yumuşak huylu olmak için zikir / Sinirlenince okunacak dua! Öfkelenince okunacak sakinleşme duası - Masiva Haberleri

Yumuşak Huylu Olmak Için Zikir

yumuşak huylu olmak için zikir

El-Halim Ne Demek? El Halim Esması T&#;rk&#;e Anlamı Ve Ya Halim Zikrinin Fazileti İle Faydaları

Haberin Devamı

El Halim esması Esmaül hüsnada yer alan Allahu Tealanın kullarına muamelesi yumuşak olan kızgınlıkla muamele etmeyen kullarına şefkatle yaklaşan bir yaratıcı olduğunu ifade etmektedir.

El Halim Ne Demektir? El Halim Esmasının Anlamı Nedir?

 El Halim kelime olarak müsamaha gösteren, iyilik sahibi, yumuşak huylu olarak kullanılmaktadır. Esmaül hüsnada ise El Halim Allahu Tealanın kullarına müsamaha göstermesi onların yaptığı günahlardan ötürü cezalarını hemen kesmemesi onlara af ve mağfiret göstermeyi sevmesi anlamına gelmektedir. El Halim esması Allahu Tealanın kullarını çok bağışlayıcı olduğu ne günah işlerlerse işlesinler onları affedeceğini tövbe kapılarının açık olduğunu kullarına bildiren bir esmadır.

El Halim Esmasının Türkçe Anlamı Nedir?

Haberin Devamı

 El Halim esması Allahu Tealanın af ve mağfiretine dayanarak kullarına çok müsamaha gösteren bir yaratan olduğunu ifade etmektedir. Kullarını hoş gören ve onları af etmek için kolaylıklar sağlayan Allahın şefkatini ifade etmektedir. El Halim esması özellikle insanlarda da bulunmasına rağmen insan küçük bir kötülükte hemen bu özelliğini kaybetse de Allahu Teala kullarının günahları, inkarları ve kötülükleri karşısında hemen cezalandırma yapmamaktadır. Affının büyüklüğünü ve sınırsızlığını gösteren bir esmadır.

El-Halim Ne Demek El Halim Esması Türkçe Anlamı Ve Ya Halim Zikrinin Fazileti İle Faydaları

El Halim Esmasını Zikretmenin Faziletleri ve Faydaları Nelerdir?

 El Halim esmasını zikretmek kişideki yumuşak huylu olmayı ve şefkat duygusunun açığa çıkmasına vesile olmaktadır. El Halim esması özellikle gergin, öfkeli ve agresif kişilerin okumasında fayda olarak çabuk sinirlenmemeye faydalı olmaktadır.

 El Halim esmasının ebced değeri 88 olmaktadır. Herhangi bir niyet üzere 88 kere okuyan için niyetlerinin Allahu Teala tarafından verilmesine vesile olmaktadır. El Halim esması Allahu Tealadan af ve mağfiret dilemek için faziletli bir esmadır. Rızık bolluğundan her türlü isteğe ve niyete ulaşmak için faziletli bir ismi şeriftir.

Rabbimiz ali imran Suresi ayetda mealen şöyle buyurmaktadır: O vakit Allah&#;tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın. Şayet sen kaba, katı yürekli olsaydın, hiç şüphesiz, etrafından dağılıp giderlerdi. Şu halde onları affet; bağışlanmaları için dua et; iş hakkında onlara danış. Kararını verdiğin zaman da artık Allah&#;a dayanıp güven. Çünkü Allah, kendisine dayanıp güvenenleri sever&#;***

İslami ıstılahta Hilm kavramı mana itibariyle:Yumuşak huyluluk, yumuşak karakterlilik, sakin tabiatlılık, nefsi hakim olma halidir. Nefsini kızgınlığın heyecanından koruyan, hilm sahibi olan kimseye &#;halîm&#; denir. Halîm, Kur&#;an-ı Kerîm&#;de çeşitli âyetlerde Allah Teala&#;nın sıfatı olarak geçer. Çok sabırlı, isyanlarına rağmen isyan eden kişilere cezâ vermekte aceleci olmayan, gazabın kendisini kızdırmadığı, bir dalâlete düşenin düşüncesizliğinin, bir asînin isyan etmesinin kendisini öfkelendirmediği, af ve teennî sahibi kimse gibi anlamlara gelir. Halîm aym zamanda, güçlü kuvvetli olduğu halde affeden, ceza vermekte acele etmeyen, teennî gösteren kimsedir.

Cezâlandırmaktan âciz olarak affeden kimse ise, hilm sahibi olamaz. Bu gibilere halîm denilmez. Hilm &#;bulûğ çağı&#; manâsına gelmekte olan &#;hulüm&#; ile aynı köktendir. Çünkü ancak bu çağa ve yaşa erişen kimse, hilm vasfım taşıyabilir. Çocukluk çağlarında iken bu vasfın dile getirilip zikredilmesi mümkün değildir. Zira, yukarıda ifade edildiği gibi hilm, güçlü olmayı gerektirmektedir.(Şamil seafoodplus.info) Hilim yani yumuşak huy, yaşadığımız çağda en çok ihtiyaç duyduğumuz ahlaki güzelliklerden, karakteristik özelliklerden, ahlaki erdemlerden biridir.

Fahr-i Kâinat Efendimiz s.a.v. buyuruyor: “Allah yumuşak huyluyu ve utangaç kimseyi sever. Kötü sözlü, öfkeli kimseyi ise sevmez.” (İbn Hibbân) Hilim, yumuşak huylu ve ağır başlı olmak, öfkenin kabarması halinde itidal ve sükûneti korumak, nefsine hakim olup kızmamak, gücü yettiği halde affetmek, hoşa gitmeyen şeyler karşısında sabır ve tahammül göstermek, tahrik edici sebepler karşısında soğukkanlılığı korumak, acı ve ıstırap verici hareketlere karşı kendini tutmak gibi anlamlara gelen güzel ve övülen bir erdemdir. Hilim insanın ileriyi görmesi, acele hareket etmemesi, tecrübelerine dayanarak hadiseleri sabırla göğüslemesidir.

Kişinin kendisine yapılan kötülüğe karşı aynı şekilde karşılık vermeye ve intikam almaya gücü yettiği halde, intikam hissine kapılmadan sabır ve müsamaha ile karşılık vermesidir.
Hilim, Allah Tealâ’nın büyük bir ihsanıdır. Kime verildi ise, ona dünya ve ahiret saadeti verilmiştir demektir. Zira hilim insanı hem dünyada hem de ahirette yüksek mertebelere kavuşturur. Allah Rasulü s.a.v. bu hususta şöyle buyurmuştur: “Kendisine yumuşaklık verilen kimseye dünya ve ahiret iyilikleri verilmiştir. Yumuşaklıktan mahrum olan kimse ise dünya ve ahiret iyiliklerinden mahrum olur.” (Müslim; Ebu Davud; Tirmizî)

Hilim sahibi manasına gelen “el-Halîm” Cenab-ı Hakk’ın isimlerinden biridir. Cenabı Mevlâ yarattıklarına karşı son derece yumuşak davranır. Günahkârları hemen cezalandırmaya gücü yettiği halde bunu acele yapmayıp, yumuşak davranır, erteler. Böylece tövbe ve iyiliklerle günahını telafi etme fırsatı tanımış olur. Emirlerine karşı gelenlerin azgınlığını, kötülük yapanların kötülüğünü ve zalimlerin zulmünü gördüğü halde, onlardan intikam almakta acele etmez. Pişman olup tövbe edenlerin, boyun bükenlerin hatalarını affeder. Kendisine sığınanları boş çevirmez. Çünkü O, çok ihsan ve iyilik sahibidir. Rabbimiz Nahl suresi ayetde mealen şöyle buyurmaktadır: *** Eğer Allah, insanları zulümleri yüzünden cezalandıracak olsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı bırakmazdı. Fakat onları takdir edilen bir müddete kadar erteliyor. Ecelleri geldiği zaman onlar ne bir saat geri kalabilirler ne de öne geçebilirler&#;***

Peygamber efendimiz Buharide zikri geçen hadisi şerifte mealen şöyle buyurmaktadır: ** Allah Tealâ hilim sahibidir; yumuşak muameleyi sever&#;** Yaşadıgımız toplum içindede bu durumu açıkça gözlemleyebilirizki,Hilim yani yumuşak huyluluk, herkeste bulunmayan çok yüksek bir haslettir. Allah Tealâ peygamberlerini bu özellikleri ile övmüştür. Hiç şüphesiz Allah Tealâ’nın beğendiği işleri yapmak, sabır ile mümkündür. Hilim ise sabrın en yüksek derecesidir. Bizlerde eger hilm sahibi olmak istiyorsak yumuşak huylulugu, insanlara karşı sevgi dolu müşfik davranmak istiyorsak örnek ve önderimize mutlaka kulak vermek mecburiyetindeyiz.

Yol ve yöntem göstericimiz (sav) bir hadisinde mealen şöyle buyurmaktadır: ** Mümin bir kimse, yumuşak huyu sayesinde gündüzleri oruç tutup geceleri namaz kılan kimsenin derecesine ulaşır&#;(Münzirî)** Bu hadisi şerifler aslında güler yüzlü, tatlı dilli, yumuşak huylu, diger insanlara karşı en güzel davranışları sergileyen huy ve karakter sahibi olmak isteyen biz müslümanlar için bulunmaz bir fırsat ve degerler taşımaktadır. Asık suratlı insanlara karşı kaba ve devamlı tehditkar bakışlı ve her konuda muhalefet sergileyen negatif, olumsuz davranışlar her türlü toplumlarda istenmeyen hareket tazlarıdır diyebiliriz&#;

Yol ve yöntem belirleyicimiz, örnek ve önderimiz bir başka hadisinde ifadeler mealen şöyledir: ** Bir kimse Rasulullah Efendimize gelerek, ‘Ya Rasulallah, bana nasihatte bulunun.’ dedi. Peygamber Efendimiz; ‘Kızma!’ buyurdu. O kimse ikinci defa nasihat istedi, yine ‘Kızma!’ buyurdu. Üçüncü defa nasihat isteyince, bu defa da ‘Kızma!’ buyurdu&#; (Buharî)** İnsanlar bir anlık sinir ve asabiyetin sonucunda yıllarca pişmanlık içerisinde kıvranırlar ama ne yazıkki hayatın keşkesi yoktur. Keşke kızmasaydım, keşke dövmeseydim, keşke sövmeseydim, keşke öldürmeseydim gibi suçluluk ifadelerinin hiç bir faydası bulunmamaktadır.

Yumuşak huyluluk, Güler yüz tatlı dil, pozitif yaklaşım şekilleri yani Hilim, yaşadıgımız hayatı anlamlı kılan, huzur ve barışı temin eden bir erdemdir, güzelliktir, soyluluktur, asalettir. İnanıyoruzki Bu tür bir karakter sahibi olan şahıs kendi içini dışını düzeltecegi gibi bu olumlu hava mutlaka çevresinede yansıyacak,ailesi, akrabaları, mahallesi ve şehri tarafından takdirle karşılanacak hayırda örnek olma vasfını bütün insanlıga sunacaktıseafoodplus.info bizler İmam Rabbaniyi, İmam gazaliyi, Abdulkadir Geylani hazretlerini, gelmiş geçmiş islam aklimlerini ve evliyaları dua ve saygıyla hürmetle anıyorsak işte bu güzel tavır, tarz ve hasletlerini devam ettirdikleri içindir diye inanıyoruz çünkü Rabbimiz sevdigi kulunu mutlaka herkese sevdirecektir imanını taşıyoruz&#;

Peygamber Efendimiz Muslimin rivayetini zamanımıza taıdıgı hadisi şerifte mealen şöyle buyurmaktadır: ** Yumuşak huyluluk hangi işte bulunursa onu mutlaka güzelleştirir. O bir şeyden de çekilip alınınca onu çirkinleştirir&#;** Yaşadıgımız bu hayatın mutlaka birgün sonuna gelecegiz yani bu ömür, bu vade bir gün sona erecek ve ecel mutlaka kapımızı çalacaktır; işte ne zaman, nerede ve nasıl gelecegini bilemedigimiz o gün gelmeden pişman olacagımız tavırlar sergilemeyelim; degil müslümanlar, şu içerisinde yaşadıgımız küfür ehli bile bize bakınca iyiligi, güzelligi, dogru ve dürüstlügü yani insan olmanın faziletlerini üzerinde taşımasını bilmelidir.

Peygamber Efendimiz (sav) Mealen şiöyle buyurmaktadır: ** Bir kimse yumuşak davranmaktan mahrum ise hayrın tamamından mahrumdur&#;(Ebu Davud)Hayırlı ümmet olma vasfını kesinlikle aklımızdan çıkaramayıseafoodplus.info vasıf müslümanların temel özelliklerindendir. Tatlı dil, güler yüz ve yumuşak huyluluk yani Hilim herkes için gerekli bir ahlâkî özelliktir. Sadece günahkâr ve inkârcılar için değil, İslâmı yaşamakta olan insanlar için de gereklidir. Zira muhatabı ezip onu rencide edecek sert ve kaba bir üslup tam aksi neticelere sebep olabilir. Böyle bir üslupla yapılan ikazlar karşısında insanlar bazen ana babalarına karşı bile tahammülsüz olabilmektedir. Rabbimiz Taha suresi ayet. te mealen şöyle buyurmaktadır: *** Firavun&#;a gidin. Çünkü o, iyiden iyiye azdı. Ona yumuşak söz söyleyin. Belki o, aklını başına alır veya korkar&#;*** Bu ayetlerin tefsirinde Şehid seyyid Kutub diyorki: * &#;Ona yumuşak sözler söyleyiniz.&#; Çünkü yumuşak söz, karşı tarafı kızdırmaz; onun günahla, kötülükle gururlanma damarını kabartmaz. Azgın zorbaların başını döndüren kof bencillik kompleksini depreştirmez. Tersine kalbi uyarır. Uyanan kalp ise öğüt alır, azgınlığın sonundan korkmaya başlar. .

Kardeşinle Firavun&#;a gidiniz. Giderken doğru yola dönmez önyargısına kapılarak umutsuzluğa kapılmayınız. Öğütlerinizi dinleyebilir, kötülüklerinden korkup vazgeçebilir iyimserliği içinde olunuz. Çünkü eğer bir çağrı görevlisi, çağrısının etkisi ile karşısındaki kimsenin doğru yola gelebileceğini ummazsa, coşku için çağrı görevini yapamaz, karşı tarafın ayak diremeleri ve inkârcılığı ile yüzyüze gelince tüm gücü ile davasını savunmayı sürdüremez.

Hiç kuşkusuz yüce Allah, Firavun&#;un başına neler geleceğini, sonunun nasıl olacağını biliyor. Fakat her işte olduğu gibi, çağrı görevinde de sebeplere yapışmak gereklidir. Yüce Allah, insanları yaptıklarına göre, bu yaptıkları kendi dünyalarında meydana geldikten sonra, hesaba çeker. Gerçi O, olup bitenlerin öyle olacağını baştan bilir. Çünkü yüce Allah&#;ın olayların geleceğine ilişkin bilgisi şimdiki zamana ve geçmişe ilişkin bilgisi gibidir, O&#;nun bilgisi açısından zaman dilimleri arasında hiçbir fark yoktur.(Seyyid seafoodplus.info Zilali Kuran)*

Yine Rabbimiz bu konuyu Nahl suresi ayette gözler önüne seriyor mealen şöyle: *** (Resûlüm!) Sen, Rabbinin yoluna hikmet ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et! Rabbin, kendi yolundan sapanları en iyi bilendir ve O, hidayete erenleri de çok iyi bilir&#;*** Ali Küçük Hocaefendi Besairul Kuran adlı tefsirinde diyorki: * Haydi sen ey Peygamber ve sen ey müslüman hikmetle ve güzel bir nasihatle, güzel bir şekilde insanları Rabbinin yoluna dâvet et. Onlarla en güzel bir şekilde mücâdele et. En güzel bir şekilde Allah’ın dinini anlat insanlara. Anlatmanın ve dâvetinin temeli hikmet olsun, güzellik olsun, tatlı bir anlayış olsun. Ve dâvetin hak bir dâvet olsun. Dâvetin hakka olsun.

İnsanlarla konuşurken, mücâdele ederken de çok güzel bir üslûpla mücâdeleni yap. İnsanları kırıp dökme. Karşındakileri ezmeye, onları mat etmeye, onlara hakaretler etmeye, onların inançlarına, tanrılarına sövüp saymaya kalkışma. Ama onlar hatırına, onların gönüllerini alacağım diye; sakın haktan da taviz verme. Onlar hatırına bâtılları savunmaya kalkışma. Yâni onlarla tartışırken kendi hevâ ve hevesini ön plana çıkarma. Geçici dünya menfaatlerini göz önünde tutma. Ama karşı tarafı da unutma ki onlar da bir inandır. Onların şahsiyetli kalması, şah-siyetli müslümanlar olması senin şahsiyetinin de gelişmesine sebep olacağını unutma. Çünkü hayat şahsiyetle, şahsiyetli insanlarla güzel olacaktır.

Evet kendi şahsiyetini de, karşındakilerin şahsiyetlerini de göz ardı etme ki tartışman güzel olsun. Hikmetle hareket etmen hem karşı tarafa, hem de sana en güzel bir şekilde yol göstersin. Muhakkak ki Rabbin yolundan sapanı da bilir, hidâyette olanı da. Sen hep hidâyet yolunu seç. Ve diğer insanları da seçtiğin, üzerinde olduğun en güzel yola en güzel bir şekilde dâvet et. Dâvetin o zaman etkili olacaktır. Bugün olmazsa bile yarın etkisini mutlaka gösterecektir. (Ali Küçüseafoodplus.infoul kuran)* Yumuşak huyluluk, Hilim, peygamberlerin sıfatlarından biri sayılmıştır. Halim, yani yumuşak huylu olmayan bir kimse, peygamberlik gibi önemli, mühim bir vazifeyi ifa edemez. Nitekim peygamberlerin bu özelliğini kitaplarından öğrenen bazı yahudi alimler, Efendimizin (sav) hilim sıfatını tecrübe etmişler, ondaki engin hilim okyanusunu görünce de hemen iman etmişlerdir. Alemlere rahmet olarak gönderilen Efendimiz s.a.v., peygamber olmadan önce de, sonra da insanların en halimi, en yumuşak huylusuydu. Allah Tealâ’nın emirlerini insanlara tebliğ sırasında Kureyş müşrikleri ona her türlü hakarette bulunuyordu.

Kendisiyle alay ediliyor, ölümle tehdit ediliyor, geçtiği yollara çalı çırpı ve diken seriliyor, üzerine pislik atılıyor, boynuna kement atarak sürüklemeye çalışıyorlardı. Ayrıca O’na sihirbaz, büyücü, kâhin, şair diyorlar, öfkelendirip kızdırmak için her türlü yola başvuruyorlardı. Fakat O kendisine yapılan bütün bu hakaretlere tahammül ediyor, kızmıyordu. Hz. Peygamber s.a.v. insanların en az kızanı, en çabuk razı olanı ve en çok bağışlayanı idi. Şahsına yapılan kötülüklerden dolayı hiçbir şekilde intikam almamıştır.

Peygamber Efendimiz, Öfkelenecek yerlerde sükunetini korur, mübarek hayatına kastedenleri bile bağışlardı. Zeyd b. Su’ne r.a., İslâmiyet’le şereflenmesini ve hidayete gelişini şöyle anlatır: * Hz. Peygamber s.a.v.’in yüzüne baktığım zaman peygamberlik alametlerinden ikisi dışında hepsini görmüştüm. Henüz görmediğim iki alamet ise öfkesini bastıran yumuşak huyu ve kaba cahilliğe karşı sabrı idi. Bunları denemek istiyordum. Hz. Peygamber s.a.v. bir gün Hz. Ali r.a. ile birlikte odasından çıkmıştı. Bir bedevi yanına yaklaştı ve konuştu, ondan sonra ben: – Şu miktar hurmayı şu zaman teslim etmek üzere bana satmaz mısın, dedim. Rasulullah s.a.v.: – Tamam, satayım, dedi.

Ben de belirlediğimiz şartlar çerçevesinde seksen miskal altın verdim. Teslim süresinin bitmesine iki üç gün varken, bir cenaze münasebetiyle Ebu Bekir, Ömer ve Osman’ın da yer aldığı bir topluluk içinde Hz. Peygamber’e yaklaşıp yakasına yapıştım, yüzümü ekşiterek dedim ki: – Hakkımı ödemeyecek misin ey Muhammed ? Siz Abdülmuttalip Oğulları hep böyle ödemeyi ertelersiniz! Hz. Ömer bana sertçe baktıktan sonra: – Ey Allah’ın düşmanı ! Sen Rasulullah’a nasıl böyle söyler, nasıl böyle davranırsın? Yemin olsun ki ondan çekinmesem kılıcımı kafana indirirdim, dedi.
Hz. Peygamber s.a.v. ise sükunet ve tebessümle Ömer’e bakarak şöyle dedi:

– Ömer! Bana borcumu güzelce ödememi, ona da alacağını güzelce istemesini söylemeliydin. Onu götür de hakkını öde, korkuttuğun için yirmi ölçek de fazladan ver. Hz. Ömer beni götürüp hakkımı ödedi, yirmi ölçek hurma da ekleyiverdi.– Seni korkuttuğum için fazlaca ödememi Rasulullah emretti, dedi. Ben de: – Şahit ol ey Ömer! Allah’ı Rab, İslâm’ı din, Rasulullah’ı nebi olarak kabul ettim, dedim. Sonra birlikte Hz. Peygamber’e gittik, şehadet getirerek iman ettim.” (Hâkim; Ebu Nuaym; Heysemî; İbn Hacer)

Hilim sahibi kişi, şahsına karşı yapılan kötülük ve haksızlıkları sakince karşılar, yapanı mazur görür, bağışlar, intikam derdine düşmez. Ayrıca onun ıslahı için hayır dua eder. Ancak Allah’a, Rasulü’ne ve İslâm’a bir hakaret veya bir saldırı söz konusu olduğu, yüksek değerler aşağılandığı veya başkasına zulüm ve haksızlık yapıldığı zaman gayrete gelir, kızar. Sertlik gösterir, bir şekilde müdahale eder. Dinimizin meşru kıldığı hususlardan taviz verilmesi veya kutsal değerlerin tacize uğraması gibi durumlarda gösterilen öfke, yerinde ve olması gereken bir tepkidir. Bu, dine olan gayretten sayılır.

Peygamber Efendimize (sav) uymanın bir yolu da, Allah’ın haramları çiğnendiği vakit Allah için kızmaktır. Bu övülmüş bir kızmadır. Peygamberlerin ve sıddıkların öfkesi Allah rızası için olur, imanî ve İslâmî gayretin esintisidir. Onlar da bu konuda Allah Rasulü s.a.v.’i örnek alırlar. Efendimiz s.a.v., kendisini taş yağmuruna tutanlar için: – Allahım bunları affet, onlar bilmiyorlar, diye hayır dua ederken, başkasının malını çalan birisinin cezasının hafifletilmesi için aracı olanlara: – Bu suçu kızım Fatıma da yapsa, affetmem, cezasını veririm, diyerek kızmış ve adaleti çiğnetmemiştir. Bir mümin kendisine karşı kusur işleyen kardeşine kızarken “Niçin canımı yaktın, malımı zarara uğrattın!” diye nefsi adına değil, neden bu günahla kalp cevherini kirlettin, edebini bozdun, şeytana esir, düşmanlara maskara oldun, değerini düşürdün diye, din, iman ve insanlık adına kızmalıdır. Böyle bir kızmada ona karşı gizli bir sevgi vardır. Lokman a.s. oğluna şöyle nasihat etmiştir: “Üç kimse şu üç durumda tanınır: Halim yani yumuşak huylu kimse kızgınlık anında; yiğit kimse savaş anında ve hakiki kardeş de ihtiyaç anında belli olur.”
Şu konuyuda ifade etmek gerekirki; Zamanımızda çok kullanılan sözcük olan; Tolerans kavramı müsamahakârlığı yumuşak huyluluk, halim selim olma ve dînî esaslardan fedakârlık etme şeklinde anlamak ve yorumlamak doğru değildir. Zira buna kimsenin yetkisi yoktur. Dîn, Allah&#;ın dîni; o esasın uygulanmasını isteyen de Allah&#;tır. Yapılan bir kötülük veya ayıp, şayet toplumu ilgilendiriyorsa, onu hoş görmeye ve affetmeye çalışma, o hususta halîm-selîm davranma hakkı kimseye verilmemiştir. Hazreti Aişe (r.a) Peygamber efendimiz&#;in hilm anlayışını ve müsamahasını anlatırken şahsî hiç bir meselesinden, uğradığı zararlardan dolayı kimseyi incitmediğini, hiç bir kimseden intikam almaya kalkmadığını belirttikten sonra der ki: &#;Allah&#;a ait bir hak ayaklar altında çiğnenirse, onu hiç affetmez, hemen o kimseden Allah adına intikam alırdı&#; (Müslim)

Tekrar etmekte belki fayda vardır; Hilm sahibi ve hoşgörülü olmak, güşleryüzlü ve tatlı dilli olmak, musamahakar davranmak herhalde büyük gönüllerin işidir. Kendinden emîn, yaptığının doğruluğundan şüphe etmeyen ve ilâhî hikmet gereği, insanoğlunun çeşitli hazımsızlık ve zaaflarla bezenmiş olduğunu bilen asîl ve güçlü insanlar halîm, selim ve müsamahakâr olabilirler. Peygamber Efendimiz (sav) tabiiki, olgunluğun yüce doruğunda bulunduğu için şahsına karşı yapılan kalabalıkları hilmle ve tebessümle, güler yüzle ve tatlı dille karşılamıştır. Hemen ifade edelimki; İslâm Tarihi&#;nde Hz. Osman&#;ın (r.a) sıfatının &#;halîm&#; olduğu bilinmektedir.

Konumuzu Ebu Davudun zamanımıza taşıdıgı bir rivayetle sonlandıralım inşaallah, mealen şöyle:** Ebü Müsa (radıyallâhu anh) anlatıyor: &#;Resülullah (aleyhissalâtü vesselâm) herhangi bir işi için bir adam gönderse şu tembihte bulunurdu: &#;Sevindirin, nefret ettirmeyin, kolaylaştırın, zorlaştırmayın&#;**

Allahım bizleri Kuran ve sünneti seniyye ahlakıyla ahlaklandır. Bizlere Kuran ve sünneti seniyye edebiyle edeblendir. Bizleri Kuran ve sünneti seniyye nurundan, ışıgından mahrum eyleme. Bizleri Sıratı müstakime tam baglananlardan eyle. Bizleri Ehli sünnet yolunu yol edinenlerin izinden ayırma. Bizleri senin sevdigin kulların zümresine dahil eyle. Sen her şeylere kadirsin Allahım&#;Amin&#;

Sermedkadir&#;

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir