sanatoryum hastanesi / Sanatoryum genel hastane oluyor: Amaç yeni rant alanları

Sanatoryum Hastanesi

sanatoryum hastanesi

kaynağı değiştir]

Hastanenin kuruluş düşüncesi 'lu yıllara dayansa da, bu yöndeki ilk somut adım yılında atılarak hastanenin bugün bulunduğu arazi üzerinde bir tüberküloz sanatoryumu açılması kararlaştırıldı. Ertesi sene başlayan hastanenin inşaatı senesinde tamamlandı ve 19 Mayıs tarihinde resmi olarak açılışı yapıldı. "Atatürk Sanatoryumu" adıyla kurulan hastane, başlangıçta sadece tüberküloz hastalarının tedavisi için kullanılmaktaydı ve yalnızca yatak kapasitesine sahipti. yılında "Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Merkezi" adını alan hastane, ilerleyen yıllarda daha fazla yatağın eklenmesi ve verem haricindeki göğüs hastalıklarının da tedavisine başlanmasıyla birlikte hızlı bir gelişim gösterdi. 'de kardiyoloji bölümü, 'de astım merkezi, 'de acil servis ve 'da Türkiye'nin ilk sigara bırakma polikliniği kurularak hizmet alanı genişletildi. 'de Türkiye'deki ilk multidispliner pulmoner rehabilitasyon merkezi açıldı. "Alerji Ünitesi"nin yılında "Alerjik Hastalıklar Kliniği"ne dönüştürülmesiyle birlikte ülkedeki ilk alerji ve immünoloji eğitim kliniği kuruldu.[2] Ocak tarihinde Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile birleştirilerek Ankara Atatürk Sanatoryum Eğitim ve Araştırma Hastanesi adını aldı.

Başhekimler[değiştir

Ankara Sanatoryum Hastanesi Fiilen Kapanıyor

Ankara’da bulunan ve alanında dünya çapında ün yapmış olan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ankara Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Sağlık Uygulama Merkezi, halk arasında bilinen adıyla Ankara Sanatoryum Hastanesi, Keçiören Eğitim Araştırma Hastanesi ile birleştiriliyor. Konunun uzmanları bu birleşmenin yılların birikimini boşa çıkaracağını, kamu hastanelerinin buna benzer çeşitli yollarla kapanmasındaki amacın, Şehir Hastanelerinin ya da özel hastanelerin müşterisini arttırmak olduğunu söylüyorlar. Bu hastanede kapsamlı bir tedavi gören bir işçi olarak sağlığımızla nasıl rahatça oynadıklarını bir de benden dinleyin istedim.

Bu hastane ‘Göğüs hastalıkları özel dal hastanesi’ olarak kronik akciğer hastalıkları ve diğer akciğer hastalıklarının tedavisinde uzmanlaşmış, deneyimli bir kadroya ve gerekli teçhizata sahip 68 yıllık bir sağlık kuruluşu. Hastanenin sistemi bütünüyle akciğer hastalıkları üzerine kurulduğu için hem tanı çabuk koyuluyor hem de tedavi süreci uzman ellerde yürütülüyor. Yıllarca deneyim ve bilgi aktarılarak oturtulmuş bir düzen var hastanenin içinde. Temizlik işçisinden profesörüne kadar tüm emekçiler hastanın ihtiyaçlarını hızlı bir şekilde anlayıp ekip olarak yardımcı oluyor ve müdahale ediyor. Geniş koridorları, parlak seramikleri, son model aydınlatma sistemleri, lüks kafeleri yok! Ama kendi içinde kaynaşmış ekipleriyle, sorununuzu anladığını ve çözüm üretmeye çalıştığını hissettirerek güven veriyor. Göğüs hastalıkları özel dal hastanelerinin hepsinde özellikle yapıldığını düşündüğüm, ormanın içindeymiş hissi uyandıran bahçesi bile iyileşmeye yardımcı oluyor. Bahçeye çıktığınızda devasa beton yığınları yerine devasa ağaçlar görmek hasta ciğerlerinizin daha kolay nefes almasına yardımcı oluyor. Acı çekmekten yorulmuş bedeninize canlılık veriyor. Böylesi bir sağlık hizmeti imkânının elimizden alınıyor olması kabul edilebilir değil. Hele ki akciğer hastalıkları alanındaki ihtiyaç düşünüldüğünde ve doğrudan akciğeri etkileyen covid virüsünün etkileri halen devam ederken…

Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) Başkanı Prof. Dr. Ülkü Yılmaz basına verdiği demeçte hastanenin önemini ve birleşmenin yol açacağı sorunları şöyle anlatmıştı: “Genel hastane niteliğindeki bir yapılanma ve işletme anlayışı, göğüs hastalıklarında ihtisaslaşmış köklü bir yapı olan Atatürk Sanatoryumu’nun sahip olduğu bilgi ve deneyiminin boşa gitmesi anlamına gelir. Hastanemiz toplam kişilik kadrosu ile yıllık 25 bin yatan ve bin ayaktan hastaya hizmet veren ülkemizin 4 göğüs hastalıkları eğitim hastanesinden biridir. Önemli bir halk sağlığı sorunu olan dirençli tüberküloz (MDR-XDR) hastalarının takip ve tedavi edildiği 4 referans merkezinden biri olma özelliği de taşır. Göğüs hastalıkları özel dal hastaneleri, genel hastanelerde öncelikli hizmet alma şansı olmayan kronik akciğer hastalarının tedavisi ile ilgilenir. Bu hastanelerde çalışan eğitim görevlilerinin çoğu doçent veya profesör derecesi olan, uluslararası düzeyde bilimsel yayınların büyük bölümünü gerçekleştiren, uzmanlık derneklerinin yönetim kurullarında görev alan yetkin kişilerdir. 53 yıllık bir meslek örgütü olarak, böyle değerli ekiplerin görev yaptığı göğüs hastalıkları özel dal hastanelerinin, ülkemiz ve halkımız açısından vazgeçilmez olduğunu hatırlatmak isteriz. Genel hastane niteliğindeki bir yapılanma ve işletme anlayışı bu birikimleri hızla eriteceği için yılların emek ve yatırımları boşa gitmiş olacak. Bundan en büyük zararı bölgede bu hastanenin olanak ve ayrıcalıklarından yararlanan hastalar görecek ve bu kişiler sağlık sorunlarına çareyi diğer kurumlarda aramak zorunda kalacak.”

Solunum sistemi hastalıkları Türkiye’de ilk üç ölüm nedeninden biri. Çalışma koşulları ve özellikle sanayi bölgeleri ve termik santrallerin kurulu olduğu bölgelerdeki hava kirliliği solunum yolu hastalıklarına neden oluyor. Akciğer kanseri en çok görülen ve en çok öldüren kanser türü. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) verilerine göre işe bağlı nedenlerle yaşanan ölümlerde akciğer hastalıkları başı çekiyor. Türkiye’de tespit edilebilen meslek hastalıklarının büyük çoğunluğu tozlara bağlı meslek hastalıkları. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun yayınladığı verilere göre yılında meslek hastalığına yakalanan işçilerin yüzde 37,3’ü solunum sistemi hastalıklarına yakalanmış. Türkiye’de meslek hastalıkları konusunda çalışmaların yetersizliği düşünüldüğünde bu verinin buzdağının görünen yüzü olduğu açık.

Tüm bu bilgiler ışığında düşündüğümüzde Ankara Sanatoryum Hastanesinin başka bir hastaneyle birleştirme adı altında işlevine son veriliyor olması doğrudan işçi sınıfının meselesidir. İşçilere, koruyucu sağlık anlayışını temel alan, kolay ulaşılabilir, kaliteli ve ücretsiz sağlık hizmeti yerine ulaşımı zor, pahalı ve makyajını çıkardığımızda sağlık hizmeti kalitesi düşük hastane koşulları dayatılmaktadır. Bütün bunların bir avuç sermaye sahibini daha fazla zengin etmek, kamu kaynaklarını sermayeye aktarmak için yapıldığı düşünüldüğünde daha da öfkeleniyor insan.

Sağlık sistemi son yıllarda iyiden iyiye hissedilir şekilde çökmüş durumda. Muayene için randevu, eczanelerde gerekli ölçüde ilaç ve ameliyatlar için medikal malzeme bulunamıyor. Bu sorunları çözmeleri gerekenler tam tersine sorunları daha da büyütecek uygulamalara devam ediyor. Kamusal sağlık hizmetlerinin eksiklerini gidermek yerine eksiklerin sağlığı özelleştirmek için fırsata çevrilmesi kabul edilemez. Daha da geç olmadan bu yağmaya, talana, zulme dur denmelidir. Haramilere dur diyebilmek için ise en az onlar kadar örgütlü olmalıyız.

kaynağı değiştir]

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir