itikat ne demek / İman ile itikat arasındaki fark nedir? | Sorularla İslamiyet

Itikat Ne Demek

itikat ne demek

İtikad nedir?

İtikat, akade kökünden türetilmiş ve "İman" kelimesiyle çoğu kez eşanlamlı kullanılmıştır. "Düğüm atmışcasına bağlanmak, birşeye gönülden inanmak, gönülden benimsemek" anlamına gelmektedir.

Kişinin Allah, insan, hayat ve kainat hakkındaki anlayışlarım kapsayan, o-laylara bakış tarzını belirleyen düşüncesine denir. Bu tanıma göre, İslamın iman esasları bir mü'minin itikadını oluşturduğu gibi, Mark-sizmin ve Kapitalizmin esasları da kendilerine inananların itikadını oluşturur.

Allah ile akıl sahibi kulu arasında, Allah'ın inanılmasını istediği hususlarda, inanılmasını istediği şekilde yapılan akidleşmedir. Bu akdin konusu, kesin olarak Allah'a teslimiyettir. Bu teslimiyeti ancak hür irade ve akıl sahibi kişiler göstereceği için, akidlerine sadakat gösterenler karşılıklarını mutlaka göreceklerdir. Aynı zamanda bu teslimiyet yalnızca itikada, inanca ait olan teslimiyettir.

Allah’ın emrettiği ve Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) sünnet-i seniyyesi ile aydınlatıp tavzih buyurduğu hakikatleri kalben tasdik etmektir. Maturidi akidesine göre itikad, dini esasları lisanla itiraf etmekten ibaret olmasına karşılık, bazı Ehl-i Sünnet ulemasına göre o, bunları amel ve davranışlarla da yerine getirmek demektir. Bu yönüyle de itikadın, “iman” manasına geldiği söylenebilir.

Sayı itibarıyla itikad mezheplerini tespit etmek oldukça zordur. “Haberiniz olsun! Sizden önce Ehl-i Kitap, yetmiş iki millete (dine, fırkaya) bölündüler. Bu ümmet ise yetmiş üç fırkaya bölünecek. Bunlardan yetmiş ikisi ateşte, sadece biri Cennet’tedir.” Bu da Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaattir. “Beni İsrail yetmiş iki millete (dine, fırkaya) bölünmüştü. Benim ümmetim de yetmiş üç millete bölünecektir. Bunlardan bir tanesi hariç hepsi ateştedir.

“Bu fırka hangisidir?” diye sorulduğunda da, “Benim ve ashabımın üzerinde olduğu çizgiyi takip edenlerdir!” buyurdular.” hadis-i şeriflerinde Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), Ehl-i Kitab’ın yetmiş iki, Müslümanların ise yetmiş üç fırkaya ayrılacağını ifade buyurmaktadır ki, bu daha sonraları gerçekleşmiş ve Allah Resulü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) vefatını müteakip Müslümanlar pek çok fırkaya ayrılmışlardır. Ama o günden bugüne Müslümanların hayatlarına ve kaderlerine daha ziyade “Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat” anlayışı hakim olmuştur.

Mesela Emeviler, -içlerinde Mutezile’ye taraftar olanlar istisna edilecek olursa- Abbasiler, Selçuklular, Karahanlılar ve Harzemliler büyük çoğunlukları itibarıyla Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat anlayış ve itikadını tercih etmişlerdir. Bünyesinde değişik kavim ve milletler olmasına rağmen Osmanlı Devletinde de, hep hakim unsur Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat olmuştur.

“Mükemmel itikad sahibi nasıl olmalıdır?” sorusuna gelince, yukarıda da ifade edildiği gibi inanılması gerekli olan hususlara, aksine ihtimal vermeyecek şekilde inanma, mükemmel bir itikaddır. Bu mevzuda ölçü, Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) doğru yolu tarif ederken ifade buyurmuş oldukları “Ben ve ashabımın üzerinde olduğumuz yoldur.” düsturu olmalıdır. Evet, doğru yol, Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem), Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali’nin (radıyallahu anhüm) yürüdükleri yoldur.

İtikat Nedir?

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır.Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.

İtikat ne demek? İtikat kelimesinin TDK sözlük anlamı nedir?

Türk Dil Kurumu (TDK) taraf&#;ndan yap&#;lan çal&#;&#;malar sayesinde merak edilen Itikat kelimesinin anlam&#;na kolayl&#;kla ula&#;&#;lmas&#; mümkündür. Yaln&#;zca kelime anlamlar&#;n&#; incelemeyen TDK, kelimelerin yaz&#;l&#;&#; &#;ekilleri ve kökenleri ile ilgili de ara&#;t&#;rma yapar. Dil ve kelimeleri kapsayan incelemelerde kafalarda olu&#;an tüm sorular&#;n cevaplanmas&#;n&#; hedefler. TDK, Türkçe kelimeler aras&#;nda bulunan Itikat kelimesi ile ilgili bilgiler de sunmu&#;tur.

Itikat Ne Demek? Itikat TDK sözlük anlam&#; nedir?

  • Itikat kelimesinin TDK sözlü&#;e göre 2 farkl&#; anlam&#; vard&#;r.
  • Itikat kelimesinin kökeni Arapça dilidir.
  • Itikat kelimesinin Arapça dilindeki kar&#;&#;l&#;&#;&#; i&#;ti&#;&#;d &#;eklindedir.

Itikat TDK sözlük anlam&#; &#;u &#;ekildedir:

  1. isim,din bilgisi &#;nanma, inan
  2. &#;nanç

    Itikat Kelimesinin Cümle &#;çerisinde Kullan&#;m&#;

    "&#;üphe, fena bir kurt gibi ruhunu kemirmeye, masum itikad&#;n&#; yava&#; yava&#; y&#;kmaya ba&#;lam&#;&#;t&#;." - Re&#;at Nuri Güntekin

Itikat Kelimesinin Kullan&#;ld&#;&#;&#; Birle&#;ik Kelimeler

ANASAYFAYA DÖNMEK &#;Ç&#;N TIKLAYINIZ

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir