Regl Döneminde Ödem Olur Mu

Tartı, diyet süreçlerinde takip açısından değerlendirmemiz gereken oldukça önemli bir parametredir. Ama tek başına yorumlamak maalesef ki yetersiz kalır. Özellikle online diyet danışanlarımda her zaman süreci hem tartı hem de mezura ölçümleri ile değerlendiriyorum. Tabii bu değerlendirmeye birçok faktörü daha dahil ediyorum. Örneğin; programa uyum, kaçamak-eksik tüketim varlığı, kabızlık, stres düzeyi, uykusuzluk, regl dönemi vb… Demem o ki tartımız sadece yediklerimize bağlı değil, keşke öyle olsa işimiz çok daha kolay olurdu.

Regl döneminde değişen hormonlar, vücutta su tutulumunun artmasına yani ödeme neden olur. Göğüslerde, karında hatta ellerde görülen şişkinliğin tartımıza yansıması çok normal bir durumdur aslında. Yani içiniz rahat olsun. Bu süreçte tartıda görülen artışın gerçek bir kilo artışı olmadığını yani yağdan olmadığını ve ödem artışı olduğunu söyleyebiliriz. Peki ne kadar oluyor bu artış derseniz kişiden kişiye değişmekle birlikte regl döneminde kg arasında bir artış görmek mümkün. Genelde regl döneminden 1 hafta öncesinde başlayan şişkinlik durumları regl döneminin sona ermesi ile yaklaşık gün içerisinde normale döner böylece tartıda gerçek kilonuzu görebilirsiniz.

Çoğu danışanım bu dönemlerde tartılmaktan çekiniyor veya tartıdaki sonucu başarısızlık olarak yorumlayabiliyor. Regl dönemini her ay düzenli olarak yaşadığımız bir dönem olduğunu düşündüğümüzde bu dönemde tartıdan kaçmak yerine tartılıp doğru analiz etmeyi öğrenmek çok daha doğrudur. Regl döneminde tartılmayı bir stres faktörü haline getirmek yerine ‘ben bu hafta programıma uydum fakat reglden dolayı tam sonucu göremeyebilirim’ bilincinde olup o şekilde yorumlamak çok daha sürdürülebilir bir alışkanlık olacaktır.

Regl dönemlerinde herkeste kilo artışı görülmeyebilir. Hem genetik faktörler hem de yaşam tarzı gibi birçok faktöre bağlı olarak bu dönemde gayet güzel kilo kaybeden danışanlarım da var. Hatta regl döneminde metabolizma hızımızda bir artış olduğunu da söyleyebiliriz. Bu sayede vücudumuzun yağ yakma hızı da artar. Yani bu dönemi doğru yönettiğimizde, yaşadığımız iştah artışlarını sağlıklı seçeneklerle desteklediğimizde tartıda mutlu eden sonuçlar görmek mümkün.

Adet dönemi geldiğinde tartıda çıkan rakam, birçok kadın için moral bozucu olabiliyor. Karın bölgesinde hissettiğimiz şişkinliğin ödem mi yoksa kilo mu olduğunu anlamakta güçlük çekebiliriz. Adet döneminde kilo artışı neden görülür? Adet döneminde metabolizma hızı

Kilo takıntısı olan kadınların adet döneminde iken tartıya çıkması hayal kırıklığı ile sonuçlanacaktır. Adet kanaması görülmeden hemen önce ve sonra tartıldığımız zaman tartıda çıkan rakam fazla olacaktır. Ancak bu durumu direkt kilo almak olarak algılamak da yanlış olur. Çünkü hormonal farklılıklar nedeni ile vücutta ödem oluşur ve bundan dolayı da kilo artışı gözlemlenir. Çoğu zaman kilo alma durumu önce şişkinlik olarak başlar. Daha sonrada bu şişkinlik sindirim sisteminde tıkanmış şekilde duran gaz ile adet döngüsünün ilk üç aşamasında kabızlığı oluşturur. Bu durum kilo almanın, adet öncesi evresinde, foliküler ve luteal aşamada gerçekleşebileceği anlamına gelir. Peki adet döneminde kilo artışı neden gözlemlenir? Adet döneminde kilo verilir mi? İşte detaylar

ADET DÖNEMİNDE NEDEN KİLO ALIRIZ?

Adet dönemi neden kilo alırız?

Adet olmadan önceki ilk hafta vücutta aşırı miktarda östrojen algılanır. Adet evresinde iken karın bölgesinde hissedilen şişkinliğin gizli nedeni bu hormondan kaynaklanmaktadır. Buradaki motive edici nokta ise şu şekildedir: Adet olunduktan sonra birden bire düşmeye başlayan östrojen hormonu ile ödem çözülme süreci başlamış olmaktadır.

Fiziksel değişimler arasında  görülen göğüs hassasiyeti ve progesteron artışı ile hormon göğüslerin daha şiş ve büyük görünmesine yol açar. Bu durum da ila gram arasında tartıya fazlalık olarak yansımasına neden olur.

ADET DÖNEMİNDE KİLO ALMANIN 4 NEDENİ:

Adet kanamasının görüldüğü evrede tartıda fazla kilolu çıkmanın nedenleri sıvı tutma, fazla yemek yeme isteği, şişkinlik ve yetersiz magnezyum oranıdır. Bilhassa vücudun su tutma oranındaki artış şişkinlik ve kilo artışı olarak tartıya yansıyacaktır.

Bu süre zarfında vücutta su tutabilecek tuzlu besinlerden kaçınmak ve yavaş tempolu düzenli egzersizleri yapmak şişkinlik azaltmada işe yarayacaktır.

ADET DÖNEMİNDE TARTILMAK DOĞRU MU?

Adet döneminde metabolizma hızlandırır mı?

Fiziksel görünümüne önem veren kadınların adet döneminde tartılmaları moral bozucu olabilmektedir. Bu evrede hormonal dengeyle birlikte şişkinlik giderek artar ve bazılarında 1 kilo bazılarında da 3 kilo artış görülebilir. 

Tartıdaki en doğru sonucu görmek için adet dönemi bittikten sonraki 2 gün tartılmak daha uygun olacaktır.

ADET DÖNEMİNDE METABOLİZMA HIZI! ADET DÖNEMİNDE METABOLİZMA HIZLI ÇALIŞIR MI? METABOLİZMAYI HIZLANDIRMAK İÇİN

Adetli bir kadının normal zamanlara kıyasla kanamasının olduğu zamanlardaki metabolizma hızı daha fazladır. Sağlıklı ve doğru beslenme ile beraber tüketilen gıdaların miktarını dengelerseniz adet döneminde zayıflamak kolay olacaktır.

Yemek yemede artış ile vücutta birikmiş sıvı tüketimi ile birlikte kilo artışı gözlemlenir. Adet döneminin bitmesi ile birlikte hormonlar normal seviyeye iner ve alınmış gibi görünen kilolarda kendiliğinden kaybolur.

adet dönemi metabolizma hızı

İLİŞKİLİ HABER

İLİŞKİLİ HABER

PMS ilk kez yılında tanımlanmıştır. Yumurtlamadan adet dönemine dek olan sinirsel gerginlik, vücutta sıvı tutulumuna bağlı görülen şikayetler ve baş ağrısından oluşan bulgular olarak tanımlanmıştır Yıllar içinde bu kapsamdaki belirtiler daha da detaylandırılmıştır.

Birçok kadın (%40) adet öncesi dönemde psikolojik ve davranışsal olarak PMS olarak adlandırılan tabloyu yaşamaktadır ve bu şikayetle jinekoloğa başvurmaktadır. Şikayetler adete 3- 4 gün kala şiddetlenir. Her ırk, sosyoekonomik düzey, ve meslek grubundaki hanımı etkilemekte ve yaşla beraber artış göstermektedir. Daha çok 40 yaşlarında görülür. Premenstruel sendrom (PMS) , adet öncesi dönemlerde tekrarlayıcı tarzda oluşan, adetle birlikte düzelme gösteren ve sonrasında sakin ve şikayetsiz bir dönemin bulunduğu şikayetler topluluğudur. Kadınların tamamına yakını sıvı tutulumuna bağlı (vücutta yaygın ödem) olarak bir gerginlik ve huzursuzluk yaşarlar. Fakat bu gündelik hayatlarını etkilemez. %3- 7 de ise bu günler hayatını bozacak şekilde ağır yaşanır.

Adet başlaması ile bu şikayetler tamamen geçer, sık tuvalete çıkarak vücuttaki ödem atılır.

PMS tanısı koymak için hastanın titizlikle psikolojik açıdan da değerlendirilmesi, bunun için de şikayetlerin tekrarlayıcı,dönemsel olduğu ve adet sonrası kaybolduğunu kanıtlamak seafoodplus.info psikiyatrik bozukluk olmadığından emin olunmalıdır.

PMS Neden Yaşanır?

Östrojenlerin fazla salgılanması sorumlu tutulmaktadır. Veya östrojenler normal salınsa bile progesteron azlığında, yani iki hormonun birbirine olan dengesindeki bozukluk. Vitamin ve mineral eksiklikleri : En sık vitamin B6 ve magnezyum eksikliğinde karşımıza çıkar. Vitamin B6 beyindeki serotonin, dopamin gibi keyif verici maddelerin yapımında rol almaktadır, Bunların eksikleri ise depresyona yol açar. Magnezyum eksikliği sodyum (Na) ve su tutma ( Ödem ) ile ilgili rol alır. Hipoglisemi (kan şekeri düşüklüğü :Yumurtlamadan adete dek olan sürede bozulan glukoz intoleransı PMS de yaşanan bir çok şikayetten sorumludur. Şeker, tatlı alımı bu şikayetleri yok etmez. Psikolojik ve strese bağlı faktörler: Bazı kişiler çözümlenmemiş sorun ve stresleri adet dönemlerini kullanarak dışa vurmayı seçerler Sıvı tutulumu ( Ödem ): Yumurtalık hormonları tuz ve su tutarak bir çok şikayetin ortaya çıkmasına sebep olur. Prolaktin hormonu ( süt hormonu ): Ödemden sorumludur. Ayrıca adete yakın dönemde seviyesi yükselmektedir. Yine artmış prolaktin miktarının doğum sonrası depresyonda da etkin olduğu bilinmektedir.

Şikayetler, Bulgular

1-Psikolojik bulgular: Gerginlik, depresyon, huzursuzluk, yorgunluk,saldırganlık, cinsel istekte değişiklikler. Hastalar öfkelidir, tehlikesiz küçük depresif bozukluklar, ağlama krizleri meydana gelebilir. Performansları düşüktür, uykusuzluk,unutkanlık,konsantrasyon azlığı

2- Nörolojik bulgular: Migren, epilepsi (sara ),bayılma, baş dönmesi ve baş ağrısı. Ne yazık ki büyük bir kısmında migren ve baş ağrısı şikayetleri ağrı kesicilere yanıt vermez.

3-Dermatolojik şikayetler: Sivilcelerde artış ,vücutta; özellikle genital bölgede yaygın kaşıntı, ağız ve genital bölgede uçuk çıkması.

4- Solunum sistemi: Astım krizleri ve nezle

5-Ortopedik şikayetler: Eklemlerde ağrı ve şişlik

6-Göz ile ilgili: Göz içi basınçta artış, konjunktivit (göz sulanması ile beraber göz iltihabı )

7-Kulak burun boğaz ile ilgili: Sinüzit, boğaz ağrısı ve ses değişikliği

8-İdrar şikayetleri: İdrar miktarında azalma, idrar yolu enfeksiyonu, idrar kaçırma

9- Metabolik şikayetler: Memelerde büyüme, ağrı, hassasiyet, karında şişlik, gaz, kabızlık veya ishal .Elde ayakta şişlik, kan şekeri düşüklüğü enfeksiyonlara yatkınlık

Kalp ve damar sistemi: Çarpıntı, nabız sayısında artış Bu şikayetlerin bir veya bir kaçı bir arada bulunur.

Tedavi: Bilgilendirilme ve eğitim en önemli basamaktır. ! PMS yi öğrendikçe olaya toleransınız artacaktır Düzenli olarak spor yapın. Stresle daha kolay baş edebilmek için gevşeme teknikleri ( meditasyon, yoga) öğrenin Akapunktur ve hipnoz gibi paramedikal teknikler Psikolojik danışmanlık.

Diyet ve beslenme: Hipoglisemiyi önleyici ara öğünler, tuz, alkol ve kafein kısıtlaması, az yağlı yiyecekler. Sebze ve meyveden zengin beslenin. Doktorunuza danışarak B6 ve E vitamini, magnezyum alabilirsiniz.

Doktorunuzun Size Verebileceği Tedaviler

Diüretikler; idrar söktürücüler adete bir hafta kala ağır vakalarda kullanılabilir Progesteronlar Antidepresanlar Bitkisel ekstreler ( evening primrose ,remifemin ,remixin gibi ) Ve en etkili tedavi yöntemi olan doğum kontrol haplarının kullanımı Vitaminler (özellikle adete bir hafta kala verilen B vitamini kompleksleri)

Etiketler:adet görememedüzensiz adet görme