taş kodlama / Online Kristal Taşları Proğramlama (Kodlama) Eğitimi

Taş Kodlama

taş kodlama

AKİK - AGAT

AKİK - AGAT

İsmini Sicilya’da bulunan Achates Nehri’nden almıştır. En çok bulunan taşlardan birisi olmasına rağmen, renklerindeki ve halkalarının dağılımındaki çeşitliliğin sınırsızlığı nedeniyle her zaman en gözde taşlardan biri olmuştur.
Muhtelif renkli ince ve yuvarlak halkalardan oluşan bir kalsedon türü. Tabakalarının dizilişine göre özel isimler alır.
Sert ve renkli kısımları saydam olmamasına rağmen ışık geçiren bir yapısı vardır. Muhammed A. S. efendimizin mühür olarak kullandığı yüzük de akik taşlıdır. Akik taşının beden ile teması halinde etkilerinin daha fazla olduğu sanılmaktadır. Bu konuda çoğu Taş bilimci hem fikir olmak ile birlikte bazıları taşın vücut ile temasının şart olmadığını savunmaktadır.
Akik taşı eskiden Yemen Taşı olarak bilinirdi. (Bazı kaynaklarda Yemen Taşı’nın zirkon olduğu söyleniyor ancak akik olması daha güçlü ihtimal. )
Romalılar taşı tılsım olarak yüzük parmaklarına takarlardı. yıldır bilinen taşa olan inanç Viktoria döneminde doruğa ulaşmıştır. İslam aleminde de en sevilen ve tercih taşlardan biridir.
Maden Yük. Müh. Mehmet Yaşar Ethem’in kitabında karneola yani bildiğimiz kırmızı akiğe Yementaşı denilirken, yine bir agat türü olan ve Kırmızı Çizgili Akik olarak bilinen Sardoniks taşına da Yemen Akiği denilmiş.

AKİK - AGAT

İsmini Sicilya’da bulunan Achates Nehri’nden almıştır. En çok bulunan taşlardan birisi olmasına rağmen, renklerindeki ve halkalarının dağılımındaki çeşitliliğin sınırsızlığı nedeniyle her zaman en gözde taşlardan biri olmuştur.
Muhtelif renkli ince ve yuvarlak halkalardan oluşan bir kalsedon türü. Tabakalarının dizilişine göre özel isimler alır.
Sert ve renkli kısımları saydam olmamasına rağmen ışık geçiren bir yapısı vardır. Muhammed A. S. efendimizin mühür olarak kullandığı yüzük de akik taşlıdır. Akik taşının beden ile teması halinde etkilerinin daha fazla olduğu sanılmaktadır. Bu konuda çoğu Taş bilimci hem fikir olmak ile birlikte bazıları taşın vücut ile temasının şart olmadığını savunmaktadır.
Akik taşı eskiden Yemen Taşı olarak bilinirdi. (Bazı kaynaklarda Yemen Taşı’nın zirkon olduğu söyleniyor ancak akik olması daha güçlü ihtimal. )
Romalılar taşı tılsım olarak yüzük parmaklarına takarlardı. yıldır bilinen taşa olan inanç Viktoria döneminde doruğa ulaşmıştır. İslam aleminde de en sevilen ve tercih taşlardan biridir.
Maden Yük. Müh. Mehmet Yaşar Ethem’in kitabında karneola yani bildiğimiz kırmızı akiğe Yementaşı denilirken, yine bir agat türü olan ve Kırmızı Çizgili Akik olarak bilinen Sardoniks taşına da Yemen Akiği denilmiş.

Akuamarin (latince, agua marina: denizin suyu, anlamına gelir) kıymetli taşlardan olup berilin şe af ve silikatlı bir türüdür. Açık mavi ya da mavimsi yeşil renktedir ve zümrüte çok benzer. Genellikle berilin bulunduğu koşullarda oluşur ve en güzelleri çoğunlukla Rusya’da bulunur. Brezilya’da bulunan sarı beril, bazen aguamarin krisolit olarak adlandırılır. Brezilya’da minos gerais, Espirito santa ve Bahia eyaletlerinde aguamarine madenleri vardır.
Mart ayının doğum taşı olan akuamarin ayrıca evliliğin yılı için en uygun hediye olacaktır.

AKUAMARİN
AKUAMARİN

Akuamarin (latince, agua marina: denizin suyu, anlamına gelir) kıymetli taşlardan olup berilin şe af ve silikatlı bir türüdür. Açık mavi ya da mavimsi yeşil renktedir ve zümrüte çok benzer. Genellikle berilin bulunduğu koşullarda oluşur ve en güzelleri çoğunlukla Rusya’da bulunur. Brezilya’da bulunan sarı beril, bazen aguamarin krisolit olarak adlandırılır. Brezilya’da minos gerais, Espirito santa ve Bahia eyaletlerinde aguamarine madenleri vardır.
Mart ayının doğum taşı olan akuamarin ayrıca evliliğin yılı için en uygun hediye olacaktır.

ANYOLİT

Anyolit (Ruby Zoisit) taşı yeşil ve yeşilimsi, mor, mavimsi yeşil renktedir. Üzerinde siyah tanecikler vardır. Anyolit taşı Kenya, Avusturya ve Tanzanya ülkelerinde çıkarılmaktadır. Anyolit taşı özellikle bayanlarda kolye ve yüzük olarak kullanılmaktadır. Taşı takan kişi üzerinde bazı şifalı ve yararlı özellikleri bulunur.

ANYOLİT

Anyolit (Ruby Zoisit) taşı yeşil ve yeşilimsi, mor, mavimsi yeşil renktedir. Üzerinde siyah tanecikler vardır. Anyolit taşı Kenya, Avusturya ve Tanzanya ülkelerinde çıkarılmaktadır. Anyolit taşı özellikle bayanlarda kolye ve yüzük olarak kullanılmaktadır. Taşı takan kişi üzerinde bazı şifalı ve yararlı özellikleri bulunur.

Potasyum alüminyum silikat olan ve kristalleri birbirine dik olmayan üç açıda kesişen Amazonit genelde metamorfik (başkalaşım) olarak oluşmaktadır. Likit magmatik veya hid-rotermal olarak oluşumlarında ise, genelde dumanlı kuvars ile birlikte bulunurlar. Bakır içerikli olup, bir feldispat olan mikroklin çeşididir.
Rusya, Nambiya, Mozambik, Norveç Brezilya, ABD, Madagaskar ve Hindistan’da bulunur.
En çok Brezilya’da çıkarılır.
Şekil ve yapısı Amazon Nehri’ne benzediği için Amazonit (Amazon taşı) adını alır.
Fazla değerli bir taş değerli değildir fakat mücevher yapımında veya dekoratif oymacılıkta çok kullanılır.
Sıcaktan çok etkilenir. Aşırı derecede duyarlıdır, fazla dokunulursa solgunlaşır ve bozuma uğrar.
Derinliği olan koyu renk, etkisinin fazla olmasını sağlar.

AMAZONİT
AMAZONİT

Potasyum alüminyum silikat olan ve kristalleri birbirine dik olmayan üç açıda kesişen Amazonit genelde metamorfik (başkalaşım) olarak oluşmaktadır. Likit magmatik veya hid-rotermal olarak oluşumlarında ise, genelde dumanlı kuvars ile birlikte bulunurlar. Bakır içerikli olup, bir feldispat olan mikroklin çeşididir.
Rusya, Nambiya, Mozambik, Norveç Brezilya, ABD, Madagaskar ve Hindistan’da bulunur.
En çok Brezilya’da çıkarılır.
Şekil ve yapısı Amazon Nehri’ne benzediği için Amazonit (Amazon taşı) adını alır.
Fazla değerli bir taş değerli değildir fakat mücevher yapımında veya dekoratif oymacılıkta çok kullanılır.
Sıcaktan çok etkilenir. Aşırı derecede duyarlıdır, fazla dokunulursa solgunlaşır ve bozuma uğrar.
Derinliği olan koyu renk, etkisinin fazla olmasını sağlar.

AMETİST

Kuvars kristalinin menekşe ya da mor renkli olan türüdür. Eskiden mor yakut ya da mor necef olarak da bilinir. Ametistin adını Yunanca olumsuzluk eki (değil) ve methuskein (sarhoş etmek) kelimelerinden aldığı söylenir. Bunun nedeni eski zamanlarda yaygın olan taşın, sahibini sarhoşluktan koruduğuna dair inançtır. Ametis en yapılmış bir kâse veya kupadan şarap içmenin kişiyi sarhoş etmeyeceğine inanılıyordu. yüzyılda ametistin rengini sahip olduğu manganezden aldığı düşünülmüştür. Fakat bazı otoriteler rengin organik bir kaynağı olduğunu ileri sürmüşlerdir. Ferrik tiyosiyonat önerilmiş ve mineralde kükürtün saptandığı belirtilmiştir. En değerli rengi koyu menekşe rengi olandır. Bu renkte olanlar Sibirya, Uruguay başta olmak üzere başka bölgelerden de çıkarılmaktadır.

AMETİST

Kuvars kristalinin menekşe ya da mor renkli olan türüdür. Eskiden mor yakut ya da mor necef olarak da bilinir. Ametistin adını Yunanca olumsuzluk eki (değil) ve methuskein (sarhoş etmek) kelimelerinden aldığı söylenir. Bunun nedeni eski zamanlarda yaygın olan taşın, sahibini sarhoşluktan koruduğuna dair inançtır. Ametis en yapılmış bir kâse veya kupadan şarap içmenin kişiyi sarhoş etmeyeceğine inanılıyordu. yüzyılda ametistin rengini sahip olduğu manganezden aldığı düşünülmüştür. Fakat bazı otoriteler rengin organik bir kaynağı olduğunu ileri sürmüşlerdir. Ferrik tiyosiyonat önerilmiş ve mineralde kükürtün saptandığı belirtilmiştir. En değerli rengi koyu menekşe rengi olandır. Bu renkte olanlar Sibirya, Uruguay başta olmak üzere başka bölgelerden de çıkarılmaktadır.

Ametrin taşı şifalı taşlar arasında yer alır. Genellikle mor ve sarımsı renklerdedir. Ametist taşına benzerliği vardır. Çıkarıdığı ülkeler; Hindistan, Bolivya, Kanada, Brezilya ve Amerika’dır.
Ametrin; Ametist ve Sitrin taşlarının bir arada oluşmuş halidir, ismini de bu taşlardan alır.

AMETRİN
AMETRİN

Ametrin taşı şifalı taşlar arasında yer alır. Genellikle mor ve sarımsı renklerdedir. Ametist taşına benzerliği vardır. Çıkarıdığı ülkeler; Hindistan, Bolivya, Kanada, Brezilya ve Amerika’dır.
Ametrin; Ametist ve Sitrin taşlarının bir arada oluşmuş halidir, ismini de bu taşlardan alır.

APATİT TAŞI

Yaygın olarak rastlanan bir fosfat mineralidir. Mağmatik (volkanik) kayaların büyük bir bölümünde aksesuar mineral olarak bulunur. Pegmatitlerde ve yüksek sıcaklık ürünü hidrotermal damarlarda bol miktarda oluşabilir. Sedimanter, bölgesel ve kontakt metamorfik kayalarda da rastlanabilir. Apatit, üç grup mineralin ortak adıdır. Bunlardan en yaygın olanı Ca5(P04)3F kimyasal formülüyle gösterilen Flüor-Apatit, daha az bulunan ikincisi Ca5(P04)3CI kimyasal formülüyle gösterilen Klor-Apatit ve üçüncüsü ise Ca5(P04)30H kimyasal formülüyle gösterilen Hidroksil Apatit mineralidir. Apatit ismi, Yunanca’da “aldatıcı” anlamına gelen kelimeden türetilmiştir. Zira, apatit taşı türleri görünüş bakımından diğer minerallerle kolaylıkla karıştırılırlar. Apatit grubunun mineralleri, özellikle fosfatlar, memelilerin bedeninde daha çok kemiklerde ve dişlerde yoğunlaşır.

APATİT TAŞI

Yaygın olarak rastlanan bir fosfat mineralidir. Mağmatik (volkanik) kayaların büyük bir bölümünde aksesuar mineral olarak bulunur. Pegmatitlerde ve yüksek sıcaklık ürünü hidrotermal damarlarda bol miktarda oluşabilir. Sedimanter, bölgesel ve kontakt metamorfik kayalarda da rastlanabilir. Apatit, üç grup mineralin ortak adıdır. Bunlardan en yaygın olanı Ca5(P04)3F kimyasal formülüyle gösterilen Flüor-Apatit, daha az bulunan ikincisi Ca5(P04)3CI kimyasal formülüyle gösterilen Klor-Apatit ve üçüncüsü ise Ca5(P04)30H kimyasal formülüyle gösterilen Hidroksil Apatit mineralidir. Apatit ismi, Yunanca’da “aldatıcı” anlamına gelen kelimeden türetilmiştir. Zira, apatit taşı türleri görünüş bakımından diğer minerallerle kolaylıkla karıştırılırlar. Apatit grubunun mineralleri, özellikle fosfatlar, memelilerin bedeninde daha çok kemiklerde ve dişlerde yoğunlaşır.

Metalik parıltılar saçan ve tanecikli bir yapıya sahip, açık yeşil bir kuvars türüdür. Aventurin yeşilin değişik renk ve tonlarına sahiptir. Çıkarıldığı ülkeler; Amerika, İspanya, Avusturalya, Brezilya, Rusya, Japonya, Tanzanya, Hindistan, Şili. Çakrası ya da letafet noktası güneş sinirağı, kalp, alındır.

AVENTURİN
AVENTURİN

Metalik parıltılar saçan ve tanecikli bir yapıya sahip, açık yeşil bir kuvars türüdür. Aventurin yeşilin değişik renk ve tonlarına sahiptir. Çıkarıldığı ülkeler; Amerika, İspanya, Avusturalya, Brezilya, Rusya, Japonya, Tanzanya, Hindistan, Şili. Çakrası ya da letafet noktası güneş sinirağı, kalp, alındır.

AYTAŞI

Adularya ve Feldispat olarak da isimlendirilir.
Taşa Aytaşı denmesinin bir sebebi, beyazımsı ve damarlı dış yüzeyidir. Diğer bir sebebi ise, öteden beri bu taşın Ay’ın gücünü yoğunlaştıran bir güç taşı olarak görülmesidir. Gece çıktığı için Ay her zaman aşkı temsil etmiş ve bu sebepten dolayı, üretkenliğin ve ihtiraslı sevilerin taşı olarak kabul edilmiştir.

AYTAŞI

Adularya ve Feldispat olarak da isimlendirilir.
Taşa Aytaşı denmesinin bir sebebi, beyazımsı ve damarlı dış yüzeyidir. Diğer bir sebebi ise, öteden beri bu taşın Ay’ın gücünü yoğunlaştıran bir güç taşı olarak görülmesidir. Gece çıktığı için Ay her zaman aşkı temsil etmiş ve bu sebepten dolayı, üretkenliğin ve ihtiraslı sevilerin taşı olarak kabul edilmiştir.

Çoğunlukla malahitle birlikte bakır yataklarında bulunur. Farklı yapılardan oluşabilir. Bu taş yüzde beşi su olan bakırkarbonattır. Kristal yapısı birbirine dik ama farklı uzunlukta olan eksenlerden oluşur. Yoğun küme, küçük kristaller ya da, küme topları biçiminde farklı yapılardan oluşabilir. Azurit taşı Fransa, Avusturalya, Almanya, Yunanistan ve İngiltere’de çıkarılmaktadır. Şifalı taşlar olarak kişi üzerinde olumlu etkileri vardır. Birçok faydası olan değerli taşlardan biridir.

AZURİT
AZURİT

Çoğunlukla malahitle birlikte bakır yataklarında bulunur. Farklı yapılardan oluşabilir. Bu taş yüzde beşi su olan bakırkarbonattır. Kristal yapısı birbirine dik ama farklı uzunlukta olan eksenlerden oluşur. Yoğun küme, küçük kristaller ya da, küme topları biçiminde farklı yapılardan oluşabilir. Azurit taşı Fransa, Avusturalya, Almanya, Yunanistan ve İngiltere’de çıkarılmaktadır. Şifalı taşlar olarak kişi üzerinde olumlu etkileri vardır. Birçok faydası olan değerli taşlardan biridir.

ÇEROİT

Mor ve lila rengiyle Ametist’e benzer ancak opak bir taştır.
En yeni bulunan taşlardandır. yılında Rusya’da Charo nehri civarında bulunmuş ve adını da buradan almıştır. Batı’da tanınması ise ancak yılından sonra olmuştur.

ÇEROİT

Mor ve lila rengiyle Ametist’e benzer ancak opak bir taştır.
En yeni bulunan taşlardandır. yılında Rusya’da Charo nehri civarında bulunmuş ve adını da buradan almıştır. Batı’da tanınması ise ancak yılından sonra olmuştur.

Çistolit taşı kırmızımsı kahverengi ve yeşilimsi gri renklerde olup, üzerinde kalın siyah damarlı renkler bulunur. Şifalı taşlar grubunda yer alır. Çislotit taşı ülkemizde Eskişehir ilinde çıkarılır. Ayrıca çıkarıldığı ülkeler; Çin, Brezilya, Amerika, İspanya, Güney Afrika, Avustralya ve İtalya’dır. Bu taşı taşıyan veya bulunduran kişiler üzerinde bazı yararlı ve iyileştirici özellikleri vardır.

ÇİSTOLİT
ÇİSTOLİT

Çistolit taşı kırmızımsı kahverengi ve yeşilimsi gri renklerde olup, üzerinde kalın siyah damarlı renkler bulunur. Şifalı taşlar grubunda yer alır. Çislotit taşı ülkemizde Eskişehir ilinde çıkarılır. Ayrıca çıkarıldığı ülkeler; Çin, Brezilya, Amerika, İspanya, Güney Afrika, Avustralya ve İtalya’dır. Bu taşı taşıyan veya bulunduran kişiler üzerinde bazı yararlı ve iyileştirici özellikleri vardır.

DUMANLI KUVARS

Dumanlı Kuvars özellikle yüzey altındaki volkanik hareketler sonucunda oluşan oyuk ve pegmatitlerde görülür. En kaliteli dumanlı kuvars madenlerinden bazıları; Brezilya, Mısır, İtalya, Madagaskar, İskoçya, Güney Afrika, Srilanka, İsviçre ve Amerika. Türkiye’de Aydın bölgesinde bulunmaktadır. Adının nereden geldiği tam olarak bilinmemekle beraber, eski Sakson dilinde çarpraz damarlı cevher olarak tanımlanmaktadır.

DUMANLI KUVARS

Dumanlı Kuvars özellikle yüzey altındaki volkanik hareketler sonucunda oluşan oyuk ve pegmatitlerde görülür. En kaliteli dumanlı kuvars madenlerinden bazıları; Brezilya, Mısır, İtalya, Madagaskar, İskoçya, Güney Afrika, Srilanka, İsviçre ve Amerika. Türkiye’de Aydın bölgesinde bulunmaktadır. Adının nereden geldiği tam olarak bilinmemekle beraber, eski Sakson dilinde çarpraz damarlı cevher olarak tanımlanmaktadır.

Fuksit taşı yeşilimsi mavi, zümrüt yeşili ve soluk yeşil renklerdedir.
Çıkarıldığı ülkeler: Amerika, Avusturya, Afganistan, Pakistan, Brezilya ve Rusya’dır. Fuksit, büyük uygulanabilir değerlere bilgi ile ulaşır. Bitkisel tedavi ve tamamlayıcı tıp ile tedavi yöntemleri ile ilgili bilgilerin yayılmasında aynı zamanda bu yöntemi kullanan hastaların fayda görmesinde kanal vazifesi görür.

FUKSİT
FUKSİT

Fuksit taşı yeşilimsi mavi, zümrüt yeşili ve soluk yeşil renklerdedir.
Çıkarıldığı ülkeler: Amerika, Avusturya, Afganistan, Pakistan, Brezilya ve Rusya’dır. Fuksit, büyük uygulanabilir değerlere bilgi ile ulaşır. Bitkisel tedavi ve tamamlayıcı tıp ile tedavi yöntemleri ile ilgili bilgilerin yayılmasında aynı zamanda bu yöntemi kullanan hastaların fayda görmesinde kanal vazifesi görür.

FLORİT

Florit taşının çeşitli renkleri bulunmaktadır. Renkler; mavi, sarı, mor, yeşil, beyaz, kırmızımsı turuncu, pembe, siyah ve kahverengi renklerdedir. Ayrıca şeffaf ve yarı şeffaf bir taştır. Florit taşı Kanada, İspanya, Almanya, İngiltere, Hindistan, Meksika, Çin, Amerika ve Brezilya ülkelerinde çıkarılmaktadır.

FLORİT

Florit taşının çeşitli renkleri bulunmaktadır. Renkler; mavi, sarı, mor, yeşil, beyaz, kırmızımsı turuncu, pembe, siyah ve kahverengi renklerdedir. Ayrıca şeffaf ve yarı şeffaf bir taştır. Florit taşı Kanada, İspanya, Almanya, İngiltere, Hindistan, Meksika, Çin, Amerika ve Brezilya ülkelerinde çıkarılmaktadır.

Taş adını Fransızca’dan “Pierre Turquoise” sözcüğünden almıştır ve “Türk Taşı” anlamına gelmektedir. İlk firuzeler Türkiye menşeli olup, buradan Avrupa’ya ulaşmıştır.

FİRUZE-TURKUVAZ
FİRUZE-TURKUVAZ

Taş adını Fransızca’dan “Pierre Turquoise” sözcüğünden almıştır ve “Türk Taşı” anlamına gelmektedir. İlk firuzeler Türkiye menşeli olup, buradan Avrupa’ya ulaşmıştır.

LAL-GARNET

Kırmızı, mavi mor ve kahverengi renkleri olmasına rağmen genelde kırmızısı bilinen sekiz yüzlü kristal.
Çeşitli renklerde, şe af ve yarı-şe af olarak bulunur. Kırmızı renkli olanı Lâl Taşı olarak da bilinir. Lâl Taşı adı eski kaynaklardan gelen bir isim olduğundan dolayı bazı kaynaklarda Granat taşının Lâl Taşı olduğu da söylenir ancak Garnet olması ihtimali daha güçlü ve şu anda genel olarak da böyle bilinmektedir.

Kelime anlamı “çekirdekli” yani “nar” olan Latince “granatum” kelimesinden adını almış, verimliliğin ve döllenmenin sembolü olarak görülmüştür.

LAL-GARNET

Kırmızı, mavi mor ve kahverengi renkleri olmasına rağmen genelde kırmızısı bilinen sekiz yüzlü kristal.
Çeşitli renklerde, şe af ve yarı-şe af olarak bulunur. Kırmızı renkli olanı Lâl Taşı olarak da bilinir. Lâl Taşı adı eski kaynaklardan gelen bir isim olduğundan dolayı bazı kaynaklarda Granat taşının Lâl Taşı olduğu da söylenir ancak Garnet olması ihtimali daha güçlü ve şu anda genel olarak da böyle bilinmektedir.

Kelime anlamı “çekirdekli” yani “nar” olan Latince “granatum” kelimesinden adını almış, verimliliğin ve döllenmenin sembolü olarak görülmüştür.

Gerçek rengi beyaz olan ancak, piyasada genelde maviye boyanmış olarak bulunan ve (turkuaz) denilerek satılan taş. Kalsiyum dengesini sağlar.
Hawlit, özellikle buharlaşmanın yaşandığı bölgelerde, tuzlu suyun çökelmelerinde oluşur.
Mineral genellikle anhidrit, alçı taşı ve silvin ile birlikte bulunur.
En önemli kaynaklar arasında Salzburg (Avusturya), Ontario (Kanada), Dax (Fransa), Staafurt (Almanya), Punjab (Hindistan), Agrigento, Cosenza, Enna ve Pisa (İtalya), Weiliczka (Polonya), Sibirya (Rusya), Katalonya (İspanya), Vaud Kanyonunda Bex (İsviçre) yer alır. ABD‘de Arizona, Kalifoniya, Kansas, Louisiana ve New York önde gelen Halit kaynaklarına sahiptir. İngiltere Adalarında is Nortwich, Chesshire (İngiltere) önemli bir bölgedir. Diğer başlıca Halit kaynaklarına sahip ülkeler ise Cezayir, Arjantin, Çin, Kolombiya, Etiyopya ve Peru’dur.

HAVLİT (HOWLITE)
HAVLİT (HOWLITE)

Gerçek rengi beyaz olan ancak, piyasada genelde maviye boyanmış olarak bulunan ve (turkuaz) denilerek satılan taş. Kalsiyum dengesini sağlar.
Hawlit, özellikle buharlaşmanın yaşandığı bölgelerde, tuzlu suyun çökelmelerinde oluşur.
Mineral genellikle anhidrit, alçı taşı ve silvin ile birlikte bulunur.
En önemli kaynaklar arasında Salzburg (Avusturya), Ontario (Kanada), Dax (Fransa), Staafurt (Almanya), Punjab (Hindistan), Agrigento, Cosenza, Enna ve Pisa (İtalya), Weiliczka (Polonya), Sibirya (Rusya), Katalonya (İspanya), Vaud Kanyonunda Bex (İsviçre) yer alır. ABD‘de Arizona, Kalifoniya, Kansas, Louisiana ve New York önde gelen Halit kaynaklarına sahiptir. İngiltere Adalarında is Nortwich, Chesshire (İngiltere) önemli bir bölgedir. Diğer başlıca Halit kaynaklarına sahip ülkeler ise Cezayir, Arjantin, Çin, Kolombiya, Etiyopya ve Peru’dur.

HEMATİT

Gümüşümsü griden siyaha doğru değişen renklerde bulunan bir mineraldir. Görünüş olarak demir gibidir. Ancak düştüğünde kolayca kırılabilen bir taştır. Narin bir kristal çeşididir ve işlenirken mohs’a göre 6, 5 sertlikte olmasından dolayı çok titiz bir çalışma ister. Eski çağlarda tılsım olarak kullanılan taşların başında gelir, ancak modern çağda da insanlar bu taşın bel soğukluğuna iyi geldiği inancındadırlar. Tarih öncesi çağlarda ilk kullanımı yıl önce pinnaclepaint adamı tarafından yapıldı. Toz şeklindeki mineral, Güney Afrika’da bulunan pinnacle-point mağarasında sosyal farklılaşma için kullanılmıştı. Hematit artıkları, takriben M. Ö. yılına ait mezarlarda bulunmaktadır. Polonya’da bulunan Rydna ve Macaristan’daki Lavos yakınlarında Paleoitik hematit çukurları bilinmektedir. (M. Ö. ) Avrupa’da bilinen en eski yeraltı maden ocakları Taşoz odasındaki Tzines ve Vaftochilidedirler. Almanya’da buna benzer kapsamda tarih öncesi çağa ait madencilik izlerine Bad sulzburg veMünster vadisinde (kara orman) rastlanır. (M. Ö. ’de orada bulunulmuş band seramik kültürü). taşın çakrası kök’dür.
Eski çağlarda tılsım olarak kullanılan taşların başında gelen Hematit, adını Yunanca’dan alır ve “kan” kelime kökeninden gelir.

HEMATİT

Gümüşümsü griden siyaha doğru değişen renklerde bulunan bir mineraldir. Görünüş olarak demir gibidir. Ancak düştüğünde kolayca kırılabilen bir taştır. Narin bir kristal çeşididir ve işlenirken mohs’a göre 6, 5 sertlikte olmasından dolayı çok titiz bir çalışma ister. Eski çağlarda tılsım olarak kullanılan taşların başında gelir, ancak modern çağda da insanlar bu taşın bel soğukluğuna iyi geldiği inancındadırlar. Tarih öncesi çağlarda ilk kullanımı yıl önce pinnaclepaint adamı tarafından yapıldı. Toz şeklindeki mineral, Güney Afrika’da bulunan pinnacle-point mağarasında sosyal farklılaşma için kullanılmıştı. Hematit artıkları, takriben M. Ö. yılına ait mezarlarda bulunmaktadır. Polonya’da bulunan Rydna ve Macaristan’daki Lavos yakınlarında Paleoitik hematit çukurları bilinmektedir. (M. Ö. ) Avrupa’da bilinen en eski yeraltı maden ocakları Taşoz odasındaki Tzines ve Vaftochilidedirler. Almanya’da buna benzer kapsamda tarih öncesi çağa ait madencilik izlerine Bad sulzburg veMünster vadisinde (kara orman) rastlanır. (M. Ö. ’de orada bulunulmuş band seramik kültürü). taşın çakrası kök’dür.
Eski çağlarda tılsım olarak kullanılan taşların başında gelen Hematit, adını Yunanca’dan alır ve “kan” kelime kökeninden gelir.

Silikat grubundan olup, başkalaşım kayalarıyla ilişkilidir. Genelde prizmatik kristaller oluşturur.
Çoğunlukla metamorfik, (başkalaşım) bazen magmatit veya nadiren de olsa sedimenter olarak oluşur.
Seramik hammaddesi olarak kullanılır. Bakış açımıza göre taş renk değiştirir.
ABD, Hindistan, Çin, Madagaskar, Sri Lanka, Brezilya ve Burma’da bulunur.
Genelde volkanik kütleler içerisinde büyük parçalar halinde bulunur. Jasper taşı şifalı taşlar arasında yer alır. Kahverengi, sarı kırmızı ve karışık renklerdedir. Jasper taşının çıkarıldığı ülkeler; Fransa, Rusya, Almanya, Amerika, Venezuella ve Hindistan’dır. Jasper taşının çakrası kök, alt karın, güneş sinirağı ve kalptir.

JASPER
JASPER

Silikat grubundan olup, başkalaşım kayalarıyla ilişkilidir. Genelde prizmatik kristaller oluşturur.
Çoğunlukla metamorfik, (başkalaşım) bazen magmatit veya nadiren de olsa sedimenter olarak oluşur.
Seramik hammaddesi olarak kullanılır. Bakış açımıza göre taş renk değiştirir.
ABD, Hindistan, Çin, Madagaskar, Sri Lanka, Brezilya ve Burma’da bulunur.
Genelde volkanik kütleler içerisinde büyük parçalar halinde bulunur. Jasper taşı şifalı taşlar arasında yer alır. Kahverengi, sarı kırmızı ve karışık renklerdedir. Jasper taşının çıkarıldığı ülkeler; Fransa, Rusya, Almanya, Amerika, Venezuella ve Hindistan’dır. Jasper taşının çakrası kök, alt karın, güneş sinirağı ve kalptir.

KALSİT

Bulunuşu, Kalsit, doğada bol bulunan minerallerin başında gelir. Karbonatlı sedimanter kayaların (kireçtaşları) ve metamorfik kayaların (mermerler) ana bileşenidir. Birçok cevherleşmenin gang minerali olan kalsit, hidrotermal damarların, karbonatitlerin sık rastlanan minerallerindendir. İkincil olarak, granitlerdeki piroksen ve feldspatların bozunmasıyla oluşur. Travertenlerin, sarkıt ve dikitlerin ana bileşeni olarak bulunur.

KALSİT

Bulunuşu, Kalsit, doğada bol bulunan minerallerin başında gelir. Karbonatlı sedimanter kayaların (kireçtaşları) ve metamorfik kayaların (mermerler) ana bileşenidir. Birçok cevherleşmenin gang minerali olan kalsit, hidrotermal damarların, karbonatitlerin sık rastlanan minerallerindendir. İkincil olarak, granitlerdeki piroksen ve feldspatların bozunmasıyla oluşur. Travertenlerin, sarkıt ve dikitlerin ana bileşeni olarak bulunur.

Kantaşı, silikanın sıcak su kaynakları birikmesiyle oyuklarda ya da demir zengini mineraller bulunduran volkanik kayalarda oluşur. Ayrıca, silikanın tuzlu suda çökelmesi sonucu da oluşabilir.
Kan taşı eski çağlardan beri bilinmektedir. Eski efsanelere göre kan taşının sahibine görünmezlik yeteneği verdiğine inanılırdı. Bazı insanlar kırmızı noktaların güneşten geldiğine inanırdı. Taşın diğer adı olan heliotropa baktığımızda Yunanca güneş anlamıyla helios ve bir şeye yüzünü çevirmek anlamıyla trepein kelimeleri bu inanışın açık bir örneğidir. Ortaçağda kan taşı tabakaları heykeltraşlar tarafından büyük ilgi görmüştür.
Koyu yeşil renklidir ve genelde üzerinde kan damlamış gibi görünen kırmızımsı lekeler bulunur. Kantaşı helyotrop olaraktan adlandırılır. Vücu aki çakrası kök ve kalptir. Çıkarıldığı ülkeler Avusturalya, Güney Amerika, Hindistan, Çin ve Brezilya’dır.

KANTAŞI
KANTAŞI

Kantaşı, silikanın sıcak su kaynakları birikmesiyle oyuklarda ya da demir zengini mineraller bulunduran volkanik kayalarda oluşur. Ayrıca, silikanın tuzlu suda çökelmesi sonucu da oluşabilir.
Kan taşı eski çağlardan beri bilinmektedir. Eski efsanelere göre kan taşının sahibine görünmezlik yeteneği verdiğine inanılırdı. Bazı insanlar kırmızı noktaların güneşten geldiğine inanırdı. Taşın diğer adı olan heliotropa baktığımızda Yunanca güneş anlamıyla helios ve bir şeye yüzünü çevirmek anlamıyla trepein kelimeleri bu inanışın açık bir örneğidir. Ortaçağda kan taşı tabakaları heykeltraşlar tarafından büyük ilgi görmüştür.
Koyu yeşil renklidir ve genelde üzerinde kan damlamış gibi görünen kırmızımsı lekeler bulunur. Kantaşı helyotrop olaraktan adlandırılır. Vücu aki çakrası kök ve kalptir. Çıkarıldığı ülkeler Avusturalya, Güney Amerika, Hindistan, Çin ve Brezilya’dır.

KAPLANGÖZÜ

Parlatıldığında ipeksi bir görünüm kazanır. Yanardönerlik özelliğine sahiptir. Kaplangözü taşının rengi altınımsı kahverengi, sarı renklerdedir. Taşın üzerinde siyah bant şeklinde çizgiler bulunur. Kaplangözü taşının çıkarıldığı ülkeler: Avustralya, Güney Afrika ve Burma’dır. Kıymetli ve yarı kıymetli taşlardan olup kahverenkli psödomort kuvars kristalidir. Yüzyıllar boyunca mistik insanlar, kaplan gözünün onları koruduğuna inanırlar. Budistler, paganlar, uzakdoğulu şamanlar, kızıldereliler gibi eski gelenek ve göreneklerini devam e iren kadim toplumlarca da kaplangözü kötü ruhlardan, kara büyüden ve nazar gibi olumsuz şekilde etki e iği düşünülen enerjilerden korunma amaçlı kullanılmıştır. Kişi kendi özgür iradesini yitirmemek ve başka iradelerden etkilenmemek amacıyla üzerinde taşır. Çakrası kök, alt karın, güneş sinir ağıdır.

KAPLANGÖZÜ

Parlatıldığında ipeksi bir görünüm kazanır. Yanardönerlik özelliğine sahiptir. Kaplangözü taşının rengi altınımsı kahverengi, sarı renklerdedir. Taşın üzerinde siyah bant şeklinde çizgiler bulunur. Kaplangözü taşının çıkarıldığı ülkeler: Avustralya, Güney Afrika ve Burma’dır. Kıymetli ve yarı kıymetli taşlardan olup kahverenkli psödomort kuvars kristalidir. Yüzyıllar boyunca mistik insanlar, kaplan gözünün onları koruduğuna inanırlar. Budistler, paganlar, uzakdoğulu şamanlar, kızıldereliler gibi eski gelenek ve göreneklerini devam e iren kadim toplumlarca da kaplangözü kötü ruhlardan, kara büyüden ve nazar gibi olumsuz şekilde etki e iği düşünülen enerjilerden korunma amaçlı kullanılmıştır. Kişi kendi özgür iradesini yitirmemek ve başka iradelerden etkilenmemek amacıyla üzerinde taşır. Çakrası kök, alt karın, güneş sinir ağıdır.

Kehribar açık sarıdan kızıla kadar çeşitli renklerde olan yarı saydam, kolay kırılabilen ve ağaç reçinesi fosilidir. Kehribara yapışan fosilleşmiş böcek, yaprak ve çiçek kalıntıları diğer taşlarda görülmeyen önemli özelliklerdendir. Bu kalıntıların incelenmesi eski devirler hakkında bilgiler edinilmesine yardımcı olur. Kehribarın ikinci adı da amberdir. Soyu tükenmis olan bir çam türünde bulunan süksinik asit içeren fosilleşmis reçinedir. Kehribar çoğunlukla kozalaklı ağaçların reçinesinden oluşmasının yanısıra, tropik çiçekli ağaçların reçinesinden de oluşabilir. Reçine, ağaçların bir korunma mekanizmasıdır. Ağacın gövdesi veya dalı herhangi bir şekilde zarar görürse (atmosferik koşullar, yaşlılık veya iri hayvanlar gibi dış etkenler nedeniyle), yani kırılıp yarılırsa, kabuksuz dokuların dış etkenlere dayanıksız olduğu bir bölge açığa çıkar. Bu durumda reçine salgılanarak, taze yüzeyin kapatılarak iyileştirilmesine çalışıldığı gibi, kendisine zarar verebilecek böcek ve mantar gibi canlıların da reçinenin kendisine has kokusu, tadı ve yapışkanlığı ile ağaçtan uzak tutulmasına çalışılır. Bazı hastalıklarını iyileştirmek için salgılama yapmasının yanında yüksek ağaçlarda hızlı büyümenin oluşturduğu tansiyon nedeniyle oluşan boyunaçatlaklardan da bolca reçine salgılanır. O dönemlerde tropik ve yarı tropik iklim koşullarında yaşayan yüksek ağaçların, iklimin gi ikçe yüksek sıcaklıklara ulaşması nedeniyle de bol miktarda reçine ürettikleri düşünülmektedir.
Ağaçta reçine salgı tipleri:
1Dahili çatlakta reçine
2Kabuk altında reçine
3Dahili reçine cebi
4Kabuk içinde reçine
5Harici yara dolgusu
6Sarkıt şeklinde reçine akıntısı
7Harici damla biçimli reçine
Bu reçine, onu salgılayan ağaçla birlikte veya tek başına genellikle sellenme ile lagün, delta, veya denizel ortama taşınır. Burada sediment (kırıntılı malzeme) lerle birlikte gömülür. Milyonlarca sene boyunca ortama taşınan, bazen yüzlerce metre kalınlık oluşturan çökel malzeme altında kalan reçine, basınç ve sıcaklık koşulları altında sertleşerek kehribara dönüşmektedir. Reçineden kehribara dönüşümde, reçinenin içine gömüldüğü sedimentlerinde önemli bir rolü olduğu düşünülmektedir. Mesela Borneo kehribarı Orta Miosen yaşlıdır. Buradan gelen koyu renkli kumtaşı içinden çıkarılan örnek kesin olarak kehribar (alkolle reaksiyona girmiyor) olmasına rağmen, kiltaşı seviyelerinden elde edilen sarı renkli fosil reçine copal’dir (alkolle reaksiyona girmiştir). Yani aynı süreci yeraltına gömülü olarak geçiren reçine muhtemelen içinde bulunduğu tortulların etkisiyle yeterli olgunluğa erişememiş ve copal aşamasında kalmıştır.
Kehribarlaşmanın en önemli etkenleri kabul edilen basınç ve sıcaklık yanında reçinenin içine gömüldüğü sedimentlerin türünün de etkili olduğunun düşünülmesine rağmen bu dönüşümün tüm mekanizması henüz anlaşılabilmiş değildir. Altta reçineden, copal ve kehribara geçiş süreci basitleştirilerek gösterilmiştir. Geçmişten günümüze doğru reçine orijinal plastisitesini ve suyunu kaybetmeye ve sertleşmeye başlar.
Geçmişte sa aştırılmış amber yağı, isteri ve boğmacada kullanılmıştır.

KEHRİBAR
KEHRİBAR

Kehribar açık sarıdan kızıla kadar çeşitli renklerde olan yarı saydam, kolay kırılabilen ve ağaç reçinesi fosilidir. Kehribara yapışan fosilleşmiş böcek, yaprak ve çiçek kalıntıları diğer taşlarda görülmeyen önemli özelliklerdendir. Bu kalıntıların incelenmesi eski devirler hakkında bilgiler edinilmesine yardımcı olur. Kehribarın ikinci adı da amberdir. Soyu tükenmis olan bir çam türünde bulunan süksinik asit içeren fosilleşmis reçinedir. Kehribar çoğunlukla kozalaklı ağaçların reçinesinden oluşmasının yanısıra, tropik çiçekli ağaçların reçinesinden de oluşabilir. Reçine, ağaçların bir korunma mekanizmasıdır. Ağacın gövdesi veya dalı herhangi bir şekilde zarar görürse (atmosferik koşullar, yaşlılık veya iri hayvanlar gibi dış etkenler nedeniyle), yani kırılıp yarılırsa, kabuksuz dokuların dış etkenlere dayanıksız olduğu bir bölge açığa çıkar. Bu durumda reçine salgılanarak, taze yüzeyin kapatılarak iyileştirilmesine çalışıldığı gibi, kendisine zarar verebilecek böcek ve mantar gibi canlıların da reçinenin kendisine has kokusu, tadı ve yapışkanlığı ile ağaçtan uzak tutulmasına çalışılır. Bazı hastalıklarını iyileştirmek için salgılama yapmasının yanında yüksek ağaçlarda hızlı büyümenin oluşturduğu tansiyon nedeniyle oluşan boyunaçatlaklardan da bolca reçine salgılanır. O dönemlerde tropik ve yarı tropik iklim koşullarında yaşayan yüksek ağaçların, iklimin gi ikçe yüksek sıcaklıklara ulaşması nedeniyle de bol miktarda reçine ürettikleri düşünülmektedir.
Ağaçta reçine salgı tipleri:
1Dahili çatlakta reçine
2Kabuk altında reçine
3Dahili reçine cebi
4Kabuk içinde reçine
5Harici yara dolgusu
6Sarkıt şeklinde reçine akıntısı
7Harici damla biçimli reçine
Bu reçine, onu salgılayan ağaçla birlikte veya tek başına genellikle sellenme ile lagün, delta, veya denizel ortama taşınır. Burada sediment (kırıntılı malzeme) lerle birlikte gömülür. Milyonlarca sene boyunca ortama taşınan, bazen yüzlerce metre kalınlık oluşturan çökel malzeme altında kalan reçine, basınç ve sıcaklık koşulları altında sertleşerek kehribara dönüşmektedir. Reçineden kehribara dönüşümde, reçinenin içine gömüldüğü sedimentlerinde önemli bir rolü olduğu düşünülmektedir. Mesela Borneo kehribarı Orta Miosen yaşlıdır. Buradan gelen koyu renkli kumtaşı içinden çıkarılan örnek kesin olarak kehribar (alkolle reaksiyona girmiyor) olmasına rağmen, kiltaşı seviyelerinden elde edilen sarı renkli fosil reçine copal’dir (alkolle reaksiyona girmiştir). Yani aynı süreci yeraltına gömülü olarak geçiren reçine muhtemelen içinde bulunduğu tortulların etkisiyle yeterli olgunluğa erişememiş ve copal aşamasında kalmıştır.
Kehribarlaşmanın en önemli etkenleri kabul edilen basınç ve sıcaklık yanında reçinenin içine gömüldüğü sedimentlerin türünün de etkili olduğunun düşünülmesine rağmen bu dönüşümün tüm mekanizması henüz anlaşılabilmiş değildir. Altta reçineden, copal ve kehribara geçiş süreci basitleştirilerek gösterilmiştir. Geçmişten günümüze doğru reçine orijinal plastisitesini ve suyunu kaybetmeye ve sertleşmeye başlar.
Geçmişte sa aştırılmış amber yağı, isteri ve boğmacada kullanılmıştır.

KRİSTAL KUVARS

Renksiz ya da muhtelif renklerde bulunan kristal yapılı taştır. Aslında taşın isminin doğru olan söylenişi Kuvars Kristali’dir ancak genelde Kristal Kuvars olarak kullanıldığından dolayı, farklı bir taş gibi algılanmaması için biz de bu şekilde kullandık. Hangi amaçla kullanılırsa kullanılsın, yeni satın aldığınız bir kristali kullanmadan önce mutlaka bir gece toprağa gömerek negatif enerjilerden temizleyin ve ondan sonra kullanmaya başlayın.
Kristaller, onun enerjisine alışkın olmayanlarda ilk başlarda baş ağrısına sebep olabilir. Böyle bir durumda kristalinizi çıkarın. Ancak enerjisine alıştığınızda sürekli olarak kristal takabilirsiniz. Temizlediğiniz bir kristale başka insanların dokunmalarına izin vermeyin.
İçi berrak olan kuvarsa Erkek Kuvars; içi beyaz dumanlı gibi olan kuvarsa ise Dişi Kuvars denir. Kristal kümelerinde genelde her ikisi de bir arada bulunur.
Taşınızı toplayacağı negatif enerjilerden arındırmak için; ilk iki ha a kullanımda her gün suyun altında tutarak temizleyin. Daha sonra standart temizleme yöntemiyle kullanmaya devam edebilirsiniz. (Yaklaşık ha ada bir suyun altında tutulur. Arada da topraklamayı sakın unutmayın.)

Kuvars, oldukça saf silisyum dioksit (SiO2) kristallerine verilen addır. Özgül ağırlığı 2, 65 g/cm3, sertliği 7 olan kuvarsa doğada çok rastlanır. Heksagonal sistemde kristalleşen kuvars, doğada kristal ya da amorf (biçimsiz) halde bulunabilir. İçindeki yabancı maddelerin cins ve miktarına göre, saydam, renkli, ya da yarı saydam durumdadır.
Kumlarda bolca bulunan kuvarsın saf olmayanları içinde demir vardır. Beyaz kum olarak bilinen oldukça saf kuvarslar camcılıkta kullanılır. Bu özelliğinden dolayı elektronik sanayinde osilatör olarak kullanılır. Ergitilen kuvarstan, ısınınca genleşme oranı çok düşük olan bir cam elde edilir. Ani sıcaklık değişikliklerinden etkilenmesi istenmeyen malzemelerin yapımında kuvarstan yararlanılır.

KRİSTAL KUVARS

Renksiz ya da muhtelif renklerde bulunan kristal yapılı taştır. Aslında taşın isminin doğru olan söylenişi Kuvars Kristali’dir ancak genelde Kristal Kuvars olarak kullanıldığından dolayı, farklı bir taş gibi algılanmaması için biz de bu şekilde kullandık. Hangi amaçla kullanılırsa kullanılsın, yeni satın aldığınız bir kristali kullanmadan önce mutlaka bir gece toprağa gömerek negatif enerjilerden temizleyin ve ondan sonra kullanmaya başlayın.
Kristaller, onun enerjisine alışkın olmayanlarda ilk başlarda baş ağrısına sebep olabilir. Böyle bir durumda kristalinizi çıkarın. Ancak enerjisine alıştığınızda sürekli olarak kristal takabilirsiniz. Temizlediğiniz bir kristale başka insanların dokunmalarına izin vermeyin.
İçi berrak olan kuvarsa Erkek Kuvars; içi beyaz dumanlı gibi olan kuvarsa ise Dişi Kuvars denir. Kristal kümelerinde genelde her ikisi de bir arada bulunur.
Taşınızı toplayacağı negatif enerjilerden arındırmak için; ilk iki ha a kullanımda her gün suyun altında tutarak temizleyin. Daha sonra standart temizleme yöntemiyle kullanmaya devam edebilirsiniz. (Yaklaşık ha ada bir suyun altında tutulur. Arada da topraklamayı sakın unutmayın.)

Kuvars, oldukça saf silisyum dioksit (SiO2) kristallerine verilen addır. Özgül ağırlığı 2, 65 g/cm3, sertliği 7 olan kuvarsa doğada çok rastlanır. Heksagonal sistemde kristalleşen kuvars, doğada kristal ya da amorf (biçimsiz) halde bulunabilir. İçindeki yabancı maddelerin cins ve miktarına göre, saydam, renkli, ya da yarı saydam durumdadır.
Kumlarda bolca bulunan kuvarsın saf olmayanları içinde demir vardır. Beyaz kum olarak bilinen oldukça saf kuvarslar camcılıkta kullanılır. Bu özelliğinden dolayı elektronik sanayinde osilatör olarak kullanılır. Ergitilen kuvarstan, ısınınca genleşme oranı çok düşük olan bir cam elde edilir. Ani sıcaklık değişikliklerinden etkilenmesi istenmeyen malzemelerin yapımında kuvarstan yararlanılır.

Fiziksel görünüş olarak turkuaza benzeyen bir taştır ancak sertlik derecelerindeki farklılık sayesinde kolayca ayırt edilebilir
Mavimsi yeşil, mavi yeşil, siyahımsı mavi veya nadiren kahverengi renktedir.
Parlaklık yönünden bazısı ma ır (donuktur). Diğerlerinde ise cam veya balmumu ışıltısı taşır. Aydınlık yeşil çizgileri vardır. Yarısaydam veya opaktır.
Firuzeye (Turkuaza) benzer. Renkleri Malakite de benzemekle birlikte, yapısı Malakit gibi Bant sistemli değildir.
Eski çağlarda altın lehimi materyali olarak kullanıldığından, Yunancada chrysos (altın) glue/colle (zamkı) anlamında bu taşa Chrysocolla denilmiştir. Dile dokundurulduğunda yapışan ayırt edici özelliği vardır

KRİZOKOL
KRİZOKOL

Fiziksel görünüş olarak turkuaza benzeyen bir taştır ancak sertlik derecelerindeki farklılık sayesinde kolayca ayırt edilebilir
Mavimsi yeşil, mavi yeşil, siyahımsı mavi veya nadiren kahverengi renktedir.
Parlaklık yönünden bazısı ma ır (donuktur). Diğerlerinde ise cam veya balmumu ışıltısı taşır. Aydınlık yeşil çizgileri vardır. Yarısaydam veya opaktır.
Firuzeye (Turkuaza) benzer. Renkleri Malakite de benzemekle birlikte, yapısı Malakit gibi Bant sistemli değildir.
Eski çağlarda altın lehimi materyali olarak kullanıldığından, Yunancada chrysos (altın) glue/colle (zamkı) anlamında bu taşa Chrysocolla denilmiştir. Dile dokundurulduğunda yapışan ayırt edici özelliği vardır

KRİZOPRAS

Kalsedon mineralinin değerli taş statüsündeki alt türlerindendir. Agat (Akik), Oniks, Jasper, Kantaşı, Sardoniks, Sard, Kaplangözü gibi taşlarla aynı ailedendir.
Eski Yunanistan’da MÖ yılından beri, Polonya’da yy. dan beri bilinen bir taştır.
Dekoratif amaçlı veya mücevherat yapımında kullanılır.
Rengi soluk yeşil, sarımsı yeşil, elma yeşili veya kendine özgü yeşil (dolar yeşili)dir. Bu rengi veren, bünyesindeki nikel elementidir. Yarı saydam veya opak görünümlüdür.
Cam veya reçine parlaklığındadır. İnsanın hoşuna giden bir ışıltısı vardır. Avuturalyalı Jade (Yeşim) diye de adlandırılır. Renkleri şaşılacak derecede birbirine benzemektedir.

KRİZOPRAS

Kalsedon mineralinin değerli taş statüsündeki alt türlerindendir. Agat (Akik), Oniks, Jasper, Kantaşı, Sardoniks, Sard, Kaplangözü gibi taşlarla aynı ailedendir.
Eski Yunanistan’da MÖ yılından beri, Polonya’da yy. dan beri bilinen bir taştır.
Dekoratif amaçlı veya mücevherat yapımında kullanılır.
Rengi soluk yeşil, sarımsı yeşil, elma yeşili veya kendine özgü yeşil (dolar yeşili)dir. Bu rengi veren, bünyesindeki nikel elementidir. Yarı saydam veya opak görünümlüdür.
Cam veya reçine parlaklığındadır. İnsanın hoşuna giden bir ışıltısı vardır. Avuturalyalı Jade (Yeşim) diye de adlandırılır. Renkleri şaşılacak derecede birbirine benzemektedir.

Milyonlarca yıl önce yeryüzünün derinliklerinde sayısız çeşitlikte değerli taş oluşmuştur. Sürekli olarak daha önceden bilinmeyen değerli taş çeşitleri ortaya çıkmaktadır. Bunların en yenilerinden biri ‘künzit’ tir. Hassas pembe tonlarıyla her gün daha fazla göz önüne çıkan bir taştır. Yaklaşık yüzyıldır bilinmektedir.
Yukarıda da belir iğimiz gibi künzit çok genç bir taştır. Kaliforniya’da bulunduktan sonra New Yorklu takı ve mücevher uzmanı George Frederick Kunz () tarafından yılında isimlendirilmiştir. Taşlar genellikle taşı keşfeden veya yöneten kişinin adıyla adlandırılmıştır. Bu yüzden yeni bulunan soluk pembe taşa ‘künzit’ ismi verilmiştir.
Berraklığı ve küçük pembe renk nüansları taşı çekici kılmaktadır. Bu narin ve yumuşak tonlar kadınsı ve karşı konulmazdır. Renklerinin tam anlamıyla gösterilmesi için kesici, ham kristali tam olarak doğru kesmelidir. Bunun sebebi künzite baktığınız açıya göre pembe rengi, menekşe rengi ha a renksiz bile görülebilmesidir. Gerçekten de Afganistan’da bulunan bazı künzitler, parlak koyu menekşe, açık menekşe ve açık yeşil renklerinde gözlem yapılan açıya göre görülebilmektedir. Bu taş biliminde ‘paleochroism’ yapı çok renklilik olarak adlandırılır. Bu özellik künzi e ortaya çıkmaktadır. Eğer bu taşa yakından bakma fırsatı bulursanız bu özelliğini gözlemlemeye dikkat edin. İyi bir kesimde en güzel renk yukardan gözlemlenebilir. Bununla birlikte çoğu açık renklidir, koyu renkli olanları nadirdir ve bu yüzden oldukça pahalıdır.

KÜNZİT
KÜNZİT

Milyonlarca yıl önce yeryüzünün derinliklerinde sayısız çeşitlikte değerli taş oluşmuştur. Sürekli olarak daha önceden bilinmeyen değerli taş çeşitleri ortaya çıkmaktadır. Bunların en yenilerinden biri ‘künzit’ tir. Hassas pembe tonlarıyla her gün daha fazla göz önüne çıkan bir taştır. Yaklaşık yüzyıldır bilinmektedir.
Yukarıda da belir iğimiz gibi künzit çok genç bir taştır. Kaliforniya’da bulunduktan sonra New Yorklu takı ve mücevher uzmanı George Frederick Kunz () tarafından yılında isimlendirilmiştir. Taşlar genellikle taşı keşfeden veya yöneten kişinin adıyla adlandırılmıştır. Bu yüzden yeni bulunan soluk pembe taşa ‘künzit’ ismi verilmiştir.
Berraklığı ve küçük pembe renk nüansları taşı çekici kılmaktadır. Bu narin ve yumuşak tonlar kadınsı ve karşı konulmazdır. Renklerinin tam anlamıyla gösterilmesi için kesici, ham kristali tam olarak doğru kesmelidir. Bunun sebebi künzite baktığınız açıya göre pembe rengi, menekşe rengi ha a renksiz bile görülebilmesidir. Gerçekten de Afganistan’da bulunan bazı künzitler, parlak koyu menekşe, açık menekşe ve açık yeşil renklerinde gözlem yapılan açıya göre görülebilmektedir. Bu taş biliminde ‘paleochroism’ yapı çok renklilik olarak adlandırılır. Bu özellik künzi e ortaya çıkmaktadır. Eğer bu taşa yakından bakma fırsatı bulursanız bu özelliğini gözlemlemeye dikkat edin. İyi bir kesimde en güzel renk yukardan gözlemlenebilir. Bununla birlikte çoğu açık renklidir, koyu renkli olanları nadirdir ve bu yüzden oldukça pahalıdır.

KYANİT

Mavi, siyah ve kahverengi tonlarında; şeffaf, yarı şeffaf ve opak halde bulunabilir.

KYANİT

Mavi, siyah ve kahverengi tonlarında; şeffaf, yarı şeffaf ve opak halde bulunabilir.

Lapis lazuli veya lacivert taşı, çok eski çağlardan beri mücevher olarak kullanılan bir taş türüdür. Koyu mavi renkte, yarı şeffaf opak niteliğinde, özellikle Antik Mısır’da Firavunlar tarafından çok önem verilmiş kıymetli bir taştır. Lapis lazuli bir mineral değil kayadır. Çünkü birkaç mineralden oluşmuştur. Gerçek bir mineral olabilmesi için sadece bir mineral türünü içermesi gerekir.

LAPİS LAZULİ
LAPİS LAZULİ

Lapis lazuli veya lacivert taşı, çok eski çağlardan beri mücevher olarak kullanılan bir taş türüdür. Koyu mavi renkte, yarı şeffaf opak niteliğinde, özellikle Antik Mısır’da Firavunlar tarafından çok önem verilmiş kıymetli bir taştır. Lapis lazuli bir mineral değil kayadır. Çünkü birkaç mineralden oluşmuştur. Gerçek bir mineral olabilmesi için sadece bir mineral türünü içermesi gerekir.

LABRADORİT

Yanardönerlik özelliğine sahip bir feldspo ur. İsmini ilk defa bulunduğu Kanada’daki Labrador yarımadasından almıştır. Feldspot önemli bir mineral grubudur. Tabia a çok miktarda bulunur. Volkanik kayaların başta gelen bileşeni olup, alüminyum silikotin, potasyum, sodyum, kalsiyum ve nadiren baryum bileşikleridir. Çakrası boğaz ve alındır.
Labrador iki önemli kaya çeşidinin bir parçası şeklinde oluşur. Bunlardan birincisi volkanik hareketler sonucu oluşan, diğeri ise ısı, basınç ya da kimyasal reaksiyon sonucu değişim gösteren (metamorfik) kayalardır. Labrador genelde amfibolit, andesit, bazalt, diorit, gabro ve norit mineralleriyle birlikte bulunur. Günümüzde halen Kanada’nın Nair yakınlarındaki orijinal bölgesi Labrador’da bulunabilmesine rağmen ayrıca; Yeni Güney Galler, Avustralya, Finlandiya, İtalya yakınlarında ve Sicilya’da Etna Yanardağı’nda, Madagaskar’da Tamatave, Norveç’te Larvik ve Ukrayna’da Kiev’de çıkartılmaktadır. A. B. D’de Oregonda’ki Rabbit Tepeleri’nde labrador kalıntılarına rastlamak mümkündür.
Değerli taş sınıfındaki Labrador genellikle renklerini en iyi şekilde yansıtabilmek için kabaşon halinde kesilir ve cilalanır. Labrador süsleme eşyalarında kullanıldığından daha çok hayvan şeklinde kesilir. Modern Labradorun en az yıl önce keşfedildiği düşünüldüyse de eski zamanlarda da kullanılmış olma olasılığı vardır. Roma tarihçisi Pliny the Elder (İ. Ö ) tüm özellikleri Labrodora benzeyen isimsiz bir taştan bahsetmiştir.

LABRADORİT

Yanardönerlik özelliğine sahip bir feldspo ur. İsmini ilk defa bulunduğu Kanada’daki Labrador yarımadasından almıştır. Feldspot önemli bir mineral grubudur. Tabia a çok miktarda bulunur. Volkanik kayaların başta gelen bileşeni olup, alüminyum silikotin, potasyum, sodyum, kalsiyum ve nadiren baryum bileşikleridir. Çakrası boğaz ve alındır.
Labrador iki önemli kaya çeşidinin bir parçası şeklinde oluşur. Bunlardan birincisi volkanik hareketler sonucu oluşan, diğeri ise ısı, basınç ya da kimyasal reaksiyon sonucu değişim gösteren (metamorfik) kayalardır. Labrador genelde amfibolit, andesit, bazalt, diorit, gabro ve norit mineralleriyle birlikte bulunur. Günümüzde halen Kanada’nın Nair yakınlarındaki orijinal bölgesi Labrador’da bulunabilmesine rağmen ayrıca; Yeni Güney Galler, Avustralya, Finlandiya, İtalya yakınlarında ve Sicilya’da Etna Yanardağı’nda, Madagaskar’da Tamatave, Norveç’te Larvik ve Ukrayna’da Kiev’de çıkartılmaktadır. A. B. D’de Oregonda’ki Rabbit Tepeleri’nde labrador kalıntılarına rastlamak mümkündür.
Değerli taş sınıfındaki Labrador genellikle renklerini en iyi şekilde yansıtabilmek için kabaşon halinde kesilir ve cilalanır. Labrador süsleme eşyalarında kullanıldığından daha çok hayvan şeklinde kesilir. Modern Labradorun en az yıl önce keşfedildiği düşünüldüyse de eski zamanlarda da kullanılmış olma olasılığı vardır. Roma tarihçisi Pliny the Elder (İ. Ö ) tüm özellikleri Labrodora benzeyen isimsiz bir taştan bahsetmiştir.

Yine Eski Yunanca’daki lepidos (pul) ve lithos (taş) kelimelerinden geliyor. Pul derken mektup pulu değil balık pulu kastediliyor Aynı zamanda lityum mikası da deniyormuş. Önemli bir lityum kaynağı imiş. (Lityum da mesela manik-depresif tedavisinde kullanılan bir ilaç. )

LEPİDOLİT TAŞI
LEPİDOLİT TAŞI

Yine Eski Yunanca’daki lepidos (pul) ve lithos (taş) kelimelerinden geliyor. Pul derken mektup pulu değil balık pulu kastediliyor Aynı zamanda lityum mikası da deniyormuş. Önemli bir lityum kaynağı imiş. (Lityum da mesela manik-depresif tedavisinde kullanılan bir ilaç. )

MALAHİT

Malahit, ebegümecini andıran şekli ile açık yeşil bir renge sahiptir. Adını bitki anlamıyla Yunanca molokhe kelimesinden alır.
Malahit binlerce yıl önce tanımlanmıştır. eski medeniyetler Malakiti nazara, tehlike ve hastalıklara karşı iyi geldiği inancı ile taşımışlardır.
Bir çeşit bakır cevheridir. Bazik bakır karbona an müteşşekil, parlak yeşil bir mineraldir. Sibirya, Macaristan, Cornwall, Almanya, Kuzey ve Güney Amerika, Güney Avustralya, Güney Batı Afrika’da ve Anadolu’da çeşitli yerlerde bulunur. Üzerinde doğal çizgilerin tavus kuşunun kuyruğundaki desenlerine ve renklerine benzemesinden dolayı İtalya’da tavus kuşu taşı olarak anılır. Vücu aki çakrası güneş sinirağı ve kalptir.

MALAHİT

Malahit, ebegümecini andıran şekli ile açık yeşil bir renge sahiptir. Adını bitki anlamıyla Yunanca molokhe kelimesinden alır.
Malahit binlerce yıl önce tanımlanmıştır. eski medeniyetler Malakiti nazara, tehlike ve hastalıklara karşı iyi geldiği inancı ile taşımışlardır.
Bir çeşit bakır cevheridir. Bazik bakır karbona an müteşşekil, parlak yeşil bir mineraldir. Sibirya, Macaristan, Cornwall, Almanya, Kuzey ve Güney Amerika, Güney Avustralya, Güney Batı Afrika’da ve Anadolu’da çeşitli yerlerde bulunur. Üzerinde doğal çizgilerin tavus kuşunun kuyruğundaki desenlerine ve renklerine benzemesinden dolayı İtalya’da tavus kuşu taşı olarak anılır. Vücu aki çakrası güneş sinirağı ve kalptir.

Organik bir taştır. İlkel organizmalar olan mercan poliplerinin kireçleşmiş iskeletlerinden oluşur. Çakraları boğaz, güneşsinirağı, kök, altkarındır.
Anthoza ya da mercanlar, omurgasız hayvanların knidliler şubesinin denizlerde yaşayan bir sınıfıdır. Mercan katılıkta taş gibidir, denizin dibinde ise adeta bitki gibi biter. Denizin diplerinde rengarenk çiçek bahçelerini andırırlar. Suyun yüzünden yukarı çıkıp kuruyunca katılaşıp toprak olur. Mercanların renk ve görünüşleri çeşitlidir. Çimen, yelpaze, ağaç dalı şeklinde olanları vardır. Kırmızı, yeşil, turuncu, beyaz, çizgili ve desenli de olabilirler. Çok eskiden beri mercan iskeletlerinden süs eşyası yapılmaktadır. Kolye, gerdanlık, küpe, tesbih gibi eşyalar imal edilir.

MERCAN
MERCAN

Organik bir taştır. İlkel organizmalar olan mercan poliplerinin kireçleşmiş iskeletlerinden oluşur. Çakraları boğaz, güneşsinirağı, kök, altkarındır.
Anthoza ya da mercanlar, omurgasız hayvanların knidliler şubesinin denizlerde yaşayan bir sınıfıdır. Mercan katılıkta taş gibidir, denizin dibinde ise adeta bitki gibi biter. Denizin diplerinde rengarenk çiçek bahçelerini andırırlar. Suyun yüzünden yukarı çıkıp kuruyunca katılaşıp toprak olur. Mercanların renk ve görünüşleri çeşitlidir. Çimen, yelpaze, ağaç dalı şeklinde olanları vardır. Kırmızı, yeşil, turuncu, beyaz, çizgili ve desenli de olabilirler. Çok eskiden beri mercan iskeletlerinden süs eşyası yapılmaktadır. Kolye, gerdanlık, küpe, tesbih gibi eşyalar imal edilir.

OBSİDYEN

Volkanik cama verilen eski bir addır. Siyah, kahverengi, bazen yeşil renklerde olabilir. Genellikle riyolitik bileşimli bir kayaç olup konkoidal (midye kabuğu şeklinde) kırınım gösterir. Geçmişte mızrak ucu, okbaşı ve diğer keskin aletlerde, ayrıca mücevherat ya da sanatsal objelerin yapımında kullanılmıştır. Günümüzde yarı değerli süstaşı olarak önemini sürdürmektedir.
Obsidyen, volkan camı (ya da obsidiyen), doğal yollarla oluşan volkanik kökenli bir cam türüdür. Lavın hızlıca soğuması ve kristalleşmeye yetecek kadar zaman geçmeden donmasıyla oluşur. Genellikle felsik lav akıntılarının, soğumanın hızlı olduğu kenar bölümlerinde bulunur. Kristal yapıda olmadığından, keskin kıyıları moleküler inceliğe ulaşabilir. Bu özelliğinden ötürü eski çağlarda ok ucu olarak kullanılmış, günümüzde ise cerrahların kullandığı neşterlerin kesici kısımlarında kullanılmaktadır. Halihazırda obsidyenin cam haline gelmesi için 2 etken vardır.
1) Soğuma hızı
2) Bileşimindeki SİO2 miktarıdır.
Obsidyenler özellikle siyah olmakla beraber Yeşil Obsidyen (Nemrut Dağı-Tatvan), Kırmızı Obsidyen (İkizdere-Rize) gibi değişik renklere sahiptir.
Hasan Dağı Obsidyenleri mikroskopla incelendiğinde bol miktarda demir mineralleri içermektedir. İkizdere obsidyenlerinin içeriğine bakıldığında altın mineraline rastlanmıştır.
Bir ismide Kara Kadife olan bu taş, ismini renginden dolayı almıştır. Kar taneli obsidyen bu taşın en gözde türüdür. Sa ığı simgeleyen Kar taneli obsidyen Sa ık taşı olarak da bilinmektedir. Aynı zamanda kahinler bu taşı Kehanet taşı olarak adlandırmaktadır.

OBSİDYEN

Volkanik cama verilen eski bir addır. Siyah, kahverengi, bazen yeşil renklerde olabilir. Genellikle riyolitik bileşimli bir kayaç olup konkoidal (midye kabuğu şeklinde) kırınım gösterir. Geçmişte mızrak ucu, okbaşı ve diğer keskin aletlerde, ayrıca mücevherat ya da sanatsal objelerin yapımında kullanılmıştır. Günümüzde yarı değerli süstaşı olarak önemini sürdürmektedir.
Obsidyen, volkan camı (ya da obsidiyen), doğal yollarla oluşan volkanik kökenli bir cam türüdür. Lavın hızlıca soğuması ve kristalleşmeye yetecek kadar zaman geçmeden donmasıyla oluşur. Genellikle felsik lav akıntılarının, soğumanın hızlı olduğu kenar bölümlerinde bulunur. Kristal yapıda olmadığından, keskin kıyıları moleküler inceliğe ulaşabilir. Bu özelliğinden ötürü eski çağlarda ok ucu olarak kullanılmış, günümüzde ise cerrahların kullandığı neşterlerin kesici kısımlarında kullanılmaktadır. Halihazırda obsidyenin cam haline gelmesi için 2 etken vardır.
1) Soğuma hızı
2) Bileşimindeki SİO2 miktarıdır.
Obsidyenler özellikle siyah olmakla beraber Yeşil Obsidyen (Nemrut Dağı-Tatvan), Kırmızı Obsidyen (İkizdere-Rize) gibi değişik renklere sahiptir.
Hasan Dağı Obsidyenleri mikroskopla incelendiğinde bol miktarda demir mineralleri içermektedir. İkizdere obsidyenlerinin içeriğine bakıldığında altın mineraline rastlanmıştır.
Bir ismide Kara Kadife olan bu taş, ismini renginden dolayı almıştır. Kar taneli obsidyen bu taşın en gözde türüdür. Sa ığı simgeleyen Kar taneli obsidyen Sa ık taşı olarak da bilinmektedir. Aynı zamanda kahinler bu taşı Kehanet taşı olarak adlandırmaktadır.

Opal, kuvarsın bir çeşididir ve kuvars gibi silis oksi ir.
Etkisinden dolayı eskiden beri “Panzehir Taşı” veya barındırdığı renklerden dolayı ‘Gökkuşağı Taşı’ olarak da adlandırılmıştır.
Yeraltında hareket halindeki sıcak suların, kayalar arasındaki boşluklarda çökelmesi suretiyle oluşur. Bu sırada kayaları aşındırarak onlardan mineral alır. Yumru, kabuk veya tel şeklinde bulunurlar.
İçerisinde su bulunur. Bu nedenle ‘ıslak kuvars’ diye de nitelendirilir. Bünyesinde %30 oranında su bulunur. Kapalı tüpte ısıtıldığında suyu dışarı bırakır. Ü eç ile erimez. Yalnızca suyu uçar ve opallikten çıkıp Kalsedon’a dönüşür.
Güneş ışığını ve ısısını alıp tutan bir özelliğe sahiptir. Bu yüzden güneşten uzaklaştırılsa bile ılıman bir ısıyı muhafaza eder. Pürüzsüz yapıda olanları genellikle yapaydır.
Eski çağlardan beri süs ve mücevherat yapımında kullanılır.
İnsanın avuç içi vücut ısısıyla renk değiştirme özelliğine sahip az sayıdaki taşlardan biridir.
Saydam veya yarı saydamdır. Yüzeyi cam pırıltısında veya ma ır. Gözeneklidir, bu yüzden içine giren ter, su, sabun, yağ gibi sıvılarla renk renk değiştirme özelliğine sahiptir. Kızıliğne Opali, düzenli ışık saçan özelliğe sahiptir. Karanlıkta parmaklar arasında ovalandığında, sürtünme sonucu parıltıların saçıldığı görülür.
Taşıyan kişi aşırı gerilimli olduğu anlarda çatlayıp suyunu atabilir. Çünkü vücu aki yoğun elektrik, suyla temas e iğinde taşta genleşme oluşturacaktır.
Opal aslında renksizdir. Ancak renksizine az rastlanır. İçine karışan materyal nedeniyle değişik renklerde veya çok renkli halde bulunur. Örneğin demir ve mangan ağırlıklı olanları turuncu, nikel ve krom ağırlıklı olanları yeşil renktedir.

OPAL
OPAL

Opal, kuvarsın bir çeşididir ve kuvars gibi silis oksi ir.
Etkisinden dolayı eskiden beri “Panzehir Taşı” veya barındırdığı renklerden dolayı ‘Gökkuşağı Taşı’ olarak da adlandırılmıştır.
Yeraltında hareket halindeki sıcak suların, kayalar arasındaki boşluklarda çökelmesi suretiyle oluşur. Bu sırada kayaları aşındırarak onlardan mineral alır. Yumru, kabuk veya tel şeklinde bulunurlar.
İçerisinde su bulunur. Bu nedenle ‘ıslak kuvars’ diye de nitelendirilir. Bünyesinde %30 oranında su bulunur. Kapalı tüpte ısıtıldığında suyu dışarı bırakır. Ü eç ile erimez. Yalnızca suyu uçar ve opallikten çıkıp Kalsedon’a dönüşür.
Güneş ışığını ve ısısını alıp tutan bir özelliğe sahiptir. Bu yüzden güneşten uzaklaştırılsa bile ılıman bir ısıyı muhafaza eder. Pürüzsüz yapıda olanları genellikle yapaydır.
Eski çağlardan beri süs ve mücevherat yapımında kullanılır.
İnsanın avuç içi vücut ısısıyla renk değiştirme özelliğine sahip az sayıdaki taşlardan biridir.
Saydam veya yarı saydamdır. Yüzeyi cam pırıltısında veya ma ır. Gözeneklidir, bu yüzden içine giren ter, su, sabun, yağ gibi sıvılarla renk renk değiştirme özelliğine sahiptir. Kızıliğne Opali, düzenli ışık saçan özelliğe sahiptir. Karanlıkta parmaklar arasında ovalandığında, sürtünme sonucu parıltıların saçıldığı görülür.
Taşıyan kişi aşırı gerilimli olduğu anlarda çatlayıp suyunu atabilir. Çünkü vücu aki yoğun elektrik, suyla temas e iğinde taşta genleşme oluşturacaktır.
Opal aslında renksizdir. Ancak renksizine az rastlanır. İçine karışan materyal nedeniyle değişik renklerde veya çok renkli halde bulunur. Örneğin demir ve mangan ağırlıklı olanları turuncu, nikel ve krom ağırlıklı olanları yeşil renktedir.

ONİKS

Oniks veya Damarlı Akik (İngilizce karşılığı olan Onyx de sıklıkla kullanılır), yarı değerli bir taş türüdür. Oniks ismi Asur dilinde “yüzük, halka” anlamına gelen sözcükten türemiştir. Kuvars’ın kriptokristalin bir türü olan oniks, farklı renklerde birçok katmana sahip olan bir taştır. Katmanların renkleri oldukça değişkendir ve beyazdan siyaha kadar birçok farklı renkte olabilir. Bir oniks türü olan Sardonikste (Sardonyx) ise renkli şeritler kırmızının tonlarıdır. Saf siyah oniks pek yaygın bulunsa da renkli oniksler kadar yaygın bulunmaz. Bazen kalsit gibi farklı taşlara da hatalı bir şekilde oniks dendiği olmuştur. Oysa örneğin kalsit, onikse oranla çok daha yumuşaktır ve daha yaygın bulunur. Kimyasal formülü SiO2, silikon dioksit, olan oniksin Mohs skalasına göre sertliği 7’dir.

ONİKS

Oniks veya Damarlı Akik (İngilizce karşılığı olan Onyx de sıklıkla kullanılır), yarı değerli bir taş türüdür. Oniks ismi Asur dilinde “yüzük, halka” anlamına gelen sözcükten türemiştir. Kuvars’ın kriptokristalin bir türü olan oniks, farklı renklerde birçok katmana sahip olan bir taştır. Katmanların renkleri oldukça değişkendir ve beyazdan siyaha kadar birçok farklı renkte olabilir. Bir oniks türü olan Sardonikste (Sardonyx) ise renkli şeritler kırmızının tonlarıdır. Saf siyah oniks pek yaygın bulunsa da renkli oniksler kadar yaygın bulunmaz. Bazen kalsit gibi farklı taşlara da hatalı bir şekilde oniks dendiği olmuştur. Oysa örneğin kalsit, onikse oranla çok daha yumuşaktır ve daha yaygın bulunur. Kimyasal formülü SiO2, silikon dioksit, olan oniksin Mohs skalasına göre sertliği 7’dir.

Peridot, olivin mineralinin bir çeşididir. Zebercet olarak da anılır. Peridot ismini Yunanca peridona (bol vermek) kelimesinden alır. Halk arasındaki diğer isimi “yılantaşı”dır. Bazen “beril” olarak isimlendirilse de, Berilyum içeren farklı bir taş grubundandır.
Peridot parlak sarı-yeşil renktedir. Mineraldeki demir oranı taşın renginin tonunu belirler. Özellikle altınımsı yeşil ve koyu yeşil olanları daha değerli sayılır. Bu renklerdeki taşlarda kahverengi-yeşil olanlara oranla daha az demir vardır. Pek sert olmayan peridotun sertliği Mohs skalasında 6. arasındadır. Kimyasal formülü (Mg, Fe)2 SiO4 olan peridotun yağsı bir parlaklığı vardır.
Her ne kadar olivin çok rastlanan bir mineral olsa da, değerli taş olarak kullanılabilecek peridot az bulunur. Ayrıca, demir nikel alaşımlı göktaşlarında peridot kristallerine rastlanmıştır. Peridot Burma, Norveç, Avustralya, Brezilya, Çin, Kenya, Meksika, Pakistan, Güney Afrika, Sri Lanka, Tanzanya ve ABD’de (Arizona, Hawaii, Nevada ve New Mexico) bulunmaktadır. Pakistan’da bulunan özel bir peridot türüne Kaşmir peridotu denmektedir.
Peridot klasik dönemden beri mücevhercilikte kullanılmaktadır. İlk kaynağı Kızıldeniz’deki Zebercet Adası’dır. Bu nedenle taş zebercet ismiyle de anılmaktadır. Mila an önceki çağlardan beri Mısır’da mücevherlerde kullanılan peridot, genellikle Zebercet Adası’ndan çıkarılırdı. Peridot, Ağustos ayının doğum taşıdır. Taşın sahibine başarı, iyi şans ve barış getireceğine inanılır. Ayrıca Hawaiililer peridot kristallerinin ateş tanrıçaları Pele’nin gözyaşları olduğuna inanıyorlardı.

PERİDOT
PERİDOT

Peridot, olivin mineralinin bir çeşididir. Zebercet olarak da anılır. Peridot ismini Yunanca peridona (bol vermek) kelimesinden alır. Halk arasındaki diğer isimi “yılantaşı”dır. Bazen “beril” olarak isimlendirilse de, Berilyum içeren farklı bir taş grubundandır.
Peridot parlak sarı-yeşil renktedir. Mineraldeki demir oranı taşın renginin tonunu belirler. Özellikle altınımsı yeşil ve koyu yeşil olanları daha değerli sayılır. Bu renklerdeki taşlarda kahverengi-yeşil olanlara oranla daha az demir vardır. Pek sert olmayan peridotun sertliği Mohs skalasında 6. arasındadır. Kimyasal formülü (Mg, Fe)2 SiO4 olan peridotun yağsı bir parlaklığı vardır.
Her ne kadar olivin çok rastlanan bir mineral olsa da, değerli taş olarak kullanılabilecek peridot az bulunur. Ayrıca, demir nikel alaşımlı göktaşlarında peridot kristallerine rastlanmıştır. Peridot Burma, Norveç, Avustralya, Brezilya, Çin, Kenya, Meksika, Pakistan, Güney Afrika, Sri Lanka, Tanzanya ve ABD’de (Arizona, Hawaii, Nevada ve New Mexico) bulunmaktadır. Pakistan’da bulunan özel bir peridot türüne Kaşmir peridotu denmektedir.
Peridot klasik dönemden beri mücevhercilikte kullanılmaktadır. İlk kaynağı Kızıldeniz’deki Zebercet Adası’dır. Bu nedenle taş zebercet ismiyle de anılmaktadır. Mila an önceki çağlardan beri Mısır’da mücevherlerde kullanılan peridot, genellikle Zebercet Adası’ndan çıkarılırdı. Peridot, Ağustos ayının doğum taşıdır. Taşın sahibine başarı, iyi şans ve barış getireceğine inanılır. Ayrıca Hawaiililer peridot kristallerinin ateş tanrıçaları Pele’nin gözyaşları olduğuna inanıyorlardı.

PİRİT

Taş ismini Yunanca’dan almıştır ve anlamı “Çakmaktaşı “dır. Tıpkı çakmaktaşı gibi, bir yere vurunca kıvılcımlar saçtığı için taş devrinde pirit, ateş yakmak için kullanılmıştır. Bu özelliği ile birçok efsaneye konu olmuştur.
Bir çok kültürde taşın kendi içinde ateş barındırdığına dayanılarak, “büyülü taş” olduğuna inanılmış ve hayranlık duyulmuştur.
Antik Çağ’dan beri insanlar bu taşın sırrım çözmeye çalışmışlardır.
Ortaçağ’daki simyacılar da bu taşı kullanarak altın elde etmeyi denemişlerdir.
Peru ve Meksika’daki İnkalar tarafından, çok sayıda ve çeşi e takı elde edilmek için kullanıldığından taşa “İnka Taşı” adı da verilmiştir.

PİRİT

Taş ismini Yunanca’dan almıştır ve anlamı “Çakmaktaşı “dır. Tıpkı çakmaktaşı gibi, bir yere vurunca kıvılcımlar saçtığı için taş devrinde pirit, ateş yakmak için kullanılmıştır. Bu özelliği ile birçok efsaneye konu olmuştur.
Bir çok kültürde taşın kendi içinde ateş barındırdığına dayanılarak, “büyülü taş” olduğuna inanılmış ve hayranlık duyulmuştur.
Antik Çağ’dan beri insanlar bu taşın sırrım çözmeye çalışmışlardır.
Ortaçağ’daki simyacılar da bu taşı kullanarak altın elde etmeyi denemişlerdir.
Peru ve Meksika’daki İnkalar tarafından, çok sayıda ve çeşi e takı elde edilmek için kullanıldığından taşa “İnka Taşı” adı da verilmiştir.

Rodonit, manganez çökellerinde başkalaşım yolu ile oluşur. Bu arada hava koşullarından dolayı kısmen okside olan, bir pembe mineral ortaya çıkar. Bunlar tipik, mangandioksi en oluşan siyah damarlardır.
Rodonit zaman zaman çok büyük parçalar, ha a bloklar halinde bulunur ve taş kesimi yapılarak kullanılır.
En büyük yataklar: İspanya, İsveç, Brezilya, Meksika, Ural Bölgesi, Güney Afrika, Çin ve Avustralya’da bulunur.

RODONİT
RODONİT

Rodonit, manganez çökellerinde başkalaşım yolu ile oluşur. Bu arada hava koşullarından dolayı kısmen okside olan, bir pembe mineral ortaya çıkar. Bunlar tipik, mangandioksi en oluşan siyah damarlardır.
Rodonit zaman zaman çok büyük parçalar, ha a bloklar halinde bulunur ve taş kesimi yapılarak kullanılır.
En büyük yataklar: İspanya, İsveç, Brezilya, Meksika, Ural Bölgesi, Güney Afrika, Çin ve Avustralya’da bulunur.

RODOKROZİT

Karbonatlar grubundan olup “Manganspat” olarak da adlandırılır. Mangan yataklarının oksidasyon bölgelerinde oluşur. Mangan ve karbondioksit içerikli su kristalize olursa damlataşlar da oluşabilir. Taşlar trigonal olarak kristalize olur ve bazen kırmızı beyaz katmanlardan oluşur.
Arjantin, Peru ve Colerado (ABD)’de bulunur.
İsmi Yunanca “pembe” anlamına gelen rodokroosz kelimesinden gelir. Eski Yunan’da ‘Kalbin ve Aşkın Taşı’ olarak kabul edilirdi. Karbonatlar grubundan olup manganspar olarak da adlandırılır. Mangan yataklarının oksidasyon bölgelerinde bulunur. Rodonit ile rodokrosit asitlere karşı gösterdiği tepkiye göre ayırt edilebilir; Rodonit asitlere karşı daha tepkisizdir. Rodokrosit ise soğuk asitlere karşı bazı reaksiyonlar gösterir.

RODOKROZİT

Karbonatlar grubundan olup “Manganspat” olarak da adlandırılır. Mangan yataklarının oksidasyon bölgelerinde oluşur. Mangan ve karbondioksit içerikli su kristalize olursa damlataşlar da oluşabilir. Taşlar trigonal olarak kristalize olur ve bazen kırmızı beyaz katmanlardan oluşur.
Arjantin, Peru ve Colerado (ABD)’de bulunur.
İsmi Yunanca “pembe” anlamına gelen rodokroosz kelimesinden gelir. Eski Yunan’da ‘Kalbin ve Aşkın Taşı’ olarak kabul edilirdi. Karbonatlar grubundan olup manganspar olarak da adlandırılır. Mangan yataklarının oksidasyon bölgelerinde bulunur. Rodonit ile rodokrosit asitlere karşı gösterdiği tepkiye göre ayırt edilebilir; Rodonit asitlere karşı daha tepkisizdir. Rodokrosit ise soğuk asitlere karşı bazı reaksiyonlar gösterir.

İçerisinde çizgiler halinde sarı ya da siyah renkte titanyum bulunan kuvars kristali.

RUTİLLİ KUVARS
RUTİLLİ KUVARS

İçerisinde çizgiler halinde sarı ya da siyah renkte titanyum bulunan kuvars kristali.

SAFİR

Dünyanın en değerli taşlarından biri olan safir taşı; sert, ısılara dayanıklı ve genellikle mavi renktedir. En kıymetlisi berrak ve derin mavi olanıdır. Mavinin koyu tonları ve lacivert safirler çok yaygın olsa da, pembe, kırmızı, turuncu, sarı ve yeşil gibi çeşitli renklerde safirler de mevcu ur. Safir, bayanların yanı sıra erkekler tarafından da ilgi gören nadir taşlardandır.
Dünyada en değerli ve ünlü safirler Hindistan’dan çıkmışlardır. En iyi mavi safirler; Burma, Sri Lanka ve Hindistan’da çıkarılmaktadır. Tayland, Avustralya ve Nijerya kaynaklı safirler koyu mavidir. Neredeyse siyahmış izlenimi verirler. Bunlara “gece mavisi safirler” de denilmektedir. ABD’de üretilen safirlerde ise çekici, metalik mavi bir ton ağır basmaktadır. Bunlar dışında Kamboçya, Brezilya, Kenya, Malawi ve Kolombiya diğer safir kaynaklarıdır.
Safir (Gökyakut), alimünyum oksit’in (Al2O3) kristal formudur. Doğal olarak bulunur ya da üretilebilir.
Korindonun kırmızı renkli olanları hariç bütün diğer cevher çeşitlerine Safir taşı denir.
Yakut taşı gibi korindon grubuna ai ir. Çeşitli renklerde bulunabilir.

SAFİR

Dünyanın en değerli taşlarından biri olan safir taşı; sert, ısılara dayanıklı ve genellikle mavi renktedir. En kıymetlisi berrak ve derin mavi olanıdır. Mavinin koyu tonları ve lacivert safirler çok yaygın olsa da, pembe, kırmızı, turuncu, sarı ve yeşil gibi çeşitli renklerde safirler de mevcu ur. Safir, bayanların yanı sıra erkekler tarafından da ilgi gören nadir taşlardandır.
Dünyada en değerli ve ünlü safirler Hindistan’dan çıkmışlardır. En iyi mavi safirler; Burma, Sri Lanka ve Hindistan’da çıkarılmaktadır. Tayland, Avustralya ve Nijerya kaynaklı safirler koyu mavidir. Neredeyse siyahmış izlenimi verirler. Bunlara “gece mavisi safirler” de denilmektedir. ABD’de üretilen safirlerde ise çekici, metalik mavi bir ton ağır basmaktadır. Bunlar dışında Kamboçya, Brezilya, Kenya, Malawi ve Kolombiya diğer safir kaynaklarıdır.
Safir (Gökyakut), alimünyum oksit’in (Al2O3) kristal formudur. Doğal olarak bulunur ya da üretilebilir.
Korindonun kırmızı renkli olanları hariç bütün diğer cevher çeşitlerine Safir taşı denir.
Yakut taşı gibi korindon grubuna ai ir. Çeşitli renklerde bulunabilir.

Alçı (gips-jips) adını Yunanca ‘’gypsos’’ kelimesinden almıştır. Selenit ise Yunan Ay Tanrısı Selene’den gelir.
Yunanlılar şe af alçı taşından pencere camları yapmış ve kullanmışlardır. Bu camlardan içeri sızan ışık, Ay ışığına benzemekteydi.
Alçı taşının şe af türü olup kalsiyumsülfa ır. İçinde su bulunur ve çok yumuşaktır.
Kristalleri genelde düz ve eşkenar dörtgen şeklindedir. Genellikle tortul kayaların içinde oluşur. Gips gülleri kızılkahve ve yapraksı yapıdadır.

SELENİT
SELENİT

Alçı (gips-jips) adını Yunanca ‘’gypsos’’ kelimesinden almıştır. Selenit ise Yunan Ay Tanrısı Selene’den gelir.
Yunanlılar şe af alçı taşından pencere camları yapmış ve kullanmışlardır. Bu camlardan içeri sızan ışık, Ay ışığına benzemekteydi.
Alçı taşının şe af türü olup kalsiyumsülfa ır. İçinde su bulunur ve çok yumuşaktır.
Kristalleri genelde düz ve eşkenar dörtgen şeklindedir. Genellikle tortul kayaların içinde oluşur. Gips gülleri kızılkahve ve yapraksı yapıdadır.

SİTRİN

Sitrin kuvars grubundandır. Pegmatitlerde veya hidrotermal olarak kaya boşluklarında oluşur.
Az miktardaki demir bileşimi ona sarı rengini verir. Piyasada doğal Sitrine pek rastlanmaz. Sitrin olarak gördüklerimizin çoğu ametis ir ve ametistin yüksek ısılara maruz bırakılması sonucu renginin sarı olması sağlanmıştır. Ancak gerçek Sitrin’in rengi daha homojen, aynı kararda ve düzgündür.
Brezilya, Madagaskar, İspanya, Fransa, İskoçya, Ural Bölgesi ve ABD en büyük yatakların olduğu yerler olup, Türkiye’de de bulunmaktadır.

SİTRİN

Sitrin kuvars grubundandır. Pegmatitlerde veya hidrotermal olarak kaya boşluklarında oluşur.
Az miktardaki demir bileşimi ona sarı rengini verir. Piyasada doğal Sitrine pek rastlanmaz. Sitrin olarak gördüklerimizin çoğu ametis ir ve ametistin yüksek ısılara maruz bırakılması sonucu renginin sarı olması sağlanmıştır. Ancak gerçek Sitrin’in rengi daha homojen, aynı kararda ve düzgündür.
Brezilya, Madagaskar, İspanya, Fransa, İskoçya, Ural Bölgesi ve ABD en büyük yatakların olduğu yerler olup, Türkiye’de de bulunmaktadır.

Sodalit grubu altında toplayabileceğimiz, kübik olarak kristalize olan bir grup minerale dahildir. Feldispatoyit grubundan olup, pegmatit ve volkanitlerde oluşur.
Beyaz kristalize olmuş kalsiyum, sodyum-kalsiyum bileşeni olan taşın, mermerimsi damarlarının oluşmasını sağlar.
En önemli yataklar Brezilya, Çin ve Güney Afrika’dadır.
Sodalit sadece renk olarak değil, aynı zamanda mineralojik olarak da lapislazuli ile akrabadır. İçerdiği damarlar ve lekeler altın rengi olmayıp, beyaz olduğundan dolayı, onun sadece daha basit bir kardeşidir.

SODALİT
SODALİT

Sodalit grubu altında toplayabileceğimiz, kübik olarak kristalize olan bir grup minerale dahildir. Feldispatoyit grubundan olup, pegmatit ve volkanitlerde oluşur.
Beyaz kristalize olmuş kalsiyum, sodyum-kalsiyum bileşeni olan taşın, mermerimsi damarlarının oluşmasını sağlar.
En önemli yataklar Brezilya, Çin ve Güney Afrika’dadır.
Sodalit sadece renk olarak değil, aynı zamanda mineralojik olarak da lapislazuli ile akrabadır. İçerdiği damarlar ve lekeler altın rengi olmayıp, beyaz olduğundan dolayı, onun sadece daha basit bir kardeşidir.

TOPAZ

Topazlar ayrı bir mineral grubu oluştururlar ve muhteşem ışığıyla göz kamaştıran değişik renk gruplarına da rastlanılabilir. Metal karışımlarıyla değişik renkler alan, alüminyumuor-silisyum bileşkenleridir.
Topaz’a krom sarı, demir mavi, mangan ise kahverengimsi rengini verir. İmperial topaza ise rengini fosfor sağlar. Esas olarak granit ve pegmatitlerde oluşan Topazın değerli taş kalitesinde olan bazı kristalleri çok büyüktür ve birkaç kilogram ağırlığındadır. Sarı Topazla Turuncu Topaz en değerli çeşitleridir. Topaz elmasla aynı ağırlığa sahip yegane doğal değerli bir taştır. Şe af Topaz kimi zaman elmastan ayırt edilemez. Bu benzerlik ancak Mohs Ölçeği’yle ayırt edilebilir.
En büyük yataklar Brezilya, ABD, Srilanka, Güney Afrika ve Ural Bölgesi’ndedir. Ancak dünyada en değerli Topazların çıkarıldığı ülke Brezilya’dır.

TOPAZ

Topazlar ayrı bir mineral grubu oluştururlar ve muhteşem ışığıyla göz kamaştıran değişik renk gruplarına da rastlanılabilir. Metal karışımlarıyla değişik renkler alan, alüminyumuor-silisyum bileşkenleridir.
Topaz’a krom sarı, demir mavi, mangan ise kahverengimsi rengini verir. İmperial topaza ise rengini fosfor sağlar. Esas olarak granit ve pegmatitlerde oluşan Topazın değerli taş kalitesinde olan bazı kristalleri çok büyüktür ve birkaç kilogram ağırlığındadır. Sarı Topazla Turuncu Topaz en değerli çeşitleridir. Topaz elmasla aynı ağırlığa sahip yegane doğal değerli bir taştır. Şe af Topaz kimi zaman elmastan ayırt edilemez. Bu benzerlik ancak Mohs Ölçeği’yle ayırt edilebilir.
En büyük yataklar Brezilya, ABD, Srilanka, Güney Afrika ve Ural Bölgesi’ndedir. Ancak dünyada en değerli Topazların çıkarıldığı ülke Brezilya’dır.

Turmalinler plutoniklerde oldukça uzunlamasına gelişmiş trigonal kristallerdir. Bor içerikli gazların magmadan taşlara nüfuz etmesiyle de oluşabilirler. Vertikal (dikey) çizgileri vardır. Pozitif ve negatif kutuplara sahip, elektriksel özelliği kristalin iki ucunda farklılık gösterir.
Değerli taşların en geniş renk yelpazesine sahip olanıdır. Ha a bazı kristaller çok renklidir ve her renk çeşidi değişik isimler alır:
Akrolit (beyaz), İndikolit (mavi tonları), Rubellit (pembekırmızı), Verdelit (yeşil).
Belli başlı yataklar: Srilanka, Madagaskar, Angola, Güney Afrika, Afganistan, Pakistan, Brezilya ve ABD’dedir. Türkiye’de de bulunur.

TURMALİN
TURMALİN

Turmalinler plutoniklerde oldukça uzunlamasına gelişmiş trigonal kristallerdir. Bor içerikli gazların magmadan taşlara nüfuz etmesiyle de oluşabilirler. Vertikal (dikey) çizgileri vardır. Pozitif ve negatif kutuplara sahip, elektriksel özelliği kristalin iki ucunda farklılık gösterir.
Değerli taşların en geniş renk yelpazesine sahip olanıdır. Ha a bazı kristaller çok renklidir ve her renk çeşidi değişik isimler alır:
Akrolit (beyaz), İndikolit (mavi tonları), Rubellit (pembekırmızı), Verdelit (yeşil).
Belli başlı yataklar: Srilanka, Madagaskar, Angola, Güney Afrika, Afganistan, Pakistan, Brezilya ve ABD’dedir. Türkiye’de de bulunur.

YAKUT

Elmastan sonra en sert değerli taştır. Saf halinde renksiz olan Yakut korund ailesindendir ve ona o güzel kırmızı rengini veren krom elementidir. Alüminyumca zengin kayaçlarda oluşur.
Konsantre rutil iğnecikli içeriği, kesimde Yıldız Yakut’un oluşumunu sağlar.
Güzelliği ve sertliği nedeniyle en değerli taşlardan biri olarak kabul edilir.
Amerika ve Avrupa’da kısmen çıkarılmasına rağmen Hindistan ve Güneydoğu Asya Yakut’un anavatanıdır.
Belli başlı bulunma yerleri: Hindistan, Tayland, Çin, Avustralya, ABD ve Sibirya’dır.

YAKUT

Elmastan sonra en sert değerli taştır. Saf halinde renksiz olan Yakut korund ailesindendir ve ona o güzel kırmızı rengini veren krom elementidir. Alüminyumca zengin kayaçlarda oluşur.
Konsantre rutil iğnecikli içeriği, kesimde Yıldız Yakut’un oluşumunu sağlar.
Güzelliği ve sertliği nedeniyle en değerli taşlardan biri olarak kabul edilir.
Amerika ve Avrupa’da kısmen çıkarılmasına rağmen Hindistan ve Güneydoğu Asya Yakut’un anavatanıdır.
Belli başlı bulunma yerleri: Hindistan, Tayland, Çin, Avustralya, ABD ve Sibirya’dır.

Yeşim aslında, her ikisi de aynı görünüşe ve özelliklere sahip mineraller olan “jadeit” ve “nefrit”in ortak adıdır. Temel kayaçların değişimiyle oluşan jadeit çok nadir bulunan bir taştır. Mangan bileşimiyle oluşan, lavanta yeşimi daha da nadir bulunur. Yeşil rengini krom katkısından almaktadır.

YEŞİM
YEŞİM

Yeşim aslında, her ikisi de aynı görünüşe ve özelliklere sahip mineraller olan “jadeit” ve “nefrit”in ortak adıdır. Temel kayaçların değişimiyle oluşan jadeit çok nadir bulunan bir taştır. Mangan bileşimiyle oluşan, lavanta yeşimi daha da nadir bulunur. Yeşil rengini krom katkısından almaktadır.

ZÜMRÜT

Zümrüt, Beril grubunun en değerli üyesidir. Yer katmanlarının derinliklerinde, yüksek basınç ve ısıyla oluşur.
Nadir elementler içeren eriyik gazlar ve çözeltiler magmatik kayaçlara nüfuz eder ve kromtrioksitin de katkısıyla temas bölgelerinde Zümrüt oluşur. Çok uzun zamandır bu taşın imitasyonları yapılmaya başlanmış ve “emerald” olarak adlandırılmıştır.
En büyük Zümrüt madenleri Kolombiya, Hindistan, Güney Afrika ve Ural Bölgesi’ndedir.

 

ZÜMRÜT

Zümrüt, Beril grubunun en değerli üyesidir. Yer katmanlarının derinliklerinde, yüksek basınç ve ısıyla oluşur.
Nadir elementler içeren eriyik gazlar ve çözeltiler magmatik kayaçlara nüfuz eder ve kromtrioksitin de katkısıyla temas bölgelerinde Zümrüt oluşur. Çok uzun zamandır bu taşın imitasyonları yapılmaya başlanmış ve “emerald” olarak adlandırılmıştır.
En büyük Zümrüt madenleri Kolombiya, Hindistan, Güney Afrika ve Ural Bölgesi’ndedir.

 

Instagram Fotoğrafları



Bu bir tedavi yöntemi değildir. Elimizi dokundurmadan oluşturulan bir enerji sistemidir. Doktorunuza danışmalısınız. Sevgi ve enerji olsun. Oldu oldu amin. Çekildim aradan dolsun Yaradan.

İnternet sitemizin telif hakları hukuken korunmakta olur, yayınlanan makale, yazı, döküman, dosyalar, resimler ve her türlü bilgi sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince korunmaktadır. İzin alınmadan ilgili görsel ve bilgilerin kullanılması halinde yasal haklarımız saklıdır.



Ortakfikir tasarım ofisi

logos Kodlama Olumlama Başarı Doğal Taş Enerji Bileklik LKJ

logos Kodlama Olumlama Başarı Doğal Taş Enerji Bileklik

Satıcı : Bedelist

Koleksiyona Ekle

Son 4 ürün

Tahmini Kargoya Teslim: 8 gün içinde

favori

  • 15 gün içinde ücretsiz iade. Detaylı bilgi için tıklayın.
  • Bu ürün Bedelist tarafından gönderilecektir.
  • Her taşın ebatı 8 mm'dir
  • Lastikli misina ile yapılmıştır.
  • Bilekliğin ölçüsü 18,5 cm'dir.
  • 1 Adet mavi tüy ve kırmızı pamuk yapraklı, kodlanmış gözlü, mavi yıldızlı, özel arındırmaya yönelik adaçaylı kese hediyeli
  • Doğal Şifalı Dumortierit taşlarıyla yapılmıştır
  • Aromatik yağlarla özel kodlanmıştır.
  • Bu üründen en fazla 10 adet sipariş verilebilir. 10 adetin üzerindeki siparişleri Trendyol iptal etme hakkını saklı tutar.
  • Kampanya fiyatından satılmak üzere 5 adetten az stok bulunmaktadır.
  • İncelemiş olduğunuz ürünün satış fiyatını satıcı belirlemektedir.
  • Bu ürün indirim kampanyasına dahil değildir.
  • Bir ürün, birden fazla satıcı tarafından satılabilir. Birden fazla satıcı tarafından satışa sunulan ürünlerin satıcıları ürün için belirledikleri fiyata, satıcı puanlarına, teslimat statülerine, ürünlerdeki promosyonlara, kargonun bedava olup olmamasına ve ürünlerin hızlı teslimat ile teslim edilip edilememesine, ürünlerin stok ve kategorileri bilgilerine göre sıralanmaktadır.

ÜRÜNÜN TÜM ÖZELLİKLERİ

Ürünün Diğer Satıcıları (2)

Tahmini Kargoya Teslim: 9 gün içinde

Padore

merchant-badge-image

Tahmini Kargoya Teslim: 8 gün içinde

9 Adet ve Üzeri %10 İndirim

Ürün Değerlendirmeleri

Henüz Yorum Yazılmamış.

Ürün Bilgileri

logos Kodlama Olumlama Başarı Doğal Taş Enerji Bileklik

  • Her taşın ebatı 8 mm'dir
  • Lastikli misina ile yapılmıştır.
  • Bilekliğin ölçüsü 18,5 cm'dir.
  • 1 Adet mavi tüy ve kırmızı pamuk yapraklı, kodlanmış gözlü, mavi yıldızlı, özel arındırmaya yönelik adaçaylı kese hediyeli
  • Doğal Şifalı Dumortierit taşlarıyla yapılmıştır
  • Aromatik yağlarla özel kodlanmıştır.
  • Bu üründen en fazla 10 adet sipariş verilebilir. 10 adetin üzerindeki siparişleri Trendyol iptal etme hakkını saklı tutar.
  • Kampanya fiyatından satılmak üzere 5 adetten az stok bulunmaktadır.
  • İncelemiş olduğunuz ürünün satış fiyatını satıcı belirlemektedir.
  • Bu ürün indirim kampanyasına dahil değildir.
  • Bir ürün, birden fazla satıcı tarafından satılabilir. Birden fazla satıcı tarafından satışa sunulan ürünlerin satıcıları ürün için belirledikleri fiyata, satıcı puanlarına, teslimat statülerine, ürünlerdeki promosyonlara, kargonun bedava olup olmamasına ve ürünlerin hızlı teslimat ile teslim edilip edilememesine, ürünlerin stok ve kategorileri bilgilerine göre sıralanmaktadır.

Ürün Özellikleri

  • MateryalDoğal Taş
  • Taş CinsiDoğal Taş
  • RenkMavi

Online Kristal Taşları Proğramlama (Kodlama) Eğitimi

Kristalleri iyileşmede kullanıldığını artık herkes biliyor. Kristal iyileşmesinin yıl öncesine, Mezopotamya'daki Sümer dönemine kadar uzandığı bilgisine ulaşılmıştır. Bunun çok daha öncesi olduğuna inanıyorum.  Ayrıca eski Mısırlıların kristal şifa ilk uygulayanlar olduğu da söylenmektedir.

 Günümüzde kristal iyileşmesi ağırlıklı olarak bazı insanların yaşam enerjisine (chi veya qi) inandığı Asya kültürlerindeki geleneksel kavramlara dayanmaktadır.  Modern kristal şifasının bir parçası olan çakralar, Budizm ve Hinduizm yoluyla geleneksel Asya kültürlerine kadar uzanmaktadır.  Bunların vücudun fiziksel ve doğaüstü öğelerini birleştirdiği söylenir.

 Kristallerin nasıl çalıştığını iyi anlayın, çünkü kristalleri kullandığınız yönteme göre değişiklik gösterir ve sizin bilincinizle de.  Kristallerle  şifanın, çeşitli özelliklere sahip farklı taşlarla güçlerini alan doğal bir alternatif tıp formu olduğuna inanılmaktadır.  Tipik bir seans sırasında, bir şifacı vücuda farklı alanlarda taş bırakabilir veya hastalığı önlemek veya pozitif enerjiyi emmek için belirli taşlar kullanmanız önerebilir.

 Her taşın farklı bir gücü olduğu için, bu taşların ve kristallerin kullanılmasının, vücudun enerji sistemine denge ve stabiliteyi geri kazandırabileceği ve doğal iyileşme süreçlerinin gerçekleşir.

* Değerli ve kristal taşlara ilgi duyuyor ve çok beğeniyorsanız bu ilgi ve beğeniyi kendinize yararlı olacak şekilde kullanmak istiyorsanız tam size göre bir eğitim çünkü yeni başlayanlar için özel hazırladım. 

* Alışkanlıklarınızdan ve bilinçaltı negatif inançlarınızdan dolayı bir türlü istediğiniz değişimleri ( sağlık, bereket, bolluk, iş vs) yapamadığınız durumları kolaylıkla kristal taşları kodlama yöntemi ile yapabilirsiniz veeee hem de faydalarını kısa sürede yaşayabileceğiniz benzersiz bir seminere katılacaksınız.

* Bu seminerden sonra kendi yaşamınıza katacağınız mucizevi ve farkındalık için bu fırsatı kaçırmayın!

* Bu eğitim içeriğinde: Temizle, arındırma ve kodlamanın yanı sıra; 

Kristallerin nasıl çalıştığını anlamak, şifada ve çakralarda nasıl kullanılacağını, hangi Rahatsızlık ve problemlerde kristalleri  nasıl seçeceğiz ve ne şekilde kullanacağımız ve bu işlemlerden sonra kristallerden negatif enerjiyi çıkarma ve daha bir çok bilgi ve sayı sekansları da alacağınız harika deneyimler yaşayacağınız benzersiz bir eğitim. Kısa bir süreliğine özel tanıtım fiyatı  ₺.

EFT / Havale ve Kredi kartı ile ödeme yapabilirsiniz.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir