ojeli namaz kilinirmi / Oje ile abdest alıp namaz kılınır mı | Huzur Sayfası / İslami bilgi kaynağınız

Ojeli Namaz Kilinirmi

ojeli namaz kilinirmi

&#;nce aptes alın sonra oje s&#;r&#;n

Haberin Devamı

Ramazan ayı, hangisi helal, hangisi haram tartışmalarıyla çok renkli geçti

Bu ramazanda önce yeni bir mesihimiz oldu. Ardından Yaşar Nuri Öztürk, Zekeriya Beyaz ve Edip Yüksel neyin helal neyin haram olduğu konusunda, tartışmalı tezler attılar ortaya. Erkek ikinci kadını alabilir miydi? Şarap pişirilen yemeğe katılırsa haram olmaktan çıkar mıydı? Çıplak namaz kılınır mıydı? Oje apteste engel miydi? Kısacası bu ramazan kadar renklisini görmemiştik.

Bir ramazan ayını daha geride bıraktık. Her yıl ramazan ayında dini haber ve programlara ağırlık veren gazete ve televizyonlarda yılının ramazan ayı çok renkli geçti. Birbirinden ilginç açıklamalar, uzun tartışmalar yarattı.

Bunlar arasında en ilginçleri, insanların 2 eşliliği deneyebileceği, yemek içindeki şarabın haram olmadığı ve çırılçıplak namaz kılınabileceğiydi.

Öte yandan Mehmet Ali Ağca'nın yanı sıra bu ramazan da bir mesihimiz oldu. Kapatılan RP'nin kaçak milletvekili Hasan Mezarcı, kendisini ‘Hazreti İsa’ ilan etti. Dolunayda yüzünün görüleceğini, ‘mucizesi’ olarak gösterdiyse de hiç kimse ayın üzerinde Mezarcı'yı göremedi.

İNSANLIK İKİNCİ EŞİ DENEYECEKRamazan ayında en ilginç açıklamalardan biri, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk'ten geldi. İslama yönelik her açıklaması tartışmalar yaratan Prof. Dr. Öztürk, ‘erkeklerin, eşlerinin izniyle ikinci eş alabileceklerini’ söyledi ve sözlerini ‘İnsanlık bir gün bunu deneyecek’ diye sürdürdü.

Bunun Kur’an-ı Kerim'in ayetlerine uygun olduğunu söyleyen Prof. Dr. Öztürk'ün ‘Herkesin cebinde 20 tane garsoniyer anahtarı, ondan sonra İslam’a hücum ediyorlar' demesi, tartışmaları daha da alevlendirdi. Bazı din adamları Kur’an'a uygun olan 4 eşlilikle Prof. Öztürk'e yanıt verdiler. Prof. Öztürk'ün açıklamalarına en çok kadınlar kızdı. Onları da Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zekeriya Beyaz rahatlattı. Prof. Beyaz, çok eşliliğin eski savaş döneminin sosyal şartları gereği olduğunu ve günümüzde geçerli olmadığını belirterek, kadınların yüreğine su serpti.

ŞARAPLI YEMEK HELALProf. Dr. Öztürk'ün ‘şarapla pişirilen yemek helaldir’ sözleri de bu ramazanda tartışıldı. Alkolün, keyif verici, uyuşturucu olarak içilmesinin ‘haram‘ olduğunu belirten Prof. Dr. Öztürk, Hazreti Ömer'i de şahit göstererek, yemekle pişen alkolü, müslümanlara ‘helal' etti.

Tam, eti, şaraba yatırıp yumuşatabileceğimiz için sevinirken, tartışma büyüdü ve başka dinbilimciler Prof. Dr. Öztürk'e karşı çıktılar. Hatta içkiyle pişen yemek tariflerini ballandıra ballandıra anlatan gurmeler bile İslamiyet'te domuz eti ile şarabın ve diğer içkilerin yemeklerde kullanılmamasının haram olduğunu savundular. Prof. Zekireya Beyaz ise Prof. Öztürk'e destek verir şeyler söyledi: ‘‘Alkol, Allah'ın nimetlerindendir. Alkolün kendisi pis ve neciz değildir. Haram olan alkollü içkiyi içip, sarhoş olmaktır. Sirkede de alkol vardır, salataya koyar yeriz. Haram değil. Şırada, bozada da alkol vardır. Haram değildir. Önemli olan alkol içip, sarhoş olmamaktır.’’Görüşleri, Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk'ünküler kadar tartışma yaratan Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zekeriya Beyaz da Ramazan ayında ortalığı karıştıranlardan oldu.

KADINA ÖRTÜN DENMİYORProf. Dr. Beyaz, ‘‘‘Kur’an kadına vücudunuzu örtün demiyor, diye bağırıyorum’’ dedi. O ‘Bağırıyorum' dedi ama sesini duyanların çoğundan tepki aldı. Kur’an’da örtünmeyle ilgili hüküm olmadığını iddia eden Prof. Dr. Zekeriya Beyaz, bununla da yetinmeyip, ‘İslam ve giyim kuşam' adlı kitabında göğüsleri açık kadınları namaz kılarken gösteren çizimlere yer verince, ortalık birbirine girdi. Gerçi kitap haziranda yayınlanmıştı ama gürültü ramazanda koptu. Kitapta, göğüsleri açık, mini etekli, iki ‘müslüman kadın cariye' çiziminin altında ‘Müslüman cariye hanım, toplum içinde bu kıyafetle gezer ve namazını bu halde kılabilir' deniliyordu. Prof. Zekeriya Beyaz günümüzde bir müslüman kadının böyle namaz kılmayacağını, kılmasını tasvip de etmeyeceğini söyledi ama kitabıyla ilgili tartışma bitmedi.

Örtünmeyle ilgili ayete de kendi görüşüne göre açıklık getiren Prof. Dr. Beyaz, Kur’an’a ‘parantez' sokulduğunu iddia etti ve ‘ziynet‘, ‘ziynet yeri' olunca, örtünmenin gündeme geldiğini söyledi.

Prof. Dr. Beyaz, Kur’an-ı Kerim’in süs, ziynet ve güzel giyinmeyi haram kılmadığını anlattı ve Allah'ın kullarına verdiği nimeti, onların üzerinde görmekten hoşnut olduğunu iddia etti. Prof. Dr. Beyaz'ın değerlendirmesi göre müslüman kadın ‘‘Güzel, asil ve müzeyyen, süslü, alımlı’’ olmalıydı.

KADIN DÖVÜLÜR MÜ DÖVÜLMEZ Mİ? Prof. Dr. Öztürk'ün ‘Ayette geçen ‘darb' kelimesi ‘dövmek' anlamına alınarak yüzyıllar boyu Kur’an’a iftira edilmiştir' diyerek kadına dayak atılmasına karşı çıkması da ramazanda tartışma konusu oldu. Bu konuda da görüşler şöyleydi:

Ebubekir Sifil (Milli Gazete) ‘‘‘darb' kelimesinin, seleften halefe bütün ümmetin uleması tarafından anlaşıldığı şekliyle, ‘hafifçe dövmek' olarak anlaşılması en uygun olanıdır. Hz. Peygamber'in (SAV) Veda Hutbesi'nde söylediği ileri sürülen söze gelince: Öztürk burada farkında olmadan başına büyük bir sıkıntı açmaktadır. Bu rivayette geçen, ‘Döşeklerinize sizin sevmediğiniz bir kimseye ayak bastırmamaları sizin onlar üzerindeki haklarınızdır. Bunu yaparlarsa onları, zarar vermemek şartıyla dövün' ifadesi, Öztürk'ün bu yaklaşımı bakımından birçok problem doğurmaktadır.’’Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zekeriya Beyaz:

‘‘Dayak, islam öncesi, cahiliye devrinin kalıntısı ve dönemin sosyal şartlarının gereğiydi. Cahiliye dönemindeki aracı tedbirleri günümüz insanına uygalamak mümkün değildir. Orada, devlet yok, eğitim yok, gelişme yok, aç, sefillik söz konusu. Kabile hayatı yaşanıyor. O devrin şartlarına ait hükümleri gülnümüze uygulamaya kalkmak İslam’ın ruhuna, insanlık duygusuna ters. Günümüzde bir insanı dövmek, insanlığa, müslümanlığa aykırıdır. Dayağın hiçbir istisnası yoktur.’’Ramazan ayı böyle renkli geçip gitti ama İslama yönelik tartışmalar bitmedi ve pek biteceğe de benzemiyor.

ÇIRILÇIPLAK NAMAZ KILINIR

Ramazanda televizyonlarda saatlerce süren din ve uygulamasına yönelik tartışmalarda yeni bir isimle de tanıştık. ABD'de yaşayan Edip Yüksel, Türkiye'de yaşayan ve İslam'a farklı yorum getiren meslektaşlarını geride bıraktı ve hiç duymadıklarımızı söyledi. Kanal 6'da yayınlanan ‘Ceviz Kabuğu' adlı programda, izleyicilerini sahura kadar ekran başına bağlayan Yüksel, çırılçıplak namaz kılmayı savundu. Kuran dışındaki tüm kaynakları reddeden Yüksel, İslam'ın çarpıtıldığını anlattı.

Edip Yüksel'in pek dindar olmayanları bile hayretlere düşüren ve bir kere daha düşündüren açıklamaları, kendisine ait internet sitesinde de yer aldı. Yüksel, namazda giyimle ilgili şunları söyledi:

‘‘Namaz için örtünme diye bir koşul yoktur. Odasında kendi başına veya eşiyle birlikte namaz kılan biri dilerse çırılçıplak namaz kılabilir. Tanrı bizi elbileselerimize göre değerlendirmez ve bizim saklamaya çalıştığımız organları yaratan ve çalıştıran da kendisi olduğundan onları görmekten mahcup olmaz. Adem ve Havva'nın cennetteki tavırları, suç işleyerek bedenlendikleri için, suçluluk psikolojisiyle gösterdikleri bir refleksti. Aradan milyonlarca yıl geçmiş ve bu suç herkese ayan beyan olmuştur! Ayrıca, örtü olarak kullanılan pamuk, yün, naylon gibi nesnelerin çıplak vücutları meleklerden gizleyeceği biçimindeki yaygın inanış da temelsiz. Bizim çıplak vücudumuz meleklerin umurunda bile olmaz. Kaldı ki banyolardan veya yatak odalarından melekler kaçmaz. Onlar her an bizim hizmetimizdedirler ve yaptıklarımızı her an kaydetmektedirler. Ayrıca, namazda muhatabımız melekler değil, Allah'tır. Örtünme toplumsal bir gereksinme olup kişiyi cinsel ve duygusal ilişkilerde diğerlerinden koruma amacını güder.’’

OJEYLE NAMAZ KILINIR MI

Tartılacak ku sıkıntısı hiç çseafoodplus.info namaz kılınır mı?

Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, ojeyle namaz kılmanın bir sakıncası olmadığını, isteyen her Müslümanın ojeyle namaz kılabileceğini söyledi. Prof. Dr. Öztürk, tırnakları ojeli birinin abdest alması halinde, suyun tırnakla temas etmeyeceği, dolayısıyla abdestin geçerli olmayacağı yolunda görüşler bulunduğunun hatırlatılması üzerine, ‘‘Oje suyun geçirimini engeller mi bilmiyorum. Ojenin kimyevi maddesi nedir, bilgim yok. Eğer, oje suyu geçirmiyorsa, kişi önce abdestini alır, ojesini sürer ve sonra da namazını kılabilir. Kına sürenler, abdest alıp namaz kılabiliyor’’dedi.

‘‘Ben kimyager değilim’’diyen Öztürk, ‘‘Oje öncesi abdest alıp namaz kılan biri, daha sonraki namazlar için ojesini kazımalı, çıkarmalı mıdır?’’sorusuna da, ‘‘Ojeyi çıkarmak gerekmez. Daha sonraki namazlarını da abdestini alıp kılabilir. Bunun, fıkıhta da yeri vardır’’ yanıtını verdi.

Bayanlar abdest aldıktan sonra oje veya ruj sürerek namaz kılabilirler mi?

Abdest ve gusülde genel ilke; her birinde yıkanması farz olan uzuvları hiçbir kuru yer kalmayacak şekilde yıkamaktır.

 Dolayısıyla abdestte veya gusülde yıkanması farz olan uzuvlara, daha önceden oje, ruj ve benzeri, suyun bedene ulaşmasına engel olacak türden maddeler sürülmüşse, bunların gusül veya abdestten önce bulundukları yerlerden temizlenmeleri gerekir.

 Gusül ve abdest aldıktan sonra makyaj yapmak veya oje sürmekle abdest bozulmaz. Bu şekilde yapılan bir makyajla namaz kılınabilir.

 Sigara içmemek hususunda yemin edip bu yeminini bozanın hükmü nedir?

Yerine getirilmesi mümkün ve mubah olan bir şeyi, ileride yapacağına veya yapmayacağına yemin eden kişi, bu yeminini yerine getirmelidir. Yeminin yerine getirilmemesi halinde, kefaret ödemesi gerekir.

Yeminin kefareti ise, on fakiri doyurmak veya giydirmek ya da köle azat etmektir. Buna gücü yetmeyen kimse üç gün oruç tutar. Nitekim Allah’u Teala yemin kefareti ile ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’de mealen şöyle buyurmaktadır: “Allah sizi kasıtsız olarak ağzınızdan çıkıveren yeminlerinizden dolayı değil, fakat kalplerinizin kastettiği yeminlerden dolay sorumlu tutar. Yeminin kefareti, ailenize yedirdiğinizin ortalamasından on fakiri yedirmek yahut giydirmek ya da bir köle azat etmektir. Bulamayan üç gün oruç tutmalıdır; yemininizin kefareti budur. Yemin ettiğinizde yeminlerinizi tutun.”

 Farz olan bir şeyi yapmamaya; ya da haram veya günah olan bir şeyi yapmaya yemin eden kişinin, bu yeminini yerine getirmesi gerekir. Çünkü bu yemin şekli yerine getirilmesi halinde Allah’a karşı işlenmiş bir günah olur bu da dinen caiz değildir.

Buna göre kişi sigara içmemek için yemin etmiş ise bu yeminini yerine getirmeli ve içmemelidir. Ancak yemini tutamamış ise ve yemin ettiği halde yeminini bozmuş ise o zaman da kefaretini vermeli bir de Allah’a tövbe etmelidir.

Kişinin imanı artar ya da eksilir mi?

İman inanılması gereken hususlar açısından artmaz ve eksilmez. Bir kimse, iman esaslarının tümünü kabul edip de, bir ya da birkaçına inanmazsa, iman etmiş sayılmaz. Bu durumda, iman gerçekleşmediğinden, artması ve eksilmesi söz konusu değildir. Ancak güçlü ve zayıf olmak açısından farklılık gösterir; kiminin imanı kuvvetli, kiminin zayıftır.

 İmanda bu çeşit farklılığın bulunduğuna Kur'an-ı Kerim'de işaret edilmiştir: “Herhangi bir sure indirildiğinde, içlerinden (alaylı bir şekilde) 'bu hanginizin imanını artırdı?' diyenler olur. İman etmiş olanlara gelince, inen sure onların imanını artırmıştır.” (Tevbe 9/); “O, inananların imanlarını kat kat artırmaları için kalplerine huzur ve güven indirendir.” (Fetih 48/4); “Allah'ın ayetleri kendilerine okunduğu zaman (bu) onların (mü'minlerin) imanlarını artırır.” (Enfal 8/2)

 Buna göre kişi günah işleye işleye imanını zayıflatmaktadır. Aynı şekilde kişi hayır işleye işleye ibadet ede ede de imanı artar.

 Abdest organlarında yara varsa bu organlar abdestte yıkanmak zorunda mı?

Abdest uzuvlarından birisinde yara veya hastalık bulunan kişi, bu organını yıkaması halinde organına zarar verecekse ya da hastalığı daha da artacaksa bu abdest organına yıkamayacak bunun yerine ıslak elle mesh eder. Bu rahatsızlık abdest veya gusül uzuvlarının çoğunluğunda ise, abdest veya gusül yerine teyemmüm edilir.

 Günün Ayeti

  Ey insanlar ! Eğer öldükten sonra dirilmekten şüphede iseniz, (bilin ki) ne olduğunuzu size açıklamak için şüphesiz biz sizi topraktan, sonra nutfeden (spermadan) sonra bir alekadan (embriodan) sonra yapısı belli belirsiz bir et parçasından yaratmışızdır.

 Hac 5

 Günün Hadisi

 “İman iki kısımdan müteşekkil bir bütündür; onun bir yarısını sabır, diğer yarısını da şükür oluşturur.

Günün Sözü

“İnsanlar ömür kısadır derler ama, yine de onu kısaltmak için ellerinden geleni yaparlar.”

 (Jean Jacques Rousseau)

Günün Duası

Allah’ım bugün bizi doğru ve hak yoldan ayırma

Bunları biliyor muyuz?

 Haset nedir?

 Kişinin, başkalarının sahip bulunduğu maddî ve manevî imkânlarının elinden çıkmasını veya o imkânların kendisine geçmesini istemesi demektir.

Günün Nüktesi

En sevimli Amel…

 Abdullah b. Mes’ud diyor ki: “Peygamber Efendimize:

-Allah’ın katında en sevgili amel hangisidir? diye sordum, Peygamber:

-Vaktinde eda olunan namazlar, buyurdu.

-Namazdan sonra hangisi daha sevgilidir? dedim.

-Ana-babaya iyilik etmektir, buyurdu.

-Sonra hangisidir? dedim.

-Allah yolunda cihaddır, buyurdular.

 (Riyâzu’s-Sâlihîn, I, ).

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir