Demiryolları ve tren türleri[değiştir kaynağı değiştir]
Wikimedia Commons'ta Tren ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır.
İngiltere'deki trenler, 1892
GE U20C "Full-Width Cabin" in Indonesia, #CC203-22
GE U20C full computer control locomotive in Indonesia, #CC204-06
Ayrıca bakınız[değiştir
Trenin icadı ve tarihsel gelişimi hakkında neler biliyorsunuz? İlk treni kim buldu yada kim icat etti hiç merak ettiniz mi? İşte Cevabı…
Trenin icadı
İlk Trenin icadı , 1800’lü yılların başlarında, İngiltere’de, yine İngiliz bir maden mühendisi olan Richard Trevithick tarafından yapılmıştır.
Trenin icat edilme süreci çok trajikomik bir hikâyeye dayanmaktadır. İngiltere’nin Pennydarran bölgesinde mühendis olarak çalışmakta olan Richard, maden işletmecisi olan bir kişi ile tartışmaya tutuşur. Richard, çalışmakta oldukları Pennydarran bölgesinden Cardiff şehrine kadar bir buharlı demir yolu makinesi aracı düzerek, 10 ton ağırlığında yükü taşıyabileceğini öne sürdü.
Madem işletmecisi kişi ise Richard’ın bu söylemlerine karşılık alaycı bir tavır sergileyerek oradan iddiaya girerek ayrıldı. Pennydarran-Cardiff arasındaki mesafe o gün şartları ile 16 km olarak kabul ediliyordu. Richard bu iddia sonucunda buharlı makine ve treni icat etti fakat 10 ton ağırlığındaki yükü Cardifff’e ulaştıramadı. Bu tarihten itibaren trenin mucidi George Stephenson kabul edilmektedir. Tren icadı olarak kabul edilen resmi tarih, 6 Şubat 1804 olarak kabul edilir.
George Stephenson tren icadı mucidi olarak tanınan bir bilim insanıdır. Bu tarihten itibaren buharlı bir demiryolu aracı üretime konulmaya başlanmıştır. Kısa bir süre içerisinde George, tüm peron, vagon, lokomotif vb. tasarımları çizerek üretime sokmuştur. 27 Eylül 1825 tarihinde ise ilk insan taşıyan tren icadı gün yüzüne çıkmıştır. Yine George Stephenson tarafından gerçekleştirilen bu buluşun yolculuğu, İskoçya’nın Darlingthon ile Stockton şehirleri arasında gerçekleşmiştir. İngiltere’den sonra sırasıyla; Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Fransa, Rusya ve İspanya’da da tren sıklıkla kullanılmaya başlanmıştır.
ilk Buharlı Treni Kim Buldu
Lokomotifi Kim İcat Etmiştir Tames Wattın icat ettiği buhar makinasının kullanılır hale gelmesi,daha sonrada bunun Fulton tarafından gemilere uygulanması, insanoğlunda yeni bir düşüncenin uyanmasına sebep oldu. Acaba bu buhar makinesinden kara ulaşımında yararlanılamaz mıydı? Bu düşünceden hareket eden İngiliz mucidi Richard Trevithick,1804 yılında garip bir araç yaptı. “Buharlı at” adı verilen bu ilk lokomotif, bugünküler gibi demir raylar üzerinde yürüyordu. Ancak, “Buharlı at” in hızı, bir atlı arabanın hızından fazla değildi. Üstelik, gördüğü iş bakımından, bir atlı arabadan çok daha pahalıya geliyordu.
Trevithickin “Buharlı at” ını gören George Stephenson, bu aracı geliştirip,yararlı hale getirmeyi kafasına koymuştu. Tam yirmi yıl süren bir çalışmadan sonra, Stephenson “Buharlı at” dan çok daha güçlü bir lokomotif yapmayı başardı. Stephensonun lokomotifi, içinde 600 yolcu bulunan 8 vagonu kolaylıkla çekebiliyordu. Üstelik hızı saatte 15 km. idi.
Bu başarı Stephensonu iyice cesaretlendirmişti. Hemen Liverpol ve Manchester şehirleri arasına 57 km. uzunluğunda demiryolu döşetti. 1825 yılında, Stephensonun lokomotifi, içinde 600 yolcu bulunan, 8 vagonla bu 57 kilometrelik yolu arızasız tamamladı.
Artık buharlı makinelerin (lokomotiflerin) karayolu ulaşımında yeni bir çığır açacağını herkes anlamıştı.
Stephenson, yaptığı ilk lokomotifle yetinmedi. Onu geliştirerek daha mükemmel bir hale getirdi.İngilterede gelişen demiryolu ulaşımı,Amerikalı işadamlarının dikkatinden kaçmamıştı. Akın akın İngiltereye geliyor, Stephensonun bu harika icadını tetkik ediyorlardı.Hepsi,bu makinelerin Amerikada çok para kazandıracağından emindi.
1829 yılında Stephenson, Amerikaya lokomotif satmaya başladı. Ancak yaptığı lokomotifler, Amerikanın ihtiyacını karşılamaya yetmiyordu. Çünkü artık Amerika bir uçtan bir uca demiryolu ile döşenmeye başlamıştı.Fakir bir köylü çocuğu iken, icadı sayesinde muazzam bir servete sahip olan Stephenson,daha fazla çalışmayı gereksiz buluyordu. Amerikanın ihtiyacı ise esasen Stephensonun karşılayamayacağı kadar büyüktü. Neticede, Amerikalılar da lokomotif yapmaya başladılar. Onlar bu işi daha da çok geliştirdiler.
Amerikalı işadamı Pullmann trenlere yataklı vagonlarla resturantlar ilave etti. Bu yenilik büyük bir ilgi ile karşılandı. Artık Amerikada kara ulaşımının bütün yükünü trenler almıştı.
Zamanla lokomotifler çok gelişti. Buharın yerini dizel motorları aldı. Şimdi ise özel şekilde yapılmış demiryollarında, saatte 200 km. hızla yol alan elektrikli trenler işliyor.
FacebookTwitterSkypeMessengerMessengerWhatsAppTelegramE-Posta ile paylaşYazdır
