kütle korunumu kanunu kim buldu / Kütle korunumu kanunu kim buldu (Kısaca Anlatım -Ödev İçin) - Son Haberler

Kütle Korunumu Kanunu Kim Buldu

kütle korunumu kanunu kim buldu

Kütle korunumu kanunu kim buldu (Kısaca Anlatım -Ödev İçin)

Kütle korunumu kanunu kim buldu,ne zaman ve nasıl buldu sorularının cevaplarını sizler için kısaca derleyerek buraya aldık. Ekosistemler, daha verimli rakipler olan türlerin genellikle daha düşük rakipleri dışlayabildiği bu unsurlar için bir savaş alanı olarak düşünülebilir. Çoğu ekosistem çok sayıda bireysel reaksiyon içerse de, hepsini tanımlamak imkansız olurdu, bu reaksiyonların her biri Kütlenin Korunumu Yasasına uymalıdır. Kütlenin korunumu yasası maddenin oluşturulan veya kimyasal bir reaksiyon içinde yok edilemez olduğunu belirtmektedir. İşte Kütle korunumu kanunu kim buldu sorusunun cevabı:

 KÜTLEN KORUNUMU KANUNU NEDİR VE KİM BULMUŞTUR?

Kütlenin Korunumu Kanunu, Antoine Lavoisier 'da buldu. Lavoisier'in bu buluşu modern kimyanın temellerini attı ve bilimde devrim yarattı. Lavoisier, ilk deneylerinde kimyasal reaksiyonlarda kütlenin yaratılmadığını veya yok edilmediğini keşfetti. Diğer yandan, reaksiyonun başlangıcında bir elementin kütlesi, reaksiyonun sonunda o elementin kütlesine eşit olacak demektir. Bir kimyasal reaksiyondaki tüm reaktanları ve ürünleri hesaba katarsak, herhangi bir kapalı sistemde herhangi bir zamanda toplam kütle aynı olacaktır. 

Kütlenin Korunumu Kanunu doğrudur, çünkü doğal olarak oluşan elementler, Dünya yüzeyinde bulunan koşullarda çok kararlıdır. Çoğu element, yalnızca yıldızlarda veya süpernovalarda bulunan füzyon reaksiyonlarından gelir. Bu nedenle, dünyanın günlük dünyasında, en yüksek dağın zirvesinden en derin okyanusun derinliklerine kadar, kimyasal reaksiyonlar sırasında atomlar başka elementlere dönüşmez. Bu nedenle canlı ve cansız maddeyi oluşturan tek tek atomlar çok eskidir ve her atomun bir tarihi vardır.

ANTOINE LAOISIER HAKKINDA KISACA BİLGİ

Antoıne Lavoisier Fransa'nın başkenti Pariste 26 Ağustos ’de dünyaya gelmiş, aile ve eş tarafından zengin bir kimyagerdi. Lavoisier’nin kimyaya temel katkısı, filojiston kuramını alt etmesidir. O, bu başarısını, herşeyden önce yıllar boyu süren dâhice deneysel çalışmalarına, kapsamlı eleştirel düşüncelerine ve derin literatür bilgisine borçludur. Bir ara güherçile fabrikası müdürlüğünü yapmış olan Lavoisier, yılında kral adına vergi toplama ayrıcalığına sahip “Férmé général” (“Genel Çiftlik”, vergi kesenek teşkilatı, iltizam) adlı kurumun yöneticilerinden biri olmuştur.

Lavoisier’nin maddî olanakları boldu ve zenginliğinin bir kısmını karısı Maria-Anne-Pierette Paulze’a () borçluydu. Lavoisier’nin kimya öğretmeni, Paris’teki “Jardin du Roi”da (Krallık Bahçesi) bir laboratuvarı bulunan ve Paris Bilimler Akademisi’nin bir üyesi olan Guillaume François Rouelle () idi. Lavoisier’nin etkilendiği kişiler arasında jeolog Jean-Etienne Guettard () da vardı. Ondan öğrendiği mineraloji bilgileri, kimya konusunda bilgilenmesi açısından yararlı oldu. Asıl kimya bilgilerini Rouelle’den aldı.

Kütle Konumu Kanunu

Kütlenin korunumu yasası

Kütlenin korunumu yasası, zaman zaman Lomonosov-Lavoisier kanunu olarak da adlandırılan, kapalı bir sistemde var olan çevrimler ve işlemler ne olursa olsun, kütlenin sabit kalacağını belirten kanundur. Denk bir ifadeyle açıklamak gerekirse kütlenin durumu yeniden düzenlenebilir fakat kütle yaratılamaz veya yok edilemez. Böylece, kapalı bir sistem dahilindeki her türlü kimyasaltepkime ve proseste tepkenlerin (yani reaktantların) kütlesi, ürünlerin kütlesine eşit olmalıdır.

Buna göre: Kimyasal olaylara giren maddelerin kütleleri toplamı oluşan ürünlerin toplamına eşittir. X + Y = Z + T tepkimesinde X ve Y girenler (reaktif) olup, Z ve T (ürünler)’ye kütlece eşittir.

Kimyasal maddelerin kütleleri atom sayıları ile orantılı olduğundan tüm kimyasal tepkimelerde atom sayıları korunur.

Örneğin 1&#;mol C atomu 12 gram, 1&#;mol O2 molekülü 32 gramdır. Buna göre 1&#;mol CO2 atomu 44 gram olur:

C + O2 = CO2
12 gram + 32 gram = 44 gram

Tarihçe[değiştir kaynağı değiştir]

Lavoisier aradığı açıklamanın ipucunu birkaç yıl sonra Priestley'le Paris'te buluştuğunda elde eder. Priestley cıva oksit üzerindeki deneylerinden söz ederken bulduğu "yetkin gaz"ın özelliklerini belirtir. Lavoisier yayınlarının hiçbirinde Priestley'e hakkı olan önceliği tanımaz; sadece bir kez, "Oksijeni Priestley'le hemen aynı zamanda keşfetmiştik," demekle yetinir.

Doğrusu, oksijenin keşfinde öncelik Lavoisier'in değildi; ama bu gazın gerçek önemini ilk kavrayan bilim insanıydı. Priestley'in deneylerini kendine özgü dikkat ve özenle tekrarlamaya koyulur. Belli miktarda havaya yer verilen bir kapta cıva ısıtıldığında, cıvanın kırmızı cıva okside dönüşmesiyle ağırlık kazandığı, havanın ise aynı ölçüde ağırlık yitirdiği görülür. Lavoisier deneylerinde bir adım daha ileri gider: cıvadan ayırdığı cıva oksidi (calx'ı) tarttıktan sonra daha fazla ısıtır; kora dönüşen kırmızı oksidin giderek yok olmaya yüz tuttuğunu, geriye belli sayıda cıva taneciğiyle, solunum ve yanma sürecinde atmosferik havadan daha etkili bir miktar "elastik akıcı" kaldığını saptar. Elastik akıcı Priestley'in "yetkin gaz" dediği şeydi.

Lavoisier üstelik bu artığın ağırlığı ile cıvanın ilk aşamadaki ısıtılmasından azalan hava ağırlığının da eşit olduğunu belirler. Dahası, cıva oksidin ısı altında cıvaya dönüşmesiyle kaybettiği ağırlık etkili bölümüyle (yani oksijenle) birleşmesiyle gerçekleşmektedir. Başta önemsenmeyen bu kuram, suyun iki gazın birleşmesiyle oluştuğuna ilişkin Cavendish deney sonuçlarını da açıklayınca, bilim çevrelerinin dikkatini çekmede gecikmez. Cavendish deneylerinde, asitlerin metal üzerindeki etkisinden "yanıcı" dediği bir gaz elde etmiş, bunu flogiston sanmıştı. Ancak Priestley'in bir deneyi onu bu yanlış yorumdan kurtarır. Priestley, hidrojen ve oksijen karışımı bir gazı elektrik kıvılcımıyla patlattığında bir miktar çiyin oluştuğunu görmüştü. Aynı deneyi tekrarlayan Cavendish daha ileri giderek patlamada "yanıcı" gazınsu olduğunu saptar.

Flogiston teorisi yıkılmıştı artık. Yeni teorinin benimsenmesi, kimi bağnaz çevrelerin direnmesine karşın, uzun sürmez. Kimyada geciken atılım sonunda gerçekleşmiş olur. Lavoisier ulaştığı sonucu Bilim Akademisi'ne bir bildiriyle sunar; ne var ki, tek kelimeyle de olsa Priestley, Cavendish vb. deneycilerin katkılarından söz etmez. Lavoisier'in aslında ne yeni kimyasal bir nesne, ne de yeni kimyasal bir olgu keşfettiği söseafoodplus.info ve işler bir sistem kurmaktı. 'da yayımlanan "Traité Élémentaire de Chimie" adlı yapıtı, kendi alanında, Newton'un Principia'sı sayılsa yeridir. Biri modern fiziğin, diğeri modern kimyanın temelini atmıştır.

Lavoisier'i unutulmaz yapan bir özelliği de nesnelerin kimyasal değişimlerini ölçmede gösterdiği olağanüstü duyarlılıktı. Bu özelliği ona "Kütlenin Korunumu Yasası" diye bilinen çok önemli bilimsel bir ilkeyi ortaya koyma olanağı sağlar. Lavoisier kimi kez kendi adıyla da anılan bu ilkeyi şöyle dile getirmişti:

"Doğanın tüm işleyişlerinde hiçbir şeyin yoktan var edilmediği, tüm deneysel dönüşümlerde maddenin miktar olarak aynı kaldığı, elementlerin tüm bileşimlerinde nicel ve nitel özelliklerini koruduğu gerçeğini tartışılmaz bir aksiyom olarak ortaya sürebiliriz."

Genelleştirme[değiştir

Kütlenin Korunumu Kanunu Nedir? Kütlenin Korunumu Kanunu Kim Buldu, Neyi Savunuyor?

Birçok insanın ve alana ilgili kişilerin gündeminde Kütlenin Korunumu Kanunu yer almaktadır. Bununla birlikte insanların aklında Kütle Korunumu Kanununu nedir sorusunun uyanması da çok doğaldır. Maddelerle ve kimyasal reaksiyonlarla alakalı olan Kütlenin Korunumu Kanunu'nun kimin bulduğu ve neti savunduğu da aynı şekilde merak edilen sorulardandır. Metnin geri kalanında sizler Kütle Korunumu Kanunu ile ilgili tüm ayrıntıları araştırdık ve derledik. Detaylar için buyurun okumaya…

Kütlenin Korunumu Kanunu Nedir?

Kimyasal olaylarda, tepkimeye giren maddelerin kütleleri toplam, tepkime sonunda oluşan maddelerin kütleleri toplamına eşittir. Bu olaya "Kütlenin Korunumu Yasası" denir. Kütlenin korunumu yasasını Antoine Lavoisier yılında keşfetmiştir ve bu nedenle Lomonosov-Lavoisier yasası olarak da bilinmekte ve adlandırılmaktadır. Kapalı bir sistemde var olan çevrimler ve işlemler ne olursa olsun, kütlenin sabit kalacağını belirten yasadır. Denk bir ifadeyle açıklamak gerekirse kütlenin durumu yeniden düzenlenebilir fakat kütle yaratılamaz veya yok edilemez. Bununla birlikte, kapalı bir sistem dahilindeki her türlü kimyasal tepkime ve proseste tepkenlerin kütlesi, ürünlerin kütlesine eşit olmalıdır ve bu kimyasal tepkimelerde kütle enerjiye dönüşmemektedir. Çekirdek reaksiyonlarında kütle E=mc² ye göre enerjiye dönüşebilir. Fransız kimyacısı Lavoisier'e ait olan ve sıklıkla duyulmuş olan "Var olan şey yok, yok olan da var edilemez." sözü, maddenin veya kütlenin korunumu yasasıyla anılmaktadır. Mevcut evrende nihai enerji kaynağı Büyük Patlamadır. Tüm enerji buradan doğmuştur ve zamanla evren büyüdükçe bu enerjiden üretilen parçacıklı maddelerin de aşamaları gerçekleşmiştir. Enerji ya kütleye ya da kinetik enerjiye ya da madde yığınları halinde kimyasal enerjiye ya da ışıma enerjisine dağıtılmıştır ve kütleler, galaksiler ve içlerindeki yıldızlar olarak sınıflandırılır. Güneş de bu yıldızlardan biridir ve enerjiyi ilkel Big Bang'den almıştır.

Kütlenin Korunumu Kanunu Kim Buldu ve Neyi Savunuyor?

Kütlenin korunumu kanunu Fransız kimyacı Antoine Lavoisier tarafından yılında keşfedilmiştir. Antoine-Laurent Lavoisier 26 Ağustos yılında Parisli zengin bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Babasının etkisiyle hukukçu olmak isteyen kimyacı, zamanla içinde uyanan deneysel bilim merakıyla çok geçmeden bilim alanına yönelmiş ve zamanla tutkusu büyümüştür. Henüz yirmi bir yaşına yeni bastığında, Paris'in sokaklarını aydınlatma proje yarışmasında birinciliği almış ve Fransız Bilim Akademisi'nce altın madalya ile ödüllendirilmiştir. Kimya alanındaki başarıları ve ilgisi dikkate alınarak yirmi beş yaşına geldiğinde akademiye üye seçilmiştir. Metrik sistemin oluşturulması, Fransa'nın jeolojik haritasının çıkarılması gibi etkinliklerden tarımda verimin yükseltilmesine uzanan pek çok uygulamalı bilim çalışmalarını düzenlemiş, ülkesinin o dönemki savunma ihtiyacı olan barutun üretim sorumluluğunu üstlenmiştir. Lavoisier bilim dünyasında en başta yanma olayına ilişkin geliştirdiği yeni kuramıyla ün kazanmış ancak simya devrimini oluşturmada da başka önemli çalışmaları vardır. Bununla birlikte kimya dili; mantıksal düzen ve kuramsal açıklama yönlerinden bilimsel kimliğini Lavoisier'e borçludur. Kütlenin korunumu yasası, zaman zaman Lomonosov-Lavoisier kanunu olarak da adlandırılan bir kanundur ve kapalı bir sistemde var olan çevrimler ve işlemler ne olursa olsun, kütlenin sabit kalacağını savunur. Birçok farklı deney ve araştırmayla, bilim alanında söylem üreten kimyacı, kütlenin korunumu kanunuyla günümüzde hala anılmaktadır. Dönemin siyasi getirileri içerisinde bir sürü çalkantısı olan bilim insanı dönemin hükümeti tarafından 8 Mayıs tarihinde idam edilmiştir.

Kütlenin Korunumu Örnekleri Nelerdir?

Ahşabın yanması, Oksijen, Karbon dioksit, su buharı ve külleri içerdiğinden, odunun yakılması kütlenin korunumu kanuna örnektir. Yanma süreci başlığı altında incelenebilmektedir. Aynı şekilde kimyasal reaksiyonlar kütlenin korunumu kanununa örnek teşkil eden başlıklardan biridir. Örneğin H bir molekül elde etmek için 2 molekül ağırlığı 2, böylece kitle koruyucu, moleküler ağırlığı 8 Oksijen eklenir ve moleküler 10 ağırlık Hidrojen O yani sudur.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.