Bu Kadar Yürekten Çağırma Beni Emel Sayın

Ümit Ya&#;ar O&#;uzcan’&#;n “Bu kadar yürekten ça&#;&#;rma beni / Bir gece ans&#;z&#;n gelebilirim” diye ba&#;layan Rü&#;tü &#;arda&#;’&#;n besteledi&#;i o me&#;hur &#;ark&#;y&#; neredeyse hepimiz Ertem E&#;ilmez imzal&#; ‘Mavi Boncuk’ filminden hat&#;rlar&#;z. Nostaljinin dehlizlerinde, her &#;eyin daha güzel oldu&#;unu sand&#;&#;&#;m&#;z, öyle oldu&#;una inanmak istedi&#;imiz bir geçmi&#;in gerçeküstü safl&#;&#;&#;nda bu &#;ark&#;, Ye&#;ilçam’&#;n en sevdi&#;imiz oyuncular&#;n&#;, Emel Say&#;n’&#;n duru güzelli&#;ini, dostlu&#;u, mütevaz&#;l&#;&#;&#;, yolda&#;l&#;&#;&#;, o y&#;k&#;k dökük meyhanenin –hiç gitmemi&#; olsak da- özledi&#;imiz havas&#;n&#; hat&#;rlat&#;r bize.

Müzik kadar güzel, yüce, sonsuz bir &#;eyi, hayaller kadar güzel, yüce, sonsuz bir dünyayla ba&#;da&#;t&#;rmak kadar do&#;al bir his olamaz tabii. Müzi&#;in güzellikle, iyilikle, bar&#;&#;la, karde&#;likle, özgürlükle ili&#;kisinin tarihsel ba&#;lam&#; dü&#;ünüldü&#;ünde bu hayal biraz daha ete kemi&#;e bürünür. Dünyan&#;n daha güzel bir yer olabilece&#;ine inan&#;r, daha güzel bir dünyada daha çok &#;ark&#; söylenece&#;ine ad&#;m&#;z gibi güveniriz.

Oysa &#;imdi ya müzi&#;in “&#;eytan” oldu&#;una dair saçma sapan fetvalar&#; duyuyoruz her gün, yahut da yukar&#;da hat&#;rlad&#;&#;&#;m&#;z o güzel &#;ark&#;n&#;n sava&#; tehditlerine alet edildi&#;ini. Müzi&#;in gerçekten &#;eytanla&#;t&#;r&#;lmaya çal&#;&#;&#;ld&#;&#;&#;na tan&#;k oluyoruz. 

Burada anmadan geçmeyelim çünkü asl&#;nda epeyce güncel bir &#;iiri an&#;msad&#;m: yüzy&#;llar aras&#;nda Anadolu’yu gezen Â&#;&#;k Dertli, “Venedik’ten gelir teli / Ard&#;ç a&#;ac&#;ndan kolu / Be Allah’&#;n sersem kulu / &#;eytan bunun neresinde?” diye soruyordu saz&#;nda &#;eytan arayanlara. Dertli, ruhsal yolculu&#;una saz&#;, sözü yaren etmi&#; bin y&#;ll&#;k bir gelene&#;in temsilcisiydi. Anadolu’nun her kö&#;esinde ars&#;z güller gibi birbiri ard&#;na açan â&#;&#;klardan biriydi. Dinleyenin gönül teline dokunan, as&#;lar boyunca unutulmayan, a&#;ka, sevgiye, isyana e&#;lik edip mutlu mutsuz anlara tercüman olan türküleri yakanlardand&#;. Kar&#;&#;s&#;nda ise sar&#;&#;&#;ndan ald&#;&#;&#;n&#; sand&#;&#;&#; cüretle kendi karanl&#;k sözü d&#;&#;&#;ndaki sözleri kesmeye, dilleri susturmaya çal&#;&#;anlar; Seyid Nesimî’yi hunharca öldürenler, Pir Sultan’&#; idam edenler, Hallâc-&#; Mansur’u yakanlar vard&#;.

SAVA&#; VE ÖLÜM MÜZ&#;&#;E YAKI&#;MAZ

Müzik gibi güçlü bir olgunun, insanlar&#;n duygular&#;na gerçek zamanl&#; olarak bu kadar net etki edebilen bir sanat&#;n yine ayn&#; insanlar&#;n duygular&#;n&#; köreltmek isteyenler taraf&#;ndan yasaklanmaya çal&#;&#;&#;lmas&#; ile kitlelerin sava&#; gibi bir kâbusa ikna edilmek için kullan&#;lmaya çabalanmas&#; ayn&#; aynan&#;n farkl&#; yüzleri. Toplumsal histerilerin ayyuka ç&#;kt&#;&#;&#; dönemlerde müzik her zaman önlerde i&#;e ko&#;uldu iktidarlar taraf&#;ndan, propaganda makinesinin belki de en güçlü arac&#; oldu. Mar&#;lar, politik &#;ark&#;lar, lider methiyeleri, sava&#; &#;ark&#;lar&#; gibi müzi&#;in organik varolu&#;una ayk&#;r&#;, hiçbir zaman halk türküleri, &#;ark&#;lar&#; olamam&#;&#; say&#;s&#;z eser üretildi. Halk&#;n sava&#;lara dair dile döktü&#;ü yine say&#;s&#;z &#;ark&#;da ise zafer ve kahramanl&#;ktan çok ac&#; ve ayr&#;l&#;k temas&#; i&#;lendi. Anadolu’da yak&#;lm&#;&#; ‘Hey On Be&#;li’, ‘Yemen Türküsü’ gibi bugün de herkesin dilinde olan belki binlerce türkü resmi tarihin illüzyonlar&#;n&#;n d&#;&#;&#;nda bir hikâye anlat&#;r. 

Hiçbir &#;eyin temiz kalmad&#;&#;&#;, hegemonya mücadelelerinden s&#;yr&#;lamad&#;&#;&#; bu dünyada &#;ark&#;lar&#;m&#;z&#;n iktidar propagandas&#;na alet edilmesinden kurtulamad&#;k. “Bir gece ans&#;z&#;n gelebilirim / Beni bekliyorsan, uyumam&#;&#;san / Sevinçten kap&#;nda ölebilirim” gibi a&#;k&#;n en yüksek, en co&#;kun halini anlatan o güzel &#;ark&#;n&#;n bir ülkeye, bir topluma sald&#;r&#;n&#;n müstehzi tehdidi haline getirilmesi bana 67 y&#;l önce ya&#;anan, bugün o karanl&#;k y&#;ldönümünde hat&#;rlad&#;&#;&#;m&#;z Eylül pogromunu hat&#;rlat&#;yor. Devletin organizasyonuyla, yarat&#;lan sahte haberlerle, i&#;e ko&#;ulmu&#; on binlerce mendeburun mobilizasyonuyla sahneye konan pogrom, bu haz&#;rl&#;ktan habersiz olanlar için ans&#;z&#;n ba&#;lam&#;&#;t&#;. &#;stanbul’un Rumlar&#;, derken Ermenileri ve Yahudileri, nice zamand&#;r sürdürülen politikalar&#;n bir sokak eylemine döküldü&#;ü o iki gün içerisinde mallar&#;n&#;, canlar&#;n&#;, en önemlisi kadim &#;ehirlerini kaybetti.

O korkunç günlere, gecelere devlet radyosunda yine sözde kahramanl&#;k türküleri, mar&#;lar e&#;lik etti. Devlet, kimi aktörleri arac&#;l&#;&#;&#;yla bu denli ac&#; bir tecrübeyi “dozu kaç&#;r&#;lm&#;&#;” bir korkutma eylemi olarak kabul etti, pi&#;kince sahiplendi. Pogromun aktörleri terfi etti, yükseldi, kahraman say&#;ld&#;. Hepsi hesap vermeden çekti gitti.

Oysa müzi&#;in gerçek anlam&#;n&#;n hâkim olabildi&#;i bir ülkeyi, bir &#;ehri ütopyaya çevirebilir insan. Sirtakinin halaya kar&#;&#;t&#;&#;&#; bir hayalde “Bir gece ans&#;z&#;n gelebilirim” sözünü duyan Yorgo, Mualla’n&#;n hayaliyle gözleri kap&#;da sabaha kadar beklerdi. Oysa &#;imdi o güzelim &#;ark&#;y&#; duydu&#;unda tüyleri diken diken olan ne çok insan var.

&#;ARKILARIMIZA SAH&#;P ÇIKMAK…

Sözcüklerin oldu&#;u gibi &#;ark&#;lar&#;n anlamlar&#;n&#; da insan bulur, insan verir. Bu anlamlar&#;n payla&#;&#;ld&#;&#;&#; yerler olan konserlerin, festivallerin yasakland&#;&#;&#; Türkiye’de &#;ark&#;lara daha çok i&#; dü&#;üyor. Yine ayn&#; Türkiye’de, &#;ark&#;lar&#;m&#;z&#;n anlamlar&#;n&#; çal&#;p onu sava&#; tamtamlar&#;na dönü&#;türmeye çal&#;&#;anlara kar&#;&#; da biz dinleyiciler büyük bir sorumluluk ta&#;&#;yoruz. &#;ark&#;lar&#;m&#;z&#; daha çok ve birlikte söylemenin anlam&#; her zamankinden büyük. Konserlerde, kamusal mekânlarda, birbirimizi buldu&#;umuz her yerde, belki Beyo&#;lu’nun Eylül’de ya&#;ma edilmi&#;, &#;imdi ruhunu kaybetmi&#; bir soka&#;&#;nda ba&#;&#;ra ça&#;&#;ra a&#;k&#;m&#;zdan yerimizde duramad&#;&#;&#;m&#;z&#; yine ayn&#; &#;ark&#;yla dile getirmemizin anlam&#; da…

Müzi&#;i, kültürel direni&#;imizin, karde&#;li&#;in ve bar&#;&#;&#;n yolu haline getirirsek, “Belki de hayata yeni ba&#;lar&#;z”. Bilmiyorum fazla m&#; iyimserim…

bölüm 1

Bu kadar yürekten çağırma beni
Bir gece ansızın gelebilirim
Bu kadar yürekten çağırma beni
Bir gece ansızın gelebilirim
Beni bekliyorsan uyumamışsan
Sevinçten kapında ölebilirim
[Violon Solo]
Beni bekliyorsan uyumamışsan
Sevinçten kapında ölebilirim
Bir gece ansızın gelebilirim
Bir gece ansızın gelebilirim

nakarat

blank

[İnstrumentâl Solo]

bölüm 2

Kal dersen dağlarca severim seni
Bir deniz olurum ayaklarında
Kal dersen dağlarca severim seni
Bir deniz olurum ayaklarında
Aşk bu özleyiş bu hiç belli olmaz
Kâlbim duruverir dudaklarında
[Violon Solo]
Aşk bu özleyiş bu hiç belli olmaz
Kâlbim duruverir dudaklarında
Bir gece ansızın gelebilirim
Bir gece ansızın gelebilirim

nakarat

Belki de hayata yeni başlarım
İçimde küllenen kor alevlenir
Bakarsın hiç gitmem kölen olurum
Belki de seversin beni kim bilir
[Violon Solo]
Bakarsın hiç gitmem kölen olurum
Belki de seversin beni kim bilir
Bir gece ansızın gelebilirim
Bir gece ansızın gelebilirim

song info:

Emel Sayın

Similar genre

Popular on LetsSingIt

New on LetsSingIt

Bir gece ansızın gelebilirim

Rast Makamı sayfasına git