romatoid artrit hangi bölüm / Romatoid Artrit Nedir? Romatoid Artritin Nedenleri Nelerdir?

Romatoid Artrit Hangi Bölüm

romatoid artrit hangi bölüm

Romatoloji Bölümü


Bölüm Hakkında

Romatizmal hastalıklar bağışıklık sisteminin aşırı çalışması ile genellikle eklemlerde, nadir olarak da iç organlarda ve damar duvarlarında oluşan hastalıklardır. Hastalıkların görülme oranları yaş ve cinsiyete göre değişkenlik gösterir. Tanıda hastanın şikayetlerinin değerlendirilmesi ve muayenesi önemlidir. Hastalıkların tanısında uygun laboratuvar testleri ve görüntüleme yöntemlerine ek olarak biyopsi, EMG, paterji testi, genetik testlere başvurulur. Bu hastalıkların tanısında tek bir test yeterli olmayıp tüm sonuçlar değerlendirildikten sonra uluslararası kriterlere göre uzman hekim tarafından tanı konulur. Tedavi, bulgular ve hastalığın şiddetine göre hastaya özel olarak değerlendirilir. İlaç tedavisine ek olarak bazı durumlarda fizik tedavi, cerrahi gibi ek tedavi yöntemlerinden yararlanmak gerekebilir. Tedavi sonrası hastalar uygun aralıklarla takip edilmelidir.

Romatizmal hastalıkları 4 ayrı bölümde sınıflandırılmaktadır 

  • Eklem tutulumu ile seyreden romatoid artrit, ankilozan spondilit, psöriatik artrit, gut, psödogut 
  • İç organ tutulumu ile seyreden bağ doku hastalıkları sistemik lupus eritematozus, sistemik skleroz, sjögren hastalığı, miyozitler
  • Damar duvarı tutulumu ile seyreden vaskülitler Behçet hastalığı, Temporal Arterit, Takayasu Arteriti, Mikroskopik Polianjitis, Granulomatoz Polianjitis
  • Periyodik ateş ile seyreden hastalıklardan ailevi akdeniz ateşi, iltihaplı olmayan romatizmal hastalıklar (fibromiyalji, osteoartrit, osteoporoz) 

Romatoid Artrit: Romatoid artrit sistemik kronik iltihaplı eklem romatizması hastalığıdır. Sıklıkla genç erişkin kadınlarda görülmekle birlikte, erkeklerde ve her yaştan hastalarda da görülebilir. Daha çok el, el bileği gibi küçük eklemlerde ağrı, şişlik, hareket kısıtlılığı, çoğunlukla 1 saat süren sabah tutukluğu ile başlar. Zaman içerisinde diğer eklemlerde de görülebilir. Tedavi edilmezse eklemlerde kalıcı şekil bozuklukları ve hareket kaybı gelişebilir. Daha nadir olarak akciğer gibi iç organlarda da tutulum görülebilir. Hastalığın tedavisinde erken tanı çok önemlidir. Öncelikle hastanın şikayetleri sorgulanır, muayeneye ek olarak yardımcı laboratuvar testleri ve görüntüleme yöntemleri kullanılarak, uluslararası kriterlere göre tanı konulur. Tedavide amaç hastanın şikayetleri azaltmak ve eklem hasarının önüne geçmektir. Hastalığın şiddetine göre bireysel ilaç tedavisi düzenlenir. Tedavi başlangıcından sonra düzenli aralıklarla klinik bulgular ve laboratuvar testleri takip edilir. 

Ankilozan Spondilit: Ankilozan spondilit daha çok omurga, leğen kemiği ve kalça eklemlerini tutan sistemik kronik iltihaplı eklem romatizması hastalığıdır. Genetik yatkınlık ve ailesel tutulum belirgindir. Daha çok genç erişkin yaştaki erkeklerde görülmekle birlikte kadınlarda da görülebilir. Başlangıçta leğen kemiği ve omurgadaki eklemler tutulduğu için ilk belirtiler sabahları olan, hareketle azalan bel ağrısı ve tutukluğudur. Taban topuk ağrısı ve göz iltihabı (üveit) de hastalık seyrinde görülebilir. Bel ağrısı toplumda sık rastlanılan bir şikayet olduğu için ankilozan spondilit tanılı hastalar çoğunlukla kas spazmı ve lombar herni (bel fıtığı) tanılarıyla tedavi edilirler. Tedaviye rağmen şikayetleri geçmeyen, 3 aydan uzun süredir, daha çok sabahları veya uzun süreli hareketsizlik sonrası ortaya çıkan, hareketle azalan bel ağrısı olan, özellikle de akrabalarında bu tanı bulunan hastaların ankilozan spondilit açısından araştırılması gerekmektedir. Tanıda şikayetlerin değerlendirilmesi sonrası muayene, laboratuvar tetkikleri, uygun görüntüleme yöntemleri kullanılarak uluslar arası kriterlere başvurulur. Tedavi hastaya bireysel olarak düzenlenir ve ilaç tedavisine ek olarak egzersiz önemlidir. Hastalar uygun aralıklarla takip edilmelidir. 

Psöriatik Artrit: Psöriatik artrit (sedef romatizması) sedef hastalığına eşlik edebilen kronik iltihaplı bir eklem romatizması hastalığıdır. Hastaların üçte birinde sedef tanısından önce, üçte birinde tanı sırasında, geri kalanlarda ise tanıdan uzun zaman sonra ortaya çıkabilmektedir. Vücutta tüm oynar eklemlerde ve omurgada tutulum görülebilir. Şikayetler eklemlerde ağrı, şişlik, hareket kısıtlılığı; omurga tutulumu olanlarda ise bel, sırt, boyun ağrısı ve sabah tutukluğudur. Tanı için uygun hastalarda şikayetler ve muayene bulguları değerlendirildikten sonra laboratuvar testleri ve görüntülemeler eşliğinde uluslarası kriterlere başvurulur. Tedavi hastaya bireysel olarak düzenlenir, ilaç tedavisi ve uygun hastalar için egzersiz önerilir. Hastalar uygun aralıklarla takip edilir. 

Bağ Dokusu Hastalıkları: Eklem tutulumuna ek olarak daha çok diğer organ tutulumlarının da olduğu sistemik hastalıklardır. Daha nadir görülürler. Genel olarak kadınlarda daha sık görülmekle birlikte görüldükleri yaşlar hastalığa göre değişir. Sistemik lupus eritematozus, Sjögren sendromu, sistemik skleroz, miyozitler, farklılaşmamış bağ dokusu hastalıkları başlıcalarıdır. Deri döküntüleri veya deride sertleşme, tükrük bezlerinde şişme, akciğer hastalıkları, böbrek hastalıkları, kan hücrelerinde düşüklükler, kas güçsüzlüğü görülebilir. Hastaların şikayetleri ve muayene bulguları değerlendirildikten sonra özel laboratuvar testleri ve görüntülemeler eşliğinde, gerekli durumlarda biyopsi, kapilleroskopi, EMG gibi yardımcı yöntemlere de başvurarak uluslarası kriterlere göre tanı konulur. Tedavide çok çeşitli ilaçlar kullanılır, gerekli hastalarda fizik tedaviden de yararlanılarak uygun aralıklarda takip yapılır. 

Vaskülitler: Damar duvarının iltihabı sebebiyle gelişen sistemik nadir hastalıklardır. Başlıcaları Temporal Arterit, Takayasu Arteriti, Poliarteritis Nodoza, Mikroskopik Poliangitis ve Granülomatoz Poliangit’tir. Her tür damarda hastalık gelişebilir. Halsizlik, yorgunluk, ateş kilo kaybı gibi bulgulara ek olarak tutulum yerine göre akciğer ve böbrek hastalıkları, damar tıkanıklıkları, damarlarda genişlemeler, nabız ölçülememesi, üst solunum yolu hastalıkları, göz iltihabı, sinir sistemi tutulumuna bağlı bulgular gelişebilir. Behçet Hastalığı toplumuzdaki en sık vaskülittir. Daha çok genç erişkinlerin hastalığıdır. Her tür damarda tutulum görülebilen hastalıkta tekrarlayan oral aft, cilt bulguları, göz tutulumu (üveit), damarlarda tıkanıklık ve genişlemeler görülebilir. Bu hastalıkların tanısında hastaların şikayetleri değerlendirilir muayene yapıldıktan sonra, özel laboratuvar testleri ve uygun görüntülemelere ek olarak biyopsi, EMG, paterji testi gibi ek yöntemler de kullanılır. Tüm sonuçlar eşliğinde uluslarası kriterlere uygun olarak tanı konulur. Tedavide çeşitli ilaçlar kullanılır, uygun hastalarda vasküler cerrahi yöntemlerinden de faydalanılır. Uygun aralıklarla hastalar takip edilmelidir. 

Ailevi Akdeniz Ateşi: Toplumuzda sık görülen, ara ara tekrarlayan ateş ve akciğer, kalp, karın zarında iltihaplanma, bazı durumlarda eklemde ağrı ve şişmenin de eşlik ettiği bir hastalıktır. Hastaların büyük kısmına çocukluk çağında tanı konulur, hafif seyirli bazı hastalar ise erişkin çağda tanı alabilirler. Genetik geçişli bir hastalık olduğu için bazı ailelerde ve akraba evliliği olanlarda daha sıktır. Hastalar genellikle tekrarlayan seferlerde, ateş ve karın ağrısı, sırt ağrısı şikayeti ile acil servise başvurular. Kimi zaman bulguların benzerliği dolayısıyla hastalara appendektomi yapılabilir. Tedavi edilmezse ileriki dönemlerde böbrekten protein kaçağına bağlı kronik böbrek yetersizliği gelişebilir. Tanı uygun şikayeti olan hastalarda, atak sırasındaki muayene bulguları ve laboratuvar testlerine ek olarak yapılan genetik test ile konulur. İlaç tedavisi sonrası hastanın belirli sıklıklarda takip edilmesi gerekmektedir. 

Gut ve Psödogut: Daha çok ileri yaşlarda özellikle diyabet, hipertansiyon, obezite gibi hastalıkları olanlarda görülen iltihaplı eklem romatizması hastalıklarıdır. Eklemlere kristal (ürik asit, kalsiyum tuzları) çökmesi sonucu ağrı, şişlik, kızarıklık gelişir. Tanı şikayetler ve fizik muayene bulguları değerlendirilerek, uygun laboratuvar ve görüntüleme testleri ile konulur. İlaç tedavisine ek olarak yaşam tarzı değişikliği önerilerek, hastalar uygun aralıklarla takip edilir. 

Sistemik Hastalıklara Eşlik Eden Romatizmal Hastalıklar: Bağışıklık sisteminin göz, akciğer, böbrek, mide-barsak sistemi, salgı bezleri gibi diğer organları etkilediği hastalıklara iltihaplı eklem romatizmaları, bağ dokusu hastalıkları yada vaskülitler eşlik edebilir. Üveit, interstisyel akciğer hastalığı, glomerulonefrit, ülseratif kolit ve Crohn Hastalığı, Hashimoto tiroidini bunlardan başlıcalarıdır. Bu hastalıkların tanı ve tedavisinde multidispliner yaklaşım gerekmektedir. 

Diğer Hastalıklar: Fibromiyalji (yumuşak doku romatizması), osteoartrit (kireçlenme), osteoporoz (kemik erimesi) hastalıkları da romatizmal hastalıklara eşlik edebilir. Bu hastalıklar da uygun tanı ve tedavi yöntemleri ile takip edilir.

Romatizmaya Hangi Bölüm/doktor Bakar? Romatizma Eklem Ağrıları İçin Hangi Doktora Gidilir, Nereden Randevu Alınır?

Romatizmal hastalıklar birçok kişide görülmektedir. Nörolojik rahatsızlıklar, eklem-kas ağrıları, deri sertliği ve dolaşım sistemi rahatsızlıklarına neden olmaktadır. Çocukluktan yaşlılığa kadar her yaş grubunda görülen romatizmal hastalıklar genellikle kroniktir. Soğuk ve nemli havalarda oluşan eklem ağrıları, halk tarafından romatizma olarak değerlendirilir. Hava durumuna bağlı olarak değişiklik gösteren eklem ağrılarının sebebi kişinin barometrik değişime olan hassasiyetidir. Romatizmal rahatsızlıklara; şekerli tahıllar, margarin, beyaz ekmek ve dondurma tüketimi iyi gelmemektedir. Nefes darlığı, sürekli yüksek ateş, ciltte hassasiyet, eklemlerde görülen sertlik romatizma belirtisidir. Bu belirtilere sahip kişiler derhal doktora başvurmalıdır.

ROMATİZMA NEDİR?

Romatizma her yaş grubundan insanda görülen eklem, kas ve kemik ağrılarına verilen genel kapsamlı bir tanımdır. Şişlik ve ağrıya yol açan romatizma kimi zaman şekil-duruş bozukluklarına neden olmaktadır. İnsanların günlük hayatlarını kısıtlayan romatizma hastalıkları genellikle kroniktir. Bilindiğinin aksine hava olayları ile bir bağlantısı olmayan romatizma nadiren de olsa kişinin iç organlarına zarar verebilir. Romatizma iltihaplı ve iltihapsız olmak üzere ikiye ayrılır. Romatizma tedavisi için erken tanı ve romatizma testi oldukça önemlidir.

ROMATİZMA BELİRTİLERİ

Romatizma hastalığı genel olarak sırt, bel, eklem ve kaslarda şişlik ve ağrıya neden olmaktadır. Bu belirtilere ek olarak kalp ve damar rahatsızlıkları, sindirim sistemi problemleri de romatizma belirtilerindendir. Aşağıda yer alan belirtilere sahip olan insanlar, derhal hekimlerine başvurup romatizma testi yaptırmalıdır.

  • Nefes darlığı
  • Güçsüzlük
  • Ciltte güneşe karşı hassasiyet
  • Uzun süren yüksek ateş
  • Vücutta ve eklemlerde görülen sertlik
  • Beyin, sinir ve kaslarda rahatsızlık
  • Azalan böbrek fonksiyonları
  • Hareket etmede zorluk
  • Göz iltihaplanması
  • Görme yetisinin hafiflemesi ve kaybolması
  • Cilt altında oluşan beze

ROMATİZMA TESTİ

Romatizma hastalıklarının tanısında kullanılan birçok test yöntemi vardır. Hastanın rahatsızlıklarını dinlenir ve genetik muayenesi yapılır. Vücut fonksiyonları değerlendirildikten sonra hekimin gerekli gördüğü durumlarda romatizma için testler yapılır. Hastalık tanısını koymak için yapılan romatizma testleri şunlardır:

  • Kemik yapısını görmek için alakli fosfataz, kalsiyum ve fosfor ölçümleri
  • İltihap durumunu gözlemlemek için kan testleri
  • Kansızlık testi
  • Eklem sıvısını inceleme
  • Doku, biyopsi incelemesi
  • Rodyolojik ve elektromiyografik incelemeler

ROMATİZMA TEDAVİSİ

Yapılan muayene ve testlerin sonucunda teşhisi konulan romatizma hastalığının tedavisine başlanır. Hastalığın ilerleyişini durdurmak ve belirtileri azaltmak amacıyla ilaçlarla destek sağlanmaktadır. İltihabı önleyen, kortizonlu ilaçlar, ekleme lokal tedavi ve farklı birçok yöntem romatizma tedavisinde kullanılır. Doktor tarafından önerilen tedavi düzenli olarak uygulanmalıdır.

ROMATİZMAYA HANGİ BÖLÜM BAKAR?

Eklem ve kas ağrılarına neden olan romatizmaya hangi bölüm bakar? Genetik faktörün oldukça önemli olduğu romatizmal hastalıklarla romatolog hekimler ilgilenir. Romatizma için hangi bölümden randevu alınır? sorusunun cevabı ise fizik tedavi ve romatolojidir. Romatoloji; kas, iskelet sistemi ve romatizmal hastalıklarla ilgilenen bilim dalıdır. Romatolojik tedavide rehabilitasyon ve fizik tedavi yöntemleri kullanılmaktadır. Hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçlar ise hastalığın olumsuz etkilerini ortadan kaldırır ve eklemlerde oluşabilecek iltihapları önlemektedir. Romatizma tedavisinde doktorun önerdiği yöntemin düzenli ve sürekli olarak kullanılması oldukça önemlidir.

Romatizmal Ağrılara Ne İyi Gelir?

Romatizma ve romatizma kaynaklı ağrılar söz konusu olduğunda “Romatizmal diz ağrısına ne iyi gelir?” sorusu akıllara gelir. Romatizmal ağrılar, fizik tedavinin en önemli kullanım alanıdır. Romatizmal ağrıların tedavisinde ultrasonik ses dalgaları, ağrı kesici, lazer ışınları, kas güçlendirici elektrik akımları, yüzeysel sıcak ve soğuk uygulamaları, egzersiz programları, manyetik alan uygulamaları, traksiyon ve masaj gibi başlıca fizik tedavi uygulamaları kullanılır.

Romatizma halk arasında genellikle kireçlenme ve eklem ağrısı ile bilinse de romatizma, kas iskelet sisteminin fonksiyon kaybı ve ağrılı giden rahatsızlıkların tümüdür. Eklemler, kaslar, kemikler ve bu yapıları birleştiren bağlarda oluşan çeşitli sebeplerle görülebilen ağrılar bazen hareket kısıtlılığı bazen de şekil bozukluğu yaratır. Hatta bazı tiplerde iç organ bozuklukları da görülür.

Romatizmal Hastalıkların Belirtileri Nelerdir?

Romatizma aşağıdaki belirtilere göre ayırt edilir:

  • Etkilenen bölgede hareket ile birlikte ağrı,
  • Etkilenen bölgeye / bölgelere sıcak uygulanınca iyileşme,
  • Etkilenen bölgeye dokununca ağrı,
  • Etkilenen kısımların özellikle hareketsiz kalındığında sertleşmesi ve ağrı,
  • Bir veya daha fazla eklemde (omurga dahil) hissedilen ağrı,
  • Hafif egzersiz sonrası semptomatik düzelme ancak şiddetli egzersizin ardında kötüleşme ve ağrı,
  • İklime göre semptomatik kötüleşme (özellikle düşen barometrik basınç ve yükselen nem ile kas veya iskelet sisteminde ağrıların ortaya çıkması).

 

Romatizma Hangi Bölgeleri Etkiler?

Romatizma ile birlikte birçok hastalık görülebilir. Bu hastalıklar aşağıdaki gibidir:

Ankilozan Spondilit: Genellikle bel ağrısı ile başlar. Çoğunlukla da omurganın sakroilyak eklemler olarak adlandırılan pelvise bağlandığı eklemleri içerir. Özellikle 30 yaşına kadar olan gençlerde daha sık görülür. Artan bel ağrısının omurgaya kadar yükselmesi, omuz ve boyunda ağrı, sırt ve kalçada kademeli ağrı, ağrı ve sertlik, sırtta özellikle dinlenme ile azalan ağrı ve sertlik, sırtın ortası, üstü ve boyunda ağrı şeklinde belirtiler yaratır. Durumun kötüleşmesi halinde omurga daha da sertleşerek kişinin günlük aktiviteleri yapması zorlaşır.

Osteoartrit (OA): Kemiklerin ucundaki yumuşak materyal olan kıkırdağa zarar verir. Aşınması durumunda eklemler zarar görür ve hareketliliği zorlanır. Bu da genellikle parmakları, dizleri, boynu, ayakları, bel bölgesini ve kalçaları etkiler. Gösterdiği belirtiler ise sertlik, ağrı, sıcaklık ve şişmedir. Yaşanan kas zayıflığı ile eklemlerde dengesizlik görülebilir. Vücudun hangi bölgelerine etki ettiğine bağlı olarak nesneleri tutmayı, yürümeyi, saç taramayı, giyinmeyi ya da oturmayı zorlaştırabilir.

Romatoid Artrit: Lupus otoimün hastalığıdır. Aynı zamanda sistemik lupus eritematosus veya SLE de denir. Bu vücutta birçok organı etkileyebilir. Eklem ağrısı, saç dökülmesi, cilt döküntüleri, yorgunluk, böbrekler gibi diğer organlarda sorunlar, anemi, beyaz kan hücrelerinde düşüklük veya trombosit gibi kan rahatsızlıkları, eklem sertliği, göğüs ağrısı, güneşe duyarlılık, kalp veya akciğer iltihabı, nöbet veya darbeler, soğuğa maruziyet sonrası ayak parmaklarında morarma gibi belirtiler gösterir.

Sjögren Sendromu: Ağız ya da göz gibi vücudun bir bölümünün kurumasına neden olur. Bu durum bağışıklık sisteminin vücudun bazı bölümlerine saldırması ile görülür ve kadınlarda daha yaygındır. Yüzde şişlikler, göz kuruluğu, nadiren eklem ağrısı ve sertlik, göz iritasyonu ve yanma, nadiren iç organ hastalıkları, ağızda kuruluk, diş eti hastalığı ve diş çürüğü şeklinde belirtiler verir.

Bunun yanında donuk omuz, bursit tendinit, gut ve karpal tünel sendromu da romatizmaya neden olur.

Romatizmal Ağrı Yapan Hastalıklar Nelerdir?

Romatizmal ağrı yapan hastalıklar iltihabi ve iltihabi olmayan şeklinde sınıflandırılır. Bu hastalıklar aşağıdaki gibidir:

İLTİHABİ OLMAYAN ROMATİZMAL HASTALIKLAR:

  • Eklem kireçlenmesi (OSTEOARTRİT)
  • Yumuşak doku romatizması (FİBROMİYALJİ)

 

EKLEM ÇEVRESİ YAPILARIN ROMATİZMAL PROBLEMLERİ:

Eklem çevresinde eklemi bir arada tutan bağ, kesecik ve tendonlar bulunur. Bu yapıların dejenerasyonu ya da zorlanmasına bağlı olarak ve bazı durumlarda da iltihabi romatizmal hastalıklar nedeniyle görülen ağrılar, ağrılı romatizmal problemlerdir. Bu yapılar omuz ekleminde olacak şekilde aşağıdaki figürde gösterilmiştir:

 

OMURGA PROBLEMLERİ:

Bel kayması, bel-boyun fıtıkları, kanal darlıkları, kireçlenmelerdir.

İLTİHABİ ROMATİZMAL HASTALIKLAR:

Ankilozan spondilit, bağ doku hastalıkları, gut ve romatoid artrittir. Bu hastalıklar sekel ve kronik dönemlerinde fizik tedaviye iyi yanıt verir. Ancak akut iltihabi dönemlerinde ilaç tedavisi gerekir.

Romatizma Hastalıkları Nasıl Teşhis Edilir? Tanı Testleri Nelerdir?

Hemen hemen tüm hastalıklar gibi romatizmal hastalıklarda da erken tanının önemi büyük. Tanının erken evrede yapılması ile sakatlık ve organ tutulumları önlenebilir. Romatizmal ağrı yaratan hastalıklarını tanısı için pek çok test bulunur. İlk olarak hastanın öyküsü alınır ve genetik geçmişi değerlendirilir. Fiziki muayene uygulanarak belirtiler incelenir ve hekimin uygun bulması halinde laboratuvar testleri istenir. Öykünün iyi alınması ve doğru fiziki muayene ile tanı %70 oranında konulabilir ancak ayırıcı tanı için laboratuvar testleri gereklidir. Bu testler:

  • Anemi varlığının tespit edilmesi,
  • Biyopsi ile doku incelemesi,
  • Eklem aralığından sıvı alınıp incelenmesi,
  • Elektromiyografik ve radyolojik incelemeler,
  • İltihap için kan testleri,
  • İmmünolojik testler,
  • Kalsiyum, alkali fosfataz, fosfor ölçümleri.

Romatizmal Hastalıklar Nasıl Tedavi Edilir?

Tedavide ağrının azaltılması adına ağrı kesiciler kullanılır. Hap ya da jel şeklinde olan ilaçlar de reçete edilir. Bunun yanında iltihap önleyici özellikte ağrı kesiciler de kullanılabilir. Verilen basit ağrı kesicilerin etki göstermemesi durumunda bölgeyi uyuşturmak adına uzman hekimler kontrolünde narkotik ağrı kesiciler ile ağrı azaltılabilir. Bu ağrı kesicilerin birçoğu baş dönmesi, kusma ve bulantı yaratacağından yalnızca doktor kontrolünde alınmalıdır. Bu aşamada bitkisel içerikli olduğu iddia edilen ve hekim tarafından önerilmeyen ilaçlardan uzak durulmalıdır. İltihaplanmayı tedavi etmek adına da steroid olmayan ilaçlar kullanılır. Vücuttaki iltihaplanmalarda kullanılan en etkin tedavi şekli ise kortizon tedavisidir. Bu tedavi yumuşak dokuda oluşan iltihaplanmada kullanılır.

Fizik Tedavi ile Romatizmal Hastalıkların Tedavisi Nasıl Yapılır?

Fizik tedavi, romatizmal hastalıkların tedavisinde etkilidir. Bu tedavi şeklinde kullanılan tekniklerden biri de sıcak uygulamasıdır. Bunun yanında akıllı egzersiz cihazları ile kişinin hastalığına uygun egzersiz planı ve özel masajlar uygulanır. Doğru tanı ile fizik tedavide kişiye özel tedavi planlanır. İlaçlar da tüm vücuda etki sağlayabilmesi için içsel uygulanır. Bu aşamada amaç semptomları gidermek ve hastalığın yarattığı tabloya göre olumlu etki yaratan ilaçlarla hastalığın ilerlemesini geriletmek ya da durdurmaktır. Tedavide kortizon, iltihap önleyici, hastalığı modifiye edici ilaçlar gibi pek çok yöntem kullanılabilir. Buna ek olarak eklemlere lokal tedavi uygulanabilir. Bu aşamada doktorunuzun önerdiği tedaviyi rutin uygulamak son derece önemlidir.

Romatizma Genetik midir?

Genetik kalıtım romatizmal hastalıklarda oldukça önemlidir. Ailede romatizmal hastalık öyküsünün bulunması yatkınlığı artırır ancak genetik faktörler hastalığın nedenlerinde kesinlik taşımaz. Tanıyı kolaylaştırır.

Çocuklarda Romatizma Nedir?

Her yaş grubunda görüldüğü gibi çocuklarda da görülür. Ancak romatizmal ağrılar çocuklarda büyüme ağrısı ile karıştırılır. Bu noktada ateş, kas güçsüzlüğü, eklem ağrısı gibi şikayetler ciddiye alınmalı ve değerlendirilmelidir. Romatizmal ağrıyı büyüme ağrılarından ayırt etmek için ağrı bölgeleri dikkatle incelenmelidir. Ağrıların en sık görüldüğü noktalara bacağın ön tarafı, baldır ve bacaktır. Çocuklarda hareket kısıtlılığı yaratan bu hastalık, vücuttaki tüm sistemi de etkileyebilir. Dikkatli ve sürekli tedavi uygulanmazsa hareketli engelleyici ve kalıcı sorunlar yaratabilir. Erken tanının büyük fark yarattığı romatizmal hastalıkların teşhis edilmesinde romatoloji uzmanına görünmeyi ve kontrollerinizi yaptırmayı ihmal etmeyin.

Romatizmal Ağrılara Hangi Bölüm Bakar?

Romatizmal ağrılara hangi bölüm bakar?” diye merak ediyorsanız bu hastalıklara romatoloji bölümündeki romatolog hekimlerin baktığını bilmelisiniz. Bu bölümde ramotolog, fizik tedavi ve rehabilitasyon hekimleri birlikte çalışır.

Yorum Ekle

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir