iş kazalarının yüzde kaçı insan / Türkiye'de İş Kazaları İstatistikleri - Karma İş Sağlığı ve Güvenliği

Iş Kazalarının Yüzde Kaçı Insan

iş kazalarının yüzde kaçı insan

İş Kazalarının Y&#;zde 98’İ &#;nlenebilir

“Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından yapılan araştırmalar, iş kazalarının yüzde 50’sinin kolaylıkla önlenebilir kazalar olduğunu, yüzde 48’inin ise sistemli bir çalışma ile önlenebileceğini ortaya çıkardığını dile getiren Kaya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Kaya, iş kazalarının yüzde 98 oranında önlenebileceğini söyledi.

Yüksekte çalışmanın gereklerine dikkat çekmek ve yüksekte çalışmalarda iş sağlığı ve güvenliği politikalarının gelişimine katkı sunmak için düzenlenen Kaya Grubu’nun ana sponsorluğu ve Layher İskele’nin gümüş sponsorluğunu üstlendiği 7. İGY-İş, Güvenlik, Yaşam Zirvesi Congresium Ankara Angora Salonları’nda gerçekleşti. Moderatörlüğünü Kaya Safety SBU Müdürü Özgür Kaya’nın yaptığı, doğaçlama tiyatroyla başlayan zirve, Türkiye’de ve dünyada yüksekte çalışma gerektiren tüm sektörlerin işverenlerini, iş güvenliği uzmanlarını, işyeri hekimlerini, akademisyenleri, sivil toplum örgütü yöneticilerini bir araya getirdi. Programın açılış konuşmalarını, Kaya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Kaya, Layher İskele Yönetim Direktörü Dr. Helmut Kreller ve T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik yaptı.


Uluslararası Yüksekte Çalışma Platformu

yılında ülkemizdeki güvenlik kültürünü ileri taşıyabilmek için, konunun tarafı olan tüm sanayiciler, tüm meslek odaları ve mesleki kuruluşlar, tüm sivil toplum örgütleri, tüm üniversitelerimizin ilgili bölümlerinin elini taşın altına koyması gerektiğini düşünerek ilk kez Ankara’dan yola çıktığını ifade eden Kaya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Kaya, “Yüksekte Çalışma” alanında ülkemizde ve Dünya’daki uygulamalar ile teknolojik gelişmeler konusunda bilgi alışverişini sağlamak amacıyla gerçekleştirdiğimiz İGY-İş, Güvenlik, Yaşam Zirvemiz; bugün “Uluslararası Yüksekte Çalışma Platformu-Fall Protection Platformu”na dönüştü. İGY-İş, Güvenlik, Yaşam Zirvesi bugün artık, ülkemizden ve dünyanın farklı ülkelerinden İş Sağlığı ve Güvenliği profesyonelini bir araya getirmenin gururunu yaşıyor. Bir sosyal sorumluluk projesi olarak başladığımız ve alanında dünyanın en büyük organizasyonlarından biri haline gelen “İGY-İş, Güvenlik, Yaşam Zirvesi’nin” uluslararası kimlik kazanmasında önemli rol oynayan, Çalışma Bakanlığımıza, İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanlarımıza, İşyeri Hekimlerimize, İşçi ve İşveren Sendikalarımıza, Meslek Odalarımıza, ilgili Sivil Toplum Örgütlerimize, Üniversitelerimize, ülkemiz için böylesine önemli bir konuyu kamuoyu ile paylaşmamızı sağlayan değerli basın mensuplarımıza ve son olarak yıllardır dünyanın farklı ülkelerinden gelip “İGY- İş, Güvenlik Yaşam Zirvemize” katılarak destek sağlayan tüm meslektaşlarımıza KAYA GRUBU adına teşekkür ediyorum”, dedi.

Açılış konuşmalarının ardından T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı İş Müfettişlerinden İnş. Yük. Müh. Serkan Çetinceli Yüksekte Güvenli Çalışma ile İlgili Teftiş Politikaları ve Uygulamalar konulu, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku ABD Başkanı Prof. Dr. Levent Akın, İşveren ve İşveren Vekillerinin Cezai Sorumluluğu konulu birer sunum yaptılar. Öğle yemeğinin ardından, Kaya Training ve Kaya Consulting Grup Müdürü Özgür Cengiz, İskelelerde Düşmeden Korunma, NSC Uluslararası Danışmanlık Hizmetleri Yöneticisi Namir George, Yüksekte Çalışmada Uluslararası Yaklaşımlar konusunu aktardılar. Tüpraş Genel Müdürlüğü’nde Teknik Emniyet Müdürü Oğuz Yıldız, Petrol Rafinerilerinde Risk Değerlendirmesi ve İş Güvenliği Uygulamaları konusunu aktardı. Zirvede verilen aranın ardından Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp ABD Yrd. Doç. Dr. Mustafa Ferudun Çelikmen Yüksekte Çalışanlarda Sağlık Sorunları: “Düşenin Dostu Olmak” konulu bir sunum yaptı. Zirve Kaya Training Yüksekte Çalışma ve Kurtarma Eğitmeni Ali Şahin tarafından uygulamalı olarak anlatılan Yüksekte Çalışmanın Temel Prensipleri &Yüksekte Kurtarma sunumu ile son buldu.

Top 10" width="" height="" src="seafoodplus.info?feature=oembed" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture" allowfullscreen>

Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından 28 Nisan tarihi, yılında “Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü” olarak ilan edildi. ILO’ya göre dünyada, her 15 saniyede işçi iş kazası geçiriyor ve her 15 saniyede bir işçi, iş kazası veya meslek hastalığı (IKMH) sonucu hayatını kaybediyor. Yine ILO tarafından hazırlanan raporlarda meslek hastalıklarının tamamının, iş kazalarının ise yüzde 98’inin önlenebileceği belirtiliyor.

Dünyada sanayileşme ile birlikte çalışma hayatında mesleki riskler artmış ve IKMH sigortası ilk kurulan sigorta kolu olmuş. Ülkemizde ise sosyal güvenlik sisteminin oluşturulması yılında, sayılı İş Kazaları, Meslek Hastalıkları ve Analık Sigortası Kanunu ile başlamış ve en son sayılı kanunda IKMH sigortasına ilişkin düzenlemelere yer verilmiş.

Ülkemizde iş kazaları çalışma hayatının gündeminden düşmeyen en önemli sorunlardan biri olarak yer alıyor. IKMH’de İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) kavramı ön plana çıkıyor. Bu kavram, bir işyerinde işin yürütülmesi sırasında insan sağlığına zarar verebilecek faktörlerden korunmak amaçlı yapılan sistemli ve bilimsel çalışmalar olarak ifade ediliyor. Ülkemizde İSG’ye ilişkin sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, yılında Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde yürürlüğe konuldu. Yasal düzenleme Avrupa standartlarında; ancak ülkemizde iş kazaları maalesef tam hız devam ediyor. sayılı kanunun yürürlüğe girdiği yılından yılı dahil IKMH vaka ve ölümlerine ilişkin sayılar aşağıdaki tabloda da görüldüğü üzere çok yüksek. Ülkemiz ne yazık ki ölümlü iş kazalarında Avrupa’da birinci, dünyada üçüncü sırada yer alıyor.

Kaynak: Sosyal Güvenlik Kurumu İstatistik Yıllığı

Meslek hastalığı ve buna bağlı ölüm istatistiklerine iş kazaları kadar kolay ulaşılamıyor. Meslek hastalıkları zamanla oluşan ve ortaya çıkma süresi bir hafta ile 30 yıl arasında olan hastalıklar. 

İş kazası ve buna bağlı ölümler en çok vasıf gerektirmeyen maden, tarım, orman, inşaat, imalat, temizlik, ulaştırma vb. sektörlerde olurken meslek hastalıkları en çok, maden işyerleri, mermer ocakları, kot taşlama, hayvancılık ve tütün işyerlerinde çalışanlarda görülüyor.

İŞ KAZALARININ SEBEPLERİ VE SONUÇLARI NELER? NASIL ÖNLENEBİLİR?

İş kazalarının meydana gelmesinde birçok etken var. İş kazalarının meydana geldiği meslek gruplarının vasıf gerektirmeyen işler olduğu ve bu işlerde iş kazasına uğrayanların da genelde genç, yaptığı işle ilgili gerekli eğitimi almayan, mesleki tecrübesi bulunmayan, işyerini, çevresini, bölümünü iyi tanımayan işçiler olduğu görülüyor. Örneğin iş kazalarının en çok yaşandığı inşaat sektöründe kazaların yüzde 88’i işçi hatasından, yüzde 10’u saha koşullarının yetersizliği, yüzde 2’si ise mücbir sebeplerden kaynaklanıyor.

 Yine sendikasız çalışma, taşeron işçilik, İSG önlemlerinin alınmaması, kötü çalışma koşulları ve çalışma saatlerinin uzaması iş kazaları ve buna bağlı ölümlerin artmasına neden oluyor.

İş kazaları işçiler yönünden, çalışma gücünün kısmen veya tamamen kaybedilmesine veya ölümle sonuçlanmasına yol açarken işverenler açısından üretim kaybına ve maliyetlerin artmasına neden oluyor. Ama “insan hayatına asla paha biçilemez”.

İş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesinde iş sağlığı ve güvenliği bilinç ve kültürünün çalışma hayatında ve toplumun her kesiminde yaygınlaştırılması ve eğitimlerin artırılması çok önemli. Sendikaların bu süreçte aktif rol alması ve süreci çok iyi takip etmeleri gerekiyor. Devletin sürekli denetim yapması ve müeyyide uygulaması da önemli bir etken olarak görülüyor.

SORULARINIZ İÇİN 

[email&#;protected] adresine e-posta yollayabilirsiniz.


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yeni asgari ücrete göre SGK işlemlerinde yeni rakamlar22 Haziran

Emekli olmak için 6 ay beklemek şart mı?20 Haziran

Emeklilik sonrası yurtdışında çalışma şartları13 Haziran



Denetimle iş kazalarının yüzde 98'i önlenir, bizde yüzde 2'si önleniyor

İstanbul Tuzla'da, bir gemi inşasında gaz sıkışmasından meydana gelen patlamada 2 işçinin hayatını kaybetmesi, 6 işçinin yaralanması iş güvenliğini gündeme getirdi. Birlik İş Sağlığı ve Güvenliği Derneği (BİR-DER) Başkanı Abdullah Bozkır, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre, iş kazalarının yüzde 98'inin önlenebilir, yüzde 2'sinin önlenemez olduğunu, ancak Türkiye'de yeterli denetim olmaması sebebiyle iş kazalarının sadece yüzde 2'sinin önlenebildiğini belirtti.

BİR-DER Başkanı, iş güvenlik uzmanı Abdullah Bozkır; insanların, göz göre göre kurban edildiğini ifade ederek, "Ne yazık ki ölümler devam ediyor. Halbuki tedbirler alınsaydı, ihmalkarlık olmasaydı bu üzüntüler yaşanmayabilirdi. Ortam ölçüm cihazlarının olmaması, gazın maruziyet sınır değerlerini aşıp patlama noktasına gelmesi 2 işçinin hayatına mal oldu, acaba işçilerin hayatı ortam ölçüm cihazlarından daha az mı değerli? ILO verilerine göre, iş kazalarının yüzde 98'i önlenebilir, yüzde 2'si önlenemez; ancak bizde ne yazık ki yeterli denetimler olmayınca ancak yüzde 2'si önleniyor. Bundan dolayı 6 milyar insanın yaşadığı yerkürede iş kazalarında 3., Avrupa kıtasında ise açık ara birinciyiz. Kanunlar, tüzükler, yönetmelikler kağıt üzerinde kaldığı sürece süslü cümlelerden öteye geçemez, bir an önce denetimleri yapanların sayısını artırmak ve denetimleri yapmak lazım, aksi takdirde bu acılar yaşanmaya devam edecek, ateş düştüğü yeri cayır cayır yakarken, biz kağıt üzerindeki süslü cümleleri okumaya devam edip, kendimizi ve toplumu aldatacağız." dedi.

"REÇETEYİ OKUMAK DEĞİL, İLAÇ İÇMEK TEDAVİ GETİRİR"

Doktorun verdiği reçeteyi sabah akşam okumanın hastaya fayda etmeyeceğine dikkat çeken BİR-DER Başkanı Abdullah Bozkır, tedavi için reçetenin uygulanarak, ilaç tedavisine geçilmesi gerektiğini söyledi. Ateşin düştüğü yeri yaktığını, ancak ateşin düştüğü ocaklardan yükselen feryatların da bir gün sorumluların ocağını yakacağının kesin olduğunu dile getiren Bozkır, şunları kaydetti:

"En kısa zamanda İş Sağlığı ve Güvenliği Kanun Taslağı'nın yasalaşması ve somut adımların atılması gerekiyor. AB ilerleme raporlarında sürekli vurgulanan, iş sağlığı ve güvenliği alanında yeterli denetçilerin olmadığı. Bu sorunun istihdamla derhal çözülmesi gerekiyor. Kazların ve meslek hastalıklarının büyük çoğunluğu istatistiklere girmediğini de göz önünde bulundurursak durumun ne kadar vahim olduğunu anlarız. İçinde ağır yaptırımlar ve para cezaları bulunan Sayılı İş Kanunu ve İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği'nin ülke genelinde yüzde 90 uygulanmadığını biliyoruz. Bu yönetmeliği uygulayamayan sistem İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nu nasıl uygulayacak, kafalarda soru işaretleri var. Bunların çözülmesi gerekiyor. İnşallah kanun çıktıktan sonra daha sıkı ve disiplinli bir uygulamayla bu acıları en aza indiririz."

Bu Habere Tepkiniz

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir