apikobal nedir niçin kullanılır / Apikobal Tablet Ne İlacı, Faydaları Nelerdir? | Kombin Kadın

Apikobal Nedir Niçin Kullanılır

apikobal nedir niçin kullanılır

B12 Vitamini Eksikliği Nedir ve Nasıl Tedavi Edilir?

Vitamin Nedir?

Vitamin sözcüğü Latince yaşam anlamına gelen ‘vita’ sözcüğünden gelir. Vitaminler, vücudun kendini yenileyip iyileştirebilmesi, büyüyüp gelişmesi ve enerji üretebilmesi için gerekli olan organik bileşiklerdir. Toplamda 13 çeşit vitamin vardır. B Vitamini diğer vitaminlere kıyasla daha kompleks bir yapıya sahiptir. Vitaminler, vücutta denge sağlanması adına dikkatli bir şekilde alınmalıdır. Aksi halde vitamin eksikliği ve bunun beraberinde bazı sağlık sorunları ortaya çıkabilir.

B12 Vitamini Nedir?

B12 ısıya duyarlı ve suda çözünebilen bir vitamindir. Hücrede, yağ asitleri ve amino asitlerin vücuttaki kullanımında önemli bir rol oynar. Sinir dokusunu ve beyin fonksiyonlarını korur ve aynı zamanda alyuvar üretimini sağlar. B12 vitamini insan vücudu tarafından kendi kendine üretilemez. Bu yüzden, dışarıdan takviye edilmesi gerekir; bu ihtiyaç da genellikle hayvansal besinlerle karşılanır. Özellikle et, yumurta, balık, süt ve süt ürünlerinde yüksek oranda B12 vitamini bulunur. B12 vitamini kaynağı olan besinlerin çok fazla ısıtılmaması ve pişirme süresinin çok uzun tutulmaması tavsiye edilir. Besinlerin uzun süre pişirilmesi ve fazla ısıya maruz kalması B12 vitamininin azalmasına veya etkisinin yok olmasına sebep olabilir.

B12 Vitamininin Faydaları Nelerdir?

Sağlığımız için en temel yapıtaşlarından biri olan B12 vitamini, vücudu dışardan gelebilecek her türlü zararlı virüs ve bakterilerden koruyarak bağışıklık sistemimizi güçlendirir. Sinir sisteminin doğru, hızlı ve düzenli çalışmasını sağlar. Kemik iliğinde alyuvar hücrelerinin üretiminde görevlidir. Hücrelerin üretilmesini, kendini yenilemesini ve daha uzun yaşamasını sağlayan B12 vitamini aynı zamanda kan hücre sayısını arttırarak anemiyi (kansızlığı) önler. Bunun yanı sıra, vücutta yeterli miktarda B12 vitamini bulunması hafızayı güçlendiren ve öğrenmeye yardımcı olan önemli bir faktördür.

B12 Vitamini Nelerde Bulunur?

İnsan vücudu tarafından üretilemeyen B12 vitamini, yediğimiz besinler aracılığıyla vücudumuza girer. Vücutta eksik bulunması halinde emilim bozuklukları, yetersiz ve sağlıksız beslenmeyle birlikte sindirim sıkıntıları görülür. Bu yüzden, her bireyin B12 açısından zengin besin kaynaklarını tüketmesi önerilir. Karaciğer, dalak, böbrek, midye, alabalık, karides, takviye tahıl gevrekleri (veganlar için), ton balığı, süt, peynir, yoğurt ve yumurta B12 vitamini açısından en zengin temel besin kaynaklarıdır.

B12 Vitamini Eksikliği Nedir?

Vücuda yeterli miktarda B12 vitamininin alınamaması durumunda B12 vitamini eksikliği ortaya çıkar. Bu durum, sinir sistemi ve beyinde ciddi ve kalıcı hasara yol açabilir. B12 değerlerinin biraz düşük olması bile kişide depresyon, odaklanma sorunu, bilinç kaybı, uykusuzluk ve hatta zaman zaman denge ve kansızlık sorunlarına neden olabilir.

B12 Vitamini Neden Bu Kadar Önemlidir?

Tedavi edilmeyen ve ciddi boyuta ulaşana kadar fark edilmeyen B12 vitamini eksikliği kişide derin depresyona, paranoya ve sanrılara, hafıza kaybına, idrar kaçırma ile tat ve koku kaybına dahi yol açabilmektedir. İnsan vücudu kırmızı kan hücreleri, sinirler ve DNA yapımı için B12 vitaminine ihtiyaç duymaktadır. B12 vitamininin aynı zamanda doğurganlık üzerinde olumlu bir etkisi olduğu bilinmektedir. Ortalama bir yetişkinin günde yaklaşık 2,4 mcg B12 vitamini alması gerekmektedir. Çoğu vitaminin aksine vücutta üretilemeyen B12 vitamininin yiyecekler veya takviye yoluyla alınması büyük bir önem arz eder. Ancak, bazı insanlar ne kadar B12 vitamin içeren besinler tüketseler veya takviye olarak B12 vitamini alsalar da bu insanların vücutlarında bu vitaminin yeteri oranda emilemediği görülebilir. Bunun yanı sıra, B12 vitamini eksikliği, yaşlılar arasında daha sık görülmektedir. Ulusal Sağlık ve Beslenme İnceleme Anketine göre 50 yaşın üzerindeki yetişkinlerin %20’si sınırda B12 seviyelerine sahipken, %3,2’sinde risk derecesinde düşük seviyelere rastlanmaktadır.

B12 Vitamini Eksikliğinin Belirtileri Nelerdir?

B12 vitamini eksikliğinin belirtileri rahatsızlık ciddi boyutlara ulaşana kadar kendini belli etmeyebilir. Semptomların yavaş yavaş ortaya çıkıp zamanla yoğunlaştığı da görülebilir. B12 vitamini eksikliğinin belirtileri arasında aşağıdakiler yer alır:

  • Unutkanlık
  • Kalp çarpıntısı
  • Güçsüzlük
  • Duygu durum bozuklukları (depresyon ve aşırı sinirlilik hali)
  • Dikkat eksikliği ve odaklanma sorunu
  • Üşüme
  • Halsizlik
  • Yorgunluk
  • Uzuvlarda uyuşmalar (el, kol ve bacakta)
  • Dil üzerinde şişme
  • Ağız ülserleri (aftlar)
  • Cilt kuruluğu
  • Saç dökülmesi
  • Kilo kaybı

Uzman doktor tarafından yapılacak fiziki muayenede B12 vitamini eksikliği tespit edilebileceği gibi, kesin sonuç için kan testine başvurulur. Bu noktada, erken teşhis ve tedavi sürecinin iyi yönetilmesi büyük bir önem taşımaktadır. B12 vitamini eksikliği tedavi edilmezse, ciddi nörolojik sorunlara ve kan hastalıklarına yol açabilir.

B12 Vitamini Eksikliği Neden Olur?

B12 vitamini eksikliğine sebep olan birçok faktör bulunmaktadır. Sağlık açısından başka faydalarının olduğu düşünülse de vejetaryen beslenme ve mide küçültme ameliyatları, B12 vitamini eksikliğine sebep olabilir.Bitkiler B12 vitamini üretemediğinden, bunu sağlayan yiyecekler sadece et, yumurta, süt ürünleri gibi hayvansal gıdalardır. Bu sebeple, katı bir vejetaryen veya vegan diyet uygulayan kişiler takviye B12 vitamini tüketmedikleri takdirde, bu kişilerde B12 vitamini eksikliği görülme riski artar. Kilo vermek için mide küçültme ameliyatı olan kişiler de B12 vitamini eksikliği açısından risk grubu içerisinde yer alır. Bu tarz ameliyatların bazı durumlarda vücudun yiyeceklerden B12 alma kapasitesini azalttığı bilinmektedir. Yetersiz beslenen bebekler ve hamile bireylerde de B12 eksikliği görülebilir. Hamilelerde kansızlık kaynaklı B12 vitamini eksikliği erken doğuma ve hatta düşük yapılmasına dahi yol açabilmektedir. Ayrıca çölyak veya Crohn hastalığı gibi besin emilimini azaltan durumlar da B12 eksikliğine neden olabilir. Benzer şekilde, midede asit üretimini azaltan mide ilaçları da B12 vitamini eksikliğine yol açabilir; çünkü B12 vitamininin emilmesi için asit gereklidir. Genellikle yaşlanmayla ortaya çıkan mide asidi üretimindeki azalma, B12 vitamini eksikliğinin yaşlılarda sıklıkla görülmesinin sebeplerinden biridir.

Kimler B12 Eksikliği Riski Taşır?

  • Yapılan bazı araştırmalara göre B12 eksikliği riski, yaş ilerledikçe artar. Bunun nedeni atrofik gastrit ve pernisiyöz anemi gibi otoimmün hastalıklardır. Bu iki hastalık, B12 vitamininin emiliminin azalmasına neden olur. B12 eksikliği ile ilişkilendirilen diğer bir sağlık sorunu ise helikobakter pilori enfeksiyonudur. Helikobakter pilori isimli bu bakteri de mideye zarar verdiğinden B12 vitaminin emilmesini engelleyebilir.
  • Yeterli B12 vitamini alınmaması B12 eksikliğinin en önemli nedenidir. Dolayısıyla vejetaryen ve vegan beslenen kişilerde B12 eksikliği riski oldukça yüksektir. Çünkü B12 vitamininin doğal besin kaynakları hayvansal gıdalardır. Buna ek olarak vegan kadınların bebekleri de risk altındadır. Bebeklerin yalnızca anne sütü ile beslendiği dönemde anne hiçbir hayvansal gıda tüketmiyorsa bebeğin B12 vitamini rezervi sınırlıdır. Bu da çok erken bir dönemde B12 vitamini eksikliğinin başlaması anlamına gelir.
  • Gastrointestinal rahatsızlıkları olan kişiler de B12 eksikliği riski altındadır. Çölyak ve Crohn hastalığı olan bireylerin vücudunda B12 vitamini emilimi az olabilir. Buna ek olarak gastrointestinal cerrahi geçirmiş kişilerde de B12 vitamini eksikliği gelişme ihtimali yüksektir. Mide küçültme ameliyatı gibi operasyonlar bu ihtimali yükseltir.

B12 Vitamini Eksikliği Nelere Yol Açar?

B12 vitamini eksikliği hastada birçok komplikasyona neden olabilir. Bu komplikasyonlardan ilki nörolojik sorunlardır. B12 vitamini eksikliği yaşayan hastaların sinir sistemi bu durumdan etkilenebilir. Nörolojik sorunlar arasında ise görüş problemleri, hafıza kaybı, karıncalanma hissi ve fiziksel koordinasyon kaybı bulunur. Fiziksel koordinasyon kaybı konuşma ya da yürüme güçlüğüne neden olabileceği gibi tüm vücudu da etkileyebilir. Bunlara ek olarak özellikle bacaklarda olmak üzere sinir sisteminin bazı kısımlarında hasar da görülebilir.

B12 vitamini eksikliği olan kişilerde geçici kısırlık da olabilir. Hastaya uygun B12 vitamini takviyesi ile bu durum tedavi edilebilir. Bununla birlikte hamile kadınların B12 vitamini eksikliği olması sonucunda bebek de etkilenebilir. Nöral tüp defekti olarak bilinen doğumsal anomaliye yol açan bu durum nedeniyle bebeğin omurgası, beyin veya kafatası zarar görebilir.

B12 Vitamini Değerlerimi Nasıl Artırabilirim?

Kritik seviyede B12 vitamini eksikliği görülmesi hâlinde, haftalık B12 vitamini enjeksiyonları veya yüksek dozlu B12 hapları ile B12 vitamini takviyesi sağlanmaktadır. Kritik seviyelerde olmayan B12 vitamini eksikliği ise multivitaminler aracılığıyla kontrol altına alınabilir. Emilim problemleri veya vegan beslenmeden kaynaklı B12 vitamini eksikliği dışında, kişinin B12 vitamini değerleri kolaylıkla arttırılabilir. Fazlaca B12 vitamini içeren gıdaların tüketilmesi vücudun günlük B12 vitamini ihtiyacı olan 2,4 mcg’nin karşılanması için yeterli olacaktır. Hamile veya emziren annelerin günlük B12 vitamini ihtiyacı bazı durumlarda daha fazla olabilir. Ancak, gerekli miktardan fazla B12 vitamini alınması da birtakım sorunlara yol açabilir. Bu durumda beslenme değişikliği veya takviye gıdanın kesilmesi gibi bir müdahale gerekebilir. Kan testinde 200 pg/mL- 800 pg/mL aralığında çıkan B12 vitamini miktarının normal seviyelerde olduğu kabul edilmektedir.

B12 Vitamini Eksikliği Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

B12 vitamini eksikliğinde enjeksiyon veya ilaç tedavisi olmak üzere iki ana yöntem uygulanır. Ancak, B12 vitamini eksikliğinin o hasta özelinde sebeplerinin araştırılması doğru tedavinin uygulanmasında büyük önem taşımaktadır. Örneğin, birtakım kronik rahatsızlıklar B12 vitamini eksikliğine yol açabilmektedir. Bu sebeple, kişiye özel bir tedavi planının oluşturulması oldukça önemlidir. Kan testi sonucunda çıkan B12 vitamini seviyesine göre kişinin ihtiyacı olan doz doktor tarafından belirlenmelidir. B12 vitamini enjeksiyonu veya hapları aracılığıyla bu miktar kolaylıkla dışarıdan sağlanabilir. B12 vitamini eksikliğinin emilim problemlerinden kaynaklanması durumunda ise bu durum, mide, ince bağırsak gibi sindirim organlarının fonksiyonlarını yerine getirmemesinden kaynaklı bir yetersizlik olduğundan farklı bir tedavi planının uygulanması gerekir. Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise B12 vitamini eksikliğinin yalnızca yetişkin veya yaşlı bireylerde değil, aynı zamanda bebeklerde de görülebiliyor olmasıdır. Uzun süre tedavi edilmediği takdirde ciddi rahatsızlıklara yol açabilen B12 vitamini eksikliğinin vakit kaybedilmeden önlem alınarak tedavi edilmesi büyük önem arz eder.

Hamilelikte B12 Eksikliği Nasıl Giderilir?

Hamilelik döneminde B12 vitamini eksikliğinin tedavi edilmesi büyük bir önem taşır. Bunun nedeni, anne adayının vitamin eksikliğinin bebeği de etkileme riskidir. B12 eksikliği tedavisi, hamilelik döneminde de hamilelik olmayan dönemlerdeki gibi uygulanabilir. Ancak diğer dönemlerde olduğu gibi hamilelik süresince alınacak B12 takviyelerinin de doktor kontrolünde alınması gerekir.

B12 Vitamininin Yapamadıkları Nelerdir?

B12 vitaminin vücuda faydası kadar yapamayacaklarına da değinilmesi önemlidir. Nitekim, İnternet’te Alzheimer hastalığından kalp hastalığına kadar çeşitli sağlık sorunlarının önlenmesi için B12 vitamini kullanımını tavsiye eden makalelere sıklıkla rastlanmaktadır. Bu tarz yazıların çoğu eksik ve hatalı bilgiler içermektedir. Örneğin, B12 vitamini eksikliği ile bilişsel gerileme arasında bir ilişki bulunmasına rağmen, klinik çalışmalar Alzheimer hastalığında yüksek dozda takviye vitamin tedavisinin bilişsel işlevde bir iyileşmeye yol açmadığını kanıtlamaktadır. Bu gibi bilgilere kesinlikle itibar etmemenizi ve B12 vitamini eksikliğinde uzman doktorunuza danışmadan takviye gıda veya vitamin hapı kullanmamanızı öneririz.

apikobal

  • vitamin b1, b6 ve b12 yetersizliği için risk faktörü bulunan ve/veya zihni ve bedeni çabuk yorulma, unutkanlık, sinirlilik, iştahsızlık, kuvvetsizlik, kol ve bacaklarda parestezi ve ağrı, titreme, çarpıntı, epigastrik huzursuzluk, kabızlık gibi genel preklinik şikayetleri olan hastalarda, beriberi, wernicke-korsakoff sendromu ve delirium tremens'te, alkolik ve diyabetik nöropatiler, nevrit, polinevrit, nevralji, zona, miyalji, artralji, kramp, tremor ve tekrarlayan kusmalarda kullanilan;

    nadir olarak allerjik aşırı hassasiyet reaksiyonu bildirilmis ilaçtir.

  • dünyanın en kötü tada sahip ilacı. yutarken şekilden şekile girersiniz, bütün yüz kaslarınız çalışır, milyonlarca mimik gösterisi yapabilirsiniz. ayrıca sidiğinize yoğun bakım aroması katar. iğrenç birşey.
    bir de ürtiker probleminiz varsa azdırabilir.
    bunun dışında sanırım en süper b12 anemisi tedavisiymiş -ki büyük ihtimal yamuluyorum, eminim daha iyisi de vardır-

  • beyaz üstüne ms sans serifle "apikobal" yazılmış kutusunu görünce insanın güvenesi gelmeyen ilaç. gerçi altına da yazmış güzelce -vitamin- diye, kasmamış.

  • dünyanın en kötü tadına sahip olmakla beraber dünyanın en çirkin fontuna da sahiptir.

  • vücut b vitaminini a, d, e, k vitaminleri gibi biriktirmediği için daimi olarak (ara verilmeden) alınmasında sakınca yoktur. fazlasını bünye dışarı atar, bir toksik etki görülmez.

    edit: baraka'dan gelen uyarı üzerine güncelliyorum.
    b12 vitamini suda eriyen bir vitamindir, fakat diğer suda eriyen besinlerden farklı olarak karaciğerde, böbreklerde ve diğer vücut dokularında depolanır.

  • aşırı alkollü gecelerin ertesinde,insanı bir saatten kısa bir süre içinde kendine getiren pembe,sihirli tabletler.
    her tablette 250 mg b1,250 mg b6 ve 1 mg b12 vitamini ihtiva eder ve iki tanesi zımba gibi yapar.

  • sinir sistemini güçlendirir

  • karaciğer tahribatı yüksek ilaç kullanım dönemlerinde veya aşırı içki ile yorulan karaciğeri kendine getirmek ve korumak içinde kullanılır.

  • yutmaktan çekindiğim ilaç.öyle ki ilk andan beri ilaç güven vermiyor,kutusu oldukça basit ve iğrenç,korsan bir ilaçmış,pazardan alınmış havası veriyor;bir duraklama,yok kesin eczanede bir pislik var gidip başka yere de sorayım imajı yaratıyor,ardından gerçek olduğunu görünce kutuyu açıp daha da basit olduğunu görüyorsunuz,hapın rengi ve hacmi bir daha duraklatıyor ve hap koklandığında kendini belli ediyor,yutması da ayrı dert.
    haa dersen faydasını gördün mü diye,şuana kadar bariz bir faydası üzerimde görülmemiş olmakla birlikte aynı sorunlar devam etmektedir,o kadar incelemem ve yutmam boşuna gitti diye düşünmekteyim.
    ek:yamulmazsam bunlar,tabii ki bir uzmana sorun,sözlük etkisinde kalıp kapıma gelmeyin.

  • supradyn vs gibi multivitamin mineral kombinasyonları ile b vitamini oranlarını karşılaştılması doğru olmayan ilaçdır. çünki kullanım amaçları farklıdır.
    karşılaştırmak isterseniz muadili benexol b12 , tribexol vs ile benzer dozajları içerdiği görülecektir.

ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.

B12 Vitamini ve Sağlığa Etkisi

B12 vitamini suda çözünebilen vitaminler arasında yer alır. (2) İnsan vücudunda sentezlenemediği için dışarıdan gıdalar veya takviyeler yardımıyla alınması gerekir.(2) Çeşitli gıdaların tüketilmesiyle vücuda alınan B12 vitamininin emilebilmesi için mideden salgılanan ve intrinsik faktör olarak bilinen yardımcı moleküle ihtiyaç vardır. (2) Gıdalardan mide asidinin etkisiyle ayrılıp intrinsik faktör yardımıyla emilen B12 vitamini, vücutta yeterli miktarda bulunması halinde karaciğerde ileride kullanılmak üzere depolanabilir. (2)

Kobalamin olarak da bilinen ve protein yapıdaki besin maddelerine bağlı olarak bulunan B12 vitamini, mide asidine maruz kalması sonucunda ayrılır. Serbest kalan B12 vitamini intrinsik faktör yardımıyla ince bağırsaklardan emilir (1).
Gıdalarla alınan ve emilimi gerçekleştirilen B12 vitamini transkobalamin adı verilen taşıyıcı proteinler vasıtasıyla kan dolaşımından hücrelere geçer (2). Vücutta hücre metabolizması, DNA sentezi, sinir sistemi sağlığı ve oksijenin taşınmasından sorumlu kırmızı kan hücrelerinin fonksiyonları için gerekli olan B12 vitamini, çeşitli biyolojik olaylarda rol oynar (2).
•    B12 vitamini, hücre içerisinde kalıtım materyali olan DNA’nın yapısını oluşturan azotlu bazların sentezinde görev alır (1)
•    Homosistein adı verilen maddenin kan dolaşımında yükselmesi kalp damar hastalıklarının gelişimi açısından bir risk faktörü olarak kabul edilir (3).  B12 vitamini; B6 vitamini ve folik asit ile birlikte çalışarak homosistein seviyesinin kontrolünü sağlayabilir (3)
 

Bitkisel kaynaklı besinlerde B12 vitamininin biyoaktif formu şu an için tespit edilmemiştir (1).  Hayvanların sindirim sisteminde bulunan bazı bakteri türleri B12 vitaminini sentezleyebilir (1).  Bu nedenle, B12 vitamini temel olarak süt ürünleri ve kırmızı et gibi hayvansal gıdalar içerisinde yer alır (3).  
•    Karaciğer ve böbrek eti
Kuzu, sığır ve danaların karaciğer ve böbrekleri B12 vitamini bakımından zengin gıdaların başında gelir (2). Kuzu etinden üretilen gıdalar, B12 vitamini dışında bakır ve selenyum minerali açısından da zengin olması nedeniyle önem arz eder (2)
•    Sığır eti
Sığır eti, B12 vitamini için önemli bir kaynaktır (2).  Tek porsiyonluk (190 g) bir biftek günlük ihtiyacın 5 katına kadar B12 vitamini içerir (2).  Sığır eti B12 vitamini dışında B2, B3, B6, çinko ve selenyum bakımından zengin olması nedeniyle de önem arz eder (2)
•    Kabuklu deniz ürünleri
Kabuklu deniz ürünleri, iyi bir protein kaynağı olmalarına ilave olarak demir ve antioksidan bakımından da zengin gıdalardır (2).  Yumuşakçalar sınıfında bulunan bu deniz canlıları, yüksek oranda B12 vitamini içerirler ve yaklaşık olarak 20 tane tüketilmeleri halinde günlük B12 vitamini ihtiyacının 70 katına kadar alımı sağlanabilir (2)
•    Balık
Kabuklu deniz ürünleri dışında çeşitli balık türleri de B12 vitamini açısından önemli gıdalar arasında yer alır (2).  Sardunya, orkinos, somon ve alabalık bu balık türleri arasında yer alır (2)
Sardunya, küçük ve yumuşak kılçıklı bir balık türüdür (2).  Birçok besin maddesini bünyelerinde barındırmaları dolayısıyla besleyici özelliği yüksektir (2).  Omega-3 yağ asitleri açısından da önemli bir kaynak olan sardunyalar tüketildiklerinde enflamasyonun (iltihaplanma) baskılanmasına ve kalp sağlığının iyileşmesine katkı yapabilir (2)
Tüketilen balık türleri arasında ilk sıralarda olan ton balığı hem protein hem de vitamin ve mineraller gibi besin maddelerini bünyesinde barındırması nedeniyle önemli bir besin türüdür (2).  Ton balığının derisinin hemen altındaki kas tabakası, balığın B12 vitamini açısından zengin bölümünü oluşturur (2)
Gökkuşağı alabalığı, tüketilen balıklar arasında en sağlıklı kabul edilen balıkların başında gelir(2).Tatlı suda yaşayan bu balıklar B12, omega-3 yağ asitleri, manganez, fosfor ve selenyum bakımından zengin içeriğe sahiptir(2).  
•    Süt ve süt ürünleri
Süt ve süt ürünleri (yoğurt, peynir gibi) protein açısından olduğu kadar mineral ve vitaminler açısından da önemli besin kaynaklarıdır(2)
•    Yumurta
Yumurta; protein, B2 ve B12 vitamininden zengin bir gıdadır (2).  Yapılan çeşitli çalışmalar sonucunda yumurtanın sarısının B12 vitamini açısından yumurta akına göre daha zengin olduğu ve emiliminin daha kolay olarak gerçekleştiği tespit edilmiştir (2)
 

B12 Vitamini Eksikliği Nasıl Gelişir?

B12 eksikliği genel olarak yetersiz emilim veya hayvansal gıdalardan fakir beslenme sonrasında meydana gelir (1).  Bu durumlar dışında emilim için gerekli intrinsik faktörün yetersiz üretimi veya B12 vitamininin emilimini engelleyebilecek çeşitli sindirim sistemi rahatsızlıkları gelişimini takiben de B12 vitamininin eksikliği meydana gelebilir (1).
Birçok farklı rahatsızlığın tedavisinde kullanılan ilaçların istenmeyen etkileri dolayısıyla B12 vitamini yetersizliği oluşabilir.
Metformin, insülin direnci tespit edilen hastaların tedavi planlaması içerisinde hekimin uygun görmesi halinde kullanılan ilaçların başında gelir. Bu ilaçla sürdürülen tedavi esnasında kişide B12 vitamini eksikliğine bağlı oluşan megaloblastik anemi hastalığı ortaya çıkabilir. Hastalığın ilacın sindirim hareketleri ve sindirim sisteminde yer alan bakteri düzeyinde değişiklik meydana getirmesi sonucu oluştuğu varsayılmaktadır.
B12 vitamininin tüketilen gıdaların içerisinde proteinlere bağlı olarak bulunması ve bu bağın mide asidi yardımıyla kırılması dolayısıyla, mide asidini azaltıcı etki gösteren ilaçların uzun süreli kullanımı sonrasında da B12 eksikliği belirtileri ortaya çıkabilir (1)
Bu ilaçlar dışında bazı anestezik ajanların, epileptik nöbet gelişimine karşı kullanılan antikonvülsan ilaçların ya da ailesel Akdeniz ateşi (FMF) gibi hastalıkların tedavisinde kullanılan kolşisin içeren ilaçların kullanımı sonrasında da B12 eksikliği nedenleri ortaya çıkabileceği için dikkatli olunmalıdır (1)
B12 vitamini eksikliği temel olarak 3 farklı durum sonucunda oluşur (4).  Savunma sisteminin kendi doku ve organlarına saldırdığı ve otoimmün olarak ifade edilen hastalıklar, emilim bozuklukları, beslenme ile yetersiz vitamin alımı B12 eksikliğine sebep olabilecek durumlardır (4)
•    Otoimmünite kaynaklı B12 vitamin eksikliği
Savunma sistemi tarafından iç ve dış zararlı etkenlerin ortadan kaldırılması amacıyla üretilen antikor adı verilen maddelerin, midede B12 vitamininin emilebilmesi için sentezlenen intrinsik faktörü hedef alması sonucu meydana gelen otoimmün rahatsızlık pernisyöz anemi olarak adlandırılır (4).  Bu durum sonucunda B12 vitamini ve intrinsik faktör arasında bağ kurulamaz, dolayısıyla gıdalarla alınan B12 vitamininin ince bağırsaklardan emilimi de engellenmiş olur (4)
•    Bozulmuş emilim sonrası gelişen B12 vitamin eksikliği
B12 vitamininin emilimi için gerekli olan intrinsik faktör, midede yer alan özelleşmiş hücreler tarafından sentezlenir (4).  Çeşitli nedenlerin tedavisi amacıyla gerçekleştirilen mide ameliyatları sonrasında bu hücrelerin kaybına bağlı olarak intrinsik faktör yetmezliği gelişir ve B12 vitamininin emilimi bozulabilir (4)
Bu duruma ek olarak Crohn hastalığı gibi rahatsızlıkların tedavisi amacıyla gerçekleştirilen ince bağırsağın bir bölümünün cerrahi olarak çıkarılması sonrasında da intrinsik faktör yeterli düzeyde üretilse bile, B12 vitamininin emiliminden sorumlu sindirim sistemi bölgesinin çıkarılmasına bağlı olarak emilim bozulur ve eksiklik oluşabilir (4)
İnce bağırsaklarda meydana gelebilecek enflamasyon (iltihaplanma) durumlarında B12 vitamininin emilimi olumsuz yönde etkilenebilir (4).  Çölyak hastalığı ve diphyllobothrium latum adı verilen bir parazit enfeksiyonu sonucunda ince bağırsaklardan B12 vitamininin emilimi olumsuz yönde etkilenir (4)
•    Gıdalarla yetersiz alım sonucu gelişen B12 vitamin eksikliği
Tüketilen besinler vasıtasıyla alınan B12 vitamini fazlalık halinde karaciğerde depolanabilir (4). Hayvansal gıda tüketmeyen kişilerde bir süre sonra depolanan B12 vitamini tükenir ve eksiklik belirtileri ortaya çıkabilir (4)
 

B12 Vitamini Eksikliğinin Belirtileri Nelerdir?

Çeşitli durumlar sonrasında ortaya çıkan B12 vitamini eksikliği birden fazla sisteme dair bulguların ortaya çıktığı bir durumdur(5).  Karaciğerde depolanan B12 vitamini 10 yıl kadar eksiklik belirtilerinin ortaya çıkışını geciktirebilir(5)
B12 vitamininin eksikliği sonrasında kemik iliğinde kırmızı kan hücrelerinin üretimi olumsuz yönde etkilenir ve anormal hücrelerinin üretimi ile sonuçlanan megaloblastik anemi, B12 vitamini eksikliğine bağlı oluşan durumların en sık karşılaşılanlarındandır (5).  Megaloblastik anemi gelişimi sonrasında meydana gelen belirtilerin en sık gözlenenlerine halsizlik, kolay yorulma, çarpıntı ve solukluk örnek olarak verilebilir.(5) Anormal kırmızı kan hücrelerinin dalak ve karaciğer gibi organlar tarafından tespit edilerek yıkılması sonucunda sarılık bulguları oluşabilir ve hekimin cilt rengini incelemesi sonucunda bu durum fark edilebilir (4)
B12 vitamini eksikliği sonucunda oluşabilecek diğer belirtiler arasında periferik nöropati gibi çeşitli nörolojik durumlar, dilin iltihaplanması anlamına gelen glossit, ishal, baş ağrısı örnek olarak sayılabilir (4)
Nörolojik belirtilerin ortaya çıkışının altında yatan neden, B12 vitamini eksikliği sonrasında sinir hücrelerinin kılıflarında meydana gelen hasarlanmadır (5).  Bu hasarlanma sonrasında karıncalanma, uyuşma, ağrı gibi periferik nöropati bulguları ve çeşitli derecelerde reflekslerde azalma, B12 vitamini eksikliği belirtisi olarak ortaya çıkabilir (5). Uzun süreli ve ileri derecede B12 vitamini eksikliği halinde ise demans tablosuna varan nörolojik rahatsızlıklar ortaya çıkabilir (5)
Hamilelik ya da emzirme dönemindeki annelerde meydana gelen B12 vitamini eksikliği sonrasında gelişme geriliği, anemi, ataksi ve nöral tüp defekti gibi ciddi seyirli rahatsızlıkların çocuk üzerinde gelişme ihtimaline karşı olarak hekimin önerisi dahilinde emziren kadınlar ve anne adaylarında B12 vitamini desteği kullanılabilir (5)
 

B12 Vitamini Eksikliği Tanısı ve Tedavisi Nasıldır?

B12 vitamini eksikliğine dair tanısal girişimlere, eksiklik gelişimine dair riskli grupta yer alan kişilerde veya eksikliğe dair belirti ve bulguların görüldüğü kişilerde başvurulabilir (5).  B12 vitamininin eksikliğinin ortaya konmasında başvurulacak laboratuvar testleri arasında ilk olarak tam kan sayımı ve kan dolaşımındaki B12 vitamin düzeyinin tespiti gelir (5)
Sağlık kuruluşları ve kullanılan cihazlar arasında değişkenlik göstermekle birlikte genel olarak mililitrede 150 pikogram düzeyinden daha düşük tespit edilen B12 vitamini değerleri bu vitaminin eksikliği olarak değerlendirilir (5)
Besinler ve takviye ürünler yardımıyla alınan uygun dozlardaki B12 vitamini, güvenli olarak kabul edilir (6).  Besin ve takviye ürünler yardımıyla vücudun ihtiyacından fazla alınan B12 vitamini ise boşaltım sistemine geçer ve idrar vasıtasıyla atılır (6)
B12 vitaminin eksikliğinin tedavisi amacıyla hekimin kontrolünde yüksek dozda uygulanan vitamin tedavisinde meydana gelen B12 yüksekliği sonucu sersemlik, baş ağrısı, bulantı ve kusma gibi belirtiler ortaya çıkabilir (6)
 

Kolajen kelimesi, Yunanca "yapıştırıcı" anlamına gelen “kolla” kelimesinden türetilmiştir (9).  Bağ dokunun temel maddelerinden olan kolajen vücutta jelatinöz yapıdaki birçok dokunun yapısında yer alır (9)
Kolajen Nedir? 
Vücutta protein yapıya sahip maddelerden en fazla bulunanlardan biri olan kolajen; kemik, deri, kas, kan damarları, kornea ve dişlerin yapısında bulunur (7). Vücuttaki toplam protein kütlesinin yaklaşık olarak üçte biri kolajendir (8)
Kolajen Ne İşe Yarar?
Kolajen maddesinin 4 ana alt tipine ek olarak yaklaşık olarak toplamda 28 adet alt tipi moleküler olarak tanımlanmıştır (8).
•    Tip 1 kolajen 
Vücutta yer alan toplam kolajenin büyük bir kısmını oluşturan tip 1 kolajen; kemik, tendon, kıkırdak ve dişlerin yapısında bulunan kolajen alt tipidir (7)
•    Tip 2 kolajen
Tip 1 kolajene göre daha gevşek yapıda olan tip 2 kolajen, daha elastik formdaki kıkırdakların yapısında yer alır (7)
•    Tip 3 kolajen
Kolajenin bu alt tipi kas, damar ve organ yapılarının desteklenmesini sağlar (7)
•    Tip 4 kolajen
Tip 4 kolajen deri katmanlarının arasında yer alan kolajen alt tipidir (7)
Kolajen vücutta sentezlenen bir maddedir. Bağ dokusu hücreleri, kıkırdak hücreleri, kemik hücreleri, diş hücreleri, deri hücreleri, sinir sistemindeki bazı hücreler ve damar yüzeyini döşeyen hücreler kolajen sentezi yapabilir (9)
Hücre içerisinde kolajen sentezinin doğru şekilde gerçekleşmesi için C vitamini varlığı önem arz eder (9).  Uzun süreli C vitamini eksikliğinde kolajenin doğru şekilde üretilememesi nedeniyle skorbüt adı verilen hastalık ortaya çıkar (9).  Bu hastalıkta kolajen eksikliğinin belirtileri arasında diş etlerinde kanama, diş kaybı ve yara iyileşmesinde gecikme görülür (9)
 

Kolajen İçeren Besinler Nelerdir?

Hayvansal gıdalardan örnek olarak tavuk etinde kolajen bulunur (7).  Kolajenin pişirilmesi ile elde edilen besin maddesi jelatin olarak adlandırılır (7).  Kolajenden zengin bir diğer gıda maddesi de kemik suyudur (7)
Kolajenden zengin gıdaların tüketilmesi ile kolajen seviyesinde beklenen düzeyde bir yükselme meydana gelmeyebilir (7).  Bunun nedeni gıdalarla alınan kolajenin insan sindirim sisteminde daha küçük parçalara ayrıştırılarak emilmesinden kaynaklanır (7)
Kolajen içeren gıdalara ek olarak vücutta kolajen üretimine destek sağlayan çeşitli besin maddeleri de bulunur (7).  C vitamini, bakır, prolin ve glisin amino asitleri tüketimi ile birlikte vücutta kolajen üretimi desteklenebilir (7)
Kolajen içeren veya kolajen üretimini destekleyen ürünlerin tam tersi şeklinde etki eden gıdalar da bulunur (7).  Yüksek miktarda şeker ve işlenmiş karbonhidratların tüketimi vücutta kolajen onarımını olumsuz yönde etkileyebilir (7).
Aşırı miktarda güneş ışınına maruz kalma ve sigara tüketimi gibi durumlar kolajen üretimini olumsuz yönde etkileyen davranışlara örnek olarak verilebilir (7)
 

Kolajen Takviyesi Nedir? Kolajen Faydaları Nelerdir?

Yaşlanmayla birlikte vücutta üretilen kolajenin miktarı ve kalitesinde bir azalma meydana gelir (7).  Eklem ağrıları, eklem bağlarında katılık, deride kırışıklık artışı ve kas güçsüzlüğü gibi şikayetler vücutta kolajen üretiminin azalması sonrası oluşan kolajen eksikliği belirtileri arasında yer alır(12). Vücutta birçok dokunun yapısının desteklenmesini sağlayan kolajenin sentezi çeşitli gıdaların tüketilmesi ile desteklenebilir (7)

İnsan yaşamının üçte biri uykuda geçer (13). Uykunun önemi herkes tarafından bilinen bir gerçek olmasına rağmen neden gerekli olduğuna dair araştırmalar günümüzde de devam etmektedir (13). Mevcut araştırmalardan bir tanesinde gün içerisinde beynin çalışması esnasında tükettiği enerji kaynaklarının uyku esnasında tekrar oluşturulduğu tespit edilmiştir (14)
Uyanıklık hali, merkezi sinir sistemi (beyin ve omurilik) tarafından gerçekleştirilen bir eylemdir (13). Uyku ve uyanıklık hali arasındaki denge genel olarak memelilerin biyolojik saati tarafından kontrol edilir (13).
Uyku temel olarak 2 evrede incelenir (13). Bu evrelerden biri hızlı göz hareketlerinin gerçekleştiği REM evresi olarak adlandırılırken hızlı göz hareketlerinin olmadığı diğer evre NREM olarak isimlendirilir (13). Normal bireyler uykuya geçiş aşamasında NREM evresindedir(13). REM uykusuna geçiş yaklaşık olarak 80 dakika sonrasında gerçekleşir (13). Bu evreler kendi içerisinde ortalama 90 dakikalık döngüler ile geçiş gösterirler (13)
Her canlının belirli bir zaman diliminde uyku ihtiyacının oluşması nedeniyle uyku hayatın gerekliliklerinden biri olarak kabul edilir (14). Aynı zamanda büyüme hormonlarının uyku esnasında salınması da sağlıklı bir uyku düzeninin önemine işaret eder (14)
 

Uykuya başlamada ve sürdürmekte yaşanan güçlük sonrası uykusuzluk ortaya çıkar (15). Kalitesiz ya da yetersiz bir süre içerisinde gerçekleşen uyku problemi yaşayan kişilerin vücudunda birçok sistemi ilgilendiren sorunlar ortaya çıkabilir (15)
Uyku problemleri genel olarak beden ve ruh sağlığı üzerinde olumsuz etki gösterir (15). Uykusuzluğa neden olan bazı durumların tedavisinde çeşitli zorlukla karşılaşılabilirken bazı durumlarda uykusuzluk sorunu kolayca kontrol altına alınabilir (15).
Uykusuzluk nedenleri iç ve dış faktörler olmak üzere 2 grupta değerlendirilebilir (17). Insomnia, narkolepsi, obstrüktif uyku apne sendromu (OSAS) ve huzursuz bacak sendromu iç faktörlere bağlı gelişen uykusuzluk durumlarına örnek olarak verilebilir (17). Uyku problemleri ile ilgili dış faktörler arasında uyku hijyeninin bozulmasına neden olabilen çevresel etmenler, uyarıcı ilaçlar ve alkol kullanımı örnektir (17).
 

Uykusuzluk İle İlgili Rahatsızlıklar Nelerdir?

Uykusuzluk probleminin ortaya çıktığı rahatsızlıklar temel olarak yetersiz düzeyde uyku veya uyku esnasında anormal hareketler ile seyreden çeşitli nörolojik rahatsızlıklar sonucunda ortaya çıkar (15).
•    Insomnia
Insomnia temel olarak uykuyu başlatma ve sürdürmede zorlanma ile seyreden, geceleri yetersiz düzeyde uyuma ve gece uyanık kalma gibi belirtilerin oluştuğu bir rahatsızlık tablosudur (16). Yetişkin bireylerin yaklaşık olarak üçte biri hayatlarının bir bölümünde Insomnia yaşar (16). Uyku problemleri arasında en sık karşılaşılanlardan biri olan Insomnia, kadınlarda daha sık ortaya çıkan bir durumdur (17).
Insomnia için tanı kriterleri arasında uyku kalitesinin bozulmasına ilave olarak gündüz zaman dilimi içerisinde uykululuk hali, dikkat bozukluğu ve ruh hali değişkenlikleri yer alır (15).  Bu problemlerin haftada en az 3 gece olacak şekilde 3 aydan daha uzun süreyle devam etmesi, Insomnia için tanısal öneme sahip belirtilerdir (15).
Insomnia tedavisinde hastanın mevcut durumu hakkında bilgilendirilmesi önem taşır (17). Tedavi yaklaşımında öncelikle sağlıklı uykunun sağlanmasına yönelik hayat tarzı değişiklikleri önerilir ve bu önerilerin yetersiz kalması durumunda ise kısa süreli olacak şekilde uyku sağlayıcı (hipnotik) ilaçların kullanımına başvurulabilir (17).
•    Narkolepsi
Narkolepsi, en sık olarak 15-30 yaşları arasında görülen ve gündüz vakti aşırı uykululuğuna ek olarak karşı konulamayacak derecede yoğun uyku atakları ile karakterize bir durumdur (18,19).  Uyku ile belirtilere ek olarak katepleksi olarak adlandırılan ve kişinin bilinci yerinde iken vücudun iki taraflı olacak şekilde kas kontrolünü kaybetmesi, narkolepsi bulguları arasında yer alabilir (18). Uyku atağı esnasında kişi çevresinin farkında olmasına rağmen vücudunu hareket ettiremez, hatta gözünü bile açamaz (18)
•    Obstrüktif uyku apne sendromu (OSAS)
Apne kelimesi hava akımının 10 saniyeden daha uzun olacak şekilde kesilmesi anlamına gelir (17). Kişide OSAS gelişmesi durumunda uyku esnasında tekrarlayıcı ataklar halinde solunum durur ve kan oksijen düzeyinde azalma meydana gelir (17).
Solunumun kesildiği ataklar yaklaşık olarak saatte 5 kez meydana gelir (18).  OSAS toplumun yaklaşık olarak %2-5’ini etkileyen bir durumdur(18). OSAS için risk faktörleri arasında obezite, boynun normalden geniş olması, küçük ve geriye doğru çene yapısına sahip olma yer alır (18). Horlama ve kesintisiz uyumanın gerçekleşmemesi tipik olarak görülür ve birçok hastada karşılaşılan belirtilerdir (16).
Polisomnografi adı verilen bir yöntemle kişinin uyku halindeyken beyin ve vücudunda meydana gelen değişiklerin tespit ve kayıt edilmesine yarayan bir alet vasıtasıyla tanı konulur (18). Bu durumun tedavisinde hastanın eğitimi ve yaşam tarzı değişiklikleri ön plandadır (18). Özellikle obezite nedeniyle ortaya çıkan OSAS tablolarında kilo verilmesi ile semptomlarda iyileşme gözlenebilir (18). Pozitif basınçlı hava sağlayan cihazlar ve gerekli durumlarda cerrahi uygulamalar OSAS tedavi planlaması içerisinde yer alabilir (18).
•    Huzursuz bacak sendromu
Bacaklarda hissedilen ağrı ve diğer duyu bozuklukları dolayısıyla hareket ettirme isteğinin meydana geldiği huzursuz bacak sendromunda, bu bulgular genellikle geceleri ortaya çıkar ve istirahat halinde kötüleşme eğilimindedirler (18). Yürümeyle ya da bacakları hareket ettirmeyle bacaklarda rahatlamanın meydana gelmesi nedeniyle uyku problemleri ortaya çıkar (16).
 

Uykusuzluk Nasıl Giderilir? (17)

Uykusuzluk problemi yaşayan kişiler hekimlerinin bilgisi ve önerisi dahilinde bazı yaşam tarzı değişiklikleri ile bu problemlerinde iyileşme sağlayabilirler. "Uykusuzluk sorununa ne iyi gelir?" sorusunun cevaplarını aşağıda bulabilirsiniz:
•    Gün içerisinde sigara, kahve ve diğer uyarıcı içeriğe sahip maddelerin tüketiminin kısıtlanması ve özellikle yatıştan 4-6 saat öncesinde alımlarının kesilmesi.
•    Uykuya geçiş amacıyla alkol kullanılmaması.
•    Uykudan önceki zaman diliminde olmayacak şekilde günlük fiziksel aktiviteler yapılması.
•    Yatış saatinden 1-2 saat öncesinde rahatlatıcı aktiviteler yapılması ve pozitif düşüncelerle yatağa gidilmesi.
•    Gürültü, ışık ve sıcaklığın uykuya geçiş ve uyku döneminde kontrol altında tutulması.
•    Sadece uyku amacıyla yatağa gidilmesi, yatakta kitap okuma ya da televizyon izleme gibi eylemlerin yapılmaması.
•    Yatıştan 15-20 dakika içerisinde uykuya geçiş olmaması halinde yataktan kalkarak başka bir odaya geçilmesi ve rahatlatıcı aktivitelere başvurulmasını takiben hazır olunduğunda uyku amacıyla tekrar yatağa geçilmesi.
•    Gece ne kadar uyunduğundan bağımsız olarak uyanılacak saatin sabit olarak belirlenmesi ve o saatte yataktan kalkılması.
•    Gündüz kestirmelerinin 1 saatten daha kısa tutulması.
 

Diz Ağrısı Nedenleri ve Çözüm Önerileri

Diz eklemi, alt ekstremitede yer alan uyluk kemiği ve kaval kemiği arasında bulunur (20).Diz ekleminin bünyesinde ve çevresinde yer alan bağlar, kaslar ve menisküsler yardımıyla yapılan hareketlerin normal şekilde gerçekleşmesi ve ilişkili olduğu yapılarda stabilizasyon oluşmasını sağlar (20).
Diz bölgesinde ağrı hissedilmesi her yaş grubunda ortaya çıkabilecek bir yakınmadır (21). Ağrı hissi, dizin kıkırdak yapısında oluşan hasardan veya çevresindeki bağ yapılarının kopmasına bağlı olarak ortaya çıkabilir (21). Bu mekanik durumlar dışında eklemde iltihaplanma (enflamasyon) ile seyreden artrit, gut veya çeşitli mikroorganizmalara bağlı olarak oluşan enfeksiyon hastalıkları sonrasında da bir belirti olarak diz ağrısı ortaya çıkabilir (21).
 

Yetişkinlerin yaklaşık olarak dörtte biri diz ağrısından şikayet eder (22). Çeşitli yaralanmalar, travmalar ve iltihaplanmalar durumunda diz ağrısı ortaya çıkabilir.
•    Diz ağrısı ile sonuçlanan yaralanmalar
Diz ekleminde yer alan çapraz bağlar, destek görevi gören yağ yastıkçıkları veya menisküslerde hasar meydana gelmesi sonucunda diz ağrısı oluşabilir (22). Orta, ön, yan ve arka çapraz bağlarda meydana gelebilecek zorlanma ya da yırtılmalar sonucunda ani başlangıçlı mekanik bir diz ağrısı ortaya çıkar (22).
Ön çapraz bağ ile ilgili sorunlar, karşılaşma içerisinde ani yön değişiklikleri yapılan basketbol ve futbol gibi sporlarla uğraşan kişilerde sık karşılan bir yaralanma çeşididir (21). Yaralanma sonrasında dışarıdan duyulabilen bir kopma sesi ve diz ekleminde dengesizliğe eklem bölgesinde şişlik oluşması eşlik eder (22).
Diz kapağı patella olarak adlandırılır (21). Motorlu taşıt kazalarında ve yüksekten düşme sonrasında patellada kırıklar oluşabilir ve bu durum da ani başlangıçlı diz ağrısı nedenleri arasında yer alır (21).
Diz ekleminin hareketi esnasında meydana gelen kuvvetlerin dengelenmesinden sorumlu olan menisküsler, çeşitli travmalar sonrasında hasarlanabilir (21). Bu travmalar özellikle üzerine ağırlık verilen dizin ani döndürülmesi sonucunda meydana gelir (21). Menisküslerde meydana gelen hasarlanma sonrasında 24-48 saat içerisinde diz bölgesinde şişlik ve boşalma-kitlenme hissi ortaya çıkar (22).
•    Diz ekleminde iltihaplanma ile seyreden rahatsızlıklar
En sık görülen eklem iltihabı (artrit) olan osteartrit, diz ekleminin uzun dönem kullanımında kıkırdak yapıların hasarlanması sonucunda meydana gelir (21). Uzun dönemde gelişen ve mekanik ağrı sebeplerinden olan osteoartrit durumu, genellikle 50 yaşından sonra dejeneratif bir süreç sonucunda ortaya çıkar ve gün içerisinde ayakta kalmak ile kötüleşen diz ağrısı, dinlenme ile hafifler (22).
Savunma sisteminin vücudun kendi yapılarını hedef aldığı hastalıklar otoimmün rahatsızlıklar olarak adlandırılır. Savunma sistemi hücrelerinin eklem yapılarını hedef alması sonucunda oluşan romatoid artrit, diz dahil olmak üzere vücudun herhangi bir ekleminde meydana gelebilir (21)
Kırmızı et ve ciğer gibi gıdaların aşırı miktarda tüketilmesi ve sindirilmesi sonucunda ürik asit kristallerinin eklem aralıklarında birikmesi ile oluşan gut hastalığı genellikle ayak baş parmağı eklemini tutmasına rağmen diz tutulumu da görülebilen bir rahatsızlıktır (21,23). Genellikle ileri yaş grubunda görülen gut hastalığında atak esnasında ateş yüksekliği, diz ağrısına eşlik edebilir (22).
Çeşitli mikroorganizmaların diz ekleminde hastalık oluşturması septik artrit olarak isimlendirilir (21). Hastalığın seyrinde kısa sürede diz ekleminde yüksek derece tahribat meydana gelme riskinden dolayı herhangi bir travma öyküsü olmadan kızarıklık, şişlik, hareket kısıtlılığı ve ateşin eşlik ettiği bir diz ağrısı durumunda sağlık kuruluşlarına başvurulması önem taşır (21).
 

Diz Ağrısına Eşlik Eden Belirtiler Nelerdir?

Diz ağrısının oluşmasına neden olan ve altta yatan faktöre bağlı olarak belirtiler değişkenlik gösterebilir (21). Genel olarak diz ağrısına eşlik eden belirtiler arasında eklem bölgesinde ödem, katılık, ısı artışı, güçsüzlük, sürtünme sesi, bacağı uzatmada zorlanma yer alır (21).

Diz Ağrısının Tedavisi Nasıldır?

Diz ağrısının tedavisi ağrının oluşmasının nedeni göz önünde bulundurularak planlanır (24).
Altta yatan nedenin eklem iltihabı ile seyreden gut ve romatoid artrit gibi hastalıklar olması durumunda hekimin uygun görmesi halinde ağrı kesici ve enflamasyonu baskılayıcı ilaçlar kullanılabilir (24).
İlaç tedavisine ek olarak bazı durumlarda hekimin uygun görmesi halinde eklem içine kortikosteroid, hyalüronik asit ya da plateletten zengin plazma gibi maddelerin enjeksiyonu gerçekleştirilebilir (24).
Cerrahi gerektiren durumların varlığında ise sadece hasarlanan eklem bölgesinin çıkarılması veya tamamen eklemin çıkarılarak yerine protez eklemin yerleştirilmesi uygulanabilecek tedavi yöntemleri arasında yer alır (24).
Diz Ağrısına Ne İyi Gelir?
Diz ağrısından şikayet eden kişiler hekimlerin bilgisi ve önerisi dahilinde çeşitli kişisel girişimlerle ağrının hafiflemesini sağlayabilirler:
•    İstirahat
Ağrı hissedilen dizin dinlendirilmesi ile hem iyileşmesine imkan verilmiş olur hem de ekstra hasara yol açabilecek yeni travmaların önlenmesi sağlanır (24).
•    Soğuk ve sıcak uygulamalar
Soğuk uygulamalar ağrı ve enflamasyon üzerine etkilidir (24). Dizin çevresindeki deri ve sinirlerde hasar oluşabilme riski nedeniyle uzun süreli soğuk uygulamalardan kaçınılması önerilir (24). Soğuk uygulamalarda olduğu gibi dizin üzerine sıcak su torbası koyma gibi çeşitli uygulamalar ile ağrının hafifletilmesi sağlanabilir (24).
•    Dizin sabitlenmesini sağlayacak sargılar
Hafif ve hava alan bandajlar ile diz yapılarının desteklenmesi sağlanabilir (24).
•    Yüksekte tutma
Etkilenen dizin olduğu bacağın yüksekte tutulması ile oluşan şişliğin azaltılmasına katkı sağlanabilir (24).
 

Referanslar

 
1,1-1,2. ‘Vitamin B12 Eksikliği ve Tedavisi, Klinik Tıp Aile Hekimliği Dergisi Cilt: 10 Sayı: 6 Kasım - Aralık 2018 Arş. Gör. Dr. Hümeyra ASLANER¹ Prof. Dr. Selçuk MISTIK¹ Uzm. Dr. Hacı Ahmet ASLANER² 1. Erciyes Üniversitesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı 2. Kayseri Yahyalı Devlet Hastanesi Dahiliye Kliniği’
2. ‘http://www.thd.org.tr/thdData/userfiles/file/b12.pdf’
3. ‘http://dergipark.org.tr/en/download/article-file/195924’
4. ‘https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3257642/
5. ‘https://www.mayoclinic.org/drugs-supplements-vitamin-b12/art-20363663’
6. ‘http://acibadem.dergisi.org/pdf.php?&id=637’

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

  • Kimlik bilgileriniz: Adınız, soyadınız, T.C. Kimlik numaranız, pasaport numaranız veya geçici TC Kimlik numaranız, doğum yeri ve tarihiniz, medeni haliniz, cinsiyetiniz, sigorta veya hasta protokol numaranız ve sizi tanımlayabileceğimiz diğer kimlik verileriniz.
  • İletişim Bilgileriniz: Adresiniz, telefon numaranız, elektronik posta adresiniz ve sair iletişim verileriniz, müşteri temsilcileri ya da hasta hizmetleri tarafından çağrı merkezi standartları gereği tutulan sesli görüşme kayıtlarınız ile elektronik posta, mektup veya sair vasıtalar aracılığı ile tarafımızla iletişime geçtiğinizde elde edilen kişisel verileriniz.
  • Muhasebesel Bilgileriniz: Banka hesap numaranız, IBAN numaranız, kredi kartı bilginiz, faturalama bilgileriniz gibi finansal verileriniz.
  • Sağlık hizmetlerinin finansmanı ve planlaması amacıyla özel sağlık sigortasına ilişkin verileriniz ve Sosyal Güvenlik Kurumu verileriniz.
  • Hastane veya tıp merkezlerimizi ziyaret etmeniz halinde güvenlik ve denetim amaçlı tutulmakta olan kamera kayıtları görüntüleriniz.
  • Otoparkı kullanmanız halinde araç plaka veriniz.
  • Sağlık Bilgileriniz: Laboratuvar sonuçlarınız, test sonuçlarınız, muayene verileriniz, randevu bilgileriniz, check-up bilgileriniz, reçete bilgileriniz dahil ancak bunlarla sınırlı olmaksızın tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi sırasında veya bunların bir sonucu olarak elde edilen her türlü sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel verileriniz.
  • www.acibadem.com.tr sitesine veya www.acibadem.com.tr/AcibademOnline/TR/MainPage adresine gönderdiğiniz veya girdiğiniz sağlık verileriniz ve sair kişisel verileriniz.
  • Acıbadem’e veya Acıbadem Grup şirketlerinden herhangi birine iş başvurusunda bulunmanız halinde bu hususta temin edilen özgeçmiş dâhil sair kişisel verileriniz ile Acıbadem Grubu çalışanı ya da ilişkili çalışan olmanız halinde hizmet akdiniz ve işe yatkınlığınız ile ilgili her türlü kişisel verileriniz.

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

  • Kimliğinizi teyit etme,
  • Kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi.
  • İlgili mevzuat uyarınca Sağlık Bakanlığı ve diğer kamu kurum ve kuruluşları ile talep edilen bilgilerin paylaşılması.
  • Hastane ve Tıp Merkezlerimizin iç işleyişi ile günlük operasyonların planlanması ve yönetilmesi.
  • Hastane Yönetimi, Hasta Hakları, Hasta Deneyimi bölümleri tarafından hasta memnuniyetinin ölçülmesi, arttırılması ve araştırılması.
  • İlaç temini.
  • Randevu almanız halinde randevu hakkında sizi haberdar edebilme.
  • Risk yönetimi ve kalite geliştirme aktivitelerinin yerine getirilmesi.
  • Sağlık hizmetlerini geliştirme amacıyla analiz yapma.
  • Hasta Hizmetleri, Mali İşler, Pazarlama bölümleri tarafından sağlık hizmetlerinizin finansmanı, tetkik, teşhis ve tedavi giderlerinizin karşılanması, müstehaklık sorgusu kapsamında özel sigorta şirketler ile talep edilen bilgilerin paylaşılması.
  • Araştırma yapılması.
  • Yasal ve düzenleyici gereksinimlerin yerine getirilmesi.
  • Sağlık hizmetlerinin finansmanı kapsamında özel sigorta şirketler ile talep edilen bilgileri paylaşma.
  • Kalite, Hasta Deneyimi, Bilgi Sistemleri bölümleri tarafından risk yönetimi ve kalite geliştirme aktivitelerinin yerine getirilmesi.
  • Hasta Hizmetleri, Mali İşler, Pazarlama bölümleri tarafından hizmetlerimiz karşılığında faturalandırma yapılması ve anlaşmalı olan kurumlarla ilişkinizin teyit edilmesi.
  • Pazarlama, Medya ve İletişim, Çağrı Merkezi bölümleri tarafından kampanyalara katılım ve kampanya bilgisi verilmesi, Web ve mobil kanallarda özel içeriklerin, somut ve soyut faydaların tasarlanması ve iletilebilmesi.

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

  • 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu,
  • 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu,
  • 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname,
  • Özel Hastaneler Yönetmeliği,
  • Kişisel Sağlık Verilerinin İşlenmesi ve Mahremiyetinin Korunması Yönetmeliği,
  • Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuat hükümleridir.

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

  • Kişisel veri işlenip işlenmediğini öğrenme,
  • Kişisel veriler işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme,
  • Kişisel sağlık verilerine erişim ve bu verileri isteme,
  • Kişisel verilerin işlenme amacını ve bunların amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme,
  • Yurt içinde veya yurt dışında kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişileri bilme,
  • Kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmiş olması hâlinde bunların düzeltilmesini isteme,
  • Kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesini isteme,
  • Kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmiş olması hâlinde bunların düzeltilmesine ve/veya kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesine ilişkin işlemlerin kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişilere bildirilmesini isteme,
  • İşlenen verilerin münhasıran otomatik sistemler vasıtasıyla analiz edilmesi suretiyle kişinin kendisi aleyhine bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme hakkını haizsiniz.

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

  • (i) ATATÜRK MAH.FEZA SK.NO:3/8 ATAŞEHİR, Istanbul, Türkiye adresine kargo ile ıslak imzanızı taşıyan bir dilekçe ile “Kurumsal Sekretarya” departmanı dikkatine Zarfına “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Kapsamında Bilgi Talebi” yazılarak gönderebilirsiniz,
  • (ii) Noter kanalıyla gönderebilir,
  • (iii) [email protected] adresine güvenli elektronik ya da mobil imzalı olarak, kayıtlı elektronik posta adresi veya sistemimizde kayıtlı elektronik e-posta adresiniz aracılığıyla ve/veya
  • (iv) Acıbadem’e hitaben yazdığınız “word veya pdf.” formatındaki bir dosyayı güvenli eimza ile imzalayarak [email protected] ‘a e-posta’nın konu kısmına “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Bilgi Talebi” yazarak iletebilirsiniz.

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir