dadaizm edebiyat akımı / Dadaizm Nedir ve Temsilcileri Kimler? Dadaizm Akımı Özellikleri ve Tarihi Nedir?

Dadaizm Edebiyat Akımı

dadaizm edebiyat akımı

kaynağı değiştir]

Ayrıca bakınız[değiştir

Dadaizm Nedir?

Dadaizm, edebiyat akımıdır ama diğer edebiyat akımlarından farklı olarak doğumu milli değil evrensel bir olayla olmuştur: I.Dünya Savaşı… Savaşın ne kadar yıkıcı olduğu, savaşın insanlardan neler aldığı ve hangi duyguları edebiyatın üstlendiği görebileceğimiz bir edebiyat akımıdır. Bu bakımdan önce Dada akımını hazırlayan nedenleri görmeliyiz, yoksa bu akım bize hiçbir şey ifade etmeyecektir. Daha sonra Dadaist akımı göreceğiz.

Yalnız önce dada adının nereden geldiğini söylemek de fayda var. “Dada” uydurma bir sözcüktür. Dada akımının kurucu Tristan Tzara, o zamanın meşhur ansiklopedik sözlüğü Larousse’den rastgele bir sayfa açarak gözünü kapatmış ve parmağını herhangi bir sözcük üzerine koymuştur. İşte o sözcük “dada” sözcüğüdür. Akımın da adı “dada” olmuştur. Oldukça ilginçtir ama bir o kadar da haklı bir isim koyma olayı vardır.

Dadaist Akımın Kaynağı / Dadaist Akım Neden Ortaya Çıkmıştır?

Edebiyatta her akımın bir amacı vardır: Romantizm klasik akıma tepki olarak doğmuştur, romantik akımın ortaya çıkma nedeni Fransız devrimidir  ya da realist akım romantik akıma tepki olarak doğmuştur. Akımlar bu şekilde bir neden sonuç zinciri ile gider ve genelde tüm dünyayı etkisine almıştır. Özellikle romantik akımın başlaması ile dada akımının başlaması aynı evrensel olayın sonucudur : Savaş ve sonrası.

Bilindiği gibi I.Dünya Savaşı savaşa katılan katılmayan tüm ülkelere maddi ve manevi zarar getirmiştir. En basiti dünya ekonomisi sekteye uğramış, savaşa katılan ülkelerde gelecek onlarca nesil ülkesinin kalkınması için hayatlarından fedakarlıklar vermişlerdir. Dada akımı, I.Dünya Savaşından sonra insanların yaşadıkları maddi ve manevi bir buhran zamanında ortaya çıkmıştır.

İnsanlar, I.Dünya Savaşı sonrasında kendilerini ayakta tutan din, inanç ve ümitlerini yitirmişlerdir. Açlık ve yoksulluk öylesine ağır gelmiştir ki insanlar da herhangi bir duygu kalmamıştır. Üstelik bu yoksulluk ve açlığın nedeni dünyanın silaha ayırdığı devasa bütçelerdir. İnsanlar yoklukla, kıtlıkla, acıyla, gözyaşı ile, ölüm korkusu ile, gelecek endişesi ile yaşamaya çalışmışlardır. Bu aşamada, insanlar için ne millet ne din ne de onur gibi kavramlar kalmıştır. İnsanların tek istedikleri doymak ve hayatta kalmaktır.

Dada akımı işte bu ruh halinde doğdu. İnsanların savaşa isyanlarından, iğrenmelerinden doğdu. Artık ellerinde kaybedecek hiçbir şeyi kalmayan insanların çığlığından doğdu. İnsanlar bir şey istiyorlardı : Doğanın onlara verdiği doğal yaşam hakkı. Bu aşamada ne din ne millet ne zenginlik ne vatanperverlik ne vicdan hiçbiri önemli değildir. Zaten yıllarca insanların bu duyguları kullanılmış ve onlar savaşa zorlanmıştı. Şimdi insanlar sadece insan varlığının her şeyden üstün olduğuna inanıyordu.  İnsani değerleri umursamıyorlar sadece insan olarak yaşamak istiyorlardı. İnsanlara büyükleri tarafından zorla aşılatılmış vatan duygusu, etik, yargı ve kavramlardan tamamen uzaklaşmak istiyorlardı. Bu yüzden dadalar, farklı bir dünya istiyorlar ve bu dünyalarını da dada akımı ile anlatmaya çalışıyorlardı. 

Dada akımı düşünen kafaya savaş getirdiği için isyan eder. Düşünerek şiir yazmak bir yana düşünmenin kendisini de reddeder, bilinç felaketleri getirmiştir çünkü.

Sadece hayatın saçma olduğunu bilir, bir tek onu bilir ve ona inanır, onu söyler. 

Peki neydi dada akımı şimdi onu biraz inceleyelim.

Dadaizimin Sanat ve Edebiyat Alanındaki Önemi

“Dadaizm saf bir edebiyat/ sanat akımı  olarak düşünmek mümkün değildir.” ( İsmail Çetişli, Edebî Akımlar,s ,Akçağ , baskı )

Birinci Dünya Savaşı yıllarında bir grup genç hayattan bir beklentisi kalmamış insanlardır. Hiçbir şekilde dinî inançları, sosyal bağları, etik değerleri yoktur. Hayattan bıkmış, kaybedecek hiçbir şeyi olmayan insanların umursamazlığında, olanların kızgınlığında bir ruh haline sahiplerdir. Ayrıca bu onları isyana teşvik etmiştir.  dada bir isyan akımıdır. Her şeye isyan vardır: Anlamaya, anlatmaya, dine, vatan anlayışına,  aç gözlüğe, tüm insanî duygulara, bilince, düşünmeye isyanları vardır çünkü bu insanî duygular bir savaş başlatmıştır. 

Dadaistler sanat ve edebiyatın politikaya alet edildiğini düşünür. Bu yüzden bir mesaj içeren hiçbir sanat / edebiyatı akımı onların kalemi olmamıştır.

Dadaistler, akılcı düşünceye isyan eder çünkü insan aklı sadece savaşı çıkarmaya yaramıştır, savaşı bitirmek için yetersizdir. Dadaistlere göre bu akıl yetersiz ve kıt bir akıldır. Bu bakımdan akılcı olan her şeye karşı çıkarlar.

Dadaistler bireysel ve sosyal tüm duygulara isyan ederler çünkü bu değerler yozlaşmıştır. Artık bu değerler sadece insanların daha çok savaşmasını ve bu savaşın uzamasından başka bir işe yaramamaktadır.

Dadaistlerin önemli isimlerinden Tzara’nın şu söylemi birçok şeyi açıklıyor sanırsak : “… tek sistem sistemsizlik.”

Bir süre bu akım içinde bulunan  şair Aragon da Dadaist akımı şöyle tanımlar : “… sonunda tüm bu budalalıklar yeter artık. Artık hiçbir şey, hiçbir şey , hiçbir şey , hiçbir şey , hiçbir şey , hiçbir şey yok ….”

Görüldüğü gibi insanları saran müthiş bir ümitsizlik vardır ve bu ümitsizlik edebiyata da yansımıştır.

Dadacılar, edebiyatın ya da sanatın gücünün artık kötüye kullanıldığını bilir ve anlamsız olduğunu savunur. Görüldüğü gibi onların edebiyat ve sanat alanında isim yapmak gibi bir amaçları yoktur. Onlar bir grup isyankâr gençtir. Bu bakımdan dadaizme akım demekten ziyade savaşa ve hayata karşı zihinsel bir tavır demek daha doğru olacaktır. Buna rağmen dada akımı en çok şiiri etkilemiş, bu etki ikinci dereceden ve kısa süreli de olsa şu şekilde işler:

  1. Her türlü edebiyat ve sanat geleneği, onu oluşturan etmenler ve öğeler, o edebiyatın ve sanatın ürünü, bir geleneğin getirdiği estetik ve edebî kurallar önemli değildir. Hepsi yıkılacaktır. Amaç  o gelenekleri yıkmaktır, sarsmaktır. Bu bakımdan o edebiyat ve sanat geleneğinin getirdiği her şeyi alay al !
  2. Şiiri tamamen serbest çağrışıma dayandır ! ( Sürrealist akımın temelini bu şekilde atmışlardır, daha sonra sürrealist şairler bu yöntemi kullanacaklardır )
  3. Şiirde mümkün olduğunca şaşırt, bu şaşırmayı sağlayacak imajlar kullan !
  4. Şiirin şekil önemli değil, şiire verilen hiçbir şekli kabul etme !
  5. Şiir dili diye bir şey yok, istediğin gibi şiir yaz !
  6. Kelimeleri bilinen anlamları ile kullanmak zorunda değilsin, ona yeni anlamlar kat !

Peki nasıl şiir yazar bu dadacılar o zaman? Size en bilinen iki yöntemi söyleyelim

  • Dadacılar bir çember oluşturur, herkes aklına gelen ilk kelimeyi söyler. Bütün bu kelimeler kağıda yazılır ve şiir olur.
  • Şair grubundan her şair bir sözcük yazar, bir şapkanın içine atılır o sözcükler. Bir kişi bu şapkadan sözcük çeker ve çekilen sözcükler sırası ile kağıda yazılır ve şiir oluşur.

Bu aşamada edebiyata herhangi bir katkıları yoktur, daha doğrusu da zaten böyle bir amaçları da yoktur. 

Bu akıma katılan ya da en azından bir dönem bu akıma kapılan sanatçılar şunlardır : Louis Aragon, Paul Eluar ve Trtistan Tzara (bu akımın kurucusudur.)

Dada akımı, yılında İsviçre, Fransa ve Amerika birbirinden habersiz olmak üzere hemen hemen aynı zamanlarda ortaya çıkmıştır. Kısa süreli bir akımdır, savaş yaraları sarılınca o da bitmiştir. ’lü yıllarda miladını tamamlamıştır ama daha sonra sürrealist akıma ilham kaynağı olmak üzere edebiyat raflarına kaldırılmıştır. Kimine göre kübizm akımından etkilenmiştir ama kübist akım resimdeki bir akımdır, şiirdeki bir akım değildir. Dadaistler ise resimle ilgilenmemişlerdir.

Kaynaklar

İsmail Çetişli, Edebî Akımlar,s ,Akçağ , baskı
Türk Dili Dergisi, Yazın Akımları Özel Sayısı, s /

FacebookTwitter

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir