Bir Örümceğin Kaç Bacağı Vardır

Her şeyden önce, örümcek bir böcek değil, bir örümcek. Böceklerin kafası var, örümceğin kafası ve göğsü birbirine kaynaşmış. Bu sefalotoraksa sefalotoraks denir. Böceklerin başlarında antenleri vardır ve kerevitlerde, fark ettiyseniz, büyük ve küçük iki çift bıyık bile vardır. Örümceğin bıyığı yok!

Böylece, bıyığa odaklanarak, eklembacaklıların türünde üç alt türün temsilcilerini tanımak mümkündür: böcekler, kerevitler ve örümcekler (ek olarak araknidlerle). Araknidlerin ve diğer keliserlerin bıyıkları: akrepler, güherçileler, keneler ve diğerleri - evrim yoluyla chelicerae'ye dönüştürülmüştür. Örümceğin ısırdığı şey budur - keskin, eklemde bükülme (ısırmak için!) Ve ince bir kanalla delinmiş, yılan dişleri, şık kancalar. Zehir kanaldan akar - doğrudan chelicera tarafından yapılan yaraya.

Ama elbette sadece bıyık değil; örneğin böcekler altı ayak üzerinde koşar ve örümcekler sekiz ayak üzerinde koşar. Böcekler dünyaya dışbükey olarak bakarlar - dedikleri gibi, birçok küçük gözden oluşan iki büyük göz ile. Örümceklerin basit gözleri vardır - bir faset mozaiği değil. Ama bacakları gibi sekiz gözleri var. Hepsi, genellikle çiftler halinde, göğüsle birleşik kafaya oturur. İki orta boy diğerlerinden daha büyüktür ve içinde ayna olmadan parlamaz. Sadece birkaç örümceğin sekiz değil altı gözü vardır, hatta bazılarının dört, iki hatta hiç gözü yoktur. Ancak bu, bildiğiniz gibi yalnızca kuralı onaylayan bir istisnadır.

Kerevit solungaçlarıyla nefes alır, böcekler soluk borusuyla (böcek gövdesinde dallanan ince tüpler) nefes alır. Ve örümcekler - ya sadece akciğerler (tarantulalar ve benzeri dört akciğerli ilkel örümcekler) ya da bir çift akciğer ve bir çift trakea (evrim açısından daha genç ve daha mükemmel olanlar) ya da bir çift akciğer trakealar veya son olarak, sadece akciğerleri olmayan trakealar ... Ve gümüş su örümceği, dalış yaptığı zaman, onu giyen kişinin mantosu gibi, kanını hava kabarcığından gelen oksijenle zenginleştirir.

Ancak genellikle örümceklerin dört akciğeri veya sadece birkaçı ve bir çift trakeası vardır (diğer tüm seçenekler kuralın istisnasıdır). Her ikisinin de girişi aşağıdan, örümceğin karnından. Akciğerler trakeanın önünde yer alır; dış açıklıkları, stigmalar, genellikle enine yarıklara uzanır. Ve örümceğin ciğerlerin üzerindeki derisi, stigmaların önünde, "renkli ve heykelli", çevreleyen şık zırhın kabartmasında gözle görülür şekilde öne çıkıyor. Akciğerler olduğu gibi kapaklarla kaplıdır - elytra; Onlarla örümceğin kaç akciğeri olduğunu ve hiç sahip olup olmadığını öğrenebilirsiniz.

Trakeal stigmalar genellikle bir enine yarıkta kaynaştırılır. Arkasında, ayrıca aşağıdan, karın üzerinde, ancak en sonunda örümcek siğilleri var. Önyargılardan yoksunsanız, elinize bir örümceği alarak ve bir büyüteçle silahlandırdığınızda, onları açıkça göreceksiniz. Üç, daha az sıklıkla iki, bir, dört çift konik tüberkül. Örümceği örümcek yapan da buydu!

Bu "imbiklerde" doğa simyasını yaratır ve örümceğin vücudunun sularını bir örümcek ağına dönüştürür. Beş veya altı farklı örümcek ağı türü - tübüler, sakküler, armut biçimli ve diğerleri - birkaç çeşit örümcek ağı üretir: yapışkan, kuru, düz, oluklu. Ve amacı düpedüz evrenseldir: ağlar ve tuzaklar ondan bir örümcek, yumurtalar için bir koza ve yaşamak için bir ev, çiftleşme için bir hamak ve bir hedefe fırlatmak için bir top, bir dalış çanı ve bir yemek için bir kase yapar. sinekler ve balonlar için kementler, dahiyane yuva kapıları ve çok daha fazlası.

Her örümcek bezi, ürünlerini - hızla sertleşen yapışkan bir sıvı - küçük bir kitin tüpünden çıkarır. Örümcekte bu tür yarım bin tüp var ve mahzende yaşayan örümcekte sadece yüz tane var. Yüzlerce tüpten gelen en ince (milimetrenin binde biri) yapışkan ipleri, örümcek tarafından arka ayaklarıyla ipeksi bir ağa yapıştırılır. Bu ipleri farklı şekillerde birleştirerek ihtiyacı olan cinste ipi eğirir. Sadece bezler farklı iplikler verdiği için değil, aynı zamanda örümceklerin eğirme aletleri aynı olmadığı için çeşitli ağlar elde edilir. Örneğin, iki dördüncü ayağın her birinin ucundaki çapraz parçalar, tabanda birçok dişe sahip üç döner pençeye sahiptir - ikisi eşleştirilmiş, hareketli ve üçüncü eşleştirilmemiş, sabit. Örümcekler ipliği bu dişle yönlendirir ve ipliklerin kesişme noktasında bükülen eşleştirilmiş tarak pençeleri onları sabitler - "ördekler verin".

Diğer birçok örümceğin sadece iki çift pençesi vardır.

Size daha sonra cribellum ve kalamistre adı verilen eğirme aletlerinden bahsedeceğim.

Şimdi, örümcek boyunca bir bakışla hareket edersek, karından kavak bel sapı boyunca sefalotoraksa ulaşacağız. Örümceğin tüm uzuvlarına sahiptir: sekiz bacak, "kollar" - pedipalpler, önlerinde ve pedipalplerin arkasında - chelicerae.

Pedipalps, olduğu gibi, örümceklerin (bazıları hariç) üzerinde yürümediği ve elleriyle olduğu gibi etrafındaki her şeyi hissettikleri beşinci bir çift bacaktır. Yağma da. Ve örümcek ağlarıyla kundaklayarak pedipalplerle her yöne çevirirler. Yemekten sonra ağızlarını temizlerler ve örümcekler kozaların dikişlerini yumurtalarla "dikerler".

Ve pedipalpli erkek örümcek, doğa tarafından tayin edilen üreme saatinde cinsini de uzatır. Bu nedenle, bir örümcekte, pedipalpler pençesizdir ve uçlarında bir ampul veya hiçbir şeye benzemeyen bir şekil ile şişer, özel bir palpal, başka bir deyişle genital organ oluşturur. Bir şırıngada olduğu gibi içine yazılan erkek, örümcek cinsinin gelişimine katkı payını pedipalpa eliyle kalbin hanımına sunar. Bu hediyeyi kabul eder, ancak bir pedipalpa ile değil, bir epigin ile - onu karnın altındaki bir "cebe" gizler.

Pedipalplerin arkasında, birleşik sefalotoraks üzerinde dört çift bacak vardır. Örümcek, tabiri caizse, çoğaltılmış bir süratle (hızlı değil!), Aynı anda bir tarafta birinci ve üçüncü ayakları, diğerinde ikinci ve dördüncü ayakları öne çıkarır. Sonra yerde duran diğer dört bacak öne çıkıyor. Örümcekler oldukça hızlı koşarlar: saniyede 30 santimetre daha. Örümcek ayrıca ön ayaklarıyla boks yapar, rakibini yener ve onları yükseğe fırlatır. Ayrıca, onu yeme arzusuyla yanarsa, örümceğini belirsiz bir şekilde kenara iter. Bu aynı bacaklar (genellikle ikinci çift), örümcek tarafından örümceğe kur yapar, onları farklı aşk sinyalleriyle yukarı ve yanlara fırlatır. Kendi yolunda "döner".

Örümcek arka ayaklarıyla yumurtalı bir koza tutar, onu güneşte ısıtır veya delikler ve otlar arasında seyahat eder. Ve örümcekler, örneğin küçük tarantulalar, annelerinin sırtında çok uzun süre otururlarsa, örümcek onları arka ayaklarıyla birer birer yere atar. Genellikle örümcekler tarafından ağ örmek için kullanılırlar.

Tarantulaların bacaklarında ekstansör kaslar yoktur, sadece fleksörlerdir. Bacakları bükülür ve kan (daha doğrusu hemolenf), kalbin basınç altında içi boş bacaklara pompaladığı onları büker.

Gerçek inanılmaz! Şaşırtıcı ve ölümcül: Bu muhtemelen güçlü ve iyi silahlanmış tarantulaların eşekarısı avına karşı mücadelede bu kadar sık ​​ölmesinin nedenidir. Bir yaban arısı ile mücadelede sadece birkaç damla kan kaybeden tarantula, hemen, diyor Profesör P.I. partiler ".

Örümceklerin bacaklarındaki kan kalbi iter. Örümceklerin basit bir yapısı vardır: tüm karında uzun, kaslı bir tüp. Kan, 2-4 çift küçük delik - ostium içinden akar. Kalp tüpü kasılır (dinlenme sırasında dakikada 30-50 kez, kavga ve uçuşta 200 kez!) Ve kanı bir çift ön ve birkaç çift yan arterden iter (ostiumdan geri, kan yolu valfler tarafından kapatılır) ). Uçlarda, atardamarlar kopuyor gibi görünüyor ve kan geniş boşluklara - organlar arasındaki boşluklara - akıyor. Yolda akciğerleri ve soluk borusunu yıkayıp oksijen alarak karbondioksit verir. Daha sonra, kalp, ostium yoluyla, yeni bir döngüye atmak için oksijenle tazelenmiş kanı tekrar emer.

Bağırsaklar kalbin altında uzanıyordu: bağırsak önden mideye ve beş çift daha sindirim "fıçısına" - kör kesecik çıkıntılarına - şişmişti. Örümceklerin ayrıca bir karaciğeri (pankreas ile birlikte) ve iki farklı çeşitte böbrekleri vardır - malpighian damarları ve koksal bezleri.

Sinir düğümleri, ganglionlar, doğa, omurgasızların cinsini iyileştirdi, örümceklerde bir araya geldi ve beyin gibi bir şey ortaya çıktı - birleşik bir sinir merkezi kütlesi. Örümcek ataları fazla eklemliydi ve vücutları fazla merkezi değildi. Organları, uzunlamasına eksen boyunca birbirinden uzağa yerleştirildi. Doğal seçilimin, ata-solucanları kompakt bir örümcek ve böceğe - daha mükemmel canlı yapılara - dönüştürmek için bir çok şeyi birleştirmesi ve birleştirmesi gerekiyordu.

Sekiz örümcek gözü iyi görebilir mi? Genel olarak görüyorlar. Ancak, oldukça kısa görüşlü - sadece 20-30 santimetre uzakta kendilerini tanıyorlar. Ama onlar da uzak görüşlü değiller - görünüşe göre sadece bir metre yarıçaplı bir boşluk görebilirler.

Dişi karakurt görüş açısından çok zayıftır: örümceğini, yalnızca iki veya üç santimetre ayırdığında kendisine yaklaştığında tanır. Ancak daha büyük ve hareket eden, özellikle parlak bir gökyüzünün arka planına karşı, bir veya üç metre görür.

Bununla birlikte, ağ örmeyen (yan yürüyüşçüler, zıplayan atlar, kurt örümcekleri), ancak pusudan gelen avlanan örümceklerde, vizyon muhtemelen oldukça keskin görüşlüdür. Özellikle 8 santimetreden bir sineği teleskopik gözle bizim 75'in üzerinde olduğumuz kadar net gören yarış atları arasında.

iki merkezi büyük gözlerörümcekler inanılmaz bir özelliğe sahiptir: özel kaslar retinalarını hareket ettirir ve bu nedenle bir örümcek, başını ve gözlerini çevirmeden bakışlarını farklı nesnelere sabitleyebilir. Görünüşe göre bir noktaya bakıyor, ama gerçekte değil - çok fazla gözlem yapıyor.

Bu merkezi iki göz de diğer örümcek gözlerinden ters çevrilmemiş olmaları, yani içlerindeki retinanın insan gözündeki gibi ters çevrilmemiş olması bakımından farklılık gösterir.

Mercekten geçen ışık ışınları retinaya düşer ve bunlar özünde beynin parçacıklarıdır. Retina tamamen nöronlardan ve ışık reseptörlerinden - çubuklar ve konilerden oluşur. Bilinmeyen bir nedenden dolayı, birçok hayvanda ters yüz edilmiş gibidir: üstte, gözün girişine daha yakın, sinir hücreleri vardır ve bunların arkasında alıcılar vardır, böylece ışık önce opak bir şeyden geçmelidir. hedefe ulaşmak için - çubuklar ve koniler. Ve bu, gözün ön duvarında en mükemmel optiği oluşturmak için çok fazla ustalık harcandıktan sonra! İşte doğadaki her şeyin makul ve amaca uygun olmadığı gerçeğine bir örnek.

Derin bir anlam yoktu, retinayı tersine çevirmeye gerek yoktu. Ahtapot ve örümcek bunu bize kanıtlıyor.

Bir örümceğin ve bir ahtapotun gözlerini tasarlayan doğa, retinayı bükmedi. İçinde ışık önce onu algılayan reseptörlere düşer ve optik bilgiyi hesaplamak ve beynin evrensel diline çevirmekle meşgul olan sinir hücreleri onların arkasında uzanır ve fotosellere gölge düşürmez.

Ancak geri kalanı, bizimki gibi örümceğin merkezi gözleri değil, tersine çevrilir.

Örümcek duyabilir mi? Pek çok insan şüphesiz duyar: örneğin kurt örümcekleri - vızıldayan sinekler ve cıvıl cıvıl organları olanlar - cıvıltıları. Ancak garip bir şekilde, anatomistler örümceklerde henüz herhangi bir işitme organı bulamadılar. Bir zamanlar, belki de gizemli trichobotria'nın - pedipalplerde ve bacaklarda kılların gömülü olduğu çukurlar (bazı örümceklerde en az iki yüz tane var!), Örümceği sesler hakkında bilgilendirebileceği düşünülüyordu. Bununla birlikte, deneyler ikna etti: trichobothria'nın en hafif hava darbelerini (örneğin, uçan bir sinekten) yakaladığı, ancak ses dalgalarını değil. Trichobothria ve ağın ve suyun titreşimleri örümceği bilgilendirir. Bir su örümceği olan Serebryanka, bu raporlardan altı santimetre uzakta, küçük bir kabuklu olan Daphnia'nın çok uzakta yüzdüğünü öğrenir. Örümceğin ne duyduğu hala bir sır.

Örümcekler koku alma organlarını pedipalplerin ve ayakların (tarsal organlar) uçlarına takarlar. Ek olarak, binlercesi vücuda dağılmıştır (lir organları). Ama örümcek sadece "çok yakın mesafeden" iyi kokar ve tam iletişim kokulu bir madde ile ”diyor örümcek uzmanı Profesör Artemy Vasilyevich Ivanov.

Örümcekler ayrıca tat eksikliğinden muzdarip değildir: kuru veya sade suyla doymuş mürver parçaları tuzaklarından atılır, ancak atılmazlar, et suyuyla bulaşırlar, ancak iştahla emilirler. Örümceğin boğazdaki tat organları.

Örümcekler milyonlarca yıldır gezegende yaşıyor. Günümüzde 40 binden fazla türü var ve tüm bu araknidlerin kendi aralarında hem benzerlikleri hem de farklılıkları var. Göz sayısı ve görme keskinliği bile farklıdır. Bu makalede örümcek gözleri hakkında daha fazla bilgi edinin.

Çoğu örümcek türünün kaç gözü vardır?

Ağ ören ve avını bekleyen örümceklerin görüşü, aktif avlanmayı tercih eden türlere göre çok daha zayıftır. Görme organının ana görevi, avın veya tehlikenin yaklaşımını fark etmektir. Bir örümcek için 4 çift göz klasik olarak kabul edilir.

Birçoğu, örneğin bir örümcek haçında. Ancak bu sınır değildir: karşılaşılan maksimum çift sayısı 6'dır.
Belirli bir tür için bu sayı, habitata, avlanma yöntemine ve avın türüne bağlıdır. Göz, türün normal şekilde çalışabilmesi için yeterince büyük olmalıdır. Böylece, mağara altı gözlü yengeç örümceği neredeyse kördür ve at, 3 sıra halinde bulunan 8 görme organı ile donatılmıştır. Bilim adamları-araknologların gözlemlerine göre, sıçrayan örümcek iyi görür ve hatta renkleri ayırt edebilir.

Biliyor musun?Örümcek çapraz- gece Avcısı... Bu nedenle, görme organlarının çalışması, kızılötesi radyasyon kullanarak gece modunda fotoğraf çeken bir kameranın duyarlılığına benzer. Bunun için sadece böcek polarize ışık tarafından yönlendirilir.

Gözlerin türleri ve yapısı

Bir örümceğin görme organları aynı değildir. Miktarları, resmi algılama kalitesi ve hangi işlevleri yerine getirdikleri araknid türlerine bağlıdır. Çoğu örümceğin basit gözetleyicileri vardır. Ancak bazı türler ayrıca karmaşık yönlü olanlarla donatılmıştır. Toplamda 3 grup örümcek görsel organı vardır:

• ana çift (orta);
• ek taraf (yan);
• yönlü.

Ön çift daha büyüktür, görevi avı izlemek, tabiri caizse avı yakından göstermektir. Retinanın hareketinden sorumlu olan kaslar ana çifte bağlanır. Bu çift, içinde ışığa duyarlı hücrelerden oluşan bir katman olan bir göz kapsülü ve arkasında bir katmandan oluşur. sinir hücreleribir görüntü oluşturmak ve onu gangliona (sinir hücrelerinin pleksusa) iletmek.
Sagital bölümde ön medial göz: 1 - okülomotor kaslar; 2 - retina; 3 - mercek. Yan görme organları daha küçüktür, bağlı kasları olmadığı için dönemezler, ancak aynı zamanda yansıtabilen bir tür ayna ile donatılmıştır. Güneş ışığı... Yan göz işlevi - böceğin etrafındaki durumu kontrol etmek için görüş açısını arttırır. Aynı organlar ışık kaynağını sabitleyebilir, nesneye olan mesafeyi belirleyebilir, av veya tehlikeyi fark edebilir.

Biliyor musun?Böceklerde renk algısından sorumlu olan bileşik gözlerdir.

Tüm örümcek türlerinin yönlü olanları yoktur. Bu izlerin, gözlerin yönlü bir yapısına sahip olan ataları - chelicerates tarafından örümceklere bırakıldığına inanılmaktadır. Bu tür organlar ayrıca ışığı algılayabilir ve yansıtabilir. Yanal yardımcı algı organlarının yapısında, sinir hücrelerinin tabakası, ışığa duyarlı hücrelerden çok ışık akısına daha yakındır. Bu, optik sinirin bağlanma noktalarında "kör noktalar" yaratır, ancak bunun pahasına Büyük bir sayı organlar, bu eksiklik rahatsızlık yaratmaz.

Onların görüşünün gücü nedir?

Işığın gücü ve yönü arasında ayrım yapma yeteneği, örümceğin avın hareket yönünü izlemesini sağlar. Bu özellikle ağ örenler için önemlidir.

Önemli!Nesnelerin hareketi yan gözlerle kaydedilir, ardından örümcek hedefe döner ve ana gözlerin yardımıyla onu yakından görebilir. Yan ek görme organları olmadan avlanamaz.

Örümcek görüşünün avantajları ayrıca aşağıdakiler olarak da adlandırılabilir:

• bir kişininkinden daha iyi resim detayı;
• yakından görme yeteneği;
• örümcekler kendilerine yakın nesneleri 10 cm'den daha uzakta olanlardan daha iyi görürler;
• ultraviyole spektrumunda görme yeteneği;
• polarize ışığı algılama yeteneği;
• çevrenizdeki herhangi bir yönde avı takip etme yeteneği;
• gözler çimlerde hızlı hareket etmeye yardımcı olur;
• örümcek av için zıplarken ıskalamaz, bu da mesafeyi çok doğru bir şekilde belirleyebileceği anlamına gelir.

özellikler

Çok sayıda göz, örümceğin etrafını pratik olarak görmesini sağlar. Bunlara ek olarak, örümceğin pençelerinde, dünyanın görsel resmini tamamlayan “hareket duyduğu” hassas tüyler vardır.

Önemli!Brezilyalı muz örümceği- av türlerinin en saldırganı. Zehri insanlar için ölümcüldür ve bu avcı herhangi bir hareketli nesneye saldırır.

Örümcek görme özellikleri:

• organ sayısı;
• her göz ayrı bir resim görür, ancak bir örümcek için tek bir bütün halinde katlanır;
• ana ve ek organların farklı yapısı.

Böylece, örümceğin yaşam alanını ve türünü bilerek, kaç göze sahip olduğu ve nasıl gördüğü hakkında sonuçlar çıkarılabilir. Bu tür bilgiler olmadan araknidler hakkındaki anlayışımız tam olmaktan uzak olacaktır.

Dünyadaki örümceklerin çeşitliliği en meraklıları bile şaşırtıyor çünkü bilim 42 binden fazla tür buldu ve bu rakama binlerce örümcek fosilini kolayca ekleyebilirsiniz. Demetlerin yaşam alanları çok çeşitlidir: birçok tür sadece karada değil suda da yaşayabilir.

Örümcekler sadece bunun için ilginç değil. Diğer canlılara zararsız vejeteryan olarak var olurlar; ve zehirlidir, bir insanı birkaç saat içinde öldürebilir. 100 milyon yılı aşkın süredir aramızda yaşayan bu böcek türünün benzersiz bir özelliği var. dış yapı, ilginç bir doku, ancak görme organı özel bir ilgiyi hak ediyor: her türdeki göz sayısı ve özellikleri.

örümceklerin kaç gözü vardır

Hayvanların görüş alanını inceleyen uzmanlar var, bunlar benzer bir şey duyan zooftalmologlar. faiz sor kesin bir cevap vermeyecektir. En azından, böceğin hangi türe ait olduğunu bilmeniz gerekir. Aslında, aslında her şey farklıdır: cins ve türe göre göz sayısı değişebilir. Çoğu durumda, bu rakam 4 olacaktır, ancak her birinde 6, 8 olan türler vardır ve ayrıca 12 gözün sahipleri bilinmektedir.

Gerçek şu ki, evrim sürecinde doğa, her böcek türüne tam olarak bu sayıda göz, geliştikleri habitatta hayatta kalmak için gerekli olan görme gücü vermiştir. Örneğin farklı kutuplarda Dünya mağara türleri vardır, görme güçleri çok düşüktür ve neredeyse kördürler, ancak yüzeyde görme gücü insanla karşılaştırılabilir, hatta bazı renkleri ayırt edebilen zıplayan örümcekler vardır.

göz türleri

Tüm türlerde, görme organlarının düzenlenmesi iki sıra halinde gerçekleşir ve farklı bir işlevden sorumludurlar:

1. Ön çift o orta- ana görünümden sorumludur.
2. Diğer çift göz denir teminat- esas olarak diğer tüm işlevlerden sorumludurlar ve böceği yaklaşan bir tehlikeye karşı uyarırlar.
3. Diğer böceklerde olduğu gibi yönlü gözler belirli işlevlerden sorumlu ayrı alanları vardır, ancak örümceklerin özel ek çiftleri vardır, bu nedenle 4'ten fazla göze sahip olabilirler.

Örümceklerin görme gücü

Örümceklerin ön çift gözleri, bir insanın bile ayırt edemediği şeyleri görebilir. Araştırmalar yapılmış ve bazı örümcek türlerinin ultraviyole ışığını bile algılayabildiği kanıtlanmıştır. Örneğin:

Gözlerin özellikleri

Tüm bireyler sadece göz sayısında değil, aynı zamanda karakteristik yapısal farklılık, görme organlarının çeşitli işlevlerini yerine getirir. Örneğin, bireylerin ailesi zooftalmologlar için büyük ilgi görmektedir. Salticidae, çünkü bu türde, ön veya dedikleri gibi, ana, ana göz çifti, diğer türler arasında en büyük merceğe sahiptir, yani görme organlarının şekli bir teleskopun yapısına benzer .

Bilim adamları, göz sayısından bağımsız olarak, ister çapraz, yengeç örümcekleri, kum veya diğer türler olsun, tüm görme organının tek bir bütün olarak işlev gördüğünü gösteren bir model buldular. Bu şu şekilde ifade edilir:

1. Her şeyden önce yan veya arka gözler çalışmaya dahil edilir, yaklaşmadan 20-30 cm önce bile potansiyel bir kurban bulurlar.
2. İkinci aşamada asıl gözler esere dahil edilir; avın nesnesinin önde olup olmadığını veya dikkat edilmesi gerekmeyen bazı yabancı cisimleri belirleyerek bilgi ve ana odak ileten onlardır.

Algılama ile ilgili ilginç gerçekler

Gözlere ek olarak, örümceklerin etkileşim için ayrı organları da vardır. Çevre içinde yaşadıkları. Örneğin, tüm türlerin kulakları yoktur; böcek sadece uzuvlarındaki küçük thrichobotria tüyleri nedeniyle duyabilir. Bu tüyler, bir işitme organı olarak, örümceğin, ses emisyonunun ve hava hareketinin odağının nerede olduğunu milimetrik doğrulukla belirlemesini sağlar. Ayrıca uzuvlardaki bu organ tadı yakalamanızı sağlar. Örümceklerin ağızda tat almaktan sorumlu alıcılara sahip olmadığı ve avıyla ilgili tüm bilgileri, beslenmeye uygun olup olmadığı, bacaklarındaki aynı özel kıllar nedeniyle aldığı sonucuna varılabilir.

Böyle bile öğrenmiş kısa bilgi görmenin yapısı hakkında, örümceklerin kaç tane gözü olduğu konusunda net bir cevap vermek imkansızdır. Gerçekten de, bu soruyu daha spesifik olarak cevaplamak için, en azından örümceğin habitatını veya daha doğrusu hangi türlere ve alt türlere ait olduğunu bulmanız gerekir. Örümcek hakkında tüm bilgilere sahipseniz, kaç gözü olduğunu doğru bir şekilde cevaplayabilirsiniz.

Gelişmiş eklembacaklı türlerinin aksine, eklembacaklıların görüşü zayıftır. Gözleri basit bir yapıya sahiptir. Vücutlarında altı çifte kadar olabilir, ancak bu daha çok etraflarındaki dünyayı algılamalarının kusurlu olduğu gerçeğini doğrular. Bir akrebin kaç gözü vardır sorusunun cevabı, görme sisteminin niteliğini net bir şekilde anlayamaz. Bu nedenle, bu kadar kusurlu "optik" ile hayatta kalmaya nasıl adapte olduğunu anlamak mantıklı.

Araknid vizyonunun özellikleri

Bu sınıfın çeşitli tür grupları iyi uyum sağlamıştır. Birçoğu için birincil rol gözler tarafından oynanmaz, ancak vücudun yüzeyinde artan hassasiyete sahip alanları vardır. Özellikle hareketten sorumlu olan mafsallı pençelerde ve pedipalplerde (bacak dokunaçları) çok sayıda dokunsal kıl vardır.

Birçok örümcek, tuzak ağları örer. İplerin en küçük titreşimleriyle karşılaştıkları avları öğrenirler. Bu durumda, görsel algı daha az önemlidir. Göçebe bir yaşam tarzına öncülük eden ve ağsız avlanan türlerin daha fazlası var. gelişmiş görüş... Tanıdık olmayan bir arazide hareket edebilmek için çevredeki gerçekliği ayırt edebilmeleri gerekir.

Bununla birlikte, görsel sistemleri, gelişmiş yüksek böceklerin "optiği" ile de karşılaştırılamaz. Akrebin gözleri (aşağıdaki fotoğraf), cihazın karmaşıklığında veya renk sunumunun özelliklerinde de farklılık göstermez. Bu alt düzenin temsilcilerinin örümceklerden bile daha kötü gördüklerine ve kendi türlerini yalnızca birkaç santimetre mesafeden ayırt edebildiklerine inanılıyor.

Eklembacaklıların basit ve karmaşık görüşü

Böcek görüşü en gelişmiş olanıdır. Bu bağlamda, araknidlerin gözlerine genellikle basit denir. Böceklerin gelişmiş temsilcilerinde - arılar, yusufçuklar, sinekler ve benzerleri - bileşik gözler yönlü bir yapıya sahiptir. Yapısal görsel birim ommatidia'dır. Karmaşık bir optik sistem aslında onlardan oluşur. Yan yana yerleştirildiklerinde görsel bir kompleks oluştururlar. Ommatidyum, altında lens özelliklerine benzer şeffaf bir koninin bulunduğu bikonveks bir mercekten (kornea) oluşur.

Aşağıda, ışık radyasyonunu algılayabilen bir hücre tabakası (retina) vardır. Sinyalleri beyne ileten sinir uçlarına bağlanırlar. Her ommatidium ayrı ayrı bilgi alır. Sonuç olarak, resim birçok noktadan oluşuyor ve bir mozaik görüntüsüne benziyor.

Sineklerde, bu tür yapısal elemanların sayısı her gözde 4.000'e ulaşır. Bu konuda daha gelişmiş yusufçukların daha da fazlası var - 28 bine kadar. Araknidlerdeki birkaç akrep çiftinin karmaşık bir yapıya sahip olduğu biliniyor mu? Karmaşık bir görsel sistemleri yoktur. Ayrı ayrı yerleştirilmiş birkaç ommatidial gözle temsil edilir. Ayrıca, daha büyük çiftlerinden biri ana olarak kabul edilir. Gerisi (5 çifte kadar) yan tarafta bulunur ve yardımcı olarak kabul edilir.

Böcek larvalarında daha basit yan gözler (saplar) bulunur. Gelişimin en yüksek aşamasına geçildiğinde, görsel sistemleri daha karmaşık hale gelir. Diğer basitleştirilmiş göz türü (dorsal) "yeniden doğmaz", ancak yetişkinlerde aynı seviyede kalır. İçlerinde ommatidyum oluşmaz (koni ve mercek yoktur). Işık alan hücreler korneanın altında bulunur. Sinir uçlarına bağlı olan pigment tabakası daha da düşüktür.

Akrepler: yaşam tarzı

En sık bulunan bölgelerde tropikal iklim... Bazı türler günlüktür, ancak büyük çoğunluğu hala gece avcılarıdır. Bu dönemde kavurucu sıcaktan saklanmayı ve taşların altında, budakların altında ve diğer tenha yerlerde saklanmayı tercih ederler.

Bu kısmen onların kusurlu görüşlerinden kaynaklanmaktadır. Tehlikeyi ancak şu şekilde fark edebilirler: yakın menzil ve geceleri daha iyi adapte olan avlanmak için. Ancak bu sadece görmenin belirli özelliklerinden kaynaklanmaz. Bir akrebin kaç gözü olduğu önemli değil (aşağıdaki fotoğraf) - avı yakalamada belirleyici bir rol oynamazlar. Doğru saldırıların ana değerinin, pençelerindeki hassas sensörler olduğuna inanılmaktadır.

Ayakların dairesel yerleşimi akreplere toprağın en küçük titreşimlerini her yönden hissetme fırsatı verir. Bu tür sinyallerin yayılma hızı ile (yakın bacaklar onları daha erken hisseder), kurbanın tam yerini belirler. Gözler bu konuda ikincil bir rol oynar. Akrep ve kurban, ince bir yarık şeklinde bir engelle ayrılırsa, yakın mesafeden bile ona saldıramayacağı fark edilir. Bu durumda, avın hareketinden hassas bacaklarına topraktaki sinyaller ulaşmaz.

Yaşam alanı ve yaşam özellikleri önemli ölçüde değişti dış görünüş bu yaratıklar. Sadece vücudun genel boyutu ve bireysel bölümleri değil, aynı zamanda göz sayısı da farklılık gösterir. Toplam sayıları ne olursa olsun, hepsinin basit bir yapısı vardır.

Akrebin kaç gözü vardır ve bunlar vücudun neresinde bulunur? Bazı türler bir çiftle yaşamaya adapte olmuşlardır. En yüksek miktar- 12 basit göz. Dahası, çiftlerinden biri (belli ki daha büyük) merkezde ve oynuyor. ana rol... Gerisi çevre boyunca yanlarda ve aşağıda bulunur.

Kurbanı ön kıskaçlarıyla yakalayan akrep, onu başının üzerine kaldırır ve kuyruğun ucundaki iğnenin ucuyla deler. Bir akrebin bu süreci kontrol eden kaç gözü vardır? Muhtemelen üst buhar bundan bir ölçüde sorumludur. Basit ek gözlerin görsel sistemin bir komplikasyonu (geliştirmek için geliştirildi) veya basitleştirilmesi (tamamen atrofiye zamanları olmadı) olup olmadığını kesin olarak belirlemek mümkün değildir.

Örümcekler bizi her yerde kuşatır. Bu nedenle, hangi örümceklerin güvenli olduğunu ve hangilerinden kaçınılması gerektiğini bilmek önemlidir.

Örümcekler, Devoniyen'den bilinen gezegenin en eski sakinlerinden biridir ve karbonifer dönemi... Yaklaşık 400 milyon yıl önce ortaya çıktıklarına inanılıyor. Kreasyonlar paleozoik dönem karakteristik bir örümcek ağı aygıtına sahipti, ancak daha ilkeldi. Yaşam alanları en geniş - Antarktika'yı saymayan tüm gezegen.

Örümcek Bilimi: Adı Ne?

Araneoloji, zooloji - araknoloji dalının bir parçası olan örümcek bilimidir. Araknoloji, eklembacaklıları, omurgasızları ve eklembacaklıları inceler. İsmin kökeni eski Yunancadır.

Ayrıca araknoloji, örümceklerin hareketlerini gözlemleyerek hava durumunu tahmin etme sanatıdır.

Örümcekler - nelerdir: türleri

Araştırmacılar yaklaşık 42 bin örümcek türü biliyor. Örümcekler, esas olarak çenelerin yapısında, daha kesin olarak, vücudun uzunlamasına eksenine göre chelicerae konumunda farklılık gösteren üç büyük alt sıraya ayrılabilir.

Orthognatha alt takımı

Daha sık olarak, bu alt sıranın temsilcilerine migalomorf denir. Kalın kılların varlığı ile karakterize edilir, büyük boy ve çenelerin ilkel yapısı - pençe aşağı doğru yönlendirilir ve sadece üst çenede büyür. Solunum sistemi pulmoner keselerle temsil edilir.

Migalomorfların çoğu sıcak iklimlerde yaşar. Burrows kendilerini yeraltı yapar.

Orthognatha şunları içerir:

• tarantula örümcekleri
• huni örümcekleri
• ctenisidler
• örümcekler - kazıcılar

Araneomorpha alt takımı

Doğa bilimcilerin bildiği hemen hemen tüm diğer örümcek türleri, büyük grup Labidognatha veya Araneomorpha. Her iki çene ile donatılmış pençeleri olması bakımından farklılık gösterirler. Solunum sistemi trakea ile temsil edilir.

Ağ olmadan av yakalayan örümcek türleri:

• örümcek yengeçleri
• zıplayan örümcekler
• kurt örümcekleri

Web örümcek türleri:

• çizgili örümcekler
• yılan örümcekleri
• huni örümcekleri veya kekler
• uzun bacaklı örümcekler
• orb-web örümcekleri

Araneomorfik örümcekler arasında, örümceklerin dayanıklı ürettiği madde olan cribellum üretemeyenler de vardır. örümcek ağı ve onu geliştirenler.

Alttakım Mezothelae

Lifistiomorfik örümcekler, chelicerae'nin yana doğru aralıklı olması ve aşağı doğru yönlendirilmemesi gerçeğiyle ayırt edilir. Bu pozisyonun evrimsel olarak daha gelişmiş olduğu kabul edilir. Ancak, bu alt düzen en ilkel olarak kabul edilir, izleri Karbonifer yataklarında bulundu. Örümceklerin arkaik pulmoner keseleri, henüz karnın sonuna kaymamış dört çift araknoid siğil vardır. Bir kapakla kapatılmış toprak deliklerde yaşarlar. Sinyal iplikleri vizonlardan yayılır. Her ne kadar bir tür duvarlarda örümcek ağı boruları yaptıkları mağaraları tercih etse de.

Bunlar şunları içerir:

• örümcekler eklembacaklı
• ilkel artrolikosit örümcekleri
• ilkel örümcekler artromygalid

Örümcek: böcek mi, hayvan mı?

Örümcekler, hayvan türüne aittir - eklembacaklıların sınıfındaki eklembacaklıların sırası. Bu nedenle örümcekler böcek değil hayvandır.

Bir örümcek ve bir böcek arasındaki farklar:

• örümceğin dört çift bacağı vardır ve böceklerin üç çift bacağı vardır.
• örümceklerin böceklerin anten özelliği yoktur
• birçok göz, on iki çifte kadar
• bir örümceğin vücudu her zaman sefalotoraks ve karından oluşur
• bazı örümcek türlerinin zekası vardır: yabancıları kendilerinden ayırt ederler, sahibini koruyabilir, sahibinin ruh halini hissedebilir, hatta müzikle dans edebilirler. Bir hayvanın aksine hiçbir böcek bunu yapamaz.

Örümcek vücut yapısı

Kitin dış iskeleti ile kaplı örümceklerin gövdesi, küçük bir tüple birbirine bağlanan iki bölümden oluşur:

• sefalotoraks, başın göğüsle birleşmesi ile oluşur
• karın

sefalotoraks

• Sefalotoraks bir oluk ile iki bölüme ayrılmıştır: baş ve torasik. Ön kafa bölgesinde gözler ve çeneler vardır - chelicerae. Çoğu örümcekte, chelicerae aşağı doğru yönlendirilir ve bir pençe ile biter. Zehirli bezler pençelerde bulunur.
• Çenelerin alt kısmı - pedipalps, palp ve kavrama elemanları olarak kullanılır. Pedipalpler arasında emmek için bir ağız bulunur. Bazı cinsel olarak olgun erkeklerde, pedipalpler aynı zamanda cymbium'dur - çiftleşme aygıtı.
• Basit gözler ön sefalik bölgede de bulunur.
• Ayrıca sefalotoraksta dört çift mafsallı bacak bulunur. torasik... Her örümcek bacağının 7 segmenti vardır. Her bacağın son uzvunda iki veya daha fazla düz veya tırtıklı pençe bulunur.

karın

• Karın yuvarlak, oval, köşeli, uzun, solucan şeklinde olabilir. Karında stigmalar var - nefes alma delikleri.
• Karın alt tarafında örümcek bezlerinin bulunduğu örümcek siğiller vardır. Karın tabanının yakınında bir genital açıklık bulunur. Kadınlarda, kalınlaşmış chitinous bir plaka ile çevrilidir ve erkeklerde genital açıklık basit bir yarık gibi görünür.

Örümcekler 10 cm'ye kadar büyüyebilir ve uzuvlarının uzunluğu 25 cm'yi geçebilir, hepsi türe bağlıdır. En küçük temsilciler sadece 0,4 mm ölçüyor.

Renk, desen, vücudu kaplayan pul ve kılların yapısına, pigmentin varlığına ve örümceğin türüne bağlıdır.

Bir örümceğin kaç bacağı ve uzuvları vardır?

• Tüm örümceklerin, sefalotoraksta bulunan ve genellikle kıllarla kaplı dört çift bacağı vardır.
• Her bacağın hilal şeklinde tarak pençeleri vardır. Pençeler arasında çoğu zaman yapışkan bir ped bulunur - pençe benzeri bir uzantı.
• Ağ ören örümcekler, örümceğin ağ boyunca serbestçe hareket etmesine izin veren yardımcı tırtıklı pençelere sahiptir.

Bir örümceğin kaç gözü vardır?

• Türüne bağlıdır. Bazı türlerin sadece iki gözü varken, bazılarının on iki gözü vardır. Çoğu türün iki sıra halinde düzenlenmiş 8 gözü vardır.
• Her durumda, iki ön göz ana gözdür. Yapıları diğer yan gözlerden farklıdır: retinayı hareket ettirmek için kasları vardır ve yansıtıcı bir kılıfı yoktur. Ayrıca, yardımcı gözler, ışığa duyarlı retina hücrelerinin varlığı ile ayırt edilir. Ne kadar çok olursa, örümceğin görüşü o kadar keskin olur.
• Bazı örümcekler insanları olduğu kadar renkleri de görebilirler. Örneğin, zıplayan örümcekler. Gece avcıları, örneğin kaldırım örümcekleri, sadece geceleri değil, gündüzleri de mükemmel görüşe sahiptir. Ama gezgin örümcekler en iyisini görür.

Bir örümcek ağı nasıl örer?

Ağın ipliği, örümceğin havada hızla sertleşen özel bir sıvı ile birbirine yapıştırdığı birçok ince iplikten oluşur. Bu sayede, ağın o kadar yüksek bir gücü elde edilir ki, örümcekler yardımı ile kilometrelerce mesafeleri aşarak seyahat ederler.

Ağ kuru, yapışkan, elastik olabilir - bunların hepsi ipliğin amacına bağlıdır.

Örümcek ağları için iplik türleri:

• koza için
• yapışkan iplik yakalama
• hareket etmek için
• avını şaşırtmak
• bağlantı elemanları için iplik

Web tasarımı avlanma yöntemine bağlıdır. Örümcekler, çoğu böceğin gördüğü ultraviyole ışınlarını yansıtan bir iplik dokumak için kullanırlar. Ayrıca örümcek, morötesi ışığı yansıtan ipleri, morötesi ışığı da yansıtan çiçeklere benzeyecek şekilde örer. Bu nedenle böcekler çekici ve tatlı bir çiçeğe uçar ve örümcek ağına düşer.

Bir ağ dokuma aşamaları:

1. Örümcek, uzun bir iplik bırakan ilk kişidir. Böyle bir iplik hava akımı tarafından alınır, en yakın şubeye koşar ve ona yapışır (Şekil 1, 2).
2. Daha sonra bir öncekine paralel bir serbest asılı iplik daha dokunur. Örümcek, ağırlığı altında çekilen bu ipliğin ortasına hareket eder ve üçüncü bir destek bulana kadar aşağıya doğru başka bir iplik örer (Res. 3).
3. Örümcek, desteğe bir iplik takar ve Y şeklinde bir çerçeve elde edilir.
4. Aşağıda genel bir kontur ve birkaç yarıçap daha bulunmaktadır (Şekil 4).
5. Bu yarıçaplarda yardımcı bir spiral dokunmuştur (Şekil 5). Bu çerçevenin tamamı yapışkan olmayan iplikten dokunmuştur.
6. Ayrıca örümcek, kenarından ağın ortasına doğru yapışkan bir iplikle ikinci bir spiral örer.

İnşaat 1-2 saat sürebilir.

Örümcekler nasıl ürer?

• Erkekler genellikle kadınlardan farklıdır (erkek daha küçüktür), uzun bacaklar, daha parlak bir renkle, erkeklerde sadece son tüy dökümü sırasında ortaya çıkan pedipalplerin varlığı.
• İlk olarak, erkekler özel bir sperm ağı örerler. Her ne kadar bazı türler birkaç gerilmiş iplikle sınırlıdır. Daha sonra örümcek ağa bir damla sperm uygular ve pedipalpleri spermle doldurur, bunun yardımıyla spermi dişiye seminal hazneye sokar. Ve dişiyi aramaya gider.
• Örümcek kokudan bir dişi bulur. Uygun bir dişi bulduktan sonra erkek temkinli yaklaşmaya başlar. Dişi kur yapmaya hazır değilse, örümceğe saldırır, hatta onu yiyebilir.
• Dişi erkeğe olumlu bakarsa, erkek dişiyi cezbetmeye başlar: “düğün dansları” yapar, ayaklarıyla “çıngırdar” ve av getirir. Dişiyi kandırdıktan sonra, örümcek dikkatlice ona yaklaşır, bacaklarının uçlarıyla ona dokunur, sonra pedipalplerle ve geri çekilir. Erkek ayrıca alt tabaka üzerinde “davul”.
• Dişi saldırganlık göstermezse ve kendini “vurursa”, erkek dikkatli bir şekilde yaklaşır ve pedipalplerini dişinin genital açıklığına getirir. Eylem birkaç saniye sürer.
• Sonra erkek, dişi onu yemesin diye kaçar. Bu oldukça nadir olmasına rağmen. Bir dişi bir mevsimde birkaç erkeğe sahip olabilir.
• 6-10 hafta sonra dişi, içine 500 yumurta bıraktığı bir koza örer. Dişi kozayı dikkatle korur ve keliserler arasında tutar. 5 hafta sonra örümcekler ortaya çıkar.

Sıradan örümcekler ne kadar yaşar?

Çoğu örümcek bir yıl yaşar. Ancak tarantula örümceklerinden Grammostola pulchra gibi bazı türler 35 yıl yaşayabilir. Ve bu sadece dişiler için geçerlidir, erkekler hatta tarantula örümcekleri 2-3 yıl yaşar.

Zehirsiz örümcekler: isimleri olan bir liste

Kesinlikle hayır zehirli örümcekler bulunmuyor. Kurbanı felç etmek, korunmak için zehir gereklidir.

Ancak karşılaşılan çoğu örümceğin zehiri tehlikeli değildir. Bazı durumlarda o kadar küçüktür ki kimse fark etmez veya kızarıklık ve şişlik görülür. İzole durumlarda olmasına rağmen, örümcek zehirine alerjisi mümkündür.

İnsanlar için güvenlisıkörümcekler:

Ortak saman yapıcı örümcek... Erkek boyutu - 7 mm'ye kadar, dişi - 9 mm'ye kadar. Uzun bacaklı. Karanlıkta avlanırlar. Bir yığın halinde toplanmayı severler, böylece bir yün demeti gibi görünürler. Yapışkan olmayan bir ağ örer. Hoş olmayan bir koku yayarak düşmanları korkutun.

5 binden fazla tür. 5-6 mm boyunda, güneşlenmeyi seven ve camın üzerine mükemmel tırmanan küçük bir örümcek. İyi jumperlar, 20 cm'ye kadar zıplayabilirler.Ağlar örülmez, zıplayarak hücum ederler, mükemmel görme yetenekleri vardır.

1 binden fazla tür. 25 mm'ye kadar boyut - dişiler, 10 mm'ye kadar - erkekler. Karnında bir haç oluşturan birkaç beyaz leke vardır. Çapı 1,5 m'ye ulaşabilen yuvarlak bir balık ağı kullanarak avlanırlar.

10 mm'ye kadar boyut. Bir pusudan avlanır, kurbanı anında yakalar ve zehirle felç eder. Ağ örmez. Kamuflajı vardır - gerekirse rengi zengin sarıdan beyaza değiştirir. Ağaç kabuğunda avlananlar, kahverengi renk, ve yapraklarda olanlar alacalı.

Ev örümceği veya huni örümceği, en ünlü ve yaygın. Tenha bir yerde ağ örmek: tavanda, köşede, dolabın arkasında. Erkek 10 mm'ye kadar, dişi biraz daha büyük - 12 mm'ye kadar. Renk kahverengi lekeler ile sarı-gridir.

Dişinin boyutu 10 mm'ye kadar, erkek biraz daha küçüktür. Renk açık sarı, bazen yeşilimsi. Karın alt tarafında, tohum şeklinde uzatılmış iki açık şerit vardır. Uzun bacaklı sivrisinekler için tasarlanmış büyük "delikleri" olan dairesel ağlar inşa ederler. Suyun yanına bir ağ örülür, onlar su üzerinde nasıl çalışacaklarını bilirler.

Erkek boyutu - 16 mm'ye kadar, dişi - 12 mm'ye kadar. Tatlı su durgun sularında yaşamaya adapte olmuş nadir bir örümcek. Yüzebilmek. Karın havayı hapsetmek için kıllarla kaplıdır, bu nedenle örümcek su altında "gümüş" görünür. Suda, yaşadığı havayla dolu bir "çan" örer: dinlenir, stok bırakır, yakalanan avı yer.

Kuş yiyen örümcek (tarantula). Büyük, bacak açıklığı ile 20 cm'ye kadar. Güzel, çeşitli bir renge sahipler. Bir örümcek ağı dokuma. Bazı türler insanlara tamamen zararsızdır; diğerlerinin ısırmasından şişlik, kızarıklık, kaşıntı, ateş ve kas krampları ortaya çıkabilir. Hiçbir ölüm bildirilmedi. Evlerde en sık tutulanlar, bazı türlerin dişileri 35 yıla kadar yaşıyor. Bakımda çok iddiasız. Kuş yiyiciler bile eğitilebilir.

Gezegendeki dünyanın en tehlikeli, zehirli, ölümcül ilk 10 örümceği: isimleri olan bir liste

Güney Amerika'nın tropik ve subtropiklerinin sakini, Guinness Kitabına göre en tehlikeli örümcek. Örümceğin boyu 10-12,5 cm'dir, hızlıdır, aktiftir, ağ örmez ve sürekli av arayışı içinde hareket eder. Muz sever. Diğer örümcekler, böcekler, kertenkeleler, kuşlar ile beslenir.

Tehlike durumunda ayağa kalkar, dişlerini gösterir. Zehir, zayıflamış insanlar için ölümcüldür, çocuklar. Yardım olmadan, bazı kişilerin ısırmasından ölüm 20-30 dakika içinde gerçekleşebilir. Sağlıklı bir yetişkin genellikle ciddi bir alerjik reaksiyona sahiptir.

Yaşam alanı Güney Amerika ve Afrika'nın çölleridir. Yiyecek ve su olmadan uzun süre gidebilirler - bir yıla kadar. 5 cm'ye kadar olan bacakların açıklığını dikkate alarak boyut.

Avlanırken kendini kuma gömer, yaklaşmasını sağlar ve siperden saldırır. Zehir, kanı incelten ve doku bozulmasına neden olan hemolitik-nekrotik bir toksindir. Kurban iç kanamadan ölür. Hiçbir panzehir oluşturulmamıştır, ancak insanlar nadiren ölür.

Habitat - Avustralya, Sidney'den 100 km'lik bir yarıçap içinde. Boyut - 5 cm'ye kadar Kütüklerde, taşların altında, ağaçlarda veya açık alanlarda yaşar ve avlanır. Zehir çoğu memeli için tehlikeli değil, insanlar ve primatlar için ölümcül.

Örümcek tehlikede ayağa kalkar, dişlerini gösterir. Isırıldığında, kurbanın vücudunu ısırır ve arka arkaya birçok kez ısırır. Ayrıca, onu yırtmak zordur. Zehir yüksek dozlardan dolayı tehlikelidir. İlk olarak, sağlık durumu kötüleşir: mide bulantısı, kusma, terleme. Sonra - azalır tansiyon ve kan dolaşımı bozulur ve sonunda - solunum organları başarısız olur.

En iyilerinden biri bilinen türler... Habitat - Meksika, ABD, güney Kanada, Yeni Zelanda... Çölde ve çayırlarda yaşamayı tercih ederler. Dişinin boyu 1 cm kadardır Dişiler erkeklerden daha tehlikelidir. Bir dişi tarafından ısırılırsa, panzehir 30 saniye içinde uygulanmalıdır.

Örümcek zehiri 15 kez zehirden daha güçlüçıngıraklı yılan... Isırık bölgesi 3 aya kadar iyileşir. Isırık, 1 saat sonra tüm vücuda yayılan ve kasılmalara neden olan keskin bir ağrı ile karakterizedir. Nefes almada zorluk, kusma, terleme, baş ağrısı, ekstremitelerde parestezi, ateş.

Dıştan kara dul gibi görünüyor. Başlangıçta Avustralya'da yaşayan, şimdi kutuplar hariç tüm dünyaya yayıldı. 1 cm boyutuna kadar Böcekler, sinekler, hamamböcekleri ve hatta kertenkelelerle beslenir.

Zehir bir insanı öldürme yeteneğine sahip değildir, ancak bir ısırmadan sonra ağrı, kasılmalar, mide bulantısı, artan terleme ve genel halsizlik hissedilir.

6. Karakurt - "kara solucan"

Bir kara dul cinsinden, Rusya'nın bozkır ve çöl bölgelerinde yaşıyor. Erkeğin büyüklüğü 0,7 cm'ye kadar, dişinin boyutu 2 cm'ye kadar En tehlikeli olanı, karın üzerinde kırmızı noktalar bulunan dişilerin zehiridir.

Örümcek ısırığının kendisi pratik olarak fark edilmez, ancak birkaç dakika sonra hissedilir. keskin acı yavaş yavaş tüm vücuda yayılır. Konvülsiyonlar başlar, kırmızı bir döküntü belirir, kurban mantıksız korku, depresyon hissedebilir. Yardım olmadan, ısırık 5 gün boyunca ölümcül olabilir.

İkinci isim keman örümceğidir. Habitat - kuzey Meksika, güney ABD, Kaliforniya. Erkeklerin boyu 0,6 cm, dişiler 20 cm'ye kadar, agresif değil. Karanlık ve kuru yerlerde yaşar: tavan araları, hangarlar, dolaplar.

Isırık pratik olarak duyarsızdır. Isırmadan sonra, bir gün içinde tüm vücuda yayıldıktan sonra zehirin etkisi hissedilmeye başlar. Sıcaklık yükselir, mide bulantısı, kızarıklık, vücutta ağrı, doku ödemi görülür. %30'unda doku nekrozu başlar, bazen organlar iflas eder, sadece birkaç ölüm kaydedilmiştir.

Başlangıçta sadece yerleşim Güney Amerika(Şili), şimdi de yaşıyor Kuzey Amerika, Avrupa ve Avustralya'da bulunur. Terk edilmiş yerlerde yaşıyor: hangarlar, odun yığınları, tavan araları. Böcekler ve diğer örümceklerle beslenir. Pençeler dahil boyut - 4 cm'ye kadar.

Isırık ağrılıdır, gücü sigara yanığına benzer. Zehir nekrotik bir etkiye sahiptir. Kurban yoğun bir acı hisseder. Böbrek yetmezliği gelişebilir. Tedavi aylar sürer ve her 10 kişiden 1'i ölür.

9. Kurt örümcekleri

Habitat - Antarktika hariç tüm dünya, ancak tercih sıcak ülkeler... Çalılarda, çimenli çayırlarda, su kaynaklarına yakın ormanlarda, dökülen yapraklarda, taşların altında yaşarlar. Boyutlar - 30 mm'ye kadar. Ağustos böcekleri, tahtakuruları ile beslenirler.

Isırmak tropikal türler uzun süreli ağrıya, baş dönmesine, şişmeye, şiddetli kaşıntıya, mide bulantısına, hızlı nabza neden olabilir. Zehirleri ölümcül değildir.

terafosa sarışın

10. Terafosa Sarışın

En büyük örümceklerden biri, ikinci adı goliath tarantula. Vücut boyutu - 9 cm'ye kadar, bacaklar açıklığı - 25 cm'ye kadar Kurbağalar, fareler, küçük kuşlar ve yılanlarla beslenir. Sadece tehlike durumlarında ısırır.

Zehir felç edici bir etkiye sahiptir. Ancak bir kişi için sadece şişlik ve kaşıntı ile doludurlar. Büyük hayvanlar ve insanlar tarafından ısırıldığında, zehir genellikle enjekte edilmez. Tehlike durumunda, tarantula, mukoza zarlarını tahriş eden keskin tüyleri arkadan sallar.

Rağmen tehlikeli örümceklerçoğu, nadiren saldırırlar. Saldırı, kural olarak, koruma ile ilişkilidir ve sıradan yaşamda, örümcekler yaşam için tenha yerleri tercih ederek kaçınırlar. Çok az ölüm meydana gelir, ancak bu hayvanlarla ilgilenirken her zaman dikkatli olunması gerekir.

Video. Dünyanın en tuhaf örümcekleri ve sıra dışı örümcekleri