mevlana güzel şiirleri / mevlana şiirleri

Mevlana Güzel Şiirleri

mevlana güzel şiirleri

En G&#;zel Mevlana S&#;zleri - Mevlana Celaleddin Rumi'nin &#;zl&#; S&#;zleri - Mevlana'nın &#;ğ&#;tleri…

Hz. Mevlana sözleri akıllarda yer etmiş ve günümüze kadar ulaşmayı başarmıştır. Söylemiş olduğu sözler ve öğütler yüzyıllar boyunca ders niteliğinde kullanılmıştır. En büyük alimlerden biri olan Mevlana'nın özlü sözleri çok sevilir ve sıkça araştırılır. Mevlana Celaleddin-i Rumi, yüzyılda yaşamış şair, fâkih, âlim, ilahiyatçı ve Sufi mutasavvıftır. Kaynaklara göre 30 Eylül yılında doğmuştur. 17 Aralık yılında ise vefat etmiştir. Mevlana'nın en güzel, ibretlik, anlamlı sözlerini sizler için bir araya getirdik.

EN GÜZEL MEVLANA SÖZLERİ-MEVLANA'NIN ÖĞÜTLERİ…

Gerek yok her sözü laf ile beyana. Bir bakış bin söz eder, bakıştan anlayana.

Kalbimi ve ruhumu vermemin bir yararı yok, sen zaten bunlara sahipsin. O yüzden sana bir ayna getirdim. Kendine bak beni hatırla.

Güzelliğin bir damlası olan Leyla için uykuyu haram etmek çok değilse, güzelliğin kaynağı Mevla için bir ömrü feda etmek az bile.

Başta dönüp koşan nice bilgiler, nice hünerler vardır ki, insan onunla baş olmak isterse, baş elden gider. Başının gitmesini istemiyorsan ayak ol.

Kalbin bir gün seni sevgiliye götürecek. Ruhun bir gün seni sevgiliye taşıyacak. Sakın acında kaybolma. Bil ki çektiğin acı bir gün dermanın olacak.

Nefsin ejderhadır. Öldü sanma, uykuya dalar o. Dertten eline fırsat düşmediği için uyur. Derdin bitince çıkar hemen. Hüner; dertsizken de nefsi uykuda tutmadadır.

Her zorluğun sonunda doğan bir ışık vardır. Eğer elleriniz diken yaralarıyla kan revan içinde kaldıysa güle dokunmanıza çok az kalmış demektir.

Yaşadığın dünyaya bak; yüce tanrı, hangi eserini sevginin kucağında büyütmemiş? Neden okşamak ve kucaklamakla gidilecek yere, tekme ve tokatla erişmeyi tercih edesin?

Küle döndüysen, yeniden güle dönmeyi bekle. Ve geçmişte kaç kere küle dönüştüğünü değil, kaç kere yeniden küllerin arasından doğrulup yeni bir gül olduğunu hatırla.

Sarılmayı bilir misin? Sahiplenmeyi, sahiplendiğinde sadık kalmayı? Sen bilir misin aşık olmayı? Bölünebilir misin ikilere, üçlere, gerekirse binlere? Yapabilir misin?

Gerçekten sevebilir misin? Sevmenin demesi olmaz. Unutma; ya çok seversin bir kere, ya da hiç sevmezsin.

Ey sevgili; heyben acıyla dolar da nefes alamazsan gel. Huzur bulacağın kıyılarım senindir. Umutların solar kurur da su bulamazsan beraber sulayalım, gözyaşlarım senindir.

Kanadın kırılır da maviye uçamazsan, ne güne duruyor al, kanatlarım senindir. Çaresiz çilelere bir umut bulamazsan, kendime ettiğim dualarım senindir.

Gönül, gönül verilerek alınır.

En Güzel Mevlana Sözleri - Mevlana Celaleddin Ruminin Özlü Sözleri - Mevlananın Öğütleri…

Gönül, ebedi olmayan mülkü, bir rüya bil!

Kusur arıyorsan, tüm aynalar senin.

Kaderde sevmek var ama kavuşmak yok ise şayet, olsun! Vuslata aşık gönül susmaya da razı.

Ne zaman gökyüzüne bir nefes, bir dua gönderdin de ardınca ona benzer iyilik görmedin?

Köpeklerin kardeşliği, aralarına kemik atana kadardır.

Dert, insanı yokluğa götüren rahvan attır.

Kalp denizdir, dil de kıyı. Deniz de ne varsa kıyıya o vurur.

Fakat harap olmaktan niye gamlanayım? Harabenin altında padişah hazinesi var.

Aşk; sandığın kadar değil, yandığın kadardır

Harfler yetmedi anlaşılmama, bari hâlden anla.

Doğruların yemin etmeye ihtiyacı yoktur.

Ahlak örtüsü olmayanı, başörtüsü dindar yapmaz.

Kimde bir güzellik varsa bilsin ki ödünçtür.

Dua kapı çalmaktır. Gerisine karışmak haddi aşmaktır.

Bilmez misin ki cevap vermemek de cevaptır.

En Güzel Mevlana Sözleri - Mevlana Celaleddin Ruminin Özlü Sözleri - Mevlananın Öğütleri…

Kitaplardan önce, kendimizi okumaya çalışalım.

Kanat vardır doğanı padişaha götürür; kanat vardır kuzgunu leşe götürür.

Ey dost! Derdin ne olursa olsun umudun her zaman Allah olsun.

Bazen halimize melekler imrenir. Bazen de halimizden şeytan bile tiksinir.

Susmak, mana eksikliğinden değil. Belki mana derinliğindendir.

Kır oğul zinciri; hür gez, hür konuş, yok mu altından gümüşten bir kurtuluş?

Yapraksız kaldın diye gövdeni kestirme. Zira bu işin baharı var.

Kim demiş gül yaşar dikenin himayesinde? Dikenin itibarı gül himayesinde!

İnsan her şeyi göremez; sevdiğin şeyler, seni kör ve sağır eder.

Bir gönülde aşk ve sevgi ateşi yoksa o kişi karanlıklarda, Allah nurundan habersizdir.

İsyanlardayım dedi. Hayır, imtihanlardaydı. Fark etseydi, kurtulacaktı.

Öyle bir yar sev ki evladım; elinde su tasıyla, iftarı bekleyen oruçlu gibi beklesin seni.

Toprak gibi sessiz olduğum an bil ki; şimşek gibi gökte gürlüyor feryadım.

Tut ki Ali’den sana miras kaldı Zülfikar. Sende Ali’nin yüreği yoksa Zülfikar neye yarar?

Kalbi ve sözü bir olmayan kimsenin yüz dili bile olsa, o yine dilsiz sayılır.

Dilini terbiye etmeden önce yüreğini terbiye et; çünkü söz yürekten gelir, dilden çıkar.

Ben hiç dilek tutmadım, hep dua ettim. Ömrün ömrüme nasip olsun diye!

Kapı açılır, sen yeter ki vurmayı bil! Ne zaman? Bilemem! Yeter ki o kapıda durmayı bil!

Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşındakilerin anlayabileceği kadardır.

Birini tanımadıysan kimin ve neyin peşinde olduğuna bak! Anlarsın…

Cahille girme münakaşaya. Ya sinirini zıplatır tavana! Ya da yazık olur adabına.

Kim, ne olursa olsun, sevgili bizim olsun tek, canı, canımız olsun.

Kötülük yaptın mı kork! Çünkü o bir tohumdur. Allah yeşertir, karşına çıkarır.

Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir.

Gülü gülene ver. Kalbini sevene ver. Sevmek güzel şeydir. Kıymet bilene ver.

Can’ı Canan’a teslime hazır değilsen ‘ben Aşk’ım’ deme kimseye.

İmtihan içinde imtihan vardır. Derlen toparlan da ufak bir imtihana satma kendini.

Şikayetçi, kötü huyludur. İyi huylu şikayet etmez, tahammül eder.

Gözyaşının bile görevi varmış. Ardından gelecek gülümseme için temizlik yaparmış.

Üç sözden fazla değil, tüm ömrüm şu üç söz; hamdım, piştim, yandım.

Cahil kişi gülün güzelliğini görmez, gider dikenine takılır.

Bozuk olunca maya, ne ar tanır ne de hayâ!

Gerçek aşkı bilen kalp bir damla suya bile hürmetle bakar.

Bazı insanlar bize armağandır, bazıları ise ders.

Çektirilen acı havada asılı kalmaz, çektirenin başına düşer.

En Güzel Mevlana Sözleri - Mevlana Celaleddin Ruminin Özlü Sözleri - Mevlananın Öğütleri…

Sabır önceleri zehirdir. Huy edinirsen bal olur!

Bir kimsede kibir varsa, söz söylediği zaman soğan gibi kokar.

Gönül sevgiyi bulmuşsa kuru dal bile çiçek açar.

Sen Allah’a güven. Hiç beklemediğin anda çiçek açar umutlar.

Kalbinizle yaptığınız her şey size geri dönecektir.

Bir muammadır aşk. Kiminin vicdanına atılan taş, kiminin de gözünden akıtılan yaştır aşk.

Gel de birbirimizin kadrini bilelim. Çünkü ansızın ayrılacağız birbirimizden.

Küsmek ve darılmak için bahaneler aramak yerine, sevmek ve sevilmek için çareler arayın.

Yüz kişinin içinde aşık, gökte yıldızlar arasında parıldayan ay gibi belli olur.

Bir yandan korkun bir yandan umudun varsa iki kanatlı olursun. Tek kanatla uçulmaz zaten.

Muhabbet ve merhamet, insanlığın; hiddet ve şehvet de hayvanların sıfatlarıdır.

Ey Müslüman, edep nedir diye sorarsan bil ki edep, her edepsizin edepsizliğine katlanmaktır.

Akıl bir kuzu, nefis bir kurt, iman ise çobandır. İman kuvvetli olmazsa, nefis aklı yer.

Aşkın hikâyesini, durmaksızın feryâd eden bülbüle değil. Sessiz sedasız can veren pervanelere sor.

Sus gönlüm! Bütün bu susmalarına karşılık her şeyin hayırlısının olacağına inanarak sus.

Seni bağrıma değil, bağrımı ve başımı ayağının altına bastım. Gözüm toprak olacak, ama gönlüm daima aşk kokacak.

Her yerde olmak gibi bir duan varsa, gönüllere gir; çünkü sevenler, sevdiklerini gönüllerinde taşırlar.

Ay doğmuyorsa yüzüne, güneş vurmuyorsa pencerene, kabahati ne güneşte ne de ay da ara! Gözlerindeki perdeyi arala!

Ey sevgili. Biz seninle bir salkımın iki aşık üzümüyken, başka şişelerde şarap olmuşuz, başka hayallerde harap olmuşuz.

En Güzel Mevlana Sözleri - Mevlana Celaleddin Ruminin Özlü Sözleri - Mevlananın Öğütleri…

İyiyim desem yalan olur, kötüyüm desem inancıma dokunur. En iyisi şükre vurayım dilimi, belki o zaman kalbim kurtulur.

Altın ne oluyor, can ne oluyor, inci, mercan da nedir bir sevgiye harcanmadıktan, bir sevgiliye feda edilmedikten sonra.

Şarap küpü nereye konursa konsun şaraptır. Gül mezbelelikte bitmekle kötü olmaz, şarap altın tasa konmakla helal olmaz.

Merhamette güneş gibi ol; cömertlikte akarsu gibi ol; tevazuda toprak gibi ol; ayıpları, kusurları örtmekte gece gibi ol.

Misafirsin bu hanede ey gönül, umduğunla değil bulduğunla gül, hane sahibi ne derse o olur, ne kimseye sitem eyle, ne üzül.

Aşk nasip işidir hesap işi değil! Aşk adayıştır arayış değil! Sen adanmışsan ve yanmışsan bu uğurda aşk seni bulmaya gelir. Aradığın seni arayandır.

Nefsin, üzüm ve hurma gibi tatlı şeylerin sarhoşu oldukça, ruhunun üzüm salkımını görebilir misin ki?

Yılan sokması seni sadece canından eder. Ama kötü dost hem candan, hem de imandan eder!

Aklım her gün tövbe eder. Nefsim her an tövbemi bozar. Arada kalmış bîçareyim. İyi ki senin kapın var.

Dediler ki: gözden ırak olan gönülden de ırak olur. Dedim ki: gönle giren gözden ırak olsa ne olur.

Beni çok özle, bir daha bu kadar sevmeyecekler seni. Aşksız olma ki ölü olmayasın. Aşkta öl ki diri kalasın.

Nasibinde varsa alırsın karıncadan bile ders. Nasibinde yoksa bütün cihan önüne serilse sana ters.

Yürürken başımın yerde olması sizi rahatsız etmesin. Benim tek derdim; yere düşen edebinize takılmamak.

Sen çiçek olup etrafa gülücükler saçmaya söz ver. Toprak olup seni başının üstünde taşıyan bulunur.

Ey sahura kalkan, sahur yemeği yiyen kişi! Az konuş, hatta sus! Sus da orucu anlayanlar, oruçtan söz etsinler.

Kimle gezdiğinize, kimle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin. Çünkü bülbül güle, karga çöplüğe götürür.

Hz Mevlana Aşk Şiirleri / Mevlana Şiirleri Kısa

Hz Mevlana Şiirleri Ve En Güzel Mevlana Aşk Şiirleri bu sayfamıza eklendi. Mevlana ile ilgili en güzel şiirleri bir arada topladık. İsterseniz sitemizden Mevlana sözlerine de bakabilirsiniz. İşte Mevlana Aşk Şiirleri, En Süper Mevlana Şiirleri, Harika Mevlana Şiirleri, Mevalana Ayrılık Şiirleri, Aşk İle İlgili Mevlana Şiiri, Resimli Mevlana Şiirleri, Özlü Mevlana Şiirleri Kısa, Facebook Mevlana Şiirleri Resimli Full:

En Güzel Mevlana Şiirleri

ETME
Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme.
Başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun, etme.
Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı?
Hangi hasta gönüllüyü kastediyorsun, etme.
Çalma bizi, bizden bizi, gitme o ellere doğru.
Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun, etme.
Ey ay, felek harab olmuş, altüst olmuş senin için…
Bizi öyle harab, öyle altüst ediyorsun, etme.
Ey, makamı var ve yokun üzerinde olan kişi,
Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun, etme.
Sen yüz çevirecek olsan, ay kapkara olur gamdan.
Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun, etme.
Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan.
Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun, etme.
Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer;
Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun, etme.
Ey, cennetin cehennemin elinde oldugu kişi,
Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun, etme.
Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize,
O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun, etme.
Bizi sevindiriyorsun, huzurumuz kaçar öyle.
Huzurumu bozuyorsun, sen mahvediyorsun, etme.
Harama bulaşan gözüm, güzelliğinin hırsızı.
Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun, etme.
İsyan et ey arkadaşım, söz söyleyecek an değil.
Aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun, etme
MEVLANA CELALEDDİN RUMİ

BEN BENDE DEĞİL
Ben bende değil, sende de hem sen, hem ben,
Ben hem benimim, hem de senin, sen de benim,
Bir öyle garip hale bugün geldim ki
Sen benmisin, bilmiyorum, ben mi senim.
MEVLANA CELALETTİN RUMİ

BİRLİĞE ULAŞ
Beri gel, daha beri, daha beri.
Bu yol vuruculuk nereye dek böyle?
Bu hır gür, bu savaş nereye dek?
Sen bensin işte, ben senim işte.
Ne diye bu direnme böyle, ne diye?
Ne diye aydınlıktan kaçar aydınlık, ne diye?
Topumuz bir tek olgun kişiyiz, bir tek,
Ne diye böyle şaşı olmuşuz, ne diye?
Zengin yoksulu hor görür, ne diye?
Sağ soluna yan bakar, ne diye?
İkisi de senin elin, ikiside,
peki, kutlu ne, kutsuz ne?
Topumuz bir tek inciyiz, bir tek.
Başımız da tek, aklımız da tek.
Ne diye iki görür olup kalmışız
İki büklüm gökkubbenin altında, ne diye?
Sen habire gevele dur bakalım,
Habire ‘usul boylu birlik çam ağacı’ de,
Sonu nereye varır bunun, nereye?
Şu beş duyudan, altı yönden
Varını yoğunu birliğe çek, birliğe.
Kendine gel, benlikten çık, uzak dur,
İnsanlara karıl, insanlara,
İnsanlarla bir ol.
İnsanlarla bir oldun mu bir madensin, bir ulu deniz.
Kendinde kaldın mı bir damlasın, bir dane.
Erkek arslan dilediğini yapar, dilediğini.
Köpek köpekliğini ede durur, köpekliğini.
Tertemiz can canlığını işler, canlığını.
Beden de bedenliğini yapar, bedenliğini.
Ama sen canı da bir bil, bedeni de,
Yalnız sayıda çoktur onlar, alabildiğine,
Hani bademler gibi, bademler gibi.
Ama hepsindeki yağ bir.
Dünyada nice diller var, nice diller,
Ama hepsin de anlam bir.
Sen kapları, testileri hele bir kır,
Sular nasıl bir yol tutar, gider.
Hele birliğe ulaş, hır gürü, savaşı bırak,
Can nasıl koşar, bunu canlara iletir.
MEVLANA CELALETTİN RUMİ

BU AYRILIK
Kusuruma bakmayın benim, dostlar,
Bağışlayın beni.
Ben davullara, bayraklara aldırmayan
Bir padişahın yoluna düşmüşüm,
Deli divane olmuşum.
Çok uzaklardan yürüyen bir adam gibiyim ben,
Çok uzaklardan geçen bir hayal gibi.
Ama yok da sayılmam hani,
Var olan bir şeyim ben.
Haydi ben bensiz geleyim,
Sen sensiz gel.
Ne varsa şu ırmağın içinde var,
Soyunalım iki can,
Dalalım şu ırmağa, hadi.
Bu kupkuru yerde yakınmadan gayri ne gördük,
Bu kupkuru yerde ne gördük zulümden monash.pw ırmakta ne ölmek var bize,
Bu ırmakta ne gam var, ne keder var, ne dert.
Bu ırmak alabildiğine yaşamaktan,
Bu ırmak iyilikten, cömertlikten ibaret.
Durma, çabuk gel, gelmem deme.
Ne evet demek yaraşır sana, ne hayır, dostum,
Senin şânına sadece gelmek yaraşır.
MEVLANA CELALETTİN RUMİ

Mevlana Şiirleri – Mevlana’nın En Güzel ve Özlü 15 Şiiri

En Özlü ve Kısa Mevlana Aşk Şiirleri

Mevlana-tam adıyla Mevlana Celaleddin Rumi- yılında dünyaya gelmiştir. Bugün Afganistan’ın sınırları içerisinde kalan Vahş kasabasında doğan Mevlana daha sonra Konya’ya gelmişmonash.pw güzel eserlerinden biri olan Mesnevi’yi burada kaleme almıştır. Mevlana öldükten sonra şiirleri dünya çapına yayılmıştır. Biz de bu içeriğimizde tıpkı Mevlana Sözleri içeriğinde olduğu gibi en güzel ve özlü Mevlana şiirlerini bir araya getirdik. İşte kısa Mevlana aşk şiirleri.

Mevlana Şiirleri;

1. Etme

Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme.

Başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun, etme.

Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı?

Hangi hasta gönüllüyü kastediyorsun, etme.

Çalma bizi, bizden bizi, gitme o ellere doğru.

Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun, etme.

Ey ay, felek harab olmuş, altüst olmuş senin için

Bizi öyle harab, öyle altüst ediyorsun, etme.

Ey, makamı var ve yokun üzerinde olan kişi,

Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun, etme.

Sen yüz çevirecek olsan, ay kapkara olur gamdan.

Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun, etme.

Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan.

Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun, etme.

Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer;

Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun, etme.

Ey, cennetin cehennemin elinde oldugu kişi,

Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun, etme.

Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize,

O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun, etme.

Bizi sevindiriyorsun, huzurumuz kaçar öyle.

Huzurumu bozuyorsun, sen mahvediyorsun, etme.

Harama bulaşan gözüm, güzelliğinin hırsızı.

Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun, etme.

İsyan et ey arkadaşım, söz söyleyecek an değil.

Aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun, etme.

Mevlana Şiirleri


2. Demedim mi?

Oraya gitme demedim mi sana,

seni yalnız ben tanırım demedim mi?

Demedim mi bu yokluk yurdunda hayat çeşmesi ben'im?

Bir gün kızsan bana,

alsan başını,

yüz bin yıllık yere gitsen,

dönüp kavuşacağın yer ben'im demedim mi?

Demedim mi şu görünene razı olma,

demedim mi sana yaraşır otağı kuran ben'im asıl,

onu süsleyen, bezeyen ben'im demedim mi?

Ben bir denizim demedim mi sana?

Sen bir balıksın demedim mi?

Demedim mi o kuru yerlere gitme sakın,

senin duru denizin ben'im demedim mi?

Kuşlar gibi tuzağa gitme demedim mi?

Demedim mi senin uçmanı sağlayan ben'im,

senin kolun kanadın ben'im demedim mi?

Demedim mi yolunu vururlar senin,

demedim mi soğuturlar seni.

Oysa senin ateşin ben'im,

sıcaklığın ben'im demedim mi?

Türlü şeyler derler sana demedim mi?

Kötü huylar edinirsin demedim mi?

Ölmezlik kaynağını kaybedersin demedim mi?

Yani beni kaybedersin demedim mi?

Söyle, bunları sana hep demedim mi?

Mevlana Şiirleri


3. Olduğun Gibi Görün

Güneş gibi ol şefkatte,merhamette.

Gece gibi ol ayıpları örtmekte.

Akarsu gibi ol keremde,cömertlikte.

Ölü gibi ol öfkede ,asabiyette.

Toprak gibi ol tevazuda,mahviyette.

Ya olduğun gibi görün,ya göründüğün gibi ol.

Mevlana Şiirleri


4. Allahım Bu Vuslatı Hicran Etme

Allahım bu vuslatı hicran etme

Aşkın sarhoşlarını nalan etme

Sevgi bahçesini yemyeşil bırak

Bu mestlere bahçelere kasdetme

Dalı yaprağı vurma hazan gibi

Halkını başı dönmüş zelil etme

Kuşunun yuvasının ağacını

Yıkma da kuşlarını perran etme

Kumunu ve mumunu karıştırma

Düşmanları kör et de şadan etme

Hırsızlar aydınlığın düşmanıdır

Onların işlerini asan etme

İkbal kıblesi yalnız bu halkadır

Umut kabesin öyle viran etme

Bu çadır iplerini öyle katma

Çadır senindir eya sultan etme

Yok dünyada hicrandan daha acı

Ne istiyorsan et de onu etme

Mevlana Şiirleri


5. Ağıt

Göz gamın ne olduğunu bilseydi,

gökyüzü bu ayrılığı çekseydi,

padişah bu acıyı duysaydı;

göz gece demez gündüz demez ağlardı,

gökler yıldızlara, güneşle, ayla

gece demez gündüz demez ağlardı.

padişah bakardı ününe,

tacına, tahtına, tolgasına, kemerine,

gece demez gündüz demez ağlardı.

Gül bahçesi güzün geleceğini duysaydı,

uçan kuş avlanacağını bilseydi,

gerdek gecesi bu özlemi görseydi;

gül bahçesi hem güle hem dala ağlardı,

uçan kuş uçmaktan vazgeçer ağlardı,

gerdek gecesi öpüşmeye, sarılmaya ağlardı.

Zaloğlu bu zülmü görseydi,

ecel bu çığlığı duysaydı,

cellâdın yüreği olsaydı;

Zaloğlu savaşa, yiğitliğe ağlardı,

ecel bakardı kendine ağlardı,

cellât, yüreği taş olsa, ağlardı.

Kumru, başına geleceği duysaydı,

tabut, içine gireni bilseydi,

hayvanlarda bir parça akıl olsaydı;

kumru selviden ayrılır ağlardı,

tabut omuzda giderken ağlardı

öküzler, beygirler, kediler ağlardı.

Ölüm acılarını gördü tatlı can,

koyuldu işte böyle ağlamaya.

Olanlar oldu, gitti dostum benim.

şu dünya bir altüst olsa, aülasa yeri var.

öylesine topraklar altında kalmışım

Mevlana Şiirleri


6. Ey Balçık Dünya

Seni bildim bileli,

ey balçık dünya,

başıma nice belâlar geldi,

nice mihnet, nice dert.

Seni sırf belâdan ibaret gördüm,

seni sırf mihnetten, dertten ibaret.

İsa'nın yurdu değilsin sen,

yayıldığı yersin eşeklerin.

Nerden tanıdım seni bilmem ki,

nerden parçası oldum bu yerin,

Bana vermedin bir yudum tatlı su,

sofranı yaydın yayalı.

Elimi ayağımı bağladın gitti,

elimin ayağımın farkına varalı.

Bırak da bir ağaç gibi

yerin altından çıkarıp ellerimi

sevgilinin havasıyla sarmaşdolaş olayım,

uzayıp gideyim bâri.

Ey çiçek, dedim çiçeğe,

dedim, bu küçük yaşta sen,

neden ihtiyar oldun bu kadar,

dedim, nasıl oldu bu böyle?

Çocukluktan kurtuldum, dedi çiçek,

sabah rüzgârını tanıyalı,

hep yukarlara doğru çıkar

yukarlardan gelmiş bir ağaç dalı.

Şunu da söyledi çiçek:

Madem aslımı tanıdım,

madem yersizlik âlemi aslım,

artık bana tek bir şey düşecek:

Yücelip aslıma gitmek.

Sus yerter artık,

var git yokluğa haydi,

yoklukla yok ol.

Git, yokluklardan tanı

yokluktan var olanı.

Mevlana Şiirleri


7. Bu Ayrılık

Kusuruma bakmayın benim, dostlar,

bağışlayın beni.

Ben davullara, bayraklara aldırmayan

bir padişahın yoluna düşmüşüm,

deli divane olmuşum.

Çok uzaklardan yürüyen bir adam gibiyim ben,

çok uzaklardan geçen bir hayal gibi.

Ama yok da sayılmam hani,

var olan bir şeyim ben.

Haydi ben bensiz geleyim,

sen sensiz gel.

Ne varsa şu ırmağın içinde var,

soyunalım iki can,

dalalım şu ırmağa, hadi.

Bu kupkuru yerde yakınmadan gayri ne gördük,

bu kupkuru yerde ne gördük zulümden gayri.

Bu ırmakta ne ölmek var bize,

bu ırmakta ne gam var, ne keder var, ne dert.

Bu ırmak alabildiğine yaşamaktan,

bu ırmak iyilikten, cömertlikten ibaret.

Durma, çabuk gel, gelmem deme.

Ne evet demek yaraşır sana, ne hayır, dostum,

senin şânına sadece gelmek yaraşır.

Mevlana Şiirleri


8. Dün Gece

Ne güzel geceydi dün gece, ne güzel geceydi:

Onunla sarmaşdolaş, dudak dudağa,

talih kapısı ardına kadar açık,

güneş kucağımızda.

Ne güzel geceydi dün gece, ne güzel geceydi:

Şarap tasını her sunuşunda

diyordu aklına başına al.

Hani dün gece aklın da tam sırasıydı ya!

Mevlana Şiirleri


9. Bir Gececik

Bir gececik uyuma, ne olur.

Ayrılık kapısını çalma bir gececik.

Bir gececik dostların gönlü olsun,

ne olur sabahı et bir gececik.

Bir gececik gözlerimiz seninle aydın olsun,

kör olsun şeytan bir gececik.

Dünyayı güzel kokular sarsın bütün.

Karanlıklardan ışıklar aksın ovalara.

Sofrandakiler dirilsin bir gececik.

Bir gececik uyuma, ne olur.

Ayrılık kapısını çalma bir gececik.

Bir gececik ata bin, meydana gel.

Gönüller bir gececik rahat olsun,

göğüsler meydana dönsün bir gececik.

Yeniler giyinelim biz kulların.

Musa gibi sen bir sopa al eline.

Sopa bir anda elinde yılan olsun.

Süleyman gibi sen karıncaların yanına var.

Karıncalar bir anda birer Süleyman olsun.

Ne olur, bir gececik kapısını çalma ayrılığın.

Mevlana Şiirleri


Başka Yarınlar

Bugün yüzünde bir başka güzellik var senin,

bugün dudağında başka bir tad var,

boyunda başka bir yücelik.

Bugün kırmızı gülün bir başka daldan.

Ayın gökyüzüne bugün sığmamış.

Göklere benzeyen göğsün bugün daha geniş.

Hangi yanından kalktın bu sabah, söyle,

bir başka kavga var dünyada senin yüzünden,

dünyada bir başka gidiş

Biz senin gözlerinden gördük

arslanlara meydan okuyan o ceylanı,

Başka bir ovası var o ceylanın bugün

iki cihandan da dışarı

Seven insanın ayağı mı yok,

işte ona ölümsüzlük kapandı.

Yukarlarda onunla uçar gider.

Gözlerinin denizinde onu arama.

Oinci bir başka denizde.

Bakarsın bugün sever bu yürek,

yarın sevilir bakarsın.

Yüreğimin özünde başka yarınlar var.

Mevlana Şiirleri


Bahar

Sevgili tutmuş yularımdan beni,

develer gibi habire çeker.

Esrik devesini böyle nereye götürür,

böyle hangi katara?

Hem canımı çiğnedi benim o,

hem bedenimi çiğnedi.

Gönlümü bağladı benim o,

kırdı şişemi.

Ne iş yaptırmaya götürür, bilmem,

nereye götürür beni.

Sevgili takar beni oltasına,

atar karaya balık gibi.

Sevgili kurar gönlüme bir tuzak,

avcıdan yana çeker sürür beni.

Bakarım tabiat başlar büyük işine:

Bulutlar gelir uzaktan

katar katar, küme küme.

Bulutlar sular ovaları.

Bulutlar yürür dağlara doğru.

Uyanır açar gözlerini yeryüzü.

Gökler çalar davulunu.

Dalların gönlüne çeker gülün özü

en güzel kokusunu baharın.

Tohumun gönlü başlar vermeye tohum.

Ağaç durmadan söyler, döker içini.

Mevlana Şiirleri


Mesnevi'den

Aşkın şerarı ateşi ta bağrıma düştü,

Ahım işiden yandı deyu başıma üştü,

İmdadıma eşkim ile dide yetişti,

Hepsi kalıp acz dediler: 'eyvah',

Yansın ko dedim, sönmeye söndürmeye Allah.

Mevlana Şiirleri


Bizim Canımıza Gelsin

Hastalıklar senden uzak olsun, ey canlarımızın rahatı,

ey gören gözümüz,

kem gözler senden uzak olsun!

Bedenin sağlam olsun, ay yüzlü güzel,

gölgen başımızdan eksik olmasın!

Gül bahçesine benzeyen yüzün,

o gönül otlağımız,

ovamızın yeşilliği,

nasılsa hep öyle kalsın,

hep öyle taze, yeşil.

Bizim canımıza gelsin

senin bedenine gelen ağrı.

Mevlana Şiirleri


Hatırla Ama

Bir tatlı ömür gibi gitmeye niyetlendin,

ayrılık atına eyer vurdun inadına.

Ama bizi unutma, hatırla ama.

Sana temiz dostlar, iyi dostlar, bağdaş dostlar

yeryüzünde de var. gökyüzünde de var.

Eski dostla ettiğin yemini, hatırla ama.

Sen her gece ay değirmisini

başına yastık edince yollarda,

dizimde yattığın geceleri hatırla ama.

Sen ey, hüsrev'i kendine kul,

Şirin gibi bir nice güzeli esir eden,

aşkının ateşiyle tıpkı Ferhat gibi benim

ayrılık dağını delmede olduğumu, hatırla ama.

Bir deniz kesilen gözlerimin kıyısında

bir aşk ovasını görmüştün hani;

sarfan dallarıyla, ağustos gülleriyle sarmaşdolaş.

Bunu unutma, hatırla ama.

Ey Tebrizli Şems,

dinim aşktır benim, senin yüzünü gördüm göreli,

benim dinim senin yüzünde övünür, ey sevgili.

Bunu unutma, hatırla ama.

Mevlana Şiirleri


Dostlar Gün Bugün

Toy, düğün kumaş oldu, ölçüldü biçildi.

Toy, düğün elbise oldu uzun boya.

Toylar, düğünler tam bizim için,

toyumuz, düğünümüz kutlu olsun dünyaya.

Şekere eş oldu dudu kuşu,

zühre eş oldu aya.

Toylar, düğünler tam bizim için,

toyumuz, düğünümüz kutlu olsun dünyaya.

Bugün hayat öylesine rahat.

Bugün yürekler öylesine ferah.

Bugün insanlar öylesine kardeş.

Toylar, düğünler tam bizim için,

toyumuz, düğünümüz kutlu olsun dünyaya.

Ey şehrimizi aydınlatan sultan,

güvey oluyorsun bir güzele bu gece.

Ne de güzel yürüyorsun mahallemizde salına salına,

ne de güzel akıyorsun deremize çağlaya çağlaya,

ey bizi unutmayan, bizi arayan dost,

ey bizim suyumuz, ırmağımız.

Toylar, düğünler tam bizim için,

toyumuz, düğünümüz kutlu olsun dünyaya.

Dostlarım, gün bugün,

oynayın, raksedin, dönün.

Bir bölük halk deniz gibi köpürüyor,

bir bölük halk dalga dalga secdede.

Bir bölük halk kılıç gibi savaşıyor,

bir bölük halk kanımızı içmede.

İşte girdi gerdeğe nergisle gül,

işte astım davulumu boynuma.

Toylar, düğünler tam bizim için,

toyumuz, düğünümüz kutlu olsun dünyaya.

Mevlana Şiirleri

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır