Postmodern sanat mecralarında kullanılan tekniklerden: Parodi ve Pastiş, birbirlerine çok yakındır. İki teknik de önceki eserleri taklit eder, fakat amaçları farklıdır. Böyle olunca, eseri taklit ettikleri tarz da değişir. Parodi komiktir, Pastiş ise ciddi. Parodi daha göz önünde olduğu için, iki terim birbiriyle sürekli karıştırılır hatta Pastiş nedir, bilinmez.
Öncelikle hepimizin daha iyi bildiği Parodiyi ele alalım: Parodi yaparken amaç, olan bir eseri taklit yoluyla tiye almak, böylece seyircinin veya okuyucunun yapılan şakalarla gülmesidir Genellikle, parodileri anlamak için taklit edilen eseri bilmenize gerek yoktur, kendi başlarına da komik olurlar. Herhangi bir sosyal medya hesabınıza girin, on dakika gezin, karşınıza en azından bir tane parodi çıkacaktır. Hak verirsiniz ki çok yaygındır. Terimin kökeni, latince bir kelime olan parodiadan gelmektedir. Çoğu Avrupa diline dalga geçmek, komikleştirmek olarak geçmiştir.
Gördüğünüz Parodileri şıp diye anladığınız için Pastiş size yabancı gelmiş olabilir, velakin farkında olmadan bir çok Pastiş çalışma izlediniz, okudunuz, oynadınız. Pastiş yaparken bir eseri taklit yoluyla yüceltirsiniz. Gönderme yapmaktan farkı nedir? The Crow filminde Eric Dravenın Poe şiiri okuması, orjinal eseri alıp doğrudan okumasıdır. Şiiri bilen seyirciler Edgar Allan Poedan Kuzgun diyerek anlar ve kendi kendilerine sevinirler. Pastiş yaparken, orijinal eseri doğrudan kullanmaz, tamamıyla taklidini yaparsınız. Aslında Star Wars: The Force Awakens koskoca bir Pastişdir. Star Wars: A New Hopeu taklit eder, orijinal eserden farklıdır ve seyirciyi güldürmeyi hedeflemez.
Pastişin kelime kökeni, hoplaya zıplaya takip edilirse latince hamur işi demek olan pastadan başlayıp, İtalyanca pasticcio olarak gelişir. Turta anlamına gelen kelime zamanla ortaya karışık olarak evrimleşmiştir. En sonunda Fransızcada günümüz anlamına ulaşmıştır.
Pastişler de komik olabilir ama taklit edilen orijinal eser komedi olmadıkça güldürmeyi hedeflemezler. Katıla katıla kahkaha atmazsınız yani. Bir de taklidi anlamak için önceki eseri bilmeniz gerekir fakat bu gönderme taklit olduğu için Pastiş içerisine yedirilir. Hiç kovboy filmi izlemeseniz de İyi, Kötü ve Çirkinin müziğini şöyle bir duysanız bir Meksika Açmazı sahnesindeki Pastişi anlarsınız.
Şimdi konuştuğumuz bu iki tekniği örnekleriyle inceleyelim:
Parodi kahraman diyince aklınıza kim geliyor, taa buradan duyabiliyorum, psişik değilim. Deadpool. DC Comicsin Deathstroke karakterinin parodisi olan, sık sık 4. duvarı yıkan kahramanımız bilinen en ünlü çizgi roman parodileri arasında. Benim çok sevdiğim bir çizgi dizi olan The Tick, yani halk arasında bilinen adıyla Kene, süper kahramanların parodisi olup, bir çok örneği içinde barındırıyor.
Pastiş çizgi romanlardan bahsetmek gerekirse Watchmen, Altın Çağ ve Gümüş Çağ çizgi romanlarını Alan Mooreun soğuk mizahı ve sert dünya görüşüyle birleştiriyor. Her bir Watchmen, bir süper kahraman tiplemesini temsil edip, onlara bir eleştiri yapıyor.
Edebi klasikler arasında parodiler ve pastişler bulamazsınız diye düşünen varsa şimdiden söyleyeyim, yanılıyorsunuz. Yazılan ilk roman, Don Kişot bir parodiydi. Kendisinden önce gelen Romance denilen türü tiiye alıyordu. Pastiş daha çok Post-Modern zamana ait bir terim olduğu için, günümüz kafasıyla Don Kişota pastiş diyebilsek de aslında ilk roman olduğu kadar bilinen ilk parodidir. Günümüzde edebi olarak başarılı parodilerden bahsedemeyeceğim fakat yakın zamanda Pride, Prejudice and Zombies filmi gelecek, orijinali parodi roman, bu da uyarlaması.
Pastiş edebi eserler nelerdir? Merhum Terry Pratchett çok güzel bir şey söylemiş:
Günümüzün çoğu fantastik eserleri, Tolkienin kilerindeki mobilyaların yeniden düzenlenmesidir.
Terry Pratchettın Diskdünyası. Unutulmuş Diyarlar falan bunların hepsi Tolkienin pastişi. Modern Fantastik Edebiyat, Tolkienin taklidi değil midir? Ha pastiş demek, kötü bir şey değil ve Tolkienin eserleri edebi değere sahip olduğundan taklidinin yapılması da çok normal.
Müzik türünde Parodi adına aklıma gelen ilk isim Weird Al Yankovich. Özellikle 90larda etkin olan Yankovich sadece şarkılarla değil, filmler ve popüler kültürde yer edinen herşeyin parodisini yapan birisi. Red Hot Chili Peppers, Nirvana, Green Day gibi grupların, Michael Jackson Madonna gibi ünlülerin hepsi Yankovichin parodilerden nasibi aldı. Orjinal şarkıları daha çok pastiş türünde olsa da, bunun için bir başka grubu örnek göstereceğim.
Tenacious D, metal ve rock türlerine ait pastişleriyle ünlü. Parodileri de var fakat bu heriflerin bazı şarkılarının komik olması metal türüyle dalga geçtiklerinden değil, tarzlarından dolayı komik. Bütün bir müzik türüne saygı duruşu aslında yaptıkları. The Pick of Destiny adlı filmlerinde bol bol gönderme yaparlar, filmde heavy metalin unutulmaz ismi Dionun cameosu da var zaten. Tenacious Dyi çok sevmem, fakat rock ve metal müzik dinleyen insanlar elbette bir yerde bu ikiliyle karşılaşırlar.
Bu yazı birden fazla sayfadan oluşuyor:
12
Bu yazı, "Geek Terminoloji" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.
Pastiş (öykünme, taklit etme): Bir yazarın dil ve anlatım özelliklerine, üslubuna, tarzına, düşüncelerine öykünme, o yolda yazma.
Pastişte amaç, genellikle öykünen yazarı ya da bir yapıtını alaya almaktır. Divan edebiyatındaki nazireler pastiş sayılamaz. Tehziller de, tutulan yol aynı olmakla birlikte, daha çok yergi alanına girer.
Fazıl Ahmet Aykaçın ünlü şairlerin söyleyişine öykünerek Onlar Gibi üst başlığıyla yazdığı şiirler pastişe örnek gösterilebilir.
Ayrıca pastişte bir yapıtın bütününe ya da bir bölümüne öykünme söz konusu değildir. Tek dizelik, birkaç cümlelik pastişler de olabilir.
Örnekse, Salah Birselin bir şiirindeki (Göl Saatleri),
Kuğular geldi ederek ikindiyi ilan
dizesi, Ahmet Haşimin,
Altın kulelerden yine kuşlar
Tekrarını eder ömrün ilan
dizelerinin pastiş idir.
Pastiş karşılığı Türk Dil Kurumunca benzek sözcüğü önerilmişse (Yazım Terimleri Sözlüğü) de pastişle nazire bir tutulduğu için bu öneri benimsenemez.