güldür güldür en komik videolar / Güldür Güldür 20.Bölüm | Zokzor Bilal (Psikolog) videosu

Güldür Güldür En Komik Videolar

güldür güldür en komik videolar

Güldür Güldür Show - Naime En Komik Sahneler

Açıklama

Yükleyen:BKMonline

Yüklenme Tarihi: 30 Ağustos 2019 - 12:13

Güldür Güldür Show 17 Eylül’de Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatro’sunda!

Ali Sunal’ın sunumuyla eğlencenin vazgeçilmez adresi Güldür Güldür Show, birbirinden renkli ve eğlenceli skeçleriyle yine herkesi kahkahaya boğacak.

Yapımcılığını BKM’nin üstlendiği, “Güldür Güldür Show” her hafta, günlük hayatın içinden aileden aşka, şöhretten teknolojiye, futboldan arkadaşlığa kadar birçok konuyu kendi mizah anlayışları ve yeni yaklaşımlar ile tekrar ortaya koymakta.


Güldür Güldür Show resmi sosyal medya hesapları:
https://www.instagram.com/guldurguldur/
https://twitter.com/Guldur_Guldur
https://www.facebook.com/guldurguldurtv/


Güldür Güldür Show Kanalına Abone Olun: https://goo.gl/v9le8I

BKM Kanalına Abone Olun: http://goo.gl/rq6Yql

BKM Müzik Kanalına Abone Olun: https://goo.gl/xmCkJH



#naime #bkm #güldürgüldürshow #beşiktaşkültürmerkezi #güldürgüldür #ecemerkek #alisunal

Etiketler:

Prens, izleyicilerle buluştu. Sizin Instagram sayfanızda paylaştığınız bir tiplemeden aşinayız aslında Prens’e… Nasıl hazırlandı bu dizi?

Giray Altınok: Benim Instagram’da Bongomy TV adında bir hesabım vardı. Orada komik videolar çekiyordum. Prens de onlardan biri. Serüveninin krallığa gideceğini öngördüğümüz bir karakterdi. Çok sevildi. Kendi ailesinden bahseden, küçük ülkesindeki sıkıntıları anlatan bir prensti. Sevilince ondan daha fazla video çekmeye başladım. Daha sonra MGX Studio ile karşılaştık. Onlar da yeni bir teknoloji getirdiklerini, tarihî bir dizi yapmak istediklerini söyleyince aklımıza Prens geldi. Prens böyle çıktı ortaya.

Dekor çok dikkat çekiyor. Krallıklarla, imparatorluklarla alakalı eski Türk filmlerine gönderme var mı dizide?

G. A.: Televizyon ve sinema tarihimiz için yapılan her sıradışı ya da tarih işi aslında onlara ister istemez bir gönderme. Çok ciddi bir şey yapsanız da ister istemez aklımıza o geliyor. Çünkü onlarla büyüdük biz. Prens de Game of Thrones’a benzeyen bir krallıkta bize benzeyen birisi yer alsaydı, nasıl bir şey olurdu onu anlatıyor. Teknolojik olarak da çekilmesi zordu ama yeni teknolojiyle hepimiz için yeni olan bir şey yaptık aslında. Ortaya çok güzel bir sonuç çıktı.

Siz nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz dizide?

Çağdaş Onur Öztürk: Ben ailenin ilk erkek çocuğuyum. İkinci erkek Prens de benim kardeşim. Karakterin ismi Tenyo. Tenyo’nun krallığın başına gelmesi bekleniyor. Ancak tabii bir sürü olay olacak. Karakterlerin isimleri zaten değişik. İsimlerin nereden geldiğini, Prens’in neden bir isminin olmadığını izleyicilere görecek.

G. A.: Neden sevilmeyen evlat olduğumu da görecekler.

İki kardeş arasında nasıl bir ilişki var dizide?

Ç. O. Ö.: Klasik abi-kardeş ilişkisi aslında… Türk aile yapısındaki bazı formel yapılar Prens’te de var. Biraz önce Giray’ın bahsettiği gibi izlediğimiz bütün tarihî Türk filmlerinde olan bir durum... Büyük olanın tahta geçmesi beklenir. Bununla ilgili aramızda da bir çatışma var.

G. A.: Abim benim beceremediğim her şeyi beceren birisi. Tamamen o olmak istiyorum ama buna o kadar uzağım ki… Beni hiçbir şeye yaklaştırmıyorlar. Abim benim için çok büyük bir rol model.

Ç. O. Ö.: Bu krallık içinde belki de en temiz kalpli olan tek karakter Prens. Diğerlerinin hırsları, zaafları parça parça göreceğiz. Prens’in arazı görünürde, biz ise saklıyoruz. Herkesin bir planı var.

G. A.: Yakınlık kurmanın da zor olduğu bir karakter Prens. Aynı zamanda çok çocuksu, sarkastik, zalim, düşüncesiz bir karakter ama maskesi yok. En azından bu duyguyu biliyorsunuz. Onun dışında sarayda kimsenin ne hissettiğini bilemiyorsunuz. Prens’ten korkmuyorsunuz, çünkü kızarsa sizi öldürtür. Bu kadar basit.

Canberk’e döneyim. Sizin rolünüzü de dinleyelim.

Canberk Gültekin: Ben Köle’yi oynuyorum. Krallığın da gücü kadar kölesi var. Bir tane köle var. Dizide Prens’le beraber adı olmayan iki karakterden birisi. O da benim. Prens’i birisi seviyorsa o da Köle’dir.

G. A.: Sürekli ölümle tehdit ettiği ama hiç yanından ayırmadığı bir karakter. Köle’nin senaryoda oturduğu yer çok güzel. Bütün o şaşaalı hayatın, hırsların, savaşların olayları sürekli anlamlandırmaya çalışan, bazen çok iyi anlayan, bazen de hiç anlayamayan sade bir karakter. O benim çok hoşuma gitmişti. Farklı durduğu bir yer var hikâyede. Çok abuk subuk olayların içerisinde buluyor kendini Prens’le beraber… Sürprizli yanlarını çok sevdim. Bir de saçım var dizide. İlk defa saçım oldu diyebiliriz.

G. A.: Biz Güldür Güldür’de haftada 8 kere peruk taktığımız için alışkınız ama Canberk için çok yeni ve tatlı bir şeydi. Aynaya geçip geçip kendisine bakıyordu.

Son zamanlarda hanedanlıkla ilgili yapımlar arttı. Siyasette yaşananlar da insanın aklına geliyor. Prens’te var mı böyle göndermeler?

G. A.: Yok. Biz çok butik bir iş olsun istedik. Zaten o dünyayı yaratırken de ona fırsatımız olmadı. Ama işin içinde kendiliğinden bir hanedan ve krallık kurduğunuz zaman siz hiçbir şey yapmasanız gönderme haline geliyor işin kendisi.

Djital platformlarda çok beğenilen komedi dizileri de revaçta. Prens nasıl bir yeri dolduracak?

Ç. O. Ö.: Kesinlikle eksik bir yeri dolduracak. Çünkü diğer hiçbir işe benzemiyor. Böyle bir işin olmasıyla gurur duyacağız. İzleyiciler de eminim ki “oh be” diyecekler.

Bongomia ismi nereden geliyor?

G. A.: Bongomy benim Instagram’daki sayfamın adı. Hiçbir anlamı yok. Sadece fonetik olarak söylemek çok hoşuma gidiyor. İnsanlar onları geçiştirdiğimi düşünüyorlar. Gerçekten bir anlamı yok. Dizide de birçok isim buradan geldi. Hiç öyle anlamlı bir şey değil.

Sizi tür olarak komedide pek izlememiştik. Prens nasıl bir deneyim oldu?

Ç. O. Ö.: Giray benim eski bir dostum. Hayal aşamasındayken bu işten bahsediyordu. Hepimiz çok eğleniyorduk o ortamda. Bayağı uzun bir zaman önce… Beni burada hayal edebilecek tek kişi Giray olabilirdi. İşin olacağı ortaya çıktıktan sonra Giray’dan bir telefon geldi. Çok memnun oldum tabii ki beni düşündüğü için. Bir sürü çok yetenekli komedi yapabilen arkadaşımız var. Bu rolü beni hayal ederek düşünüyor olması beni ayrıca mutlu etti. Dizide komedi oyuncularının seçilmemesinin de bir sebebi var. Bazı şeyleri gerçekleştirme anlamında seyircinin gözünde daha hazır bir yerdeyiz. O yüzden de böyle bir seçimin yapıldığına eminim.

G. A.: Komik oyuncuya bizim ihtiyacımız yoktu. Komedi zamanlamasını bilen oyunculara ihtiyacımız vardı. Biri onu bildiği zaman surat ifadesiyle de komedi yaptırabiliyorsun. O yüzden biz o anlamda yanlışa düşmeyelim. Senaryomuzun matematiği bu ve buna uygun oyuncular bulalım dedik. Çok yetenekli bir oyuncu kadrosuyla birlikte çalıştık. Game of Thrones’luğun içindeki küçük nüansları yakalamak istedik.

Sizi tiyatroda da izliyoruz. Bu dizi de sanki tiyatro sahnesini andırıyor değil mi?

C. G.: Kamera önünde çekimlerin yapıldığı ilk komedi işim. Yayınlanan da ikinci komedi işim. Dekor beni çok havaya sokuyor açıkçası.

Prenssizin ürettiğiniz ilk komedi işi değil. Sosyal medyada da skeçleriniz çok beğeniliyor. Nasıl hazırlıyorsunuz o skeçleri?

G. A.: Ben bir sosyal medya fenomeni değilim. Ben bir komedyenim ve komedi yazarıyım aslında. O sayfada benim bazen iki ay hiçbir video atmadığım zamanlar oluyor ve sağ olsun takipçiler hiçbir yere gitmiyor. Şunu biliyorlar. Bir gün bana bir şey komik gelirse ben video atacağım. Her gün bir şey yazmak, bir şey çekmek çok zor ve kaliteyi düşüren bir şey. O an içinden bir şey gelince yapıyorum. Mümkün olduğu kadar çeşitlendirmeye çalışıyorum. Çocuğuyla uğraşan bir baba da var, bir pilot da var. Prens onların arasında hayata geçen ve insanlara bir içerik olarak sunulan ilk iş. Belki gerisi de gelir.

Peki, Prens’i neden izlemeliyiz? Tek cümleyle nasıl tarif edersiniz?

Ç. O. Ö.: Daha önce izlemediğiniz bir şeyi izlemek istiyorsanız hep aynı şeyleri izlemekten sıkıldıysanız ve biraz daha eğlenmek, biraz daha gülmek istiyorsanız bu işi kaçırmamanız gerekir.

G. A.: İçerik olarak korkunç tekdüzelikten yavaş yavaş çıkmaya başladığımız bugünlerde “Ne kadar değişik bir şey!” demek için bile açılıp izlenmesi gerekiyor. Onun dışında gülmenin de garantisini veriyoruz.

C. G.: Oyuncuların tek tek komik olmasından ziyade ortak dil yaratabilmek komedide çok önemli. Ortak dil olunca komedi de kendiliğinden zaten ortaya çıkıyor. Ben okuduğumda “Bu işi izlerim” demiştim, seyircinin de böyle düşüneceğini tahmin ediyorum.

Tüm Yazıları

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır