aglikon nedir / Antosiyaninlerin İnsülin Direnci Üzerindeki Etki Mekanizması - İzmir Egepol

Aglikon Nedir

aglikon nedir

Glikozit, enzim(hidrolaz) veya seyreltik mineral asitler etkisiyle hidroliz sonunda bir veya birkaç molekül oz(=şeker) ile glusit olmayan bir maddeye(=aglikon) ayrılan bitkisel bileşiklerdir.

İlk izole edilen glikozit: SALİSİN

C-glikozitlerinde şeker ile aglikon arasındaki C-C arasındadır. Bu yüzden bu tip glikozitler asitlerle bile güçlükle hidroliz olurlar. C-glikozitlerinin hidrolizi için FeCl3 yardımıyla yapılan &#;oksidan hidroliz&#; metodu kullanılır.

Glikozitlerde şeker redüktör gruplarıyla bağ teşkil ettiklerinden indirgen kabiliyetlerini kaybederler. Bu nedenle glikozit çözeltileri ancak hidroliz edildikten sonra redüktördür.

Seyreltik HCl çözeltisi ile santigrat derecede glikozit çözeltisi hidroliz edilebilir(C-glikoziti hariç).

Glikozitler genellikle katı, kristalize, bazen amorf ekseriya beyaz renklidir.

Bununla beraber flavon glikozitleri sarı, antrasen glikozitleri turuncu, bazı antrasen ve antosiyan glikozitleri kırmızı renklidir.

Glikozitler acı lezzetlidir.

Optikçe aktiftir ve genellikle levojir nadiren dekstrojir.

Bu bileşiklere bitkinin her tarafında rastlanabilmekte hücre özsuyunda erimiş olarak bulunmaktadır.

Bütün glikozitler için ortak en önemli özellik asitler ve enzimlerle hidroliz olabilmesidir.

Glikozitler bitkilerde kendilerini hidroliz eden enzimlerle beraber bulunmaktadır. Bu durum glikozitlerin elde edilmesi sırasında bazı güçlükler meydan getirir.

Tüketmeden önce enzimlerin faaliyetlerini önleyici(stabilizasyon) çalışma yapılmazsa işlem sonunda glikozitler tam veya kısmen hidrolize olmuş bir durum elde edilir. Bu tip bir hidroliz kurutma sırasında da meydana gelebilir.

Taze bitkilerde glikozitler genellikle primer glikozit halindedir. Kurutma sırasında enzimlerin etkisi ile bu glikozitler bir molekül glikoz kaybederler ve sekonder glikozit haline geçerler. Sekonder glikozitler olukça sabittir ve kuru droglarda bulunan glikozitlerin ekserisi bu haldedir.

GLİKOZİTLERİN SINIFLANDIRILMASI

Alkol Glikozitleri&#;Siyanogenetik Glikozitler

Fenol Glikozitleri&#; Basit Fenol Glikozitleri, Antrasen Glikozitleri, Flavon Glikozitleri, Antosiyan Glikozitleri, Kumarin Glikozitleri

Steroit Glikozitler&#;Kalp Glikozitleri, Saponinler(Triterpen saponinler, Steroit saponinler)

Glikoalkaloit

İridoit Glikozitleri

Özet Lisans Ders Notları tüm ders notlarımın önemli noktalarını içeren yüzeysel bir çalışmadır. Çalışırken bunu göz ardı etmemenizi öneririm.

Tarih:DERS NOTLARIECZACILIĞA DAİRFARMAKOGNOZİ

Her besinin vücutta farklı bir metabolik faaliyeti olduğu için beslenmedeki çeşitlilik farklı besin öğesi ihtiyaçlarını karşılayabilmek adına büyük önem taşımaktadır. Biyopsikososyal yönden tam bir iyilik hali olarak tanımlanan sağlık için her bir besin ögesinin yeterli ve dengeli alınması şarttır. Özellikle meyveler ve sebzeler içeriğindeki fenolik bileşenler nedeniyle insan sağlığı üzerinde önemli pozitif etkilere sahiptir.

 

  • Polifenoller:
    • Polifenoller büyük ölçüde meyve, sebze, çay, kahve, çikolata, baklagiller ve tahıllarda bulunan fitokimyasallardır. Doğada tanımlanmış 'in üzerinde polifenol vardır. Polifenoller, antioksidan özelliklerinin yanında, antiinflamatuar, antidiyabetik ve antihipertansif etki de gösterebilmektedir. Polifenoller gastrointestinal sistemde öncelikle ağızdaki tükürük ile etkileşim göstermektedir. Çoğu polifenol mide asiditesine dayanıklılık gösterirken, protein ve sindirim enzimleriyle kompleks oluşturabilmektedir. Bu sebeple ince bağırsakta emilimleri sınırlıdır. Tam ve kısmi hidrolize olan polifenoller, kolon mikroflorası tarafından yoğun bir biyotransformasyona uğramaktadır. Proteinlere bağlanan polifenoller ve emilmemiş katobolitler vücuttan uzaklaştırılmaktadır.

 

  • Antosiyaninler:
    • Antosiyaninler, sekonder metabolit sınıfına ait doğal polifenolik bileşenlerdir. yılında mavi çiçekli Centaura cyanus’ta (Peygamber Çiçeği) ilk antosiyanin yapısal olarak tanımlanmıştır. Antosiyanin kavramı ilk kez yılında kullanılmış olsa da bu maddelerin pH indikatörü olduğu yılından beri bilinmektedir. Bitkilerde karşılaşılan en yaygın antosiyaninler; pelergonidin, peonidin, delfinidin, petunidin, siyanidin, malvidin gibi altı ana bileşene ayrılmaktadır. Bunlar bitkilerde; kök, gövde, çiçek, meyve ve sebzelerde bulunarak turuncu, kırmızı, mor ve maviye kadar değişebilen çeşitli renkleri oluşturmaktadır. Antosiyaninler aynı zamanda, bitkiye böcekleri ve diğer hayvanları çekerek tozlaşmaya yardımcı olmaktadır. Antioksidan özellikleri sayesinde yüksek UV ortamında, bitki hücrelerinin zarar görmesini engellemektedir. Bazı çalışmalarda antosiyaninlerin antioksidan aktivitesinin C ve E vitaminlerinden daha yüksek olduğu bildirilmiştir.

 

  • Antosiyaninlerin flavonoid:
    • Antosiyaninlerin flavonoid veya aglikon birimleri ‘’antosiyanidin’’ olarak adlandırılmaktadır. Antosiyaninlerin flavonoid iskeletine bağlı olan şeker grubu oksijen bağı içerdiği için suda çözünebilme yeteneğine sahiptir. Antosiyanin miktarı en fazla olan meyveler; ahududu, kırmızı ve siyah üzüm çeşitleri, kızılcık, kiraz ve berrylerdir. Sebze grubunda ise en fazla patlıcanda bulunmaktadır. Güvenli alım miktarı ise mg/gün olarak kabul edilmiştir. Bu şekilde alındığı zaman kolon mikroflorasına geçmeden direkt olarak emildiği ve daha fazla biyoyararlanım sağladığı gözlenmektedir.
  • İnsülin direnci nedir?
    • İnsülin direnci; endojen ya da ekzojen insülinin periferik dokularda yeterli glikoz alımını ve kullanımını sağlayamamasıdır. Sedanter yaşam tarzının benimsenmesi ve yüksek kalorili beslenme alışkanlığı gibi çevresel etmenlerin yanında, kalıtımla gelen bazı özellikler de insülin direnci oluşmasında rol oynamaktadır. Yapılan çalışmalar antosiyaninlerin insülin direncine karşı önleyici özellikleri olduğunu bildirmektedir.

 

  • İnsülin direnci üzerine yapılan çalışmalar:
    • İnsülin direnci olan ve olmayan 32 obez katılımcı üzerinde yapılan bir çalışma, yaban mersini antosiyanininin erkeklerde ve kadınlarda insülin duyarlılığı üzerindeki etkisini değerlendirmiştir. Katılımcılara 6 hafta boyunca günde iki kez 22,5 g (1 gün için toplamda 45 g) yaban mersini antosiyanini içeren ve içermeyen smoothie verilmiştir (yaban mersini antosiyanini verilen grup; n = 15, plasebo grubu; n=17). Çalışmanın sonunda yaban mersini antosiyanini alan grubunun %67’sinde insülin duyarlılığının %10 arttığı saptanmıştır.
    • Bir diğer çalışma ise, konsantre nar suyu tüketiminin hiperlipidemisi (trigliserid ≥ mg/ dL) olan 14’ü kadın 8’i erkek toplamda 22 tip 2 diyabetli hastanın lipit profilleri üzerindeki etkisini değerlendirmek üzere yapılmıştır. Hastalar, konsantre nar suyu (KNS) tüketimine başlamadan önce diyetleri hakkında daha ayrıntılı veriler elde etmek için sekiz hafta boyunca takip edilmiştir. Bu ön çalışma döneminde, her on günde bir 24 saatlik besin tüketim kaydı (flavonoid bakımından zengin besin bileşenleri içeren) istenmiştir. Daha sonra hastalar sekiz hafta boyunca 40 g KNS tüketmişlerdir. 8 hafta sonucunda total kolesterol ve LDL’de önemli düşüşler meydana gelirken, HDL değerlerinde önemli bir değişiklik gözlemlenmemiştir.

 

  • İnsülin direnci üzerine yapılan çalışma sonuçları:
    • Bir çalışmada, yaban mersini özütü alımının, tip 2 diyabeti olan farelerde, hiperglisemiyi ve insülin duyarlılığını önemli ölçüde iyileştirdiği belirtilmiştir. Bir başka çalışmada ise; saflaştırılmış antosiyanin (C3G) ve metabolit protocatechuic asidin, PPAR (Peroksizom Proliferatör Aktive Edici Reseptör) aktivasyonuna neden olduğu ve ayrıca adipositlerde GLUT4 (Glikoz Taşıyıcı Protein 4) ve adiponektinin up regülasyonunu indüklediği bildirilmiştir. Yaban mersini özütü alımı ile beyaz yağ dokusu ve iskelet kasında AMPK (Adenozin Monofosfatla Aktive Edilmiş Protein Kinaz) aktive olarak, GLUT4’ün up regülasyonunu sağlamaktadır. Bu durum dokularda glikoz alımını ve kullanımını arttırmaktadır. Yaban mersini özütü alımı karaciğerde AMPK aktivasyonu yoluyla glikoneogenezi bastırarak hiperglisemide iyileşme sağlamaktadır.
    • Ayrıca lipit metabolizmasındaki mekanizma şöyle açıklanabilir; yaban mersini özütünün alınmasıyla hücrede AMPK sentezi meydana gelmektedir. Bu durum karaciğerde; PPARα, ACO (Asetil coA) ve CPT1A (Karnitin palmitoil transferaz 1A) seviyelerinde artışa sebep olurken, ACC (Asetil coA karboksilaz) seviyelerinde düşüşe neden olmaktadır. Dolayısıyla karaciğerde yağ asidi sentezi azalırken yağ asidi oksidasyonunda artış meydana gelmektedir. Sonuç olarak serum lipid seviyelerinde düşüş yaşanmaktadır. Diğer yandan, antosiyanin alımı sonucu karaciğer, adipoz doku ve iskelet kasındaki insülin duyarlılığında da artış gözlemlenmektedir. Bu durum lipojenik faktörlerin azalması ve lipolitik enzimlerin artmasını da beraberinde getirerek bir tür antiobezite etkisi de sağlamaktadır. Bu nedenlerle de insülin direnci olan bireylerin beslenmelerine düzenli olarak antosiyanin içeren besinleri dahil etmelerinin faydalı olacağı düşünülmektedir.

 

  • Kaynaklar ve İleri Okuma:
    • G.P.P. Lima et al. Polyphenols in Fruits and Vegetables and Its Effect on Human Health. Food and Nutrition Sciences ; 5:
    • Kumar Ganesan and Baojun Xu. A Critical Review on Polyphenols and Health Benefits of Black Soybeans. Nutrients ; 9,
    • Keleş, Y. Antosiyanin Pigmentlerin Biyokimyası ve Analizi. Türk Bilimsel Derlemeler Dergisi ; 8 (1):
    • Öztürk Özkan G ve ark. Enerji ve Besin Ögeleri Alımının İnsülin Direnci ve İnflamasyon Bulguları Üzerine Etkileri. Bes Diy Derg ;45(3)
    • Tsuda, T. Recent Progress in Anti-Obesity and Anti-Diabetes Effect of Berries. Antioxidants ,
    • April J. Stull et al. Bioactives in Blueberries Improve Insulin Sensitivity in Obese, Insulin-Resistant Men and Women. J Nutr ; 19;(10):
    • Esmaillzadeh A. Et al. Cholesterol-Lowering Effect of Concentrated Pomegranate Juice Consumption in Type II Diabetic Patients with Hyperlipidemia. Int. J. Vitam. Nutr. Res., 76 (3), , –

ANTOSİYAN ve ANTOSİYANİDİNLER Antosiyanlar bitkilerde çok rastlanan, yaprak, çiçek, meyve, meyve usaresi ve şaraplara kırmızı, pembe, mor, mavi renkleri veren pigmentlerdir. -Antosiyanlar ana çekirdek olarak benzopirilyum çekirdeği taşırlar.-Toksik olmamaları nedeniyle&#;

Devamını okuyunÖZET LİSANS DERS NOTLARIM: ANTOSİYAN GLİKOZİTLERİ

    TANENLER Bitkilerde bulunan azotsuz, polifenolik yapıda, su ve etanolle, asetonda çözünen eter ve kloroformda az çözünen buruk lezzette, deri ile birleşerek onu sertleştiren ve genellikle amorf bileşiklerdir. Bitkilerde&#;

Devamını okuyunÖZET LİSANS DERS NOTLARIM: TANENLER

İRİDOİT GLİKOZİTLER   Monoterpenik glikozitler İlk kez Irıdomyrmex türü karıncalardan elde edildikleri için bu bileşiklere iridoit ismi verilmiştir. Siklopentanopiran çekirdeği taşıyan monoterpenik bileşiklerdir. İlk izole edilen bileşik iridomyrmexin. İridoit glikozitler&#;

Devamını okuyunÖZET LİSANS DERS NOTLARIM: İRİDOİT GLİKOZİTLER

KÜKÜRT GLİKOZİTLERİ=SENEVOL GLİKOZİTLERİ=TİYOGLİKOZİTLER=GLUKOSİNOLATLAR Bu tür glikozitler özellikle Brassicaceae türlerinde bulunur. Bulundukları başlıca bitkiler: Turp, Hardal, Turp, Lahana, Brokoli&#; Brassicaceae familyası bitkileri özellikle lahana çok fazla tüketildiği zaman hipotiroidizme neden olur&#;

Devamını okuyunÖZET LİSANS DERS NOTLARIM: KÜKÜRT GLİKOZİTLERİ

Benzo-α-piron kumarin çekirdeğidir. Kumarin ilk defa yılında Dipteryx odorata&#;nın kurutulmuş tohumlarından izole edilmiştir. Kumarin bileşikleri Fabaceae, Apiaceae, Asteraceae, Rutaceae familyalarında yaygın olarak bulunur. Kokulu bileşiklerdir. Serbest kumarinler alkolde ve&#;

Devamını okuyunÖZET LİSANS DERS NOTLARIM: KUMARİNLER

Basit fenol glikozitlerinin aglikon kısmı fenol türevi basit bileşiklerden meydana gelir. Özellikle Salicacae ve Ericaceae familyalarında bulunur. Familya: Ericaceae Bitki: Arctostaphylos uva ursi (Ayı üzümü) Drog: Uvae ursi folium Arbutin,&#;

Devamını okuyunÖZET LİSANS DERS NOTLARIM: BASİT FENOL GLİKOZİTLERİ

Antrasen glikozitleri turuncu, kırmızı renkli genellikle kristalize bileşiklerdir. Aglikon: Antrasen türevi polifenol Şeker: Glikoz, ramnoz, glukoz+ramnoz Rhamnaceae, Polygonaceae, Liliaceae, Rubiaceae, Fabaceae familyalarında yaygın olarak bulunurlar. Antrasen glikoziti içeren drogların çoğu&#;

Devamını okuyunÖZET LİSANS DERS NOTLARIM: ANTRASEN GLİKOZİTLERİ (ANTRASENOZİT)

Siyanogenetik glikozitler hidroliz sonunda daima siyanhidrik asit veren glikozitlerdir. Bu tip glikozitler hidroliz olduğunda HCN ile beraber aldehit veya keton verir. Bu aldehit çoğunlukla benzaldehit, keton ise çoğunlukla asetondur. Fenilhidroksinitril→(hidroliz)→Benzaldehit+HCN&#;

Devamını okuyunÖZET LİSANS DERS NOTLARIM: SİYANOGENETİK GLİKOZİTLER

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir