kitaplardan korkan çocuğun yazarı / KİTAPLARDAN KORKAN ÇOCUK: SOSYAL ÖĞRENME - #nevarneyokkargala

Kitaplardan Korkan Çocuğun Yazarı

kitaplardan korkan çocuğun yazarı

KİTAPLARDAN KORKAN ÇOCUK ADLI KİTABIN ÇOCUK EDEBİYATI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

Konu: KİTAPLARDAN KORKAN ÇOCUK ADLI KİTABIN ÇOCUK EDEBİYATI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ


Hazırlayan: Mehmet AKIN
No:
Şube: 2-A




Ders sorumlusu: Yrd. Dç. Dr Mustafa Said KIYMAZ




SUSANNA TAMARO
yılında kentsoylu bir ailenin kızı olarak Trieste'de doğdu. Güç bir çocukluk geçirdi'da, on sekiz yaşındayken Friaul'de tanık olduğu deprem ve yirmi beş yaşındayken geçirdiği ölümcül hastalık Tamaro'nun üzerinde derin izler bıraktı. Yazmaya yirmi yedi yaşında başladı. Başarısız birkaç denemenin ardından ses getiren ilk kitabı Tek Ses İçin oldu. 'te yayımlanan Yüreğinin Götürdüğü Yere Git yazarı büyük bir üne kavuşturdu. Kitap İtalya'da aylarca liste başı oldu. Tamaro kedileri ve köpeğiyle birlikte Orvieto yakınlarında oturmaktadır.



                                             
ESERİ RESİMLEYEN
Bu eseri resimleyen kişi Mustafa Delioğlu'dur.

KİTAPLARDAN KORKAN ÇOCUK ÖZETİ

Kitabın kahramanı Leopoldo, 8 yaşında bir çocuktur. O her defasında doğum gününde hediye olarak, doyasıya koşabilmek için bir çift koşu ayakkabısı ister ama her defasında bir kitapla karşılaşır. Onun için kitap okumak tam bir işkenceye dönüşmüştür. Ne zaman kitabı eline alıp okumaya kalksa, yazılar şekil değiştirir, gözleri kararır, kötü olurdu. Kitap okumaması, derslerinde de geri kalmasına yol açmış, annesi endişelenerek onu bir ruh doktoruna götürmüştü. Doktor, anneye oğlunun çocuklar arasında dünyada hızla yayılan kitaplardan korkma hastalığına yakalandığını söyledi. Hastalığın kaynağı video oyunları ve televizyonlardı. Leopoldo her ne kadar video oyunu oynamasa da, fazla televizyon izlemese de bunu annesine anlatamadı. Evde babası durumu öğrenince, oğluna bir reçete yazmaya karar verdi. Leopoldo her gün belirli ağırlıklarda kitap okuyacak, zamanla ağırlığı kadar kitap okumuş seviyeye gelmiş olacaktı. O günkü hedefini doldurmazsa oyun da yasaktı.
Evden kaçmaya karar verir bir ve otobüse gizlice biner en son durakta iner.  Bir parka gitmeye karar verir, biraz oynar. Sonra yaşlı bir adamın yanına oturuverdi. Adamla konuşmaya başladı. Adam onun evden kaçtığını anlamış, ona kendi hikayesini anlatmaya başlamıştı. Yaşadığı maceraları anlattı. Sözde o da evinden kaçmış, diyar diyar dolaşmış, adalardan adalara geçmiş, ülkeler gezmiş, sonunda Moğolistan&#;da ajan zannedilerek gözleri oyulmuş, kör olmuştu. İçinde de en büyük arzusu olarak son okuduğu kitabın son kısmını tamamlamak kalmıştı. Bunu duyan Leopoldo yaşlı adama bir kitapçıya gitmeyi  o kitabın sonunu ona okumayı tavsiye etti. Yaşlı adam da memnuniyetle kabul etti. Beraber kitapçıya gittiler. Leopoldo kitabı buldu, okumaya çalıştı ama yine aynısı oluyordu, yazılar kararıyordu. O sırada mağaza çalışanı Leopoldo&#;nun o halini fark etti. Yaşlı adamı Leopoldo&#;nun torunu zannedip, onun gözlüklerini unutmuş olabileceğini söyledi. Yaşlı adam ona sordu fakat Leopoldo&#;nun zaten gözlüğü yoktu. Sonra kitabı alıp oradan ayrıldılar.
Daha sonra yaşlı adam Leopaldo'yu evine götürür. Yaşlı adam oğullarının gözlerinde görme bozukluğu olabileceğini bir doktora gidilmesi gerektiğini söyler. Bunu duyan Leopoldo annesinin ve babasının kızarmış ve morarmış yüzlerini görünce zevkten dört köşe oldu. Kitap okuyamaması onun suçu değildi. Beraberce evden çıktılar, adamı bıraktıktan sonra doktora gittiler ve adamın dediği gibi Leopoldo&#;nun gözleri miyoptu. Leopoldo şişe dibi kalınlığında bir gözlük takmaya başlamıştı artık. Bol bol kitap okuyor ve okuduklarını haftada bir aynı parka giderek yaşlı dostuna anlatıyordur.
Yaşlı adam da ona bir itirafta bulundu. Kendisi aslında o maceraların hiçbirini yaşamamıştı. Aslında o bir bekçiydi. Geceleri sıkılmamak için, vakit geçsin diye kitap okuyordu. Gözleri bu sebeple görmez olmuyatında hiç deniz görmese de kendisini dünyanın etrafını defalarca dolaşmış gibi hissettiğini söylemişti.


 

                          KAHRAMANLAR





                                                                       

Leopaldo: 8 yaşında, şehirde yaşayan bir çocuktur. Akıllı, maceraperest, cesur bir yapıya sahiptir. Ayrıca çok meraklı bir kişiliğe sahiptir. Hiç beklenmedik bir anda beklenmedik sorular soran bir kişiliği vardır. Aslında Leopaldo'nun sorduğu sorular   zorla kitap okutmaya çalışan ailesine cesurca, içinden geldiği gibi sorularını sorar ve mantıklı cevaplar arar. Bu sorulara ailesi cevap verir ama tatmin edici cevaplar değildir bu cevaplar. Yaşadığı sıkıntılardan sonra cesurca evinden kaçar, macera peşinden koşar. Her çocuk gibi gezmeyi, eğlenmeyi sever. Kitap okuma serüveni ilgi çekicidir. Yaşadıkları çok ilginçseafoodplus.infoı ve yaşadıklarını sorgular. Meraklı bir çocuktur.
Leopaldo'nun annesi ve babası: Leopaldo'nun annesi ve babası çocuklarına bilinçsiz bir ilgi gosterirler. Kitap okumayı çok seven, başka şeylere hayatlarında yer vermeyen tiplerdir. Her ne kadar çok okusalar da bazı konularda cahillerdir. Çocuklarının hallerinden anlamazlar. Çocuklarının da aynen kendileri gibi olmasını isterler. Çocuklarını önemserler, doktora götürürler fakat doktor işinin ehli olmasa gerek ki yanlış teşhis koyar. Babanın reçete olarak uyguladığı ağırlığınca kitap uygulaması son derece saçmadır. Her ne kadar çocuklarına önem verseler de bilinçsiz birer ebeveyn olarak durmaktadır.
 Yaşlı Adam:  Çok yumuşak bir kişiliği ile dikkat çeker. Boş zamanlarını kitap okuyarak değerlendirir. Bekçilik yaptığı için bolca zamanı vardır. Görme engelli, hayalperest, çocukların dilinden anlayan, anlayışlı bir tip olarak kitapta yer almaktadır. Kitap okuma alışkanlığını Leopaldo'ya aşılamak için yaptığı şeyler gerçekten kayda değer şeylerdir. Bekçilik yaptığı zamanlarda gözleri kör olmuştur. Leopoldo&#;ya anlattığı serüveni tam bir hayal ürünüdür. Evden kaçtığını tahmin ettiği Leopoldo&#;yla ilgilenir, onunla dertleşir. Leopoldo&#;nun kitap okuyamama işkencesinden kurtulmasında etkin rol oynar.
Doktor: Bir ruh doktorudur.İşini tam olarak bilmeyen, doğru teşhis koyamayan bir tip durumundadır. Leopaldo'ya koyduğu yanlış tanı Leopaldo'yu kitaplardan korkmasında etkisi vardır. Kitaplardan korkmasında ailesinin de payı vardır elbette. Ama doktorun yanlış koyduğu teşhis de küçümsenmemelidir.

ZAMAN
Eserde tam olarak bir zaman belirtilmemiş. Eser geniş zamanda ele alınmış. Tahminen bir ya da iki yıllık bir süreci kapsadığı söylenebilir. Çünkü Leopaldo'nun bir önceki doğum günü ve bir sonraki doğum günü arasındaki süreç ele alınmış.
Ayrıntılı bir şekilde aşağıdaki gibi inceleyebiliriz
"O sabah evden çıkarken"
"O gün, akşama doğru annesi"
"Ertesi gün"
"O gün öğleden sonra annesiyle babası"
"Doğum gününden birkaç gün önce"
"Leopaldo güneş doğarken"
"İki gün sonra"
Şeklinde ifadeler kullanılmış.

MEKANLAR
Mekan en geniş kapsamda bakacak olursak bir şehirde geçmektedir. Olay Leopoldo&#;nun evinde başlar. Burası klasik bir kentli seafoodplus.infonin başlarında Leopoldo sıra arkadaşının evinden bahseder. Burası Leopoldo&#;ya çok güzel gelir çünkü Leopoldo bu evde çok güzel yemekler yemiştir ancak hiç kitap görmemiştir. Leopoldo&#;ya göre o evin sakinleri kitap okumadıkları halde çok mutludurlar.
Park olayların geçtiği bir başka mekandır. Leopoldo&#;nun evden kaçtıktan sonra sığındığı bir limandır. Çocukların eğlendiği, oyunlar oynadığı bir yerdir. Son derece kalabalıktır. Banklarda oturulacak yer bulmak oldukça zordur.
Leopoldo&#;nun gittiği ayakkabı mağazası vardır. Ayrıca, yaşlı adamın sonunu okuyamadığı kitabın finalini öğrenmek için gittikleri kitapçı da vardır.



KİTAPTA YER ALAN BATI VE HRİSTİYANLIK İLE İLGİLİ KISIMLAR VE BUNLARIN TASNİFİ
Bu eserde az da olsa Batı ve Hristiyanlık ile ilgili öğelere rastlamak mümkün.
Mesaela "Cadının niyeti evlendikleri gece Kocasını bir domuza çevirmektir" şeklindeki ifade buna en güzel örnektir. Ayrıca buna verilebilecek bir diğer örnek ise "Tüm kara harfler sarhoş karıncalar sürüsüne dönüşerek"  şeklindeki ifadedir. Bu iki kavram bizim kültürümüze ait olmayan kavramlardır. Bu kavramları duyan çocuk farkında olmadan bilinç altına farklı bir kültürü yerleştirecektir. Çocuğun kişiliğinin yeni yeni oluştuğu dönemde bu tarz kavramlar ile iç içe olması, çocuğun Batı kültürünü kendi kültürüymüş gibi bir algı oluşmasına neden olacaktır.
Dini açıdan bakacak olursak kilese çanı tarzında ifadelere rastlamak mümkün. "Bir kilisenin çanı saat gibi çaldı"  ifadesi bizim kültürümüze ait olmayan bir dini ifadedir. Böyle ifadelerin kullanımı yeni yeni yetişen bir çocuk açısından son derece sakıncalıdır. Ailelerin ve ögretmenlerin bu konuda bilinçli olması gerekiyor. Çocuğa kitap önerilirken bu gibi ifadeler göz önünde bulundurarak öneri yapılmalıdır.


SONUÇ VE DEGERLENDİRME
Biçim Yönünden Değerlendirme
Boyut
Kitap boyutsal olarak çocuğun kullanabileceği ve taşıyabileceği ebatta yapılmış.

Kağıt Cinsi
Kullanılan kağıt cinsi ise saman kağıdı. Yazılar net bir şekilde yazılmış ve çocuğun gözlerini yormayacak biçimde yazılmış. Saman kağıdı yerine daha kaliteli bir kağıt cinsi de kullanılabilirdi. Eserde kullanan kağıt cinsinin saman kağıdı olması çocuk açısından bir dezavantaj olduğu söylenebilir. Çünkü çocugun elinde bu kitap en ufak bir çekiştirmeyle yırtılabilir.

Resimler
Mustafa Delioğlu'nun çizmiş olduğu resimler ise gayet başarılı olmuş. Hikayenin akışına göre tam yerinde verilmiş resimler. Çocuk, tam yerinde kullanılan resimler sayesinde  kendini hikâyeye kaptıracaktır. Bu sayede çocugun zihninde hikaye ve resimler bir bütün haline gelecek ve çocuk hikâyeyi anlamakta güçlük çekmeyecektir.


Kapak
Kapak olarak değerlendirdiğimizde ise biraz daha kalın yapıda bir kapak kullanılsaydı çocuk açısından daha faydalı olurdu. Ama kitapta kullanılan resim gayet güzel olmuş denilebilir. Dikkat çekici bir resim kullanılmış. Çocuğun dikkatini çekebilecek bir resim demek yanlış olmayacaktır.

Yazım Kuralları
Hikayede yazım yanlışı konusunda değerlendirecek olursak eğer pek yazım hatasının olduğu söylenemez. Özellikle büyük harflerin yazımı ile ilgili yanlışlıklar yoktu. Özel isimlerlerden sonra gelen ekler ayrı yazılmıştır.
Yazım konusunda sadece bir hata gördüm. O da sanırım bir klavye hatasiydi. Kullanılan hata su şekildeydi:
"Bir kilisenin çanı saat biri çaldı"
Altı çizili ifade yerine 'gibi' ifadesi kullanılmalıydı.


İçerik Yönünden Değerlendirme

Bu öyküde çocuğa kitap okuma alışkanlığı kazandırmaya çalışan bir ailenin ve çevredeki bazı insanların uğraşları anlatılıyor. Çocuk eğitimi ya da daha özele inersek çocuklara okuma alışkanlığı kazandırılması konuları sosyal hayattan alınmış konulardır. Her anne ve babanın yaşayabileceği bir sorun öyküde başarılı bir biçimde işlenmiştir. Bir çocuk kitabı için böylesine genel bir sorunun kitaba konu edilmesi hem çocuklar hem de büyükler için çok yararlı aynı zamanda düşündürücüdür. Büyükler böylesi durumlarda nasıl davranacakları hakkında bu kitaptan önemli fikirler edinebilirler.
Yasaklar kötü sonuçlara yol açabilir. Çocuklara güzel şeyleri güzel yollardan vermeliyiz.  Aksi takdirde Leopoldo&#;nun evden kaçmasına benzer kötü sonuçlar ortaya çıkabilir.
Çocuklara bazı yaptırımlar uygulansa da bunlar mantık dâhilinde olmalıdır. Leopoldo&#;ya uygulanan kitap okuma programında kitap miktarının kilo hesabıyla belirlenmesi mantık sınırlarını zorlayan bir uygulamadır. Üstelik ne okuyacağı da belli değildir. &#;Ne okursa okusun yeter ki okusun.&#; Düşüncesiyle hareket edilmiştir. Bir çocuğa okutulacak kitapların özenle seçilmesi gerekir.
 Yalan kötü bir şey olsa da bazen çocukların eğitimi için küçük aldatmacalar yapılabilir. Yaşlı amca Leopoldo&#;ya yalan söylese de bu yalanlar Leopoldo için yararlı olmuştur.

KAYNAKÇA
TAMARO, Susanna, Kitaplardan Korkan Çocuk, Cançocuk Yayınları

&#;Kitaplardan Korkan Çocuk&#;un dönüşümü

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir