monachopsis ne demek / Herkesin Hissettiği Fakat İsminin Ne Olduğunu Bilmediği 23 Duygu

Monachopsis Ne Demek

monachopsis ne demek

Bulunduğunuz yerden memnun olmadığınız, ne yapacağınızı bilmediğiniz ve sadece başka bir yere gitmek istediğiniz bir hayatınızı hayal edin. Ama gideceğin yerin neresi olduğunu bilmiyorsun. Amacınız yolda olmak, oraya varmak değil, çünkü gittiğiniz yere ait olduğunuzu hissedip hissetmeyeceğiniz belli değil. Biraz komik gelebilir, ancak monachopsis tam olarak bahsettiğimiz durumun paradoksudur.

monachopsis ait olamama hastaligi4

Doğumla başlayıp ölümle biten hayatımız boyunca sürekli arayış içerisindeyiz. Belki çoğu zaman farkında değiliz ama bir şeyler öğrenmeye, yeni yerler keşfetmeye, farklı insanlarla tanışmaya, yaşamadığımız şeylerin peşinden giderek kendimize bir şeyler katmaya devam ediyoruz. Ancak yaşadıklarımıza ayak uyduramıyoruz, kendimizi rahat hissetmiyoruz veya bir şekilde uyum sağlayamıyoruz ve maalesef yaptığımız işten zevk alamıyoruz. Bu durumda çemberin dışında olduğumuzu hissedebiliriz.

Bilmediğiniz bir ortama ilk girdiğinizde böyle hissedersiniz. Böyle anlarda, ortama uyum sağlama çabalarımıza rağmen, ilk girdiğimizde kendimizi rahat hissetmemiz imkansız. Konfor alanımızın dışında olduğumuz için yeni ortamımızda nasıl karşılanacağımızı bilmiyoruz. Böyle zamanlarda gergin, stresli veya heyecanlı hissetmek normaldir.

Ancak bu işlemin 5-10 dakika değil, tüm hayatınız boyunca sürdüğünü göz önünde bulundurun. Aynı örnekten devam edelim. Bulunduğunuz ortamı sevmediğinizi varsayalım. Aradan birkaç saat geçmesine rağmen hala alışamadınız ve alışamıyorsunuz. Bu durumda, hala orada olmanız gerekiyorsa, sadece birkaç saat olduğunun farkına vararak orada kalırsınız ve sonra şu düşünce gelir: “Her neyse, birkaç saat içinde olmayacağım.”

monachopsis ait olamama hastaligi3

Ya da kalmak için bir nedeniniz yoksa kalkıp gitmeye başlayabilirsiniz. Bu duygunun hayatınıza yayıldığını hayal edin. Sürekli olarak ilerlemeye odaklandığınızı hayal edin ve her zaman nerede olduğunuzun veya yaptığınız şeyin geçici olduğunu düşünün. Bu durumda, hayatınızın anın tadını çıkarmanız imkansızdır.

Şimdiki anı sadece geçici bir süreç olarak düşündüğünüz için bir an önce geçmesini isteyeceksiniz, yapmanız gereken tek şey bir dahaki sefere sizi bekleyene odaklanmak ve daha önce yaşadığınız dönemi tekrar yaşayacaksınız. Bu tam olarak monachopsis’in hissettiği ve deneyimlediği şeydir. Sürekli olarak geçmişin gölgesinde kalıp anı yaşayamıyor olmak, gelecekten de zevk almaya büyük bir engeldir.

monachopsis ait olamama hastaligi1

Aynı şekilde gelecek için de sürekli endişeli olmak kişiye zarar verir. Yaşamın tam olarak ”şuan” dan ibaret olduğunu kişinin mutlaka bilmesi gerekiyor. Anı yaşayarak, geleceği ve geçmişi bırakarak yaşamanın keyfini aldığında asıl doğru olanın bu olduğunu anlayacaktır. Monachopsis rahatsızlığı genelde teşhis olarak koyulmaz. Kişi kendi içinde bu durumu çözebilir.

Monachopsis İle İlgili Videolar

Bugün söze Turgut Uyar ‘ın yürek özüyle başlamak onu anmak istedim. Çünkü bugün 04. Ağustos ve şairimizin doğum günüdür.

“…Durduğum yer benim değil iken, gidebilecek bir yerimin olmaması ne acı; gidebilecek bir yerim yok iken hala ve inatla durmayışım ne gaflet; nihayetinde olmuyorken yaşıyor olan insanın, yaşıyorken olduğunu bilmemesi bu, bu ne tuhaf bi’ hayret..!
Başka havalar getir bana. İçinde biraz bahar olsun biraz da sen…”
.
Zaman zaman sizler de benim gibi şöyle yakınıyor musunuz?

” Ben bu dünyaya ait değilim!”
” Ben bu çevrenin insanı değilim!”
” Ben yanlış bir ülkede doğmuşum!”
Eğer birini veya hepsini düşünüp mızmızlanıyorsanız, inanın siz de MONACHOPSİS sendromuna girmişsiniz demek ki…

Yunanca bir sözcüktür. “Monac” (tek,yalnız)
“opsis” (görünüm) anlamındadır.
Türkçe anlamı, kendini bir yere ait hissetmeme durumudur.
Son yirmi yıldır aydın insanın yüzünde gördüğüm bir duygu rengidir.
Bu sözcük benim de dilimden bir kaç aydır düşmüyor.
” Çok bunaldım. Ben buraya ait değilim. Alıp başımı hiç tanımadığım, hiç bilmediğim yerlere kaçasım var…”
Düşünüyorum.
Yakın gördüğüm arkadaşlarıma söylediğim çok oluyor.
Ve hatta MONACHOPSİS görüntümüzü farkında olmadan bu iç sesimizi kısa kısa söylemlerimizle yazmış olduğumuz şiirlerimizden öyle net olarak ifade etmekteyiz.

MONACHOPSİS’i biraz açalım mı?
Nedir, ne değildir, ne zaman ve kimler bu duyguyu yaşarlar?

Bu duygu genellikle uzun bir zaman dilimine yayılıyor ve oldukça zor fark edilir.
Ayrıca duyumsanan bu hissi tanımlamak ya da ruhumuzda varlığını fark etmek oldukça zordur.
Çünkü içimizde bir ur gibi büyür, gizlice ilerleyerek tüm yaşamımızı sarar.

Zaman zaman bir topluluğun içinde görmekteyiz bu kişileri. Hani, boyun bağını gevşetir gibi bir yüz ifadesi yakalarız yüzlerindeki burulmuş gülüşlerinde…Şöyle bir hisle feryat eder kişi:
” Kendimi bir cenderede sıkışmış, gibi sanki nefes alamıyor gibi hissediyorum!”
Böyle bir ruh haliyle kendisini dillendirir. Çünkü o artık tipik bir MONACHOPSİS sendromuna yakalanmıştır.

Yabancı olma, topluluğa dahil olamama, sürekli gitme isteği, her şeyin geçici olduğunu düşünme ve hep ne olduğunu bilmeden bir şeyi bekleme.
Monachopsis yaşayan kişi kendi evine bile yabancı olabilir, çevresiyle uyumsuz hisseder, sürekli cevapsız sorular döner kafasında, gidemediği yerde yaşam olduğunu düşünür.

Peki bu ruhsal sendrom ne zaman anlarız bize geldiğini?
Genelde sevilen bir kişinin kaybedilmesi, aşık olduğu insanın ihanetiyle veya başka bir duygusal travma sonrasında, ya da işini, parasını kaybettiğinde, sosyal çevresini değiştirdiğinde ortaya çıkabilir.

Son söz:
Sakın ” Eyvah ben şimdi MONACHOPSİS e yakalandım,. Acaba bu ruhsal bir hastalık mıdır?” Diye yakınmayın !
Bu sadece sizin çok derinlerden gelen içinizdeki yalnızlaşmış çocuğun mutsuzluk iç sesidir.
Yaşamınızı etkilemez ama bir keyifsizlik, bir daralma hali hissedebilir. Ve hatta sizin en mutlu olduğunuz zamanlarda da bu sendromu hissedersiniz.
İnsanın kendinden dahi uzaklaşma hissidir bu …
Işıklar yoldaşı olsun. 22 Ağustos sıcağında dünyaya gözlerini kapatmış şairimize son sözü şair Turgut Uyar’a verelim mi?

“…Herkesin bir gideni vardır. İçinden bir türlü uğurlayamadığı.
‘Her şeyden biraz kalır’ diyor birileri, çoğunlukla haklılıktır. Kavanozda biraz kahve, kutuda biraz ekmek, insanda biraz acı…”

Ve bu sendromdan kurtulmamıza ışık tutan aşağıdaki sözleriyle biraz da olsa ruhunuza su serpiliyor: İçinde umut olan…

“…Elbet hep böyle geçmeyecek ömrüm, biliyorum bu çeşit yaşamak, zor. Kim bilir tanrım, kim bilir hangi güzel yerde beni, hangi ölesiye sevda bekliyor?
Hiçbir şey umurumda değil diyorum; Aşktan ve umuttan başka…”
.
Sevin, sevilin…
Mesela bir çiçek büyütün, bir kediyi okşayın, bir insanı sevindirin, sevdiğiniz ama cesaret edemediğiniz insana gidin ve ona ” seni sevmekten vazgeçmedim,” diyebilirsiniz.
Zor değil bu sendromdan kurtulmak.

Aşkla kurtulun bu sendromdan…

Emine Pişiren/ Akçay

Etiketler:Gafletmonacopsis

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir