mektubun ozellikleri / Mektup ve E Posta konu anlatımı özellikleri 9.sınıf edebiyat ders notları

Mektubun Ozellikleri

mektubun ozellikleri

Mektup Nedir? Mektubun Özellikleri, Mektup Türleri

Mektup çok eski bir haberleşme aracı olmasına rağmen teknolojinin gelişmesiyle mektubun hayatımızdaki yeri oldukça azalmıştır.  Çünkü teknolojiyle birlikte televizyon, radyo, bilgisayar, telefon ve internet gibi yeni iletişim araçları hayatımızı işgal etmiştir. Ancak hislerin karşı tarafa etkili ve içten bir şekilde aktarılması konusunda hiçbir iletişim aracı mektup kadar etkili olamamaktadır. Bu nedenle “Mektup nedir?” sorusunun cevabını kısa bir şekilde vermek doğru olmayacaktır.

Mektup Nedir?

Bir düşünceyi, isteği, duyguyu başkalarına aktarmak ve haberleşmek gibi amaçlarla oluşturulan metinlere mektup denir. Hislerimizi en doğal ve samimi şekilde karşı tarafa bu tür sayesinde aktarabiliriz. Mektupta kullanılacak üslup ve dil karşı tarafın kültür ve bilgi seviyesine göre ayarlanmaktadır yani arkadaşımıza yazdığımız ile bir akademisyene yazacağımız mektubun üslubu arasında çok fark olacağı aşikardır. Mektupların içeriği ve üslubu kadar biçimi de önemli olduğundan yazının güzel ve okunaklı olmasına, kağıdın temiz ve düzenli olmasına dikkat edilir.

MektupBu yazı türü dönemin zihniyetini yani dönemin yaşam biçimini bize en iyi yansıtan metin türlerinin başında yer almaktadır. Bu nedenle geçmişte devlet adamlarının ve edebiyatçıların mektupları birer belge niteliğindedir. Sanatçıların yaşamları hakkında daha özel bilgiler vermesi açısından bazı sanatçıların mektupları kitap haline getirilmiştir. Bu yazılar sayesinde sanatçıları daha yakından tanıma fırsatı buluyoruz. Cahit Sıtkı Tarancı’nın Ziya’ya Mektuplar ve Nazım Hikmet’in Kemal Tahir’e Hapishaneden Mektuplar’ı kitap haline getirilmiş mektuplardan oluşan eserlerdir.

Türk Edebiyatında Mektup

Bu tür bizim edebiyatımızda eskilere dayanır. Divan şairleri düz yazılarını ve mektuplarını topladıkları kitaplara “münşeat” adını vermişlerdir. Mektup kelimesi bizim dilimize Arapçadan geçmiştir. Divan edebiyatında kullanılan mektuba name de denilmiştir. Edebiyat tarihimizde en meşhur mektup 1534 yılında Fuzuli’nin Kanuni Sultan Süleyman’a yazdığı Şikayetname’dir. Fuzuli’nin şikayetlerini dile getirdiği mektupta “Selâm verdim rüşvet değildir deyü almadılar.”  sözü çok meşhurdur.

Tanzimat Edebiyatı ile bu türde önemli gelişmeler olmuştur. Namık Kemal’in Hususi Mektuplar, Muallim Naci’nin Muhaberat, Muhaverat adlı eserleri bu dönemde ön plana çıkmıştır. Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı’nda ise bu türün artık tür olarak edebiyatımıza iyice yerleştiğini görüyoruz.

Mektup Özellikleri

Mektubun özellikleri maddeler halinde şu şekilde sıralanabilir:

  1. Mektuplardaki anlatım karşıdaki kişinin bilgisine ve kültür seviyesine göre ayarlanır.
  2. Mektupların üslubu son derece doğal ve samimidir.
  3. Dönemin özelliklerini en iyi yansıtan türlerden olması nedeniyle birer belge niteliği taşır.
  4. Konu sınırlaması yoktur, hemen her konuda yazılabilir.
  5. Özel, resmi, iş ve edebi olmak üzere dörde ayrılır.
  6. İletişim araçlarının gelişmesiyle günlük hayatta pek sık kullanılmaz hale gelmesine rağmen hisleri en iyi anlatan tür olması ve doğallığı nedeniyle hala önem arz etmektedir.
  7. Özelliklerine göre 4 başlıkta incelenebilir: Özel, resmi, iş ve edebi mektuplar

Mektup Türleri

Mektuplar belli özelliklere ve yazılış amaçlarına göre dört türde incelenmektedir. Mektup çeşitleri şu şekildedir:

Özel Mektuplar

Daha önceden birbirlerini tanıyan kişilerin duygularını, hislerini, durumlarını birbirlerine anlatmak için yazdıkları mektup çeşididir. Bu mektuplarda doğallık ve samimiyet son derece fazladır. Özel mektupların yazılış amacı hislerin ve duyguların karşı tarafa aktarılması, durumlardan karşı tarafın haberdar olmasıdır. Özel mektubun gönderildiği kişiyle göndericinin arasındaki ilişkiye göre mektubun üslubu oluşur. Özel mektuplar her türde yazılabilir. 

Resmi Mektuplar

Devlet kurumlarının birbirleri arasında yaptıkları yazışmalar resmi mektup olarak adlandırılır. Resmi mektuplar makamdan makama yazılabileceği gibi kişiden bir makama da yazılabilir. Bu mektuplarda ciddi bir üslup kullanılır. Bu mektupların var olan kurallarına uyulma zorunluluğu vardır. Mektup eğer alt makama yazılıyorsa sonu “rica ederim”, üst makama yazılıyor ise “arz ederim” kalıplarıyla tamamlanır.

Dilekçe: dilekçeler de tür olarak resmi mektuplardandır. Kişiler tarafından bir devlet kurumuna ya da özel bir şirkete istek ve şikayet belirtmek amacıyla yazılır. Kurumlar ve şirketler kendilerine gelen bu dilekçeleri yasal olarak cevaplamak durumundadır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus, dilekçenin kurallarına uygun bir şekilde yazılmış olmasıdır. Şekil ve içerik olarak uygunluk taşımayan dilekçeler dikkate alınmaz.

İş Mektupları

Ticari işletmelerin, şirketlerin birbirleriyle ya da kişilerle yaptıkları yazışmalara iş mektubu denir. Bu mektupların konusu herhangi bir iş durumudur. Bu iş durumu borç, satış, sipariş vb. olarak sıralanabilir. İş mektuplarıyla ilgili oluşmuş bir mektup şekli bulunur ve genel olarak bu kurallara uyulur.

Edebi Mektuplar

Sanatçıların ve edebiyatçıların birbirlerine yazdıkları, sanatsal değer taşıyan mektuplardır. Aynı zamanda edebi mektuplar bir şâhısa değil, topluma da hitap edebilir. Bu mektuplar dergilerde ve gazetelerde yayımlanır. Biz bunlarla birlikte dönemin edebiyat ve yaşamı hakkında bilgi sahibi olduğumuz gibi sanatçıları da yakından tanıma olanağına ulaşırız. Bazı sanatçıların bu türdeki yazıları kitap haline getirilmiştir: Cahit Sıtkı Tarancı’nın Ziya’ya Mektuplar ve Nazım Hikmet’in Kemal Tahir’e Hapishaneden Mektupları

Ayrıca Bkz ⇒ Mektup Nasıl Yazılır?

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı mektupMektupMektup Çeşitlerimektup nedirMektup ÖzellikleriMektup TürleriMektup TürüMektup türünün Özellikleri2021-02-16

Admin

Birbirinden ayrı yerlerde bulunan kişi veya kurumlar arasında özel veya resmî haberleşmeyi sağlayan yazı türüne “mektup” denir.

Mektup Türleri

Mektuplar, “özel mektuplar”, “resmî mektuplar” ve “iş mektupları” olmak üzere üçe ayrılır. Bunların dışında manzum şekilde, yani şiir olarak yazılan mektuplar da vardır.

a. Özel mektuplar: Birbirinden uzakta bulunan yakın akraba veya arkadaşların haberleşmek, bir olayı aktarmak, bilgi vermek, ortak düşünceleri paylaşmak gibi çeşitli amaçlarla yazdıkları ve sadece yazanla okuyanı ilgilendiren mektuplardır. Özel mektuplar, konularına göre değişik isimlerle anılır: “Aile mektupları, tebrik mektupları, teşekkür mektupları, davet mektupları (davetiyeler), taziye mektupları, özür mektupları” gibi. Özel mektupların gizliliği söz konusudur ve bu gizlilik kanunla korunmuştur.

Edebî mektuplar: Edebî mektuplar açık olarak bir dergide veya gazetede yayımlanır. Yazar, birine hitaben herhangi bir konudaki görüşlerini, düşüncelerini, duygularını anlatır. Ancak asıl amaç bu duygu, düşünce ve görüşleri herkese anlatmaktır. Edebî mektuplardan yazıldıkları döneme ait sanat, edebiyat ve fikir olayları hakkında bilgi edinmek de mümkündür. Edebiyat dünyasında tanınmış sanatçılar birbirlerine yazdıkları mektuplarla genelde fikir ve sanat olaylarını, eserleri tartışırlar. Olaya bağlı sanatsal türlerde de edebî mektuplardan yararlanılır. Özellikle hikâye ve roman türlerinde kahramanların hayatlarını, ruh hâllerini, duygularını, düşüncelerini, anlayışlarını daha etkili anlatmak için zaman zaman mektuplar araç olarak kullanılmıştır. Hatta kahramanların birbirlerine yazdıkları mektuplardan oluşan romanlar da vardır. Örneğin Cahit Sıtkı Tarancı’nın Ziya’ya Mektuplar ve Nazım Hikmet’in Kemal Tahir’e Hapishaneden Mektuplar’ı edebi mektup türüdür.

b. Resmi Mektuplar: Kamu kurum ve kuruluşlarıyla kamu hizmeti veren tüzel kişi niteliği kazanmış oda, sendika, baro, meslek birliği gibi çeşitli kuruluşların vatandaşlara ve tüzel kişilere gönderdikleri mektuplara resmî mektup denir. Resmî mektupların ne şekilde yazılacağı; biçim, içerik ve gönderilme biçimlerinin nasıl olacağı, çoğunlukla yönetmelik ve genelgelerle belirlenmiştir. Resmî mektuplarda anlatımın samimiyetten uzak, duru, yalın ve açık olmasına özen gösterilir, mektubun yazılış amacının dışına çıkılmaz, gereksiz ayrıntılara ve mektubun ciddiyetini azaltacak süslü ifadelere yer verilmez.

Resmî mektuplar, daha çok emredici anlatımdan yararlanılarak oluşturulan, dilin alıcıyı harekete geçirme işlevinin göndergesel işleve oranla daha belirgin biçimde kullanıldığı metinlerdir. Resmî mektuplar, çizgisiz, beyaz kâğıtlara daktilo ya da bilgisayarla yazılır. Resmî kurumların kendi içlerindeki yazışmalarını içeren resmî mektuplar, postayla ve faksla gönderilebileceği gibi internetle de gönderilebilir.

Dilekçe: Çeşitli dilek, ihbar ve şikâyetlerin bildirilmesi ya da herhangi bir konuda bilgi talep edilmesi için resmî makamlara sunulan imzalı ve adresli mektuplara dilekçe denir. Dilekçe, vatandaşlar tarafından yazılan bir çeşit resmî mektup olarak da değerlendirilebilir.

Ayıca Bkz.Dilekçe

c. İş Mektupları: Ticari işletmelerin birbirlerine ve vatandaşlara, vatandaşların da bu işletmelere gönderdikleri iş, hizmet ve ticaret konulu mektuplara iş mektubu denir. Adından anlaşılabileceği gibi bu tür mektupların temelinde kişilerin ve işletmelerin ekonomiye ilişkin faaliyetleri vardır.

İş mektuplarında sipariş, satış, borç alıp verme isteği, bilgi isteme, bir ürün ya da hizmetle ilgili şikâyeti dile getirme gibi konular ele alınır.

İş mektupları, herhangi bir yanlış anlamaya yol açmayacak biçimde açık, yalın, duru bir anlatımla kaleme alınır. Bu tür mektuplarda konunun özü ciddi bir üslupla dile getirilir, gereksiz ayrıntılara girilmez.

Dünya Edebiyatında Mektup

Mektubun edebî tür olarak gelişimi Latin edebiyatına dayanmaktadır. Mektubun bugünkü anlayışa uygun niteliğe ulaşması ise 16. yüzyıldan sonradır. Bu dönemden itibaren Fransa, İtalya, İngiltere ve Almanya’da bu türün yaygınlaştığı görülmektedir.

Mektup türünün ustaları da ancak 18.-19. yüzyılda yetişmiştir. Özellikle Fransa’da Mme de Sevigne, Voltaire, Rousseau bu türü çok kullanan sanatçıların başında gelmektedir. Mektup türü hikâye ve romanların yazımında da kullanılmıştır. Bazı sanatçılar eserlerini romanlarını daha içten ve etkili olur diye mektup tarzında kaleme almışlardır. Batı edebiyatında Balzac Vadideki Zambak’ı, Goethe “Genç Werther in Istırapları’nı, J. J. Rousseau “Nouvelle Heloise’ı bu şekilde yazmıştır. Bazı Avrupalılann eski Türk hayatı ile ilgili mektupları, bugün tarihi belge olarak kabul edilmektedir. Lady Montegu’nün “Şark Mektupları (Türkiye mektupları)” bu eserlerden biridir.

Türk Edebiyatında Mektup

Türk edebiyatında mektup türünün geçmişi çok eskilere dayanmaktadır. “Münşeat larda özel ve resmî mektuplara çokça yer verilmiştir. Yalnız bunların dili çok süslü ve ağırdır. Münşeatlar yazarının adıyla anılmaktadır: “Münşeat-ı Feridun Bey”, “Münşeat-ı Kâni” gibi.

Tanzimat’tan sonra ise gazetelerde yayımlanan birçok açık mektup göze çarpar. “Münşeat’ adı verilen örnek mektup metinleri, bu dönemde kalıplaşmış bir biçimi olan mektup türünün yaşamasını sağlamıştır. Tanzimat’tan sonra ilk ilgi çekici mektup örnekleri Akif Paşa’ya aittir ve bu mektuplar 1885 te yayımlanmıştır. Sonraki dönemlerde de ünlü kişilerin mektupları kitap hâlinde basılmıştır. Namık Kemal’in “Hususî Mektuplar”, Abdülhak Hamid Tarhan’ın “Mektuplar”, Muallim Naci’nin “Muhaberât ve Muhâverât” adlı eserleri bunlara örnek gösterilebilir.

Sonraki dönemlerde bazı sanatçılar ise mektuplardan oluşan romanlar hikâyeler, anılar, gezi yazıları kaleme almıştır. Halide Edip’in “Handan”; Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın “Mutallaka”, “Sevda Peşinde”; Reşat Nuri Güntekin’in “Bir Kadın Düşmanı” adlı romanları bunlar arasında sayılabilir. Ömer Seyfettin bazı hikâyelerini, Yakup Kadri Karaosmanoğlu “Bir Serencam’ ı mektup tarzında kaleme almıştır.

Mektup tarzında yazılan gezi yazıları da vardır. Cenap Şahabettin’in “Hac Yolunda”, “Avrupa Mektupları”; Ahmet Rasim’in “Romanya Mektupları’ böyle yazılmıştır.

Mektup tarzında yazılmış şiirler de vardır. Kemalettin Kamu’nun “İzmir Yolunda Son Mektup”, Orhan Veli’nin “Oktay’a Mektuplar” adlı eserleri bu şekilde yazılmıştır. Bazı sanatçılar da değişik eserlerini mektuplar şeklinde kaleme almışlardır. Nurullah Ataç’ın ‘Okura Mektuplar” adlı deneme kitabı mektuplardan oluşmaktadır. Cumhuriyet Döneminde de bazı sanatçıların mektupları toplanarak kitap hâlinde yayımlanmıştır. Bunlardan bazıları şöyle sıralanabilir: Cevat Şakir Kabaağaçlı “Mektuplarla Halikarnas Balıkçısı, Nazım Hikmet ‘Kemal Tahir’e Hapishaneden Mektuplar”, Ahmet Hamdi Tanpınar “Mektuplar”, Cahit Sıtkı Tarana “Ziya ya Mektuplar”.

Özel Mektup Örneği

Aşağıdaki mektup Aziz Nesin tarafından Necip Fazıl Kısakürek’e yazılmıştır.

İstanbul, 5 Aralık 1980

Üstad,

Çoktan beri ziyaretinize gelmek istiyorum. Ancak ben, sizden çok uzakta oturuyorum. Çatalca’da, kimsesiz çocuklar için kurduğum vakıfta, yaşamaktayım. Yine de bir gün ziyaretinize geleceğim.

Kültür Bakanlığı Büyük Ödülü’nü kazandığınız için sizi candan kutlarım. Bu ödülü almakla Kültür Bakanlığını onurlandırdınız.

Size gelecektim, ama üç gün sonra Almanya’ya gidiyorum; bir ay sonra döneceğim.

Altı yıldan beri “Nesin Vakfı Edebiyat Yıllığı” adı ile bir yıllık çıkarmaktayım. Size son sayısını gönderiyorum, tetkik etmeniz için. İnşallah yüzüncü yaşınızda da sizi tebrik etmek bana kısmet olur. Ben sizden dokuz yaş küçüğüm.

Nesin Vakfı Edebiyat Yıllığı için yetmiş beşinci yaşınıza dair bir yazı vermenizi rica ediyorum. Bu yazıyı eski Türkçe yazabilirsiniz. Size daha kolay gelirse… Yazmaya zamanınız yoksa bu mektubu size getiren hanıma söyleyerek yazdırabilirsiniz. Ama ben sizin yazınızı tercih ederim.

Yazı, istediğiniz uzunlukta olabilir. Her ne isterseniz yazınız. Mesela yetmiş beşinci yaşınız dolayısıyla bir muhasebe, geçmişle muhasebe… Yahut hatıralarınızdan bir bölümü anlatabilirsiniz. Şiirinizde yahut tiyatro yazarlığınızdaki merhaleleri de açıklayabilirsiniz ya da büsbütün başka şeyler…

Yazınızla birlikte bir de fotoğrafınızı rica ediyorum. Bu yıllığın neşri gecikmişti. Bu münasebetle mümkün olduğu kadar çabuk gönderirseniz beni sevindireceksiniz.

Ziyaretinize geleceğim. Yolunuz düşerse bir gün sizi vakfa da misafir etmekten şeref duyarım. Neslihan Hanımefendiye lütfen saygılarımı bildiriniz.

Her zaman dostluklar…

Aziz Nesin

Mektup Türünün Özellikleri
Tarihi Gelişimi ve Temsilcileri

mektupEdebî anlamda olmasa bile ilk Türkçe mektup örnekleri bin yıl öncesine, Doğu Türkistan’daki Uygurlara aittir. Mektubun, Türkçe karşılığı “betik/bitik”tir. İslamiyet’in kabulünden sonra “mektup” sözcüğü yaygınlık kazanmıştır.

Divan edebiyatında ise, mektup inşa (düzyazı) içinde değerlendirilmiştir. İnşa seçili düzyazı demektir; ancak edebiyatımızdaki ilk yazıya geçmiş mektup örnekleri olarak “münşeat” kitaplarındaki bu inşalar kabul edilmektedir. Tanzimat dönemine kadar, mektup inşa başlığı altında yer alır. Halk edebiyatında da türkülere, mânilere ve âşıkların manzum/mensur mektuplarına, asker mektuplanna –ki anonim kültür içinde değerlendirilebilir– yansıyan bir mektup kolu daha vardır.

Uzakta bulunan herhangi dosta, arkadaşa gönderilen ya da kamu kuruluşları arasında haberleşmeyi sağlayan bir yazı türüdür. Mektuplarda dilek ve arzu bildiren duygu ve düşüncelere yer verilir.

Mektupta kullanılacak anlatım, bunu okuyacak kişinin kültür düzeyine göre ayarlanır. Arkadaşa yazılacak bir mektupta kullanılacak dil, büyüğe yazılacak mektuptaki dilden elbette farklı olmalıdır.

Edebiyatımızda mektup türü, Tanzimat Edebiyatı döneminde gelişmeye başlar. Özellikle Abdülhak Hamit TARHAN ile Namık Kemal’in birbirlerine yazdıkları mektuplar, bu gelişmenin önemli ve tipik örnekleridir. Bilim, edebiyat ve siyaset adamlarının mektupları, ayrıca çağının özelliklerini yansıttığı için, birer “belge” niteliği de taşırlar.

Mektup Yazarken Dikkat Edilmesi Gerekenler:

Mektup türü için diğer türlerde olduğu gibi nasıl yazılacağı veya hangi özelliklere sahip olması gerektiği gibi konularda belirlenebilmiş kurallar söz konusu değildir. Mektubun sınırlarını tam olarak belirlemek mümkün değildir, çünkü yazan kişiye sınırsız konulan sınırsızca yazma özgürlüğü tanır ve yazan kişi farklı meslek, kültür, yaş ve statülerden olabilir. Bununla birlikte, mektup yazarken dikkat edilmesi gereken noktalar vardır. Mektup türünün nasıl yazılması gerektiği tanımlanamasa da mektup yazımından yola çıkarak her mektubun olmazsa olmazları vardır diyebiliriz:

mektup• Mektuplar mutlaka bir hitapla başlamalıdır.
• Resmî bir makama mektup yazılıyorsa çizgisiz bir kâğıt ve renksiz bir zarf kullanılmalıdır; ancak özel mektuplarda renkli, desenli kâğıt ve zarf mektup kullanılabilir.
• Mektup, yazılan kişiye/kuruma göre bir üslupla kaleme alınmalıdır.
• Sağ üst köşeye tarih düşülmeli, yine mektubun sonuna kişi adını yazarak imzalamalıdır.

E-posta/iletide de dikkat edilmesi gereken noktalar vardır. Konu başlığına mutlaka hangi konuda yazdığımıza dair bir iki sözcük yazılmalıdır. Mektupta olduğu gibi, e-postalar/ iletiler de hitapla başlamalı ve bitiş sözcüklerine yer verilmelidir. E-posta’nın/ iletinin kime ya da kimlere gönderildiği dikkatli bir biçimde belirtilmelidir. Bir gruba e-posta/ileti gönderilecekse kişilerin e-posta/ileti adresleri to/kime alanına değil Bcc alanına yazılmalıdır. Bu şekilde, alıcıların birbirlerinin e-posta/ileti adreslerini görmesi engellenmiş olur. Her e-posta/ileti adres sisteminin bu özelliği mevcuttur.

Günümüzde iletişim yollarının çeşitlenmesi ve teknolojinin getirdiği olanaklarla mektup tercih edilen bir haberleşme aracı olmaktan çıkmıştır. Telefon, cep telefonu ve sonrasında internet kullanımının giderek yaygınlaşması bunda başlıca etkendir. Ancak elektronik postalar/iletiler yoluyla ve cep telefonlarındaki yazılı bilgi / mesaj gönderme seçenekleri sayesinde mektup yüzyılımızda da farklı bir biçimde yaşamaya devam etmektedir.

Günümüzde iletişim özelliğini kaybeden mektup, edebî bir tür olarak da ortadan kalkmıştır. Mektubun ortadan kalkmasının nedenlerinin başında bireyin haberleşme özgürlüğünün genişlemesi gelir.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.