cehennem iyi niyet taşlarıyla / cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla döşelidir - uludağ sözlük

Cehennem Iyi Niyet Taşlarıyla

cehennem iyi niyet taşlarıyla

alman atasözüdür. olumlu bir şey yapmak isterken kendinizi karşı tarafın yerine koyup yeteri kadar düşünmediğiniz için veya sizin üzerine vazife olmayan bir şeyi yaptığınız için iyi niyetle yola çıkıp tasarladığınız her şeyin tersine dönmesidir.

Durante degli Alighieri'nin söylediği bir sözdür.

aynı zamanda madonna feat. justin timberlake-4 minutes adlı şarkıda da geçmektedir.

"the road to hell is paved with good intentions
but if i die tonight at least i can say i did what i wanted to do,
tell me how bout you?"

bir uktede benden olsun; yokuş çıkarken akıtmadığımız ter, inerken bizim için göz yaşına döner.

Türkiye'de her an yaşanabilecek durumdur. Örnek olarak birini işe aldık eleman ofisi, arabayı, imzaları ele geçirdi. Vay arkadaş. Demek ki neymiş kötülüğe giden yol iyi niyet taşlarıyla döşelidir.

belirtildiği üzere alman atasözü değildir, bunun söylenmesi yanlıştır, hatalıdır.

bahsedilen söz alman filozof karl marx'a aittir.

ilk okunulduğunda anlaması güç gelebilir, aslında insan bazı sözlerin karşılığını hayatta gördüğü vakit ne anlama geldiğini kavrayabiliyor demek yerindedir.

burada bahsedilen şudur; örneğin sen felsefe okumak istiyorsun fakat ailen seni zorla doktor olman konusunda yönlendiriyor, sen de onların dediği yolda hareket edip doktor oluyorsun.

ailen felsefe okuduğun zaman muhtemelen işsiz kalacağını, doktor olduğun zaman ise muhtemelen hayatını iyi diyebileceğimiz yaşam standartlarında idame ettirebilecek maaşa sahip bir işte çalışacağını öngörüyor, dolayısı ile senin ileride pişman olmamanı isteyerek seni doktor olma hususunda zorluyor.
yani ailen oldukça saf ve iyi niyetle senin için iyi olanı seçmiş oluyor.

fakat sen doktor olduğunda, aynen belirtilen maaşa ulaşsan ve hayatını iyi koşullarda yaşıyor olsan bile daima felsefe okuyor olmayı özlüyor, ve sevmediğin bir işi yaptığın için her gün işbaşı yapmak sana acı veriyor, sıkılıyorsun.

sonuç olarak ailen senin için iyi niyetli bir seçim yapıyor, fakat sonuç olarak sen bundan negatif olarak etkileniyorsun.

burada sorun ne pekâla?

sorun şu; ailenin senin hakkında iyi niyetle karar verdiği eylem, senin kendin hakkında iyi niyetle karar verdiğin eylem ile uyuşmuyor.

dolayısı ile ailenin sana yakıştırdığı iyi niyet, senin kendine yakıştırdığın iyi niyet ile bir olmadığı için sen her gün birilerinin iyi niyeti sonucu oluşturulmuş olan cehennemi yaşamaya mecbur bırakılıyorsun.

bunları, bu sözün hayatımda örneği ile pekiştiğini görerek yazmış bulunuyorum.

marks'a tekrardan, saygıyla.

görsel

not: bahsedilen örnek uydurma olup sadece anlatımı basitleştirmek için kullanılmıştır.
''ya kardeş o zaman önce doktor ol hayatını sağlama al sonra felsefe oku'' tarzı aptalca cevaplar vermeyiniz lütfen.

"Cehennem boş, bütün şeytanlar burada." William Shakespeare

Bu hayattan aldığım en büyük derstir. Ve düzenli aralıklarla sürekli yaşadığım bir mottodur.

Sırf iyi niyetle ne yapsam, şeytanın eşeğin ipini çözmesi meselesine döndü.

en sevdiğim sözlerden birisidir ve doğrudur.

Hayır yalandır.

iyi niyet insanı cehenneme bile götürse adamı gocundurmaz insanın zoruna gitmez kanına dokunmaz.

Kötü niyetlilerin uydurduğu geri zekalıca söz.

müslüman ahlakına aykırıdır.
maddeci ve bencil kafa yapısını kötülükle beslenmesi sonucu varılan kanı bu olsa gerek.

Cehennemin Yolları, İyi Niyet Taşlarıyla Döşelidir.

Biz Türkler, her zaman yardımlaşmayı ve zorda olanlara destek olmayı bilir, elimizden geleni yaparız. Çünkü biz atalarımızdan böyle gördük, tarih kitaplarında bu şekilde okuduk.

Dünya, Türklerin yardımseverliğini iyi bilir.

Türk geninde yardımlaşma yatıyor. Tabii, Müslüman bir ülke olunca her yere, herkese yetişmeye çalışıyoruz. Ama unuttuğumuz bir nokta var; “cehennemin yolları iyi niyet taşlarıyla döşelidir.” Kime iyilik ettiğine dikkat etmek gerekiyor.

Ülkemizde başta Suriyeliler olmak üzere, sığınmacılara ve mültecilere elimizden geldiğince misafirperver davranıyoruz. Ama tehlikenin fakında değiliz. Hem içeriden hem de dışarıdan resmen Türkiye kuşatılmış vaziyette. İlerleyen yıllarda ne olacağını bilmeden yardım edip, ülkenin kapılarını açmaya devam ediyoruz.

Başta Kilis, Hatay ve Gaziantep; Suriyelilerin çoğunlukta olduğu hatta Türklerin azınlık olmaya başladığı illerimiz. Kendi egemenliklerini kurup sokaklarda korku salmaya başladılar. Her yerde olaylar, daha da ciddisi saldırı şekilleri. Tüm Suriyelilerin, Türklere saldırı şekillerinin boğazlarını kesmek olduğunu biliyor muydunuz?

Basında okuduğumuz tüm saldırıların şekli aynı. Bir kitapta şöyle bir cümle okumuştum. “Sevgi her şey, sevgisizlik çok şey.” Savaştan çıkmış ve psikolojisi iyi olmayan bir halktan ne beklenebilir? Zaten küçük bir değişiklik olduğunda bile depresyon giren, motivasyonu düşen insanoğlu; sevdiklerini gözünün önünde kaybetmiş, savaştan çıkmış ve vatanından uzaktayken nasıl bir psikolojide olabilir ki? Neler yapabilir? Düşünmek gerek.

Bir belediye başkanının açıklamasını okudum. Suriyelilerin bilgilerinden yararlanıyoruz diye. Hangi bilgilerinden sormak isterim? Ülkemin genç, tertemiz yeteneklerini beyin göçüyle kaybederken, neden bu genç beyinlerimizin bilgilerinden yararlanılmıyor? Bunu ayrıca sormak istiyorum.

Benim ve Türk halkının, Suriyeliler ve diğer sığınmacılarla bir sorunu yok. Biz komşularımızı severiz. Ancak herkes kendi evinde, kendi toprağında olduğu sürece…

Ülkesini, bayrağını seven her Türk vatandaşı gibi ben de Suriyelilerin ve sığınmacıların bir an önce gönderilmesini istiyorum. İlerleyen yıllarda bu insanların ülkem için bir tehdit olmaması ve ileride yaşanabilecek olası bir savaşta hem içeride hem de Türkiye sınırlarında güçlü olmak adına, en kısa zamanda ülkelerine göndermeli; hatta güvenli yaşam alanları inşa etmeliyiz.

Avrupa ülkelerinden birinde bir araştırma yapılıyor.

Soru; ‘’Suriyelileri neden ülkenizde istemiyorsunuz?’’ Cevap ise ‘’çocuğuma son model bir iPhone alabilecekken, onlar gelirse gelir seviyemiz düşer ve alamam’’ şeklinde.

Türkiye’de kişi başına düşen milli geliri 84 milyona değil, 94 milyona bölerseniz Avrupalının ne demek istediğini çok daha iyi anlarsanız.

Çok güzel bir deyim var, tam olarak bugünler için söylenmiş: “Evli evine köylü köyüne.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır