Dogal Varlıklarımız Ornek
UNESCO Dünya Mirası Listesi&#x;ne girmiş 18 doğal ve kültürel varlığımız yeni blog yazımızda!
Efes Antik Kenti
“Asya’nın ilk ve en büyük metropolü” unvanını taşıyan Efes Antik Kenti, İzmir’in Selçuk ilçesinde bulunur. Hem mimarlık hem de din tarihine ışık tutan yapılara sahip olması, Efes Antik Kenti hakkındaki bilgilerden yalnızca bir kısmı. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne yılında girmiştir.Diyarbakır Surları – Hevsel Bahçeleri
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde yer alan ve içerisinde Helen, Latin, Süryanı, Ermeni ve Arap dillerine ait yazıtların yer aldığı yapı, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne yılında girmiştir. Diyarbakır Surları tarihi milattan önceye dayanır ve döneminin önemli savunma yapıları arasında yer alan Diyarbakır Surları tarihte yolculuk yapmanıza sebep olacak değerlerimizden bir tanesi.Nemrut Dağı
Tarihte “Zeus’un göklerdeki tahtına en yakın yer” olarak tanımlanan Nemrut Dağı, Adıyaman’da bulunur. Helenistik dönemin en görkemli kalıntılarından biri olmasının yanı sıra manzarasıyla ve Nemrut dağı heykelleri ile muhteşem bir görüntü sunan bu yapı, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne yılında girmiştir.Kapadokya ve Göreme Milli Parkı
Erciyes Dağı ve Hasandağ’ın püskürttüğü lavların erozyona uğraması ile oluşan ve eşsiz bir görünüm kazanan Kapadokya; Nevşehir’de bulunur. Kapadokya tarihi; Hitit, Pers, Bizans ve Selçuklu gibi birçok farklı uygarlığın izlerini barındırır. Doğal oluşumları, yer altı şehirleri ve peri bacalarıyla dünya çapında üne sahip olan bölge, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne yılında girmiştir.Pamukkale Hierapolis Milli Parkı
Beyaz travertenleri ile benzersiz bir görünüme sahip olan Pamukkale Hierapolis Milli Parkı, Ege bölgesinde yer alan Menderes Nehri vadisinde bulunur. Helenistik ve erken Hristiyanlık dönemlerinden kalıntılar barındıran Hierapolis Antik Kenti, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne yılında girmiştir.Safranbolu
Karabük şehrinin kuzeyinde yer alan ve ’lerde Anadolu’da gerçekleşen modern şehirleşmeden etkilenmeyen Safranbolu, ismiyle bütünleşmiş ahşap Safranbolu evleri ve anıtsal yapılarıyla meşhur olan bir bölge. Osmanlı döneminde tarım, ticaret ve ulaşım için merkez konumunda bulunan şehir, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne yılında girmiştir.Selimiye Cami
Edirne’de bulunan ve Mimar Sinan’ın ustalık eseri olan Selimiye Cami ve Külliyesi, teknik ve estetik mükemmelliğiyle dünyadaki en önemli yapılardan biri. Osmanlı padişahı II. Selim tarafından yaptırılan Edirne Selimiye Cami ve Külliyesi, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne yılında girmiştir.Cumalıkızık Köyü
Bursa’nın Yıldırım ilçesine bağlı bir mahalle olan ve Osmanlı’nın erken dönemine ait mimari örneklerini günümüze taşımayı başaran Cumalıkızık köyünün kuruluşu yaklaşık ’lü yıllara kadar uzanır. Osmanlı’nın ilk başkenti olan bu yerleşke, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne yılında girmiştir.Bergama Antik Kenti
İzmir’de bulunan ve tarihte Helenistik Bergama Krallığı’nın başkenti olan antik kent, bünyesinde birçok farklı döneme ait kalıntılar bulundurur. Osmanlı dönemine ait birçok cami, han, hamam ve ticaret merkezinin de yer aldığı Bergama Antik Kenti, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne yılında girmiştir.Çatalhöyük Neolitik Kenti
9 bin yıl önce Çumra Ovası’nda, Çarşamba Çayı’nın kıyısına kurulan Konya Çatalhöyük, Neolitik döneme ait bir yerleşim yeri. İnsanoğlunun geçmişine ışık tutan çok değerli bir arkeolojik alan olarak kabul edilen Çatalhöyük Antik Kenti, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne yılında girmiştir.İstanbul Tarihi Yerler
Stratejik konuma sahip ve önemli su yolları üzerinde bulunan İstanbul, tarih boyunca sayısız uygarlığa ev sahipliği yapmış bir şehir. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne yılında giren şehir 4 ana bölüm şeklinde listede yer almaktadır.(Hipodrom, Ayasofya, Aya İrini, Küçük Ayasofya Camisi ve Topkapı Sarayı’nı içine alan “Arkeolojik Park”. Süleymaniye Camisi ve çevresini içine alan “Süleymaniye Koruma Alanı”. Zeyrek Camisi ve çevresini içine alan “Zeyrek Koruma Alanı” ve “Tarihi Surlar Koruma Alanı.”)
Hattuşaş
Tarihte Hitit İmparatorluğu’nun başkenti olan Hattuşaş, Çorum’un Boğazkale ilçesi sınırları içerisinde bulunur. Hatti, Asur, Hitit, Frig, Galat, Roma ve Bizans dönemlerine ait kalıntıların yer aldığı Hattuşaş Antik Kenti, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne yılında girmiştir.Ksanthos & Letoon Antik Kentleri
Fethiye yakınlarında bulunan ve tarihsel değerler açısından muazzam bir zenginliğe sahip olan Ksanthos ve Letoon antik kentleri, Lykia uygarlığının tarihteki önemli yönetim merkezlerinden biridir. MÖ 7. Yüzyıla ait yerleşim izlerinin bulunduğu antik kentler, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne yılında girmiştir.Ani Arkeolojik Alanı
Kars sınırları içerisinde yer alan ve tarihte Selçuklu, Bizans, Gürcü ve Ermeni kültürlerine ev sahipliği yapan bölge, bulunduğu konum itibari ile çok kültürlü bir ticaret merkezi haline gelmiştir. Orta Çağ’daki şehircilik, mimari ve sanat ile ilgili bilgi sahibi olunmasını sağlayan Ani Arkeolojik Alanı, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne yılında girmiştir.Afrodisias Antik Kenti
Türkiye’deki en önemli arkeolojik alanlardan birisi olan Afrodisias Antik Kenti’nin kuruluşu M.Ö yüzyıla kadar uzanmaktadır. Aydın’ın Karacasu ilçesinde bulunan ve Antik Çağın sanat ve mimari konusunda merkezi olarak kabul edilen antik kent, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne yılında girmiştir.Göbeklitepe
11 bin yıl öncesine kadar uzanan Göbeklitepe tarihi, Şanlıurfa kent merkezinin 18 kilometre kuzeydoğusunda bulunur. Dünya tarihinin ilk tapınağı olarak bilinen bu arkeolojik alan, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne yılında girmiştir.Truva Antik Kenti
Bulunduğu konum sebebiyle tarihte uygarlıkların ticari ve kültürel bağlantıları için çok önemli bir role sahip olan Çanakkale Truva Antik Kenti, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne yılında girmiştir. Homeros’un İlyada ve Odyssseia destanına konu olan Truva Savaşı’nın gerçekleştiği antik kent, Çanakkale’de yer alan “Hisarlık Tepesi”nde bulunur.Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası
Sivas’ın Divriği ilçesinde yer alan ve Mengücekoğullarının yönetimi altında olduğu dönemde inşa edilen Divriği Cami, iki kubbeli türbeden ve bir hastaneden oluşur. Mimarisinin yanı sıra Anadolu’nun geleneksel taş işçiliğinin nadide bir örneği olan cami Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası yeri, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne yılında girmiştir.Doğal Varlıklar Nelerdir? Ülkemizdeki Doğal Varlıklara Örnekler ve İsimleri
Doğal varlıklar nelerdir diye araştıranlar için bu kavram, dağlardan denizlere ve hayvanlardan mikroorganizmalara kadar geniş bir kapsama sahiptir. Yaşamın temel unsurlarını içinde barındıran doğal varlıklara örnekler arasında, çok sayıda kendiliğinden meydana gelen yapı bulunur. Bunlar, hem hayvanların hem de insanların yaşamlarını sürdürebilmeleri açısından mühimdir. Doğal varlık nedir ve neleri kapsar?
Doğal Varlıklar Nelerdir?
Yeryüzü şekilleri ve iklim olaylarına bağlı olarak oluşan doğal varlıkların meydana gelmesinde beşeri faktörlerin etkisi yoktur. Bunlar, zamanla ve doğal yollar ile oluşan yapılardır. İnsanın müdahalesi olmadan kendiliğinden oluşan doğal varlıklar meydana gelmek için güneş, sıcaklık, rüzgar, yağmur, iklim gibi doğa olaylarına ihtiyaç duyar. Yollar, binalar, barajlar ve köprüler insan ürünü iken, doğal varlıklar iklim ve yeryüzü olaylarının bir sonucudur. Bu varlıklara örnek olarak aşağıdakiler verilebilir.
Hayvanlar
Bakteri, mikrop ve virüs gibi mikroorganizmalar
Bitkiler
Kayaçlar
Toprak
Taşlar
Dağlar
Mağaralar
Adalar
Denizler
Okyanuslar
Göller
Nehirler
Irmaklar
Şelaleler
Vadiler
Platolar
Ovalar
Ormanlar
Doğal oluşumlar (Peribacaları, Pamukkale Travertenleri)
Doğal varlıklar uzun bir süreçten geçerek oluştukları için hem tarihi hem de coğrafi anlamda önemli değerler olarak kabul edilir. Örnek vermek gerekirse, milli tabiat parkları, Kapadokya Peribacaları, Karain Mağarası, Saklıkent, Uluabat Gölü, Pamukkale Travertenleri ve daha birçok doğal oluşum ile meydana gelmiş yapılar, doğal varlık statüsünde olduklarından dolayı koruma altına alınmıştır.
Beşeri Unsurlar Nelerdir?
Doğada belli bir süreç sonucu meydana gelmeyen ve insan yapımı olan varlıklara beşeri unsurlar adı verilir. İhtiyaç doğrultusunda ortaya çıkarlar ve temel amaçları arasında, insan hayatını kolaylaştırmak ile yaşam kalitesini artırmak bulunur. Bunlar arasında; yollar, tüneller, binalar, barajlar, köprüler, geçitler, hastaneler, okullar, limanlar vb. yer alır. Coğrafyada beşeri unsurlar bunlarla sınırlı değildir. Ekonomi, kültür, sağlık, eğitim ve sosyal ilişkiler de bu unsurlar içinde bulunan soyut varlıklar olarak ön plana çıkarlar.
Türkiye'nin Görülmesi Gereken 10 Doğal Güzelliği
Ülkece doğal güzellikler açısından epey şanlıyız. Çünkü Türkiye bu açıdan bakıldığında dünyanın en özel ülkelerinden bir tanesi. Örneğin herhangi bir bölgeyi gezerken çeşitli kaya formasyonlarından, bitki örtüsü açısından zengin yaylalara, eşine az rastlanır özelliklere sahip göllerden güzellikleri ile insanı hayrete düşüren kanyonlara kadar farklı oluşumlarla rahatlıkla karşılaşabilirsiniz.
Biz de ülkemizin bu özelliğinden yararlanarak bir en iyi 10 listesi hazırlamaya karar verdik. Ancak bunu yaparken konunun esnekliğinden yararlanıp, herkes tarafından çok iyi bilinen doğa harikaları yerine alternatiflere yoğunlaşacağız. İsterseniz sözü daha fazla uzatmadan hemen listemize geçelim.
1 - Camili Efeler Tabiat Koruma Alanı
Listemizin ilk sırasında sizleri Artvin’in doğal güzellikleri ile ünlü ilçesi Borçka’da yer alan Camili Efeler Tabiat Koruma Alanı’na götüreceğiz. Efeler Köyü sınırları içerisindeki ormanlık alan pek çok özelliği ile sadece Türkiye’nin değil, aynı zamanda Avrupa’nın da en değerli ekosistemleri arasında gösteriliyor.
Koruma alanı, yıllık yağış ve bağıl nem oranı bakımından yağmur ormanı özelliği gösteriyor. Hal böyle olunca derin vadilerinde zaman geçiren doğa tutkunları, bölgeye özgü hayvan ve bitki çeşitliliğinin tadını doyasıya çıkarma imkanı buluyor.
Lütfen Giriş-Çıkış tarihlerini seçiniz.
2 - Narman Peribacaları
Peribacaları dendiğinde, çoğu kişinin aklına doğal olarak Kapadokya’daki ünlü oluşumlar geliyor. Lakin Erzurum’un Narman ve Pasinler ilçelerini birbirine bağlayan yolun 7. kilometresindeki 6 bin hektarlık alana odaklanmayı tercih eden gezginler, kızıl renkli peribacalarını detaylıca inceleme fırsatına erişiyor.
Fotoğraf çekmeye değer birçok ana tanıklık edeceğiniz bölgedeki peribacaları, renklerini demir açısından zengin topraktan alıyor. Milyonlarca yıllık rüzgar ve yağmur aşındırmasının sonucunda şekillenen zarif yapılar, demirin oksitlenmesiyle şimdiki görünümlerini kazanmış.
Lütfen Giriş-Çıkış tarihlerini seçiniz.
3 - Şehriban Kanyonu
Fotoğraf: seafoodplus.info
Anadolu’nun doğusundaki doğal güzellikler saymakla bitmiyor. Şimdi sizlere Batı Karadeniz’in kültürel açıdan en önemli yerleşimlerinden Kastamonu’daki Şehriban Kanyonu’ndan bahsetmek istiyoruz.
yılında keşfedilen kanyon, dik yamaçları sayesinde deneyimli doğa tutkunlarının hemen radarına girmiş. Kaya oluşumları gerçekten de büyüleyici görüntülerin ortaya çıkmasına neden oluyor. Tabii bu oluşumları yakından görmek için debisi yıl genelinde yüksek olan çayda düzenlenen tekne turlarına katılmak gerekiyor. Yolculuk kimi kısımlarda epey sarsıntılı geçebiliyor. Ama sonuç, bu maceraya fazlasıyla değiyor.
Lütfen Giriş-Çıkış tarihlerini seçiniz.
4 - Kovada Gölü
Birçoğunuzun Eğirdir Gölü’ne mutlaka gittiğinizden ya da en azından detaylı şekilde bilginiz olduğundan eminiz. Peki, hemen yanı başında yer alan Kovada Gölü’nü daha önce hiç duydunuz mu? Eğer cevabınız "Hayır!" ise pek de olumsuz düşünmeyin. Çünkü bölgeye giden çoğu gezgin, bir kanalla birbirine bağlanan iki gölü bir bütün zannediyor.
Oysa Kovada Gölü, zengin ekosistemi ile ayrı bir ilgiyi hak ediyor. İlçeye 29 kilometre uzaklıktaki göl etrafında kuş gözlemi, tırmanış, manzara seyretme ve kampçılık gibi aktivitelerle keyifli zaman geçirebilirsiniz. Hatta parkurları kullanıp, uzun bisiklet gezintilerine çıkabilirsiniz.
Lütfen Giriş-Çıkış tarihlerini seçiniz.
5 - Akgöl
Yolunuz Sinop’un Ayancık ilçesine düşerse, zamanınızın bir kısmını mutlaka Akgöl’e ayırmanızı öneririz. Göl ilk bakışta doğal izlenimi yaratıyor. Ancak aslından iki çayın birleştirilmesi ile oluşmuş bir gölet. Ama yaylaya kattığı canlılık sayesinde ülkemizin en önemli doğal güzellikleri arasında nitelendiriliyor.
Eski Karasu yolunu kullanarak Adatepe üzerinden rahatlıkla ulaşabileceğiniz gölün bulunduğu yaylada doğa yürüyüşü, piknik, bitki ve hayvan gözlemi gibi aktiviteleri gerçekleştirebilirsiniz. Hatta ışık kirliliği az olduğu için astrofotoğrafçılık aktiviteleri açısından da ideal ortamı rahatlıkla bulabilirsiniz.
Lütfen Giriş-Çıkış tarihlerini seçiniz.
6 - Boraboy Gölü Tabiat Parkı
Eğer kentin kaotik ortamlarından uzaklaşıp birkaç gününüzü doğal güzelliklerle baş başa geçirmek isterseniz, Amasya’nın Taşova ilçesine 22 kilometre uzaklıktaki Boraboy Tabiat Parkı’na gidebilirsiniz. Şekli nedeniyle Trabzon’daki Uzun Göl’e benzetilen Boraboy, etrafına inşa edilen kulübeler nedeniyle bakir görünümünden biraz uzaklaşmış.
Bu durumuna rağmen tabiat parkı yılın her mevsiminde konuklarını farklı manzaralarla karşılıyor. Dolayısıyla doğa fotoğrafçılığı açısından bölgedeki en güzel yerler arasında başı çekiyor. Tabii bir de işin canlı çeşitliliği boyutu bulunuyor. Farklı kuş ve kaplumbağa türleri başta olmak üzere birçok canlıyı doğal yaşam alanları içerisinde rahatlıkla gözlemleyebilirsiniz.
Lütfen Giriş-Çıkış tarihlerini seçiniz.
7 - Nadire Kanyonu
Fotoğraf: seafoodplus.info
Başta da belirttiğimiz gibi doğal güzellikler açısından epey zengin bir ülkede yaşıyoruz. Üstelik belirli aralıklarla yeni yerler keşfedilmeye devam ediyor. Karaman’ın Ermenek ilçesindeki Nadire Kanyonu da bu tarz yerlerden bir tanesi. yılından itibaren doğa tutkunlarının yeni gözdesi haline gelen kanyon, Toroslar’ın sarp yamaçları arasında ziyaret edilmeyi bekliyor.
Fariske Çayı’nın hayat kattığı kanyon, belediye gözetiminde sefer yapan teknelerle rahatlıkla gezilebiliyor. Üstelik henüz keşfedilmemiş 15 kilometrelik bir kısmı bulunuyor. Yani sözün kısası, kanyon günübirlik gezilerden hoşlanan bireyler kadar maceracı ruha sahip gezginlere de epey fırsat sunuyor.
Lütfen Giriş-Çıkış tarihlerini seçiniz.
8 - Karacabey Longoz Ormanları
Longoz ormanları, Türkiye coğrafyasının en özel parçalarını oluşturuyor. Tabii bu tarz ormanlık alanlardan bahsedildiğinde çoğu kişinin aklına hemen İğneada ve Sakarya geliyor. Ancak Güney Marmara’nın en önemli doğal zenginliklerinden olan Karacabey Longoz Ormanları da popüler türdeşleri kadar ilgi çekici öğeleri bünyesinde barındırıyor.
Maliç Deresi tarafından beslenen orman, yapısı itibarıyla eşsiz manzaralar yakalamak isteyen amatör ve profesyonel fotoğrafçıları kendisine çekiyor. Dilerseniz yaz aylarında denize girmek için buraya gidebilirsiniz. Hatta yılın bu döneminde piknik ve kuş gözlemi de yapabilirsiniz.
Lütfen Giriş-Çıkış tarihlerini seçiniz.
9 - Dupnisa Mağarası
Ülkemizin görülmeye değer doğal güzelliklerini sıraladığımız listede son sırayı Trakya’nın turizme kazandırılmış ilk ve tek mağarasına ayırdım. Gerçi böyle söyleyince sanki gezilecek bir mağara varmış hissi uyanıyor. Ancak Dupnisa Mağarası, aslında dört milyon yıldır gelişimini devam ettiren bir üçlü sistem.
Üstelik Dupnisa’da farklı kaya oluşumlarına ek olarak bir yer altı nehri ile kimisinin derinliği 2 metreyi geçen göller bulunuyor. Eğer yolunuz Kırklareli’ne düşerse, mutlaka Sarpdere Köyü’ne gidip Dupnisa’yı görmenizi tavsiye ederim. Sonuçtan asla pişman olmazsınız.
Lütfen Giriş-Çıkış tarihlerini seçiniz.
10 - Ağlayan Mağara
Konu İzmir’de tatil yapmak olduğunda, hareketli günler geçirmek isteyenler genelde Çeşme, Alaçatı gibi destinasyonları tercih ediyor. Kentin kuzey tarafındaki lokasyonlar ise daha çok sakinlik arayanların tercihi oluyor. Yalnız, seçim aşamasında tercih haklarını ikinci seçenekten yana kullanıp Dikili’ye gidenleri Ağlayan Mağara ve daha birçok doğal güzelliğin beklediğini de hesaba katmak gerek.
İlçeye bağlı Nebiler Köyü’ndeki Âşıklar Şelalesi’ne yakın konumdaki mağara, adını yerel halk arasında yıllar içerisinde yaygınlaşmış bir hikayeden alıyor. Yer altı oluşumunun 75 metrelik kısmı rahatlıkla gezilebiliyor. Tabii bu gezintiye çıkmadan önce fotoğraf makinenizi yanınıza almayı sakın unutmayın. Yoksa epey üzülebilirsiniz.
Lütfen Giriş-Çıkış tarihlerini seçiniz.