Iltihaplı Diş Ağrısına Ne Iyi Gelir Ekşi

Diş ağrısı oldukça sık karşılaştığımız bir durumdur. Kişiye dayanılmaz bir ağrı hissettiren diş ağrısını geçirmek için bitkisel çözüm metotları bulunmaktadır. İltihaplı diş ağrısı şikayeti yaşayanlar internet üzerinden iltihaplı diş ağrısının bitkisel çözüm yollarını aramaktadırlar. Peki, iltihaplı diş ağrısına ne iyi gelir? Nasıl geçer? İltihaplı diş ağrısını kesmek ve geçirmek için evde yapılacaklar nelerdir? İşte iltihaplı diş ağrısına bitkisel çözümler. İltihaplı diş ağrısına yönelik etkili bitkisel çözüm yolları mevcuttur. Bu metotları uygulayarak kısa süre içerisinde iltihaplı diş ağrısından kurtulabilirsiniz.

İltihaplı diş ağrısına ne iyi gelir?

Çörek Otu: Çörek otu iltihaplı diş ağrısına yönelik en etkili bitkisel çözümlerden birisidir. Ağrıya neden olan iltihap bakterilerini ortadan kaldıran çörek otu doğal bitkisel çözümlerden yalnız bir tanesidir. Çörek otunu kaynatarak tüketebilirsiniz. Bu şekilde iltihap şikayetlerinizi dindireceksiniz. Ayrıca çörek otu iltihaptan kaynaklanan enfeksiyonu da temizler. Her iltihaplı diş ağrısında gönül rahatlığı ile çörek otu tüketebilirsiniz.

Karabiber: Karabiber ile birlikte iltihabın yok açtığı diş ağrısını kesmek mümkün. Karabiber doğrudan diş ağrısının enfeksiyonunu giderir. Tamamen doğal antibiyotik olarak bilinen karabiberi istediğiniz gibi tüketebilirsiniz. Karabiberi iltihaplı dişin üstüne koyarak bu şekilde iltihabınızı iyileştirebilirsiniz.

Karanfil Yağı: Karanfil yağı ile birlikte iltihaplı dişinizin ağrısını dindirmek mümkün. Karanfil yağı antiseptik özelliği olan bitkisel yağlardan birisidir. Diş ağrısı şikayetiniz varsa iltihaplı dişinize karanfil yağı pamuk yardımı ile sürebilir bu şekilde ağrınızı geçirebilirsiniz.

Sarımsak: Doğal bir antibiyotik olan sarımsak iltihaplı diş ağrısına iyi gelmektedir. Sarımsak bakterileri yok eder ve diş minesinin temizlenmesini sağlar. İltihaplı dişin üzerine sarımsaklarınızı ezerek dişin üzerine koyabilirsiniz. Bu şekilde ağrı anında kesilecek ve iltihap temizlenmeye başlayacaktır. Sarımsak dişte uyuşma etkisi yapar ve ağrı hissetmenizi engeller.

Buz: Buz ile birlikte iltihaplı diş ağrısını geçirmek olağandır. Buz iltihaplı dişi uyuşturur ve ağrı hissiyatınızı azaltır. Diş ağrısını geçici olarak hafifletir. İltihaba da iyi gelmektedir. Dayanılmaz bir diş ağrısı çekiyorsanız mutlaka buz uygulamasını bez yardımı ile yanağınıza koyarak diş ağrınızdan kurtulabilirsiniz.

Zerdeçal: Her derde deva doğal ürünlerden biri olan zerdeçal iltihaplı diş ağrısına oldukça iyi gelmektedir. Zerdeçal iltihabı söker ve diş minesinin eski sağlığına kavuşmasını sağlar. Antiseptik özelliği bulunan zerdeçal diş ağrısını hafifletir. Bitkisel yollarla iltihaplı diş ağrısını geçirmek için mutlaka zerdeçal tüketmelisiniz.

Nasıl geçer?

Tuzlu Gargara: Tuzlu gargara yaparak iltihabı sökebilirsiniz. İltihaplı diş iltihabın neden olduğu enfeksiyonlardan dolayı ağrı yapmaktadır. Tuz ise enfeksiyon giderici ve doğal bir iltihap sökücüdür. Bir bardak suyun içerisine tuz ilave ederek gargara yapabilirsiniz. Bu şekilde diş ağrınız hafifleyecek ve diş ağrısını geçireceksiniz. Diş ağrısı dayanılmaz bir ağrı verdiğinden dolayı tuzlu gargara işe yarayacaktır. Tuzlu gargarayı istediğiniz kadar uygulayabilirsiniz.

Zeytinyağı: Zeytinyağı doğal bir bitkisel yağdır. Oldukça şifalı ve insan sağlığı için en faydalı bitkisel yağlardandır. Zeytinyağı aynı zamanda iltihaplı dişin ağrısını hafifletir. Zeytinyağında anti inflamatuar maddesi bulunmaktadır. Bu madde iltihap için oldukça etkilidir. Günde 2 defa zeyinyağı ile iltihaplı dişinize tedavi uygulayabilirsiniz. 1 hafta boyunca zeytinyağı uygulayarak iltihaplı diş ağrısını geçirebilirsiniz.

Vanilya: Vanilya iltihabı söken bir diğer bitkisel yağlardan biridir. Vanilyanın bakteri temizleyici özelliği bulunuyor. Tam anlamıyla bir antioksidandır. İltihaplı diş ağrısına vanilya ilave ederek ağrılarınızdan kurtulabilirsiniz. Vanilya özü uygulamasını günde 2 defa yapabilirsiniz.

Soğan: Soğan diş ağrısına yönelik en etkili bitkisel çözümlerden birisidir. Soğan dişinizdeki tüm enfeksiyonu kaldıracak ve tüm ağrıyı hafifletecektir. Soğan diş ağrısı iltihabını sökmektedir. Soğan uygulamasını günde 2 kez yaparak ağrılarınızı hafifletmek mümkün. Soğan bakteri öldürücü özelliği bulunan oldukça faydalı bir doğal gıdadır.

Buğday çimi suyu: Buğday çimi suyu iltihaplı dişi temizleyen ve ağrıyı hafifleten bitkisel yöntemlerden biridir. Ağız içi bakterilerin temizlenmesini sağlar. Ağız içinde ki zararlı bakterilerin artmasını engeller ve iltihabı söker. Diş enfeksiyonunu da engeller.

İltihaplı diş ağrısını kesmek ve geçirmek için evde yapılacaklar

İltihaplı diş ağrısını geçirmek için evde yapabileceğiniz pek çok bitkisel doğal yöntemler bulunmaktadır.

Ada Çayı: Evde yapacağınız ada çayı ile birlikte diş ağrınızı hafifletebilirsiniz. Ada çayı aynı zamanda iltihabı da sökmektedir. Ada çayını dilerseniz gargara yaparak da tüketebilirsiniz. Ada çayı aynı zamanda sinir sistemine etki eder. Sinir sistemini gevşeten ve ağrı hissetmenizi engelleyen ada çayı kişiyi rahatlatır ve daha rahat uyumasını sağlar. Ada çayını günde 3 defa tüketebilir ve iltihaplı diş ağrılarınızı geçirebilirsiniz.

Karanfil Kürü: Karanfil kürü ile birlikte evde yapacağınız diş ağrınızı hafifletebileceğiniz bitkisel yollardan biridir. Karanfil kürü diş üzerine olumlu etkisi vardır. Bir bardak kaynar suyun üzerine parça karanfil atarak gargara yapabilirsiniz. Karanfil iltihaplı diş ağrısını iyileştirecektir. Dilerseniz karanfili direkt olarak iltihaplı dişinizin üzerinde çiğneyerek bekletebilirsiniz. Bu şekilde de ağrı hissiyatınız azalacaktır.

Sirkeli Su: Bir bardak suyun içerisine iki yemek kaşığı sirke ilave ederek gargara yapabilirsiniz. Sirke anti bakteriyel özelliği olan bir besin kaynağıdır. Dolayısıyla iltihaplı dişte ki tüm zararlı bakterileri evde yapacağınız sirkeli su ile birlikte geçirmek mümkün. Sirkeli su gargarasını günde 1 defa yapabilirsiniz. Bu şekilde hızlı bir sonuç alabilirsiniz. Sirkeli su insan sağlığına da oldukça faydalıdır. Ağrı hissiyatınızı giderir.

Diş ağrısı; diş çürükleri, sinir hasarı ya da travma gibi bir dizi farklı sorundan kaynaklanabilen yaygın bir problemdir.

Diş kökünün ucundaki dokuların iltihaplanması ve tedavi edilmemesi durumunda enfeksiyon meydana gelerek akut ağrıya neden olabilir. Bu nedenle diş ağrısı başladığında vakit geçirmeden diş hekimine başvurulmalıdır.

Hastalar analjeziklerin kullanımı ya da bazı semptomların hafiflemesini sağlayabilecek diğer reçetesiz diş tedavileriyle ağrıyı kontrol altına almayı deneyebilir.  Ancak, diş ağrısında önerilen tedavi aslında gereken müdahalenin yapılmasıdır. Diş hekiminin değerlendirmesi sonucu diş etlerinin, ölü sinirlerin ve bakterilerin temizlenmesi, diş çekimi ya da kanal tedavisi gibi kişi özelinde tedaviler planlanabilir.

Antibiyotikler genellikle bakteriyel enfeksiyonların tedavisi amacıyla reçete edilir. Bununla birlikte diş ağrısı söz konusu olduğunda kesinlikle gerekli olmadığı sürece antibiyotik kullanılmaması gerektiği net bir şekilde ifade edilebilir. Ancak diş ağrısında antibiyotiklerin yalnızca etkili değil aynı zamanda gerekli olduğu bazı durumlar da vardır. Bu durumlar şu şekilde sıralanabilir:

• Yakın bölgenin (sadece bir dişte lokalize olmayan) belirgin şekilde şişmesine neden olan ateş ve akut ağrılı dişler ya da diş eti enfeksiyonları,
• Gömülü yirmi yaş dişinin çevresinde akut, ağrılı enfeksiyonlar ve doku şişmesi, özellikle şiddetli ağrı ve normal çene işlevinin bozulmasıyla ilişkili sorunlar,
• Diş çekimi de dahil olmak üzere cerrahi prosedürleri takiben ameliyat sonrası ikincil enfeksiyonlar, 
• Boyun, yüz ve göz bölgesinde şişliğe ve zaman zaman hava yollarını dahi tıkayacak kadar ilerleyen diş ya da diş eti enfeksiyonları.

Bu durumlarda antibiyotik kullanımı önerilse de diş hekimi tarafından reçete edilmesinin belirleyici olduğunun unutulmaması gerekir.

Diş Enfeksiyonu İçin Antibiyotik Kullanımı Nasıl Olmalı?

“Apseli diş” olarak da bilinen bir diş enfeksiyonu, diş çürümesinin ve kötü ağız hijyeninin sonucudur.  Şişlik, ağrı ve hassasiyet, enfekte dişle ilgili normal sonuçlardır. Bu enfeksiyon zamanında tedavi edilmediğinde çenenin diğer bölgelerine ve hatta bazen farklı organlara (aşırı durumlarda) yayılabilir.

Diş hekimi, enfeksiyonlu bölgeyi basitçe boşaltabilir, dişin enfeksiyonlu alanını çıkarabilir veya kanal tedavisi ile düzeltebilir. Diş hekimleri, enfeksiyonun yayılan doğası şiddetli değilse veya acı çeken kişinin bağışıklık sistemi zayıf değilse, genellikle antibiyotik önermekten kaçınırlar. 

Diş enfeksiyonu için antibiyotik reçete edilmeden önce dişteki enfeksiyonun şiddeti değerlendirilir. Kullanılacak olan antibiyotik ve dozu kesin tanıya bağlıdır. Diş hekiminin hangi antibiyotiğin mevcut enfeksiyona uygun olacağını analiz etmesi çok önemlidir. Belirli bir bakterinin ilaca karşı direnci büyük bir dezavantajdır. Bu nedenle tanıyı analiz etmek ve uygun antibiyotiği reçete etmek başarılı bir tedavinin ilk adımıdır.

Spontan ağrı durumunda tanı genellikle pulpa iltihabı ile ilişkilidir. Pulpa iltihabı mutlaka bakteri içermez. Bu nedenle, bu gibi durumlarda antibiyotikler hiçbir işe yaramaz. Ağrının kronik tipte olduğu durumlarda, pulpanın ölme olasılığı vardır. Bu nekroz alanı bazı bakterilere ev sahipliği yapmış olabilir.

Pulpa bölgesinde enfeksiyona neden olan bakteri mevcut olsa da enfeksiyon kaynağı genellikle dişin kendisidir. Pulpa ölü olduğundan kan akımı yoktur, dolayısıyla enfeksiyon sistemik değildir. Bu tür durumlarda ilaç kanlanmanın olmadığı enfeksiyon bölgesine sistemik olarak ulaşamadığından antibiyotikler işe yaramazlar.

Diş ağrılarında antibiyotik yalnızca enfeksiyon kaynağı sistemik olduğunda kullanılmalıdır. Çoğunlukla akut enfeksiyonlar şiddetlidir ve aşırı şişliğe neden olurlar. Yayılma da genellikle dişin dış bölgelerine doğru olur. Bu tür vakaların antibiyotikle tedavi edilmesi gerekir. 

Diş enfeksiyonlarının tedavi edilebilmesi için genellikle 7 ila 10 gün süreyle antibiyotik kullanımı söz konusu olabilir. Diş hekimleri hasta özelinde; penisilin, klindamisin ya da metronidazol antibiyotikleri reçete etmeyi tercih edebilirler. Diş enfeksiyonlarının çok ciddi noktada olduğu vakalarda farklı özellikteki ilaçların kombine edilmesi söz konusu olabilir.

Diğer Yazılarımıza da Göz Atabilirsiniz

Bizi İnstagram'da Takip Edin

Diş Sızlaması Neden Olur?

Diş sızlaması kişileri hayatın her alanında etkilemektedir. Özellikle bir şeyler içerken ve hatta dişler fırçalanırken hissedilen sızı yaşam konforunu da ciddi bir şekilde düşürmektedir. Farklı sebeplerden ortaya çıkabileceği gibi tedavi yöntemleri de farklılık göstermektedir.

DİŞ SIZLAMASI NEDİR?

Dişlerin sıcak, soğuk, tatlı, ekşi gıdalarla temas etmesi ya da diş fırçalama gibi darbeler sonucunda ortaya çıkan ağrı durumudur. Diş sızlaması diş sorunu yaşayan hastaların neredeyse tamamında görülmektedir. Ortaya çıkan bu sızının şiddeti her kişide farklılık göstermektedir.

Dişin en iç tabakasında bulunan pulpada ağrıya duyarlı sinir uçları bulunmaktadır. Bu sinir uçlarının uyarılması sızlamaya neden olur. Diş ağrısı uyandırdığı his nedeniyle sızlama şeklinde de tabir edilir.

Diş sızlaması farklı nedenlerden dolayı ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle tedavi edilebilmesi için öncelikle ağrının kaynağı araştırılmalıdır.

DİŞ SIZLAMASI NEDEN OLUR?

Diş sızlaması pek çok farklı nedene bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Çoğu zaman dişte ya da diş etinde bir sorun olduğuna işaret eder. Diş sızlamasına sebep olan başlıca nedenler aşağıdaki gibidir:

• Çürükler
• Apse
• Enfeksiyon
• Diş hassasiyeti
• Travma

DİŞ SIZLAMASI BELİRTİLERİ

• Keskin ya da zonklayıcı türde ağrı meydana gelebilmektedir. Keskin olan ağrılarda dişte ani sızlama şikâyeti bulunur. Bazı hastalarda ise geçmeyen diş sızlaması şeklindedir.
• Dişteki yangısal sürece bağlı olarak diş çevresinde şişlik meydana gelebilmektedir. Sıklıkla diş diplerinin sızlaması gibi durumlarda görülür.
• Enfeksiyondan kaynaklı diş ağrılarında sıklıkla ateş ile karşılaşılmaktadır.
• Yayılan sızlamalar baş ağrısına neden olabilmektedir.
• Normal koşullarda herhangi bir ağrı şikâyeti bulunmazken yalnızca sıcak ya da soğuk ile dişin temas etmesi sonucu sızlama oluşabilmektedir. Diş sızlaması ile birlikte sıklıkla sıcak veya soğuk hassasiyeti görülmektedir.
• Çiğneme esnasına ağrı meydana gelebilmektedir.
• Dişin çevresinde ya da diş etlerinde kanama veya akıntı görülebilmektedir.
• Dişte kırılmalar ya da dökülmeler ortaya çıkabilir.

DİŞ SIZLAMASI TEDAVİSİ

Diş sızlaması bazı durumlarda dişten kaynaklı olmamaktadır. Bu nedenle öncelikle ağrının kaynağı belirlenmelidir. Diş röntgenleri sayesinde diş kaynaklı ortaya çıkan çoğu problem görülebilmektedir.

Diş sızlaması ağız ve diş sağlığını ilgilendiren bir sebepten ortaya çıkıyorsa eğer birbirinden farklı tedaviler uygulanmaktadır. Tedavi ağrının nedenine göre belirlenmektedir. Tedaviler aşağıdaki gibidir:

• Diş dolgusu: Çürümüş ya da kırılmış olan dişlerin çeşitli materyallerle onarılmasıdır.
• Kuafaj: Derin ve sinire çok yakın olan çürüklerde kullanılan bir tedavi yöntemidir. Dişin canlılığını kaybetmemesi için sinirler alınmak yerine sinirlerin üzeri örtülmektedir.
• Kanal tedavisi: Çürüklerin ilerlemesi sonucu dişte bulunan sinirlerin iltihaplanmasında kullanılan tedavi yöntemidir. Dolgunun yeterli olmayacağı durumlarda kullanılmaktadır.
• Apikal rezeksiyon: Bazı durumlarda kanal tedavisi iltihabın giderilmesi için yeterli olmamaktadır. Bu nedenle dişin kemikte bulunan kök ucundaki iltihaplı bölgenin alınması gerekir. Bu tedavi yöntemine apikal rezeksiyon adı verilmektedir.
• Hassasiyet giderici: Hassasiyet giderici ürünlerin kullanımını içermektedir.
• Gece plağı: Uyku esnasında dişlerin ve çene yapısının korunması için kullanılmaktadır. Dişlerin sıkılmasından ya da diş gıcırdatmasından kaynaklı bir sızlama var ise gece plağı tedavide kullanılabilmektedir.
• Diş çekimi: Ağrıya sebep olan ve onarılamayacak durumdaki dişler çekilmektedir.

NE ZAMAN DİŞ HEKİMİNE BAŞVURMAK GEREKİR?

• Sızlama şiddetli ise,
• Dişte herhangi bir kırık var ise,
• Sızlama ya da ağrı diş çekimi sonrasında meydana geldiyse ve şiddetli ise,
• Diş eti şişmesi ya da sızlamaya bağlı olarak yüz şişmesi meydana geldiyse,
• Diş sızlaması sürekli olarak devam ediyorsa mutlaka diş hekimine başvurulması gerekmektedir.

Çürüklerden kaynaklı diş sızlaması tedavi edilmezse eğer zamanla apse ve sonrasında enfeksiyon oluşumuna neden olabilir. Bu nedenle diş hekimi muayenesi ihmal edilmemelidir.