Sevişmek Zinaya Girer Mi

sayılı Türk Medeni Kanununun maddesinde, eşlerden birinin zina eyleminde bulunması hâlinde diğer eşin boşanma davası açma hakkı olduğu düzenlenmişse de, zinanın tanımına yer verilmemiştir. Hukuk sistemimizde her ne kadar zina sebebine dayanarak boşanma davası açılabilmesi için eşlerden birinin, karşı cinsten birisiyle tam ve normal yolla cinsel ilişki yaşaması gerektiği kabul edilse de, öğretide zinanın koşulu olan karşı cinsten birisiyle cinsel ilişki yaşanması ya da cinsel ilişkinin gerçekleşme şekli gibi konular tartışmalıdır[1].

TMK’nin maddesi çerçevesinde eşlerden birinin her cinsel davranışı zina kapsamında değerlendirilmemektedir. Öncelikle, eşlerden birinin aynı cinsten bir kişiyle cinsel ilişki yaşaması -sadakat yükümlülüğünü ihlal eden bir davranış olmakla birlikte- zina sayılmamaktadır[2]. Bununla birlikte söz konusu cinsel davranış, TMK’de kabul edilen özel bir boşanma sebebi olan haysiyetsiz hayat sürme veya genel boşanma sebebi olan evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasına konu olabilecektir[3]. Ancak aynı cinsten birisiyle ilişki yaşamanın haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle açılan boşanma davasına konu edilmesi yerine, bu davranışın da zina kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyiz.

Zinanın karşı cinsten birisiyle cinsel ilişki yaşanması hâlinde gerçekleştiği kabul edildiğinden, tam ve normal yolla gerçekleşmeyen cinsel ilişkiler de zina olarak görülmemektedir. Bu bağlamda, -aksine görüşler bulunmakla birlikte- kadın ve erkek cinsel organlarının normal yolla birleşmesi dışında yaşanılan her türlü cinsel ilişkinin (öğretide “sapık yolla cinsel ilişki” olarak da anılmaktadır) zina sayılamayacağı ifade edilmektedir[4].

Eşlerden birinin yukarıda sayılan cinsel davranışları dışında, başka bazı hâllerde de zina eyleminin gerçekleşmediği kabul edilmektedir. Bu kapsamda flört; âşıkane hareketler olarak adlandırılan öpme, sarılma ya da kucaklaşma gibi yakın fiziksel temas; cinsel ilişkiyi ispata yaramayan ses ya da görüntü kaydı; mektuplaşmalar veya elektronik ortamda yapılan yazışmalar kural olarak zina sayılmamaktadır[5]. Yargıtay da önüne gelen bir uyuşmazlıkta, kadının dava konusu edilen davranışlarının zina sayılmadığını, “Dosyada davacı-davalının zina yaptığına ilişkin yeterli kanıt bulunmamaktadır. Aynı işyerinde çalışan bir başka erkekle telefonla görüşme, mesaj gönderme ve bu kişinin arabasına binmiş olma, zinaya delalet eden davranışlar niteliğinde değildir. Zina sübut bulmamıştır” şeklinde ortaya koymuştur[6]. Bununla birlikte, zinanın koşulu olan cinsel ilişkinin tam olarak gerçekleştiğinin ispatı oldukça güç olduğundan, cinsellik içeren yazışmalar, flört ya da yakın bedensel temas somut olayın özelliklerine göre zinanın varlığına karine teşkil edebilir[7].

Son olarak ölüyle, hayvanla veya eşyayla cinsel ilişkide bulunma zina sayılmadığı gibi, iradi olmayan şekilde cinsel ilişki yaşanması (örneğin kaçırılarak veya bayıltılarak tecavüze uğrama) veya kadının yapay döllenme yoluyla hamile kalması durumları da zina olarak değerlendirilmemektedir[8].

Berna Berfin KAYA

[1]Aydın Zevkliler, M. Beşir Acabey, K. Emre Gökyayla, Medeni Hukuk, 6. Baskı, Ankara, Seçkin Yayınları, , s. ; Bilge Öztan, Aile Hukuku, 6. Bası, Ankara, Turhan Kitabevi, , s. ; Oğuz Ersöz, Türk Hukukunda Zina Sebebiyle Boşanma, İstanbul, On İki Levha Yayıncılık, , s.

[2]Selâhattin Sulhi Tekinay, Türk Aile Hukuku, Gözden Geçirilmiş ve Genişletilmiş 3. Bası, İstanbul, Sulhi Garan Matbaası, , s. ; Zevkliler, Acabey, Gökyayla, Medeni Hukuk, s. ; Öztan, Aile Hukuku, s. ; Serap Helvacı, Fulya Erlüle, Medeni Hukuk, 5. Bası, İstanbul, Legal Yayıncılık, , s. ; Mustafa Dural, Tufan Öğüz, Mustafa Alper Gümüş, Türk Özel Hukuku Cilt III Aile Hukuku, Gözden Geçirilmiş Bası, İstanbul, Filiz Kitabevi, , s. Buna karşılık Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, aynı cinsle yaşanan cinsel ilişkinin zina olduğunun kabul edildiği ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmuş ve zina sebebiyle boşanma davasının kabul edilmesi yönündeki kararı onamıştır. Kararın detayları için bkz. Ömer Uğur Gençcan, Boşanma Hukuku, 8. Baskı, Ankara, Yetkin Yayınları, , s. ; Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin tarih ve / E. / K. sayılı kararı, Yargıtay Karar Arama (monash.pw) (E.T.: ).

[3]Tekinay, s. ; Dural, Öğüz, Gümüş, Aile Hukuku, s. Konuya ilişkin eleştiriler hakkında bkz. Ahmet M. Kılıçoğlu, Aile Hukuku, Ankara, Turhan Kitabevi, , Aile Hukuku, s. ; Gençcan, Boşanma Hukuku, s.

[4]Zevkliler, Acabey, Gökyayla, Medeni Hukuk, s. ; Öztan, Aile Hukuku, s. ; Mehmet Erdem, Aile Hukuku, Güncellenmiş 2. Baskı, Ankara, Seçkin Yayıncılık, , s. ; Ersöz, s. Buna karşılık, cinsel ilişkinin dar yorumlanmaması gerektiği, örneğin cinsel tatminin başka yollarla sağlanması hâlinde de zinanın gerçekleştiğine ilişkin bkz. Kılıçoğlu, Aile Hukuku, s. Cinsel birleşmenin gerçekleşmesinin şart olmadığı, bu anlamda “cinsel birleşmeden farklı cinsel hareketlerde bulunma” durumunda da zinanın gerçekleştiği yönündeki görüş için bkz. Zeki Hafızoğulları, Zina Cürümleri, İstanbul, Kazancı Hukuk Yayınları, , s. Kadın ve erkeğin anormal şekilde gerçekleşen “cinsî münasebet”lerinin de zina sayılması gerektiğine ilişkin bkz. Tekinay, s.

[5]Tekinay, s. ; Zevkliler, Acabey, Gökyayla, Medeni Hukuk, s. ; Kılıçoğlu, Aile Hukuku, s. ; Ersöz, s. 81; Erdem, s. ; Dural, Öğüz, Gümüş, Aile Hukuku, s. ; Turgut Akıntürk, Derya Ateş, Türk Medenî Hukuku Aile Hukuku, Yenilenmiş Bası, İstanbul, Beta Basım, , s.

[6] Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin tarih ve / E. / K. sayılı kararı, Kazancı Hukuk Otomasyon (monash.pw) (E.T.: ).

[7]Zevkliler, Acabey, Gökyayla, Medeni Hukuk, s. ; Kılıçoğlu, Aile Hukuku, s. ; Dural, Öğüz, Gümüş, Aile Hukuku, s.

[8]Hafızoğulları, s. ; Zevkliler, Acabey, Gökyayla, Medeni Hukuk, s. ; Ersöz, s. ; Gençcan, Boşanma Hukuku, s.

Zina nedir Türk Medeni Kanunu m. ile açıklanmıştır. Özel boÅŸanma sebepleri arasında sayılan zina, kanunda ayrı bir maddede özel olarak düzenlenmiÅŸtir. Ä°ÅŸte TMK ile; zinanın hukuki sonucu ve zina sebebiyle boÅŸanma davası açabilmenin ÅŸartları açıklanmıştır. Buna göre, zina eylemini yapan kiÅŸinin eÅŸi öÄŸrenmeden itibaren 6 ay içinde ve her halükarda 5 yıl içinde boÅŸanma davası açma hakkına sahiptir. 

Zinanın ne anlama geldiÄŸi, hangi eylemlerin zina sayılacağı ve zina çeÅŸitleri Yargıtay kararları ile tespit edilmiÅŸtir. Zinada özellikle hak kaybına uÄŸramamak için hak düÅŸürücü sürelere ve hangi delillerle zinanın ispatlanacağına dikkat etmek gerekir. Ayrıca zinanın affedilmesi anlamına gelecek hareketlerden de kaçınılmalıdır. 

Zina Ne Demek?

Zinanın ne demek olduÄŸu kanunda açıkça düzenlenmemiÅŸtir. Zira, zinanın ne anlama geldiÄŸi doktrin ve Yargıtay içtihatları ile belirlenmiÅŸtir. Zina, evli birinin eÅŸinden baÅŸka birisiyle cinsel iliÅŸkide bulunması demektir. 

Zina kanunen iki halde gerçekleÅŸmiÅŸ olur, bunlar;

• evli birinin eÅŸinden baÅŸka biriyle cinsel iliÅŸkiye girmesi veya

• buna teÅŸebbüs etmesidir.

Anlaşılacağı üzere, zina olayının mevcut sayılabilmesi için en önemli ÅŸart cinsel iliÅŸkidir. Yargıtay'a göre, "cinsel iliÅŸki"nin varlığının kesin olarak veya güçlü karinelerle kanıtlanmış olması gerekir. Bu koÅŸulla zinanın ispatının önemi vurgulanmaktadır. Zira cinsel iliÅŸkinin gerçekleÅŸtiÄŸi veya teÅŸebbüs aÅŸamasında kaldığı ispat edilemezse, zina gerçekleÅŸmemiÅŸ sayılır. Öyleyse, cinsel iliÅŸki yoksa sadakatsizlik gibi genel sebeplere dayanarak TMK m. /1 uygulanır ve evlilik birliÄŸinin temelinden sarsılması sebebiyle boÅŸanma davası açılabilir. 

Zinanın varlığını kabul için kast dikkate alınır; zina eden eÅŸ kasıtlı hareket etmiÅŸ olmalıdır, kusurlu bulunmalıdır. Dolayısıyla, zinaya teÅŸebbüs edilmiÅŸ ancak tam cinsel iliÅŸki tamamlanmamış olsa bile zinanın varlığı kabul edilir.

Zinanın ÇeÅŸitleri

Yargıtay içtihatları ile zinanın çeÅŸitleri açıklanmıştır. Buna göre, zina her olay kendi özelinde deÄŸerlendirilecektir ancak Yargıtay uygulamasına göre gece geç saatte eve karşı cinsten birini almak, geceyi karşı cinsin evinde geçirmiÅŸ olmak, müstehcen fotoÄŸrafları bulunmak gibi karinelerden yola çıkarak zina eylemi ispatlanmış sayılır.

Hemen belirtmek gerekir ki, zina eden kiÅŸinin diÄŸer kiÅŸiye tecavüz etmesi veya zorla cinsel iliÅŸkiye girmesi olayı zina olmaktan çıkarmasa da, diÄŸer eÅŸin tecavüze uÄŸramış olması sebebiyle zina ettiÄŸi iddia edilerek boÅŸanma davası açılamaz. Nitekim, tecavüze uÄŸrayan eÅŸ bakımından kast unsuru eksik sayılır ve zina olduÄŸu iddia edilen eylemde kusuru yoktur. 

Son zamanlara kadar zina sebebiyle boÅŸanma davası açabilmek için cinsel iliÅŸkinin karşı cins birisiyle olması zorunlu olarak kabul edilmekteydi. EÅŸcinsel iliÅŸkiler veya hayvanlarla cinsel münasebetler esasen zina olarak kabul edilmemekteydi. Ancak Yargıtay yılında erkek erkeÄŸe gerçekleÅŸen cinsel iliÅŸkinin zina olduÄŸuna kanaat getirmiÅŸ ve önceki uygulamalar ile doktrin görüÅŸünün aksine karar vermiÅŸtir. Bununla birlikte, insan dışında bir ÅŸey ile cinsel iliÅŸkinin zina olarak kabul edilmeyeceÄŸi görüÅŸü istikrarını korumaktadır. Dolayısıyla, hayvanla, cinsel obje ile veya ölüyle cinsel iliÅŸki zina sayılmaz. 

EÄŸer cinsel iliÅŸki var ancak karşı cinsle cinsel iliÅŸki yoksa, haysiyetsiz yaÅŸam sürme sebebiyle boÅŸanma davası açılabilir.

Zina Sebebiyle BoÅŸanma Davası Ve Sonuçları

Zina sebebiyle boÅŸanma davası nasıl açılır incelenmesi gerekir. TMK'da özel boÅŸanma sebepleri düzenlenmiÅŸtir; zina bunların ilkidir. Yani özel boÅŸanma sebebi olan zinanın ispat yükümlülüÄŸü genel sebeplerden daha ağırdır. BoÅŸanma davası sadece zinaya dayanabileceÄŸi gibi, terditli olarak birden fazla sebep ile boÅŸanma kararı verilmesi talep edilebilir. Mahkeme, bu boÅŸanma sebepleri ile ilgili olarak vakıaları ve delilleri tümden deÄŸerlendirerek tek bir kusur belirlemesi yapar.

Aldatan EÅŸ Ne Kadar Tazminat Öder?

EÄŸer zina ispatlanamıyorsa, aldatma sebebiyle çekiÅŸmeli boÅŸanma davası açılır. Zinanın varlığı halinde ise verilen boÅŸanma kararında, davalı tam kusurlu sayılır ve nafaka ile tazminat talepleri buna göre deÄŸerlendirilir. Tazminat miktarları kiÅŸilerin mali durumlarına göre her olayda özel olarak belirlenir. DiÄŸer davalardan farklı olarak zina yapan eÅŸ aleyhine mal rejimi ile ilgili olarak hakim tarafların pay oranlarını hakkaniyete uygun olarak azaltabilir veya kaldırabilir. Zina yapıldığını ispat bu açıdan önem kazanır.

Aldatan Kadının Boşanmadaki Hakları Nelerdir?

Aldatan kadının hakları diÄŸer davalardan daha az deÄŸildir. Ancak zina yapan kadın eÅŸine tazminat ödemek zorunda kalabilir ve mal paylaşımındaki hissesi azaltılabilir. Bu sebeple, eylemin zina olmadığını savunmak ve hukuka uygun deliller kapsamında ispatlamak önemlidir. 

Zina Affedilir Mi?

Zinayı affın, yani bağışlamanın varlığı için kayıtsız ÅŸartsız bir irade beyanının bulunmasıgerekir. EÄŸer affın varlığı için böyle bir irade beyanı yoksa en azından affı açıkça gösteren fiili bir tutum veya davranışın gerçekleÅŸmesi gerekir. Zinayı bağışlama halinde eÅŸler dava hakkını kayber. ÖrneÄŸin zina olayını öÄŸrendikten sonra evliliÄŸi devam ettirmek af olarak kabul edilir; bağışlanan zina olayından sonra bir arada yaÅŸamaya devam etmek, ileriye dönük planlar, giriÅŸimler yapmak gibi tutumlar zina eyleminin affedildiÄŸine delalettir. Ancak ceza davasından veya ÅŸikayetten vazgeçmiÅŸ olmak affetmek anlamına gelmez.

Zina Sebebiyle BoÅŸanma Davasında Hak DüÅŸürücü Süre

Zinanın öÄŸrenilmesinden itibaren 6 ay, her halde 5 sene geçmesiyle boÅŸanma davası hakkı düÅŸer. Bu demek olur ki eÅŸin zina yaptığını öÄŸrenen taraf öÄŸrendiÄŸi tarihten itibaren 6 ay içinde boÅŸanma davası açmazsa, artıkbu zina olayına dayanarak boÅŸanma davası açılamaz. Aynı ÅŸekilde, zina olayı 5 seneden daha eski bir zamanda gerçekleÅŸmiÅŸse, örneÄŸin altıncı senede öÄŸrenilen zina eylemi sebebiyle boÅŸanma davası açılamaz. Bu süreler hak düÅŸürücü sürelerdir, yani karşı taraf bu yönde bir savunma yapmasa dahi hakim tarafından kendiliÄŸinden gözetilir. Tek eylemden ibaret zina eylemlerinde o olaydan itibaren baÅŸlayan tarih, devam eden zinada zinanın sona erdiÄŸi tarihten itibaren baÅŸlamış olur.

Davalı erkeÄŸin uzun süreden beri bir baÅŸka kadınla birlikte yaÅŸadığı, aynı kadınla iliÅŸkisinin halen devam ettiÄŸi, sadakat yükümlülüÄŸünü ihlal ettiÄŸi yapılan soruÅŸturma ve dinlenen tanık beyanlarından anlaşılmaktadır. Zina eylemi devam ettiÄŸine göre, hak düÅŸürücü süre de geçmiÅŸ sayılmaz. Toplanan delillerden, davalı erkeÄŸin zinasının temadi ettiÄŸi anlaşılmaktadır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi  , / E.,  / K.

Neler Zina Sayılır?

Yargıtay içtihatları ile zinanın hangi durumlarda var sayıldığı açıklanmıştır. Her olay kendi özelinde deÄŸerlendirilecektir ancak Yargıtay uygulamasına göre;

• gece geç saatte eve karşı cinsten birini almak 
• geceyi karşı cinsin evinde geçirmiÅŸ olmak
• aynı otel odasında konaklamak
• zorunluluk olmamasına raÄŸmen aynı evde kalmak
• birlikte müstehcen fotoÄŸrafları bulunmak

gibi karinelerden yola çıkarak zina eylemi ispatlanmış sayılır.

Davalı-davacı kadının, günü ortak konuta bir erkeÄŸi aldığı, aynı gece saat 'de evde bu kiÅŸiyle birlikte yakalandığı, bu ÅŸahsın tuvalette gizlenmiÅŸ halde bulunduÄŸu, bu olay öncesinde de bu ÅŸahısla muhtelif tarihlerde çok sayıda görüÅŸmesinin olduÄŸu, bu kiÅŸinin tarihli kolluk ifadesinde, davalı-davacı kadın ile evlenmeyi düÅŸündüÄŸünü, daha öncede evine bir kez gittiÄŸini, seviÅŸtiklerini ancak cinsel iliÅŸkiye girmediklerini beyan ettiÄŸi anlaşılmaktadır. Kadının, yalnızken geceleyin bir baÅŸka erkeÄŸi ortak konuta alması, zinanın varlığına delalet eder. Bu bakımdan zina kanıtlanmıştır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi

Davalı- davacı kocanın boÅŸanma kararı henüz kesinleÅŸmeden bir baÅŸka kadınla birlikte yaÅŸamaya baÅŸladığı ve bu kadından bir çocuÄŸunun olduÄŸu anlaşılmaktadır. GerçekleÅŸen bu durum karşısında davacı-davalı kocanın zina eylemi kanıtlanmıştır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 

Yapılan soruÅŸturma ve toplanan delillerden davalının tarihinde evden kaçıp geceyi baÅŸka bir erkeÄŸin evinde geçirdiÄŸi anlaşılmaktadır. Bu durum zinanın varlığı için yeterlidir. Zina kanıtlanmıştır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi ,/ E.,  / K.

Zina sebebine dayalı olarak boÅŸanmaya karar verilebilmesi için öncelikle; davalı eÅŸin baÅŸka bir kiÅŸiyle cinsel iliÅŸkiye girmesinin veya cinsel iliÅŸkinin gerçekleÅŸtirildiÄŸine pek muhtemel bakılan bir durum içine girdiÄŸinin kanıtlanması gereklidir. Yapılan soruÅŸturma ve toplanan delillerle; davalı erkeÄŸin dava açılmadan önce baÅŸka bir kadınla birlikte birden fazla kez farklı otellerde tatil yaptıkları ve o kadınla birlikte aynı odada birlikte çekilmiÅŸ müstehcen fotoÄŸraflarının bulunduÄŸu anlaşılmaktadır. Bu hale göre Türk Medeni Kanunu'nun 'nci maddesinde yer alan boÅŸanma sebebi gerçekleÅŸmiÅŸtir. O halde; davacı kadının zina hukuksal sebebine dayalı (TMK m. ) boÅŸanma davasının kabul edilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile reddine karar verilmesi doÄŸru olmayıp bozmayı gerektirmiÅŸtir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 

Zina Sayılmayan Eylemler 

Zina olarak kabul edilmeyen davranışlar, sadakatsizlik olsa da cinsel iliÅŸkinin varlığına karine olmayan her türlü haldir:

• öpüÅŸme,
• kucaklaÅŸma,
• aşıkane hareketlerde bulunma
• birinin evinde bakım amaçlı kalma
• zorunlu sebeplerle geceyi birinin evinde geçirme

zina olarak kabul edilmez.

Benzer ÅŸekilde, uyur gezerlik varsa, hipnoz altında, bilinç kaybı veya tehdit gibi unsurların bulunması eylemi zina olmaktan çıkarır.

• Davacı-karşı davalı erkek tarafından özel boÅŸanma sebeplerinden zina sebebine dayanılarak (TMK m. ) boÅŸanma isteminde bulunulmuÅŸtur. Zina olayının mevcut sayılabilmesi için en önemli koÅŸulu, "cinsel iliÅŸkinin" varlığının kesin veya güçlü karineyle kanıtlanmış olmasıdır. Davalı-karşı davacı kadının bir baÅŸka erkekle cinsel iliÅŸkiye girdiÄŸi kesin veya güçlü karineyle kanıtlanmış deÄŸildir. Davalı-karşı davalı kadının bir baÅŸka erkekle telefonda konuÅŸtuÄŸu ancak konuÅŸma içeriÄŸinden, evlilik sırasında, bir baÅŸka erkekle cinsel birleÅŸmenin gerçekleÅŸtiÄŸi anlaşılamamaktadır. Bu nedenle davalı-karşı davacı kadının bu davranışları zina deÄŸil, "güven sarsıcı davranış" niteliÄŸinde olup; Türk Medeni Kanununun / maddesi gereÄŸince boÅŸanmayı gerektiren kusurlu davranıştır. Ancak bu maddeye dayalı bir davası bulunmamaktadır. Davacı-karşı davalı erkeÄŸin münhasıran Türk Medeni Kanununun maddesine dayalı olarak açtığı boÅŸanma davasının reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü doÄŸru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiÅŸtir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi

• Zina olayının mevcut sayılabilmesi için en önemli koÅŸul, "cinsel iliÅŸkinin" varlığının kesin veya güçlü karineyle kanıtlanmış olmasıdır. Davalı erkeÄŸin bir baÅŸka kadınla cinsel iliÅŸkiye girdiÄŸi kesin veya güçlü karineyle kanıtlanmış deÄŸildir. Mahkemenin de kabulünde olduÄŸu üzere davalı erkeÄŸin baÅŸka bir kadınla evden çıkarken ve sokakta yürürken görüldüÄŸü anlaşılmakla beraber, evlilik sırasında, bir baÅŸka kadınla cinsel birleÅŸmenin gerçekleÅŸtiÄŸi dosya kapsamı ve tanık beyanlarından anlaşılamamaktadır. Bu nedenle davalı erkeÄŸin bu davranışları zina deÄŸil, "güven sarsıcı davranış" niteliÄŸinde olup; Türk Medeni Kanununun / maddesi gereÄŸince boÅŸanmayı gerektiren kusurlu davranıştır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi

Kaynak: 

1- Yargıtay

2- monash.pw

İletişime Geç

Değerli kardeşimiz,

Nikah yapmadan kız arkadaşınızla veya nişanlınızla sevişmeniz, öpüşmeniz büyük günahtır. Sevişmek kelimesi zina anlamında kullanılmışsa, en büyük günahlardan biri işlenmiş olur. Ancak sevişmek ile zina etmeden yapılan işlemler anlamında ise, o zaman zina olmamakla beraber Allah'ın yasakladığı bir iş olduğundan zina olmasa da yine haram işlenmiş olur.

Mahrem olmayan kadına dokunmak veya tokalaşmak haramdır.

Peygamber'e (sav) biat eden kadınlar dediler ki:

"Ey Allah'ın Resulü, biat ederken elimizi tutmadınız." Peygamber (sav) "Ben kadınların elini tutup tokalaşmam." buyurdu (1).

Hazreti Aişe (ra) biat ile ilgili şöyle buyuruyor:

"Allah'a yemin ederim ki Resûlüllah'ın eli bir kadının eline dokunmadı. Sadece sözle onlardan biat aldı." (2).

Peygamber (sav) bir hadisi şerifinde şöyle buyuruyor:

"Sizden biriniz, başına iğne ile dürtülmesi kendisi için helâl olmayan bir kadına dokunmaktan daha hayırlıdır."

İslâm dini, kadınla tokalaşmayı yasaklamakla kadını tezyif etmiyor; bilakis şerefini kurtarıyor. Kötü niyetli kimselerin şehvetle el uzatmasına engel oluyor.

İlave bilgi için tıklayınız:

Kadın erkek birlikteliğinde dikkat edilmesi gereken konular nelerdir? Kız arkadaşlarla konuşmanın bir sakıncası var mıdır?..

Gerdek (zifafa) gecesinde neler yapmamız gerekir? Dinimizin bu konu hakkındaki emirleri tavsiyeleri nelerdir?

Kaynaklar:
1. Ahmed bin Hanbel, Nesâî, İbn Mâce
2. Müslim; Halil GÜNENÇ, Günümüz Meselelerine Fetvalar II.

Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet