REFLOR’un etkin maddesi olan Saccharomyces boulardii, biyolojik kaynaklı bir ishal kesicidir (antidiyareik).
REFLOR, karton kutulara koyulmuş düşük yoğunluklu polietilen kapak ile kapatılmış renksiz şeffaf cam şişe içinde pazarlanmaktadır. Her bir şişede 10 veya 20 adet kapsül bulunur.
REFLOR, mikrobik (enfeksiyöz) ve spesifik olmayan ishallerin ve antibiyotik tedavisine bağlı ishal gibi sindirim sistemi rahatsızlıklarının önlenmesi ve tedavisinde kullanılan Vankomisin/metranidazole isimli ilaçlara ek olarak Clostridium diffıcile isimli bir bakterinin neden olduğu hastalığın tekrarının önlenmesinde. Seyahata bağlı turist ishalinin önlenmesi ve tedavisinde kullanılır.
İRRİTABL BARSAK SENDROMUNDA YENİ TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Sayın okuyucularım; bundan önceki yazılarımızda irritabl barsak sendromu (İBS) konusunda temel bilgileri sizlere aktarmaya çalıştım.Bu yazımızda hastalığın tedavisini anlatacağım.Tedavide birtakım yenilikler mevcut.Bu yazıyı merakla beklediğinizi tahmin ediyorum.
1.İBS tedavisinde ana prensipler nelerdir ?
Tedavide hastanın hekim ile ilişkileri önemlidir.Hastanın güvenini sağlamalı ve hastanın ruhsal yapısı iyi tanınmalıdır.Emosyonel ve fiziki stressin şikayetleri artırdığı bilinmelidir.Ayrıca hastalığın ne olduğu hakkında hastaya detaylı bilgiler verilmeli,bu hastalığın kansere yol açmadığı açık olarak anlatılmalıdır.Yine bu hastalığın kronik bir hastalık olduğu ve kesin bir tedavisinin olmadığı net olarak ortaya konmalıdır.
Tedavinin süresi kesin belli değildir, ömür boyu sürebilir.Ancak hastalığın aktif döneminde tedavi süresi minumum 8-12 hafta olmalıdır.
Tedaviye başlamadan önce hastalığın karakterini belirlemek zorundayız.Çünkü ishal baskın veya kabızlık baskın hastalarda tedavi seçenekleri farklıdır.
Diyet tedavide oldukça önemli yer tutar.Kabızlığın hakim olduğu hastalarda bol posa kapsayan diyet faydalıdır.Diyetteki posa hastaya maddi bir yük yüklemeden ince saf kepek ile sağlanabilir.Kepek kolon içi basıncı azaltarak,barsağın geçiş zamanını normalleştirir.Yemeklerde birer çorba kaşığı miktarında buğday kepeği çorba veya diğer yemeklerin içine koyularak verilebilir.Aşırı gaz yapan yiyecekler hariç tutulmalıdır.Su alımının artırılması uygundur.Ayrıca spor yapmanın yararı vardır.Hastalara yaşına uygun spor yapmalarını öneriyoruz.Özellikle günde 30-45 dakika tempolu yürüyüş kabızlık olan hastalarda çok yararlıdır.
İshalin hakim olduğu hastalarda kepekli gıdalardan kaçınmalıdır.Bunlarda ishal kesen ilaçlar gerektiğinde kullanılmalıdır.En küçük etkili dozlarda ve çok kısa bir zaman süresinde kullanılması ve sonra kesilmesi uygundur.Bu ilaçları sürekli vermiyoruz. Eczanelerde ishal kesici olarak ‘’ Lomotil’’ ve ‘’ Lopermid’’ bulunmaktadır.
Yemeklerden sonra karın ağrısı olan hastalarda yemeklerden 30-60 dakika önce alınan antispazmodikler (spazm çözücü) faydalıdır. İBS hastaları bu ilaçları gayet iyi bilirler.Antispasmotik olarak kullanılan ilaçlar şunlardır:
DİREK DÜZ KAS GEVŞETENLER:
Mebeverine(Duspatalin, Duspaverin, Duskonal,Mebefit) bazı İBS semptomlarını giderirler
Trimebutin maleat (Debridat, Tribudat, Gismotal,Puridat,Debrutin ) hem ishal hem de kabızlıkta kullanılır
KALSİYUM KANAL BLOKERLERİ:
Alverin sitrat (Meteospazmyl, Spazzı)
Pinaverium bromide (Dicetel, Pinades)
Hyoscyamine. (buskopan, trankobuskas, spazmotek, molit)
2.İBS tedavisinde diyetin yeri var mıdır ?
Bu hastalık için özel bir diyet listesi yoktur.Biz hastalarımıza diyet yapmasını önermiyoruz.Ancak gastroenterolojide temel prensiplerden bir tanesi şudur.Hasta belli gıdaların kendine dokunduğunu ve karın ağrısını, şişkinliğini artırdığını tespit etmişse o gıdalardan uzak durmasını özellikle öneriyoruz.
Ülkemizde süte tahammülsüzlük sık rastlanan bir tablodur.Eğer hastada süt ve süt ürünleri alındığında karın ağrısı, gaz, ishal şikayetleri ortaya çıkıyorsa süt ve süt ürünlerini az tüketmelerini öneriyoruz. Bunun dışında genellikle fazla yağlı yiyecekler, gaz üreten besinler de ;
kuru baklagiller, karnabahar, lahana, brokoli, kızartma,gazlı içecekler,portakal ve portakal suyu,mandalina,nar ve nar suyu,süt ve süt ürünleri,salatalık,domates,roka,alkol
yağlı gıdalar, mayonez, açma ve poğaça şikayetleri arttırabilir.Suni tadlandırıcılar ve diyet besinlerin kullanımı da sınırlandırılmalıdır. Çünkü bunların fazla kullanımı şişkinlik ve ishal nedeni olabilir.
3.İBS tedavisinde psikiyatrik değerlendirme ve buna yönelik neler söyleyebiliriz ?
Önemli bir konu doktorların çoğu kere üzerinde durmadıkları gizli (maskeli) veya açık psişik yakınmaların tedavisidir.İBS tanısı konan hastalarda ruhsal bir sorunun olup olmadığı mutlaka araştırılmalıdır.Psişik sorunlarda ilaç dışı tedavi yöntemleri yararlı olabilir.Ancak depresyon tanısı doğru koyulmuş ise antidepresan grubu ilaçlar tedavide önerilmelidir.Antidepresanlar, ruh halini düzeltici etkilerinden bağımsız olarak ağrıyı azaltıcı özelliklere de sahiptir ve bundan dolayı karın ağrısı olan hastalarda yararlı olabilir.Depresyon tedavisinde kullanılan trisiklik antidepresan imipramin barsaklarda geçişi yavaşlatır, ön plandaki yakınması ishal olan olgularda önerilebilir.Buna karşın diğer gruptan olan paroxetine ince barsaklardaki geçişi hızlandırır.Kabızlığı baskın olan İBS’li olgularda kullanılabilir.Psikiyatrik tedaviler mutlaka uzman kontrolü altında sürdürülmeli ve doktorun önerisi dışında tedavi kesilmemelidir.
4.İBS tedavisinde yeni seçenekler nelerdir ?
İBS tedavisinde çeşitli klinik çalışmalarda; tüm vucutta etkili olan antibiyotikler (neomycin, metronidazole, ciprofloxacin) kullanılmıştır. İBS’li hastaların %50’inden fazlasında ince barsaklarda aşırı bakteriyel çoğalma saptanmıştır.Bu hastalarda karında şişlik, gaz, karın ağrısı, sulu ishal gibi yakınmalar sık görülür.
Bu nedenle ince barsaklarda bakteriyel aşırı çoğalmayı tedavi etmek ve buna bağlı barsak yakınmalarını iyileştirmek hedef olarak belirlenmelidir.Yapılan birçok çalışmalardan elde edilen veriler İBS’ de bakterilerin rolünü desteklemektedir. Ancak ciddi yan etkiler ve antibiyotik direnç gelişimi yukarıda saydığım antibiyotiklerin tedavide kullanımını sınırlamaktadır.Bu nedenle araştırıcılar barsaklardan emilmeyen, sistemik yan etkileri olmayan ve antibiyotik direncine yol açmayan RİFAXİMİN ‘i ince barsaklarda bakteriyel aşırı çoğalma ve İBS tedavisinde kullandılar.
Çok sayıda bilimsel araştırma Rifaksimin’in , İBS de yakınmaları düzelttiğini göstermektedir.
Diğer yukarıda bahsedilen ilaçlarla tedavi kesildikten sonra hastanın yakınmaları tekrarlamaktadır.
Buna karşı Rifaksiminle yapılan tedavilerde Rifaksimin tedavisi tamamlandıktan sonra 10 hafta boyunca İBS yakınmalarında düzelme devam eder .Bu bulgular sürekli antibiyotik vermeden aralıklı uygulamalar ile yakınmaların kontrol altında tutulabileceğini göstermektedir.
Rifaksimin karında şişkinlik, sık gaz çıkarma şikayeti olan hastaların tedavisinde emniyetli ve etkilidir .Özellikle yoğun gazı olan ve kendini hamile gibi hisseden kadın hastalarda Rifaksimin tedavisi yararlıdır.On gün süreyle 3x2 tablet alınması yeterli tedavi sağlamaktadır.
Bir diğer çalışmada İBS tanısı konan ve ince barsaklarda bakteriyel aşırı çoğalma saptanan 84 hastada değişik antibiyotiklerin (rifaximin, neomycin, ciprofloxacin) etkinlikleri karşılaştırıldı. Çalışma sonunda Rifaksiminin İBS yakınmalarını düzeltmede diğer antibiyotiklere göre daha etkili olduğunu göstermektedir .
Başka bir çalışmada 34 İBS hastası ve 21 sağlıklı gönüllüye ; rifaximin 2x400 mg, 7 gün veya
Aktif kömür bileşiği (2x400 mg) 7 gün verildi .Şişkinlik, karın ağrısı, gaz çıkarma sayısı, karın çevresi ve soluk havasında H2 ölçümleri yapıldı .Rifaksiminle tedavi edilen hastalarda aktif kömür bileşiği alanlara göre gaz çıkarma sayısında ve karın çevresinde anlamlı bir azalma saptandı .
Yine başka bir çalışmada İBS li 97 hastanın 54 ünde ( % 56 sında ) ince barsakta aşırı bakteri çoğalması saptandı .Bu 54 hastaya 1 hafta süreyle rifaksimin 1200 mg/gün tedavisi uygulandı ve hastaların %50’inde iyilik hali saptandı. Bu hastalarda gözlenen karında şişkinlik, rahatsızlık ve ishal yakınmaları belirgin düzeyde azaldı.
Rifaksimin İBS olan hastaların % 33-92 sinde genel olarak yakınmaları düzeltir ve İBS’ li hastaların % 84 ünden fazlasında ince bağırsaklardaki aşırı bakteriyel üremeyi ortadan kaldırır.Tedavi sonrası 10 hafta boyunca da bu iyilik durumu devam etmektedir .Rifaximin tedavisinin ciddi hiçbir yan etkisi yoktur.
Kişinin gün içerisinde normalden daha fazla büyük tuvalete çıkılmasına ve sulu şekilde dışkı çıkarılmasına ishal (diyare) denir. İshaller, genellikle kendi kendisine birkaç gün içerisinde biterler. İshalin akut ve kronik olmak üzere iki türü bulunmaktadır. Akut ishal, bir anda ortaya çıkan ve birkaç gün içerisinde kendi kendisine geçen diyare olarak tanımlanabilir. Bir bakyeriye ya da viral enfeksiyona bağlı olarak görülebileceği gibi, gıda zehirlenmesi kaynaklı da oluşabilmektedir. Kronik tür ise bir nevi geçmeyen ishal türüdür. Kronik tanısının koyulabilmesi için en az dört haftadır devam eden bir ishal yaşanıyor olması gerekmektedir. Sıklıkla bir bağırsak hastalığından dolayı oluşmaktadır.
Reflor, antibiyotik kullanımı ya da bakteriyel veya mikrobik sebeplerle ortaya çıkan ishallerin önlenmesinde kullanılan bir ilaçtır. Çocuklarda rotavirüse bağlı olarak görülen diyarelerin tedavisinde de tercih edilmektedir. Saccharomyces boulardii isimli bir maya, bu ilaçın etken maddesidir.
İshallerin büyük bir bölümü 3 ile 6 gün arasında değişen sürelerde kendi kendisine iyileşmektedir. Bu yüzden hastaların büyük bir bölümünde antibiyotik tedavisi gibi bir tedaviye başlamak gerekmez. Fakat, hasta ateşsiz, kusmasız ishal yerine, kanlı ishal denilen ve yüksek ateş ile şiddetli karın ağrısının eşlik ettiği durum ile karşı karşıyaysa, antibiyotik tedavisine hızla başlamak gerekmektedir. Ancak hiçbir hasta, karın ağrısı ve diyare gibi nedenlerle kendi kendisine ilaç kullanımına başlamamalıdır. Bu tür ilaçların doktor kontrolünde kullanılması şarttır.
Gündelik yaşamda vücudumuza aldığımız bazı besinler, ishal oluşumunu tetikleyebilir. Aşağıda yer alan gıdalara bakıldığında, bu gıdaların ne kadar çok tüketildiği ve ne kadar diyare olunduğu hakkında fikir sahibi olunabilir.
Bu gıdalar direk olarak kişiyi diyare etmez. Aksine birçoğu, kabızlık problemine çözüm olabilecek yiyeceklerdir. Ancak bu listedeki fast food ya da yağda kızartılmış yiyecekler dışında kalanlar her ne kadar sağlıklı yiyecekler olsalar da, fazla tüketildiklerinde ishale neden olabilmektedir.
Aşağıdaki listede, bebekler, çocuklar, hamileler ve yetişkinler için ishale iyi gelen yemekler ve diğer besinler yer almaktadır.
Bebeklerde İshal
Çocuklarda Diyare
Hamilelikte İshal
Yetişkinlerde Diyare
İshal ne zaman tehlikeli olur?
Kronik olarak devam eden ishal durumunda mutlaka doktora görünmek gerekir. Kronik ishal en az 3 hafta gibi bir süre boyunca devam eder. İshalde kan varsa ve aşırı sulu şekildeyse tehlike oluşturabilir.
İshalin kaç gün sürmesi normaldir?
Çocuklarda ve yetişkinlerde genellikle 2 – 3 gün arasında sürmektedir. Hatta gerekli tedavi yapıldığında daha da kısa sürebilir.
İshal en fazla ne kadar sürer?
Çocuklarda çoğunlukla 5 – 7 gün içerisinde geçer ancak nadir de olsa 2 haftadan uzun sürebilir. Yetişkinlerde ise, 2 – 4 gün içerisinde düzelebilir. Ancak bazı enfeksiyonlar 1 hafta ya da daha fazla sürebilir.