kısasa kısas hangi uygarlığa aittir / Babil hukumdari hangi kanunlarla taninir? – Cevap-Bul.com

Kısasa Kısas Hangi Uygarlığa Aittir

kısasa kısas hangi uygarlığa aittir

İlk Muhasebe ve Hammurabi Kanunları

Hammurabi kanunları yeryüzündeki ilk yazılı kanun metinlerinde ilginç muhasebe boyutu bulunmaktadır.

Hammurabi kanunları M.Ö.1776’da Babil İmparatorluğu’nun toplum düzenini oluşturmak için yazılmış dünyanın ilk hukuk metinlerindendir.Kanun metni incelenecek olursa, adaleti sağlamaktan daha çok bir hesaplaşma, hesap görme, muhasebeleştirme, hesabın kapatılması vardır.

Eylem (öldürme, kör etme) ile ortaya çıkan alacağın, ne tutarda bir ödeme ile tahsil edileceği belirlenmiştir; ödeme yapıldığında, hesaplaşma tamamlanacak, hesap görülecekir.Kanundaki belirtilen tutardan daha az veya daha fazla bir değer konuşulmayacak, borç-alacak ilişkisinin, ödenecek bedelin tutarının belirlenmesiyle gerçekleştirilecektir.

Kanun metninden anlaşıldığına göre bu kanun imparatorlukta adaletin sağlanması, güçlünün zayıfı ortadan ezmesini önlemek için oluşturulmuştur. Kanunda yaklaşık 300 hükümde hangi olaylar yaşanırsa, bu olaylara nasıl karar verilir biçiminde net hükümler bulunmaktadır.

Hükümlerden bazıları numaraları ile birlikte;

196 – Eğer bir üstün insan başka bir üstün inanın gözünü kör ederse, onun da gözü kör edilmedir.

197 – Eğer başka bir üstün insanın kemiğini kırarsa, onunda kemiği kırılmalıdır.

198 – Eğer sıradan bir insanın gözünü kör eder veya kemiğini kırarsa 60 şekel ağırlığında gümüş ödemelidir.

199 -Eğer bir üstün insan kölesinin gözünü kör eder veya kemiğini kırarsa, kölenin ağırlığının gümüş cinsinden değerinin yarısını ödemelidir.

200 -Eğer bir üstün insan, üstün bir kadına vurur ve onun düşük yapmasına sebep olursa cenin için 10 şekel ağırlığında gümüş ödemelidir.

209 –Eğer kadın ölürse, adamın kızı öldürülmelidir.

210 -Eğer bu üstün insan sıradan bir kadına vurup onun düşük yapmasına sebep olursa 5 şekel ağırlığında gümüş ödemelidir.

211- Eğer bu kadın ölürse 30 şekel ağırlığında gümüş ödemelidir.

Hammurabi kanun metninden anlaşıldığına göre Babil İmparatorluğunda insanlar “üst insanlar, sıradan insanlar ve köleler” olmak üzere üç sınıfa ayrılırlar. Kanun hükümleri bu sınıfların varlığını dikkate alarak eşitlik dağıtır. Bu kanun metninden sonra bu kararların Hammurabi’nin adil kararları olduğu Babil Krallığı topraklarının bu adalet ilkeleri doğrultusunda yönetileceğini söyler.

Kanun metnini inceleyecek olursak, adaleti sağlamaktan daha çok bir hesaplaşma, hesap görme, muhasebeleştirme, hesabın kapatılması vardır. Bir eylem ile ortaya çıkan borç-alacak ilişkisinin, ödenecek bedelin tutarının belirlenmesi gerçekleştirilmektedir. Daha yüksek talep, daha düşük teklif önlenmeye çalışılmıştır.

Bu eşitlik veya eşitsizlik daha da artırılabilir. Aslında bu görüntünün ortaya koyduğu gerçek her ortamda insanoğlu hesaplaşma, hesap görme, hesabı kapatma ihtiyacında olmuştur. Muhasebe bu boyutuyla hep öncelik kazanımıştır.

Hamurabi kanunlarındaki Muhasebe Eşitliği

Varlık = Kaynaklar

Üstün insan gözü = Diğer üstün insan gözü

Üstün insan kemiği = Diğer üstün insan kemiği

Sıradan insan gözü = 60 Şekel gümüş

Sıradan insan kemiği = 60 Şekel gümüş

Köle gözü = Köle ağırlığının gümüş cinsinden değerinin yarısı

Köle kemiği = Köle ağırlığının gümüş cinsinden değerinin yarısı

Üstün insan kadının hayatı = Üstün insan adamın kızının hayatı

Köle kadının hayatı = 20 Şekel gümüş

kaynağı değiştir]

1982 Anayasası'nın “Kanun Önünde Eşitlik” başlığını taşıyan 10’uncu maddesi şöyle demektedir: Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar”.

Kısas ile cezalandırma yöntemi bir eşitlik ilkesi gibi görünse de uygulamada tam bir eşitlik sağlanmaz. Örneğin failin hür bir insan olması durumunda bir köle ile hür insan arasında kısas uygulanmaz.

Kısasın eşitlik ilkesi olarak değerlendirilebilmesi için cezanın eş değer olarak uygulanmasının yanında suçlu şahıslar arasında fark gözetilmemesi gerekmektedir. Eşitlik ilkesi ya da kuralı, bütün hukuk sistemlerinin temelini oluşturan en belirgin hukuk kuralıdır.

Ayrıca bakınız[değiştir

Kısas

Başlığın diğer anlamları için Kısas, Şanlıurfa sayfasına bakınız.

Kısas ilkesi eski toplumlarda suç işleyen kişinin veya ait olduğu kabilenin işlenen suça eş değer şekilde cezalandırılması anlamına gelmekteydi. Yani göze göz, dişe diş, kulağa kulak ve cana karşılık can. Eski toplumlarda bireysel sorumluluk ilkesi bulunmadığı için suçlu yerine bir başkası, örneğin en yakın akrabası cezalandırılabilirdi. Çoğu zaman da fiilin kasdi bir eylem olup olmadığı da göz ardı edilir, her can için bir can veya kan bedeli alınırdı.[1]

Kısas İslam öncesi Arap toplumunda kabileler arasında süregiden savaşların çözümü için kullanılırdı. Kan döküldüğünde, kısas aşiret misillemesi şeklinde gerçekleşir, katil bulunamazsa yakın bir akraba öldürülebilir veya daha az onurlu bir ikame olarak kan bedeli alınırdı.[2] Ayrıca kısas toplumsal denklik şartı üzerinden yürütülür, öldürülen kişinin erkek-kadın, hür-köle, seçkin ya da sıradan olması göz önüne alınarak, katilin aşiretinden öldürülene denk birisi infaz edilirdi. Örneğin köleye karşılık ancak bir köle, kadına karşılık bir kadın öldürülebilirdi.[3][4]

Kısasta sosyal denklik şartı, alt sınıfta bulunan bir kişinin üst sınıftan birini öldürmesi durumunda kısasın uygulanacağı, üst sınıftan birinin alt sınıftan birini öldürmesi durumunda kısas uygulanamayacağı, ancak "kan bedeli" ödenebileceği anlamına gelmektedir.

Kısasta toplumsal denklik şartı ve kan bedeli ödemesi Bakara 178'de açıkça ifade edilmiştir. İslam öncesi uygulama İslamda aynen benimsenmekle birlikte İslami dönemde ayrıca buna bir Müslümanın bir gayrimüslim için infaz edilip edilemeyeceği tartışmaları da eklenmiştir.

Kısas cezasının uygulanabilirliği fıkıhçılar tarafından yaralı veya maktülün masum olması gibi çok sayıda şarta bağlanmıştır. Bu durumda günlük hayatta en sık rastlanan ve kavga sırasında gerçekleşen taş-sopa, ya da kesici-delici aletlerle gerçekleşen öldürme ve yaralama şekillerine kısas yapılamayacağı da açıktır.[5] Kısas suçlunun veya ait olduğu kabilenin işlenen suçun tamamıyla aynısı ile cezalandırılması olduğundan tecavüz edilerek veya vahşice kafası ezilerek öldürülen bir insan için, katile verilecek düz idam cezası da kısasın icra edildiği anlamına gelmeyecektir.

Tarihi[değiştir

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.