vücutta parazit ne demek / Hastalık Yapıcı Parazitler ve Bulaşma Yolları | BilimFili.com

Vücutta Parazit Ne Demek

vücutta parazit ne demek

Parazit neden olur? Parazit belirtileri nelerdir? Parazitin tedavisi var mıdır?

Parazit neden olur? Parazit belirtileri nelerdir? Parazitin tedavisi var mıdır?

Bağırsaklarda ve cildin dış yüzeyinde ortaya çıkabilen yaşam kalitesini düşüren parazit hakkında merak edilenleri sizler için araştırdık. Günlük yaşam kalitesini düşürür ve sosyal ortamdan uzaklaştırır. Peki parazit neden olur? Parazit belirtileri nelerdir? Parazitin tedavisi var mıdır? Şiddetli bağırsak ağrılarına ve cilt yüzeyinde kaşınmaya neden olan parazite dair her şeyi haberin detayında bulabilirsin.

İki türlü parazitin vücuda girme yolu vardır. Bir sularda yaşayan amipler diğeri ise tam pişirilmeyen yemeklerden dolayı bulaşan kurtcuklardır. Bunlar başka bir canlıya bağlı yaşarlar. Aynı zamanda bulundukları yerleri deformasyona uğratırlar. Temizlenmeyen meyve ve sebzelerden özellikle yeşilliklerden mideye oradan da bağırsaklara giderek yaşam alanı bulurlar. Diğer türlü ise temizlenmemiş suların içme sularına karışması ile yine ağız yolu ile bulaşırlar. Bunlar vücudun hemen her yerinde yaşayabilirler. Yapılan araştırmalarda salam ve sucuk gibi yiyeceklerden kaynaklı parazit bulaşmasında oldukça yüksektir. Bunun nedeni ise bu yiyeceklerin işlemlerinse pişirilmemiş sıkıştırılmış et kullanılmasıdır. Aynı zamanda vücudun dış kısmında kirpiklerde kaşlarda ya da ciltte de yaşam alanı bulan hava yolu ile bulaşan parazitler vardır. Kirli ortamlardan ciltte yerleşen bu parazitler vücut uyku durumundayken harekete geçerler. Bazı kimselerin vücutlarında bu yüzden nedensiz kızarıklıklar ve döküntüler oluşur. 

PARAZİTLERİN ÇEŞİTLERİ VE BELİRTİLERİ NELERDİR?

- Parazit çeşidine göre farklı belirti gösterir. Bağırsak parazitleri kurt olduklarından dışkılama esnasında makat bölgesinin ağız kısmında şiddetli kaşınmaya neden olur. Kızarıklık ve ağrı ile kendilerini göstermenin yanı sıra şiddetli karın ağrısına ani zayıflamaya ve vücuttaki vitamin minerallerin sayısının düşmesine de sebebiyet verirler. Bu da halsizlik yorgunluk ten renginde solgunluk gibi komplikasyonlarla kendini gösterir. Aynı zamanda uyurken aşırı derecede ağzınızdan salya geliyorsa bağırsak kurdunuz olabilir.

bağırsaklardaki parazit kurtlar

bağırsaklardaki parazit kurtlar

- Su yolu ile bulaşan parazitlerin en yaygın belirtisi ishaldir. Buna bağlı vücut hızlı bir şekilde sıvı kaybına neden olur. Baş ağrısı iştahsızlık mide de ani kramplı ağrılar. Sinir sistemine zarar veren parazitler vücut hareketlerinin kısıtlanmasına bile neden olabilir.

bağırsaklara yapışan parazitler şiddetli kramplara neden olur

bağırsaklara yapışan parazitler şiddetli kramplara neden olur

- Vücudun diş yüzeyine yerleşen parazitler ise göz ve ağız çevresinde yaralara neden olur. Aynı zamanda saç dökülmesine ve deride kızarıklık kaşıntıya neden olabilirler. Cilt yüzeyinde parazitlerin en rahat yaşadıkları yerler ise tırnak arası kirpikler kaşlar ve göbek deliğidir. Buralara yerleşen parazitler ciddi cilt deformasyonlarına neden olurlar. 

bağırsak paraziti

bağırsak paraziti

PARAZİTLERİN TEDAVİ YÖNTEMİ NELERDİR?

Bağırsak parazidi olan kişinin tüm ailesi tedavi edilmelidir. Bunun nedeni ise bu parazit türünün diğerlerine oranla daha çabuk bulaşmasından kaynaklıdır. Uzman doktorlar bazı tetkiklerle vücuttaki parazitlerin türüne bakar. Buna göre tedavi geliştirilir. Tüm parazitler için temizlik önemlidir. Bu yüzden kişinin kişisel temizliğine dikkat etmesi gerekir. Aynı zamanda uzman doktor ilaç tedavisi ile parazitleri vücuttan atmaya çalışır. Yanı sıra kişinin sağlıklı beslenmesi gerekir. Özellikle antioksidan oranı yüksek domates ve portakal suyunu düzenli tüketerek tedavi sürecini hızlandırır. 

hindistan suyu

hindistan suyu

- Antibiyotik özelliği olan Hindistan suyu vücuttaki tüm zararlı hücreleri ve parazitleir atmada etkilidir. Sabah aç karna bir bardak hindistan suyun ve içerisine bir yemek kaşığı zeytin yağı ekleyerek tüketin.

domates suyu

domates suyu

- Antioksidan bakımından zengin olan güçlü besin ise domatesdir. 2 orta boy domates suyunu çıkarıp içerisine bir tatlı kaşığı karabiber ve bir çay kaşığı tuz ekleyip bir cezvede 5 dakika kaynatın. Aç karna her sabah bir bardak tüketin. 

limon nane

limon nane

LİMON NANE

1 kaşık kurutulmuş nane

Bir bardak içeme suyu

Yarım bardak taze sıkılmış limon suyu

Bir bardak su ile naneyi kaynatın. Daha sonra içerisine limon suyunu ekleyip dilerseniz yarım çay kaşığı tuz ilave edip karıştırıp her gün aç karna tüketiniz.

lavanta yağı

lavanta yağı

PARAZİTLER İÇİN ÖZEL KÜRLER

Kaş ve kirpikler için gece yatmadan önce kaş ve kirpiklerinize lavanta yağı sürdüğünüzde parazitlerin uyurken harekete geçmesini önlemiş olursunuz. Aynı zamanda yatağınızı da lavanta ile yıkamalısınız. Bağırsak parazitleri için ise günde bir yemek kaşığı çiğ kekik baharatı tüketilebilir. 

Dünya Kadınlar Günü'nde indirime giren markalar

İLİŞKİLİ HABER

Dünya Kadınlar Günü'nde indirime giren markalarKadınların izlemesi gereken filmler, kadının gücünü anlatan filmler

İLİŞKİLİ HABER

Kadınların izlemesi gereken filmler, kadının gücünü anlatan filmler

Parazitlerin belirtileri nelerdir?

Başka bir canlıya bağımlı olarak ve onun bedenini kullanarak o canlıya zarar veren mikrop türüne parazit denilmektedir. Parazitin oluşmasına neden olan iki etken bulunuyor. Bunlardan birincisi sebze ve meyvelerin yeteri kadar yıkanmaması bir diğeri ise kirlenmiş suların temiz sulara bulaşması durumudur. Parazitler ciddi sağlık sorunlarına yol açmaktadır. Peki parazitlerin belirtileri nelerdir? Tedavisi var mı? Parazitlere dair tüm bilinmesi gerekenler...

Yayınlanma:Güncellenme:

Parazitlerin belirtileri nelerdir?

Başka bir canlıya bağımlı olarak ve onun bedenini kullanarak o canlıya zarar veren mikrop türüne parazit denilmektedir. Parazitin oluşmasına neden olan iki etken bulunuyor. Bunlardan birincisi sebze ve meyvelerin yeteri kadar yıkanmaması bir diğeri ise kirlenmiş suların temiz sulara bulaşması durumudur. Parazitler ciddi sağlık sorunlarına yol açmaktadır. Peki parazitlerin belirtileri nelerdir? Tedavisi var mı? Parazitlere dair tüm bilinmesi gerekenler...

Parazit vücuda iki türlü girmektedir. Biri tam pişirilmemiş yemeklerden dolayı bulaşan kurtçuklardır diğeri ise sularda yaşayan amiplerdir. Bunlar başka bir canlıya bağlı olarak yaşamaktadırlar. Aynı zamanda bulundukları yerleri deformasyona uğratırlar.

Parazitlerin bir diğer bulaşma şekli ise su yolu ile bulaşmadır. Bunun ise ilk belirtisi ishaldir. Bu durumda vücut hızlı bir şekilde sıvı kaybı yaşamaktadır. Sinir sistemine zarar veren parazitler vücut hareketlerinin kısıtlanmasına bile neden olabilir.

Sebze ve meyveleri tüketmeden önce bol suyla yıkamak bu noktada çok büyük önem taşımaktadır. Özellikle yeşilliklerden mideye oradan da bağırsaklara giderek yaşam alanı buluyorlar. Parazitlerin bir başka bulaşma şekli ise sulardan olmaktadır. Temizlenmemiş bir suyun temizlenmiş suyla karışması sonucunda ağız yoluyla bulaşmaktadırlar.

Salam ve sucuktanda parazit bulaşma durumu oldukça fazladır. Yapıla araştırmalar bu yiyeceklerde pişirilmemiş sıkıştırışmış et kullanılmasından dolayı parazit olma ihtimalinin olduğunu gösteriyor.

Bunun yanı sıra vücudun dış kısmında kirpiklerde, kaşlarda ya da cilde de bulaşmaktadır. Parazitler kirli ortamlarda cilde yerleşmektedir. Vücudunuzda nedensiz kızarıklık ya da döküntü oluşuyorsa bu gibi durumlara gözlere göremediğiniz parazitler neden olmaktadır.

Parazitler çeşitlerine göre farklı farklı belirtiler göstermektedir. Örneğin bağırsak parazitleri kurt olduklarından dolayı dışkılama esnasında makat bölgesinde şiddetli bir kaşıntıya neden olmaktadır. Bu parazitler halsizlik, yorgunluk, ten renginde solgunluk gibi komplikasyonlara neden olmaktadır. Aynı zamanda vücutta bulunan minerallerinde düşmesine neden olmaktadır. Dolayısıyla kişi kendini bitkin hisstmektedir.

Bağırsak paraziti olan kişinin tüm ailesi tedavi edilmelidir. Çünkü diğerlerine oranla bu parazit türü daha çabuk bulaşmaktadır. Tüm parazitler için temizlik önemlidir. Bu yüzden kişinin kişisel temizliğine dikkat etmesi gerekir. Aynı zamanda uzman doktor ilaç tedavisi ile parazitleri vücuttan atmaya çalışır. Bunun yanı sıra kişinin sağlıklı beslenmesi de gerekemektedir.

Sağlık

  • Home
  • Derinin Paraziter Hastalıkları
 

Derinin Paraziter Hastalıkları

Exercising fitness woman doing sit ups outside during crossfit exercise training. Happy fit girl doing side crunches with elevated legs while smiling happy. Beautiful mixed race Asian female model.

Hayatını kendinden başka bir canlıya bağlı olarak sürdüren, bit, larva, kıl kurdu, solucan, tenya şerit gibi küçük canlılara parazit denir. Parazitler, bir canlıya bağımlı olarak yaşayabilen ve üzerinde yaşadığı canlıya zarar veren mikroorganizmalardır. Bu nedenle birçok hastalığa neden olmaktadırlar. Parazitler; iç ve dış parazitler olmak üzere ikiye ayrılır. Bağırsak kurtları iç parazitlere, bit, kene ve uyuz etkenleri dış parazitlere en güzel örnektir. Gelir düzeyi az, fakir olan toplumlarda paraziter hastalıklar daha da yaygındır.
Gelişmeleri
Parazitler de birer canlı varlık oldukları için gelişmeleri, büyümeleri için beslenmek zorundadırlar. Gıdalarını organizmadan temin ederler. Sayıları fazlalaştıkça aldıkları gıda miktarı artacağından organizmanın zayıflamasına, verilen gıdadan tam istifade edememesine, yem miktarı artırıldığı olaylarda ölümlere sebep olmaktadırlar.

Paraziter Deri Hastalıklarına Örnekler

* Uyuz
* Bitlenme
* Mantar hastalıkları
* Ayrıca pire, tahtakurusu, kene gibi böceklerin ısırmalarından meydana gelen deri bozuklukları da sayılabilir.

Skabies (Uyuz)

Tıp tarihinde önemli bir yeri olan ve 1687’de nedeni bilinen ilk insan hastalığı olarak tanımlanan ve günümüzde 300 milyon kişinin yakalandığı bilinen uyuzda inkubasyon döneminin ortalama 2-3 hafta olduğu bildirilmektedir. Uyuzun en bellirgin özelliği şiddetli gece kaşıntısı olup, kaşıntı kişinin yatağa girip ısınması ile artmakta ve kişiyi uykudan uyandırabilecek kadar şiddetli olurken gündüzleri daha hafif, tolere edilebilen bir kaşıntı görülmektedir. Kaşıntı başlangıçta sillionun olduğu bölgede iken etkenin aktivitesi ile ilgili olurak yanıcı karakterdedir ve sonrasında yaygın hale geçmektedir. Yaygın kaşıntı etkene karşı sonradan gelişen hassasiyete bağlı olup genellikle primer infestasyondan 4-6 hafta sonra başlamaktadır. Aslında uyuzda görülen kaşıntı ve döküntülerin çoğunun hipersensitivite reaksiyonuna bağlı olduğu etkenle ilk karşılaşmada semptomların yaklaşık 1 ay sonra, reinfestasyonda ise 24 saat sonra görüldüğü bu durumun sensitizasyon cevabını oluşturduğu düşünülmektedir.

Patogonomik lezyon olan sillion, deriden biraz kabarık, kahverengimsi, pembe beyaz renkli, tünel lezyon olup 0.2-0.5 mm eninde, 10-15 mm boyunda olabilmekte günde 0.5-2 mm uzamakta olup tünelin ucunda inci tanesine benzeyen, içinde dişi Sarcoptes’lerin bulunduğu veziküller bulunmaktadır.

Sillion en çok el bileklerinde (%85) ve parmak aralarında, aksilla, gleteal bölge ve penisde görülmektedir. Bebeklerde palmoplantar bölgede sık görülmekte, erişkin insanlarda sillion gövdede nadir bulunurken yaşlılarda ve infantlarda sıklıkla görülebilmektedir. Kaşıntının akar populasyonunun azalması bakımından yararlı olduğu da kabul edilmektedir. Tünel veya vezikül kazıntısı mikroskobik olarak incelendiğinde dişi Sarcoptes’ler, yumurtaları, dışkı parçaları gözlenebilmektedir.

Sillon

Uyuz böceği (Sarkoptes skabiei), insan derisinde epidermisin stratum kbrneum tabakasında açtığı tüneller içinde yaşar ve yumurtlar.Yalnız dişi uyuz böcekleri uyuz hastalığına neden olurlar. Dişi uyuz böceği, “Sillon” denilen tünellerde özellikle geceleri sıcakta hareket eder. Bu hareketler şiddetli bir kaşıntıya neden olurlar. Uyuz yalan temasla insandan insana kolayca bulaşır. Uyuzlu insan derisinde epidermisin stratum kbrneum tabakasında açtığı tüneller içinde yaşar ve yumurtlar.Yalnız dişi uyuz böcekleri uyuz hastalığına neden olurlar. Dişi uyuz böceği, “Sillon” denilen tünellerde özellikle geceleri sıcakta hareket eder. Bu hareketler şiddetli bir kaşıntıya neden olurlar. Uyuz yalan temasla insandan insana kolayca bulaşır. Uyuzlu kişilerle aynı yatağı paylaşmak, cinsel ilişki, uyuzlu kişinin elbiselerini giyinmek ve el sıkışma bulaşma için bir yoldur.

Vezikül Perle

Dişi Sarcoptes Scabies isimli parazit insan vücuduna girer ve deri içerisinde tüneller açmaya başlar, erkek olan diğer parazitse bu tünellerde yumurtaları döller. İlginç olan durum ise erkek parazit yumurtaları dölledikten sonra ölür ve deri içerisinde kalır. Parazitin dışıkısı ve parazit yüzünden deride siyah kıvrımlar şeklinde çizgiler oluşabilir. Bu S yada I şeklinde çizgiler tedaviye düzelmektedir. Aynı zamanda dişi parazitin deriye girerken bir tünel açtığından bahsetmiştik, bu tünelin giriş yerinde deriden kabarık içinde sıvı varmış gibi bir kabarıklık oluşturur. Bu kabarıklığa tıpta Vezikül Perle denir. Uyuz hastalığına yakalanmış kişilerin gövde,el ve kollarında çok sayıda bu kabarıklıklar mevcuttur ( Vezikül Perle ). Bu kabarıklıklar aşırı derecede kaşıntılıdır bunun nedeni parazitin tükrüğünün ve yumurtalarının dermişi tahriş edici özellğinin bulunmasıdır. Hasta bu kabarıkları kaşıyıp patlatmasıyla aslında bu bölgede bulunan yumurtaları ( yeni larvaları ) kendi eliyle başka yerlere dağıtır. Kabarıklığın patlatılması aslında hastalığın yayılması için bir faktördür, parazite verilen bu özellik sayesine parazit insan vücudunda farklı yerlere dağılım gösterir. Kişi elinde bulunan bu sıvıyı sürdüğü yerlere de itinayla paraziti taşımış olur.

Norveç Gali

Etken sarcoptes scabiei. Çok kaşıntılı hastalık. İmmünsupreselerde anormal derece skar oluşur bu duruma Norveç gali denir. Konak insana zorunlu, doku sıvısı emer. Yumurta-larva-nimf-erişkin evrelerini izler. Erkek dişiyi dölledikten sonra ölür. Sarcoptesler tünelde yaşarlar, sonbahar- kış aylarında görülme sıklığı artar. Cinsel ilişki, aynı yatağı paylaşma, fiziksel temaslarda bulaşır. 2-3 haftada inkübe olur, geceleri uykudan uyandıran kaşıntı vardır. En iyi tanı yöntemi epidermal tıraş biyopsisidir.

 

 

Pedikülozis (Bitlenme)

Üç tip bit insanı infeste edebilir.

1. Pediculus humanus capitis (Baş biti)

2. Pediculus humanus humanus (Gövde biti)

3. Pthirus pubis (Kasık biti)

Pedikülozis olarak bilinen bit infestasyonu dünyada hala bir problem olarak devam ediyor. Bitler insandan kan emerek beslenirler. Yumurtalarını kıl şaftına veya elbiselerin dikiş yerlerine bırakırlar. Çiğneyen bitler çiftlik hayvanlarını etkileyerek büyük ekonomik kayba neden olurlar, insanları nadiren etkilerler. İnsanlarda bit infestasyonu hemen daima emen bitler tarafından oluşturulur. Bitler artropod böceklerden olup, Pediculidae veya Pthiridae familyasındadırlar.

Erişkin bitlerin yaşam süresi 20-30 gün kadardır. Bu sürede gövde biti yaklaşık 200, baş biti 100, kasık biti ise 50 yumurta bırakır. Konak dışında 3-4 gün yaşarlar Bitlenmede kaşıntı ve buna bağlı ekskoriasyonlar vardır. Sekonder bakteriyel infeksiyon geliştiğinde bölgesel LAP oluşur. Pedikülid adı verilen hipersensitivite döküntüsü viral ekzantemi taklit edebilir.

Baş bitlenmesi her kesimde görülebilir, oysa vücut bitlenmesi özellikle evsizlerde görülür. Gövde bitleri tifüs, siper huması (trench fever) ve relapsing fever gibi hastalıkların majör vektörüdürler. Mültecilerde bu hastalıklar binlerce ölüme neden olabilir. Bitler tarafından bulaştırılan trench fever kentlerdeki evsizlerde endokarditise neden olur. Kasık bitlenmesi sıklıkla seksüel temas ile bulaşır. Bu nedenle kasık bitlenmesi olan kişilerde seksüel yolla bulaşan diğer hastalıklar da araştırılmalıdır.

Baş bitlenmesi genellikle çocukları, primer olarak kızları etkiler. Bulaşma genellikle kafa teması yolu ile olur. Baş için kullanılan eşyalar yoluyla da bulaşma olabilir. Baş biti 2 mm uzunluğunda olup, dakikada 23 cm mesafe alabilir. Kuru iklimlerde yumurtalarını saçlı derinin 1-2 mm yakınında saçlara bırakırlar. Halk arasında sirke adı verilen yumurtaları (nits) oval olup, kıla sıkıca yapışıktır. Larvalar 1 haftada yumurtadan çıkar ve yaklaşık 1 haftada olgunlaşırlar. Baş bitleri 4-6 saatte bir kan emerler.

Baş bitlenmesinde ense ve kulak arkası en sık tutulan bölgelerdir. Saçlı derinin oksipital (ense) ve retroauriküler (kulak arkası) bölgelerinde bitler ve özellikle yumurtaları kolayca görülebilir. Bitleri saptamak tarama ile en kolay olabilir. Hastalar asemptomatik olabilirse de, kaşıntı sıktır. Isırma reaksiyonları, ekskoriasyonlar, servikal LAP ve konjunktivit en sık görülen bulgulardır. Kaşıntıya sekonder olarak ekzematizasyon ve enfeksiyon gelişebilir. En sık ekzema ve piyoderma ile karıştırılır. Bir hipersensitivite döküntüsü olan pedikülid viral ekzantemi taklit edebilir.

Saçlı deride bitlerin ve/veya yumurtalarının görülmesi ile kesin tanı konur. Özel bit taraklarının kullanılması canlı bit bulma olasılığını artırır. Yumurtalar aktif infestasyon için tek başlarına diagnostik değildirler. Saçlardaki yumurtaların kepek ve piedra’dan ayırıcı tanısı yapılmalıdır. Kılın mikroskobik muayenesinde kıl şaftına bir kenardan sıkıca yapışık olan yumurtalar kolayca tanınırlar. Yumurtalar oval, sarı-gri renkte, yaklaşık 1 mm boyutundadırlar.

Psocids bite benzeyen böcekler olup, nadiren insan saçlı derisinde infestasyona neden olurlar. Ağaç kabuğu ve kitap bitleri bu grupta yer alır. Bunlar 2-3 mm uzunluğunda olup; uzun antenleri, çiğneme yapan ağızları, daha büyük başları ve daha büyük arka bacakları vardır.

Kasık bitlenmesi (Pedikülozis pubis)

Kasık bitlenmesi (Pedikülozis pubis) genellikle seksüel temas ile bulaşır. Bu hastalarda HIV, sifiliz, gonore, klamidial infeksiyonlar, herpes, genital siğiller ve trikomoniasis gibi seksüel geçişli hastalıklar daha sıktır. Kasık biti yaklaşık 1 mm çapındadır. Pubik kıl diplerine sıkıca yapışık olup, günde 10 cm hareket edebilir. Yaklaşık 2 haftalık yaşam siklusu süresince dişi ortalama 25-50 yumurta yumurtlar.

Kasık bitleri kasık bölgesi dışında göğüs, karın, bacaklar ve kalçalar gibi kısa kıllı alanlara da yerleşebilir. Kaş, kirpik yerleşimi, nadiren saçlı deri yerleşimi olabilir. Bitler kıl diplerine sıkıca tutunurlar. Bu nedenle kıl diplerinde siyah grimsi veya grimsi sarı nokta gibi görünürler. Yumurtaları kıllara sıkıca yapışıktır. Kaşıntı genellikle azdır. Karakteristik bulgulardan biri maculae ceruleae’dır. Bunlar bit ısırığına sekonder olarak gelişen mavi-gri makuller olup, karın alt kısmı ve uyluklarda görülürler. Bu lekeler ısırma nedeniyle derin dermal hemosiderin birikimi ile ilişkilidir.

Kasık bitlenmesinde bitler çıplak gözle görülebilir. Bit ve yumurtalarının görülmesi ile tanı konur. Pubik kıllardaki yumurtaların trikomikozis (piedra) pubisten ayırımı yapılmalıdır.

Leishmaniasis

Leishmaniasis; Leishmania genusunda yer alan ve insanlar için patojenik olan leishmania protozoon parazitlerinin neden olduğu, sandfly insekt vektörün (phlebotomus, tatarcık) ısırması ile bulaştırılan protozoon bir hastalıktır. Parazite ve konağa ait faktörlere bağlı olarak leishmaniasis subklinik, lokalize (kütanöz leishmaniasis) veya dissemine enfeksiyon (kutanöz, mukozal veya visseral) şeklinde klinik spektrum gösterir.

Hastalığın prevalansı gün geçtikçe artmaktadır. Her yıl 2 milyon yeni vaka (1.5 milyon KL, 0.5 milyon VL, çok az MKL) olduğu tahmin edilmektedir. Her yıl yaklaşık 70.000 kişi Kala azar (VL, Dum-dum fever)’dan ölmektedir. Dünyada 88 ülkede ve yaklaşık 350 milyon kişinin yaşadığı alanlarda Leishmaniasis önemli bir sorundur. Orta ve Güney Amerika’nın yağmur ormanlarından Batı Asya’nın çöllerine kadar değişik coğrafyalarda görülmektedir. Avustralya ve Güney Pasifik’te görülmemektedir. Sandfly popülasyonu için uygun ortamın olduğu tropikal ve subtropikal bölgelerde insidans en yüksektir. Eskiden kırsal alanlarda sık görülen hastalık şehirlerde de gittikçe artmaktadır.

Leishmaniasisin bulunduğu yerlerde yaşayan veya buralara seyahat eden tüm yaş grupları risk altındadır. Maceraperestler, gönüllü barış çevrecileri, misyonerler, kuş gözlemcileri ve özellikle askerler hastalık için artmış riske sahiptirler. Hastalık Avrupa’da ve Amerika Birleşik Devletlerinde, özellikle seyahatten dönenlerde ve göçmenlerde görülmektedir. Kutanöz leishmaniasis olgularının %90’ından fazlası Afganistan, Pakistan, İran, Türkiye, Suriye, Suudi Arabistan, Cezayir, Brezilya ve Peru’da, visseral leishmaniasis olgularının %90’dan fazlası ise Hindistan, Bangladeş, Nepal, Sudan ve Brezilya’dadır. Bu ülkelere bakıldığında leishmaniasisin ihmal edilmiş bir hastalık olarak yoksullukla iç içe olduğu görülür.

Kutanöz leishmaniasis Antartika kıtası dışında tüm dünyada görülebilen bir hastalık olup, özellikle Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerde, Ortadoğu ülkelerinde, Orta ve Güney Asya’da, Güneybatı Afrika’da ve Latin Amerika’da insidansı oldukça yüksektir. Leishmaniasis özellikle kutanöz formları ile uzun yıllardır ülkemizin belirli bölgelerinde endemik, hiperendemik ve hatta bazen epidemik olarak hüküm sürmektedir. Yalnızca kırsal bölgeleri değil, son yıllarda büyük metropolleri de tehdit eder hale gelen hastalık binlerce kişiyi etkileyerek ve milyonlarca kişiyi risk altına sokarak devam etmektedir.

Türkiye’de 1950’li yıllardan önce özellikle Güneydoğu Anadolu bölgesinde oldukça sık görülen hastalık, bu tarihten sonra malarya eradikasyonu için sivrisineklere karşı uygulanan DDT’nin etkisi ile hastalığın insidansı giderek azalmaya başladı. Fakat 1980’li yıllardan itibaren insidans özellikle Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Osmaniye illeri ve çevresinde tekrar artarak bu bölgelerde hastalık endemik hale gelmiştir. Türkiye’de son 15 yıl boyunca bildirilen olguların çoğu Şanlıurfa, Osmaniye, Adana, Hatay, İçel, Kahramanmaraş ve Diyarbakır’dandır.

Ulaşım olanaklarının artması ve endemik bölgelerden non-endemik bölgelere kalıcı veya mevsimsel göçler nedeniyle hastalık yayılmakta, yalnızca kırsal alanları değil giderek büyük kent merkezlerini ve non-endemik bölgeleri tehdit eder hale gelmiştir.

Büyük hidroelektrik barajlar ve sulama projelerine bağlı olarak ekolojik dengede vektör ve rezervuarları etkileyecek değişiklikler olması son yıllarda bazı bölgelerde yeniden gözlenen artışta önemli faktörlerden biri olabilir.

L. tropica ve L. major başlıca Akdeniz havzası, Ortadoğu, Kafkasya ve Orta Asya’da, sıklıkla visseral hastalık yapan L. infantum Akdenize kıyısı olan ülkelerde, L. aethiopica ise Güneybatı Afrika’da hastalığa yol açar.

Hastalık ülkemizde tatarcık, üvez, yakarca ve mucuk olarak bilinen phlebotomusların infekte dişileri tarafından bulaştırılır. Ülkemizde Phlebotomus sergenti ve papatasi türleri vektör olarak rol

oynamaktadır. L.tropica infeksiyonlarında köpekler ve hasta insanlar, L. major infeksiyonlarında ise bazı kemirgenler (gerbiller ve rodentler) rezervuardır. Rezervuar hayvanlardan ve hasta insanlardan kan emerken leishmania amastigotlarını alarak infekte olan tatarcık, barsağında promastigota dönüşen paraziti sağlam kişilere yine kan emerken inoküle eder.

Dermiste makrofajlar tarafından fagosite edilen parazit kamçısını kaybederek amastigot haline dönüşür. İkiye bölünerek çoğalan ve makrofajları patlatıp hücre dışına çıkan amastigotlar diğer makrofajları da infekte ederler. Konağa ve parazite ait çeşitli faktörlere bağlı olarak parazit ya elemine edilir ya da infeksiyon oluşur. Parazit inokülasyonlarının çok az bir kısmında hastalık oluşur. Parazitin türüne, inokülasyonun büyüklüğüne ve konağın immünitesine göre değişkenlik gösteren bir zaman periyodu sonrasında klinik lezyon gelişmeye başlar. Bu lezyon parazitle yüklü makrofajlar, lenfositler ve plazma hücreleri içerir.

Kronik olgularda klasik epiteloid histiyositlerden ve bazen de Langhans tipi dev hücrelerin eşlik ettiği tüberküloid granülomlardan meydana gelen bir histolojik tablo gözlenir. Bu olgularda paraziti bulmak oldukça zordur. Bu olguların başta lupus vulgaris olmak üzere sarkoidoz, derin mikoz, blastomikoz gibi diğer granülomatöz hastalıklardan ayırımı histolojik olarak güçtür. Hastalığın tedavili veya tedavisiz iyileşmesinde gelişen spesifik hücresel immün yanıtın büyük rolü vardır. Yeterli düzeyde spesifik hücresel immün yanıt gelişmeyen olgularda tedavi ile iyileşmeden aylar veya yıllar sonra rezidivler görülebilir.

Bağırsak Solucanı Nedir? Neden Olur?

Bağırsak solucanı; bağırsaklarda yaşayan, tüketilen gıdalar ile beslenen parazitlerden oluşmaktadır. Bağırsak parazitleri bağırsaklardaki sindirim sisteminde yaşar. Bağırsak solucanı, kolayca tedavi edilebilen enfeksiyonel bir hastalıktır. Tedavi yöntemi, tekrardan enfekte oluşmasını engeller. Mutlak bir sonucu görmek için, aynı evde yaşayan kişilerin de tedaviyi kabul etmesi gerekir. Bağırsak solucanı hastalığının vücuttan atılması için bitkisel tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Bu yöntemler sayesinde bireyler doğal ve sağlıklı bir şekilde hastalıktan kurtulmaktadırlar.

Bağırsak Solucanı Neden Olur?

Bağırsak solucanı, küçük parazitli solucanların sebep olduğu, bir çeşit bulaşıcı bağırsak hastalığıdır. Her sene yüz binlerce insanı, genellikle de okul döneminde olan çocukları etkisi altında bırakan bir hastalıktır. Bağırsak solucanı, kişide yaygın olarak gözüken birkaç belirtiye sebep olmaktadır. Bu belirtiler, deride kaşıntı ve huzursuzluk hissi olarak bilinmektedir. Ancak bu belirtilerin kişiye zararı olmaz ve tedavi yöntemi oldukça kısadır. Bağırsak solucanı, kirli el yüzeylerinde, objelerde ve eşyalarda bulunabilir. Bağırsak solucanı yumurtasının özellikle benimsediği yerler şunlardır;

  • Yatak çarşafları
  • Yüz ve el havluları
  • Giysiler
  • Klozetler
  • Besinler
  • Bardak ağızları
  • Mutfak tezgahı yüzeyi

Vücutta yer alan solucanlar, yumurtanın bedene alınmasından 1-2 ay sonra yumurtayı dışarı atmak için anal alana ulaşır. Bu zamanlarda sık sık makat bölgesinde yoğun derecede kaşıntı olmasına sebep olur. Birey, makat alanını kaşımaya kalkıştığında bu yumurtalar el parmaklarında birleşirler ve tırnak aralarında tutunurlar.

Bağırsak Solucanı Belirtileri Nelerdir?

Bağırsak solucanı hastalığının belli başlı semptomları vardır. Bu semptomlar arasında şunlar yer almaktadır;

  • Kişiyi, geceleri de dahil olmak üzere huzursuz edecek şekilde makat bölgesinde ya da vajinal alanda kaşıntı yaşanabilir.
  • Uyku problemi ve huzursuzluk hissi yaratabilir.
  • Ara sıra mide ağrısı ve mide bulantısı yaşanabilir.

En belirgin özellikleri makat bölgesi etrafında kaşıntı ve uyumada güçlük yaşanmaktadır. Kaşıntı genel olarak geceleri ortaya çıkmaktadır. Bir diğer belirti ise vajinada oluşan akıntıdır. Bu akıntının artmasıyla genital bölgede enfeksiyonel bir rahatsızlık oluşabilir.

Bağırsak Solucanı Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Bağırsak solucanı, basit olarak tedavi edilen enfeksiyonel bir hastalıktır. Tedavi yöntemi, tekrardan enfekte oluşmasını engeller. Mutlak bir sonucu görmek için, aile fertlerinin de tedaviyi kabul etmesi önemlidir. Tedavi, iki yöntemle olmaktadır. Bu yöntemler şu şekildedir;

  • 1,5 ay boyunca temiz bir bakım yapılabilir
  • İlaç yoluyla tedavi edilebilir.

Tedavi sürecinde ilaç tercih edilecekse bu ilaçlar evde yaşayan herkese verilmesi gerekir. Çünkü yukarıda da bahsedildiği gibi, aile fertlerine bulaşma oranı fazladır. Bu sebeple, hiçbir semptom olmasa dahi, aile fertlerinden bir kişiye de bulaşmış olsa diğer kişileri de kontrol altında tutmak gerekir. Gebeler veya emziren anneler ilaç tedavisi yerine tahmini 1,5 ay devam eden tedavi yöntemini tercih etmelidirler. Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise; tekrar enfekte olumunu engellemek için, giysileri, yatak örtülerini, el ve yüz havlularını temizleyerek kullanmak gerektiğidir.

Bağırsak Solucanı İçin Bitkisel Tedavi

Bağırsak solucanı hastalığının vücuttan atılması için bitkisel tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Bu yöntemler sayesinde bireyler doğal ve sağlıklı bir şekilde hastalıktan kurtulabilirler. Bitkisel tedavi yöntemleri şu şekildedir;

  • Zerdeçal: Bağırsak solucanını bedeninizden dışarı atmak için vitamin etkisindeki zerdeçal bitkisini kullanabilirsiniz.
  • Kekik: Bedeni temizleyen ve bağırsak solucanından kurtaran bir bitki çeşididir. Kekik suyu, günde 3 defa içtiğiniz takdirde idrar geçişlerini hijyen bir hale getirerek, bağırsak solucanlarının vücuttan atılmasını sağlar.
  • Papatya Çayı: Bağırsak solucanını hızlı bir şekilde bedenden atılmasına yardımcı olan bir bitkidir. Gün içinde 1 ya da 2 kupa bardak içilmesi tavsiye edilmektedir.
  • Yeşil Çay: Sürekli olarak idrar yapılmasını sağlayan ve bedendeki tehlike uyaran bakterilerin atılmasına yardım eden bir içecek çeşididir.
  • Zencefil: Bedeni, tehlikeli uyarıcılardan koruyan bir bitkisel besindir. Toz zencefili bir kase yoğurt ile karıştırarak tüketebilirsiniz.
  • Ananas: Vücutta kaşıntı ve mide ağrısı sorununuz varsa, gün içinde 1 ya da 2 dilim ananas yemek,  bağırsak solucanlarından kurtulmak için mutlak bir çözümdür.

Bağırsak Solucanı Zararları Nelerdir?

Bağırsak solucanı yaşayan kişide kanlı ishal görülebilir. Kanlı ishal, dışkı yoluyla ishale sebep olan bağırsak hastalığıdır. Bağırsak solucanı, kalın bağırsakta ve dış genital bölgede kaşıntıya ya da pul pul dökülmeye sebep olabilmektedir.

Bağırsak Solucanı Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Bağırsak solucanı erken teşhis konulmazsa, çocuklarda ve bebeklerde tehlike içeren sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu nedenle, kişide en ufak bir belirti görüldüğü takdirde uzman bir doktora görünmesi oldukça önemlidir.

Bağırsak Solucanı Nasıl Önlenir?

Sabah ilk uyandığınızda anal ve çevresi temizlenmelidir. Gün aşırı, giysiler ve yatak örtüleri değiştirilmelidir. Kaşıntı yaşansa bile o bölgeye dokunulmamalı ve eller sıklıkla yıkanmalıdır.

Bağırsak Solucanı Ağız Kokusu Yapar Mı?

Ağızdan salya damlaması da bağırsak solucanlarının semptomları olabilir. Aynı zamanda uykulu haldeyken ağızdan sular akabilir ve bu sebeple solucanlar ağız kokusuna neden olabilirler.

Güncelleme Tarihi: 19 Haziran 2022

Yayınlama Tarihi: 20 Haziran 2022

Sayfa içeriğinde yer alan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. İlgili sayfada tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğeler yer almamaktadır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır