coğrafya atmosfer ve sıcaklık / One moment, please

Coğrafya Atmosfer Ve Sıcaklık

coğrafya atmosfer ve sıcaklık

İklim Bilgisi Konu Anlatımı

Coğrafya ayt konu anlatımı, coğrafya tyt konu anlatımı , coğrafya yks konu anlatımı&#; Merhaba arkadaşlar sizlere bu yazımızda İklim Bilgisi hakkında bilgi vereceğiz. Yazımızı okuyarak bilgi edinebilirsiniz.

Geniş bir sahada, uzun yıllar boyunca (40 – 50 yıl) devam eden, atmosfer olaylarının ortalamasına iklim denir.

&#;Dar bir sahada, kısa süre içerisinde görülen atmosfer olaylarına hava durumu denir.
&#;İklimi inceleyen bilim dalına klimatoloji denir.
&#;Dar sahalarda, kısa süreli atmosfer olaylarını inceleyen bilim dalına meteoroloji denir.
&#;Sıcak ve Soğuk hava kütlelerinin karşılaşma alanına Cephe denir.
&#;Dünya’yı gazlardan meydana gelen bir geosfer (tabaka) kuşatır. Buna atmosfer denir.

Atmosferin Katmanları:

Atmosfer, yerçekimi etkisiyle iç içe kürelerden meydana gelmiştir. Bunların yoğunlukları ve bileşimleri birbirinden farklıdır.

Troposfer:Atmosferin en alt tabakasıdır. Ekvator üzerindeki kalınlığı 16 – 17 km, 45° enlemlerinde 12 km, kutuplardaki kalınlığı ise 9 – 10 km dir. Bunun nedeni, Ekvator’daki hava kütlelerinin ısınarak yükselmesi, kutuplarda ise soğuyan havanın ağırlaşarak alçalmasıdır. iklim olayları troposferin 3 – 4 km lik kısmında meydana gelir. Çünkü, iklim olaylarında çok etkili olan su buharı troposferin 3 – 4 km lik kısmında bulunur. Troposfer daha çok yerden yansıyan ışınlarla ısınır.  Atmosferdeki gazların % 75′i troposfer katında bulunmaktadır.

Stratosfer: Troposferden itibaren 17 – 30 km ler arasında bulunur. Bu tabakada su buharı olmadığı için, iklim olayı görülmez. Stratosferde sıcaklık değişimi yok gibidir. Sıcaklık –45°C civarındadır. Stratosferde yerçekimi çok azaldığı için cisimler gerçek ağırlıklarını kaybederler. Üst kısımlarında ozon gazı bulunur.

Şemosfer:Stratosferden sonra 30 – 90 km ler arasında bulunur. iki kısımdan oluşur.

 * Ozonosfer: içerisinde bulundurduğu ozon gazından dolayı bu ismi almıştır. Güneş’ten gelen ve canlı yaşamı için zararlı olan ışınları (Ultraviyole ışınları gibi) tutar. Bundan dolayı canlıların koruyucu katıdır. Dünya’nın aşırı ısınıp, soğumasını önler.

 * Kemosfer:Bu katmana kemosfer denilmesinin nedeni, içerisinde bazı kimyasal olayların meydana gelmesidir. Az miktarda zararlı ışınların tutulması burada da görülür.

İyonosfer: Şemosferden sonra 90 – km’ler arasında bulunur. Bu tabakadaki gazlar ultraviyole ışınlarının etkisi ile iyonlara ayrılmıştır. iyonlaşma sırasında açığa çıkan enerji ile sıcaklığı yükselmiştir.
( °C) iyonlar arasında elektron alışverişi son derece fazladır. Bundan dolayı haberleşme sinyalleri, radyo dalgaları bu tabakadan yansır.

Eksosfer:Atmosferin en üst ve en dış sınırını oluşturur. Eksosferde bazı gaz molekülleri yerçekimi etkisinden kurtularak uzaya kaçar. Bu nedenle dış sınırı kesin olarak tespit edilememekte, km ye kadar çıktığı sanılmaktadır.

Atmosferin Faydaları
&#; İklim olayları meydana gelir.
&#; Canlı yaşamı için gerekli gazları ihtiva eder.
&#; Güneş’ten gelen zararlı ışınları tutar.
&#; Dünya’nın aşırı ısınmasını ve soğumasını engeller.
&#; Dünya ile birlikte dönerek sürtünmeden doğacak yanmayı engeller.
&#; Uzaydan gelen meteorların parçalanmasına neden olur.
&#; Güneş ışınlarının dağılmasını sağlayarak, gölgede kalan kısımların da aydınlanmasını sağlar. Bir başka ifade ile gölgelerin tam karanlık olmasını önler.
&#; Işığı, sesi, sıcaklığı geçirir ve iletilmesini sağlar.
&#; Hava akımları sayesinde gündüz olan kesimlerin aşırı sıcak, gece olan kesimlerin de aşırı soğuk olmasını engeller.

İklim Elemanları

1. Sıcaklık

Yeryüzündeki sıcaklığın kaynağı Güneş’tir. Yeryüzünün Güneş’ten aldığı ısı miktarına sıcaklık denir. Termometre ile ölçülür. Sıcaklığın birimi santigrat derece (°C) dir. Atmosfere gelen enerji % kabul edilirse;

&#; Enerjinin % 25’i bulutların ve atmosferin etkisi ile uzaya doğru yansır.
&#; % 25’i atmosferde dağılarak gölge yerlerin aydınlatılmasını ve gökyüzünün mavi görünmesini sağlar.
&#; % 15’i atmosfer tarafından emilerek atmosferin ısınmasını sağlar.
&#; % 35’i yeryüzüne ulaşır. Bu enerjinin % 27’si yeri ısıtır. % 8’i ise yeryüzüne çarptıktan sonra tekrar uzaya yansır.

Sıcaklık Dağılışını Etkileyen Faktörler

— Güneş ışınlarının yeryüzüne düşme açısı

Yeryüzünde sıcaklık dağılışını etkileyen en önemli faktördür. Güneş ışınları bir yere ne kadar dik düşerse, orası o kadar fazla ısınır. Düşme açısı küçüldükçe ısınma azalır. Düşme açısını belirleyen etkenler şunlardır:

* Dünya’nın şekli ve enlem: Dünya’nın şekline bağlı olarak, Ekvator’dan kutuplara doğru gidildikçe güneş ışınlarının yere düşme açıları küçülür. Bunun sonucunda da Ekvator’dan kutuplara gidildikçe sıcaklık azalır.

* Yaşanan Mevsim: Dünya’nın eksen eğikliği ve yıllık hareketine bağlı olarak güneş ışınlarının düşme açısı yıl boyunca değişir.

Buna göre, Kuzey Yarım Küre, yaz mevsiminde güneş ışınlarını daha dik, kışın daha eğik alır.

* Günün Saati: Dünya’nın günlük hareketine bağlı olarak, güneş ışınlarının bir noktaya geliş açısı gün boyunca değişme gösterir. Güneş ışınları sabah ve akşam eğik açıyla, öğle vakti ise gelebileceği en dik açı ile gelir.

* Bakı ve eğim: Güneş ışınlarının düşme açısı, yerşekillerinin Güneş’e bakma durumuna göre (Bakıya göre) ve yerşekillerinin eğimine göre değişir.

— Güneş ışınlarının atmosferde katettiği yol

Güneş ışınlarının atmosferde aldığı yol uzadıkça enerji kaybı o oranda artar. Dik açı ile gelen ışınlar daha kısa bir yoldan yeryüzüne ulaşır ve daha az kayba uğrar. (Ekvator çevresi gibi)

Dar açı ile gelen ışınlar ise, daha uzun bir yoldan yeryüzüne ulaşır ve daha fazla kayba uğrar. (Kutup çevreleri gibi)

— Güneşlenme Süresi

Güneşlenme süresi arttıkça sıcaklık artar. Yaz aylarında güneşlenme süresi fazla olduğundan sıcaklık değerleri yüksektir. Yine gün içinde en yüksek sıcaklıkların tam öğle vakti değil, öğleden birkaç saat sonra olması güneşlenme süresi ile ilgilidir. Geceleri ise, Güneş’ten enerji alınmadığı için soğuma görülür. Bu nedenle günün en soğuk anı, sabah Güneş doğmadan önceki andır.

— Yükselti

Troposfer katında, yerden yükseldikçe sıcaklık değerleri her m. de 0,5 °C azalırken, alçaldıkça her m. de 0,5°C artar.

— Kara ve Denizlerin Dağılışı

Aynı miktarda güneş enerjisi alan karalar ve denizler aynı derecede ısınmazlar. Karalar denizlere oranla daha fazla ve çabuk ısınırken, denizler daha az ve geç ısınırlar. Yine karalar denizlere oranla daha fazla ve çabuk soğurken, denizler daha az ve geç soğurlar.

Denizler karalara oranla geç ısınıp geç soğuduğu için, karasal iklimlerde en sıcak ay Temmuz, en soğuk ay Ocak iken, denizel iklimlerde en sıcak ay Ağustos, en soğuk ay Şubattır.

— Nem Miktarı

Nem, bir yerin fazla ısınması ve soğumasını önler. Sıcaklık farkını azaltır. Güneş ışınlarının dik ve dike yakın geldiği Ekvator çevresi Dünya’nın en sıcak yerleri olması gerekirken, nemin fazlalığından dolayı olmamıştır. Dünya’nın en sıcak yerleri ise Dönenceler civarı (Tropikal çöller) olmuştur.Kış mevsiminde, havanın bulutlu olduğu günlerde, ısı kaybı azaldığından sıcaklık değerleri yüksektir. Havanın bulutsuz olduğu günlerde ise, ısı kaybı daha fazla olduğundan sıcaklık değerleri düşüktür. Kuru ve ayaz bir hava yaşanımonash.pw fazla olduğu deniz yüzeylerinde, vadilerde ve alçak ovalarda nemin fazlalığından dolayı sıcaklık kaybı az iken, dağ zirvelerinde nemin azlığından dolayı sıcaklık kaybı fazladır.

— Okyanus Akıntıları

Okyanus akıntıları, hem denizler hem de karalar üzerinde havanın sıcaklığını etkilerler. Bu akıntılar sıcaklığın Ekvator’dan kutuplara doğru düzenli olarak azalmasını engeller.

Ekvator yönünden gelen Gulf – Stream, Brezilya, Kuroşivo ve Alaska gibi akıntılar sıcaklığı yükseltir. Buna karşılık, kutup yönünden gelen Labrador, Kanarya, Oyaşivo, Benguela ve Kaliforniya gibi akıntılar sıcaklığı düşürür.

— Rüzgârlar

Kuzey Yarım Küre’de güneyden, Güney Yarım Küre’de de kuzeyden esen rüzgârlar, Ekvator yönünden geldikleri için sıcaklığı artırır. Kutup yönünden gelen rüzgârlar ise, sıcaklığı düşürürler. Bu durum enlem – sıcaklık ilişkisine ömonash.pwen karaya doğru esen rüzgârlar kışın ılıtıcı, yazın ise serinletici etki yapar.

Karadan denize doğru esen rüzgârlar ise, kışın sıcaklığı düşürücü, yazın ise sıcaklığı yükseltici etki yapar.

— Bitki Örtüsü

Bitki örtüsü, güneş ışınlarının bir kısmını emerek gündüz yerin fazla ısınmasını önler. Gece ise, yerden ışıyan sıcaklığın bir bölümünü tutarak fazla soğumayı engeller. Bunun sonucunda, bitki örtüsünün gür olduğu alanlar ile seyrek olduğu alanlar arasında, sıcaklığın dağılışı açısından önemli farklar ortaya çıkar.

Sıcaklığın Yeryüzündeki Dağılışı

— İzoterm Haritaları
Sıcaklık yeryüzünün her yerinde aynı değildir. Yeryüzünde sıcaklığın dağılışını gösteren haritalara izoterm haritaları denir. Aynı sıcaklık değerlerine sahip noktaların birleştirilmesiyle elde edilen eğrilere izoterm (eş sıcaklık) eğrileri denir.
İzoterm haritaları ikiye ayrılır;

* Gerçek İzoterm Haritaları: Yeryüzünde ölçülen gerçek sıcaklık değerlerine göre çizilir.

* İndirgenmiş İzoterm Haritaları: Bütün yükseltiler deniz seviyesine indirgenerek, her yerin 0 m’de olduğu varsayılarak hazırlanan sıcaklık haritalardır. Enlem farkı daha belirgin olarak ön plana çımonash.pw yükseldikçe her m’de sıcaklık 1°C azalır. İndirgenmiş izoterm haritaları hazırlanırken, gerçek sıcaklığına, yükseltisinden dolayı kaybettiği sıcaklık miktarı eklenerek gösterilir.

Örneğin deniz seviyesinden m yükseklikte bulunan bir merkezde ölçülen sıcaklık ortalaması 9°C’dir. Gerçek izoterm haritalarında bu değer gösterilir. İndirgenmiş izoterm haritalarında ise bu merkezin m’de kaybettiği sıcaklık hesaplanır:

=5°C Bu değer gerçek sıcaklığına eklenir:  9+5=11°C İndirgenmiş izoterm haritalarında bu değer gösterilir.

Yükselti arttıkça gerçek sıcaklıkla indirgenmiş sıcaklık arasındaki fark artar. Bir başka ifadeyle bir yerin gerçek sıcaklıkla indirgenmiş sıcaklığı arasındaki fark ne kadar büyükse, deniz seviyesinden yüksekliği o oranda fazladır.

— Sıcaklığın Coğrafi Dağılışı

Yeryüzünde sıcaklığın coğrafi dağılışı, daha çok enlemin, kara ve denizlerin dağılışı ve yükseltinin etkisi altında belirir. Diğer etmenlerin etkisi de yer yer belirgin olmakla birlikte daha çok bu üç ana etmenle şekillenir. Sıcaklığın yeryüzündeki genel dağılışı incelenirken yıllık ortalama, en soğuk ve en sıcak ay ortalama sıcaklık dağılış haritaları incelenecektir.

* Yıllık Ortalama Sıcaklık Dağılışı: Yıllık sıcaklık ortalaması bir yerin yıllık sıcaklık bilançosunu verir. Ancak sıcaklığın yıl içindeki değişimini göstermez. Yıllık ortalama sıcaklık haritası incelendiğinde aşağıdaki sonuçlar ortaya çıkar:

&#; Dünya’nın şeklinden dolayı ekvatordan kutuplara doğru sıcaklık azalmaktadır.
&#; En yüksek sıcaklıklar Kuzey Yarımküre’de dönenceler çevresinde, karaların iç kısımlarındadır. Nem açığının fazla olması bu durumun oluşmasında etkilidir.
&#; Alçak enlemlerde karalar, yüksek enlemlerde denizler daha sıcaktır. Çünkü karalar alçak enlemlerde daha fazla sıcaklık almakta, yüksek enlemlerde ise daha fazla sıcaklık kaybetmektedir.
&#; Genel olarak, Kuzey Yarımküre’nin sıcaklık ortalamaları Güney Yarımküre’den fazladır. Çünkü Kuzey Yarımküre’deki karaların oranı Güney Yarımküre’den daha fazladır. Bu nedenle termik ekvator daha çok Kuzey Yarımküre’den geçmektedir.
&#; Termik ekvator, meridyenlerin en sıcak noktalarının birleştirilmesiyle elde edilir ve Dünya’nın en sıcak yerlerinden uzandığı varsayılır. Termik ekvator ortalama olarak 8° Ekvator’un kuzeyinden geçer.
&#; Güney Yarımküre’de izoterm eğrileri daha düzgün uzanırken, Kuzey Yarımküre’de daha fazla sapma gerçekleşir. Bu durum Güney Yarımküre’de denizlerin çok daha fazla alan kaplamasından ileri gelir.

* Ocak Ayı Ortalama Sıcaklık Dağılışı: Ocak ayı, Kuzey Yarımküre’de kış, Güney Yarımküre’de yaz şartları hâkim olduğundan, en yük-sek sıcaklıklar Güney Yarımküre’de Oğlak Dönencesi çevresinde görülür.

&#; Kuzey Yarımküre’de 25°C’den daha yüksek sıcaklık değerleri görülmez. Sibirya, Grönland Adası ve Kanada’nın kuzeyi Dünya’nın en soğuk yerleridir.
&#; Kuzey Yarımküre’de 0° ve 10° eğrileri Atlas okyanusu ve Büyük Okyanus üzerinde kuzeye, Asya ve Kuzey Amerika üzerinde ise güneye doğru çıkıntı yapmaktadır.
&#; Güney Amerika, Güney Afrika ve Avustralya’nın iç kesimleri en yüksek sıcaklık değerlerine sahiptir.
&#; Güney Yarımküre’de deniz ve okyanuslar daha geniş alan kapladığı için 0° ve 10° eğrileri Kuzey Yarımküre’ye göre daha düzgün uzanmaktadır.
&#; Ocak Ayında Güney Yarımküre’nin en soğuk yeri Antartika’dır.

* Temmuz Ayı Ortalama Sıcaklık Dağılışı: Bu ayda, Kuzey Yarımküre’de yaz, Güney Yarımküre’de kış şartları hâkim olduğundan, en yüksek sıcaklıklar Kuzey Yarımküre’de Yengeç Dönencesi çevresinde görülür.

&#; Bu ayda Dünya’nın en sıcak yerleri; Büyük Sahra, Arabistan Yarımadası,Asya’nın iç kısımları ile Meksika ve Kuzey Amerika’nın iç kısımlarıdır.
&#; Kuzey Yarımküre’de 20° ve 25° eğrileri Atlas Okyanusu ve Büyük Okyanus üzerinde soğuk su akıntılarının etkisiyle güneye doğru sokulurken Asya ve Amerika üzerinde yüksek enlemlere doğru sokulmaktadırlar.
&#; Bu ayda Güney Yarımküre’de en soğuk yerleri ° ile Antarktika çevresi oluşturmaktadır.
&#; Bu ayda da Güney Yarımküre’de deniz ve okyanusların etkisiyle izoterm eğrileri Kuzey Yarımküre’ye göre daha düzgün uzanmaktadır.

2. Basınç 

Atmosferi oluşturan gazların yeryüzüne yaptığı etkiye basınç denir. Basınç barometre ile ölçülür. Basıncın değeri milibar (mb) denilen birimle belirtilir. Aynı basınca sahip olan noktaların birleştirilmesiyle oluşturulan iç içe kapalı eğrilere ise izobar adı verilmektedir. Atmosfer basıncını etkileyen faktörler şunlardır:

*  Yerçekimi: Yerçekiminin etkisiyle gazlar Dünya’yı çepeçevre kuşatmıştır. Yükseklere doğru çıkıldıkça ve alçak enlemlere doğru geldikçe yerçekimi azalır. Buna bağlı olarak basınç da azalır. Yerçekimi ile basınç arasında doğru orantı vardır. Yerçekimi arttıkça basınç artar, yerçekimi azaldıkça basınç azalır.

*  Yükselti: Yükseldikçe basınç azalır. Bunun nedeni, yükseklere doğru çıkıldıkça Atmosfer’i oluşturan gazların yoğunluklarının yerçekimi etkisiyle azalmasıdır. Basınç ile yükselti arasında ters orantı vardır.

*  Termik Etkenler (Sıcaklık): Sıcaklığın artmasıyla hava genişler, hafifler ve yükselir. Yükselen havanın yere yaptığı basıncın azalmasıyla, alçak basınç alanları doğar. Sıcaklığın azalmasıyla soğuyan havanın hacmi daralır, ağırlaşır ve alçalır. Alçalan havanın yere yaptığı basıncın artmasıyla yüksek basınç alanları doğar. Bu şekilde, ısınma ve soğumaya bağlı olarak oluşan basınç merkezlerine termik basınç merkezleri denir. Örneğin, Ekvator çevresi sürekli sıcak olduğundan, burada termik alçak basınçlar oluşmuştur. Kutuplar civarı ise, sürekli soğuk olduğundan burada da termik yüksek basınçlar oluşmuştur. Sıcaklık ile basınç arasında ters orantı vardır.

*  Dinamik Etkenler: Hava kütlelerinin alçalarak yığılması veya yükselerek seyrekleşmesi sonucunda ortaya çıkar. Örneğin, troposferin üst kısımlarında, Ekvator’dan kutuplara doğru esen Ters (üst) Alize rüzgârları Dünya’nın dönme hareketinin etkisiyle 30° enlemleri civarında alçalarak yüksek basınç alanlarını oluştururlar. Bununla birlikte, Batı ve Kutup rüzgârları da 60° enlemleri civarında karşılaşınca yükselirler ve burada alçak basınç alanlarını oluştururlar. işte, bu şekildeki hava hareketlerine bağlı olarak oluşan basınç merkezlerine de dinamik basınç merkezleri denir.

Atmosfer basıncı, yere yaptığı basınç derecesine göre üçe ayrılır.

Normal Basınç: 45° enlemlerinde, deniz seviyesinde, 0°C sıcaklıkta, mm yüksekliğindeki cıvanın yaptığı basınca eşit olan atmosfer basıncına normal basınç denir. Bu basınç milibardır.

Yüksek Basınç (Antisiklon): milibardan daha yüksek olan basınçlara yüksek basınç denir. Yüksek basıncın görüldüğü yerlerde alçalıcı hava hareketleri vardır.

Alçak Basınç (Siklon): milibardan daha az olan basınçlara alçak basınç denir. Alçak basıncın görüldüğü yerlerde yükselici hava hareketleri vardır.

*  Gaz Yoğunluğu: Havanın yoğunluğu ile atmosfer basıncı doğru orantılıdır. Yoğunluk arttıkça atmosfer basıncı artar.

Yer yüzündeki Sürekli Basınç Alanları

— Termik Kökenli Basınç Alanları

* Ekvatoral Alçak Basınç Alanı (Tropikal Siklon): Ekvatoral bölge üzerinde bütün Dünya’yı kuşatan sürekli bir alçak basınç alanı uzanır. Bunun nedeni buraların devamlı ısınmasıdır. Bu basınç kuşağı kışın güneye, yazın da kuzeye doğru genişler.
Kutuplar Yüksek Basınç Alanı (Polar Antisiklon): Kutuplar yıl boyunca soğuk olduklarından, buralarda sürekli bir yüksek basınç alanı oluşmuştur. Bu basınç alanı kışın genişler, yazın da daralır.

— Dinamik Kökenli Basınç Alanları

* Ekvator Üstü Yüksek Basınç Alanı (Subtropikal Antisiklon): Ekvatoral bölgede, ısınarak yükselen hava kütleleri üst alizeler halinde kutuplara doğru eserken, gerek Dünya’nın ekseni etrafında dönmesinden, gerekseyerçekimi ve soğumadan dolayı 30° enlemleri civarında alçalır. Sonuçta, bu enlemlerde yüksek basınç alanı oluşur.
Kutup Altı Alçak Basınç Alanı (Subpolar Siklon): Batı ve Kutup rüzgârları, 60° enlemleri civarında karşılaştıktan sonra yükselirler. Sonuçta bu enlemlerde alçak basınç alanı oluşur.

3. Rüzgarlar

Yüksek basınç (antisiklon) alanlarından alçak basınç (siklon) alanlarına doğru olan yatay hava akımlarına rüzgâr denir. Rüzgârın yönü, coğrafi yönlerle ifade edilir. Rüzgâr hızı anemometre adı verilen aletle ölçülür.

Rüzgârın Hızını Etkileyen Faktörler

* Basınç farkı: Rüzgârın hızı basınç farkıyla doğru orantılıdır. Basınç farkı çok ise rüzgâr hızlı, basınç farkı az ise rüzgâr yavaş eser. İki bölge arasındaki basınç farkının sona ermesi ile rüzgâr etkinliği kaybeder.

* Basınç merkezleri arasındaki uzaklık-mesafe: Aynı basınç farklarına sahip, birbirinden farklı uzaklıktaki noktalar arasında rüzgârların hızı farklıdır. Birbirine yakın olan noktalar arasında, izobar yüzeylerinin eğimi fazladır ve rüzgâr hızlı eser. Birbirine uzak olan noktalar arasında ise, izobar yüzeylerinin eğimi azdır ve rüzgâr yavaş eser.

* Dünya’nın Dönmesi (Merkezkaç Etkisi): Dünya’nın dönüşüne bağlı olarak rüzgârlar, düz çizgiler yerine saparak hareket ederler. Bu sapmalar ise onlara hız kaybettirir.

* Yer Şekilleri (Sürtünme): Engebeli arazilerde rüzgârlar çok fazla engellerle karşılaştığı için hızları azalır. Bundan dolayı, rüzgârların hızı, sürtünmenin azaldığı düz ve açık alanlarda fazladır.

Rüzgarın Yönünü Etkileyen Faktörler

* Basınç merkezlerinin konumu-yeri: Rüzgârın yönünü belirleyen, öncelikle basınç merkezlerinin konumudur. Basınç merkezleri yer değiştirdikçe rüzgârın yönü de değişir.

* Yeryüzü Şekilleri: Rüzgârlar basınç merkezleri arasında hareket ederken, yeryüzü şekillerine çarparak yön değiştirirler. Bir bölgede rüzgârın yıl içerisinde en fazla estiği yöne hakim rüzgâr yönü denir. Hakim rüzgâr yönü yer şekillerine göre ortaya çıkar.

* Dünya’nın Dönmesi: Dünya’nın kendi ekseni etrafında dönmesi sonucunda, rüzgârlar basınç merkezleri arasındaki en kısa yolu izleyemezler. Rüzgârlar, Kuzey Yarım Küre’de hareket yönünün sağına, Güney Yarım Küre’de ise hareket yönünün soluna saparlar.

Yüksek basınç alanlarında rüzgârlar, merkezden çevreye doğru hareket ederler.

Alçak basınç alanlarında ise rüzgârlar, çevreden merkeze doğru hareket ederler.

Rüzgar Çeşitleri

— Sürekli (Yıllık) Rüzgârlar:

Yıl boyunca alçak ve yüksek basınç rüzgarları arasında esen rüzgarlara denir. Bu rüzgarlar okyanus akıntılarına yön verir ve yeryüzünün iklimlerin (makro klima) üzerinde etkili olurlar.

* Alize Rüzgârları: 30° Kuzey ve 30° Güney enlemlerindeki dinamik yüksek basınç alanlarından, Ekvator’daki termik alçak basınç alanına doğru esen rüzgârlardır. Alize rüzgarlarına ters yönde esen rüzgarlara ters alizeler denir. Tropikal Kuşak rüzgarlarıdır.

&#;Başlangıçta sıcak ve kurudurlar. Ancak, denizler üzerinden geçerken nem kazanırlar.
&#;Tropikal kuşaktaki karaların doğu kıyılarına bol yağış bırakırlar. Bu nedenle Doğu rüzgârları da denir.
&#;Sürekli olmaları ve yönlerinin belli olması nedeniyle, yelkenli gemiler döneminde bu rüzgârlardan faydanılmıştır. Bu nedenle bu rüzgârlara ticaret rüzgârları (trade winds) da denilmiştir.
&#;Ekvatoral bölgede karşılaşan Alizeler, 3 – 4 km kadar yükselerek kutuplara doğru hareket ederler. Bunlara da ters alize (üst alize) adı verilir.
&#;Ters alizeler, dönenceler üzerinde alçalarak tropikal çöllerin oluşmasına neden olurlar. Sıcak okyanus akıntılarının oluşumuna neden olurlar.

* Batı Rüzgârları: 30° enlemlerindeki dinamik yüksek basınç alanlarından, 60° enlemlerindeki dinamik alçak basınç alanlarına doğru esen rüzgârlardır. Türkiye batı rüzgarları kuşağında yer alır.

&#;Başlangıçta sıcak ve kurudurlar. Ancak, denizler üzerinden geçerken nem kazanırlar.
&#;Orta kuşaktaki karaların batı kıyılarına bol yağış bırakırlar. Orta kuşak rüzgarlarıdır.
&#;60° enlemleri civarında Kutup rüzgârları ile karşılaşarak cephe yağışlarına yol açarlar.

* Kutup Rüzgârları: Kutuplardaki termik yüksek basınçlardan, 60° enlemlerindeki dinamik alçak basınç alanlarına doğru esen rüzgârlardır. Özellikleri;

&#;Soğuk ve kuru oldukları için, etkili oldukları alanlarda sıcaklığı azaltarak kar yağışlarına neden olurlar.
&#;60° enlemleri civarında Batı rüzgârları ile karşılaşarak cephe yağışlarına yol açarlar.
&#;Soğuk okyanus akıntılarının oluşumuna neden olurlar.

— Devirli – Mevsimlik Rüzgârlar (Musonlar)

* Yaz Musonu: Yaz mevsiminde karalar denizlere göre daha fazla ısınır. Bu nedenle buralarda alçak basınç alanları oluşur. Aynı mevsimde deniz ve okyanuslar daha serin oldukları için, yüksek basınç alanı durumundadırlar. Bunun sonucunda, deniz ve okyanuslardan kara içlerine doğru büyük bir hava akımı olur. Bu rüzgârlara yaz musonu denir. (denizden karaya doğru eser)

Yaz musonları deniz ve okyanuslardan kaynaklandıkları için bol nem taşırlar. Bu yüzden etkili oldukları yerlere bol yağış bırakırlar.

* Kış Musonu: Kış mevsiminde karalar, denizlere oranla daha fazla soğuyarak yüksek basınç alanı oluştururlar. Aynı mevsimde denizler ve okyanuslar üzerinde alçak basınç alanı vardır. Bunun sonucunda, karaların iç kesimlerinden deniz ve okyanuslara doğru büyük bir hava akımı olur. Bu rüzgârlara kış musonu denir.

Kış musonları kara kaynaklı oldukları için soğuk ve kurudurlar. Bu nedenle başlangıçta yağış getirmezler. Ancak, denizler üzerinden geçtikten sonra bir karaya varırlarsa yamaç yağışlarına yol açarlar.

— Yerel Rüzgârlar

* Meltem Rüzgârları: Gün boyunca oluşan sıcaklık ve basınç farkları sonucu meydana gelirler.

Deniz ve Kara Meltemleri: Gündüz, karalar daha çok ısınacağı için alçak basınç alanı, denizler ise yüksek basınç alanıdır. Bunun sonucunda denizden karaya doğru rüzgâr eser. Bu rüzgâra deniz meltemi denir.

Gece ise, karalar daha fazla soğuyarak yüksek basınç alanı durumuna geçerler. Denizler daha sıcaktır ve basınç azdır. Bunun sonucunda da, karadan denize doğru rüzgâr eser. Bu rüzgâra kara meltemi denir.

Vadi ve Dağ Meltemleri
Gündüz, dağ dorukları vadilerden daha erken ısınır ve alçak basınç oluşur. Vadiler ise, daha serindir ve yüksek basınç alanıdır. Bunun sonucunda, vadi tabanlarından dağ yamacına ve doruklarına doğru rüzgâr eser. Bu rüzgâra vadi meltemi denir.

Geceleri ise, dağ yamaçlarında ve yüksek plâtolarda hızla soğuyan hava yüksek basınç alanı oluşturur. Alçak ovalar ve vadiler ise, nem oranının daha fazla olması nedeniyle sıcaktır ve alçak basınçlar görülür. Bunun sonucunda da, dağ yamaçlarından alçak ova ve vadilere doğru rüzgâr eser. Bu rüzgâra dağ meltemi denir.

* Sıcak Yerel Rüzgârlar

Föhn (Fön): Hava kütleleri dağ zirvesine doğru çıkarken, sıcaklığı yaklaşık her m. de 0,5 °C azalır. Belli bir yükseltiden sonra bünyesindeki nemi yağış olarak bırakır. Dağın arka yamacına geçtiğinde kuru özelliktedir ve yamaca sürtünerek alçalır. Sürtünmenin etkisiyle sıcaklığı her m. de 1°C artar. Dağ zirvelerinden aşağıya doğru sıcak ve kuru olarak esen bu rüzgârlara föhn rüzgârı denir.

Föhn rüzgârı, İsviçre’de Alpler’in kuzey yamaçlarında görüldüğünden bu ismi almıştır. Föhn rüzgârı Türkiye’de, Toroslar ve Kuzey Anadolu Dağları’nın denize bakan yamaçlarında kışın ve ilkbaharda görülür.

Sirokko: Kuzey Afrika’da, Büyük Sahra Çölü’nden sıcak ve kuru olarak Akdeniz’e doğru esen rüzgârdır. Fas, Tunus ve Cezayir’de etkisi belirgindir. Akdeniz’i geçerken nem kazanır. İspanya, Fransa ve İtalya’nın güney kıyılarına yağış bırakır.
Hamsin: Sudan’dan gelen ve Mısır’dan Akdeniz’e doğru esen rüzgârdır. Sıcak, kuru ve boğucu bir rüzgârdır.

* Soğuk Yerel Rüzgârlar

Bora: Dalmaçya kıyılarında, Dinar Alpleri’nden Adriya Denizi’ne doğru esen soğuk ve kuru rüzgârdır. Hızı fazladır.
Mistral: Fransa’nın Rhone vadisini izleyerek Akdeniz’e doğru esen soğuk ve kuru rüzgârdır.
Krivetz (Kriviç): Romanya’da, Aşağı Tuna Ovası’na doğru esen soğuk ve kuru rüzgârdır. Bükreş’te krivetz etkili olduğunda sıcaklık 10 – 15°C düşer.

* Tropikal Rüzgârlar

Sıcak kuşakta, ani basınç farklarından kaynaklanan ve hızları saatte – monash.pw kadar çıkabilen rüzgârlardır. Daha çok okyanuslar üzerinde oluşurlar. Belirli yollar izleyerek karaların üzerine de sokulurlar. Sarmal hava hareketleri halinde olduklarından, genellikle hortumlara sebep olurlar. Çevrelerine büyük zarar verirler. Tropikal rüzgârlara, Asya denizlerinde ve Avustralya’nın Büyük Okyanus kıyılarında Tayfun (Çince “Büyük rüzgar” demektir), Meksika Körfezi kıyılarında Hurrican (Hariken), Afrika’nın bazı kesimlerinde ve Latin Amerika kıyılarında da Tornado (Hortum) adı verilir.

İklim Bilgisi, İklim Bilgisi Konu Anlatımı

İklim Bilgisi: Atmosfer ve İklim

Atmosfer ve Hava Olayları

Atmosfer, yerküreyi çevreleyerek gezegenimizdeki yaşamı mümkün kılan ve farklı katmanlardan oluşan bir gaz karışımıdır. Atmosfer %78 oranında azot, %1 oranında oksijen ve %1 oranında diğer gazlardan oluşmaktadır. Diğer gazlar içerisinde özellikle karbondioksit ve su buharı canlı yaşamı için büyük öneme sahiptir. Bu gazlar aynı zamanda hava olayları üzerinde de etkilidir. Atmosferi oluşturan gazların büyük kısmı atmosferin alt katmanlarında yer alır. Bu nedenle deniz seviyesinden yükseldikçe atmosferin yoğunluğu da azalır.

🌟Atmosferin kalınlığı Ekvator’dan Kutuplara doğru gidildikçe azalır. Bunun nedenleri ise;

  • Yer çekiminin kutuplara doğru artması,
  • Çizgisel hızın kutuplara doğru azalması,
  • Sıcaklığın kutuplara doğru azalması,
  • Ay ve Güneş’in Dünya üzerine uyguladığı çekim kuvvetleridir.

Atmosferin Katmanları

Atmosfer, sıcaklık ve kimyasal yapısı bakımından çeşitli katmanlardan oluşmaktadır. Bu katmanlar; troposfer, stratosfer, mezosfer, termosfer ve egzosferdir.

Troposfer

  • Atmosferin en alt katmanıdır.
  • Atmosferin yerden itibaren kilometrelik alt bölümü içinde hava olaylarının gerçekleştiği sürekli hareketli bir bölümdür.
  • Kalınlığı Ekvator’dan kutuplara doğru azalır.
    • Nedeni; havanın Ekvator’da yerden ısınarak dikey olarak yükselmesi, kutuplarda ise soğuyan havanın alçalmasıdır.
  • Atmosferi oluşturan gazların %75’i bu katmanda bulunmaktadır.
  • Su buharının tamamı bu katmandadır. Bu nedenle meteorolojik olaylar bu katmanda gerçekleşir.
  • Yoğunluğun en fazla olduğu katmandır.
  • Yatay ve dikey yönlü hava hareketleri bu katmanda gerçekleşir.
  • Sıcaklık dikey yönde değişmektedir. Yerden yükseldikçe azalır. Nedeni ise yükseltinin etkisidir.
    • Bu katmanda yerden yükseldikçe sıcaklık her metrede 0,5 °C azalmaktadır.
  • Aynı zamanda sıcaklık yatay yönde de değişir. Enlem etkisi ile Ekvator’dan kutuplara doğru gidildikçe sıcaklık azalır.
  • Bu katman daha çok yerden yansıyan ışınlarla ısınır.
  • Bu katmanın en üstünde “tropopoz” adı verilen ve stratosfere geçiş sağlayan geçiş katmanı bulunmaktadır.

Stratosfer

  • Troposfer katmanının üst kısmından yaklaşık 50 km yüksekliğe kadar olan katmandır.
  • Genel olarak yatay hava hareketleri görülür.
  • Stratosferdeki hava akışı troposferdekinden daha az çalkantılıdır. Bu nedenle jet uçakları, uçuşun daha az sarsıntılı olacağı stratosferde yol almayı tercih eder.
  • Stratosferde dikey yönde sıcaklık değişimi oldukça yavaştır.
  • Sıcaklık ortalama °C civarındadır.
  • Bu tabakada su buharı yoktur. Bu nedenle iklim olayı görülmez. 
  • Ozon tabakasının büyük bir bölümü bu katmanda yer almaktadır.
    • Dolayısıyla bu katman Güneş’ten gelen zararlı ışınların yeryüzüne ulaşmasını engellemektedir.
  • Stratosferde yer çekimi çok azalır. Bu nedenle cisimler gerçek ağırlıklarını bu katmanda kaybederler.

Mezosfer

  • Mezosfer, yaklaşık km yükseklikler arasında yer alan atmosfer katmanıdır.
  • Atmosferin en soğuk olduğu tabakadır.
  • Gök taşlarının (meteor) atmosferde yanması ve parçalanması bu katmanda gerçekleşir.

Termosfer

  • Termosfer, mezosferin hemen üzerinde km yükseklikler arasında yer alan atmosfer katmanıdır.
  • Bu tabakadaki gazlar ultraviyole ışınlarının etkisi ile iyonlara ayrılmıştır. .
    • İyonlar arasında ise elektron alışverişi son derece fazladır. Bundan dolayı haberleşme sinyalleri, radyo dalgaları bu tabakadan yansır.
  • Bu tabaka içerisinde sıcaklık, yükseldikçe artış gösterir.
  • Kutup ışıkları da bu katmanda gözlenir.

Egzosfer

  • Atmosferin en üst ve en dış sınırıdır.
  • Termosferin üzerinde yer alan ve yaklaşık km yüksekliğe kadar ulaştığı varsayılan katmandır.
  • Atmosferden uzaya olan geçişi belirler.
  • Yer çekiminin ve atmosfer yoğunluğunun en az olduğu katmandır.
  • Yeryüzünü gözlemleyen uydular bu katmanda yer alır.

Atmosferin Etkileri

  • Canlı yaşamı için gerekli olan gaz bileşenlerini sağlar.
  • Güneş’ten gelen zararlı ışınların yeryüzüne ulaşmasını engeller.
  • Dünya’nın aşırı ısınmasını ve soğumasını engeller.
  • Yeryüzünde sıcaklığın dengeli da

Dünya’yı çepeçevre saran, farklı kimyasal ve fiziksel yapıdaki katmanlardan oluşan hava küreye &#;Atmosfer&#; denir. 

Atmosfer çeşitli gazlardan oluşmaktadır. Bu gazların %78’ini azot, %21’ini oksijen, %1’ini ise diğer gazlar oluşturmaktadır. Bu gazlardan bazılarının miktarı yere ve zamana göre değişmektedir. Karbondioksit ve su buharı bu tür gazlardandır. Atmosferdeki oranları düşük olduğu hâlde bu gazların hava olayları üzerinde önemli rolleri vardır.

Hava durumu teriminden kastedilen; atmosferde meydana gelen meteorolojik olaylardır. Atmosferde hava olaylarının kısa bir süre içindeki durumunu tanımlamak için; soğuk, sıcak, yağmurlu hava şeklinde tanımlar kullanılabilir. Bütün bunlar havanın o anki halini belirler. Hava durumu belirli bir yerde, belirli ve kısa bir süre içinde etkin olan atmosfer koşullarıdır. Bir yerdeki hava durumu tanımlanırken en üstün ve etkin olan iklim faktörü öne çıkar. Örneğin, soğuk hava denildiğinde bu terim bulutluluk, rüzgâr gibi diğer iklim elemanlarını da kapsayabilir. Ancak o andaki üstün olan faktör düşük sıcaklıktır. Hava durumunu inceleyen bilim dalı Meteorolojidir.

İklim ile hava durumu birbirinden farklı şeylerdir. Burada en önemli fark zaman ve bahsedilen bölge olmaktadır. Hava durumu için çok kısa zaman ve mikro klima alanlardan bahsedilirken iklim için oldukça geniş bir bölgeden (makro klima bölgelerden) bahsedilebilir. Buna göre iklim oldukça geniş bir bölge içinde ve uzun yıllar değişmeyen ortalama hava koşullarıdır. İklimi Klimatoloji bilimi inceler. Uzun yıllar değişmeyen ortalama koşullarla birlikte ekstrem (uç) değerler de iklim karakteristiğinin belirlenmesinde önemlidir. İklim bu ekstrem değerler arasında salınım yapmaktadır. İklim değişikliği, ortalama koşulların değişimiyle birlikte daha önemlisi ekstrem değerlerin yenilenme ve yenilenme frekansının (sıklığının) artışı ve sürekliliği ile anlaşılır. Burada uzun yıllardan kasıt – yıl gibi uzun iklim döngüleridir. Bir yerin iklim koşullarının belirlenebilmesi için en az 30 yıllık gözlem değerlerine gereksinim vardır. Ancak bu otuz yıl kısa dönemli birincil değerlendirmeler içindir. İklim döngüleri göz önüne alındığı zaman 30 yıllık dönemin çok kısa bir süre olduğu gözden kaçırılmamalıdır.

İklim koşulları, hem insan yaşamını etkilemesi bakımından Beşeri Coğrafyayı hem de diğer doğal süreçleri etkilemesi bakımından Fiziki Coğrafya açısından çok önemlidir.

Atmosferin Katmanları:

Atmosfer, yer çekiminin etkisiyle iç içe geçmiş hava kürelerinden meydana gelmiştir. Bu katmanların yoğunlukları ve bileşimleri birbirinden farklıdır. 

monash.pwfer: 

Atmosferin en alt tabakasıdır. Ekvator üzerindeki kalınlığı 16 – 17 km, 45° enlemlerinde 12 km, kutuplardaki kalınlığı ise 9 – 10 km dir. Bunun nedeni, Ekvator’daki hava kütlelerinin ısınarak yükselmesi, kutuplarda ise soğuyan havanın ağırlaşarak alçalmasıdır. İklim olayları troposferin 3 – 4 km lik kısmında meydana gelir. Çünkü, iklim olaylarında çok etkili olan su buharı troposferin 3 – 4 km lik kısmında bulunur. Troposfer daha çok yerden yansıyan ışınlarla ısınır. Bu yüzden troposferde yükseldikçe sıcaklık ortalama her metrede 1 santigrat derece azalır. Atmosferdeki gazların % 75′i troposfer katında bulunmaktadır.

monash.pwsfer:

Troposferden itibaren 17 – 30 km ler arasında bulunur. Bu tabakada su buharı olmadığı için, iklim olayı görülmez. Stratosferde sıcaklık değişimi yok gibidir. Sıcaklık –45°C civarındadır. Stratosferde yer çekimi çok azaldığı için cisimler gerçek ağırlıklarını kaybederler. Üst kısımlarında ozon gazı bulunur. 

Ozonosfer: İçerisinde bulundurduğu ozon gazından dolayı bu ismi almıştır. Güneş’ten gelen ve canlı yaşamı için zararlı olan ışınları (Ultraviyole ışınları gibi) tutar. Bundan dolayı canlıların koruyucu katıdır. Dünya’nın aşırı ısınıp, soğumasını önler. 

monash.pwer:

Stratosferden sonra 30 – 90 km ler arasında bulunur. Meteor adı verilen göktaşlarının (astroitler) yanarak parçalanmasını sağlar. Dünyamız için bir kalkan görevi görür. Yıldız kayması olarak halk arasında bilinen bu olay, aslında meteor yağmurudur.

monash.pwfer (İyonosfer):

Mezosferden sonra 90 – km’ler arasında bulunur. Bu tabakadaki gazlar ultraviyole ışınlarının etkisi ile iyonlara ayrılmıştır. İyonlaşma sırasında açığa çıkan enerji ile sıcaklığı yükselmiştir. (/°C) İyonlar arasında elektron alışverişi son derece fazladır. Bundan dolayı haberleşme sinyalleri, radyo dalgaları bu tabakadan yansır.Ayrıca kutup auralarının (ışıklarının) oluştuğu katmandır.

monash.pwer:

Atmosferin en üst ve en dış sınırını oluşturur. Ekzosferde bazı gaz molekülleri yer çekimi etkisinden kurtularak uzaya kaçar. Bu nedenle dış sınırı kesin olarak tespit edilememekte, km ye kadar çıktığı sanılmaktadır.  Ekzosfer, atmosferin tabakalarından biridir. Termosferin sona erdiği termopoz düzeyinin üstünde kalan atmosfer bölümüdür. Çok seyrek hidrojen ve helyum atomlarından oluşur, giderek seyrelip gezegenler arası ortamla birleşir. Atmosferin son katıdır.

Atmosferin Yararları:

  • Meteorolojik olayların meydana gelmesini sağlar. (Troposfer)
  • Canlı yaşamı için gerekli ortamlar oluşur.
  • Güneş’ten gelen zararlı ışınları süzer. (Ozon/Stratosfer)
  • Dünya’nın aşırı ısınmasını ve soğumasını engeller. (Su buharı ve hava akımları)
  • Dünya ile birlikte dönerek sürtünmeden doğacak yanmayı engeller.
  • Uzaydan gelen meteorların parçalanmasına neden olur. (Mezosfer)
  • Güneş ışınlarının dağılmasını sağlayarak, gölgede kalan kısımların da aydınlanmasını sağlar. Bir başka ifade ile gölgelerin tam karanlık olmasını önler. (Difüzyon özelliği)
  • Gökyüzünün gündüz mavi görünmesini sağlar. (Difüzyon özelliği)
  • Işığı, sesi, sıcaklığı geçirir ve iletilmesini sağlar.
  • Hava akımları sayesinde gündüz olan kesimlerin aşırı sıcak, gece olan kesimlerin de aşırı soğuk olmasını engeller.
  • Haberleşme sinyalleri, radyo dalgalarını yansıtır. (Termosfer/İyonosfer)

İklim ve Hava Durumu

Geniş bir sahada, uzun yıllar boyunca (40 – 50 yıl) devam eden, atmosfer olaylarının ortalamasına iklim denir. İklim bölgelerini ve karakterlerini inceleyen bilim dalına klimatoloji denir. Bir bölgenin sıcaklık, basınç, rüzgâr, nem ve yağış özellikleri o bölgenin iklim elemanlarını oluşturur.

HAVA DURUMU: Dar bir sahada, kısa süre içerisinde görülen atmosfer olaylarına hava durumu denir. İnceleyen bilim dalına meteoroloji denir. 

Not: Dünyada iklim ve hava durumunun yıl boyunca pek değişmediği iki bölge; ekvator çevresi ve kutup bölgesidir. Ancak Orta kuşağa yıl içinde mevsimlere göre güneş ışınlarının gelme açısı değiştiği için iklim ve hava durumu daha değişkendir.

HAVA KÜTLESİ: Benzer özellikler gösteren atmosfer parçalarına hava kütlesi denir. Örneğin kış aylarında Türkiye’yi Sibirya veya Balkanlardan gelen soğuk karakterli hava kütleleri etkiler.

CEPHE: Farklı karakterde (örneğin sıcak ile soğuk hava) havanın karşılaşma alanlarına cephe denir. Cephe sistemlerinin oluştuğu yerler genelde yağış alır.

FacebookTwitterPinterestWhatsAppTelegramE-Posta ile paylaşYazdır

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır