valdoxan kullananlar / Depresyon ilaçlarının yan etkileri – Uzm. Psikolog Bülent Korkmaz

Valdoxan Kullananlar

valdoxan kullananlar

Uykusuzluk, Uyku Bozuklukları ve Tedavisi

Eskiden bir rahatsızlığın ikincil belirtisi (depresyon, ağrılı akut ve kronik hastalıklarda olduğu gibi) olarak bilinen uyku bozuklukları (sıklıkla uykusuzluk) günümüzde çoğu kez primer bir hastalık grubu olarak ele alınmaktadır.

Uyku genel sağlığın önemli göstergelerindendir ve başka bir psikolojik ya da bedensel rahatsızlığa bağlı olmayan uyku bozuklukları, sık rastlanan bir problem olup birincil uyku bozuklukları (primer uyku bozukluğu) olarak isimlendirilir. Ömrümüzün yaklaşık üçte birini kapsayan uykudaki bozukluklar, insana en acı veren durumlardandır. Bunun yanında iş ve akademik yaşamdaki verim düşüklükleri, sosyal hayatta uyumsuzluk, gerginlik, sinirlilik, dikkatsizliğe bağlı kavga, tartışma kazalara yol açabilmesi nedeniyle ciddi bir toplumsal sorundur.

Freud, zihnin uykuda da çalıştığını ve bunu rüyalarla ortaya koyduğunu belirtmiş, 20. yüzyılın ortalarında Aserinsky, Kleitman, Dement, Hartman gibi araştırmacılar uyku nörofizyolojisi ve psikopatolojisi üzerinde birçok gerçekleri bulmuşlardır.Günümüzde uyku her şeyin yavaşlayıp, sessizliğe büründüğü edilgen bir durum değil, aksine aktif bir süreç olarak kabul edilmektedir. Yeni doğanda 16–18 saati, yetişkinlerde ise ortalama 7–8 saati bulan uyku süresi, tüm uyku dönemi boyunca belli aralıklarla 4–5 kez tekrarlanan ve iki tür uyku döneminden oluşan döngüsel bir süreçtir.

  1. REM uykusu: Desenkronize uyku (D-uykusu) ya da etkin uyku dönemi olarak bilinen, hızlı göz hareketleri, kalp atışları, kan basıncı ve solunumda düzensizlik, kaslarda seyirme ve peniste sertleşmenin görüldüğü, aktif rüya dönemidir. Toplam uyku süresinin %15’i REM dönemidir. Bir uyku döneminde 4–6 kez REM dönemi olur. İlk REM dönemi uykuya daldıktan 1,5–2 saat sonra belirir ve 5–10 dakika sürer. Uyanmaya yakın REM dönemi 20–40 dakikaya ulaşır. Hatırladığımız rüyalar bu son dönemin eseridir. REM uykusu döneminde uyanma ve uyandırılabilme daha kolay olmaktadır. REM uykusu 50 yaşından sonra azalmaya başlar. Birçok erişkinin 7–8 saatlik uyku periyodunda, hatırlanmayan ve uyku kalitesini bozmayan, kısa süreli ve gecede 10’u bulabilen uyanma hali mevcuttur. Bu uyanmalar normal kabul edilir.
  2. REM-dışı uyku dönemi: Senkronize uyku (S-uykusu) ya da sessiz uyku olarak isimlendirilir. Toplam uyku süresinin %85’ini oluşturur. Saptanan EEG değişikliklerine göre 4 evresi vardır. I. ve II. evre yüzeyel, III. ve IV. evre derin uyku dönemidir. Derin uyku dönemine delta uykusu adı da verilir ki, bu dönemde kalp hızı, kan basıncı ve tüm metabolizma düşer. Bu dönemde uyanmak zordur. Ortalama 65 yaşlarından itibaren derin uyku süresi azalır, I. ve II.yani yüzeyel evre uzar, sık uyanılır, uykuya dalmak güçleşir.

Uyku merkezi beyinde hipotalamustadır. Bu kısım uykuya dalmada etkili olurken, REM ve REM dışı uyku döngüsündeki geçişler beyin sapı tarafından organize edilir.

Günümüzde uykuda beynin aktif olarak çalıştığı, beyindeki sinir hücrelerinde bir onarım ve yeni yapılanma gerçekleştiği, uyanıkken öğrenilenlerin ayıklanarak depolandığı ve yeni alım kapılarının açıldığına inanılmaktadır.

Birkaç gün uykusuz bırakılan deneklerde baş dönmeleri, denge kaybı, boyun kaslarında güçsüzlük, ellerde titreme, bedende ritmik sallanma gibi belirtilerden halüsinasyon ve illüzyonlara, görsel algı bozukluklarından düşünce dağılmaları, zaman ve yer algısında bozulmaya kadar giden nöropsikiyatrik tablolar görülmüştür. Uykusuz kalınan süreyle orantılı bir uyku süresi tüm klinik tabloyu düzeltmektedir. Uyku endokrin sistem üzerinde de düzenleyici bir etkiye sahiptir. Özellikle büyüme hormonu salınımı uykuda artmaktadır. Bebek ve çocukların uyudukça büyümelerinin altında bu gerçek yatar.

Psikolojik durumlarda normal-normal dışı ayırımı her dönemde tartışılmıştır ve tartışıla gelecektir. Uyku bozuklukları da bu tartışmaların her zaman içindedir. Herkes zaman zaman uyku düzeninde değişmeler yaşayabilir. Ruhsal sıkıntılar, psikolojik gerginlikler, bedensel hastalıklar uyku süresi ve düzeninde geçici bozulmalara yol açabilirler. Bunları uyku bozukluğu olarak adlandırmamak gerekir.

Uyku muayenesinde uykuya dalış biçimi, uykuya geçme hızı, rüyalar, uyku bölünmeleri, uyurgezerlik, uykuda diş gıcırdatma, erken uyanma, geç uyanma, uyanma güçlüğü gibi uykunun nicelik ve nitelikleriyle ilgili özellikler titizlikle araştırılır. Kullanılan ilaçlarla ilgili ayrıntılı öykü ve eşlik eden bedensel hastalıklar tanı için önemlidir. Uyku alışkanlıkları, uyuma ortamı dikkate alınmalıdır. Hastaya tutturulacak bir günlükle uyku sorunlarının sıklığı, uyanma sıklığı, uykuya dalma süresi gibi bilgilere ulaşılabilir. Uyku apnesi, anormal periyodik kol ve bacak hareketleri gibi bozukluklarda uyku laboratuarı incelemeleri gerekir. Uyku laboratuarında yapılan incelemede tüm gece boyunca beyin, kas, kalp elektriği aktiviteleri ,göz hareketleri ve kan gazları değerlendirilir. Pittsburgh Uyku Kalitesi İndeksi ve Epworth Uykululuk Ölçeği gibi ölçme ve değerlendirme testleri de uykunun niteliği, gündüz uykululuğu ve uykunun genel düzeyinin değerlendirmesinde sıklıkla kullanılmaktadır.

Birincil uykusuzluk, birincil aşırı uyku, narkolepsi, uyku uyanıklık döngüsü bozukluğu gibi uykunun niceliksel bozuklukları dissomniya, uykuda kâbus görme, uykuda korku bozukluğu, uyurgezerlik bozukluğu gibi uykuda anormal bir durumun ortaya çıkması ise parasomniya adı altında sınıflandırılır.

Uykusuzluk (İnsomnia): Haftada en az 3 gün, en az 1 ay boyunca devam eden uykuya dalamama, sık sık uyanma, uyanınca tekrar uyumakta zorlanma, uyuduğu halde uykusunu alamamış olma durumudur. Burada ya depresyon, kaygı bozukluğu gibi bir psikiyatrik hastalık vardır ya da Parkinson, astım, artrit, iskemik kalp hastalığı gibi fiziksel bir rahatsızlık söz konusudur. Bazen de amfetamin, streoid, antidepresan ilaçlar, bazen aşırı çay ve kahve tüketimi veya alkol ve madde kullanımı gibi alışkanlık yapıcı ilaçların bırakılması uykusuzluk sebebi olabilir. Hiçbir ruhsal ve bedensel sorun yokken, uyku tutmayacağı korkusuyla uyuyamama durumu ise birincil uykusuzluk olarak adlandırılır.

Aşırı uyku (Hipersomni): Gece normal süre uyunduğu halde gündüz de aşırı uykulu olma hali söz konusudur. Bir nevi uyku sarhoşluğu mevcuttur. Burada depresyon, şizofreni ya da borderline bozukluklar gibi ruhsal bozukluklar söz konusu olabileceği gibi uyku apnesi, narkolepsi, miyoklonus gibi organik hastalıklar ve bazı antihipertansif, antihistaminik, anksiyolitik ilaçlar ya da esrar ve benzeri madde kullanımı rol oynayabilir.

Uyku apnesi sendromu ise, tanısı uyku laboratuarında konan, uyku süresince solunumun nöbetler halinde durmasıyla giden klinik bir tablodur. Günümüzde önemli bir sağlık sorunu olarak görülmektedir. Uyku sırasında yüksek sesli horlama ve gün içinde uyku kalitesinin düşüklüğünden dolayı uykuya aşırı eğilim vardır.

Narkolepsi de hipersomni grubunda incelenir. Gündüzleri aşırı uyku hali, uyku nöbetleri, kaslarda ani ve kısa süreli atoni nöbetleriyle giden katalepsi tablosu, uyanırken ya da uykuya dalarken kıpırdayamama veya konuşamama ile seyreden uyku felci ve uykuya dalarken hayaller görmeyle kendini gösteren nadir bir durumdur.

Uyku-Uyanıklık Düzeni Bozukluğu: Biyolojik beden saatinin bozulmasına bağlı, gündüz-gece düzeninin uzun süreli bozukluğudur. Kişi sabaha karşı uykuya dalar ve tüm günü uyuyarak geçirir. Uzun uçak yolculuklarında, kıtalararası seyahatlerde bu düzen geçici olarak bozulabilir. Ergenlik dönemi çalkantılarında, kişilik bozukluklarında, şizofrenide, mesleği gereği gece ve vardiyalı çalışanlarda görülebilir. Tedavi güç olabilir.

Uykuda Kâbus Görme: Genelde gece uykusunun sonlarına doğru, REM dönemlerinin sıklaştığı dönemde kişi korkulu düşlerle uyanır. Rüyasını hatırlar, tekrar uykuya dalmaktan korkar. Çocukluk çağında sıktır. Tanı koymak için haftada 2 ve üzerinde görülmeli, herhangi bir ilaç alımı veya ilaç kesilmesine bağlı olmamalıdır. Çocukluk çağındakiler yaşla birlikte azalır ve kaybolur. Yetişkinlerde kronikleşebilir. Özellikle travma sonrası stres bozukluğunda ortaya çıkabilir.

Uykuda Korku Nöbeti: Uykunun ilk saatlerinde, REM dışı dönemde, herhangi bir rüyayla ilişkili olmaksızın büyük bir korku ile haykırarak, panik halinde uyanma durumudur. 4–12 yaş arasında sıktır, sonraları giderek kaybolur. Erişkinlerde yaygın anksiyete bozukluklarında görülebilir.

Uyurgezerlik: Somnambulizm olarak isimlendirilir. Genellikle uykunun ilk saatlerinde ve REM dışı dönemde ortaya çıkar. Yatakta oturma, kalkarak dolaşma, yineleyici hareketler yapma, kapıları açma, buzdolabını açma, giyinme, yemek yeme, el-yüz yıkama gibi otomatik nitelikli davranışlarla seyreder. Hasta donuk, tek bir noktaya odaklı, büyülenmiş, başkaları tarafından kontrol ediliyor gibidir. Uyandırmak güçtür, çevreyle etkileşime girmez. Çocuklarda daha sık olup, erişkinlerde nadirdir.

Uykuyla Bağlantılı Hareket Bozuklukları: Diş gıcırdatma, uykuda periyodik kol bacak hareketleri, huzursuz bacak sendromu bu grup içinde ele alınır. Gündüzleri görülen hareket bozukluklarının geceleri de sürmesi bu hastalık kümesi içinde değerlendirilmez. Uyku sırasında geçirilen atipik epileptik nöbetler parasomnilerle ayırıcı tanıda önemlidir. Demir eksikliği anemileri parasomnileri tetikleyebilmektedir.

Psikiyatrik Hastalıklarda Uyku Sorunları: Uykusuzluk şizofrenide sık görülmekle birlikte hastalar bundan şikâyet etmezler. Şizofreninin alevlenme dönemlerinde uykusuzluk daha da belirginleşir. Bazen de gece-gündüz döngüsünü kaybeden hasta gece çok geç yatıp, tüm günü uyuyarak geçirebilir. Bu durum hasta ile aile arasında ciddi bir çatışma konusu olabilir. Depresyonda uykusuzluk ya da aşırı uyku görülebilir. Manide ise uyku çok azalmıştır ve hasta uykuya ihtiyaç duymaz. Bipolar duygudurum bozukluklarında uykusuz kalma, mani nöbetlerini tetikleyebilir.

Deliryum ve demanslarda şiddetli uykusuzluk, bazen aşırı uyku, uykuda sık sık uyanma, tedirgin uyku, gece-gündüz döngüsünün bozulması sık görülen uyku bozukluklarıdır.

Tüm kaygı bozuklukları ve stres durumlarında da uyku tutmaması, tedirgin ve kesikli uyku sıklıkla gözlenir.

Depresyonda, uykunun polisomnografik özelliklerini şöyle özetleyebiliriz;

  • Uykuya dalmada uzama, sık uyanma, sabah erken uyanma.
  • REM dışı uyku süresinde kısalma. (özellikle evre-IV yani derin uyku süresi azalır.)
  • İlk REM döneminin ortaya çıkış süresinde kısalma.
  • REM dönemlerinde yoğunlaşma, REM dönemindeki göz hareketlerinde artma.
  • İlk uyku dönemindeki REM süresinde uzama.

Uykusuzluk Tedavisi: Uyku bozukluklarının en sık görüleni uykusuzluk problemidir ve kişiler doktora en çok uyuyamama şikâyetiyle başvurmaktadırlar. Tedaviye başlamadan önce uykusuzluğa sebep olabilecek başka hastalıklar mutlaka saptanmalıdır. Kronik ağrılı durumlar ve depresyon gibi ruhsal bozukluklara bağlı uykusuzluklarda öncelik primer hastalığa verilmelidir. Bu tür ikincil uykusuzluklarda kısa süre uyku ilaçlarından yararlanarak hastayı rahatlatma yoluna gidilebilir.

Herhangi bir organik ya da ruhsal bozukluğun bulunmadığı birincil uykusuzluk tedavisinde öncelik uyku hijyenini sağlamaktır. Bu amaçla hemen ilaca sarılmamalı, aşağıdaki tedbirler alınmalıdır.

  • Aynı saatte yatıp, aynı saatte kalkma alışkanlığı kazanılmalıdır.
  • Gündüz uyumamalıdır.
  • Akşam yemeğinden sonra uyarıcı etkilerinden dolayı çay, kahve, kolalı içecekler, alkol ve sigaradan kaçınılmalıdır.
  • Uyku vaktinden 3 saat önceye kadar fiziksel egzersizler yapmalı, ancak uyku vaktinden 1–2 saat önce ağır ve yorucu egzersizlerden kaçınılmalıdır.
  • Yatak odasında çalışmak, yemek yemek, televizyon izlemek gibi aktivitelerden kaçınılmalıdır.
  • Yatmadan önce ağır yemek yememeli, aç ta olmamalıdır.
  • Uyku tutmayınca kendini zorlamamalı, kalkarak fazla efor gerektirmeyen bir aktivitede bulunmalıdır.
  • Uyku öncesi gevşeme egzersizleri yapılabilir.
  • Uyku öncesi ılık bir banyo yapmak, bir bardak ılık süt içmek yararlı olabilir.
  • Yatak odası karanlık ve sessiz olmalıdır.

Uykusuzluk sorununda yapılan hatalardan biri alkolü uyku ilacı niyetine kullanmaktır. Alkol ilk başlarda sedatif etkisiyle uyumaya faydalı gibi görünse de uyku verici etkisi giderek azalmaktadır. Ayrıca REM uykusu dönemlerini kısaltan alkol, uyku kalitesini, ciddi şekilde bozar ve kişiler dinlenmiş olarak uyanamazlar. Alkol alışkanlığında, alkol kesildiğinde uyku daha da bozulabilir.

Kediotu ve sarı kantaron gibi bitkiler sedatif etkileri nedeniyle uykuya yardımcı olabilmektedirler. Burada düşünülen en büyük yanlış bitkisel ilaçların zararsız olduğu düşüncesidir. Bitkisel ilaçlarda doz standardizasyonunun sağlanması zordur ve ilaç etkileşimleri yönünden dikkatli olmak gerekir. Bu nedenle başka hastalıklardan dolayı farklı ilaç kullananlarla, kontrolsüz ve yüksek dozda bitkisel ilaç kullanmayı tercih eden hastalarımıza bunun yanlışlığını belirtmeliyiz.

Uykusuzluğun ilaçla tıbbi tedavisinde; iyi bir uyku ilacı alışkanlık yapmamalı, kısa sürede etki etmeli, ertesi gün sersemlik yapmamalı, uykunun fizyolojisini bozmamalı, bırakıldığında rebound (geri tepme) etkisi nedeniyle uykusuzluğu arttırmamalı, güvenlik sınırı geniş olmalı, diğer ilaçlarla etkileşime girmemelidir.

Akut uykusuzluk tedavisinde sıklıkla benzodiazepin grubu ilaçlar ve zopiklon (Imovane) tercih edilir. Kronik uykusuzluk tedavisinde ise günümüzde klasik uyku ilaçları yerine antidepresanlar kullanılmaktadır.

  1. Benzodiazepinler: Uykuya dalma süresini kısaltır, uyku sırasında uyanmayı önlerler. Alprazolam (XANAX), lorazepam (ATİVAN), klonazepam (RİVOTRİL) bu amaçla kullanılmaktadır. Klonazepam ayrıca huzursuz bacak sendromu, periyodik kol bacak hareketleri, uyurgezerlik ve uykuda diş gıcırdatma gibi uyku bozukluklarında da etkilidir.
  2. Zopiklon (İMOVANE): REM uykusunu etkilemediği ve ertesi gün sersemlik yapmadığı bildirilmektedir. Kronik uykusuzluk tedavisinde iki ya da üç günde bir kullanımı önerilmektedir.
  3. Antidepresanlar: Bu grupta özellikle trazodon (DESYREL) uykunun niteliği ve sürekliliği üzerindeki olumlu etkileri nedeniyle tercih edilmektedir. Amitriptilin (LAROXYL), opipramol (İNSİDON, İNSOMİN), maprotilin (LUDİOMİL), mianserin (TOLVON), mirtazapin (REMERON) uyku verici yan etkileri nedeniyle uykusuzluk tedavisinde kullanılan antidepresanlardır. Ortostatik hipotansiyona yol açabilmeleri nedeniyle yaşlılarda dikkatle kullanılmalı, doz azaltılmalıdır.
  4. Antipsikotikler: Birçok antipsikotik düşük dozlarda uykuya geçmeyi kolaylaştırmakta ve uzatmaktadır. Klorpromazin (LARGACTİL), olanzapin (ZYPREXA) ve seroquel ( SEROQEL, GYREX) uyku verici etkileri nedeniyle tercih edilmektedir. Bu ilaçların psikotik olmayan hastalarda, yalnızca uyku verici yan etkilerinden yararlanmak amacıyla kullanımı doğru değildir. Maalesef bu ilaçlar birçok hekim tarafından da yanlış kullanılabilmektedir.
  5. Antihistaminikler: Akut uykusuzlukta doksilamin (UNİSOM) kullanılabilir. Uyku verici etkisine çabuk tolerans gelişir.
  6. Melatonin: Aydınlık-karanlık döngüsüyle ilişkilidir. Uykuya dalmayı kolaylaştırır. Melatonerjik reseptör agonisti olan agomelatin (VALDOXAN) bu grupta kullanılmaktadır.
  7. Barbitüratlar: Yüksek bağımlılık riskleri ve intihar amacıyla kullanım kolaylığı nedeniyle günümüzde artık tercih edilmemektedirler.

Uykusuzluk tedavisinde tam ve kalıcı netice için psikoterapi şarttır. Burada bilişsel davranışçı terapi ile uykusuzluğa neden olan olumsuz otomatik düşüncelerin olumlu, inanç ve düşüncelerle yer değiştirerek işlevselliğinin kazandırılması hedeflenir.

Olumsuz düşünce ve varsayımların farkındalığına varılarak alternatif inançların geliştirilmesi terapinin özünü oluşturur. Ortalama 6–8 seansta tedavi sağlanmaktadır. Terapi sürecinin gevşeme egzersizleri ile desteklenmesi uygun olur. Uyku günlüğü tutmak olumsuz inançların saptanmasında terapiste ve danışana yol gösterecektir. Uykuya dalma kaygısı yok edildiğinde sorun çözülecektir. Uykuya odaklanarak, huzur verici imgelerin hayal edilmesi ve gevşemenin sağlanmasında hipnoz ve otohipnoz büyük yardımcıdır. Stres ile baş etmeyi öğrenmek uyku terapilerinde mutlaka sağlanması gereken bir konudur.

Antalya psikiyatri kliniği olarak, uykusuzluk sorununuz bir aydan uzun süredir devam ediyorsa ve günlük işlevlerinizi bozmaya başlamışsa bir uzman psikiyatri desteği almanızı öneriyoruz. Uyku haplarını doktor kontrolü dışında kesinlikle kullanmamalısınız.

Gece iyi uyumak, hayatta uyanık kalmak dileklerimizle.

Agomelatin: Atipik Bir Antidepresan

3 dakika

Ayrıca Valdoxan ve Melitar olarak da satılan Agomelatin yetişkinlerde majör depresyon tedavisinde kullanılır.

Agomelatin: Atipik Bir Antidepresan

Agomelatin yüksek tepki ve remisyon oranlarına sahip olan etkili bir antidepresandır. Nispeten güvenlidir ve çoğu insan bu ilaca iyi reaksiyon vermektedir. Diğer antidepresanlardan farklıdır çünkü sirkadiyen ritminizi etkiler.

Ayrıca Valdoxan adı ile de satılan Agomelatin psikanalitik ilaçlar şemsiyesi altındaki bir antidepresandır. Klasik antidepresanlardan son derece farklıdır çünkü sirkadiyen ritmlerine odaklanır.

Doğrusu, bu ilaç doğal uyku döngülerimizde bir rol oynayan melatonine benzemektedir. Bu hormon beyin epifizinde üretilir ve vücudumuzun içerisinde birkaç farklı fonksiyona sahiptir. Ana fonksiyonu uyku döngüsünün düzenlenmesidir. Bazı kişiler bu antidepresanı melatonin reseptör agonistleri olarak adlandırılan yeni jenerasyon antidepresanların ilki olarak adlandırır.

Elinde bir ilaç tutan bir kişi.

Agomelatin Ne İşe Yarar?

Ürün bilgilerine göre agomelatin yetişkinlerde görülen majör depresif atakları tedavi etmek için kullanılır. Depresyondan muzdarip olan kişiler için yaptığı şey uyku kalitesini arttırmak ve uykuya geçiş süresi gecikmesini azalmaktır. Ayrıca REM uykusunun stabilitesini de arttırır.

Daha önce de bahsettiğimiz üzere bunu sirkadiyen ritmleri değiştirmek suretiyle yapar. Araştırmacılar son zamanlarda majör depresyon ile sirkadiyen ritmlerimizin desenkronizasyonu arasında bir bağlantı olduğunu da bulmuşlardır. Ancak, daha araştırılması gereken çok fazla şey vardır çünkü bu içsel süreçler son derece komplekstir.

Melatonin depresyondan muzdarip olan insanların uyku kalitesini arttırsa da kendi başına bir antidepresan etkiye sahip değildir. Ayrıca, gün içindeki duygudurumunuz üzerinde herhangi bir etkiye de sahip değildir. Aynı zamanda, agomelatin gibi (biraz farklı özelliklere sahip olan) melatonin reseptör agonistlerinin etkili antidepresanlar olduğu da kanıtlanmıştır.

Bu nedenle yetişkinlerde majör depresyonu tedavi etmek için agomelatin bir antidepresan olarak reçete edilmeye başlanmıştır. Agomelatinin gündüz uyuşukluğa neden olmadan uyku döngülerini iyileştirmek gibi bir avantajı vardır.

Etki Mekanizması

Agomelatin MT1 melatonin reseptörlerine özellikle çekilen bir melatonin reseptör agonistidir. Ayrıca 5-HT2C seratonin reseptörlerine karşı da bir agonisttir. Bunun yanında, beyninizdeki, özellikle de frontal korteksinizdeki dopamin ve adrenalin miktarlarını da arttırır.

Melatonin ve 5-HT2C reseptörleri üzerindeki etkisi dolayısıyla bir antidepresan etkiye sahiptir. Hem MT1 hem de 5-HT2C reseptörlerinin sirkadiyen bir düzende değişim geçirdiğini fark etmek ilginçtir. Diğer bir deyişle, bu sistemleri ışık düzenler. Bu aynı zamanda 5-HT2C reseptörleri üzerindeki etkisinin ışığın melatonin üretimini bloklamasını engelleyeceği anlamına gelir.

Yan Etkileri

Ayrıca, 5-HT1A, muskarin ve histamin reseptörlerini etkilemediğinden agomelatinin diğer antidepresanların sahip olduğu yan etkilere sahip olmadığını da belirtmemiz gerekir. Bu antidepresanlar uyuşukluk, kilo alımı, ağız kuruluğu, cinsel işlev bozukluğu ve kalp problemleri gibi yan etkilere sahip olabilirler.

Agomelatine karşı en sık görülen advers reaksiyonlar baş ağrıları, mide bulantısı ve baş dönmesidir. Bu etkiler genellikle minör ve geçicidir, tedavinin ilk iki haftasında ortaya çıkarlar. Bu ilacın diğer yan etkileri arasında şunlar vardır:

  • Anksiyete
  • Sıradışı rüyalar
  • Uyuşukluk
  • İnsomi
  • İshal
  • Kabızlık
  • Karın ağrısı
  • Sırt ağrısı
  • Kilo alımı
  • Yorgunluk
Mavi zamin üzerinde duran sarı bir ilaç.

Görebileceğiniz üzere, agomelatinin yan etkilerinden birçoğu uyku ve uykunun sirkadiyen ritminiz üzerindeki etkisi ile alakalıdır. Ancak, önceden de bahsettiğimiz üzere bu yan etkiler genellikle geçicidir. Vücudunuz ilaca alıştığında kaybolma eğilimindedirler. Bununla birlikte yine de etkileri takip etmeye devam etmelisiniz.

Ne olursa olsun, eğer agomelatin kullanırken herhangi bir negatif yan etkinin farkına varırsanız, özellikle de bu başlangıçta gerçekleşirse doktorunuz ile konuşmalısınız. Bunun yanında, bir kere başladığınızda antidepresan tedavinizi aniden veya doktorunuzun tavsiyesi olmaksızın asla bırakmamalısınız.

Sonuç olarak, agomelatin etkili ve umut verici yeni bir antidepresandır. Elbette, uzun süreli etkilerinin olumlu olduğundan emin olmak ve çocuk ve gençlere verilip verilemeyeceğinden emin olabilmek için daha fazla araştırma yapmamız hala gerekmektedir.

İlginizi çekebilir ...

Valdoxan film kaplı tablet, turuncu-sarı renginde, çubuk şeklinde (9,5 mm uzunluğunda ve 5,1 mm genişliğinde) bir yüzünde mavi baskılıdır.

Valdoxan film kaplı tabletlerin herbiri 25 mg agomelatin içerir.

Valdoxan film kaplı tabletler, 28 tabletten oluşan takvimli blister ambalajda bulunmaktadır.

İçindekiler

  1. Valdoxan Yan Etkileri
  2. Valdoxan Nasıl Kullanılır?
  3. Valdoxan Güncel Fiyat Listesi (2023)
  4. Valdoxan Kullananlar Nelere Dikkat Etmelidir?
  5. Valdoxan Kullanıcı Yorumları

Valdoxan Ne İçin Kullanılır?

Valdoxan depresyon tedavisinde kullanılan ilaçlar (diğer antidepresan ilaçlar) grubuna aittir ve depresyon tedaviniz için reçetelenmiştir.

Depresyon, günlük yaşamı olumsuz etkileyecek düzeyde sürekliliği olan bir ruh hali bozukluğudur. Depresyon belirtileri bir kişiden diğerine değişkenlik gösterir. Ancak genel belirtileri arasında ilgi ve haz kaybı, çökkün duygudurum, eneıji kaybı, uyku, iştah ve cinsel sorunlar, değersizlik hissi, yersiz pişmanlık ve suçluluk duygulan, karamsarlık, çaresizlik ve dikkat sorunları bulunur.

Valdoxan Yan Etkileri Nelerdir?

Tüm ilaçlar gibi Valdoxan’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.

Aşağıdakilerden biri olursa Valdoxan’ü kullanmayı durdurun ve derhal doktorunuza bildirin veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz

  • Ciltte yaygın kızarıklık veya döküntü (eritematöz döküntü),
  • Yüzde ödem (şişme) ve anjiyoödem (yüzde, dudaklarda, dilde ve/veya boğazda solunum veya yutma güçlüğüne neden olabilecek şişme).

Bu çok ciddi yan etkilerin hepsi oldukça seyrek görülür.

Yaygın Yan Etkiler

  • Baş dönmesi,
  • Uyku hali,
  • Uykusuzluk,
  • Migren,
  • Baş ağrısı,
  • Bulantı,
  • İshal,
  • Kabızlık,
  • Karın bölgesinde ağrı,
  • Aşırı terleme,
  • Sırt ağrısı,
  • Yorgunluk
  • Endişe (Anksiyete),
  • Karaciğer enzim seviyelerinde artış,
  • Kusma.

Yaygın Olmayan Yan Etkiler

  • Parmak veya ayak parmaklarında uyuşma veya karıncalanma (parestezi),
  • Bulanık görme,
  • Huzursuz bacak sendromu (bacakların kontrol edilemeyen bir dürtü ile hareket ettirilmesiyle karakterize bir hastalıktır),
  • Kulakta çınlama,
  • Egzema,
  • Kaşıntı,
  • Ürtiker (kurdeşen),
  • Taşkınlık/heyecanlılık (ajitasyon),
  • Asabiyet, huzursuzluk, saldırgan davranış,
  • Kabus görme,
  • Olağandışı rüyalar,
  • Konfüzyon (zihin karışıklığı)

Seyrek Görülen Yan Etkiler

  • Ciddi deri döküntüsü (eritamöz döküntü),
  • Yüzde ödem (şişme) ve anjiyoödem (yüzde, dudaklarda, dilde ve/veya boğazda solunum veya yutma güçlüğüne neden olabilecek şişme),
  • Hepatit,
  • Cilt ve göz akında sararma (sarılık),
  • Karaciğer yetmezliği*,
  • Mani/hipomani (dikkat artışı, hareketlilik, yorulmazlık ve tepkilerin artması ile belirgin ruh hastalığı) (bakınız bölüm 2. ValdoxanT aşağıdaki durumlarda dikkatli kullanınız),
  • Halüsinasyon (varsam, hayal görme),
  • Kilo alma veya tam tersi kaybetme.
  • Ölümle sonuçlanan veya karaciğer nakli gereken birkaç istisnai vaka bildirilmiştir.
  • İntihar düşünceleri veya davranışları.

Herhangi bir yan etki meydana gelmesi durumunda hekiminiz, eczacınız veya hemşireniz ile konuşunuz.

Valdoxan Güncel Fiyat Listesi (2023)

TarihEtiket FiyatıKamu Fiyatı
15.12.2022296,75157,28
12.10.2022218,64115,88
19.07.2022213,18112,99
09.07.2022213,17112,98
19.02.2022169,8890,04
20.02.2021125,7866,66
19.02.2020104,9555,62
17.12.201993,7249,67
19.02.2019111,4259,05
19.02.201888,3446,82
20.02.201776,9348,47
23.02.201669,5743,83
22.02.201669,5736,87
04.09.201568,3436,22
01.06.201565,7534,85
11.04.201564,4334,15
10.04.201564,43

Valdoxan Nasıl Kullanılır?

Valdoxan, tedavinin ikinci haftasından itibaren çoğu depresyonlu hastalarda etkisini göstermeye başlar. Kendinizi iyi hissetseniz bile depresyon belirtilerinin tekrarlamaması için doktorunuz Valdoxan ile tedaviye devam etmenizi önerecektir.

Depresyon, belirtilerin giderilmesi için en az 6 ay süreyle tedavi edilmelidir.

Kendinizi iyi hissetseniz dahi, doktorunuza danışmadan ilacınızı kullanmayı kesmeyiniz.

Antidepresan bir ilaç kullanırken onu bırakıp Valdoxan’a geçiş nasıl yapılmalıdır?

  • Eğer doktorunuz, daha önce kullandığınız SSRESNRI grubu bir antidepresandan (sertralin, essitalopram, fluoksetin, venlafaksin veya duloksetin ) Valdoxan tedavisine geçmek isterse, Valdoxan’a başlarken önceki tedavinizi nasıl kesmeniz gerektiği konusunda tavsiyede bulunacaktır.
  • Daha önce kullandığınız antidepresan ilacı kademeli olarak azaltsanız dahi birkaç hafta süre ile ilacı bırakmanıza bağlı kesilme belirtileri yaşayabilirsiniz.

Bu belirtiler şunlardır:

  • Başdönmesi, karıncalanma, uyku bozukluğu, huzursuzluk veya endişe hali, başağrısı, hastalık hissi, ve titreme. Bu etkiler genellikle hafıf-orta şiddetlidir ve birkaç gün içinde kendiliğinden kaybolur.

Önceki tedavinin dozu azaltılırken Valdoxan başlanırsa ortaya çıkabilecek muhtemel kesilme belirtileri, Valdoxan’ın erken dönemde etkisinin yetersiz olduğunu düşündürmemelidir.

Valdoxan başlarken, önceki antidepresan tedaviyi bırakmaya dair en iyi yöntemi doktorunuzla konuşmalısınız.

Valdoxan ağız yolu ile kullanım içindir.

Tabletleri yeterli miktarda su ile çiğnemeden yutunuz.

Böbrek ve Karaciğer yetmezliği hastalarında Valdoxan kullanılır mı?

  • Böbrek yetmezliği olan hastalarda doktorunuz tarafından yapılacak olan bireysel değerlendirme sonucunda Valdoxan’ı güvenle kullanıp kullanamayacağınız belirlenecektir.
  • Tedaviye başlamadan önce ve tedavi süresince 3., 6., 12, ve 24. haftalarda karaciğerinizin düzgün çalıştığını kontrol etmek için doktorunuz laboratuvar testleri yapacaktır. Eğer doktorunuz ilacın dozunu 50 mg’a çıkarırsa yine başlangıçda ve tedavi süresince 3., 6., 12, ve 24. haftalarda bu testler yapılmalıdır. Daha sonra, doktorunuz gerek duyuyorsa testler devam edecektir.

Eğer Valdoxan’ırı etkisinin çok güçlü veya zayıf olduğuna dair bir izleniminiz var ise doktorunuz veya eczacınız ile konuşunuz.

Doz Aşımı Durumunda Ne Yapılmalıdır?

Valdoxan’ı kullanmanız gerekenden fazla kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz.

Valdoxan Kullanmayı Unuttuğumda Ne Yapmalıyım?

Unutulan dozları dengelemek için çift doz almayınız.

Bir sonraki dozu normal zamanında almaya devam ediniz. Tabletleri içeren blisterin üzerinde basılı olan takvim, Valdoxan tabletini en son ne zaman aldığınızı size hatırlatacaktır.

Valdoxan Kimler Tarafından Kullanılmamalıdır?

  • Etkin madde agomelatine veya Valdoxan’ın herhangi bir bileşenine aşırı duyarlılığınız varsa (allerjik),
  • Fluvoksamin (depresyon tedavisinde kullanılan bir başka ilaç) veya siprofloksasin (antibiyotik) kullanıyorsanız,
  • Karaciğeriniz düzgün çalışmıyorsa (Karaciğer yetmezliğiniz varsa).

Valdoxan Kullananlar Nelere Dikkat Etmelidir?

  • Depresyon tedavisinde kullanılan ilaçların çocuklar ve 24 yaşma kadar olan gençlerdeki kullanımlarının, intihar düşünce ya da davranışlarını artırma olasılığı bulunmaktadır. Bu nedenle özellikle tedavinin başlangıcı ve ilk aylarında, ilaç dozunun artırılma/azaltılma ya da kesilme dönemlerinde hastanın gösterebileceği huzursuzluk, aşırı hareketlilik gibi beklenmedik davranış değişiklikleri ya da intihar olasılığı gibi nedenlerle hastanın gerek ailesi gerekse tedavi edenler tarafından yakından izlenmesi gereklidir.
  • Karaciğer üzerinde etkisi olan ilaçlar kullanıyorsanız bu ilaçlar hakkında doktorunuzdan bilgi almalısınız.
  • Obezite veya fazla kilolarınız varsa doktorunuza danışınız.
  • Diyabetiniz varsa doktorunuza danışınız.
  • Tedavi öncesinde karaciğer enzim değerleriniz yüksek ise, ValdoxanTn sizin için uygun olup olmadığına doktorunuz karar verecektir.
  • Bipolar bozukluk (Ruhsal durumdaki zıt yönlü değişiklikler) varsa veya manik belirtileriniz olmuşsa, (yükselen anormal heyecan, coşku veya şiddetli duygu durum değişiklikleri ile karakterize dönem) bu ilacı kullanmadan veya ilaca devam etmeden önce doktorunuza danışınız (bakınız bölüm 4. Olası yan etkiler nelerdir?).
  • Bunama (demans) hastalığınız varsa doktorunuz yapılacak olan bireysel değerlendirme sonucunda ValdoxanT kullanmanızın güvenli olup olmayacağını belirleyecektir.

Valdoxan tedavisi süresince:

Karaciğerde potansiyel ciddi yan etkilerden kaçınmak için yapılması gerekenler:

  • Doktorunuz, tedaviye başlamadan önce karaciğerinizin düzgün çalışıp çalışmadığını kontrol etmelidir. Valdoxan ile tedavi sırasında bazı hastaların karaciğer enzim seviyelerinde artış olabilir. Bu nedenle aşağıdaki zaman çizelgelerine göre takip testleri yapılmalıdır,_
  • Bu testlerin değerlendirilmesinden sonra doktorunuz, Valdoxan ile tedavinizin devam edip etmeyeceğine karar verecektir.
  • Karaciğerinizin düzgün çalışıp çalışmadığına ilişkin belirti ve bulgular hakkında tedbirli olunuz
  • Eğer karaciğer hasarı belirtileri veya bulguları (örn. koyu idrar, açık renkli gaita, sarı cilt/göz, sağ üst karın ağrısı, ve olağandışı halsizlik (yukarıda belirtilenlerle ilişkili olarak)) gözlemlerseniz acilen doktorunuza danışınız. Doktorunuz Valdoxan tedavisini kesmenizi önerebilir.
  • Herhangi bir böbrek rahatsızlığınız varsa doktorunuz tarafından yapılacak olan bireysel değerlendirme sonucunda Valdoxan güvenle kullanıp kullanmayacağınız belirlenecektir.

İntihar düşüncesi ve depresyonunuzun kötüleşmesi:

  • Depresyon, kişide intihar düşüncesi, intihar davranışı ve kendine zarar vermede artış riski ile ilişkilendirilmiştir. Tüm depresyon ilaçlarında olduğu gibi, iyileşme belirtileri ancak birkaç hafta süren tedavi ile elde edilebilir. Bu süreç içinde depresyon belirtileri devam edebilir.

Aşağıdaki durumlarda intihar düşünme olasılığı artabilir:

  • Daha önce kendinizi öldürme veya kendinize zarar verme gibi düşünceleriniz olmuşsa, genç bir yetişkinseniz. Yapılan klinik çalışmalar psikiyatrik sorunlan olan genç yetişkinlerde (25 yaşdan küçük) intihar eyleminin daha fazla olduğunu kanıtlamıştır.
  • Sizi rahatsız eden endişeleriniz veya düşünceleriniz varsa hemen doktorunuza bilgi veriniz.
  • Depresyonda olduğunuzu ailenize veya yakın bir arkadaşınıza söyleyip onlara bu kullanma talimatını okutmanız yararlı olabilir. Depresyonunuzun kötüleşip kötüleşmediğini veya davranışlarınızdaki değişiklikleri onların gözlemlemesini isteyebilirsiniz.

Çocuklar ve Ergenler

  • Valdoxan çocuklarda ve ergenlerde (18 yaş altı) kullanılmaz.

Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.

Valdoxan İle Birlikte Yiyecek ve İçecek Tüketimi

Valdoxan’ı aç veya tok karnına alabilirsiniz.

Hamilelik (Gebelik) Döneminde Valdoxan Kullanılır mı?

İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu farkederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

Emzirme Döneminde Valdoxan Kullanılabilir mi?

İlacı kullanmadan önce doktorunuza ya da eczacınıza danışınız.

Valdoxan Etken Maddesi Nedir?

Bu ilaç her tablette 61.84 mg laktoz monohidrat içermektedir. Doktorunuz tarafından bazı şeker türlerine karşı duyarlılığınız veya aleıjiniz olduğu belirtilmişse veya şeker hastalığınız (diyabet) varsa bu ilacı kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışınız.

Bu ilaç her tablette 3.9 mg sodyum nişasta glikolat ihtiva eder; yani esasında “sodyum içermez” olarak kabul edilebilir. Bu dozda sodyuma bağlı herhangi bir yan etki beklenmemektedir.

Diğer İlaçlar İle Birlikte Valdoxan Kullanılır mı?

Valdoxan bazı ilaçlar ile kullanılmaz:

  • Fluvoksamin (depresyon tedavisinde kullanılan başka bir ilaç), siprofloksasin (bir antibiyotik) agomelatinin kandaki beklenen dozunu değiştirebilir.
  • Propanolol (hipertansiyon tedavisinde kullanılan beta blokör), enoxacine (antibiyotik), rifampisin (antibiyotik) içeren ilaçlar kullanıyorsanız ve günde 15’den fazla sigara içiyorsanız mutlaka doktorunuza bildiriniz.

Araç ve makina kullanımı

Araç veya dikkat gerektiren bir makine kullanmadan önce reflekslerinizin normal olduğundan emin olunuz.

Valdoxan Kullanıcı Yorumları

Herhangi bir yan etkisi olmamasıyla beraber fazlasıyla uyutabilen bir ilaçtır.

Kullanıcı Yorumu

Bende hiçbir etkisini göstermedi üstüne uyku uyuma hissiyatını arttırmasıyla beraber benim için pekte iyi sayılmayan ilaç diyebilirim.

Kullanıcı Yorumu

İlgili

Kategoriler Genel

VALDOXAN 25 mg 28 film kaplı tablet Kullananlar

EÄŸer:

Etkin madde agomelatine veya VALDOXAN’ın herhangi bir bileşenine aşırı duyarlılığınız varsa (allerjik),

Fluvoksamin (depresyon tedavisinde kullanılan bir başka ilaç) veya siprofloksasin (antibiyotik) kullanıyorsanız,

Karaciğeriniz düzgün çalışmıyorsa (Karaciğer yetmezliğiniz varsa).

Depresyon tedavisinde kullanılan ilaçların çocuklar ve 24 yaşma kadar olan gençlerdeki kullanımlarının, intihar düşünce ya da davranışlarını artırma olasılığıbulunmaktadır. Bu nedenle özellikle tedavinin başlangıcı ve ilk aylarında, ilaç dozununartırılma/azaltılma ya da kesilme dönemlerinde hastanın gösterebileceği huzursuzluk,aşırı hareketlilik gibi beklenmedik davranış değişiklikleri ya da intihar olasılığı gibinedenlerle hastanın gerek ailesi gerekse tedavi edenler tarafından yakından izlenmesigereklidir.

18 yaşın altındaki çocuklarda kullanılmaz.

- Karaciğer üzerinde etkisi olan ilaçlar kullanıyorsanız bu ilaçlar hakkında doktorunuzdanbilgi almalısınız.

Obezite veya fazla kilolarınız varsa doktorunuza danışınız.

- Diyabetiniz varsa doktorunuza danışınız.

Tedavi öncesinde karaciğer enzim değerleriniz yüksek ise, VALDOXANTn sizin için uygun olup olmadığına doktorunuz karar verecektir.

- Bipolar bozukluk (Ruhsal durumdaki zıt yönlü değişiklikler) varsa veya manik belirtilerinizolmuşsa, (yükselen anormal heyecan, coşku veya şiddetli duygu durum değişiklikleri ilekarakterize dönem) bu ilacı kullanmadan veya ilaca devam etmeden önce doktorunuzadanışınız (bakınız bölüm 4. Olası yan etkiler nelerdir?).

- Bunama (demans) hastalığınız varsa doktorunuz yapılacak olan bireysel değerlendirmesonucunda VALDOXANT kullanmanızın güvenli olup olmayacağını belirleyecektir.

Valdoxan tedavisi süresince:

Karaciğerde potansiyel ciddi yan etkilerden kaçınmak için yapılması gerekenler:

- Doktorunuz, tedaviye başlamadan önce karaciğerinizin düzgün çalışıp çalışmadığını kontrol etmelidir. VALDOXAN ile tedavi sırasında bazı hastaların karaciğer enzimseviyelerinde artış olabilir. Bu nedenle aşağıdaki zaman çizelgelerine göre takip testleriyapılmalıdır,_

Bu testlerin deÄŸerlendirilmesinden sonra doktorunuz, VALDOXAN ile tedavinizin devam edip etmeyeceÄŸine karar verecektir.

Karaciğerinizin düzgün çalışıp çalışmadığına ilişkin belirti ve bulgular hakkında tedbirli olunuz

- Eğer karaciğer hasarı belirtileri veya bulguları (örn. koyu idrar, açık renkli gaita, sarıcilt/göz, sağ üst karın ağrısı, ve olağandışı halsizlik (yukarıda belirtilenlerle ilişkili olarak))gözlemlerseniz acilen doktorunuza danışınız. Doktorunuz VALDOXAN tedavisinikesmenizi önerebilir.

- Herhangi bir böbrek rahatsızlığınız varsa doktorunuz tarafından yapılacak olan bireyseldeğerlendirme sonucunda VALDOXANT güvenle kullanıp kullanmayacağınızbelirlenecektir.

İntihar düşüncesi ve depresyonunuzun kötüleşmesi:

Depresyon, kişide intihar düşüncesi, intihar davranışı ve kendine zarar vermede artış riski ile ilişkilendirilmiştir. Tüm depresyon ilaçlarında olduğu gibi, iyileşme belirtileri ancak birkaçhafta süren tedavi ile elde edilebilir. Bu süreç içinde depresyon belirtileri devam edebilir.

Aşağıdaki durumlarda intihan düşünme olasılığı artabilir:

daha önce kendinizi öldürme veya kendinize zarar verme gibi düşünceleriniz olmuşsa, genç bir yetişkinseniz. Yapılan klinik çalışmalar psikiyatrik sorunlan olan gençyetişkinlerde (25 yaşdan küçük) intihar eyleminin daha fazla olduğunu kanıtlamıştır.

Sizi rahatsız eden endişeleriniz veya düşünceleriniz varsa hemen doktorunuza bilgi veriniz.

Depresyonda olduğunuzu ailenize veya yakın bir arkadaşınıza söyleyip onlara bu kullanma talimatını okutmanız yararlı olabilir. Depresyonunuzun kötüleşip kötüleşmediğini veyadavranışlarınızdaki değişiklikleri onların gözlemlemesini isteyebilirsiniz.

Çocuklar ve ergenler

VALDOXAN çocuklarda ve ergenlerde (18 yaş altı) kullanılmaz.

Bu uyarılar geçmişteki herhangi bir dönemde dahi olsa sizin için geçerliyse lütfen doktorunuza danışınız.

VALDOXAN’ı aç veya tok karnına alabilirsiniz.

VALDOXAN ile tedavi görürken alkol almayınız.

İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

VALDOXAN ile tedavi görürken hamile kalırsanız (veya hamilelik planlıyorsanız) hemen doktorunuza danışınız.

Tedaviniz sırasında hamile olduğunuzu farkederseniz hemen doktorunuza veya eczacınıza danışınız.

İlacı kullanmadan önce doktorunuza ya da eczacınıza danışınız.

Emziriyorsanız veya emzirmeyi planlıyorsanız doktorunuza danışınız. VALDOXAN kullanıyorsanız, emzirmeyi bırakmanız gerekmektedir.

Araç veya dikkat gerektiren bir makine kullanmanızı etkileyebilecek baş dönmesi veya uyuklama gibi şikayetleriniz olabilir. Araç veya dikkat gerektiren bir makine kullanmadan öncereflekslerinizin normal olduğundan emin olunuz.

Bu ilaç her tablette 61.84 mg laktoz monohidrat içermektedir. Doktorunuz tarafından bazı şeker türlerine karşı duyarlılığınız veya aleıjiniz olduğu belirtilmişse veya şeker hastalığınız(diyabet) varsa bu ilacı kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışınız.

Bu ilaç her tablette 3.9 mg sodyum nişasta glikolat ihtiva eder; yani esasında “sodyum içermez” olarak kabul edilebilir. Bu dozda sodyuma bağlı herhangi bir yan etkibeklenmemektedir.

VALDOXAN bazı ilaçlar ile kullanılmaz: fluvoksamin (depresyon tedavisinde kullanılan başka bir ilaç), siprofloksasin (bir antibiyotik) agomelatinin kandaki beklenen dozunu değiştirebilir (Bakınızbölüm 2).

Eğer; propanolol (hipertansiyon tedavisinde kullanılan beta blokör), enoxacine (antibiyotik), rifampisin (antibiyotik) içeren ilaçlar kullanıyorsanız ve günde 15’den fazla sigara içiyorsanızmutlaka doktorunuza bildiriniz.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir