müsadere ne demek / Müsadere Ne Demek ? Müsadere kararı ne demek ? Müsadere sistemi neden geldi ?

Müsadere Ne Demek

müsadere ne demek

Ceza Hukukunda Müsadere ve Usulü (TCK Madde)

Müsadere, başkaca suçların işlenmesini önlemek amacıyla, cezalandırılan hukuka aykırı fiillerden kaynaklandığı veya bunların işlenmesiyle ilgili olduğu için suç düşüncesini ve suçun çekiciliğini canlı tutan eşyaya, Devlet tarafından el konulmasıdır. Diğer bir tanımla müsadere, işlenen bir suç ile ilgili olarak belirli bazı eşya veya kazançların mülkiyetinin devlete geçmesidir. Bu anlamda suça ait izlerin yok edilmesi amacına gerçekten hizmet eden yegane güvenlik tedbiri müsaderedir. Burada dikkat edilmesi gereken hususlar;

  • Sanığa ait eşyadan bahsedilmektedir. Mağdura ait eşya mağdura iade edilmelidir.
  • Suçun delili niteliğindeki eşyalar müsadere edilmemelidir. Dosyada delil olarak saklanmalıdır.
  • Eşya 3. kişide ise mutlaka eşya sahibi duruşmaya çağrılmalıdır.

Ceza hukukunda suç işleyen kişinin malvarlığının tümünün devlete geçirilmesi devlete aktarılması anlamına gelen “genel müsadere” suçluyla beraber onun ailesi üzerinde de etkili olup tüm aile fertlerinin zarar görmesine sebebiyet verdiğinden, yasaktır. Ceza hukukunda suçla ilgili belirli eşyaya ait mülkiyetin devlete aktarılması anlamına gelen “özel müsadere” kabul edilmektedir. Bu kapsamda, ancak bir kimsenin suçla bağlantılı bir eşyası veya kazancının müsaderesine karar verilebilecektir. Mağdura ait eşya, kendisine iade edilmelidir. Suçun delili niteliğindeki eşyalar, dosyada delil olarak saklanır. Son olarak eşya 3. kişiye aitse mutlaka eşya sahibi de duruşmaya çağrılmalıdır.

Yapılan yeni düzenleme ile getirilen değişiklik müsaderenin hukuki niteliğinin bir güvenlik tedbiri olduğu yönündedir. İşte bu nedenle, müsadereye hükmedilmesi için bir suçun işlenmesi zorunlu olmakla birlikte, bu suçtan dolayı bir kimsenin cezaya mahkum edilmesine gerek yoktur. Örneğin, suç işlenmesinde kullanılan tehlikeli eşya, bu kullanan fail çocuk veya akıl hastası olması nedeniyle cezalandırılmasa dahi, müsaderesine hükmedilebilir.

musadere nedir

Müsadere Çeşitleri

Müsaderenin çeşitli sınıflandırmalara tabi tutulması mümkündür. Ancak, Türk Ceza Kanunu’nda iki farklı türde müsadere öngörülmüştür. Bunlar şu şekildedir:

  • Eşya müsaderesi (TCK madde)
  • Kazanç müsaderesi (TCK madde)

Bu iki ayrımın yanı sıra gerek eşya müsaderesinde gerekse kazanç müsaderesinde, müsadereye konu eşya veya maddi menfaatlerin müsaderesi çeşitli sebeplerle mümkün değilse, bunların karşılığı olan para tutarının müsaderesine karar verilmesi de kabul edilmektedir.

Kabahatlerde Müsadere: sayılı Kabahatler Kanunu’nun Maddesi uyarınca, kabahatin konusu olan eşyanın veya işlenen kabahat neticesinde elde edilen eşyanın mülkiyetinin kamuya geçirilmesi suretiyle müsadere edilmesidir. Örneğin, dilencilik yapan kişinin kullandığı eşya müsadere edilebilir.

Tüzel Kişilerde Müsadere:  Özel hukuk tüzel kişisinin yararına suç işlenmesi halinde, yararına suç işlenen tüzel kişi hakkında eşya müsaderesi veya kazanç müsaderesi hükümleri uygulanabilir (TCK m. 60/2).

Eşya Müsaderesi Nedir? (TCK madde)

Eşya müsaderesi, iyiniyetli üçüncü kişilere ait olmamak koşuluyla, kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçtan meydana gelen eşyanın zoralımı, yani söz konusu eşyaya devletin el koymasıdır. TCK m. 54’te şu şekilde düzenlenmektedir:

[/vc_column_text]

TCK Madde

(1) İyiniyetli üçüncü kişilere ait olmamak koşuluyla, kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçtan meydana gelen eşyanın müsaderesine hükmolunur. Suçun işlenmesinde kullanılmak üzere hazırlanan eşya, kamu güvenliği, kamu sağlığı veya genel ahlak açısından tehlikeli olması durumunda müsadere edilir. Eşyanın üzerinde iyiniyetli üçüncü kişiler lehine tesis edilmiş sınırlı ayni hakkın bulunması hâlinde müsadere kararı, bu hak saklı kalmak şartıyla verilir.

(2) Birinci fıkra kapsamına giren eşyanın, ortadan kaldırılması, elden çıkarılması, tüketilmesi veya müsaderesinin başka bir surette imkânsız kılınması halinde; bu eşyanın değeri kadar para tutarının müsaderesine karar verilir.

(3) Suçta kullanılan eşyanın müsadere edilmesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğuracağı ve bu nedenle hakkaniyete aykırı olacağı anlaşıldığında, müsaderesine hükmedilmeyebilir.

(4) Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan eşya, müsadere edilir.

(5) Bir şeyin sadece bazı kısımlarının müsaderesi gerektiğinde, tümüne zarar verilmeksizin bu kısmı ayırmak olanaklı ise, sadece bu kısmın müsaderesine karar verilir.

(6) Birden fazla kişinin paydaş olduğu eşya ile ilgili olarak, sadece suça iştirak eden kişinin payının müsaderesine hükmolunur.

Kanun hükmü uyarınca, müsadereye tabi eşya iki temel kategori altında incelenebilir. Bunlar:

  • Suçla ilgili eşya; yani suçun işlenmesinde kullanılan ya da suçun işlenmesine tahsis edilen veya suçtan meydana gelen yahut suçta kullanılmak üzere hazırlanan eşya (TCK m. 54/1)
  • Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan eşyadır. (TCK m. 54/4).

Nelerin eşya olduğu tartışmalı olmakla birlikte genel kabule göre maddi niteliği, belli bir ağırlığı, hacmi ve ekonomik değeri olan, üzerinde hakimiyet kurulabilen her türlü nesne eşya olarak kabul edilmektedir. Öte yandan, canlı varlıklardan hayvanlar eşya olarak nitelendirilirken canlı insan eşya sayılmaz. Bununla birlikte insan cesedi de eşya olarak kabul edilmektedir.

musadere cesitleri

Eşya Müsaderesinin Şartları

Eşya müsaderesinden söz edebilmek için şu koşulların varlığı aranmaktadır:

  • Müsadere edilecek eşyanın kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılmış olması gerekir: Müsaderenin söz konusu olabilmesi için gerekli ilk şart, kasıtlı bir suçun işlenmesidir. Kural olarak suç işlenmeden, eşyanın müsaderesi mümkün değildir. Bu kasıt doğrudan olabileceği gibi, olası kast da olabilir. Ancak işlenen suç taksirli bir suç ise müsadere mümkün değildir.
  • Eşya suçla irtibatlı olmalıdır: Müsadere edilecek eşya ya suçun işlenmesinde kullanılmalı, ya suçun işlenmesine tahsis edilmeli, ya suçtan meydana gelmeli, ya da suçun işlenmesi için hazırlanmış olması gerekmektedir. Kural olarak taşınması ve bulundurulması yasak olmayan eşyalar bu kapsamda değil ise müsaderesi mümkün değildir. Yine suçun konusu olan eşyanın, örneğin çalınan eşyanın müsaderesi mümkün değildir.
  • Eşya iyi niyetli üçüncü kişilere ait olmamalıdır: Kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılan eşya (örneğin hırsızlık yapmak için kullanılan maymuncuk, merdiven veya öldürmek yahut yaralamak için kullanılan silah, bıçak), iyi niyetli üçüncü kişilere ait olmamalıdır. Başka bir deyişle, kişinin suçun işlenmesine iştirak etmemesi, suçun işlenişinden haberdar olmaması durumunda, sahibi bulunduğu eşya bir suçun işlenmesinde kullanılmış olsa bile, müsadereye hükmedilemeyecektir. Buradaki iyi niyet Medeni Kanun anlamında iyi niyet değildir. Yargıtay yeni dönemki kararlarında, iyi niyeti, “malikin suç eşyasının suçta kullanacağı konusunda bilgisi ve rızasının olmaması” biçiminde anlamaktadır.
  • Eşya müsaderesi hakkaniyete aykırı olmamalıdır: TCK m/3’te “müsaderede orantılılık” kuralı düzenlenmiştir. Bu maddeye göre işlenen suç ile, suçta kullanılan eşyanın müsaderesi arasında orantı bulunmalıdır. Bir diğer ifade ile, suçta kullanılan eşyanın müsaderesinin, işlenen suça göre ağır sonuçlar doğuracağı ve müsaderenin hakkaniyete aykırı olacağı anlaşılırsa, hakim tarafından müsadereye hükmedilmeyebilir.

Eş Değer Müsaderesi

Bazen suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçtan meydana gelen eşyanın ortadan kaldırılması, elden çıkarılması veya tüketilmesi nedeniyle, müsadereye konu bu eşyaya el konulmamış, bu eşyanın ele geçirilmemiş olması mümkündür. Böyle durumlarda TCK m/2 hükmü uyarınca; müsadereye konu eşyanın, ortadan kaldırılması, elden çıkarılması, tüketilmesi veya başka bir surette müsaderesinin imkansız hale getirilmesi durumunda, bu eşyanın yerine değeri kadar para tutarının müsaderesine karar verilebilir. Buna eş değerin müsaderesi denilmektedir.

Burada müsadereye konu eşyaya el konulamamış veya merciine teslim edilememiştir. Örneğin, bir kimse plakasını söküp tanınmaz hale getirdiği bir araçla, bir kimseye çarparak ölüme neden olması durumunda, araç ele geçirilemediğinde, bu aracın değeri bilirkişi marifetiyle hesaplanarak, bu değer kadar tutarında bir meblağ kadar paranın müsaderesine karar verilebilir.

Kazanç Müsaderesi Nedir?

TCK m yine bir güvenlik tedbiri olarak kazanç müsaderesine yer vermiştir. Kazanç müsaderesinin konusu, suçun işlenmesi ile elde edilen veya suçun konusunu oluşturan ya da suçun işlenmesi için sağlanan maddî menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazançlardır. Bu kapsamda kazanç müsaderesi dört şekilde karşımıza çıkmaktadır:

  • Suçun işlenmesi ile elde edilen maddi menfaatler kazanç müsaderesine konu olabilir.
  • Suçun konusunu oluşturan maddi menfaatler kazanç müsaderesine konu olabilir.
  • Suçun işlenmesi için sağlanan maddî menfaatler kazanç müsaderesine konu olabilir.
  • Suçun konusu olan veya suçun işlenmesiyle elde edilen veya suçun işlenmesi için temin edilen maddi menfaatlerin değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan her türlü ekonomik değer kazanç müsaderesine konu olabilir.

Ancak bu nitelikteki eşya hakkında bu fıkra hükmüne göre müsadere kararı verilebilmesi için maddî menfaatin suçun mağduruna iade edilememesi gerekir. Örneğin dolandırıcılık suçundan kişinin elde ettiği menfaat mağdura ait olduğundan müsadereye konu olmayacak ve ona iade edilecektir. Keza uyuşturucu madde ticareti yapmak suretiyle elde ettiği parasal değeri taşınmaza çevirmiş olması halinde bu taşınmazın müsaderesine hükmedilecektir.

Kazanç Müsaderesinin Şartları

  • Kasıtlı bir suç işlenmelidir: İlk şart, kasıtlı bir suçun işlenmesidir. Bu husus TCK m’te açıkça yer almamasına karşın, müsaderenin hukuki niteliği ve maddede yer alan “suçun işlenmesi” ibaresinden anılan hususu çıkarmak mümkündür. İşlenen suç taksirli ise, kazanç müsaderesi kararı verilemez.
  • Kazanç suçla bağlantılı olarak elde edilmelidir: Kazancın suçla bağlantılı olduğu kabul edilen haller;
    1. Suçun işlenmesi ile elde edilen maddi menfaatler,
    2. Suçun işlenmesi için sağlanan maddi menfaatler,
    3. Suçun konusunu oluşturan maddi menfaatler,
    4. Suçun işlenmesi ile elde edilen veya suçun konusunu oluşturan ya da suçun işlenmesi için sağlanan maddi menfaatlerin değerlendirilmesi ve dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazançlardır.
  • Kazancın suç ile bağlantısının kurulabilmesi ve kanıtlanması gerekir: Burada dikkat edilmesi gereken husus, yargılanan suç ile bu eşyalar arasında bir bağlantının bulunması gerektiğidir. Yoksa daha önceden işlenen ve yargılama konusu olmayan bir suç ile bağlantısı olduğu iddia edilen maddi menfaatlerin ya da ekonomik kazançların kazanç müsaderesine tabi tutulması söz konusu değildir.
  • Elde edilen maddi menfaat veya ekonomik kazançların iyiniyetli üçüncü kişilere ait olmaması yahut mağduruna iade edilmemiş olması gerekir: Müsadere konusu eşya veya maddî menfaatlere el konulamadığı veya bunların merciine teslim edilmediği hâllerde, bunların karşılığını oluşturan değerlerin müsaderesine hükmedilir. Aynı şekilde Kazanç müsaderesinin düzenlendiği maddeye göre bu madde kapsamına giren eşyayı sonradan iktisap eden kişinin Medeni Kanun’un iyiniyetin korunmasına dair hükümlerinden istifade edemiyor olması halinde söz konusu eşyanın müsaderesi mümkün olabilecektir.

Kaim Değer Müsaderesi

Suçun işlenmesi ile elde edilen veya suçun konusunu oluşturan veya suçun işlenmesi için sağlanan menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi ile ortaya çıkan ekonomik kazançlar, failin veya iyiniyetli olmayan kimselerin elinde ise müsadere kararı verilir. Ancak maddi menfaatler veya ekonomik kazançların elden çıkarılması veya saklanması gibi nedenlerle bunlara el konulamadığı veya teslim edilmediği hallerde bunların karşılığının müsadere edilmesi hususu gündeme gelmektedir.

Müsadere konusu maddi menfaat veya ekonomik kazancın, harcama, imha ve tüketme gibi failin elinde olan nedenlerle yahut ekonomik kazancın yanma, hırsızlık, kaybolma gibi failin elinde olmayan nedenlerle elden çıkması ve yeniden ele geçirilmesinin mümkün olmaması halinde, bu menfaat veya kazancın yerine, mahkemece menfaat ve kazancın özellikleri belirlenerek, gerektiğinde bilirkişi aracılığıyla, belli bir miktar para belirlenip, anılan kaim değerin müsaderesine karar verilir.

Kaçakçılık Kanununa Göre Müsadere

sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun Maddesine göre, bu kanunda tanımlanan suçlarla ilgili olarak eşya ve kazanç müsaderesini düzenleyen TCK m ve TCK m hükümlerine gidilebilir. Buna göre; iyi niyetli üçüncü kişilere ait olmamak koşuluyla kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçtan meydana gelen eşya müsadere edilecektir. Kaçakçılık Kanunu ile ilgili eylemlerde de itibari değer müsaderesi, üçüncü kişi hakkının korunması ve kısmi müsadere mümkündür.

Bununla birlikte Kaçakçılık Kanununa göre, kaçak eşya taşımasında bilerek kullanılan veya kullanılmaya teşebbüs edilen her türlü taşıma aracının müsadere edilebilmesi için aşağıdaki koşulların birinin gerçekleşmesi gerekmektedir:

  • Kaçak eşyanın, suçun işlenmesini kolaylaştıracak veya fiilin ortaya çıkmasını engelleyecek şekilde özel olarak hazırlanmış gizli tertibat içerisinde saklanmış veya taşınmış olması.
  • Kaçak eşyanın, taşıma aracı yüküne göre miktar veya hacim bakımından tamamını veya ağırlıklı bölümünü oluşturması veya naklinin, bu aracın kullanılmasını gerekli kılması.
  • Taşıma aracındaki kaçak eşyanın, Türkiye’ye girmesi veya Türkiye’den çıkması yasak veya toplum veya çevre sağlığı açısından zararlı maddelerden olması.

Burada sayılan hareketler seçimlik hareketlidir. Yani bunlardan birinin gerçekleşmesi müsadereye karar verilebilmesi için yeterlidir.

Müsadere Usulü

Müsadere bir güvenlik tedbiri olduğundan koruma tedbirlerinden ayrı olarak ancak mahkeme kararı ile hükmolunabilir. Hakim veya Cumhuriyet Savcısı kararıyla, müsadereye karar verilmesi mümkün değildir. Ayrıca bu kararı ceza hakimi verecektir. Hukuk hakiminin müsadereye konu eşya hakkında karar verme yetkisi bulunmamaktadır. Müsadere istemini, iddianame ile savcı yapar. İddianamede bu hususta bir açıklık yoksa ek savunma ile müsadere yapılabilir. Genellikle mahkumiyet kararı ile birlikte müsadere kararı verilir. Sanık hakkında beraat veya düşme kararı verilirse müsadere kararı verilemez, eşya iade edilmesi gereklidir.

Müsadere usulü CMK m arası hükümlerde düzenlenmektedir. Bu düzenlemeye göre; müsadere kararı verilmesi gereken hâllerde, kamu davası açılmamış veya kamu davası açılmış olup da esasla beraber bir karar verilmemişse; karar verilmesi için, Cumhuriyet savcısı veya katılan, davayı görmeye yetkili mahkemeye başvurabilir. Kamu davası açılmış olup da iade edilmesi gereken eşya veya malvarlığı değerleri ile ilgili olarak esasla birlikte bir karar verilmemiş olması durumunda, mahkemece re&#;sen veya ilgililerin istemi üzerine bunların iadesine karar verilir. Bu duruma ilişkin verilmesi gereken kararlar, duruşmalı olarak verilir.

Müsadere veya iade olunacak eşya veya diğer malvarlığı değerleri üzerinde hakkı olan kimseler de duruşmaya çağrılır. Bu kişiler, sanığın sahip olduğu hakları kullanabilirler. Çağrıya uymamaları, işlemin ertelenmesine neden olmaz ve hükmün verilmesini engellemez. Mahkemece verilecek hükümlere karşı Cumhuriyet savcısı, katılan ve Müsadere veya iade olunacak eşya veya diğer malvarlığı değerleri üzerinde hakkı olan kimseler için istinaf yolu açıktır. Öte yandan, suç konusu olmayıp sadece müsadereye tâbi bulunan eşyanın müsaderesine sulh ceza hâkimi tarafından duruşma yapılmaksızın karar verilir. Müsadere konusunda karar vermeye görevli ve yetkili mahkeme, asıl suç için görevli ve yetkili mahkemedir.

Müsaderede Zamanaşımı

Suçun işlenmesinde kullanılan, suçun işlenmesine tahsis edilen suçtan meydana gelen ya da suçun işlenmesi için hazırlanan eşyanın müsaderesi zamanaşımı, asıl fiil için öngörülen zamanaşımı süresi kadardır. Durma ve kesilme nedenleri de asıl suça göre belirlenecektir.

Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan eşyanın müsaderesi konusunda ise, herhangi bir zamanaşımı yoktur. Bu eşyalar her zaman müsadere olunabilir.

Müsaderenin yerine getirilmesi zamanaşımı ise, TCK m’te düzenlenmiştir. Anılan maddeye göre, müsadereye ilişkin hükümler, hükmün kesinleşmesinden itibaren 20 yıl geçtikten sonra artık infaz edilemez. Burada müsadere zamanaşımından anlaşılması gereken, dava zamanaşımı değil; kesin hükümle birlikte müsadere edilme kararıdır.

Müsadere Yargıtay Kararları

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 16/01/ tarih ve / E.- /3 K. Sayılı karar

  • Müsadere
  • TCK Madde
  • Özet: Eşya elde yoksa, kaim değerinin müsadere edilmesi gerekir.

“…Sanığın yetkilisi olduğu şirkete ait iş yerinde katılan Kurum yetkilisi ile Maliye vergi denetmeni ve yoklama memuru tarafından yapılan denetimde adet (şişe) bandrolsüz içkinin tespit edilerek ele geçirildiği anlaşılmakla; ithal edilecek alkollü içkilere yurt dışı üretim mahallinde (gümrük hattını geçmeden önce serbest bölgede ve antrepoda da bandrol yapıştırılması mümkündür) ya da ithal edilen alkollü içkiler gümrük hattını geçtikten sonra yetkili firma tarafından İstanbul, İzmir ve Mersin illerinde kurulacak tesislerde ürünler üzerine bandrollerin yapıştırılmasının gerekmesi, ithal edilen alkollü içkilerin satışı aşamasında ürün üzerine bandrol yapıştırılmasına imkân veren yasal bir düzenlemenin bulunmaması ve sayılı Kanun&#;un sayılı Kanun&#;un 3. maddesiyle değişik 8. maddesinin dördüncü fıkrasında ambalajlarında bandrol bulunmayan ürünleri ticari amaçla bulundurmanın ve satışa arz etmenin suç olarak düzenlenmiş olması hususları birlikte değerlendirildiğinde, bandrolsüz alkollü içkilerin ticari amaçla bulundurulduğu ve satışa arz edildiği sabit olan, sayılı Kanun kapsamında kaçak eşya niteliğindeki suça konu eşyanın müsadere koşullarının oluştuğu, bu hususta karar verilebilmesi için başkaca bir inceleme ve araştırma yapılması gerekmediğinden usul ekonomisi de gözetilerek Ceza Genel Kurulunca müsadere kararı verilebileceği kabul edilmelidir.

Bu itibarla, yerel mahkeme direnme hükmünün, suça konu eşyanın müsaderesi yerine sahibine iadesine karar verilmesi isabetsizliğinden bozulmasına, ancak yeniden yargılama gerektirmeyen bu konuda, sayılı CMUK&#;nun, sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca karar tarihi itibarıyla uygulanması gereken maddesine göre karar verilmesi mümkün olduğundan, yediemin sıfatıyla sanığa teslim edilen adet alkollü içki ile adli emanette kayıtlı 6 adet alkollü içkinin sayılı Kanunun 13/1. maddesi delaletiyle TCK&#; nun 54/1. maddesi uyarınca müsaderesine, sanığın yediemin sıfatıyla kendisine teslim edilen adet alkollü içkiyi teslim edememesi hâlinde ise, nezdinde bulundurduğu müsadereye konu eşyanın karşılığını oluşturan tutarın, kesin teminat mektubu alındığı da göz önünde bulundurularak sayılı Kanunun 13/1. maddesi delaletiyle TCK&#;nun 55/2. maddeleri uyarınca müsaderesine karar verilmelidir.”


Yargıtay 6. Ceza Dairesi tarihli / E/ K. Sayılı Karar

“… Sanık M.A. hakkında kazanç müsaderesine ilişkin hükmün incelenmesinde; Dairemizin 12/02/ tarih, / Esas- karar sayılı bozma ilamında TCK&#;nin maddesinde düzenlenen kazanç müsaderesi hususunda ayrıntılı açıklamanın yapıldığı, bozma ilamı doğrultusunda sanık hakkında Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığından (MASAK) bilirkişi raporu aldırıldığı, ilgili raporun Sayfasında kazanç müsaderesine konu taşınmazlardan Gölbaşı &#; Mahallesi &#; Ada &#; Parselde bulunan metrekare yüzölçümlü taşınmazdaki 67/ oranında 3 ayrı hissenin sanık tarafından 26/09/ tarihinde satın alındığı, numaralı sayfada belirtilen tablodaki verilere göre bu hisselerden bir tanesinin 24/01/ tarihinde sanık tarafından satışının yapıldığı,


Yargıtay Ceza Dairesi tarihli / E/ K. Sayılı Karar

“…AİHM Calabro-İtalya kararında “Gizli ajanın ifadeleri, başvuranın mahkumiyetinde belirleyici faktör olmamıştır. Buna ek olarak başvurana yargılama aşamasında, soruşturmada görev alan polis memurlarını sorgulama, polis operasyonunun niteliği ve kullanılan usulleri netleştirme fırsatı vermiştir. Bu nedenle adil yargılama hakkı ihlal edilmemiştir” sonucuna ulaşmıştır. (Başvuru No/ Mart )

Ayrıca bir suç işlendiğini öğrenen kolluk görevlilerinin, gecikmeksizin durumu Cumhuriyet Savcısına bildirerek şüphelilerin yakalanması ve suç delillerinin elde edilmesini temin amacıyla CMK&#;nın ve devamı maddeleri uyarınca usulüne uygun arama kararı alarak işlem yapması gerektiği, CMK&#;nın maddesi uyarınca konutta yapılacak aramanın ancak hakim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile yapılabileceği, CMK&#;nın maddesi uyarınca, ispat aracı olarak yararlı görülen ya da eşya veya kazanç müsaderesinin konusunu oluşturan malvarlığı değerlerinin, muhafaza altına alınabileceği, yanında bulunduran kişinin rızasıyla teslim etmediği bu tür eşyaya ise elkonulabileceği, CMK&#;nın maddesinde ise, hâkim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hallerde ise kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlilerinin, elkoyma işlemini gerçekleştirebileceği, hâkim kararı olmaksızın yapılan elkoyma işleminin, yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulması gerektiği, hâkimin, kararını elkoymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklaması; aksi hâlde elkoymanın kendiliğinden kalkacağı düzenlenmiştir.

Somut olayda yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere aykırı şekilde kolluk görevlilerinin gelen ihbar üzerine, Cumhuriyet savcısının CMK&#;nın vd. maddelerine göre yaptığı yazılı veya sözlü bir görevlendirme bulunmaksızın, ihbara konu cep telefonu aranarak fuhuş pazarlığı yapıldığı, iki kolluk görevlisinin müşteri olarak sanıkla suçta kullandığı araçta buluşulduğu, önceden seri numarası alınmış parayı temyize gelmeyen diğer sanık &#;’e verdikten sonra polislerin kimliğini açıkladığı, ardından kolluk görevlileri tarafından olay tespit tutanağında yazılı delillere el konulduğu, araçta bulunan sanık ve mağdurların kimlik tespitleri yapıldıktan sonra konu ile ilgili Cumhuriyet savcısına bilgi verilerek, mağdurların ifadesinin alınması, şüphelilerin gözaltına alınması, el konulan suç unsurları ile tahkikat evrakının mevcutlu olarak gönderilmesi talimatı alındığı, daha sonra Sulh Ceza Hakimliğinden, elde edilen delillerin rızaen teslim edildiğine dair tutanakta bir ibare bulunmamasına rağmen, CMK&#;nın maddesi uyarınca el koyma kararı alındığı anlaşılmıştır.

Olay kapsamında yapılan işlemlerin arama ve el koyma niteliğinde olduğu, bu işlemlerin CMK&#;nın vd. ile ve maddelerine aykırı olduğu, bu nedenle elde edilen delillerin de hukuka aykırı yöntemle elde edilmiş delil niteliğinde bulunduğunun anlaşıldığı, yine mağdurların kolluk ifadelerine de yukarıda sözü edilen açıklamalar nazara alındığında, Cumhuriyet savcısının CMK&#;nın vd. maddelerine göre yaptığı yazılı veya sözlü bir görevlendirme bulunmaksızın yapılan işlemlerle sonucu ulaşıldığından, bu ifadelere de itibar edilemeyeceği, kaldı ki mağdurların tercüman bulundurulmadan alınan kolluk ifadelerinden sonra dosyada bilgi sahibi olarak ifadesi alınan &#;’nın mahkemeye sunduğu tercümeli dilekçesinde de, yeteri kadar Türkçe bilmeden alınan ifadesini kabul etmediği, okuyup anlamadan kolluk görevlilerinin baskısıyla imzaladığını beyan etmesi karşısında, bu ifadenin de mahkumiyete esas teşkil edecek nitelikte bulunmadığı, diğer mağdur Dildora Khazratkulova’nın mahkeme aşamasında ifadesine başvurulmadığı, dolayısıyla sanığın üzerine atılı fuhuş suçunu işlediğine ilişkin, hukuka uygun yöntemlerle elde edilmiş delil bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi…”

Müsadere Nedir

Müsadere Nedir? (TCK m)

Müsadere, işlenen bir suç ile ilgili belirli bazı eşya veya kazançların mülkiyetinin devlete aktarılması olarak tanımlanabilir. Ceza hukukunda suç işleyen kişinin tüm malvarlığının devlete geçirilmesi anlamında “genel müsadere” yasaktır (Anayasa md. 38). TCK da genel müsadere sistemini değil, özel müsadere sistemini benimsemiştir. Yani, müsadere için önkoşul malvarlığı değerinin suç ile bir ilgisinin olmasıdır. İşlenen suç ile ilgisi olmayan eşya, kazanç, para gibi malvarlığı değerleri müsadere edilemez.

Uygulamada, mahkemelerin müsadere yerine dava konusu eşyanın imhasına veya tasfiyesine karar verdiği de görülmektedir. Mahkeme kararı, eşyanın imhası veya tasfiyesi şeklinde değil, bir güvenlik tedbiri olarak eşyanın müsaderesine hükmedilmesi şeklinde olmalıdır.

İddianamede müsadere talebi bulunmadan müsadere kararı verilemez. İddianamede müsadere talebi olmayan 14 adet cep telefonunun müsaderesine karar verilmesi hukuka aykırıdır (Y19CD-K/).

Müsadere Çeşitleri: Eşya veya Kazanç Müsaderesi

sayılı TCK’da iki müsadere çeşidi yer almaktadır:

  • Eşya (Mal) Müsaderesi: İşlenen bir suçla ilgisi olan belirli bir eşyanın müsadere edilmesidir. Eşya müsaderesi, TCK md. 54’de ayrıntılarıyla düzenlenmiştir.

  • Kazanç - Para Müsaderesi: Suç neticesinde elde edilen veya suçun işlenmesine kaynak oluşturan maddi menfaatlerin müsadere edilmesidir. Kazanç (Para) müsaderesi, TCK md. 55’de düzenlenmiştir.

Kabahatlerde Müsadere: sayılı Kabahatler Kanunu’nun Maddesi gereği, kabahatin konusu olan eşyanın veya işlenen kabahat neticesinde elde edilen eşyanın mülkiyetinin kamuya geçirilmesi suretiyle müsadere edilmesidir. Örneğin, seyyar satıcılık yapmak için kullanılan eşya müsadere edilebilir.

Tüzel Kişilerde Müsadere: Tüzel kişiler, dernek, vakıf, şirket gibi kurumsal yapıları olan kuruluşlardır. Özel hukuk tüzel kişisinin yararına suç işlenmesi halinde, yararına suç işlenen tüzel kişi hakkında eşya müsaderesi veya kazanç müsaderesi hükümleri uygulanabilir (TCK md. 60/2).

Eşya (Mal) veya Kazanç - Para Müsaderesinin Hukuki Niteliği

Ceza kanunu sisteminde (TCK), işlenen bir suç için cezalar ve güvenlik tedbirleri olmak üzere iki tür yaptırım vardır. Müsadere, ister eşya müsaderesi isterse kazanç müsaderesi olsun, hukuki niteliği itibariyle bir “güvenlik tedbiri” olarak kabul edilir. Ceza yaptırımı failin kusurluluğu üzerine inşa edilirken, güvenlik tedbiri yaptırımı failin “tehlikelilik hali” üzerine inşa edilir. Müsaderenin bir güvenlik tedbiri olmasının iki hukuki sonucu vardır. Bunlar;

  • Müsadereye ilişkin verilen mahkeme kararlarında kazanılmış hak durumu söz konusu olmaz. Kazanılmış hak, tamamlanmış ve kişiye özgü lehte sonuçlar doğurmuş bir hukuki işlemin hukuk sistemi tarafından korunması anlamına gelir. Örneğin, yerel mahkeme tarafından 3 yıl hapis cezasına mahkum edilmiş bir sanık hakkındaki hüküm aleyhe temyiz edilmemişse, lehe temyiz edildiğinde Yargıtay tarafından suçun cezasının 10 yıl olması gerektiği tespit edilse bile, aleyhe temyiz olmadığı için sanığın kazanılmış hakkı korunur ve 3 yıl hapis cezasından daha fazlasına mahkum edilmez. Müsadere hükümlerinin uygulanması açısından kazanılmış hak kavramı geçersizdir. Yani, mahkeme, bir eşya veya paranın müsadere edilmesi gerektiği halde müsadere konusunda karar vermemiş olsa bile, sanık açısından kazanılmış hak durumu oluşmaz. Mahkeme her zaman müsadere konusunda karar verebilir.

  • Müsaderenin güvenlik tedbiri olmasının diğer bir sonucu; bir eşya veya kazanç için müsadere hükümlerini uygulamak için suç işlenmesi zorunlu olsa bile, mahkeme tarafından mahkumiyet kararı verilmesi zorunlu değildir. Yargılanan kişiler hakkında beraat kararı verilse bile, suç ile ilgili para veya eşya müsadere edilebilir. Hatta, kamu davasının açılmaması veya kamu davasının ortadan kaldırılması hallerin bile müsadereye ilişkin hükümlerin uygulanmasını etkilemez.

Mahkemelerin müsadere kararlarının infazı için hükmün kesinleşmesinden itibaren 20 yıl olan ayrı bir infaz zamanaşımı süresi mevcuttur.

Eşya (Mal) Müsaderesi Şartları (TCK m)

Eşya (mal) müsaderesi, en çok uygulanan müsadere türüdür. Ancak uygulamada eşya müsaderesi hükümleri uygulanırken büyük hatalar yapıldığı görülmektedir. Mahkemeler tarafından yapılan hataların nedeni TCK md. 54 sisteminin tüm yönleriyle bir sistem içinde değerlendirilmemesinden kaynaklanmaktadır. Eşya (mal) müsaderesinin belli bazı şartları vardır. Bu şartlar şunlardır :

1. Müsadere Konusu Eşya İyiniyetli Üçüncü Kişiye Ait Olmamalıdır: Kural olarak suç ile ilgisi olan eşya kime ait olursa olsun müsadere edilir. Ancak, iyiniyetli üçüncü kişiye ait eşya suçta kullanılsa bile müsadere edilemez. Ceza kanunundaki bu iyiniyet kavramı, Medeni Kanun’daki iyiniyet kavramından farklıdır. Üçüncü kişi kendisine ait eşya suçta kullanıldığını bilmiyorsa iyiniyetli kabul edilir. Üçüncü kişi, kendisine ait eşyanın suçta kullanıldığını bilmesine rağmen görmezden geliyor veya menfaat elde etmeye çalışıyorsa iyiniyetli olmadığı için müsadere hükümleri uygulanır.

Suçta kullanılan eşyanın tamamı değil de sadece bazı kısımları müsadere edilecekse; eşyanın tümüne zarar verilmeksizin müsadere edilecek kısmı ayırmak mümkünse, bu kısım eşyadan ayrılarak müsadere edilmelidir. Örneğin, bir tır ile uyuşturucu madde ticareti suçu işlendiğinde, tırın dorsesi ile çekicisi üzerinde ayrı ayrı mülkiyet tesisi mümkün olduğundan, dorsede taşınan uyuşturucu nedeniyle tır dorsesi müsadere edilerek tırın çekicisi sahibine iade edilebilir.

Suçta kullanılan eşya üzerinde paydaşlık söz konusu ise sadece suç ile bağı olan ilgili paydaşın payı müsadere edilir.

2. Kasten İşlenen Suçlarda Müsadere Mümkündür: Bir eşyanın müsadere edilebilmesi için, müsadere edilecek eşyanın kasten işlenen bir suç ile ilgisinin olması gerekir. Taksirle işlenen suçlarda müsadere hükümlerinin uygulanması mümkün değildir.

3. Suç ve Müsadere İlişkisi: Daha önce açıkladığımız üzere bir malvarlığı değerinin müsadere edilebilmesi için mutlaka malvarlığı değeri ile suç arasında bir ilişki olması gerekir. Müsadere konusu eşya veya paranın suç ile ilgisi olup olmadığı üç kritere göre belirlenir.

  • Suçun işlenmesinde bizzat kullanılan eşya müsadere edilebilir.
  • Suçun işlenmesine tahsis edilen eşya müsadere edilebilir.
  • Suçtan elde edilen eşya müsaade edilebilir.

Suçta kullanılmak üzere hazırlanan eşya veya para müsadere edilemez. Suçta kullanılmak üzere hazırlanan eşya, ancak kamu güvenliği, kamu sağlığı veya genel ahlak açısından tehlike oluşturuyorsa müsadere edilebilir.

Müsadere edilecek eşyanın üzerinde iyiniyetli üçüncü kişiler lehine tesis edilmiş sınırlı ayni hak (ipotek, sükna hakkı vs.) varsa müsadere kararı, bu hak saklı kalmak şartıyla verilir (TCK md/1-son cümle).

4. Müsadere Uygulamasında Orantılılık İlkesi: Müsadere, devletin mülkiyet hakkına en ağır müdahale şekillerinden biridir. Mülkiyet hakkına müsadere yoluyla yapılan müdahalenin işlenen suç ile orantılı olması gerekir. Suçta kullanılan eşyanın müsadere edilmesi, işlenen suça göre daha ağır sonuçlar doğurmamalıdır. Eşyanın müsadere edilmesi işlenen suça göre daha ağır sonuçlar doğuracaksa müsadere hakkaniyete aykırı olup orantısız olacaktır (TCK md. 54/3). Örneğin, içinde 50 gram uyuşturucu madde bulunan aracın müsadere edilmesi hakkaniyete aykırı olur.

5. Kaim Değerin Müsaderesi: Kural olarak suç ile ilgisi olan eşya müsadere edilmelidir. Ancak bazen suçla ilgisi olan eşyanın satılması, tüketilmesi, yok edilmesi veya başka bir şekilde elden çıkarılması gibi nedenlerle aynı eşyanın müsadere edilmesi mümkün olmayabilir. Tüm bu hallerde eşyanın yerine geçen parasal değerin, yani kaim değerin müsadere edilmesi gerekir (TCK md. 54/2). Örneğin, suç işlemek için kullanılan taşınmaz satılmışsa, taşınmazın satış değeri kadar paranın ilgili kişiden müsaderesine karar verilebilir.

6. Yasak Eşyanın Müsaderesi: Suçta kullanılmasa bile yasak olan her türlü eşya müsadere edilebilir. Üretimi, bulundurulması, taşınması veya satılması başlı başına suç olan eşya “yasak eşya” olarak nitelendirilebilir. Örneğin, hint keneviri üretilen bir tarladaki kenevirler müsadere edilebilir.

Kazanç Müsaderesi Şartları (TCK m)

Kazanç müsaderesi, suç işleyerek kazanç elde etmeyi engellemek için düzenlenmiş bir müsadere biçimidir. Kazanç müsaderesine “para müsaderesi” de denilmekteyse de, bu tanımlama eksiktir. Çünkü kazanç müsaderesi para dışındaki değerleri de ifade etmektedir. Kazanç müsaderesi, işlenen suç nedeniyle malvarlığı veya parasal değerler elde edilmesi hallerinde etkin bir güvenlik tedbiri olmaktadır. Özellikle, zimmet suçu, dolandırıcılık suçu, ihaleye fesat karıştırma suçu, uyuşturucu madde ticareti suçu gibi suçlarda kazanç müsaderesi işlenen suç nedeniyle elde edilen ekonomik değerlere hukuken el konulmasını sağlamaktadır. Kazanç müsaderesi dört şekilde mümkün olabilir:

  • Suçun bizzat konusu olan maddi menfaatler kazanç müsaderesine konu olabilir.
  • Suçun işlenmesiyle elde edilen maddi menfaatler müsadere edilebilir.
  • Suçun işlenmesi için temin edilen maddi menfaatler kazanç müsaderesine konu olabilir.
  • Suçun konusu olan veya suçun işlenmesiyle elde edilen veya suçun işlenmesi için temin edilen maddi menfaatlerin değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan her türlü ekonomik değer kazanç müsaderesine konu olabilir.

Müsadere konusu maddi menfaatler veya eşyaya el konulamadığı takdirde veya ilgili merciiye teslim edilemediği hallerde, kaim değerin (yerine geçen değer) müsaderesine karar verilir (TCK md. 54/2)

Kazanç müsaderesi konusu olacak eşya üçüncü bir kişiye devredilmiş olabilir. Üçüncü kişi, suç ile ilgisi bulunan eşyayı mülkiyetine geçirirken Medeni Kanun’un “iyiniyet” hükümleri çerçevesinde iyiniyetli ise üçüncü kişinin mülkiyetindeki eşya müsadere edilemez (TCK md. 54/3). Ancak, Medeni Kanun hükümleri gereği iyiniyetli olmadığı anlaşıldığında eşyanın müsaderesine karar verilmelidir. Ceza mahkemesi bu konuda tamamen Medeni Kanun hükümlerini uygulamalıdır.

sayılı Orman Kanunu’na Göre Müsadere

sayılı Orman Kanunu gereği orman emvali sayılan eşyanın nakil vasıtalarıyla taşınması halinde, nakil vasıtaları, orman emvali ve suçun işlenmesinde kullanılan diğer suç aletleri müsadere edilir. Ancak, müsadere konusunda TCK md. 54 – 55 hükümleri uygulanır. öncesi kanunda her türlü nakil vasıtası müsadere edilebilirken, yılından sonra getirilen düzenlemeyle iyiniyetli üçüncü kişilere ait nakil vasıtalarının müsadere edilemeyeceği TCK’nın genel hükümlerine atıf yapılarak belirlenmiştir ( Sayılı Kanun md. )

Orman Kanunu Madde gereği mahkumiyet hükmü kurulduğu takdirde, suçların konusunu oluşturan, suçların işlenmesinde kullanılan veya suçların işlenmesiyle elde edilen mahsuller, tesisler ve eşyalar TCK hükümleri çerçevesinde müsadere edilebilir ( Sayılı Kanun md. 93)

Kaçakçılık Suçlarında Müsadere

Müsadere, kaçakçılık suçları ile mücadele için etkin bir güvenlik tedbiridir. Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu, müsadere hükümlerini ayrıca özel bir kanun maddesiyle düzenlemiştir (Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu md. 13). Kanuna göre, müsadere konusunda TCK’nın genel hükümleri uygulanacaktır. Ancak, kaçak eşyanın taşındığı nakil aracının müsadere edilebilmesi için ayrıca şu şartlardan birinin gerçekleşmesi gerekir:

  • Kaçak eşyanın araç içinde özel bir tertibat içinde taşınması,
  • Kaçak eşyanın nakil aracının ağırlıklı bir bölümünü oluşturması,
  • Kaçak eşyanın yasak eşya olması veya toplum ve çevre sağlığına zararlı olması.

Müsadere Usulü

Müsadere kararı verilmesi gereken hâllerde, kamu davası açılmamış veya kamu davası açılmış olup da esasla beraber bir karar verilmemişse; karar verilmesi için, Cumhuriyet savcısı veya katılan, davayı görmeye yetkili mahkemeye başvurabilir.

Kamu davası açılmış olup da iade edilmesi gereken eşya veya malvarlığı değerleri ile ilgili olarak esasla birlikte bir karar verilmemiş olması durumunda, mahkemece re’sen veya ilgililerin istemi üzerine bunların iadesine karar verilir (CMK m).

CMK ncı maddeye göre verilmesi gereken müsadere kararları, duruşmalı olarak verilir. Müsadere veya iade olunacak eşya veya diğer malvarlığı değerleri üzerinde hakkı olan kimseler de duruşmaya çağrılır. Bu kişiler, sanığın sahip olduğu hakları kullanabilirler. Çağrıya uymamaları, işlemin ertelenmesine neden olmaz ve hükmün verilmesini engellemez.

CMK ncı maddeye göre verilecek hükümlere karşı Cumhuriyet savcısı, katılan ve nci maddede belirlenen kişiler için istinaf yolu açıktır.

Suç konusu olmayan eşyanın müsaderesi: Suç konusu olmayıp sadece müsadereye tâbi bulunan eşyanın müsaderesine sulh ceza hâkimi tarafından duruşma yapılmaksızın karar verilir (CMK m).

Müsadere Kararı İnfaz Zamanaşımı (TCK m)

Müsadere yargılaması dava zamanaşımı itibariyle genel hükümlere tabidir. Ancak, müsadere kararı verildikten sonra bu kararın uygulanabilmesi için TCK’da ayrı bir müsadere kararının infazına dair bir zamanaşımı süresi söz konusudur. Mahkeme tarafından müsadere kararı alındıktan sonra, bu kararın kesinleşmesinden itibaren 20 yıl içinde infaz edilmesi gerekir. Aksi takdirde kararın infaz kabiliyeti kalmaz.

İster eşya müsaderesi olsun ister kazanç müsaderesi olsun müsadere hukuki niteliği itibariyle bir güvenlik tedbiri türüdür. Bu nedenle müsadere hükümleri uygulamasında kazanılmış hak kuralları uygulanmaz.

Müsadere Yargıtay Kararları


HAGB Kararında Müsadere Hükmünün Akıbeti

tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararında suç eşyalarının müsaderesine karar verilmiş ise de; müsadere kararı güvenlik tedbiri olmakla birlikte hükmün bir parçası niteliğinde olup, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile birlikte verilen müsadere kararı da bu hükme bağlı olduğundan askıda bir karardır ve hüküm açıklanıncaya kadar hukuki sonuç doğurma yeteneği bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle adli emanetin / sırasında kayıtlı tabanca ve eklerinin TCK.nın 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, bozmayı gerektirmiştir (Yargıtay 8. Ceza Dairesi-K/).

Kaçakçılık Suçunda Araç Müsaderesi

… plakalı araçta ele geçen akaryakıt bulunmadığı halde müsaderesine karar verilmesi, dava konusu eşyanın, … Plakalı taşıma aracının yüküne göre miktar veya hacim bakımından tamamını veya ağırlıklı bölümünü oluşturup oluşturmadığı ve müsaderesine karar verilen nakil vasıtasının değeri ile ele geçen kaçak eşyanın değeri karşılaştırılıp, nakil aracının müsaderesinin sayılı seafoodplus.info 54/3. maddesi kapsamında hakkaniyete aykırı olup olmadığı da yerinde tartışıldıktan sonra nakli aracı hakkında hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi; bozma nedenidir (Yargıtay 7. Ceza Dairesi - Karar : /).

Üçüncü Kişiye Ait Eşyanın Müsaderesi

Tehdit suçundan kurulan hüküm yönünden ise;

TCK’nın 54/1. maddesine göre, kasıtlı bir suçun işlenilmesinde kullanılan eşyanın müsadere edilebilmesi için, söz konusu eşyanın iyiniyetli üçüncü kişilere ait olmamasının gerekmesi, suçta kullanılan ve mağdura ait meyve bıçağının sahibine iade edilmesi gerekirken, müsaderesine hükmolunması,

Kanuna aykırı ve sanık … müdafiinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden, sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken sayılı CMUK’nın maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA karar verilmiştir (Yargıtay 4. Ceza Dairesi - Karar : /).

Yağma Suçunda Kazanç Müsaderesi

Mağdur …‘in cep telefonunun yağmalandığı olayda, sanıkların cep telefonunu tanık … Yalçın’a sattıklarını söyleyerek pişmanlık gösterdiklerinin anlaşılması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun günlü, / Esas ve / sayılı kararı ışığında, sanıkların mağdurdan yağmalamak suretiyle aldıkları cep telefonunu, sattıkları … ‘ın adresini göstermeleri sonucu, görevlilerin zapt ettikleri telefonu mağdura bu şekilde iade ettikleri ancak; yağmalanan malın üçüncü kişiye satılması halinde, failin, bizzat pişmanlık göstererek, mağdurun zararını tazmin etmesi yanında satın alan iyi niyetli ise, satın alanın zararını da gidermesi; kötü niyetli ise, satın alandan elde ettiği para veya sağladığı menfaati kazanç müsaderesine konu edilmek üzere soruşturma makamlarına teslim etmesi gerektiğinden; sanıklardan telefonu satın alan üçüncü kişinin zararının giderilip giderilmediği ve iyiniyetli üçünçü kişi olup olmadığı araştırılmadan TCK’nin /3. maddesi ile uygulama yapılması, bozma nedenidir (Yargıtay 6. Ceza Dairesi - Karar : /).

Mağdura Ait Mallar Müsadere Edilemez

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20/12/ tarihli ve / Esas, / sayılı Kararında da ifade edildiği üzere, sayılı TCK’da yaptırımların “ceza” ve “güvenlik tedbirleri” adı altında ayrı ayrı düzenlenmesi, müsaderenin bir güvenlik tedbiri olarak öngörülmesi, sayılı CMK’nın maddesinin 1. fıkrasında güvenlik tedbirine ilişkin kararların hüküm olduğunun belirtilmesi karşısında müsadereye ilişkin hükmün, mahkumiyet hükmünden bağımsız bir hüküm olduğunun, temyize konu edilmesi halinde mahkumiyet hükmünden ayrı olarak incelenebileceği, aksi kabulün mahkumiyet ve müsaderenin bağımsız birer hüküm oldukları kuralına aykırılık teşkil edeceği gözetilerek sanıklar hakkında verilen müsadere kararları ayrı bir inceleme konusu yapılmıştır.

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığınca düzenlenen 11/03/ tarihli raporda sanıklar üzerinde kayıtlı olan ve sanıklarca süreç içerisinde alınıp satılan taşınmazların tapu kayıtlarının, araçların plakalarının ve banka hesaplarına yatırılan paraların toplam miktarlarının belirlenmesi ile yetinildiği, söz konusu taşınır ve taşınmazların nitelikleri ve değerleri, edinilme şekli hususlarında bir tespitte bulunulmadığı, hesap hareketlerine ve sanık … tarafından paraların yatırıldığı ifade edilen yatırım fonlarına ilişkin detaylı inceleme yapılmadığı, inceleme tarihi itibarıyla sanıkların banka hesaplarında bulunan miktarların tespit edilmediği, sanık …‘ın yüzde ellisine sahip olduğu …. San. Tic. Ltd. Şti’nin kayıtlarının temin edilerek incelenmediği, bu itibarla bahse konu raporun hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olmadığı,

Ayrıca, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16/12/ gün ve / sayılı Kararına göre mağdurun belli olması ve maddi menfaatin suçun mağduruna iade edilebileceği durumlarda suçun maddi konusunu oluşturan değerlerin müsaderesine karar verilemeyeceği nazara alınarak; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi açısından, suç dönemi içerisinde alıp sattıkları ve halen adlarına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mallarının niteliklerinin ve değerlerinin belirlenmesi amacıyla detaylıca araştırma yapılması, sanık …‘ın yüzde ellisine sahip olduğu…. San. Tic. Ltd. Şti’nin kayıtlarının getirtilerek sanığın bu şirket vasıtası ile elde ettiği herhangi bir gelir bulunup bulunmadığının belirlenmesi ile dosyanın tüm ekleri ile birlikte konunun uzmanı bir bilirkişi kuruluna tevdi edilerek, adlarına kayıtlı mal varlığı değerlerinin edinilme tarihleri ile suç tarihleri ve malların edinilme şekli karşılaştırılarak suçtan elde edilen paralar ile illiyet bağı kurulup kurulamayacağı konularında ayrıntılı rapor alınmasından sonra hasıl olacak kanaate göre adlarına kayıtlı mal varlığı değerlerinin ilgili kuruma iadesi hususunda bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeler sonucu yazılı şekilde uygulama yapılması, kanuna aykırı, sanık … müdafin ve katılan … Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin CMK’nın /2. Maddesi uyarınca BOZULMASINA karar verilmiştir (Yargıtay seafoodplus.info Dairesi - Karar/).

Kazanç Müsaderesinin Şartları

sayılı TCK’nun “Kazanç müsaderesi” başlıklı maddesi;

“(1) Suçun işlenmesi ile elde edilen veya suçun konusunu oluşturan ya da suçun işlenmesi için sağlanan maddî menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazançların müsaderesine karar verilir. Bu fıkra hükmüne göre müsadere kararı verilebilmesi için maddî menfaatin suçun mağduruna iade edilememesi gerekir.

(2) Müsadere konusu eşya veya maddî menfaatlere elkonulamadığı veya bunların merciine teslim edilmediği hâllerde, bunların karşılığını oluşturan değerlerin müsaderesine hükmedilir.

(3) Bu madde kapsamına giren eşyanın müsadere edilebilmesi için, eşyayı sonradan iktisap eden kişinin 22/11/ tarihli ve sayılı Türk Medenî Kanununun iyiniyetin korunmasına ilişkin hükümlerinden yararlanamıyor olması gerekir.” şeklinde düzenlenmiş olup, madde ile suçun işlenmesi ile elde edilen veya suçun konusunu oluşturan ya da suçun işlenmesi için sağlanan maddî menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazançların müsaderesine karar verileceği hüküm altına alınmıştır.

Anılan madde metninde yer alan “maddi menfaat” ibaresinden anlatılmak istenilenin malın kendisi, “ekonomik kazanç” ifadesinden ise suçun işlenmesiyle elde edilen maddi menfaatlerin değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan kazançların tamamı olduğu kabul edilmelidir.

Bu bilgiler ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde; Mağdurların tüm zararlarını gideren sanığın üzerinde bulunan 66 Liranın, suçun işlenmesi ile elde edilen veya suçun konusunu oluşturan ya da suçun işlenmesi için sağlanan maddî menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazanç kapsamında olmayıp, sanığa ait olduğu gözetilmeden, TCK’nun maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, yerel mahkeme direnme hükmünün bu nedenle bozulması gerekmektedir. Ancak, belirtilen hukuka aykırılığın sayılı CMUK’nun sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün olduğundan ve bu konuda Ceza Genel Kurulunca da karar verilebileceğinden, yerel mahkeme direnme hükmünün düzeltilerek onanmasına karar verilmelidir (Yargıtay Ceza Genel Kurulu-Karar: /).

Kaçakçılık Suçu Nedeniyle Aracın Müsaderesi Kararı

Olay tutanağı, oluş ve dosya kapsamına göre; olay tarihinde sanığın kullandığı araçta arama kararına istinaden yapılan aramada; aracın içinden bidonlara doldurulmuş vaziyette toplam litre gümrük kaçağı akaryakıt ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen olayda; Suçta kullanılan bilinen hacmi itibarıyla ağırlıklı bölümünü oluşturmadığı gibi, aracın suç tarihinde bilinen değeri ile gümrük kaçağı akaryakıtın gümrüklenmiş değeri karşılaştırıldığında, nakil aracının müsadere edilmesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğuracağı ve bu nedenle hakkaniyete aykırı olacağı gözetilerek, aracın iadesi yerine yazılı şekilde müsaderesine karar verilmesi bozma nedenidir (Yargıtay Ceza Dairesi/).

Yakalama anında sanık …‘nin kullanımında olan ve yapılan aramada içerisinde karton kaçak sigara ele geçirilen 13 AE plakalı aracın kayıt maliki …‘nın aracı sanık …‘ye sattığını , emanet vermediğini , araç ile bir alakasının kalmadığını beyan etmesine rağmen , suça konu sigaraların yük ve hacim bakımından ağırlıklı bölümünü oluşturup oluşturmadığı ve müsaderenin hakkaniyete uygun olup olmayacağı tartışılmadan , dosya içeriği ile uyumsuz şekilde, malen sorumlunun iyi niyetli olduğu gerekçesi ile nakil aracının iadesine karar verilmesi , kaçak eşya miktarı itibarıyla aracın ağırlıklı bölümünü oluşturmadığından sonucu itibarıyla iade kararı yerindedir (Yargıtay Ceza Dairesi- K/).

Olay, oluş ve tüm dosya kapsamına göre, sanığa ait kapalı kasa kamyonet cinsindeki araçta, arama kararına istinaden yapılan aramada, aracın bagaj kısmında bulunan bidonların içerisinden toplam litre gümrük kaçağı akaryakıt ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen olayda; suça konu aracın taşıma yüküne göre, kaçak eşyanın, aracın ağırlıklı bölümünü oluşturmaması, aracın bilinen değeri ile kaçak akaryakıtın gümrüklenmiş değeri mukayese edildiğinde aracın müsadere edilmesinin suça nazaran daha ağır sonuçlar doğuracağının anlaşılması karşısında aracın iadesi yerine yazılı şekilde müsaderesine karar verilmesi, bozma nedenidir (Yargıtay Ceza Dairesi-Karar: /).

Sanığın Ölümü Halinde Müsadere

Kamu davası açılmadan önce şüphelinin ölmesi durumunda kovuşturma imkânının bulunmaması nedeniyle “kovuşturmaya yer olmadığına”, kamu davası açıldıktan sonra sanığın ölmesi hâlinde ise yerel mahkemece “davanın düşmesine” karar verilecektir. Ölümün ceza ilişkisini sadece ölen kişi bakımından sona erdirmesi nedeniyle iştirak hâlinde işlenen suçlarda diğer sanıklar hakkında davaya devam edilecek, sanığın ölümü, niteliği itibarıyla müsadereye tabi olan eşya ve maddi menfaatler hakkında davaya devam olunarak müsadere kararı verilmesine engel olmayacaktır. Sanığın ölümü ceza ve infaz ilişkisini düşürürken, hakkındaki mahkûmiyet hükmü kesinleşmiş olan hükümlünün ölümü sadece hapis ve henüz infaz edilmemiş adli para cezalarının infaz ilişkisini ortadan kaldıracaktır. Buna bağlı olarak, ölümden önce tahsil edilmiş olan para cezaları mirasçılara iade edilmeyecek, buna karşın tahsil edilmemiş bulunan para cezaları mirasçılardan istenmeyecek, bunun yanında müsadereye ve yargılama giderine ilişkin hükümler ölümden önce kesinleşmiş olmak kaydıyla infaz olunacaktır (Ceza Genel Kurulu-K/96).

Kaçakçılıkla Mücadele Kanuna Göre Etkin Pişmanlık Halinde Müsadere

sayılı Kanun’un maddesinde ise müsadere konusu şu şekilde düzenlenmiştir:

“(1) Bu Kanunda tanımlanan suçlarla ilgili olarak 26/9/ tarihli ve sayılı Türk Ceza Kanununun eşya ve kazanç müsaderesine ilişkin hükümleri uygulanır. Ancak kaçak eşya taşımasında bilerek kullanılan veya kullanılmaya teşebbüs edilen her türlü taşıma aracının müsadere edilebilmesi için aşağıdaki koşullardan birinin gerçekleşmesi gerekir:

a) Kaçak eşyanın, suçun işlenmesini kolaylaştıracak veya fiilin ortaya çıkmasını engelleyecek şekilde özel olarak hazırlanmış gizli tertibat içerisinde saklanmış veya taşınmış olması.

b) Kaçak eşyanın, taşıma aracı yüküne göre miktar veya hacim bakımından tamamını veya ağırlıklı bölümünü oluşturması veya naklinin, bu aracın kullanılmasını gerekli kılması

c) Taşıma aracındaki kaçak eşyanın, Türkiye’ye girmesi veya Türkiye’den çıkması yasak veya toplum veya çevre sağlığı açısından zararlı maddelerden olması.

(2) Etkin pişmanlık nedeniyle fail hakkında cezaya hükmolunmaması veya kamu davasının düşmesine karar verilmesi, sadece suç konusu eşya ile ilgili olarak müsadere hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmez.”

Bu hükmün yollamasıyla bu Kanun kapsamındaki kaçakçılık suçlarının konusu olan kaçak eşya ve kaçak eşyanın naklinde kullanılan araçların müsaderesi kararı TCK’nın ve maddelerine göre verilecektir. Maddenin 2. fıkrasında ise etkin pişmanlıktan yararlandığı için veya herhangi bir nedenle davanın düşmesine karar verildiği için sanığa ceza verilmemesi hâlinde sadece suç konusu kaçak eşyanın müsaderesine karar verilebilecek, bulunması hâlinde suçta kullanılan nakil aracının müsaderesine ise karar verilemeyecektir (Ceza Genel Kurulu / E. , / K.).

TCK 54/4’deki Eşya Zamanaşımı Süresi Dolsa Bile Müsadere Edilir

Müsadere, kanunda yazılı durumlarda belirli malların mülkiyet hakkının sahiplerinden alınarak devlete geçmesini sağlayan bir güvenlik tedbiridir. TCK’nun 54/1. maddesinin ilk cümlesine göre müsadere kararı verilebilmesi için, eşyanın kasıtlı suçun işlenmesinde kullanılıp kullanılmadığı, suçun işlenmesine tahsis edilip edilmediği veya suçun işlenmesiyle meydana gelip gelmediği saptanmalıdır. Öte yandan müsadere konusu edilecek eşyanın iyiniyetli üçüncü kişilere ait olup olmadığı hususu da araştırılmalıdır. Müsadere eyleme bağlı olup eylem suç oluşturmuyorsa üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım-satımı suç oluşturmayan eşyanın zoralımına karar verilemeyecektir. Bu nedenle kamu davasının düşme sebeplerinden olan zamanaşımının dolması halinde kasıtlı suçun işlenmesinde kullanılma şartı henüz gerçekleşmediği ve belirsizliğini koruduğundan, kural olarak suçta kullanıldığı iddia edilen eşyanın da müsaderesine karar verilemeyecektir.

Buna karşın, TCK’nun 54/4. maddesindeki; ‘Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan eşya, müsadere edilir’ hükmü uyarınca, yargılama konusu suçtan zamanaşımı nedeniyle kamu davasının düşmesine karar verilse dahi üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan eşyanın müsaderesine karar verilebilir (Yargıtay Ceza Genel Kurulu-Karar: /).

Müsadere, mülkiyet hakkına ceza hukuku aracılığıyla yapılan en etkili müdahale olduğundan savunmanın bir ceza avukatı vasıtasıyla yapılması yararlı olacaktır.


Avukat Baran Doğan

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere [email protected] adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Ofisimiz, Müsadere alanında karşılaşılabilecek tüm sorunlarla ilgili danışmanlık, iş ve dava takibi süreçlerinde hizmet vermektedir. 

Müsadere konusu ile ilgili düzenlemeler, Sayılı Türk Ceza Kanununda düzenlenmiştir.

Müsadere Nedir?

Müsadere, işlenmiş olan bir suçtan dolayı sonrasında ortaya çıkan bazı haksız kazançların devlet tarafından el koymasıdır. İşlenen suça göre müsadere çeşitleri vardır. Ceza hukukunda yer alan müsadere ile ilgili önemli konularda yer almaktadır. Bir suçun işlenmesinden sonra mahkeme kararınca haksız kazanç ile elde edilen eşyaların mülkiyeti devlete aktarılır.

Genel müsadere, gerçek veya tüzel kişilerin tüm mal varlığının devlete aktarılmasıdır ama belirlenen kanunlar çerçevesinde genel müsadere işleminin yapılması yasaklanmış ve tüm mal varlığa el konulması mümkün olmayan bir hal almıştır. Özel müsadere usulünde yapılan bir işlemde malvarlığının işlenmiş suçtan elde edilen bir gelirin olması gerekmektedir. İşlenen suç ile ilgili alakası olmayan para ve mülkiyet gibi değerli eşyalara müsadere yapılamaz.

Günümüzde uygulanmakta olan birden fazla müsadere çeşidi bulunmaktadır. Bu çeşitlerin uygulanması işlenen suça göre yetkili mahkemeler tarafından belirlenmektedir. Tabii hukuka uygun olarak yapılmak istenen müsadereler ceza kanununda yer alan maddeler doğrultusunda belirlenmiş olan şartlar mevcuttur. Müsaderenin temel amacı devlet memuru olarak çalışmakta olan bireylerin görevlerini maddi menfaatler için kötüye kullanmasının önüne geçmek amacıyla görevlerinde karşılığında elde ettikleri maaşları veya devletin belirlemiş olduğu ödenekler dışında kazanç elde etmelerini imkansız bir hal alması amaçlanmaktadır.

Müsadere Çeşitleri Nelerdir?

Hukuk alanında gerçekleştirilen işlemler arasında yer alan müsadere çeşitleri şu şekildedir; 

  1. Eşya (mal) müsaderesi 
  2. Para (kazanç) müsaderesi 
  3. Kabahatlerde müsadere 
  4. Tüzel kişilerde müsadere 

Eşya müsaderesi: İşlenmiş olan suçla ilgili olan belirli bir eşyanın müsadere edilmesidir. Eşya müsaderesi TCK md. 54’de ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir.

Kasten işlenmiş olan bir suçta kullanılan veya işlenmesi için tahsisi sağlayan, ilgili suçtan sebep meydana gelen kamu güvenliğini ve sağlığını, genel ahlak açısından tehlike oluşturabileceği şartıyla suç işlenmesi için hazırlanan eşyanın ortadan kaldırılması, elden çıkarılması müsaderenin imkansız bir hal alması durumunda eşya değeri kadar paranın üretilmesi, taşınması, bulundurulması, satılması suç teşkil eden eşyanın mülkiyet hakkının devlete geçmesidir.

Eşya müsaderesi taşınır veya taşınmaz her türlü eşya bu işleme konu olabilir. Eşya müsaderesinde gerekli şartlar ise; 

  1.  Kasten işlenmiş bir suçun olması gerekmektedir. 
  2. Müsadereye konu olabilecek bir eşyanın olması gerekmektedir. 
  3. Kasten işlenmiş olan suç ile eşyanın bağlantısı olması gerekmektedir. 
  4. Eşyanın işlenmiş olan suçta kullanılmış olması gerekmektedir. 
  5. Eşyanın suçun işlenmesi için tahsis edilmesi gerekmektedir. 
  6. Eşyanın suç sonunda meydana gelmesi gerekmektedir. 
  7. Söz konusu eşya iyiniyetli üçüncü kişilere ait olmaması gerekmektedir. 

Para müsaderesi: Suç neticesinde elde edilmiş olan veya işlenen suçun işlenmesine kaynak oluşturan maddi kazançlara müsadere edilmesidir. Para müsaderesi TCK md. 55’de ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir.

Kazanç müsaderesinin konusu yalnızca para değildir. Her türlü maddi menfaatler ile ekonomik kazançlar olabilir. Para müsaderesinde gerekli şartlar ise; 

  1. Kasten işlenmiş olan bir suçun olması gerekmektedir. 
  2. Kasten işlenen suç ile maddi menfaat ve ekonomik kazanç arasında bağlantı olması gerekmektedir. 
  3. Maddi menfaat ve ekonomik kazanç işlenen suçtan elde edilmiş olması gerekmektedir. 
  4. Maddi menfaat ve ekonomik kazanç suçun konusu olması gerekmektedir. 
  5. Maddi menfaat ve ekonomik kazanç suçun mağduruna veya iyiniyetli üçüncü kişilere iade edilmemiş olması gerekmektedir. 

Kabahatlerde müsadere: sayılı Kabahatler Kanununda yer alan Maddesinde belirtildiği üzere Kabahatin konusunu oluşturan veya işlenmesi suretiyle elde edilen eşyanın mülkiyetinin kamuya geçirilmesine, ancak kanunda açık hüküm bulunan hallerde karar verilebilir. Örneğin seyyar satıcılık yapan birisinin kullanmış olduğu eşyalar müsadere edilebilir. 

Tüzel kişilerde müsadere: Vakıf, dernek, şirket gibi kurumsal yapıların Özel hukuk tüzel kişisinin yararına suç işlemesi durumunda, yararına suç işlenen tüzel kişi hakkında eşya müsaderesi veya kazanç müsaderesi uygulanabilir.

Türk Ceza Kanunu Madde 54

  1. İyiniyetli üçüncü kişilere ait olmamak koşuluyla, kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçtan meydana gelen eşyanın müsaderesine hükmolunur. Suçun işlenmesinde kullanılmak üzere hazırlanan eşya, kamu güvenliği, kamu sağlığı veya genel ahlak açısından tehlikeli olması durumunda müsadere edilir.
  2. Birinci fıkra kapsamına giren eşyanın, ortadan kaldırılması, elden çıkarılması, tüketilmesi veya müsaderesinin başka bir surette imkansız kılınması halinde; bu eşyanın değeri kadar para tutarının müsaderesine karar verilir.
  3. Suçta kullanılan eşyanın müsadere edilmesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğuracağı ve bu nedenle hakkaniyete aykırı olacağı anlaşıldığında, müsaderesine hükmedilmeyebilir.
  4. Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan eşya, müsadere edilir.
  5. Bir şeyin sadece bazı kısımlarının müsaderesi gerektiğinde, tümüne zarar verilmeksizin bu kısmı ayırmak olanaklı ise, sadece bu kısmın müsaderesine karar verilir.
  6. Birden fazla kişinin paydaş olduğu eşya ile ilgili olarak, sadece suça iştirak eden kişinin payının müsaderesine hükmolunur.

Türk Ceza Kanunu Madde 55

  1. Suçun işlenmesi ile elde edilen veya suçun konusunu oluşturan ya da suçun işlenmesi için sağlanan maddi menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazançların müsaderesine karar verilir. Bu fıkra hükmüne göre müsadere kararı verilebilmesi için maddi menfaatin suçun mağduruna iade edilememesi gerekir.
  2. Müsadere konusu eşya veya maddi menfaatlere el konulamadığı veya bunların merciine teslim edilmediği hallerde, bunların karşılığını oluşturan değerlerin müsaderesine hükmedilir.

Müsadereyi Etkileyen Durumlar Nelerdir?

Beraat Kararı: Yargılama süreci tamamlandıktan sonra beraat kararı verilmesi durumunda müsadere için verilen kararında hangi gerekçeyle verildiği önemlidir ve müsadereye uygun olup olmadığı incelenir. Buna göre suçu işleyen kişi olarak düşünülen şahsın kanunda suç olarak tanımlanmamış olması, failin kastının bulunmaması gibi sebeplerle beraat kararı verildiğinde beraat edilen sanığın müsaderesi mümkün olmayacaktır. Böyle bir durum söz konusu olduğu zaman başlı başına suç oluşturmaması şartı aranmaktadır. 

Kusurluluk: Ceza verilmesi için failin kusurunun olması şarttır. Ancak müsadere usulünde güvenlik tedbirleri öncelikli olarak kusurluluk varlığı aranmaz. Kişiye ceza verilmese bile eylemin devam etme durumu söz konusunda tehlike göz önünde bulundurularak müsadere işlemi uygulanabilmektedir.

Yaş Küçüklüğü: Suçun gerçekleştiği sırada yaş küçüklüğü bulunan ve kusur yeteneği bulunmayan kişiler hakkında da güvenlik tedbirlerine uygulanamayacağından müsadere işlemi yapılabilmektedir.

Akıl Hastalığı: Akıl hastalığı olan kişilerin ceza ehliyeti bulunmamaktadır. Bundan sebep kişi kusurlu kabul edilemeyeceği gibi hakkında cezaya hükmedilmesi söz konusu olmayacaktır. Ancak rahatsızlığı ile kasıt gözetmeden bir suça karışmaları durumunda, tehlikenin ortadan kaldırılabilmesi için suç eşyası için müsadere uygulanmasına karar verilebilir. Örneğin silah gibi.

Hukuka Uygunluk Sebeplerinin Bulunması: Hukuku uygunluk sebebinin varlığı halinde suçun hukuka aykırıdır kavramı ortadan kalkar, artık fiil suç teşkil etmeyeceğinden dolayı faile ceza verilemez, müsadere söz konusu tamamen ortadan kalmış olur. 

Kaçakçılık Suçlarında Müsadere

Müsadere, kaçakçılık suçlarının önüne geçmek içinde önemli bir güvenlik tedbiridir. Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu, müsadere hükümlerini ayrıca özel bir madde ile düzenlenmiştir.  Kaçakçılık Mücadele Kanunu Madde 13 uyarınca; müsadere konusunda TCK’nın genel maddeleri uygulanacaktır. Ancak, kaçak eşyanın taşındığı nakil aracın müsadere edilebilmesi için aranan bazı şartlar vardır bu şartlar ise;

  1. Kaçak eşyanın taşınan araç içinde özel bir tertibat içinde taşınması gerekmektedir.
  2. Kaçak eşyayı taşıyan nakil aracının ağırlıklı bir bölümünü oluşturması gerekmektedir.
  3. Kaçak eşyanın yasak bir eşya olması veya toplum ve çevre sağlığını tehlikeye sokması gerekmektedir.

Müsadere Kararının İnfazı

Müsadere yargılaması dava zamanaşımında genel hükümlere tabidir. Ancak, müsadere kararı verilmesi itibariyle kararın uygulanabilmesi için Türk Ceza Kanununda müsadere kararının infazına dair bir zamanaşımı süresi vardır. Mahkeme tarafından müsadere kararı verildikten sonra bu kararın kesinleştiği andan itibaren 20 yıl içinde infaz edilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde kararın infaz hükmü kalmaz. Eşya müsaderesi veya kazanç müsaderesinde. 

Türk Ceza Kanunu Madde 70 uyarınca Müsadereye ilişkin hüküm, kesinleşmeden itibaren yirmi yıl geçtikten sonra infaz edilmez.

Sizin de yukarıda belirttiğimiz türde Müsadere kapsamına giren bir hususta yaşadığınız bir ihtilaf veya destek almak istediğiniz bir husus varsa, bize iletişim kısmında bulunan numaralarımızdan veya Whatsapp hattımızdan ulaşarak danışmanlık hizmeti alabilir veya avukatlarımızla yüz yüze görüşmek için randevu oluşturabilirsiniz.

SIKÇA SORULAN SORULAR

seafoodplus.info Müsadere Nedir?

Failin işlenen suçla bir bağlantısı olmasa da taşınır ve taşınmaz tüm malvarlığının devlete geçirilmesidir. 

2.Özel Müsadere Nedir?

Kanunda suç olarak gösterilen ve taşınması, satılması suç olan eşyaların zorla alınmasına denilmektedir.

seafoodplus.infou Müsadere Nedir?

Kanunda belirtilen şartların varlığı halinde hakimin takdir yetkisinin olmadığı durumlardır.

seafoodplus.infori Müsadere Nedir?

Müsadereye tabi olan eşyanın müsadere edilip edilmediğini konusu hakkında hakimin takdir yetkisinin olmasıdır. 

5.Müsadere Kararı Ne Zaman Verilebilir?

Müsadere kararı her zaman verilebilen bir karardır. Müsadere bir güvenlik yöntemi olduğundan dolayı kusurluluk durumu aranmadığından mahkûmiyet hükmü bulunmasa bile bu karar verilebilir.

6.Müsadere Kararı Hangi Mahkemede Verilir?

Yargılama yapılan mahkemede karar verilmektedir. Suç durumu olmayıp sadece müsadereye tabi tutulan eşyanın müsaderesine sulh ceza hâkimi tarafından duruşma olmadan karar verilir. 

7.Müsadere Kararının Zamanaşımı Süresi Nedir?

Müsadere ile ilgili hüküm kesinleştikten sonra 20 yıl geçtikten sonra infaz edilemez. 

Müsadere

Müsadere; Osmanlı İmparatorluğu'nda devletin, haksız kazançla zengin olmuş görevlilerin mallarına istediği zaman el koyabilmesi usulüdür. yüzyıldan itibaren ölen veya idam edilen yüksek dereceli memurların da mallarına el konulmaya başlanılmış fakat bu uygulama II. Mahmut tarafından kaldırılmıştır.

Devletin verdiği görevler sırasında edinilen mal varlığının kamuya ait sayılması kuralına dayanılarak birçok İslam devletinde uygulanan müsadere, Fatih Sultan Mehmet döneminden başlayarak Osmanlılarda benimsendi. Müsaderenin temel amacı önemli mevkilere yükselenlerin, öldükten sonra varislerine bir şey bırakamayacaklarını düşünmesi ve dürüst davranmalarını sağlamaktı. Fakat daha sonra kazanç sağlamak, padişaha ve sadrazama hediye sunmak için taşra yöneticileri o bölgedeki zenginlere de müsadere uyguladı. II. Mahmut müsaderenin ancak kamu malı olduğu mahkeme kararıyla saptanan servetlere uygulanması kuralını getirdi.

yılında Tanzimat’ın ilanından sonra müsadere bütünüyle kaldırıldı.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir