/günler dışında başka bir gün/günlerde yapılabilir.
  • Fiyatlara dahil olan ve olmayan (ekstra) turların özel durumlardan dolayı yapılamaması halinde yerine alternatif turlar düzenlenir.
  • Yerel otoriteler tarafından gezilmesine, gidilmesine herhangi bir sebeple izin verilmeyen gezi ya da turlar yapılmaz. Alternatif turlar minimum 20 (yirmi) kişilik katılım olduğu takdirde gerçekleştirilebilir. Daha az sayıda katılım olduğu takdirde turlar rehberin insiyatifinde ve gerekli olursa fiyatlar değiştirilerek gerçekleştirilebilir. Bu gezi ya da turların yapılamamasından Acente sorumlu tutulamaz.
  • Üç kişilik odalar, otellerin müsaitliğine göre verilebilmekte olup bu tip odalarda üçüncü kişiye tahsis edilen yatak, standart yataklardan küçüktür.Üç kişilik odalar bir büyük yatak ve bir ilave yataktan oluşmaktadır. İlave yataklar açma-kapama ve coach bed olarak adlandırılan türdedir; tur katılımcısı üçüncü kişi ve/veya çocuk rezervasyonlarında odalarda yaşanabilecek sıkışıklık ve yatak tipini kabul ettiğini beyan etmiş sayılır. Çocuk indirimleri iki yetişkin yanında kalan -yaş grubuna uyan- tek çocuk için geçerlidir.
  • Vize başvurusu için en az 6 (altı) ay geçerli pasaportun ve acentelerimizden temin edilebilecek “vize için gerekli evraklar listesi”nde belirtilen belgelerin tur hareket tarihinden minimum 1 (bir) ay önce yazılı onay ile eksiksiz olarak acenteye teslim edilmesi gerekmektedir.
  • Fuar, kongre, konser, etkinlik, spor turnuvası gibi faal dönemlerde, belirtilen lokasyonlardan veya mesafelerden daha uzaktaki oteller kullanılabilir. Böyle bir durumda, turun hareket tarihinden 15 (on beş) gün önce katılımcıya acente tarafından bilgi verilecektir.
  • Tur programında fiyata dâhil olan hizmetler arasında yer alan “otelde yapılan kahvaltılar”, bulunulan ülkenin kahvaltı kültürüne uygun olarak ve genelde “kontinental kahvaltı” denilen “tereyağı, reçel, ekmek, çay veya kahve”den oluşan sınırlı bir mönü ile sunulmakta olup gruplar için gruba tahsis edilmiş ayrı bir salonda servis edilebilir.
  • Panoramik şehir turları maksimum 2 (iki) saat süren, otobüs içerisinden yapılan, şehrin önemli noktalarının ziyaret edildiği turlardır.
  • Tekne turları minimum 25 (yirmi beş) kişinin katılımıyla yapılmaktadır.
  • Yemekli turlarda mönü “başlangıç tabağı, ana yemek ve tatlı” içermekte olup içecekler hariçtir.

Bugünlerde aradığımız, marketlerde satılmayan, kapitalist dünyanın kitabında ismi olmayan, hissetmeyi arzuladığımız “huzur”u bu sene, Yunanistan’ın bir adasında buldum!

Adanın adı Lefkada, İyon Denizinde, kara ile bağlantısı var. İstanbul’dan çık, arabaynan takriben 1000 km git; al sana Lefkada! Evet, arabaynan, lüksü bir yana bırakın, konforunuzu kalbinizde arayın, kalbinize alın, ha bir de dostlarınızı! Çünkü yolculuk dostlarla güzel.

Biz bir gece yarısı çıktık İstanbul’dan yola, önce Selanik’te mola verdik. Oradan Meteora’ya gittik. Meteora’yı daha sonra anlatacağım, sonra da Lefkada’ya geçtik. Gece yarısını buldu tabi Lefkada’ya varmak. Ada büyük, adada arabasız ulaşım sanırsam imkansız. Bizim kaldığımız yer adanın bir ucuydu ve adayı gezmek için çok yol almanız gerekiyordu.

Bu arada çok güzel bir site yapmışlar, bu siteden adalar hakkındaki tüm bilgileri edinebiliyorsunuz, pek bir pratik. İşte linki; http://www.greeka.com/

lefkada-map

Gialos isimli bir otel-taverna-stüdyo daire, artık adına ne derseniz öyle bir yerde kaldık. Harita’da gördüğünüz Geni’nin hemen altına denk geliyordu konumu, yeri gayet güzeldi, manzarası harikaydı. Kendi tavernaları, hemen yanındaki tavernaları, sessiz- sakinliği, tam bir huzur kaynağıydı.

Otel hakkındaki bilgilere bu linkten ulaşabilirsiniz. Her ne kadar mutfağı/mutfak malzemeleri biraz kirli de olsa, balkonu güzeldi, çarşafları temizdi, ne biliyim ucuz ve güzeldi işte. Biz bu otele 2 gece için; 2 tane stüdyo daireye (her bir dairede 3 kişi kalabilir) toplam 160 euro ödedik.

Uzun bir yolculuğun ardından neredeyse gece yarısı otele vardığımızda tavernasında oturduk, daha doğrusu bu seferki yolculuk arkadaşlarımız İsmail ve Çiğdem (sonradan eklenecek Fethi o sırada yoktu), sevdiceğim Taner oturdu. Ben ayaklarımı suya sokmalıydım, bu yüzden denizi kenarında buldum bi yer çöktüm diyeyim. Ev sahiplerimiz çok kibardı, bizi güler yüzle karşıladılar. Tavernada verdikleri ikramları da içimizi ferahlattı.

Jpeg

Yorgunluğumu bu sessiz manzarada, hafif müziğim ve içeceğim ile attım.

Biraz manzara, biraz deniz, gevşedim ve uyumaya hazırdım.

Yoga-pilates matım tatilde de yanımdaydı, her gün tekrarladığım esneme hareketlerini gece yarısı olmasına rağmen, inatla yaptım ve rahat bir uyku çektim! Sabah kalktığımda gördüğüm manzara inanılmazdı! Gece hiç anlayamamışım ya..

Lefkada sabahı;

Jpeg

Sabah uyandığımda, gece farkında olmadığım bu güzelliği gördüm.

Kahvaltı yapıp biraz da oyalandıktan sonra önce Nidri Şelalesi’ne gitmek istedik. Meşhurmuş, güzelmiş diye.

Nidri Şelalesi;

Arabayla gidilebilecek yere kadar gidip arabayı park ettik ve yürümeye başladık. Ve tabi ki araba için park ücreti ödemedik. Büyük şehirler haricinde genel olarak adalarda park ücreti yoktu.

Kelebekler Vadisi’ne giden varsa bilir, Nidri Şelalesi yürüyüş parkuru ve ardından gördüğümüz şelale biraz orayı hatırlattı bize.

Lefkada (124)-k

Yol buradan başladı

Lefkada (127)-k

Açıkçası zorlu yerler de vardı, bu yüzden şipidik terlikler değil de şöyle arkası bantlı sandaletler ya da bezden deniz ayakkabıları falan daha kullanışlı olurmuştu 🙂

Lefkada (133)-k

Gülen yüzüm ve hareketlerim şipidik terliklerin verdiği acıyı saklamaya çalışıyor burada 🙁

Jpeg

Yine de selfieden geri kalmıyoruz tabi bu arada 🙂

Neyse şelale göreceğimiz için yine de mutluyum derken; çetin yollar şelaleye varıyor.

Lefkada (135)-k

Şelale şelale diye diye geldik, arkadaş bu ne dedik yav, çok yürüdük biraz daha büyüğü yok muydu bunun, içimize bir hüzün çökmedi değil! 

Tabi gördüğünüz gibi şelale beklediğimiz gibi çıkmadı, hatta buraya şelale demek biraz haksızlık olur diye düşünüyorum 🙂

Benim asıl hedefim şelaleden akan suyun biriktiği yerde suya girmek, bu konuda hevesliyim, tutmayın sayın abim giricem! (Ne diyeydim ya asıl hedefim şelaleyi görmek mi diyeydim :), bu nokta yiğitlik noktası 🙂 )

Lefkada (136)-k

Bu da girilen yer, insanlar donarak ölmeden az önce 🙂 Şaka bir yana, su buzzzzz gibi, ama tipler rus gibi, sanki ruhları yatkın, bedenleri hazır bu soğuk suya 🙂

4 kişilik ekibimiz ikiye bölündü; suya girebilenler ve giremeyenler. Adını burada açıklamak istemediğim (Taner ve Çiğdem 🙂 ) kişiler giremediler, çünkü su çook soğuktu. İsmail ve ben girdik, tadını çıkardık. Hem de bu rus tipliler gitmişti, havuz gibi bize kaldı su, oh mis gibiydi. Yazarken canım çekti 🙁

Nidri Şelalesi’nden sonra Lefkada’nın en güzel sahillerinden “Porto Katsiki”ye gittik.

Porto Katsiki;

Bana sorarsanız Lefkada-Kefalonya-Zakintos adalarını kapsayan seyahatimizin en güzel sahillerinden biri Porto Katsiki’ydi.

Genel olarak İyon adaları “beach”leşmemiş, yani bangır bangır müzik, 100 lira giriş parası vs. gibi durumlar söz konusu değil. Eğer sahilde şezlong, şemsiye gibi hizmeti veren bir yer varsa bile siz gelip burada çadırınızı kurup çöreklenebiliyorsunuz, hem öyle rahatsız edici bir ortam da yok, herkes rahat, kimse kimsenin umrunda değil.

Biz Türkiye’den ayrılmadan 5 kişi kullanmak üzere Decathlon’dan bir gölgelik satın aldık, 129-TL fiyatı vardı, 50 faktörlük güneşten koruma özelliği ile tatilimizin güzel bir parçası oldu. Biz de gittiğimiz sahillerde şezlong, şemsiye parası vermektense bu gölgeliği kurduk. Bazen zorlandık, ama çok işe yaradı diyebilirim.

decathlon

Yeri geldiğinde hayat kurtaran gölgelik.

Ama gölgelik almak istemeyenler, kalabalık olmayanlar, gölgelikten hoşlaşmayanlar, uğraşmak istemeyenler; Lefkada ve Kefalonya’da genel olarak 2 şezlong 1 şemsiyeye takriben 6 euro vererek, bir de işletmenin otoparkından faydalanarak gayet uygun fiyatlara sahilden yararlanabilirler. (Ancak bazı yerlerde böyle bir işletme yok, o zamanlar kendi şemsiyeniz şart. Bakınız: Porto Katsiki)

Neyse Porto Katsiki’ye geri dönecek olursak, burayı tepeden gören bir yerde otoparkı vardı. 3 euro gibi bir otopark ücreti verdik. (genel olarak burası dışında otopark ücreti ödemedik diyebilirim)

Arabadan indik, daha denize doğru gitmeden, aşağı dahi inmeden, “aha, bu da nesi” diyerek uçsuz, bucaksız maviliğe kitlendik kaldık.

Lefkada (166)-k

Çünkü gördüğümüz manzara buydu!

Lefkada (170)-k

Peki benim bu manzarada poz vermemem mümkün müydü 🙂

Jpeg

Ve tabi tocamla bi selfie kaçınılmaz olmaz mıydı!

Jpeg

Ekip selfiesi de şart, eee görmedik kardeşim napalım 🙂

Sonrası tabi koşarak, cupppppppp diye denize girmek oldu. Fakat ufak bir not: taşlı sahil + rüzgar = gölgeliğin kurulamaması. (Aklınızda olsun 🙂 ) Gölgeliği Porto Katsiki’de kullanamadık yani.

Bu arada genel bilgi; Lefkada-Kefalonya’da genel olarak sahiller taşlı ve harika 🙂

Jpeg

Gireceksen; düzgün denize gireceksin kardeş 🙂

Porto Katsiki’nin tadını çıkardıktan sonra diğer meşhurlardan Egremni sahiline doğru yola çıkıyoruz.

Egremni;

Şimdi efenim Egremni, böyle dağlık (bu arada adanın her yeri dağlık, habire çık in, viraj, çok dikkat etmek gerek), ormanlık bi tarafta.

Navigasyonun yardımıyla bulmaya çalıştık, bulduk keza. Ancak maalesef yol çöktüğü için sahile gidiş kapanmıştı, aklınızda olsun, eğer ki gitmek isterseniz, gitmeyin 🙂 Bizim gibi uzaktan görmekle yetinmek zorunda kalabilirsiniz. Yollar da biraz tehlikeli açıkçası.

Jpeg

Ahanda arkamız Egremni sahili, hemen arkamız ise çökmüş toprak 🙂

Jpeg

Daha önce toprak çökmüş olabilir, her an yine çökebilir, ama yine de bu insanın sevdiğini öpmesine engel değildir 🙂

Egremni’den sonra bir de Lefkada’nın köylerinden Agios Nikitas’ı görelim dedik.

Agios Nikitas;

Lefkada’nın merkezinden 13 km uzaklıktaki bu yer; küçük, şirin bir balıkçı kasabası. Zeytin ağaçları, güzel evleri, hoş restaurantlarıyla görülmeye değer, ancak birazcık kalabalık. Ama yine de taverna, restaurant, yiyecek seçeneği çok; bence tercihe göre değerlendirilebilir.

Jpeg

Agios Nikitas

Jpeg

Agios Nikitas

Jpeg

Bahsettiğim kalabalık, ben pek sevmiyorum da..

Jpeg

Burası da Agios Nikitas’ın güzel sahili..

Jpeg

Agios Nikitas

Jpeg

Güneşi burada batıranlar da ne şanslı be..

Jpeg

Agios Nikitas

Jpeg

Zeytin ağacının gölgesinde..

Agios’tan Lefkada’nın merkezine geçtik. Burası yer yer kalabalık, eğlence de var, sessiz sakin yerler de var. Lefkada karayla bağlantılı bir ada olduğu için karadan gelenler zaten ilk olarak merkeze gelmek zorunda Biz bir önceki gece buradan geçerek gitmiştik. Bugün akşam bir de merkezi dolaşalım dedik.

Yunanistan’da bizdeki gibi döner meşhur. Fakat bizdeki dönerle çok da bi alakası yok. Şöyle ki; mesela tavuk döner (döner gyros diye geçiyor orada) löp löp bildiğin tavuğun göğsünden, neredeyse derisiz, güzel soslarla kaplı, pita denilen bir ekmeğe yapılıyor. Harika, biz çok seviyoruz, kendi ülkemde yemediğim tavuk döneri, Yunanistan’da gördüğüm yerde gömüyorum bi tane 🙂 Lefkada merkezde de “Daltons” diye bir yer vardı, tavuk döneri muhteşemdi, bir de sosu vardı, mayonez-hardal karışımı olabilir tam bilmiyorum ama harikaydı! Gidin de deneyin.

Jpeg

Bir de deniz kenarında böyle güzel yerleri var, otur ye! Oh mis (bu arada tanesi de 3 euro falan, öyle pahalı bişi de değil)

Nidri;

Lefkada’dan Kefalonya’ya geçmek için feribota binmeniz gerekiyor. Bu feribotlar asıl iskelenin olduğu yer bakımda olduğundan Nidri’den kalkıyor bu zamanlar. İnternetten rezervasyon yaptırmakta fayda var, biz yaptırmadık. (Feribotta randevusuz gelenlerin isimlerini alıyorlar, eğer randevululardan sonra yer kalırsa sırasıyla randevusuzları alıyorlar) Randevusuz olarak ilk giden biz olduğumuz için (sabah 8’de oradaydık, hareket saati 9’du) feribota rahatlıkla bindik. Feribot için 4 kişi bir de normal otomobil 69 euro ödedik. (Kişi başı 8,5 euro)

Ay ay feribot saatleri değişiyor, örneğin 16-31 Temmuz arasında gün içinde Kefalonya’ya saat 9’da, 1’de ve akşam 6’da her gün sefer vardı. Ama tarihlere göre saatler-günler değişken kontrol edin mutlaka. Feribot seferlerini online olarak takip edip rezervasyon yaptırmak isterseniz de FerryScanner’ı kullanabilirsiniz. Ücretsiz iptal seçeceği de mevcut. 

Ayrıca rezervasyon yaptırmanız önemli, zira yaptırmazsanız önce gelen kapar mantığı var. Kuyruk almış başını gitmiş durumda olabilir;

Jpeg

Neyse ki benim toca en önde 🙂

Sabah erken geldiğimizden biz sıkıntı yaşamadan bindik feribota ama geç kalanlara ne oldu bilemeyeceğim 🙂

Jpeg

Bizi Kefalonya’ya götüren feribot da ahanda buydu!

Jpeg

Ayrıca aklınızda olsun İyon Denizindeki adalar arasında başka seferler de var Lefkada’dan kalkan

Jpeg

Örneğin bu adalara..

Jpeg

Bir de isteğinize göre günlük turlar da var, Nidri bunların merkezi anladığım kadarıyla..

Bu arada Nidri’yi de görmüş olduk, hareket saatine kadar dolandık, kahvaltı yaptık. Açıkçası ben Agios Nikitas’tan çok daha güzel buldum burayı.

Jpeg

Nidri

Jpeg

Nidri

Jpeg

Nidri

Jpeg

Çiğdemciğimle feribot kalkmadan Nidri’de son pozlarımızı verdik 

Jpeg

Ve son selfie

Jpeg

Ve İsmail’le Nidri’de son şebeklikler 🙂

Jpeg

Kefalonya’ya yolculuğumuz takriben 1,5 saat sürdü. Yolculuk çok keyifliydi. Çiğdem’in varlığıyla o 1,5 saatin nasıl geçtiğini anlamadım. Uzun süredir birbirini tanımanın, zamanın herkes üzerinde yaptığı değişikliklerin, hayatın, omuzlardaki ağırlığın, bu ağırlıkların üstesinden gelmenin, yaşamdan keyif almanın, alışkanlıkların, kötülüklerin, muhteşem iyiliklerin üzerine yapılan muhabbetin denizin köpükleriyle tamamlanmasına, bir vücut olmasına tanık oldum. İyi geldi, zorlukları attım çantamdan, kolaylıkları ekledim, kafamdaki blokajları kaldırdım. Çiğdem’in varlığına şükrettim..

Sizin için de dilerim ki nerede olursa olsun sevdiğiniz insanlarla, rahat kafalarla, sorunsuz, güzel tatiller yapın, önce kendinize sonra da etrafınızdaki insanlara huzur verin…

Duygu

Facebooktwitter

Categories: Blog, Genel, Yunanistan

Tags: agios nikitas, daltons, egremni sahili, en güzel yunan adaları, en iyi yunan adaları, greece, gyros, iyon adaları, kefalonya, lefkada, lefkada town, lefkadada gezilecek yerler, lefkadadan kefalonyaya feribot, meteora, nidri, nidri şelalesi, porto katsiki, porto katsiki sahili, selanik, yunan adaları, yunan döneri, yunanistan, yunanistanda gezilecek yerler

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır