Çürümüş Et Kokusu Nasıl Çıkar

Buzdolabından Çürüyen Gıdaların Kokusu Nasıl Çıkartılır Buzdolabı, her evin önemli bir kileridir. İçinde sıcaktan bozulacak gıdalarımızı daha uzun süre korumak için tutuyoruz. Ancak bazen buzdolabının kapısını açtığımızda hoş olmayan bir koku alırız. Bu yazıda, buzdolabında hoş olmayan bir kokunun ortaya çıkmasının ana nedenlerini analiz edeceğiz. Ve buzdolabındaki kötü kokulardan nasıl kurtulacağımızı inceleyeceğiz.

Kokunun ortaya çıkmasının dört ana nedeni vardır:

Süresi dolan ürünler.

Buzdolabını uzun süre elektrikten ayırmak.

Boşaltma deliği tıkalı.

Sert kokulu ürünlerin (soğan, balık) depolama standartlarına aykırı olarak depolanması.

Kötü buzdolabı kokularının en yaygın nedeni bozulmuş yiyeceklerdir. Çürük et, balık ve yumurta ile lahana ve çürük sebzeler özellikle koku yayarlar. Et, balık ve sebzelerde her şey normalse, yumurtalar buzdolabında uzun süre saklanarak bozulduğunu göstermeyebilir. Buzdolabının ana elektrik bağlantısı uzun süre kesildiğinde bayat ve kötü bir koku görünebilir, ondan kurtulmak için buzdolabını havalandırmak yeterli değildir, soda veya sabunlu su ile yıkamak gerekir.

Hoş olmayan kokuyu gidermek için sadece buzdolabının içini silmek yeterli değildir, ayrıca buzdolabının tahliye deliğini periyodik olarak temizlemeniz gerekir (Bazen tıkanabilir). Üreticiler bu deliği altı ayda bir temizlemeyi tavsiye ediyor. Güçlü kokulu yiyecekler için, ağzı kapalı orijinal ambalajında ​​veya vakumlu saklama sistemine sahip gıda sınıfı plastik kaplarda saklanmalıdır. Ve buzdolabının kullanım alanını doğru şekilde dağıtın. Yiyeceklerin daha uzun süre taze kalması için, yiyecekleri buzdolabında saklamak için belirli kurallara uymanız gerekir.

Üst buzluk kısmı, tavuk dahil et ve balık malzemeleri için uygundur. Önemli olan depolama kurallarına uymaktır. Kan veya tuzlu su sızıntısı olmaması için her şey hava geçirmez şekilde paketlenmelidir. Süt ürünleri için ikinci raf: süzme peynir, kefir, tereyağı, krema, süt, yoğurt. Yağ özellikle kokuları emmeye eğilimlidir, bu nedenle özel olarak tasarlanmış bir kapta saklanmalıdır.

Üçüncü ve dördüncü raflar, sebze ve meyvelerin yanı sıra yumurtalarla doldurulmalıdır. Sebze ve meyveler sıkı plastik torbalarda paketlenmelidir. Alt rafta ayrıca sebzeler, lahana dahil bütün kök sebzeler bulunur. Kutularda saklamak için en uygun sıcaklık: elma, salatalık, kabak, patlıcan, turp ve mantarlar. Daha az yoğunlaşma için, bu gıda grubu en iyi şekilde poşetsiz saklanır. Buzdolabının kapısı en sıcak yerdir, burada yumurta dahil çabuk bozulan yiyeceklerin saklanmalı aslında tasarımcılar genelde buzdolabı kapılarına yumurtalık yeri yapsada burası yumurta için iyi bir yerdeğildir.

Önce Ne Yapmalı

Buzdolabından kokuyu alır almaz ilk adım, kokunun kaynağını bulup atmaktır. Bundan sonra, cihazın enerjisini kesmeli ve temizlemeye başlamalısınız. Tüm ürünleri kaldırıyoruz. Çıkarılabilir tüm parçaları (raflar, çekmeceler, metal elemanlar) çıkarıyoruz. İlk önce, daha kirli yerleri hafif sabunlu bir suyla veya soda ile silin. Sirke özü, buzdolabındaki koku ve bakterilerle de savaşır. Kamerayı nemli bir bezle ve ardından bir peçeteyle siliyoruz. Temizliğin son aşaması, ürünlerin sadece raflarda değil, buzdolabı kapısında da revize edilmesidir.

Buzdolabında çürümüş etin kötü kokusundan nasıl kurtulurum

Çoğu zaman, etin son kullanma tarihi geçtikten sonra buzdolabını açıyoruz ve hoş olmayan bir koku karşılıyoruz. Çürük eti çöpe göndereceğiz ama arkasından kalan buzdolabından çürük et kokusu nasıl giderilir? Bu soruyu mutfaktaki her ev hanımı soruyor. Koku ile mücadele ederken, hem doğal ürünler hem de ev kimyasalları uygundur. Et attıktan sonra pis kokunun kaynağından kurtulduk, ancak koku ve bakteri buzdolabında kaldı, şu soru ortaya çıkıyor: &#;Buzdolabını kokmuş et kokusundan nasıl temizlerim?&#; Hoş olmayan kokudan kurtulmak için sabunlu su ve karbonatla yıkamanız gerekir. Bunu yapmak için sabunu rendeleyin ve sıcak suya doldurun. Sabun çözüldükçe bir çorba kaşığı karbonat ekleyin ve buzdolabı bölmesini temizlemeye başlayabilirsiniz. Sabun çözeltisi, hoş olmayan kokular, mantarlar ve mikroplarla mücadelede mükemmeldir.

Kimyasal deterjanlar hoş olmayan kokulara ve bakterilere karşı mücadelede çok iyidir, buradaki ana şey aşırıya kaçmamaktır. Buzdolabı bölmesi de kokuları çok iyi emen plastikten yapılmıştır. Buzdolabını konsantre bir deterjanla durularsanız, paketlenmemiş yiyeceklerin çoğun tadı ve kokusu deterjan gibi kokabilir. Ayrıca birçok kimyasal temizleyici, dolap yüzeyini çizebilecek aşındırıcı maddeler içerir.

Doğal koku emici ürünler

Buzdolabındaki kötü kokudan kurtulmak için birçok ev hanımı koku emiciler (sorbentler) kullanır.

En yaygın olanları şunlardır: Aktif karbon, en popüler ve en güvenli koku emiciler. Karbon, gözenekli yapısı nedeniyle koku moleküllerini emer. Kabartma tozu, yüzeyleri emen ve zararlı mikroorganizmaların büyümesini engelleyen doğal ve etkili bir koku kontrol maddesidir. Doğal bir buzdolabı dezenfektanı olan sirke, yüzeyi bir çözelti ile (1 × 1 oranında su ile) silmek için yeterlidir ve mikrop ve koku kalmaz. Limon ve siyah çekilmiş kahve de kokuları emmede mükemmeldir.

Geleneksel olarak kullanılan doğal koku gidericiler

Eski zamanlardan beri, özel ev kimyasalları olmadığında, anneannelerimiz çürük et kokusundan kurtulmak için halk tarifleri kullandılar. Modern dünyada, her türlü farklı kimyasal temizleyiciler bulmak mümkün, ancak çoğu ev hanımı hala halk arasında kullanılan doğal malzemeleri tercih ediyor.

Kötü kokuyu buzdolabından çıkarabilirsiniz doğal ürünler?

• Sirke, sirke özü;
• Karbonat;
• Amonyak;
• Limon;
• Odun kömürü;
• Sabun çözeltisi;
• Diş macunu.

Etiketler:buzdolabı koku çıkarmabuzdolabı silmebuzdolabı temizlemebuzdolabı temizlik malzemeleridoğal temizleme fikirlerikokmuş et kokusu çıkarmakötü koku öıkarma

İçindekiler:

1. Kokmuş et kokusu nasıl giderilir?
2. Etteki kokuyu ne giderir?
3. Evdeki kuzu eti kokusu nasıl giderilir?
4. Evdeki et kokusu nasıl giderilir?
5. Bozuk et kokusunu ne giderir?
6. Kokmuş et yenir mi?
7. Bozuk et nasıl olur?
8. Etin kokusunu gidermek için ne yapılır?
9. Koç eti kokusu nasıl giderilir?
10. Evdeki yanık kokusunu gidermek için ne yapılmalı?
11. Etin bozuk olduğunu nasıl anlarız?
12. Kokan kırmızı et yenir mi?
13. Etin bozuk olduğu nasıl anlaşılır?
14. Koyun eti düdüklüde kaç dakikada pişer?
15. Kuzu eti nasıl marine edilir?
16. Kırmızı etin bozulup bozulmadığını nasıl anlarız?

Kokmuş et kokusu nasıl giderilir?

Etteki kokuyu ne giderir?

Evdeki kuzu eti kokusu nasıl giderilir?

Evdeki et kokusu nasıl giderilir?

1. Sirke. Sirke bilindiği üzere birçok leke ve eşya temizleme işleminde sıkça kullanılır.
2. Motorin.
3. Çay.
4. Karbonat.
5. Diş macunu.
6. Limon veya Limon suyu.

Bozuk et kokusunu ne giderir?

Kokmuş et yenir mi?

Bozuk et nasıl olur?

Etin kokusunu gidermek için ne yapılır?

Koç eti kokusu nasıl giderilir?

Evdeki yanık kokusunu gidermek için ne yapılmalı?

Etin bozuk olduğunu nasıl anlarız?

Kokan kırmızı et yenir mi?

Etin bozuk olduğu nasıl anlaşılır?

Koyun eti düdüklüde kaç dakikada pişer?

Kuzu eti nasıl marine edilir?

Kırmızı etin bozulup bozulmadığını nasıl anlarız?

• Tatlı meyve kokusu:            Diabetus mellitus tip1, tip 2 

Alkoholik ketoacidosis 

• Feçes kokusu:                      Intestinal obstruction 
• Balık kokusu:                        Böbrek yetmezliği 

Trimetilaminüri(flavin azlığı)

• Fare kokusu:                        Fenilketonüri 
• Pişmiş lahana kokusu         Methionine adenosil transferaz eksikliği 
• Terli ayak kokusu                 İsovalerik asit 

Kromozom15 eksikliği

• Yanık şeker kokusu             Maple syrup uriner monash.pw
• Tatlı küf kokusu                   Homosistinüri 
• Çürük yumurta kokusu       Karaciğer hastalıkları

GIS Hastalıkları

• Amonyak kokusu                  Böbrek hastalıkları 
• Tatlı asit kokusu                   Akut eklem romatizması 
• Çürümüş et kokusu              Akciğer apseleri ve bronşit
• Çürümüş kan kokusu           Lösemi

Konstipasyon(Kronik kabızlık): En sık rastlanan ağız kokusu sebeplerinden birisidir.

Sakız ve gargaralardaki tatlandırıcılar: Her ikisinde de tatlandırıcı olarak aspartam kullanılmaktadır. Aspartam bakteriler tarafından parçalandığında çirkin kokulu bir gaz olan metanole dönüşür. Metanol de formik asit üzerinden gene çirkin kokulu olan formik asite dönüşür.

Ağız kokusunda yer alan bakteriler ve mantarlar ile memeli konak hücreleri, çoğalmaları sırasında hemen hemen birbirine eş aminoasit sekansları olan HSP’ler (heat shock proteins-HSP) yaparlar. Bağışıklık sistemi ise konak ve yabancı HSP antijenlerini ayırt edemeyebilir. Ağız bakterilerinin HSP’lerindeki artışa yanıt olarak yapılan anti-HSP antikorları dolaşıma girebilir; kendi HSP antikorlarıyla çapraz reaksiyonla immun kompleksler oluşabilir ve vücudun farklı dokularında depolanabilir ve sistemik enflamasyona yol açabilir. HSP benzerliği arteriyel duvarlarda ateroskleroz, eklemlerde artirit ya da mukoza membranlarında Behçet Hastalığı’na katkıda bulunabilir.

Bu mikroorganizmalar kendi yapısal proteinlerini taklit eden antijenler üretebilirler. Bu taklit antijenler de mukozal ya da sistemik immun sistemle karşılaştıklarında kendi antijenlerine yanıtsız olan T hücrelerini aktive eder. Aktive olmuş T hücreleri kendi antijenlerine karşı otoimmun yanıtı başlatabilir ve alerjilere neden olurlar.

Bazı çalışmalar ağız kokusu nedenlerinin çoğunun ayrıca yüksek felç riski ile ilişkili olduğunu göstermiştir. 

Ağız Kokusunun Tedavisi

• Sebep ağız kaynaklı ise gerekli detertraj ve periodontal operasyonlar yapılır.
• Ağızda bakteri birikimine neden olan restoratif uygulamalar düzeltilir, ağır metaller bedenle daha uyumlu, korozyonu daha az malzemelerle değiştirilir.
• Hastaya gerekli olan diş ve ağız hijyeni, dil fırçalama eğitimi yapılır.
• Ağız gastrointestinal sistemin başlangıcını temsil etmektedir. Ağız kokusunun pek çok sebebi olmakla beraber ortak paydaları kommensal floranın bozukluğudur. 
• Ağız kokusunun sebebi, anaerobik bakterilerin kendilerine uygun aminoasit üretmek için tükürük ve gıda proteinlerini yıkmaları ve sonuçta hidrojen sülfit ve metanetinol içeren uçucu sülfür bileşikleri açığa çıkarmalarıdır. Bu sebeple kommensal floranın düzenlenmesi tedavide çok önemlidir. Bu nedenle ağız kokusunda dil üzerindeki bakteriyel populasyonların azaltılması birincil tedavi olarak düşünülmesi ve antimikrobiyal ajanların(klorheksidin) ya da mekanik cihazların kullanımı(dil fırçalama) yeterli gelmez. Çünkü problemli bakteriler hızla dili yeniden doldurur ve kötü koku vermeye devam eder.
• S. salivarius’un uçucu sülfür bileşikleri üreten bakterilerin sayılarını azaltan bakteriosin ürettiği bilinmektedir. S. salivarius K12 içeren sakız veya pastil kullanımı ağız kokusu teşhisi konmuş bireylerde uçucu sülfür bileşikleri üreten bakterilerin sayılarını azaltan bakteriosin ürettiği bilinmektedir.
• Bir çalışmada ağız kokusu olan hastalarda, iki haftalık L. salivarius WB21 içeren tabletlerin kullanılmasının periodontal ceplerdeki dişeti kanama seviyesinde ve uçucu volatil bileşiklerde önemli bir azalma olduğunu göstermiştir.

Semptomatik Tedavi

• Çay içmek: Polifenoller, hidrojen sülfit gibi kötü kokulu bileşiklerin üretilmesini ve mevcut bakteri engelleyebilir. Yeşil ve siyah çayda polifenol bulunmaktadır.
• Çinko iyonları içeren gargara ve yiyecekler tüketmek: Çinko doğrudan kötü kokulu sülfür bileşikleri nötralize eder. Ceviz başta olmak üzere bütün kuru yemişlerde çinko bulunur. Bazı besinlerin içerisinde hem kükürt hem çinko bulunur. Böyle besinler ağza girdiğinde bir yandan koku üretirken diğer yandan içerisindeki çinko sebebiyle kokuyu yok eder.
• Esansiyel yağlar içeren gargara: Çay ağacı yağı, nane yağı ve limon yağı uçucu sülfür bileşiklerini nötralize eder.
• Taze biberiye, maydanoz, nane, tarhun, karanfil, hindiba ve çok koyu yeşil yapraklı sebzeler çiğnemek 
• Dil sırtını fırçalamak
• Alkollü gargaralar ağız kokusunu geçirmez, tam tersi arttırır. 

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Trigeminus nevraljisi, direkt olarak beyinden çıkan 12 çift sinirden birisi olan dişleri, sinüsler,

Devamını Okuyun

Bruksizm kronik bir oklüzal travmadır. Diş sıkma ya da gıcırdatma sırasında bir dişin üzerine 2,5 sa

Devamını Okuyun

Yanan ağız sendromu klinik olarak herhangi bir patolojik değişikliğin saptanamadığı, ağızda devamlı

Devamını Okuyun