Merhaba Merhaba Hepinize Birden Merhaba

UYGULAMA PLANI ÖRNEĞİ

Uygulamanın Adı Merhaba Arkadaşım

Hazırlayanlar Lamia Büşra YEŞİL

Uygulanan Ülke/Şehir Münih

Yaş Grubu/Sınıf sınıf

Konu Selamlaşma, Tanışma

Süre 80 dk.
Kazanımlar
1. Dili iletişim amacıyla kullanır.
seafoodplus.info selamlaşma ve vedalaşma kalıplarını kullanır.
3.Kısa ve basit kelimeler kullanarak kendisini tanıtır.
4. Kendisine ait kişisel bilgileri diğer insanlara aktarır.
5. Söz dizimi kurallarına göre cümle kurar.
seafoodplus.infoi ve kelimeleri doğru telaffuz edebilir.

Yöntem ve Teknikler Drama, Eğitsel Oyun

Araç ve Gereçler Merhaba şarkı videosu

Öğrenme-Öğretme Süreci

A. Konuşma Öncesi

Etkinlik 1: Öğretmen “Merhaba” şarkısını başlatır.

“Merhaba, merhaba, hepinize birden merhaba

Merhaba, merhaba, hepinize birden merhaba

Etkinlik 2: Müzik bitince öncelikle öğretmen herkesi selamlayarak kendini tanıtır. Tüm
öğrencilerden üç parmaklarını havaya kaldırmaları istenir. İşaret parmağı “ismi”, orta
parmak “en sevdiği renk” ve yüzük parmağı da “en sevdiği yiyeceği” temsil eder. Öğrenciler
sırayla parmakların neyi temsil ettiklerini söylerler.
Büşra – pembe – dolma gibi.

Etkinlik 3: Öğrencilerden seafoodplus.infoki sorulara iki ellerinin baş parmaklarını kullanarak yanıt
vermeleri istenir. (Bu etkinlik otur-kalk şeklinde de yapılabilir.)
• Sadece 1 tane kardeşi olanlar kimler?
Evinde bir hayvan besleyenler kimler?
Futbol oynamayı sevenler kimler?
Üstünde gömlek olanlar kimler? gibi sorular sorulur.

B. Konuşma Sırası
Etkinlik 4:
İsmin ilk sesiyle başlayan bir nesne, kişi ya da hayvan vb. bulunması oyunu:
Ben… size… getirdim.
Öğretmen bir örnek yaptıktan sonra sırasıyla her öğrenci sırayla adını aşağıdaki formda
söyler.
Örnek oyun formatı:
Ben Büşra. Size ‘bal’ getirdim. Ben Büşra. Size ‘balon’ getirdim.
Ben Ekin. Size ‘ekmek getirdim. Ben Ekin. Size“eldiven“ getirdim.

Etkinlik 5: (Cümle kurma etkinliği)

Etkinlik 6: Tercihleri hakkında konuşma

Etkinlik 7: Yirmi yıl sonra ben

C. Konuşma Sonrası
Etkinlik 7: Katılımcılardan “Bugünkü etkinliklerde ………………… hissettim.” ifadesini sözel
olarak tamamlamaları ve bir duygularını gösteren bir poz vermeleri istenir.
Vedalaşma sözcükleri söylenir.

Sasa - Deli Gönül 😍

Yepyeni bir bölümden hepinize merhaba!
Kitap nas&#x;l gidiyor sizce?!

Okunma oran&#x;na göre hem vote, hem de yorum çok çok az sevgili okurlar&#x;m.
Lütfen bölümleri vote ve yorumsuzb&#x;rakmay&#x;n.

Beğenmeniz dileği ile,
keyifli okumalar

NOT: K&#x;TAPTA GEÇEN K&#x;Ş&#x; VE OLAYLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR

Genç k&#x;z sabahtan beridir ağlay&#x;p duruyordu. Öyle ki art&#x;k ağlamaktan bedeni yorulmuş ve gözleri de epey şişmişti. O asla ama asla evlenmeyecekti. O okuyacakt&#x;. Bunu asla kabul etmeyecekti Ayşenur. Önünde güzel bir gelecek var iken o evlenip bunu mahvedemezdi.

"Yenge ben evlenip hayat&#x;m&#x; karartamam. Ben ne anlar&#x;m evlilikten. &#x;stemiyorum, Allah aşk&#x;na izin vermeyin."

Gülay,
"Tamam can&#x;m, kimse seni zorla vermeyecek ki! Babam gelsin elbette istemediğini anlayacakt&#x;r. Hem sen babam&#x;n seni, senin r&#x;zan olmadan vereceğini sanm&#x;yorsun değil mi?!" diye sordu genç k&#x;z&#x;n saçlar&#x;n&#x; okşarken.

"Bilmiyorum yenge. Ben okumak istiyorum. Evvelden istemiyordum amma art&#x;k çok istiyorum. Kocaya falan gitmem ben." diyen Ayşenur halen daha gözyaşlar&#x;n&#x; ak&#x;t&#x;yordu.

Gülay, Ayşenur'un biraz keyiflenmesi için gülerek ona tak&#x;ld&#x;.
"Kim al&#x;r senin gibi deliyi zaten?! Merak etme istemediğin bir şey olmayacak. Ben eminim."

Gülay'&#x;n dedikleri biraz olsun Ayşenur'u rahatlat&#x;yordu hiç şüphesiz.

"Ben Leyla gibi olmak istemiyorum yenge. &#x;stemediğim halde zorla evlendirilmek istemiyorum. Bak k&#x;z kaç vakittir bizimle, tek bir an içten gülümsediğini görmedim ben. Onun gibi olup, zorla evlenmek istemiyorum." Ayşenur'un bu dedikleri bir kalbi çok fena k&#x;rm&#x;şt&#x;. Hem de öyle böyle değil. Paramparça etmişti adeta.

Gülay derhal konuşmaya başlayarak,
"O ne demek öyle?! Leyla iyi ki var, iyi ki bizim gibi bir aileye geldi. Evet babas&#x; keşke böyle bir şey yapmasayd&#x; amma olan oldu. &#x;yi ki de bize geldi." dedi.

"Elbette iyi ki var. Ben önceleri onda da suç buluyordum ancak o en masumu. Babas&#x;n&#x;n böyle biri olmas&#x;n&#x; o da istemezdi. Zorla evlenmeyi o da istemezdi."

"&#x;şte seninde yat&#x;p kalk&#x;p dua etmen laz&#x;m, böyle bir baban olmad&#x;ğ&#x; için. Leyla'n&#x;n babas&#x;n&#x;n aksine babam sana soracak ve seni asla zorlamayacak evlenmen için."

Ayşenur,
"Hakl&#x;s&#x;n yenge. Ne bileyim korkuyorum, elimde değil." derken gözleri yeniden dolmuştu.

Bu s&#x;rada da Leyla tam Ayşenur'un odas&#x;na gidecek iken hafif aral&#x;k kap&#x;dan bunlar&#x; duymuştu. Keşke demişti genç k&#x;z, hiç işitmeseydim bunlar&#x;. Gelmeseydim buraya da, duymasayd&#x; bunlar&#x; kulaklar&#x;m. Amma duymuş ve kalbi paramparça olmuştu. Çünkü Gülay ile Ayşenur ona ac&#x;yordu. Ayşenur onun gibi olmak istemiyorum dediğinde Leyla ölmek istedi adeta. Ölüp, yok olmak istedi

Karabük Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunlarını Safranbolu Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Prof. Dr. Saadettin Ökten Konferans salonunda düzenlenen törenle uğurlandı, mezun olan 60 öğrenci meslek yeminlerini etti. 

Karabük Üniversitesi Safranbolu Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Prof. Dr. Saadettin Ökten Konferans Salonunda düzenlenen KBÜ Tıp Fakültesi Mezuniyet Törenine, Karabük Valisi Fuat Gürel, Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Refik Polat,  Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mustafa Yaşar ve Prof. Dr. Mücahit Coşkun, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Orhan Önalan, Karabük İl Emniyet Müdürü Kadir Yırtar, Karabük İl Sağlık Müdürü Ahmet Sarı,  Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Nihat Yılmaz, KBÜ Dekanları, akademisyenler, öğrenciler, aileleri ve davetliler katıldı. 

Törende konuşma yapan Karabük Valisi Fuat Gürel, “Bugün sizlerin gurur günü, ailelerinizin gurur günü, onur günü. Bu manada sizleri tebrik ediyorum. Aslında siz şifa dağıtan insanlarsınız. Sizin olduğunuz yerde hayata tutunmak vardır, sizin gözünüze bakan, gözünüzün içine bakan insanların sizden umut aşılanması gerekir. Sizden medet uman insanlar bunlar. Çünkü hepimiz insanız belli dönemlerde belli hastalıklar geçiririz ama biz biliriz ki bizim hekimlerimiz bizlere şifa dağıtır, oraya gittiğimizde onların elleriyle şifa buluruz. Bu manada da hep umutlu olarak sizin yanınızdan çıkmak arzusu bizde peydah olur. Bizim anne babamıza bir kurum nezdinde bir memur nezdinde nasıl davranılmasını istiyorsanız siz de kamu görevlileri olarak başkasına öyle davranın, yani empati yapın. Bizler kamu görevlileri olarak bir kurumda belki yöneticiyiz, belki hizmet veren pozisyondayız ama başka bir kurum nezdinde aynı zamanda hizmet alan pozisyonundayız. Bu manada kendinizin yerine koyun karşı tarafı ya da anne babanızın. Bundan daha kutsal yoktur, annelerimiz babalarımız bizim en değerlilerimizdir o manada bunlara karşı nasıl muamele yapılmasını istiyorsanız nasıl davranış sergilenmesini istiyorsanız siz de aynısını davranın” dedi. 

Karabük Üniversitesinin giderek büyüyen, gelişen, dünyada adından söz ettiren bir Üniversite olduğunu söyleyen Vali Fuat Gürel, “Sizleri tebrik ediyorum, sizler bu ülkenin geleceğisiniz pırıl pırıl. Siz aslında eğitim sürecinizi tamamlamış değilsiniz, bu görev süremizin her aşamasında eğitimlerimize devam edeceksiniz. Çünkü tıp aynı zamanda gelişen bir alan. Bu alanda geri kalmamak adına bu alanda sürekli ilerlemeniz lazım, sürekli kendinizi yeni tutmanız taze tutmanız gerekir” diye konuştu. Öğrencileri mezuniyetlerinden ötürü tebrik eden Vali Gürel, “Bir hocamız gelmişti. ‘Azerbaycan’a gittim’ diyor. ‘Orada bizi karşılayan gençlerin büyük bir çoğunluğu Karabük Üniversitesinden mezun’ dedi. Bu bize gurur veriyor. Karabük Üniversitesi giderek büyüyen, gelişen, dünyada adından söz ettiren bir Üniversite olarak artık karşımıza çıkıyor.  Bu manada da Üniversitemizin Rektörü nezdinde bütün hocalarımıza huzurlarınızda teşekkür ediyorum” diye konuştu. 

“Başarı iyi insan olmaktır, güzel insan olmaktır” diyen Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Refik Polat, “Karabük Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyelerini tebrik ederek sözlerime başlamak istiyorum. Birçok yerden güzel haberler alıyorum öğrencilerle ilgili Karabük Üniversitesi mezunlarının tıpta uzmanlık sınavından yerleştikleri yerlere başarılara dair. Bunlar sizin emeğiniz sayın hocalarım, hepinize teşekkür ediyorum. Yüzümüzü kara çıkarmadınız sağ olun, var olun. Öğrencilere teşekkür ediyorum, hocalarımızı mahcup etmediniz ve ailelerinizi mahcup etmediniz.  Siz aileleri en sona bıraktım teşekkürde çünkü burada bunların olmasında aslında arka planda siz varsınız. En değerli olan sizlersiniz, böyle güzel evlatlar yetiştirdiniz. Biz Tıp Fakültesi öğrencilerinden dolayı hiçbir sıkıntı yaşamadık, yaşamıyoruz inşallah bundan sonra da Karabük’te böyle şeyler yaşanmayacaktır.  Öğrencilere buradan tavsiyem anne baba kıymetini iyi bilin, onların rızasını, onların gönlünü hoş tutmadan hayatta hiçbir başarıya elde edemeyeceğinizden de emin olun. Bana derler ki birçok çevremdeki arkadaşlar ‘Hocam başarılı oldunuz, Rektör oldunuz’ rektör olmak başarı değildir veya bir yere gelmek başarı değildir, başhekim olmak başarı değildir. Başarı iyi insan olmaktır, güzel insan olmaktır. Şimdi artık insanların içine karışıyorsunuz tam olarak öğrencilerimiz mezun oldular hekim olarak gidiyorlar. Hani bir söz var ya tasavvufta ‘Her geceyi kadir her gördüğünü hızır bil’ diye. İnşallah sizler de bundan sonraki hayatınızda, meslek hayatınızda bu şiarla devam edersiniz. ‘Rektörümüz böyle bir konuşma yapmıştı’ dersiniz. Tekrardan aileleri, öğrencileri ve hocalarımızı tebrik ediyorum Allah’a emanet olun” diye konuştu. 

KBÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Orhan Önalan, “Bu anlamlı etkinliğin bir parçası olmak ve sizlerle bu özel günü paylaşmak benim için çok büyük bir onur. Sevgili mezunlar, öğrencilerim ve şimdi meslektaşlarım bugün hayatınızda önemli bir dönüm noktasını kutluyorsunuz. Başarılarınızın sembolü olan kep ve cübbenizle ilerlerken iyileştirme sanatının bir parçası olmanın büyük sorumluluğunu taşıyorsunuz. Tıp Fakültesi eğitimi uzun ve zorlu bir yoldur. Bu yola adım attığınızda muhtemelen hayatınızın en büyük meydan okumasıyla karşı karşıya kaldınız. Bu yolculuk sayısız çalışma saatleri, yoğun ders programları, zorlu sınavlar, bitmek tükenmek bilmeyen stajlar ve nöbetler gibi çok sayıda zorlukların üstesinden gelmeyi ve belki de sadece sizin anlayabileceğiniz fedakarlıkları gerektiren bir süreçti. Tıp Fakültesi eğitimi sadece bilgi ve becerilerinizi test etmekle de kalmaz aynı zamanda dayanıklılığınızı, empati yeteneğinizi ve insanlık değerlerine olan bağlılığınızı da sınar. Sizler de bu yolda hem fiziksel hem de duygusal olarak defalarca sınandınız. Zaman zaman umutsuzluğa kapıldınız, yıprandınız. Ancak çıktığınız bu yol size mücadele etmeyi, düştüğünüz yerden kalkmayı da öğretti ve sizler her bir zorluğun üstesinden gelerek büyüdünüz, bugüne geldiniz. Bugün tüm emeğinizin yerini ve değerini bulduğuna hep birlikte tanıklık ediyoruz. Tıp profesyonelleri olarak sadece bilim, bilimsel bilgi ve teknik beceriler değil aynı zamanda şefkat, empati ve hastalarla derin bir bağ kurma yeteneği gerektiren bir yol seçtiniz. İnsanlığa en savunmasız anlarında hizmet etmeye adadınız kendinizi. Bunu umut, teselli ve iyileştirme sunarak yapacaksınız. Eğitiminiz bugün bu törenle sona ermiyor, yeni keşiflere, teknolojik ilerlemelere ve sağlık alanındaki yenilikçi yaklaşımlara açık olun. Ömür boyu öğrenci olun yani. Bilginizi genişletmeye, becerilerinizi geliştirmeye devam edin. Çünkü hastalarınız bundan daha azını hak etmiyor. Tutkunuzu asla kaybetmeyin. Sizi bu yolculuğa çıkaran o ateşi söndürmeyin. Bu ateş kararlarımızı yönlendiren, sizi zor zamanlarda güçlendiren ve iyileştirmeye olan inancınızı size tekrar hatırlatan bir güç olsun.  Bu mezuniyetin bir son değil yeni bir başlangıç olduğunu unutmayın. Her zaman yapabileceğiniz derin etkiyi ve yaratabileceğiniz büyük farkı hatırlayın. Dünya uzmanlığınıza, şefkatinize ve insanlığın iyileştirilmesine olan karlılığımıza ihtiyaç duyuyor. Sizlerin evlatları artık tıp doktoru olarak toplumun ihtiyaçlarını karşılamak için yola çıkıyorlar. Onlar yüzlerce hastanın umudu, şifa kaynağı olacaklar. Bu büyük sorumluluğu üstlenmelerindeki en büyük etken sizlerin onlara aşıladığı değerlerdir. Sevgili aileler lütfen onlara olan desteklerinizi sürdürmeye devam edin. İhtiyaç duyduklarında yanlarında olun, güçlerine güç katmaya devam edin. Gençlerimizi bugüne taşıyan en büyük güç sizlersiniz ve bu nedenle hepinizin önünde saygıyla eğiliyor her birinizi içtenlikle tebrik ediyorum” dedi. 

“Bugün çabalarımızla geldiğimiz bu noktada hayalini kurduğumuz mesleğimize ulaşmanın sevincine dostlarımızla, değerli hocalarımızla ve her zaman yanımızda olan ailelerimize kutlamaktan mutluluk duyuyoruz” diyen KBÜ Tıp Fakültesi birincisi Ela Yılmaz, “ yılı mezunları adına bu konuşmayı yapmaktan büyük onur duyuyorum. Bu noktaya gelene kadar çok zorlandık.  Tıp Fakültesini kazanmak çok zordu. Fakültede geçen her yılda bir öncekinden daha zor geldi. Bu zorluklarla yakınlaşıp çok değerli dostlar kazandık. Bugün çabalarımızla geldiğimiz bu noktada hayalini kurduğumuz mesleğimize ulaşmanın sevincine dostlarımızla, değerli hocalarımızla ve her zaman yanımızda olan ailelerimize kutlamaktan mutluluk duyuyoruz.  İleride karşılaşacaklarımızın ilklerini bu Fakültede tecrübe ettik. Bize yol gösteren hocalarımızdan aldığımız destekle yapmamız gerekenlerden hiç geri durmadık. Hocalarım, hekim olmanın anlamını biz sizlerden öğrendik ve bunun getirdiği sorumluluklarla ilk sizin yanınızda yüzleştik.  Bunları sizlerden aldığımız destek ve güvenle başardık hem hocamız hem de birer abi abla olduğunuz için teşekkür ederiz. Güzel annem, ben bir Tıp Fakültesinden mezun oldum. Sen, ben ve ablamla birlikte iki tıp fakültesi bitirdin. Senin gibi bir annem, desteğim olduğu için çok şanslıyım.  Burada benimle olmak isteyen ama gelemeyen babam, abim, dayım kalbimizdesiniz. Aslında söylemek istediğim daha çok şey var ama 6 yıllık yaşanmışlığı ve duyguları bu kısa ana sığdırmak mümkün değil” dedi. 

“ONDAN ÖĞRENDİKLERİMİZLE KURTARDIĞIMIZ CANLARDA O VAR OLACAK” 

Hayatını kaybeden Uzman Dr. Ekrem Karakaya’yı anan Tıp Fakültesi birincisi Ela Yılmaz, “Ama bahsetmeyi unutamayacağım bir şey var. Biz bu 6 yılda birçok değerli insan tanıdık. Hem hocamız olarak çok saygı duyduk hem de birer abi abla olarak benimsedik. Çok şanslıydık. Onlarla harika birer bağ kurduk. Kimisi hâlâ bizimle aramızda, kimisi başka hastanelerde, kimisi ise başka mesleklerde. Ama biri var ki o aramızda değil. Çok çok değerli bir hekim, dahası değerli bir insan ve biricik baba Ekrem Karakaya hocamız hepimizin kalbinde olacak. Ondan öğrendiklerimizle kurtardığımız canlarda o var olacak. Biz birlik olmayı başarmış hekimler olarak mezun oluyoruz.  Bizden sonra gelecek meslektaşlarımıza da göstereceğimiz yol budur. İnanıyoruz ki biz bir olduğumuzda, birbirimizin arkasında olduğumuzda hekimliği hak ettiği yere tekrar taşıyacağız. Unutmayın ki Victor Hugo’nun da dediği gibi ‘Gecenin en karanlık anı şafağın en yakın andır’ teşekkürler” diye konuştu. 

 Karabük Üniversitesi Tıp Fakültesi Yılı Eğitim-Öğretim yılında 60 öğrencisini mezun etti. Tıp Fakültesi mezunlarından derece ile mezun olan öğrenciler, birinci Ela Yılmaz, ikinci Sena Nur Belen, üçüncü Çağatay Tözüm oldu. 

Fakültesi birincisi Ela Yılmaz, Fakülte kütüğüne pirinç plakadaki ismini çaktı. 

Öğrenciler konuşmaların ardından yemin ederek, hekimliğe ilk adımlarını attılar. 

KBÜ’lü mezunlar keplerini coşkuyla fırlatarak hekimliğe “Merhaba” dedi.