normal morfolojili sperm yüzdesi / Spermde Şekil Bozukluğu

Normal Morfolojili Sperm Yüzdesi

normal morfolojili sperm yüzdesi

Bir erkeğin doğurganlığının en yaygın testi, meni analizidir. Bu, spermin ve spermin bulunduğu sıvı olan meninin birçok özelliğini ölçmektedir. Bunlardan en önemlileri; sperm sayısı, sperm hareketliliği, sperm morfolojisi ve sıvı hacmidir. Sperm morfolojisi, normal şekilli spermlerin yüzdesidir. Şekildeki anormallikler, spermin yumurtaya girip döllemesini zorlaştırır.

Normal Sperm Nedir?

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre normal sperm; yaklaşık 0.004- 0.005 mm uzunluğunda ve 0.0025- 0.0035 mm genişliğinde oval bir kafaya sahip olmalıdır.

Kapak görevi gören ve spermin yumurtaya girmesine yardımcı olan akrozom, sperm başının %50 ile %70’lik kısmını kaplamaktadır. Spermin orta kısmı; baş uzunluğunun yaklaşık 1.5 katı ve genişliği 0.001 mm’den az olmalıdır. Bu, yaklaşık 0.045 uzunluğunda ve nispeten düz olması gereken kuyruğa gider.

Anormal Sperm Şekli Özellikleri

Sperm morfolojisi anormallikleri şunları içerir:

  • Spermin baş kısmında %20’den fazla yer kaplayan vakuoller
  • Yuvarlak, konik, küçük ve büyük gibi şekil kusurları
  • Orta kısımda normal bir kafanın yarısından daha büyük bir sitoplazmik damlacık
  • Kuyruğun 90 dereceden büyük bir açıyla bükülmesi
  • Kısa, uzun, kıvrımlı ya da çoklu kuyruk gibi kuyruk kusurları
  • Birden çok kafa

Peki, anormal sperm şekli erkek kısırlığı anlamına mı gelir? Hayır! Sperm morfolojisi, tek başına bir erkeğin bir çocuk sahibi olup olamayacağını belirlemez. 2016 yılında yapılan bir çalışmada; %0 morfolojiye sahip erkeklerin %29’unun, normal morfolojiye sahip erkeklerin %55’ine oranla doğal olarak çocuk sahibi olduğunu bulmuştur.

Anormal sperm morfolojisi, doğal kavrayış söz konusu olduğunda zorluklara işaret edebilir. Ancak, anormal şekiller doğal yolla çocuk sahibi olmanın imkansız olduğu anlamına gelmez.

Erkek Doğurganlığını Olumsuz Etkileyen Faktörler

Eksik ya da fazla kromozomlar nedeniyle görülen DNA anormallikleri nedeniyle başın şekli anormal olabilir. Ayrıca, genetik özellikler de erkek doğurganlığını olumsuz etkileyebilir. Bunların dışında, yaşamsal faktörler de doğurganlığı azaltabilir. Erkek doğurganlığını olumsuz etkileyen diğer faktörler şöyledir:

  • Kimyasallara maruz kalma
  • Testis sıcaklığında artış
  • Sigara bağımlılığı
  • Alkol tüketimi
  • Kafein tüketimi
  • Bazı ilaçlar
  • Kanser tedavisi ve ilaçları
  • Testosteron enjeksiyonu
  • Zararlı besin takviyeleri
  • DHEA hormonu ve androjen içeren takviyeler

Sperm Şekil Bozuklukları İçin Çözümler

Erkeklerde doğurganlığı olumsuz etkileyen faktörler genel olarak düzeltilebilir olduğundan, sperm morfolojisi ilaçsız olarak iyileştirilebilir. Araştırmalar; sperm şekli ile sigara, alkol ve kafein kullanımı arasında bir ilişki olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla, çocuk sahibi olmaya çalışırken bunlardan uzak durmak, spermin işlevselliği açısından faydalı olabilir.

  • Obezite, sperm üretimiyle ilgili problemler ile ilişkilendirilmektedir. Bu nedenle, çocuk sahibi olmaya çalışırken sağlıklı bir diyet yapmak ve normal vücut ağırlığını korumak önemlidir.
  • Vitaminler, sperm kalitesi için fayda sağlayabilir ve sperm morfolojisini iyileştirebilir. Sperm morfolojisi için faydalı olduğu kanıtlanan bazı vitaminler: C ve E vitaminleri, likopen ve Koenzim Q10’dir.

Spermin nihai amacı bir yumurtayı döllemek olduğundan; hedefe ulaşmanın en iyi yolu, mümkün olan en iyi şekilde olmaktır. Spermin yaşam döngüsünün oldukça uzun olduğunu hatırlamak önemlidir. Bu nedenle, çeşitli yaşam tarzı değişiklikleri yapıldıktan sonra, sperm morfolojisinin iyileşmesi üç ayı bulabilir.

Sperm Morfolojisi Testleri

Sperm morfolojisi testleri, meni örneklerini mikroskop altında inceler ve toplam örnekteki normal olan sperm yüzdesini hesaplar. Normal bir sperm için gerekenler şunlardır:

  • Pürüzsüz kenarlı, oval şekilli baş
  • 2.5 – 3.5 mikrometre genişliğinde 5-6 mikrometre uzunluğunda baş
  • Sperm başının %40- 70’ini kaplayan bir zar
  • Büyük vakuollerden arınmış ve toplam başın %20’sinden daha azını kaplayan ikiden fazla küçük vakuol içermeyen bir baş
  • Spermin orta kısmı, baş ile yaklaşık aynı uzunlukta anca çok daha ince olmalıdır
  • Sperm başından ve orta kısmından daha ince olması gereken 45 mikrometre uzunluğunda, kıvrılmış bir kuyruk

Laboratuvar teknisyenleri, genellikle sperm morfolojisi testlerini meninin küçük bir kısmını slayta koyar, havayla kurumaya bırakır ve daha sonra spermi mikroskop altında görmeyi kolaylaştıran bir boya ile boyar. Daha sonra, numunenin bir segmentindeki 200 ya da daha fazla spermden normal spermin yüzdesi hesaplanır.

Sperm morfolojisi testleri, bilgisayar destekli sperm morfometrik değerlendirmesi gibi görüntü analizi teknolojisi kullanılarak da değerlendirilebilir. Uzmanlara göre bilgisayar tabanlı testler, manuel olarak yapılan testlerden daha güvenli ve kesin sonuçlar verir. Sperm kalitesini tam olarak değerlendirmek için tek bir test yeterli değildir.

Aynı kişiden alınan örnekler arasında yüksek düzeyde farklılıklar olabilir. İnsan hatası, yanlış değerlendirme ve işlemden önceki süre gibi faktörler birden fazla test yapılmasını gerekli kılmaktadır. Morfoloji, canlılık ve hareketlilik gibi nitelikleri doğrulamak için genellikle benzer sonuçlar üreten 3 ya da daha fazla test gerekir.

Sperm Morfoloji Test Sonuçları Ne Anlama Gelir?

Bir numunede çok sayıda anormal şekilde sperm ve düşük bir normal sperm yüzdesine sahip olmak, “teratozoospermi” adı verilen bir durumun belirtisidir. Kesin aralık değişebilir; ancak, normal ya da sağlıklı bir sperm morfolojisi aralığı %4- 14 arasındadır. %4’ün altında bir değer, hamileliğe ulaşmanın normalden daha uzun sürdüğü anlamına gelebilir. %0 normal sperm sonucu, genellikle tüp bebek tedavisinin gerekli olabileceği anlamına gelir. Tüp bebek, döllenme sağlamak için bir yumurta ve sperm örneğinin alınmasını içerir.

Anormal şekil ve boyuttaki spermin, genellikle sağlıklı genetik materyallere sahip olduğunu hatırlamak da önemlidir. Birçok doğurgan erkekte, yüksek oranda anormal sperm bulunmaktadır.

 

Aspermi Nedir?

Aspermi, sperm olmadığı zamandır. Bu, meninin olduğu ancak spermin olmadığı “azospermi” ile aynı değildir. Azospermide hiç meni yoktur.

Aspermi; genetik bir bozukluk, üreme yolundaki anormallikler, hormonal dengesizlik, diyabet, kanser tedavisi ya da şiddetli cinsel işlev bozukluğu gibi çeşitli nedenlere bağlı olabilir. Erkek doğurganlığı, aspermiden ciddi şekilde etkilenir.

Bununla birlikte, bir çocuğa sahip olmak hala mümkün olabilir. Tedavi mümkün değilse, testislerden olgunlaşmamış sperm alınabilir. Bu spermler, laboratuvar ortamında olgunlaştırılarak yardımcı üreme teknolojileri ile kullanılabilir.

Azospermi Nedir?

Azospermi, sıfır sperm olması durumudur ve şiddetli bir erkek kısırlığı şeklidir. Meni tamamen normal görünebilir. Bu nedenle, bu durum ancak meni analizi ile teşhis edilir. Azosperminin en yaygın nedenleri:

  • Erkek üreme sisteminin anomalileri
  • Genetik bozukluklar
  • Seminal yolların tıkanması

Bazı tedavi edilmeyen cinsel yolla bulaşan hastalıklar, azospermiye neden olan tıkanıklıklara neden olabilir. Azospermi, testis kanseri tedavisi sonrası da ortaya çıkabilir. Bu durum, nadiren hormonal dengesizlikler, şiddetli cinsel işlev bozuklukları nedeniyle de olabilir.

Gıda Takviyeleri ve Sperm Morfolojisi

Gıda takviyeleri, sperm sağlığını iyileştirmeye yardımcı olabilir. Çinkonun, hem sperm sayısı hem de sperm kalitesini arttırdığı görülmüştür. Bu, çinko takviyesinin sperm morfolojisini iyileştirmeye yardımcı olabileceği anlamına gelmektedir.

Folik asit seviyeleri düşük olan erkeklerin çok sayıda DNA kusuruna sahip olduğunu gösteren bazı çalışmaların varlığı, folik asidin önemli bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Son olarak, B12 ve C vitamini takviyeleri, sigara içen erkeklerde sperm kalitesi ve sayısını arttırmaya yardımcı olabilir.

Tüm bu bilgiler ışında, sperm hareketliliği ve morfolojisinin doğal olarak iyileştirilmesinin mümkün olduğu görülmektedir.

Sperm Hareketliliği Kaç Olmalı

Sperm hareketliliği kaç olmalı sorusu erkek infertilitesi durumunda sıklıkla gündeme geliyor. Aynı zamanda tüp bebek tedavisi söz konusu olduğunda da en çok merak edilen konulardan biri sperm hücrelerinin sayısı ve hareketliliği ile ilgilidir. Çünkü bebek sahibi olmak sadece sperm hareketliliği ile ilgili değildir. Aynı zamanda sperm sayısı ne kadar olmalı sorusunun yanıtının da biliniyor olması gerekir. Çünkü yetersiz sayıda sperm hücresi de erkek infertilitesine sebebiyet verebiliyor.

Normal Morfoloji Sperm Yüzdesi Kaç Olmalı?

Kruger kriterlerine göre sperm yapısı yani morfolojisi % 4 ve üzeri olmalıdır. Konuyla ilgili olarak Dünya Sağlık Örgütü de yapılan androloji çalışmalarına yönelik olarak kılavuzlar yayınlıyor. Bu kılavuzlar sperm hareketliliği kaç olmalı gibi soruların yanıtları için de rehber niteliği taşıyor. Gerek infertilite tanısında gerekse tüp bebek gibi yardımcı üreme tekniklerine yönelik testlerde bu verilerin dikkate alındığını söyleyebiliriz. Çünkü sperm sayısı ne kadar olmalı gibi soruların yanıtları çok sayıda araştırma neticesinde belirleniyor. Yayınlanan son kılavuza göre normal sperm değerleri olarak gösterilen mililitrede 15 milyon ve toplam semen örneğinde de sperm sayısının 40 milyon olmasıdır. Elbette bu değerlerin altına sonuçlar karşımıza çıkabilir ve bu durumda da bebek sahibi olunması kimi zaman mümkün olabiliyor. Ancak böyle durumlarda bebek sahibi olma süreci de uzuyor.

Hareketsiz Sperm Sayısı Kaç Olmalıdır?

Aslında sperm hareketliliği kaç olmalı sorusunun yanıtı aynı zamanda hareketsiz sperm sayısının üst limitini de belirliyor. İstenen tablo ya da bir başka deyişle normal sperm değerleri göz önünde bulundurulduğunda sperm hücrelerinin 3’te birinin ya da en az % 32’sinin ileri hareket etmesi gerekiyor. Hareket bozukluğu olması durumundaysa bazı araştırmaların yapılmasına ihtiyaç doğabiliyor. Örneğin varikosel, sperm DNA hasarları ya da iltihaplar gibi durumların mutlaka mercek altına alınması gerekiyor. Hastalar genellikle sperm sayısı ne kadar olmalı konusuna odaklanıyor olsa da spermin hareketliliğinin de bebek sahibi olma konusunda belirleyici faktörlerden biri olduğunun unutulmaması gerekiyor. kimi zaman sperm testinde sperm hareketleri istenen düzeyde olmayabiliyor ancak aynı hastanın testislerinden alınan sperm örneklerinde hareketlilik seviyesi ideal düzeyde de olabilir.

Tıkla Öğren –> https://www.saithalil.com/klomen-nedir/

Tüp Bebek İçin Sperm Sayısı Kaç Olmalıdır?

Artık tüp bebek yönteminden faydalanılması gerektiğinde sperm hareketliliği kaç olmalı gibi sorular da gündeme geliyor. Aynı zamanda tüp bebek tedavisinden faydalanılabilmesi için sperm sayısı ne kadar olmalı gibi konular da önem taşıyor. Çünkü sperm sayısı döllenme konusunda en önemli faktörlerden biridir. Çok sayıda sperm hücresi yumurtaya ulaşamadan yok olur. Dolayısıyla sperm sayısının fazla olması da döllenme olasılığını yükseltiyor. Semendeki sperm sayısının 39 milyonun altına olması halinde erkek infertilitesinden söz edilebilir. Fakat sperm sayısıyla birlikte normal sperm değerleri de dikkate alınmalıdır. Fazla sayıda sperm hücresinin olması, döllenmenin % 100 gerçekleşeceği anlamına gelmez.

Sperm Hareketliliği Ne Kadar Olmalı?

Daha önce de değindiğimiz gibi bebek sahibi olunabilmesi için önemli olan tek konu sperm sayısı ne kadar olmalı değildir. Aynı zamanda sperm hücrelerinin hareketliliği de önem taşıyor. Sperm hareketliliğinin değerlendirilmesinde ‘sperm ileri hızlı hareketlilik’ konusu da devreye girmelidir. Elbette sperm hareketliliği kaç olmalı konusu bu noktada akılları biraz karıştırabiliyor. Her 100 spermden 4’ünün normal olması durumunda sperm testi sonucu da normal kabul edilir. Bir başka deyişle üretilen spermlerin % 95’i hatalı olarak paketlenebiliyor da diyebiliriz. Bu noktada sperm hareketliliği kaç olmalı sorusu kadar hareketli olan spermlerin yapısının da önem taşıdığına vurgu yapmak gerekiyor. Hastadan alınan semen örneğinde 100 milyon spermi olan ve sadece % 30’u hareketli olan bir erkek ile 50 milyon spermi olan ve bunun sadece % 60’ı hareketli olan bir erkek arasında, bebek sahibi olma şansı bakımından hiçbir fark bulunmuyor. Önemli olan normal sperm değerleri elde etmektir.

Normal Sperm Değerleri

Konunun daha net anlaşılması ve sperm hareketliliği kaç olmalı konusunda hangi parametrelerin dikkate alındığının anlaşılması için Kruger kriterlerine de dikkat çekmek gerekir. Yapılan testlerin sonuçları, normal sperm değerleri ile kıyaslanır ve böylelikle spermlerin gözden geçirilmesi de mümkün olabilir. Normal değerleri ise şekilde açıklayabiliriz:

  • Miktar(volüm) 2.0 ml ve üzeri
  • pH 7.2 ve üzeri
  • Mililitrede sperm sayısı 15 milyon/ml ve üzeri
  • Toplam sperm sayısı 30 milyon/ml ve üzeri
  • Hareketlilik % 50 ve üzeri
  • A+B derecesinde hareket veya A derecesinde % 25 ve üzeri derecelendirme
  • +4 veya A: Hızlı ileri hareket
  • +3 veya B: yavaş ileri hareket
  • +2 veya C: yerinde hareket
  • +1 veya D: hareketsiz
  • Morfoloji % 4 ve üzeri
  • Canlılık % 75 ve üzeri
  • Lökosit 1 milyon/ml’nin altında

Görüldüğü gibi tek başına sperm hareketliliği kaç olmalı sorusu bir önem taşımıyor. Çünkü yukarıda sıralanan tüm değerler bir arada değerlendiriliyor ve dolayısıyla sperm sayısı ne kadar olmalı sorusunun da tek başına bebek sahibi olma şansını belirlemediğinin anlaşılması gerekiyor.

Sperm Sayısını Artırmak Mümkün mü?

Elbette sadece sperm hareketliliği kaç olmalı sorusu değil, sperm sayısının artırılmasının mümkün olup olmadığı da merak ediliyor. Sperm sayısını artırmak mümkün olsa da bu durum her erkek için geçerli değildir. Kişide normal sperm değerleri olmamasının nedeni anatomik ya da genetik bir durum ise sperm sayısını artırmak mümkün olmayabilir. Ayrıca ateşli bir hastalık geçirilmesi durumunda da bu mümkün olmayabiliyor. Dolayısıyla sperm hareketliliği kaç olmalı gibi konularda kişinin geçmiş sağlık öyküsü de önem taşıyor. Doktorunuza sperm sayısı ne kadar olmalı gibi konularda danışabileceğiniz gibi sperm sayısının artırmak için neler yapılması konusunda da danışabilirsiniz.

Tıkla Öğren –> https://www.saithalil.com/kisirlikta-erkek-faktoru/

Hangi Besinler Sperm Sayısını Artırır?

Erkeklerde yapılan testlerde normal sperm değerleri elde edilemediğinde beslenme yoluyla sperm sayısı nasıl artırılır sorusunun yanıtı da merak ediliyor. Ancak direkt olarak sperm sayısına etki eden bir gıda grubunun bulunmadığını belirtebiliriz. Düzenli olarak tüketilmesi durumunda sperm sayısının artmasını sağlayacak bir gıda yoktur. Ancak sağlıklı bir beslenme düzenin oluşturulması durumunda sağlıklı bir vücut yapısı, sağlıklı spermler üretebilir.

Dolayısıyla sperm hareketliliği kaç olmalı gibi konularda sağlıklı beslenme önemini ortaya koyabiliyor. Genel olarak sağlıklı bir vücuda sahip olmak için mevsiminde olan meyve ve sebzelerin düzenli olarak tüketilmesi gerekiyor. Aynı zamanda A vitamini, D vitamini ve E vitamini yönünden zengin gıdaların tüketilmesi de dikkat edilmesi gereken unsurlar arasında yer alıyor. Vücudun günlük vitamin ve mineral ihtiyacını karşılayan gıdaların tüketilmesi genel sağlığa da ciddi katkılarda bulunacaktır. Bu nedenle sperm hareketliliği kaç olmalı gibi konular kadar beslenmeye de dikkat edilmelidir. Sperm sayısını artırmaya yönelik olarak düzenli cinsel ilişki yaşanması da tavsiye edilir. Sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıkları terk etmek, spor yapmak gibi yaşamsal bazı değişiklikler yapılması da faydalı olabilir. Yüksek ısı sperm hücreleri üzerinde olumsuz bir etki yapar. Çok sıkı kıyafetler giymemeye de özen gösterilmelidir.

 

Detaylı bilgi için Özel Bahçelievler Kadın Hastalıkları ve Doğum Merkezimizi arayarak ulaşabilirsiniz.
Cep Tel: 0532 414 56 66
Ofis Tel: 0212 603 66 54
E-Mail: [email protected]

SPERM MORFOLOJİSİNİN ÖNEMİ

Sperm tahlillerinde akıl karıştıran sonuçlardan birisi de sperm morfolojisidir, yani spermin şekli. Sperm morfolojisi, tahlil sonuç kâğıdının en altında bulunur. Normal form olarak da sıklıkla %0 ya da %2 gibi bir sonuç verilmiştir. Bazen bu değer %20 ya da %30 gibi çok yüksek de yazılmış olabilir. Ama bu şekilde yüksek sonuçlar, daha yüzeyel bir yöntemle yapılan farklı bir değerlendirmeyi gösterir. Ancak bu yöntem günümüzde çok kullanılmamakta olup, burada bundan bahsetmeyeceğiz.

Morfoloji sonucu olarak normal formun %0 gelmesi durumunda, ister doğal yolla olsun isterse tüp bebekle, gebelik şansının da düşük olacağı söylenir. Hatta tüp bebek başarısızlıklarında da sıklıkla sperm morfolojisindeki düşüklük sorumlu tutulur. Ancak son yıllarda bunun her zaman doğru olmadığı, tek başına normal değere bakarak çocuk olup olmayacağı hakkında bir fikir sahibi olunamayacağı, tüp bebek başarısızlıklarının da bununla izah edilemeyeceği anlaşıldı (Li 2017, Keegan 2007). Çünkü yumurtanın aktive olup embriyo gelişmesi için gerekli faktörlerin önemli bir kısmı, spermin içinde bulunur ve yumurtayla birleşirken ortama çıkarlar (Anifandis 2016). Dışarıdan spermin şekline bakarak bunlar hakkında bir şey öğrenemeyiz.

Gerçekten de çok sayıda araştırma, normal morfoloji değeri düşük olduğu için aşılama ya da tüp bebek yapmanın gebelik şansını artırmayacağını göstermiştir (Hotaling 2011, Devenau 2014). Nadir görülen bazı ciddi durumlar dışında, morfoloji normal de olsa bozuk da olsa tüp bebeğin başarısı değişmez. Sadece normal morfoloji oranına bakarak ‘doğal yolla çocuk olmaz, tüp bebek gerekir,’ demek de her zaman doğru değildir (Kovac 2017). Dolayısıyla, normal morfoloji sıfır olarak görülürse endişe etmeyin, bunun çok da fazla anlamı yok, yine de doğal yolla çocuk sahibi olabilirsiniz. Morfoloji sonucunu okurken normal formun dışında asıl başka değerlere dikkat etmek lazım. Aşağıda bunu daha detaylı inceleyeceğiz.

Morfoloji, çocuk olup olmayacağını göstermez, sadece spermin neresinin bozuk olduğunu gösterir. Buna göre de tedavisi yapılır. Örneğin hastayım diyen birisinde çok hafif bir soğuk algınlığı da olmuş olabilir ya da çok ağır bir felç de olabilir. Birisinde normal günlük işlerinizi yapabilirsiniz ama diğerinde yerinizden bile kalkamazsınız. Ya da tedavisi çok güç kötü huylu bir tümör de olabilir veya yüzünüzde basit bir sivilce de çıkmış olabilir. İşte, morfolojinin normal değerinin düşük olması, spermin hasta olduğunu gösterir ama bunun çocuk olmasına ne derece engel olduğu, yani durumun ciddiyeti hakkında bir öngörüsü bulunmaz. Bu konuda içinde bulunduğumuz sene Amerika Birleşik Devletleri’nden bir araştırma yayınlandı (Kovac 2017). Buna göre normal morfoloji sıfır da olsa %25’inde doğal yolla gebelik görülmekte. İlginci, morfolojisi sıfır olup da doğal yolla gebe kalanların ikinci gebelikleri de hep doğal yolla olurken, morfolojisi normal olup tüp bebekle gebe kalanların tamamı ikinci gebeliklerini ancak tüp bebekle elde edebildiler. Araştırıcılar, normal morfolojinin doğal yolla ya da tüp bebekle çocuk olup olmamasını tahmin etmede bir katkısı bulunmayacağını önermekteler. Hatta doğal yolla da gebe kalınacakken, gereksiz yere tüp bebeğe yönlendirildiklerini iddia etmekteler.

Burada hemen akla şu soru gelmekte; şekli bozuk olan bir sperm nasıl olur da yumurtayı dölleyerek gebelik sağlayabilir? Sağlayabilir, çünkü sadece spermin şekline bakmak, o spermin genetik yapısı ya da embriyoyu oluşturma kapasitesi hakkında bir fikir vermez. Kaldı ki, kadın genital kanalları içerisinde bulunan bazı hücreler, spermleri destekleyerek bir takım fonksiyonlarını düzeltebilmekte (Kovac 2013, Huang 2013).

Bütün bunlar göstermekte ki, sperm tahlillerinde sadece normal morfoloji sonucuna bakarak çocuk olup olmayacağı ya da bozuksa tüp bebekten başka çare bulunmadığı şeklinde bir fikir sahibi olamıyoruz. Ama bu demek değil ki sperm morfolojisinin hiç önemi yoktur. Spermin şekline bakarak, neresinin bozuk olduğunu anlayabiliriz. Buna göre de bir tedavi planı yapılır. Bazı çeşit şekil bozuklukları doğal yolla çocuk olmasına hiç engel teşkil etmezken, bazıları çok önemli engel oluştururlar. Yine bazı ciddi bozukluklar vardır ki, tüp bebekle de bir netice alamayız. Bunların nedeni, spermin farklı kısımlarının farklı görevleri olmasından kaynaklanır. Morfolojide de spermin farklı kısımlarına bakılır. Dolayısıyla, spermi muayene ederken her kısmını ayrı ayrı değerlendirmek gerekir. Şimdi spermin bu farklı kısımlarını biraz daha detaylı inceleyelim.

Sperm 4 parçadan oluşur: baş, boyun, orta parça ve kuyruk. Bunların her birisinin ayrı bir görevi bulunur ve hastalıkları da birbirine benzemez.

morfoloji

1. Spermin başı: Sperm başında 2 önemli organel vardır: çekirdek ve akrozom kesesi. Sperm çekirdeğinde çocuk oluşumunda rol oynayan genetik malzeme bulunur. Bu DNA’dır. Üzerinde çocuğun gelişiminden sorumlu binlerce gen yer alır. Eğer DNA’da bir hasarlanma varsa, gebelik şansı da önemli ölçüde azalır. Sperm morfolojisi bozuk gelenlerde DNA hasar oranı da artmıştır (Esterhuizen 2000). DNA hasarı yüksek olunca da, ister doğal yolla isterse tüp bebekle olsun gebelik başarısı düşer. Ancak sperm morfolojisi normal de olsa DNA hasarı bulunabilir. Yani, sperm morfoloji sonucuna bakıp, sperm DNA hasarı var ya da yok diyemeyiz (Trisini 2004). Bunun ayrıca araştırılması gerekir. Şu çok önemli; normal morfoloji düşük de gelse, eğer DNA hasarı yoksa gebelik görülebilir.

Spermin çekirdeğindeki genetik malzemede ortaya çıkan ve çocuğun gelişiminde ciddi defektlere yol açabilecek diğer önemli kusurlar da anöploidi dediğimiz kromozom bozuklukları ile metilasyon bozuklukları’dır. Metilasyon bozuklukları her zaman testlerle kolayca anlaşılmaz, ama babanın içinde yaşadığı çevresel koşullardan fazlaca etkilenir. Çocuğu olmayan çiftlerde bu yönde de araştırma yapılması önerilir. Böyle durumlarda yaşam tarzı ile ilgili basit önlemler bile, gebelik başarısını anlamlı derecede artıracaktır.

Sperm başında bulunan akrozom dediğimiz kese ise içerisinde yumurta zarını delmek için gereken enzimleri içerir. Eğer akrozom kesesi yoksa doğal yolla gebelik de görülmez. İşte, globozoospermi olgularında akrozom bulunmaz ve bu nedenle de doğal yolla gebelik beklenmez. Sperm morfolojisi değerlendirilirken akrozoma da bakılmalı. Akrozom bulunsa bile, eğer zamanından erken açılıyorsa, buna erken akrozom reaksiyonu adı verilir ve sperm yumurtanın içine giremez. Bu da bir infertilite nedenidir (Parinaud 1995).

Buradan da anlaşılacağız üzere, tahlillerde sperm başına ait morfolojik inceleme sonucu bozuk gelmişse, yukarıda bahsettiğimiz DNA ya da akrozomun işlevleri de bozulmuş olabilir. Spermin baş kısmında görülen şekil bozuklukları büyük baş, küçük baş, uzamış baş, nokta (pin) baş, çok sayıda baş olarak karşımıza çıkar.

Ancak baş morfolojisi tamamen normal de olsa, çekirdek ya da akrozom fonksiyonları bozulmuş olabilir. Aksine, baş morfolojisi bozuk olabilir ama gerek DNA gerekse akrozom gayet normal çalışıyordur ve çocuk olmasına hiçbir etkisi de yoktur. Dolayısıyla, morfolojiden çok spermin bu fonksiyonlarını tetkik etmek gerekir. Eskiden ayrıntılı tetkik imkanı olmadığı için, sadece morfolojiye bakarak spermin DNA’sı ya da akrozomu hakkında fikir edinilebiliyordu. Oysa şimdi günümüzde ileri tahlil yöntemleri ile bu organelerin hepsini ayrı ayrı incelemek ve bozukluklarını ortaya çıkarmak mümkün olmaktadır.

2. Spermin boynu: Burada sentrozom denilen organel bulunur. Sentrozom sperm kuyruğunun başlangıç kısmıdır. Bozukluğunda, sperm hareketi de etkilenir. Ama sentrozomun asıl görevi, yumurtanın bölünerek çoğalması ve embriyo gelişimidir (Yang 2015). Çünkü sperm yumurta ile birleşirken, yumurtanın sentrozomu erir, sadece spermden gelen sentrozom kalır. Eğer sentrozom bozuksa, embriyo da gelişemez. Bu durum tüp bebekte yumurta bölünmedi şeklinde söylenir. İşte, tüp bebek başarısızlıklarında bölünme olmamasının bir nedeni, spermin sentrozom hastalıklarıdır. Bunu sperm morfoloji incelemesinde boyun kısmının şekil bozukluğu ile anlarız. Böyle spermler doğal yolla yumurtaya girebilir ama embriyo gelişemez (Barroso 2009).

3. Sperm orta parçası: Burada mitokondri denilen ve spermin enerjisini üreten organel bulunur. Mitokondri hastalıkları spermin tüm fonksiyonlarını etkileyebilir. Ama özellikle hareket bozuklukları ve DNA hasarlarından sorumludur. Son yıllarda sperm erken yaşlanması, apopitoz ve nekrozunda da mitokondri hastalıklarının rolü olduğu ortaya çıkarıldı (Aitken 2011). Morfoloji incelemesinde spermin orta parçasının ince ya da kısa olması, şeklinin bozulması mitokondri bozukluğuna işaret eder.

4. Sperm kuyruğu: Kuyruk, spermin doğal yolla yumurtaya erişmesi için gerekli hareketini sağlar. Hiç olmaması, kısa, kıvrık, ince ya da kalın olması kuyrukta bir bozukluk olduğu anlamına gelir. Çok sayıda kuyruk olması da normal değildir. Morfoloji tahlilinde kuyruğun kısa olması, spermin dynenin kolları ya da fibröz kılıfında yapısal bir anomali bulunduğunu düşündürür. Bu genetik bir nedenden de kaynaklanmış olabilir. Eğer böyle ise, ilaçla tedavisi mümkün değildir, tüp bebek gerekir.

Ama kuyruk defektlerinde genellikle spermin yumurtayla birleşmesinde bir sorun olmaz. Hatta embriyo da normal gelişebilir. Ancak hızı ve gücü azalacağı için yumurtaya kendiliğinden erişemez. Böyle durumlarda tüp bebek gerekir. Tek başına hareketi bozuk olan spermlerin tüp bebeğin başarısız kalmasında bir etkisi yoktur. Eğer hareket bozukluğuna spermin diğer kısımlarına ait bozukluklar da eşlik ediyorsa, o zaman tüp bebek tutmamış demektir. Dolayısıyla, sperm hareket bozukluklarında spermin diğer yönleriyle araştırılması iyi olur. Yani, spermin hareketi yavaştı o nedenle tüp bebek tutmadı demek her zaman doğru değildir.

Sperm morfoloji incelemesinde bu 4 kısma ait bozukluklar ayrı ayrı anlama sahiptirler. Dolayısıyla tedavide de buna göre bir plan yapılmalı. Aşağıdaki tablo bu bozuklukları ve görülme sıklığını vermekte (Auger 2016):

SM1
SM2
SM3

Normal sperm morfolojisinin düşük olmasının tek başına bir anlamı yok dedik. Ama 2 duruma dikkat etmek gerekir (Franken 2015):

  1. Morfolojideki düşüklüğe eşlik eden diğer bozuklukların varlığı: Bunlar sperm DNA hasarı, spermlerde apopitoz, spermlerde nekroz, hareket bozukluğu, akrozom reaksiyonu eksikliğidir.
  1. Tek bir şekil bozukluğunun tüm spermleri tuttuğu durumlar. Burada başlıca 3 tane bozukluk vardır: Globozoospermi, nokta baş ya da pinhead denilen durum, büyük baş anomalisi. Ancak bu durumlar çok nadir görülürler ve tüm spermleri de tutmuşsa önemlidir, sadece birkaç spermi etkilemişse, bir önemi yoktur.

İşte, morfoloji sonucuna bakarken, asıl yukarıdaki durumları iyi değerlendirmek gerekir. Eğer bunlardan biri varsa, sadece morfolojiyi düzeltmekle uğraşmak bir sonuç vermez. Morfoloji düzelmese bile, eşlik eden bozukluğu düzeltirsek işte o zaman gebelik sağlanabilir. Bunun için de her bir bozukluğu iyi değerlendirmek gerekir. Ancak sperm morfolojisini değerlendirmek uzun bir tecrübe gerektirir. Bu tip analizlerin deneyimli merkezlerde yaptırılması ayrıca önemlidir.

Netice olarak, çocuk sahibi olamamış çiftlerde sperm morfolojisi rutin olarak değerlendirilmelidir. Böylece, spermin neresinin ya da hangi fonksiyonunun bozuk olduğu anlaşılır ve tedavi planı da buna göre düzenlenir. Ancak doğal yolla çocuk olmasına ya da tüp bebek yapıp yapmamaya karar verirken tek başına sperm morfolojisini göz önüne almak yeterli olmaz. Doğal yolla çocuk olmamasında veya tüp bebek başarısızlıklarında da tek başına sperm morfolojisini sorumlu tutmak doğru değildir.

Prof.Dr. Kaan AYDOS

Kaynaklar

Aitken RJ, Koppers AJ. Apoptosis and DNA damage in human spermatozoa. Asian J Androl. 2011 Jan;13(1):36-42.

Anifandis G, Messini CI, Dafopoulos K, Daponte A, Messinis IE. Sperm contributions to oocyte activation: more that meets the eye. J Assist Reprod Genet. 2016 Mar;33(3):313-316.

Auger J, Jouannet P, Eustache F. Another look at human sperm morphology. Hum Reprod. 2016 Jan;31(1):10-23.

Barroso G, Valdespin C, Vega E, Kershenovich R, Avila R, Avendaño C, Oehninger S. Developmental sperm contributions: fertilization and beyond. Fertil Steril. 2009 Sep;92(3):835-48.

Deveneau NE, Sinno O, Krause M, Eastwood D, Sandlow JI, Robb P, Granlund A, Strawn EY Jr. Impact of sperm morphology on the likelihood of pregnancy after intrauterine insemination. Fertil Steril. 2014 Dec;102(6):1584-90.e2. doi: 10.1016/j.fertnstert.2014.09.016.

Esterhuizen AD, Franken DR, Lourens JG, Van Zyl C, Muller II & Van Rooyen LH. (2000) Chromatin packaging as an indicator of human sperm dysfunction. J Assist Reprod Genet 17, 508–514.

Franken DR. (2015) How accurate is sperm morphology as an indicator of sperm function? Andrologia 47, 720–723.

Hotaling JM, Smith JF, Rosen M, Muller CH, Walsh TJ. The relationship between isolated teratozoospermia and clinical pregnancy after in vitro fertilization with or without intracytoplasmic sperm injection: a systematic review and meta-analysis. Fertil Steril. 2011 Mar 1;95(3):1141-5.

Huang VW, Zhao W, Lee CL, Lee CY, Lam KK, et al. Cell membrane proteins from oviductal epithelial cell line protect human spermatozoa from oxidative damage. Fertil Steril 2013; 99: 1444–52.e3.

Li M, Wang H, Li W, Shi J. Effect of normal sperm morphology rate (NSMR) on clinical outcomes for rescue-ICSI(R-ICSI) patients. Gynecol Endocrinol. 2017 Jun;33(6):458-461.

Keegan BR, Barton S, Sanchez X, Berkeley AS, Krey LC, Grifo J. Isolated teratozoospermia does not affect in vitro fertilization outcome and is not an indication for intracytoplasmic sperm injection. Fertil Steril. 2007 Dec;88(6):1583-8.

Kovac JR, Smith RP, Cajipe M, Lamb DJ, Lipshultz LI. Men with a complete absence of normal sperm morphology exhibit high rates of success without assisted reproduction. Asian J Androl. 2017 Jan-Feb;19(1):39-42.

Kovac JR, Lipshultz LI. Interaction between oviductal epithelial cells and spermatozoa underlies a systems biology approach to treating infertility. Fertil Steril 2013; 99: 1207–8.

Parinaud J, Vieitez G, Moutaffian H, Richoilley G & Labal B. (1995) Variations in spontaneous and induced acrosome reaction: correlations with semen parameters and in-vitro fertilization results. Hum Reprod 10, 2085–2089.

Trisini AT, Singh NP, Duty SM & Hauser R. (2004) Relationship between human semen parameters and deoxyribonucleic acid damage assessed by the neutral comet assay. Fertil Steril 82, 1623–1632.

Yang KT, Tang CJ, Tang TK. Possible Role of Aurora-C in Meiosis. Front Oncol. 2015 Aug 13;5:178.

Paylaşın

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır